Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
çakmak çakmak
"çakmak çakmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çakmak çakmak
flick lighter
f.
2
Genel
çakmak çakmak
light up
f.
"çakmak çakmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 285 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
çakmak
lighter
i.
2
Yaygın Kullanım
çakmak
nail
f.
General
3
Genel
kızıl çakmak taşı
rose quartz
i.
4
Genel
kav çakmak kutusu
tinderbox
i.
5
Genel
çakmak
pocket lighter
i.
6
Genel
gözleri çakmak çakmak olmuş kimse
dragon
i.
7
Genel
çakmak
cigar lighter
i.
8
Genel
çakmak gazı
butane fuel refill
i.
9
Genel
çakmak gazı
lighter fluid
i.
10
Genel
çakmak şarj
lighter charger
i.
11
Genel
çakmak şarj
car charger
i.
12
Genel
kavlı çakmak
matchlock
i.
13
Genel
çakmak gazı
lighter fluid
i.
14
Genel
çakmak gazı
lighter fuel
i.
15
Genel
çakmak sıvısı
lighter fluid
i.
16
Genel
silah çakmak kilidinde yer alan küçük boşluk
pan
i.
17
Genel
çakmak
fire lighter
i.
18
Genel
bir tür çakmak kutusu
firebox [obsolete]
i.
19
Genel
çakmak
firelighter
i.
20
Genel
çakmak
be aware of
f.
21
Genel
kibrit çakmak
strike a match
f.
22
Genel
çakmak
drive
f.
23
Genel
çakmak (kibriti)
strike
f.
24
Genel
sınavdan çakmak
spin
f.
25
Genel
kazık çakmak
drive in a stake
f.
26
Genel
kazık çakmak
pale
f.
27
Genel
ilk çiviyi çakmak
put a stake in the ground
f.
28
Genel
çakmak
rumble
f.
29
Genel
çakmak (şimşek)
flash
f.
30
Genel
başsız çivi çakmak
sprig
f.
31
Genel
nal çakmak
shoe
f.
32
Genel
çakmak
flunk
f.
33
Genel
çivi çakmak
drive a nail
f.
34
Genel
çakmak
root
f.
35
Genel
çakmak
flash
f.
36
Genel
şimşek çakmak
lighten
f.
37
Genel
ağaç çivi ile çakmak
peg
f.
38
Genel
çakmak
beetle
f.
39
Genel
çakmak
tack down
f.
40
Genel
çakmak
fail
f.
41
Genel
çakmak
pitch
f.
42
Genel
çakmak
hammer
f.
43
Genel
çakmak
steel
f.
44
Genel
sınavdan çakmak
fail the exam
f.
45
Genel
çakmak
strike
f.
46
Genel
çakmak
understand
f.
47
Genel
selam çakmak
greet
f.
48
Genel
çakmak
wink
f.
49
Genel
çakmak
ram
f.
50
Genel
çakmak
twig
f.
51
Genel
selam çakmak
say hi
f.
52
Genel
şimşek çakmak
flash
f.
53
Genel
koz çakmak
trump
f.
54
Genel
çakmak
tack
f.
55
Genel
çakmak
ground
f.
56
Genel
çivi çakmak
drive the nail
f.
57
Genel
çakmak
land
f.
58
Genel
sınıfta çakmak
flunk
f.
59
Genel
çivi çakmak
nail
f.
60
Genel
çakmak
pound
f.
61
Genel
çakmak
stick
f.
62
Genel
çakmak
notice
f.
63
Genel
selam çakmak
say hello
f.
64
Genel
kazık çakmak
pile
f.
65
Genel
çakmak
drive in
f.
66
Genel
çekiçle çakmak
hammer
f.
67
Genel
çakmak yakmak
flick lighter
f.
68
Genel
kibriti çakmak
strike the match
f.
69
Genel
kibriti çakmak
light the match
f.
70
Genel
şimşek gibi çakmak
flash
f.
71
Genel
kibrit çakmak
strike the match
f.
72
Genel
nal çakmak
fit (a horse) with a shoe
f.
73
Genel
nal çakmak
fit (a horse) with a horseshoe
f.
74
Genel
kafasına çivi çakmak
hit the nail right on the head
f.
75
Genel
çivi çakmak
pound nails
f.
76
Genel
şimşek çakmak
lightning flash
f.
77
Genel
çivi çakmak
bang a nail
f.
78
Genel
sınavdan/dersten çakmak
flunk
f.
79
Genel
kibriti sürtmek/çakmak
rasp a match
f.
80
Genel
çakmak
light
f.
81
Genel
(şimşek) çakmak
lighten
f.
82
Genel
şimşek çakmak
lightning
f.
83
Genel
şimşek çakmak
boom
f.
84
Genel
kabara çivisi çakmak
hobnail
f.
85
Genel
çivi çakmak
dowel
f.
86
Genel
(yumruğu) bir tane çakmak
pize [dialect]
f.
87
Genel
(nallama sırasında) çivi çakmak
prick
f.
88
Genel
nal çakmak
shod
f.
89
Genel
şimşek gibi çakmak
foulder [obsolete]
f.
90
Genel
çakmak
skelp [dialect] [uk]
f.
91
Genel
çakmak taşı ve çelik ile ateş yakmak
strike
f.
92
Genel
(ateşi) çakmak taşı ve çelik ile yakmak
strike
f.
Phrasals
93
Öbek Fiiller
çakmak
beat on (something)
f.
94
Öbek Fiiller
çakmak
beat on someone or something
f.
95
Öbek Fiiller
küt/güm diye çakmak
bung in
f.
96
Öbek Fiiller
küt/güm diye çakmak
bung something in
f.
97
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin üzerine çakmak/yapıştırmak
clap something onto something
f.
98
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin üzerine çakmak/yapıştırmak
clap something on something
f.
99
Öbek Fiiller
sınıfta kalmak/çakmak
bomb out of something
f.
100
Öbek Fiiller
(sınavda vb) çakmak
wipe out
f.
101
Öbek Fiiller
kafasına çakmak
crown (someone or something) with (something)
f.
102
Öbek Fiiller
(çivi veya benzeri bir şeyle) çakmak
peg down
f.
103
Öbek Fiiller
çakmak
get something on someone
f.
104
Öbek Fiiller
bir şeyi yere/zemine çakmak
run something into something
f.
105
Öbek Fiiller
(birini) kazıkla (bir şeye) çakmak
stake (one) to (something)
f.
106
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) çakmak
strike out (at someone or something)
f.
107
Öbek Fiiller
çakmak
wash out
f.
108
Öbek Fiiller
çivi çakmak
nail in
f.
109
Öbek Fiiller
çiviyle/raptiyeyle yüksek bir yere çakmak
tack up
f.
110
Öbek Fiiller
çiviyle çakmak
nail down
f.
111
Öbek Fiiller
üstüne çakmak
hammer on
f.
112
Öbek Fiiller
çakmak
hammer on
f.
113
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
hammer something into something
f.
114
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
hammer something into something
f.
115
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
pound something into something
f.
116
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
pound something into something
f.
117
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
hammer something in
f.
118
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
hammer something in
f.
119
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
pound something in
f.
120
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
pound something in
f.
121
Öbek Fiiller
-e çakmak
hammer into
f.
122
Öbek Fiiller
'-e çekiçle çakmak
hammer into
f.
123
Öbek Fiiller
vurarak çakmak
bash in
f.
124
Öbek Fiiller
ile kafasına çakmak
crown with
f.
125
Öbek Fiiller
-e çakmak
drive in
f.
126
Öbek Fiiller
-e çakmak
drive into
f.
127
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
drive something into something
f.
128
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeye çakmak
drive something in
f.
129
Öbek Fiiller
bir anda çakmak
flash up
f.
130
Öbek Fiiller
dersten çakmak
flunk out (of something)
f.
131
Öbek Fiiller
sınıfta çakmak
flunk out (of something)
f.
132
Öbek Fiiller
(bir durumu) çakmak
get onto
f.
133
Öbek Fiiller
çakmak
pound down
f.
134
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin bir yerine) çakmak
punch (someone or something) on (something)
f.
135
Öbek Fiiller
(çivi) çakmak
pound something down
f.
136
Öbek Fiiller
-i kazıkla bağlamak/çakmak
stake to
f.
137
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) takmak/çakmak
tail (something) in(to) (something) [dated]
f.
Colloquial
138
Konuşma Dili
kafasına çakmak
bonk
f.
139
Konuşma Dili
(içki) yuvarlamak/çakmak
slam (someone or something)
f.
140
Konuşma Dili
beşlik çakmak
give someone some skin
f.
141
Konuşma Dili
çakmak
cotton on to
f.
142
Konuşma Dili
gözüne çakmak
spit in someone's eye
f.
143
Konuşma Dili
selam çakmak
say hello
f.
144
Konuşma Dili
selam çakmak
greet
f.
145
Konuşma Dili
selam çakmak
say hi
f.
146
Konuşma Dili
bir anda çakmak (ışık)
flash on
f.
147
Konuşma Dili
kötü çakmak
wipe out
f.
148
Konuşma Dili
bir tane vurmak/çakmak/geçirmek
paste one
f.
149
Konuşma Dili
(çivi, dübel) çakmak
con [uk]
f.
150
Konuşma Dili
(el ile) çakmak
skin
f.
Idioms
151
Deyim
tabutuna bir çivi daha (çakmak)
another nail in someone's coffin
i.
152
Deyim
dünyaya kazık çakmak
live to a grand old age
f.
153
Deyim
gözünün önünde şimşekler çakmak
see stars
f.
154
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes off in (one's) brain
f.
155
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
a light bulb goes off in (one's) brain
f.
156
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
have a light bulb go off in (one's) brain
f.
157
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
have a light bulb go off in (one's) brain
f.
158
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes on in (one's) brain
f.
159
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
a light bulb goes on in (one's) brain
f.
160
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes on in (one's) head
f.
161
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
a light bulb goes on in (one's) head
f.
162
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
a light bulb goes off in (one's) head
f.
163
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
a light bulb goes off in (one's) head
f.
164
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
have a light bulb go on in (one's) brain
f.
165
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
have a light bulb go on in (one's) brain
f.
166
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
have a light bulb go on (in (one's) head)
f.
167
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
have a light bulb go on (in (one's) head)
f.
168
Deyim
kafasında birden bir ışık yanmak/çakmak
have a light bulb go off (in (one's) head)
f.
169
Deyim
beyninde/kafasında şimşek/şimşekler çakmak
have a light bulb go off (in (one's) head)
f.
170
Deyim
durumu/vaziyeti çakmak
know what's o'clock
f.
171
Deyim
bir tane oturtmak/çakmak
punch somebody's lights out
f.
172
Deyim
gözünde şimşekler çakmak
see stars
f.
173
Deyim
gözlerinde şimşekler çakmak
see stars
f.
174
Deyim
kafasına çakmak
hammer into
f.
175
Deyim
(aklında bir) şimşek çakmak
have an epiphany
f.
176
Deyim
(aklında bir) şimşek çakmak
experience an epiphany
f.
177
Deyim
birini destekler/tebrik eder bir tavırla tokalaşır gibi beşlik çakmak
low five
f.
178
Deyim
biriyle selamlaşırken tokalaşma esnasında beşlik çakmak
low five
f.
179
Deyim
elini havaya kaldırmadan beşlik çakmak
low five
f.
180
Deyim
bel hizasında beşlik çakmak
low five
f.
181
Deyim
çakmak
low five
f.
182
Deyim
ellerini birbirine çakmak
low five
f.
183
Deyim
ellerini kaldırmadan birbirine çakmak
low five
f.
184
Deyim
(bir şeyi) çakmak
get a whiff of (something)
f.
185
Deyim
çakmak
head south
f.
186
Deyim
çakmak
go south
f.
187
Deyim
çakmak
pick up the hint
f.
188
Deyim
bir şeyi yere/zemine çakmak
run something into the ground
f.
189
Deyim
bir şeyi yere/zemine çakmak
drive something into the ground
f.
190
Deyim
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak (birinin/bir şeyin) tabutuna çivi çakmak
drive a nail in (someone's or something's) coffin
f.
191
Deyim
(birinin/bir şeyin) tabutuna bir çivi daha çakmak
drive another nail in (someone's or something's) coffin
f.
192
Deyim
(birinin/bir şeyin) tabutuna son çiviyi çakmak
drive the final nail in (someone's or something's) coffin
f.
193
Deyim
(birini/bir şeyi) sona bir adım daha yaklaştırmak (birinin/bir şeyin) tabutuna çivi çakmak
put a nail in (someone's or something's) coffin
f.
194
Deyim
(birinin/bir şeyin) tabutuna bir çivi daha çakmak
put another nail in (someone's or something's) coffin
f.
195
Deyim
(birinin/bir şeyin) tabutuna son çiviyi çakmak
put the final nail in (someone's or something's) coffin
f.
196
Deyim
(birine) bir tokat çakmak
give (one) a thick ear [uk]
f.
197
Deyim
birine bir tane çakmak
give somebody a thick ear
f.
198
Deyim
birine beşlik çakmak
give someone five
f.
199
Deyim
-e çakmak
hammer into and pound into
f.
200
Deyim
'-e çekiçle çakmak
hammer into and pound into
f.
201
Deyim
kafasına çakmak
hammer into and pound into
f.
202
Deyim
beşlik çakmak
knock (one) some skin [obsolete]
f.
203
Deyim
beşlik çakmak
knock some skin
f.
204
Deyim
bir tane oturtmak/çakmak
punch lights out
f.
205
Deyim
tekmeyi vurmak/çakmak
put/stick the boot in [uk]
f.
206
Deyim
(birine) yumruğu çakmak
ring (one's) bells
f.
207
Deyim
beşlik çakmak
slip five
f.
Technical
208
Teknik
çakmak taşı
tinderbox
i.
209
Teknik
çakmak
cigarette lighter
i.
210
Teknik
çakmak soketi
cigarette lighter socket
i.
211
Teknik
genellikle metalürji ocaklarını kaplamak için kullanılan çakmak taşı
ganister
i.
212
Teknik
kavlı çakmak kutusu
tinderbox
i.
213
Teknik
takoz veya kazık çakmak için kullanılan ahşap başlı ağır bir çekiç
mall
i.
214
Teknik
çakmak taşı
firestone
i.
215
Teknik
tekrar çakmak
renail
f.
216
Teknik
tekrar çivi çakmak
renail
f.
217
Teknik
çivi çakmak
joe
f.
218
Teknik
çakmak (kazık vb)
penetrate
f.
219
Teknik
şahmerdan ile çakmak
tilt
f.
220
Teknik
(çivi başını) istenen yüzeyin altına çakmak
set
f.
Construction
221
İnşaat
(çivi, raptiye) yandan çakmak
toe
f.
222
İnşaat
(çivi, raptiye) yandan çakmak
toenail
f.
Woodworking
223
Ağaç İşleri
ağaç çivisi çakmak
treenail
f.
Automotive
224
Otomotiv
çakmak
cigarette lighter
i.
225
Otomotiv
çakmak soketi
cigar lighter socket
i.
226
Otomotiv
balata çakmak
reline
f.
227
Otomotiv
gazlı çakmak
gas lighter
f.
Marine
228
Denizcilik
çakmak
lighter
i.
Marine Biology
229
Deniz Biyolojisi
çakmak
shine
i.
Tobacco
230
Tütün
çakmak
lighter
i.
Fishery
231
Balıkçılık
çakmak soketi
socket
i.
Education
232
Eğitim
dersinden çakmak
flunk
f.
233
Eğitim
dersten çakmak
flunk
f.
Archaeology
234
Arkeoloji
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı
conchoid
i.
235
Arkeoloji
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı
bulb of percussion
i.
236
Arkeoloji
çakmak taşı nodülü
core
i.
237
Arkeoloji
antik dönemlerde kazık çakmak için kullanılan bir alet
fistuca
i.
238
Arkeoloji
(çakmak taşını) yonga şeklinde ayırarak işlemek
flake
f.
Geology
239
Jeoloji
(ingiltere'nin güneyinde bulunan ve aşınmamış bütün çakmak taşı barındıran) sert kil birikintisi
clay-with-flints
i.
240
Jeoloji
çakmak taşı veya hayvan boynuzuna benzer (mineral)
horny
s.
Military
241
Askeri
çakmak ile hazırlamak
span
f.
242
Askeri
çakmak ile kurmak
span
f.
Hunting
243
Silah/Atıcılık
çakmak
lock
i.
244
Silah/Atıcılık
çakmak taşlı ateşleme tertibatı
flintlock
i.
245
Silah/Atıcılık
çarklı çakmak
wheellock
i.
246
Silah/Atıcılık
fitilli çakmak
matchlock
f.
247
Silah/Atıcılık
kapsüllü çakmak
caplock
f.
Card
248
İskambil
briç oyununda elde olmayan bir kağıda kozla çakmak
ruff
f.
Slang
249
Argo
çakmak
striker
i.
250
Argo
çakmak
bone
f.
251
Argo
çakmak
bop
f.
252
Argo
kafasına/başına vurmak/çakmak
bean
f.
253
Argo
bira yuvarlamak/içmek/çakmak/atmak
hammer a beer
f.
254
Argo
biraları yuvarlamak/götürmek/içmek/çakmak
hammer some beers
f.
255
Argo
bira yuvarlamak/içmek/çakmak/atmak
pound a beer
f.
256
Argo
bira yuvarlamak/götürmek/içmek/çakmak
slam a beer
f.
257
Argo
beşlik çakmak
knock someone some skin
f.
258
Argo
bir tane çakmak/vurmak
paste someone one
f.
259
Argo
çakmak
ream [vulgar]
f.
260
Argo
mala çakmak
get laid
f.
261
Argo
suratına bir tane çakmak
clock
f.
262
Argo
çakmak (anlamak)
pick up what (one) is putting down
f.
263
Argo
hap çakmak
drop a bop
f.
264
Argo
birine çakmak
hose
f.
265
Argo
yumruk çakmak (selamlaşma amacıyla)
pound it
f.
266
Argo
birine tokadı çakmak
molly whop someone
f.
267
Argo
uyuşturucu çakmak
zoom
f.
268
Argo
uyuşturucu çakmak
zoom off
f.
269
Argo
çakmak
pound
f.
270
Argo
(birine) bir tane çarpmak/çakmak
clock (one)
f.
271
Argo
çakmak
glom on to
f.
272
Argo
çakmağı çakmak
flick your bic
f.
273
Argo
(birine) beşlik çakmak
give (one) skin
f.
274
Argo
(birine) beşlik çakmak
give (one) some skin
f.
275
Argo
tokadı çakmak
bitch-slap
f.
276
Argo
bira içmek/çakmak/atmak
pound beer
f.
277
Argo
(birine) beşlik çakmak
slip (one) some skin
f.
278
Argo
lsd çakmak
drop
f.
279
Argo
arkadan çakmak
back shot
f.
280
Argo
domaltıp çakmak
back shot
f.
281
Argo
sınavdan çakmak
tube it [us]
expr.
British Slang
282
İngiliz Argosu
birine çakmak
nail
f.
283
İngiliz Argosu
çakmak
bunk up
f.
284
İngiliz Argosu
çakmak
get a bunk up
f.
285
İngiliz Argosu
hap çakmak
pill it
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of çakmak çakmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy