Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
ayrılmak
"ayrılmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 196 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
ayrılmak
break up
f.
2
Yaygın Kullanım
ayrılmak
leave
f.
3
Yaygın Kullanım
ayrılmak
divorce
f.
4
Yaygın Kullanım
ayrılmak
separate
f.
5
Yaygın Kullanım
ayrılmak
split
f.
General
6
Genel
ayrılmak
pull away
f.
7
Genel
ayrılmak
desist
f.
8
Genel
ayrılmak
sunder
f.
9
Genel
ayrılmak
part
f.
10
Genel
ayrılmak
divorce from
f.
11
Genel
ayrılmak
got off
f.
12
Genel
ayrılmak
split off
f.
13
Genel
ayrılmak
move off
f.
14
Genel
ayrılmak
dissever
f.
15
Genel
ayrılmak
lead away from
f.
16
Genel
ayrılmak
resign
f.
17
Genel
ayrılmak
break with somebody
f.
18
Genel
ayrılmak
vacate
f.
19
Genel
ayrılmak
graduate
f.
20
Genel
ayrılmak
withdraw from
f.
21
Genel
ayrılmak
tear oneself away
f.
22
Genel
ayrılmak
break away
f.
23
Genel
ayrılmak
walk out of
f.
24
Genel
ayrılmak
splinter off
f.
25
Genel
ayrılmak
check out
f.
26
Genel
ayrılmak
get clear of
f.
27
Genel
ayrılmak
be separated
f.
28
Genel
ayrılmak
take one's farewell of
f.
29
Genel
ayrılmak
wander from
f.
30
Genel
ayrılmak
split up
f.
31
Genel
ayrılmak
crack
f.
32
Genel
ayrılmak
sever
f.
33
Genel
ayrılmak
diverge
f.
34
Genel
ayrılmak
disperse
f.
35
Genel
ayrılmak
break with
f.
36
Genel
ayrılmak
decamp
f.
37
Genel
ayrılmak
fall
f.
38
Genel
ayrılmak
give up
f.
39
Genel
ayrılmak
stray
f.
40
Genel
ayrılmak
get
f.
41
Genel
ayrılmak
revolt
f.
42
Genel
ayrılmak
deviate
f.
43
Genel
ayrılmak
get off
f.
44
Genel
ayrılmak
part from
f.
45
Genel
ayrılmak
part company
f.
46
Genel
ayrılmak
divide
f.
47
Genel
ayrılmak
part with
f.
48
Genel
ayrılmak
go away
f.
49
Genel
ayrılmak
parted with someone
f.
50
Genel
ayrılmak
fork
f.
51
Genel
ayrılmak
withdraw
f.
52
Genel
ayrılmak
divaricate
f.
53
Genel
ayrılmak
walk out
f.
54
Genel
ayrılmak
defect
f.
55
Genel
ayrılmak
buzz
f.
56
Genel
ayrılmak
pull out
f.
57
Genel
ayrılmak
take leave
f.
58
Genel
ayrılmak
part company with
f.
59
Genel
ayrılmak
apostatize
f.
60
Genel
ayrılmak
dissent
f.
61
Genel
ayrılmak
differ
f.
62
Genel
ayrılmak
secede
f.
63
Genel
ayrılmak
come
f.
64
Genel
ayrılmak
come unstuck
f.
65
Genel
ayrılmak
hive off
f.
66
Genel
ayrılmak
furcate
f.
67
Genel
ayrılmak
mosey
f.
68
Genel
ayrılmak
draw away
f.
69
Genel
ayrılmak
disunite
f.
70
Genel
ayrılmak
cast
f.
71
Genel
ayrılmak
go
f.
72
Genel
ayrılmak
walk off
f.
73
Genel
ayrılmak
be unstuck
f.
74
Genel
ayrılmak
fissure
f.
75
Genel
ayrılmak
draw apart
f.
76
Genel
ayrılmak
cleave
f.
77
Genel
ayrılmak
revolt from
f.
78
Genel
ayrılmak
be off
f.
79
Genel
ayrılmak
segregate
f.
80
Genel
ayrılmak
desert
f.
81
Genel
ayrılmak
drop out
f.
82
Genel
ayrılmak
cut the painter
f.
83
Genel
ayrılmak
cut loose
f.
84
Genel
ayrılmak
detach
f.
85
Genel
ayrılmak
leave
f.
86
Genel
ayrılmak
depart
f.
87
Genel
ayrılmak
quit
f.
88
Genel
ayrılmak
break apart
f.
89
Genel
ayrılmak
make departure
f.
90
Genel
ayrılmak
come away
f.
91
Genel
ayrılmak
disintegrate
f.
92
Genel
ayrılmak
differentiate
f.
93
Genel
ayrılmak
get along
f.
94
Genel
ayrılmak
get out
f.
95
Genel
ayrılmak
throw over
f.
96
Genel
ayrılmak
throw up
f.
97
Genel
ayrılmak
fly off
f.
98
Genel
ayrılmak
peel
f.
99
Genel
ayrılmak
apostatise
f.
100
Genel
ayrılmak
dirempt
f.
101
Genel
ayrılmak
twin [scottish]
f.
102
Genel
ayrılmak
twine [scottish]
f.
103
Genel
ayrılmak
unhinge
f.
104
Genel
ayrılmak
unlink
f.
105
Genel
ayrılmak
unmingle
f.
106
Genel
ayrılmak
pull
f.
107
Genel
ayrılmak
vacate
f.
108
Genel
ayrılmak
unship
f.
109
Genel
ayrılmak
untwine
f.
110
Genel
ayrılmak
beleave
f.
111
Genel
ayrılmak
lete
f.
112
Genel
ayrılmak
break
f.
113
Genel
ayrılmak
hike [dialect] [uk]
f.
114
Genel
ayrılmak
mog
f.
115
Genel
ayrılmak
move
f.
116
Genel
ayrılmak
bust
f.
117
Genel
ayrılmak
gap
f.
118
Genel
ayrılmak
git [dialect]
f.
119
Genel
ayrılmak
off
f.
120
Genel
ayrılmak
roust
f.
121
Genel
ayrılmak
rout
f.
122
Genel
ayrılmak
run
f.
123
Genel
ayrılmak
run off
f.
124
Genel
ayrılmak
devow [obsolete]
f.
125
Genel
ayrılmak
disentwine
f.
126
Genel
ayrılmak
dishaunt
f.
127
Genel
ayrılmak
disjoin
f.
128
Genel
ayrılmak
dismiss
f.
129
Genel
ayrılmak
cut
f.
130
Genel
ayrılmak
diffind
f.
131
Genel
ayrılmak
diffract
f.
132
Genel
ayrılmak
disband [obsolete]
f.
133
Genel
ayrılmak
discede [obsolete]
f.
134
Genel
ayrılmak
forego
f.
135
Genel
ayrılmak
outrive [obsolete]
f.
136
Genel
ayrılmak
precipitate
f.
137
Genel
ayrılmak
sejein
f.
138
Genel
ayrılmak
shove
f.
139
Genel
ayrılmak
sliver
f.
140
Genel
ayrılmak
spalt [dialect]
f.
141
Genel
ayrılmak
stand by
f.
142
Genel
ayrılmak
subscribe [obsolete]
f.
143
Genel
ayrılmak
branch
f.
144
Genel
ayrılmak
designate
f.
145
Genel
ayrılmak
devote
f.
Phrasals
146
Öbek Fiiller
ayrılmak
cut off
f.
147
Öbek Fiiller
ayrılmak
dig out
f.
148
Öbek Fiiller
ayrılmak
leave out [dialect]
f.
149
Öbek Fiiller
ayrılmak
depart with
f.
150
Öbek Fiiller
ayrılmak
branch off
f.
151
Öbek Fiiller
ayrılmak
pluck away
f.
152
Öbek Fiiller
ayrılmak
fall from
f.
153
Öbek Fiiller
ayrılmak
go away
f.
154
Öbek Fiiller
ayrılmak
split apart
f.
155
Öbek Fiiller
ayrılmak
be through
f.
156
Öbek Fiiller
ayrılmak
bail out
f.
157
Öbek Fiiller
ayrılmak
cash in
f.
158
Öbek Fiiller
ayrılmak
break (from)
f.
159
Öbek Fiiller
ayrılmak
peel away
f.
160
Öbek Fiiller
ayrılmak
shove along
f.
Colloquial
161
Konuşma Dili
ayrılmak
bone out
f.
162
Konuşma Dili
ayrılmak
dust
f.
163
Konuşma Dili
ayrılmak
uncouple
f.
164
Konuşma Dili
ayrılmak
bounce [us]
f.
165
Konuşma Dili
ayrılmak
shuffle off
f.
Idioms
166
Deyim
ayrılmak
be through with
f.
167
Deyim
ayrılmak
pull (up) chocks
f.
168
Deyim
ayrılmak
pull chocks
f.
169
Deyim
ayrılmak
pull up stakes
f.
170
Deyim
ayrılmak
come to life
f.
171
Deyim
ayrılmak
go one's separate ways
f.
172
Deyim
ayrılmak
take one's leave
f.
173
Deyim
ayrılmak
be through with
f.
174
Deyim
ayrılmak
take leave
f.
175
Deyim
ayrılmak
cut bait
f.
176
Deyim
ayrılmak
pull stakes
f.
177
Deyim
ayrılmak
haul off
f.
178
Deyim
ayrılmak
bid adieu
f.
179
Deyim
ayrılmak
break free
f.
180
Deyim
ayrılmak
get going
f.
181
Deyim
ayrılmak
get the push [uk]
f.
182
Deyim
ayrılmak
go your separate ways
f.
Technical
183
Teknik
ayrılmak
burst
f.
184
Teknik
ayrılmak
disconnect
f.
185
Teknik
ayrılmak
leave
f.
186
Teknik
ayrılmak
depart
f.
Automotive
187
Otomotiv
ayrılmak
pull away
f.
Marine
188
Denizcilik
ayrılmak
clear
f.
189
Denizcilik
ayrılmak
sheer off
f.
Archaic
190
Eski Kullanım
ayrılmak
pass away
f.
191
Eski Kullanım
ayrılmak
avoid
f.
192
Eski Kullanım
ayrılmak
discompany
f.
193
Eski Kullanım
ayrılmak
shift
f.
Slang
194
Argo
ayrılmak
shag (off)
f.
195
Argo
ayrılmak
butt out
f.
196
Argo
ayrılmak
pull one's freight
f.
"ayrılmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ayrılmak üzere ayağa kalkma
move
i.
2
Genel
sürüden ayrılmak
go astray
f.
3
Genel
büyük bir cisimden ayrılmak
segregate
f.
4
Genel
birbirinden ayrılmak
diverge
f.
5
Genel
araçla bir yerden ayrılmak
drive off
f.
6
Genel
otelden ayrılmak
check out
f.
7
Genel
diğerlerinden ayrılmak
vary from
f.
8
Genel
ayrılmak (sevdiğinden)
break up
f.
9
Genel
ayrılmak (asıl konudan)
stray from
f.
10
Genel
derecelere ayrılmak
graduate
f.
11
Genel
birbirinden ayrılmak
part company
f.
12
Genel
işten ayrılmak
leave the job
f.
13
Genel
parçalara ayrılmak
fall apart
f.
14
Genel
iki parçaya ayrılmak
shear off
f.
15
Genel
bağlanıp ayrılmak
engage disengage
f.
16
Genel
emekliye ayrılmak
step down
f.
17
Genel
dallara ayrılmak
branch
f.
18
Genel
ele alınan konudan ayrılmak
wander from the subject at hand
f.
19
Genel
hiddetle ayrılmak
storm out
f.
20
Genel
kollara ayrılmak
fork
f.
21
Genel
bir yerden ayrılmak
depart from
f.
22
Genel
ayrılmak (hedeften/fikirden/inançtan)
swerve
f.
23
Genel
(arılar) oğul halinde kovandan ayrılmak
swarm
f.
24
Genel
diğerlerinden ayrılmak
differ from
f.
25
Genel
konudan ayrılmak
digress
f.
26
Genel
ayrılmak (gruplara vb)
split up
f.
27
Genel
bir sınıftan ayrılmak
declass
f.
28
Genel
ayrılmak (uçak vb)
depart
f.
29
Genel
ayrılmak (siyasal/dinsel bir örgütten/bir devletten/federasyondan)
secede
f.
30
Genel
kampı bozup ayrılmak
decamp
f.
31
Genel
ayrılmak (sevgiliden vb)
leave
f.
32
Genel
emekliye ayrılmak
retire
f.
33
Genel
satılık bir şey biri için ayrılmak
be spoken for
f.
34
Genel
parçalarına ayrılmak
fragmentize
f.
35
Genel
emekliye ayrılmak
bow out
f.
36
Genel
incecik ayrılmak
sliver
f.
37
Genel
ikiye ayrılmak
go into division
f.
38
Genel
ayrılmak (bağlantı)
become disjoint
f.
39
Genel
sürüden ayrılmak
straggle
f.
40
Genel
ayrılmak (bir yerden/gruptan)
cut loose from
f.
41
Genel
kollara ayrılmak
branch
f.
42
Genel
kollara ayrılmak
branch off
f.
43
Genel
ikiye ayrılmak
cleave
f.
44
Genel
hesabını ödeyip ayrılmak (otelden vb)
check out
f.
45
Genel
ayrılmak (işten)
resign
f.
46
Genel
parçalara ayrılmak
be shattered
f.
47
Genel
kol olarak ayrılmak
branch off
f.
48
Genel
ayrılmak (iş)
retire
f.
49
Genel
ayrılmak (esas konudan)
wander off
f.
50
Genel
iki kola ayrılmak
bifurcate
f.
51
Genel
ayrılmak (üyelikten)
drop out
f.
52
Genel
ikiye ayrılmak
sever
f.
53
Genel
bir şirketten ayrılmak
disincorporate
f.
54
Genel
ayrılmak (bir yerden taşınarak)
take off
f.
55
Genel
ayrılmak (bir yerden)
cut loose from
f.
56
Genel
kollara ayrılmak
ramify
f.
57
Genel
ortaklıktan ayrılmak
leave a partnership
f.
58
Genel
ortaklıktan ayrılmak
retire from a partnership
f.
59
Genel
ülkesinden ayrılmak
leave one's country
f.
60
Genel
bölgelere ayrılmak
be divided into regions
f.
61
Genel
plandan ayrılmak
abandon the plan
f.
62
Genel
konudan ayrılmak
wander from the subject
f.
63
Genel
konudan ayrılmak
wander off
f.
64
Genel
şirketten ayrılmak
leave the company
f.
65
Genel
oradan ayrılmak
leave that place
f.
66
Genel
oradan ayrılmak
leave there
f.
67
Genel
oradan ayrılmak
depart from there
f.
68
Genel
kısımlara ayrılmak
be segmented
f.
69
Genel
kısımlara ayrılmak
be bisected
f.
70
Genel
kısımlara ayrılmak
be divided
f.
71
Genel
kısımlara ayrılmak
be separated into sections
f.
72
Genel
parçalara ayrılmak
break apart
f.
73
Genel
yayalara ayrılmak
be pedestrianised
f.
74
Genel
yayalara ayrılmak
be pedestrianized
f.
75
Genel
yığından ayrılmak
unpile
f.
76
Genel
bir yerden ayrılmak
make departure
f.
77
Genel
ofisten ayrılmak
leave the office
f.
78
Genel
okuldan ayrılmak
leave the school
f.
79
Genel
kocasından ayrılmak
separate from her husband
f.
80
Genel
karısından ayrılmak
separate from his wife
f.
81
Genel
eşinden ayrılmak
separate from one's spouse
f.
82
Genel
eşinden ayrılmak
get a divorce from
f.
83
Genel
kocasından ayrılmak
get a divorce from
f.
84
Genel
eşinden ayrılmak
get divorced
f.
85
Genel
eşinden ayrılmak
divorce
f.
86
Genel
karısından ayrılmak
get a divorce from
f.
87
Genel
karısından ayrılmak
divorce
f.
88
Genel
kocasından ayrılmak
divorce
f.
89
Genel
parçalara ayrılmak
chip off
f.
90
Genel
parçalara ayrılmak
break to pieces
f.
91
Genel
parçalara ayrılmak
fall to pieces
f.
92
Genel
evden ayrılmak
leave the house
f.
93
Genel
izinsiz ayrılmak
take french leave
f.
94
Genel
-den ayrılmak
break with
f.
95
Genel
-den ayrılmak
absent from
f.
96
Genel
-den ayrılmak
depart from
f.
97
Genel
dizginleri koparıp -den ayrılmak
cut loose from
f.
98
Genel
-den ayrılmak
dissent from
f.
99
Genel
-den ayrılmak
differ from
f.
100
Genel
-den ayrılmak
dissociate oneself from
f.
101
Genel
-den ayrılmak
part company with
f.
102
Genel
-den ayrılmak
vary from
f.
103
Genel
-e ayrılmak
split
f.
104
Genel
-den ayrılmak
wander from
f.
105
Genel
-den ayrılmak
part from
f.
106
Genel
gruplara ayrılmak
group
f.
107
Genel
gövdeden ayrılmak
disembody
f.
108
Genel
dolaşarak ayrılmak (bulunması gereken yerden)
stray from
f.
109
Genel
sevgiliden ayrılmak
break up with the lover
f.
110
Genel
sevgilisinden ayrılmak
break up with the lover
f.
111
Genel
istasyondan ayrılmak
pull out
f.
112
Genel
-den ayrılmak
quit
f.
113
Genel
işinden ayrılmak
quit one’s job
f.
114
Genel
doğru yoldan ayrılmak
wander
f.
115
Genel
yolları ayrılmak
break up
f.
116
Genel
parçalara ayrılmak
come apart
f.
117
Genel
erken ayrılmak
leave early
f.
118
Genel
sahneden ayrılmak
retire from the scene
f.
119
Genel
üniversiteden ayrılmak
leave the university
f.
120
Genel
rotadan ayrılmak
turn aside
f.
121
Genel
görevden ayrılmak
resign
f.
122
Genel
limandan ayrılmak
leave the port
f.
123
Genel
malulen emekliye ayrılmak
be retired due to disability
f.
124
Genel
hızla ayrılmak
leave rapidly
f.
125
Genel
hızla ayrılmak
leave quickly
f.
126
Genel
hızla ayrılmak
leave promptly
f.
127
Genel
hızla ayrılmak
leave swiftly
f.
128
Genel
maçtan galip ayrılmak
win the game
f.
129
Genel
maçtan galip ayrılmak
win the match
f.
130
Genel
(sevgiliden vb) ayrılmak
break up with somebody
f.
131
Genel
bir yerden ayrılmak
depart from some place
f.
132
Genel
resmi olarak ayrılmak
separate legally
f.
133
Genel
bir yere gitmek için ayrılmak
depart for some place
f.
134
Genel
yasal olarak ayrılmak
separate legally
f.
135
Genel
gruptan ayrılmak
quit the band
f.
136
Genel
ülkeden ayrılmak
leave the country
f.
137
Genel
bir yerden aceleyle ayrılmak
absquatulate
f.
138
Genel
eşinden ayrılmak
separate from/divorce/split up with one's husband/wife/spouse
f.
139
Genel
okuldan ayrılmak
drop out of school
f.
140
Genel
okuldan ayrılmak
drop out
f.
141
Genel
(birisiyle) vedalaşıp gitmek/ayrılmak
say good-bye to someone and leave
f.
142
Genel
havadayken ikiye ayrılmak/kopmak
break off mid-air
f.
143
Genel
bir yerden ayrılmak
quit a place
f.
144
Genel
bir yerden ayrılmak
leave a place
f.
145
Genel
moleküllere ayrılmak
dissolve into molecules
f.
146
Genel
ikiye ayrılmak
split in half
f.
147
Genel
eşinden ayrılmak
break up
f.
148
Genel
birbirinden ayrılmak
dissociate
f.
149
Genel
ortodoks kilisesinden ayrılmak
dissent
f.
150
Genel
parçalarına ayrılmak
fragmentise
f.
151
Genel
(askerlikten vb) tazminat ödeyerek ayrılmak
buy yourself out
f.
152
Genel
gruba ayrılmak
be separated into groups
f.
153
Genel
küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
break up into small pieces
f.
154
Genel
takımdan ayrılmak
leave the team
f.
155
Genel
izne ayrılmak
go on leave
f.
156
Genel
birinden ayrılmak
break up with someone
f.
157
Genel
görevden ayrılmak
leave the office
f.
158
Genel
işten ayrılmak
quit work
f.
159
Genel
gruplara ayrılmak
aggroup
f.
160
Genel
galip ayrılmak
emerge victorious
f.
161
Genel
galibeyetle ayrılmak
emerge victorious
f.
162
Genel
zaferle ayrılmak
emerge victorious
f.
163
Genel
galip ayrılmak
emerge triumphant
f.
164
Genel
galibeyetle ayrılmak
emerge triumphant
f.
165
Genel
zaferle ayrılmak
emerge triumphant
f.
166
Genel
işten ayrılmak
strike work
f.
167
Genel
(bir yerden) ayrılmak
walk [obsolete]
f.
168
Genel
işinden ayrılmak
quit
f.
169
Genel
bir yerden hızla ayrılmak
jump
f.
170
Genel
oturduğu çevresinden ayrılmak
unroot
f.
171
Genel
tabakalara ayrılmak
layer
f.
172
Genel
katmanlara ayrılmak
layer
f.
173
Genel
dört dala ayrılmak
quadrifurcated
f.
174
Genel
bir yerden ayrılmak
check out
f.
175
Genel
haber vermeden ayrılmak
blanch
f.
176
Genel
birinden ayrılmak
break
f.
177
Genel
(dikiş, oluk veya eklemde) katlanmak, bükülmek veya ayrılmak
break
f.
178
Genel
aceleyle ayrılmak
breeze
f.
179
Genel
(ulus) gruplara ayrılmak
rend
f.
180
Genel
kavga edip ayrılmak
bust up
f.
181
Genel
(dernek veya katılım alanından) ayrılmak
depart
f.
182
Genel
(bir yerden) ayrılmak
chuck [south africa]
f.
183
Genel
resmi şekilde ayrılmak
congee [dialect]
f.
184
Genel
rotadan ayrılmak
deturn [obsolete]
f.
185
Genel
sıradan ayrılmak
dismiss
f.
186
Genel
parçalara ayrılmak
disshiver
f.
187
Genel
rotadan ayrılmak
disturn
f.
188
Genel
aceleyle ayrılmak
cut
f.
189
Genel
bir anda ayrılmak
pike
f.
190
Genel
lor ve peynir altı suyuna ayrılmak
curd
f.
191
Genel
(gruptan, oluşumdan) ayrılmak
peel (off)
f.
192
Genel
küçük parçalara ayrılmak
corrade
f.
193
Genel
kümeden ayrılmak
disaggregate
f.
194
Genel
kitleden ayrılmak
disaggregate
f.
195
Genel
parçalara ayrılmak
disassemble
f.
196
Genel
kamptan ayrılmak
discamp [obsolete]
f.
197
Genel
aniden ayrılmak
plump
f.
198
Genel
parçalarına ayrılmak
section
f.
199
Genel
başçık veya kabuktan ayrılmak
shell
f.
200
Genel
apar topar ayrılmak
skirr
f.
201
Genel
apar topar ayrılmak
scur
f.
202
Genel
apar topar ayrılmak
skive [dialect]
f.
203
Genel
apar topar ayrılmak
put
f.
204
Genel
parçalara ayrılmak
spall
f.
205
Genel
-den ayrılmak
split
f.
206
Genel
(oturduğu yerden) ayrılmak
stir
f.
207
Genel
parçalara ayrılmak
sunder
f.
208
Genel
yolları ayrılmak
part
f.
209
Genel
zarafetle ayrılmak
sail
f.
Phrasals
210
Öbek Fiiller
bir yerden zorla/istemeyerek ayrılmak
tear (oneself) away (from someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
hızla ayrılmak
tear away
f.
212
Öbek Fiiller
farklı dallara ayrılmak
branch off
f.
213
Öbek Fiiller
çiftler halinde bir yerden ayrılmak
pair off
f.
214
Öbek Fiiller
çekilerek ayrılmak
pull apart
f.
215
Öbek Fiiller
(gemi) limandan ayrılmak
put forth
f.
216
Öbek Fiiller
evden ayrılmak
run away
f.
217
Öbek Fiiller
görevden ayrılmak
step aside
f.
218
Öbek Fiiller
parçalara ayrılmak
pull apart
f.
219
Öbek Fiiller
aniden bulunduğu yerden ayrılmak
burst out
f.
220
Öbek Fiiller
aniden bulunduğu yerden ayrılmak
burst out (of something)
f.
221
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak
zoom off
f.
222
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak
hurry away
f.
223
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak
hurry off
f.
224
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak/gitmek
bustle off
f.
225
Öbek Fiiller
bir yere gitme için (bir yerden) ayrılmak
leave for some place
f.
226
Öbek Fiiller
bir şeyden ayrılmak
split off from
f.
227
Öbek Fiiller
bir yerden aceleyle çıkmak/ayrılmak
rush off from
f.
228
Öbek Fiiller
birinden ayrılmak
split up (with someone)
f.
229
Öbek Fiiller
bir yerden hareket etmek/ayrılmak
leave from some place
f.
230
Öbek Fiiller
hesabı keserek ayrılmak
check out of
f.
231
Öbek Fiiller
hızla ayrılmak
light out
f.
232
Öbek Fiiller
hızla ayrılmak
light out of
f.
233
Öbek Fiiller
emekliye ayrılmak
bow out of something
f.
234
Öbek Fiiller
kimseye haber vermeden işten ayrılmak
quit on someone
f.
235
Öbek Fiiller
küçük parçalara ayrılmak
crumble up
f.
236
Öbek Fiiller
küçük parçalara ayrılmak
crumble something up
f.
237
Öbek Fiiller
küçük parçalara ayrılmak
chip away
f.
238
Öbek Fiiller
konudan ayrılmak
digress from something
f.
239
Öbek Fiiller
küçük parçalara ayrılmak
crumble away
f.
240
Öbek Fiiller
sürüden ayrılmak
stand out
f.
241
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
split up with
f.
242
Öbek Fiiller
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on something
f.
243
Öbek Fiiller
(bir yerden) ayrılmak
tear out of
f.
244
Öbek Fiiller
(at veya bisiklikte vb.) bir yerden ayrılmak
ride away
f.
245
Öbek Fiiller
(bir yerden) biri ile gitmek/ayrılmak/çıkmak
leave with someone
f.
246
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
separate off from something
f.
247
Öbek Fiiller
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) for (someone or something)
f.
248
Öbek Fiiller
(bir yerden başka bir yer) için ayrılmak
desert (someone or something) to (someone or something)
f.
249
Öbek Fiiller
ikili gruplara ayrılmak
double up
f.
250
Öbek Fiiller
kategoriye ayrılmak
fall in
f.
251
Öbek Fiiller
gruba ayrılmak
fall in
f.
252
Öbek Fiiller
-e ayrılmak
fall in
f.
253
Öbek Fiiller
kategoriye ayrılmak
fall into
f.
254
Öbek Fiiller
gruba ayrılmak
fall into
f.
255
Öbek Fiiller
-e ayrılmak
fall into
f.
256
Öbek Fiiller
ikiye ayrılmak
fork out
f.
257
Öbek Fiiller
başka bir kola ayrılmak
fork out
f.
258
Öbek Fiiller
gruptan ayrılmak
peel off
f.
259
Öbek Fiiller
gruptan ayrılmak
peel off
f.
260
Öbek Fiiller
bir yerden ayrılmak
proceed from
f.
261
Öbek Fiiller
bir yerden ayrılmak
proceed from
f.
262
Öbek Fiiller
(bir konuda) ayrılmak
differ about (something)
f.
263
Öbek Fiiller
(bir konuda) ayrılmak
differ on (something)
f.
264
Öbek Fiiller
kimseye görünmeden ayrılmak
slip out
f.
265
Öbek Fiiller
bir yerden ayrılmak
go out
f.
266
Öbek Fiiller
tekerlekli bir araçla ayrılmak
wheel out
f.
267
Öbek Fiiller
apar topar ayrılmak
jet off
f.
268
Öbek Fiiller
(biriyle) ayrılmak
split with (one)
f.
269
Öbek Fiiller
apar topar ayrılmak
beetle off
f.
270
Öbek Fiiller
tekerlekli bir araçla (bir şeyden/yerden) ayrılmak
wheel out of (something or some place)
f.
271
Öbek Fiiller
hızla ayrılmak
speed off
f.
272
Öbek Fiiller
bir hışımla çıkmak/ayrılmak
speed off
f.
273
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
peel off from (someone or something)
f.
274
Öbek Fiiller
(birinden) ayrılmak
bail on (one)
f.
275
Öbek Fiiller
birinden ayrılmak
bail on someone
f.
276
Öbek Fiiller
(birinden) ayrılmak
bail out on (one)
f.
277
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kollara ayrılmak
branch off (from something)
f.
278
Öbek Fiiller
(bir şeyden) farklı dallara ayrılmak
branch off (from something)
f.
279
Öbek Fiiller
(bir şeye) ayrılmak
branch out (into something)
f.
280
Öbek Fiiller
dallanarak (bir şeye) ayrılmak
branch out (into something)
f.
281
Öbek Fiiller
yeni yollara/bölümlere ayrılmak
branch out (into something)
f.
282
Öbek Fiiller
ana yoldan ayrılmak
branch off
f.
283
Öbek Fiiller
ana yoldan patikaya ayrılmak
branch off
f.
284
Öbek Fiiller
(bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something)
f.
285
Öbek Fiiller
kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something)
f.
286
Öbek Fiiller
küçük parçalara ayrılmak
break (up) (into something)
f.
287
Öbek Fiiller
toplanıp kamp alanından ayrılmak
break camp
f.
288
Öbek Fiiller
(biriyle) ayrılmak
break off (with someone)
f.
289
Öbek Fiiller
(birinden) ayrılmak
break off (with someone)
f.
290
Öbek Fiiller
(biriyle) ayrılmak
break with someone
f.
291
Öbek Fiiller
(birinden) ayrılmak
break with someone
f.
292
Öbek Fiiller
birinden ayrılmak
break someone up
f.
293
Öbek Fiiller
(birinden) ayrılmak
break up with (one)
f.
294
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
break with (someone or something)
f.
295
Öbek Fiiller
(bir şeyden/bir yerden) aniden ayrılmak
burst out of (somewhere or something)
f.
296
Öbek Fiiller
(rıhtımdan/iskeleden) ayrılmak
cast off (from something)
f.
297
Öbek Fiiller
otel odasından ayrılmak
check out from (something)
f.
298
Öbek Fiiller
otel odasından ayrılmak
check out of (something)
f.
299
Öbek Fiiller
(bir yerden) ayrılmak
clear off (of some place)
f.
300
Öbek Fiiller
(bir yerden) ayrılmak
clear out (of some place)
f.
301
Öbek Fiiller
(bir dinden) ayrılmak
convert from (something)
f.
302
Öbek Fiiller
dizginleri koparıp'-den ayrılmak
cut from
f.
303
Öbek Fiiller
için ayrılmak
desert for
f.
304
Öbek Fiiller
için ayrılmak
desert to
f.
305
Öbek Fiiller
(bir konuda) ayrılmak
differ about
f.
306
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
differ from (someone or something)
f.
307
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
differentiate from
f.
308
Öbek Fiiller
konudan ayrılmak
digress from
f.
309
Öbek Fiiller
(bir şeyden) ayrılmak
diverge from (something)
f.
310
Öbek Fiiller
sessizce ayrılmak
ease out
f.
311
Öbek Fiiller
tantana çıkarmadan ayrılmak
ease out
f.
312
Öbek Fiiller
sessiz sedasız bırakmak/ayrılmak
ease out
f.
313
Öbek Fiiller
sakince ayrılmak
ease out
f.
314
Öbek Fiiller
sessizce ayrılmak
ease on out
f.
315
Öbek Fiiller
tantana çıkarmadan ayrılmak
ease on out
f.
316
Öbek Fiiller
sessiz sedasız bırakmak/ayrılmak
ease on out
f.
317
Öbek Fiiller
sakince ayrılmak
ease on out
f.
318
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş ayrılmak
ease away (from someone or something)
f.
319
Öbek Fiiller
(bir yerden) ayrılmak/dağılmak
fan out (from some place)
f.
320
Öbek Fiiller
konuşmadan ayrılmak
log off
f.
321
Öbek Fiiller
görüşmeden ayrılmak
log off
f.
322
Öbek Fiiller
(bölge veya aktiviteden) ayrılmak
ride off
f.
323
Öbek Fiiller
geri dönmemek üzere ayrılmak
ride off
f.
324
Öbek Fiiller
(bir yerden ayrılmak üzere) yola çıkmak
ride off
f.
325
Öbek Fiiller
(bir yerden uçakla) gitmek/ayrılmak
fly from (something)
f.
326
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) acilen ayrılmak/yola çıkmak
fly off with (someone or something)
f.
327
Öbek Fiiller
'-den hemen ayrılmak
fly out
f.
328
Öbek Fiiller
(bir yerden) hemen ayrılmak
fly out of (some place)
f.
329
Öbek Fiiller
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
force (someone) out of (something)
f.
330
Öbek Fiiller
başka yöne ayrılmak
fork off
f.
331
Öbek Fiiller
ikiye ayrılmak
fork off
f.
332
Öbek Fiiller
başka bir kola ayrılmak
fork off
f.
333
Öbek Fiiller
(ordudan) para vererek ayrılmak
buy out
f.
334
Öbek Fiiller
sahneden ayrılmak
go off
f.
335
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak
rush away
f.
336
Öbek Fiiller
aceleyle ayrılmak
rush off
f.
337
Öbek Fiiller
(bir şeyden/yerden) ayrılmak
get out of (something)
f.
338
Öbek Fiiller
gözleri ayrılmak
glaze up
f.
339
Öbek Fiiller
(bir yerden) usulca/dikkatlice çıkmak/ayrılmak
nose out (of something)
f.
340
Öbek Fiiller
ile gitmek/ayrılmak/çıkmak
leave with
f.
341
Öbek Fiiller
'-den usulca/dikkatlice çıkmak/ayrılmak
nose out of
f.
342
Öbek Fiiller
-den dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
part over
f.
343
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
part with (someone or something)
f.
344
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) ayrılmak
part with (someone or something)
f.
345
Öbek Fiiller
birden işten ayrılmak
quit on (one)
f.
346
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) yüzünden işten ayrılmak
quit over (someone or something)
f.
347
Öbek Fiiller
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on
f.
348
Öbek Fiiller
(belli bir ücretle) emekliye ayrılmak
retire on (some amount of money)
f.
349
Öbek Fiiller
(bir şeyden/bir yerden) ayrılmak
secede from (something or some place)
f.
350
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
separate from
f.
351
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak/kopmak
separate from (someone or something)
f.
352
Öbek Fiiller
daha küçük (gruplara/parçalara) ayrılmak/bölünmek
separate into (something)
f.
353
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
separate off
f.
354
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
separate off (from someone or something)
f.
355
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
separate off from
f.
356
Öbek Fiiller
-den ayrılmak
separate out of
f.
357
Öbek Fiiller
(bir şeyden) ayrılmak
separate out of (something)
f.
358
Öbek Fiiller
(dijital bir hesaptan/ağdan) ayrılmak
sign out of (something or some place)
f.
359
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter off (from something)
f.
360
Öbek Fiiller
(bir şeyden) ayrılmak
splinter off (from something)
f.
361
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter off (of) (something)
f.
362
Öbek Fiiller
parçalara/gruplara ayrılmak
splinter up
f.
363
Öbek Fiiller
-e ayrılmak
split in
f.
364
Öbek Fiiller
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split in (number or fraction)
f.
365
Öbek Fiiller
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split in (number or fraction)
f.
366
Öbek Fiiller
(tam bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split into (number or fraction)
f.
367
Öbek Fiiller
(eşit olarak bir sayıya/parçaya) bölünmek/ayrılmak
split into (number or fraction)
f.
368
Öbek Fiiller
ile ayrılmak
split with
f.
369
Öbek Fiiller
-den akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out
f.
370
Öbek Fiiller
-den güruh halinde gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out
f.
371
Öbek Fiiller
(bir yerden) akın akın gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out of (some place)
f.
372
Öbek Fiiller
(bir yerden) güruh halinde gitmek/çıkmak/ayrılmak
stampede out of (some place)
f.
373
Öbek Fiiller
(buharlı bir araç) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak
steam out
f.
374
Öbek Fiiller
öfkeyle/bir hışımla oradan ayrılmak
steam out
f.
375
Öbek Fiiller
(buharlı bir araç bir şeyden/bir yerden) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak
steam out of (something or some place)
f.
376
Öbek Fiiller
öfkeyle/bir hışımla (bir şeyden/bir yerden) ayrılmak
steam out of (something or some place)
f.
377
Öbek Fiiller
(bir yerden) hiddetle ayrılmak
storm out of (some place)
f.
378
Öbek Fiiller
(daha küçük parçalara) ayrılmak
subdivide into (something)
f.
379
Öbek Fiiller
(alt bölümlere) ayrılmak
subdivide into (something)
f.
380
Öbek Fiiller
(alt sınıflara) ayrılmak
subdivide into (something)
f.
381
Öbek Fiiller
(bir şeyden) hızla/anında kalkmak/ayrılmak
tear off of (something)
f.
382
Öbek Fiiller
-den güruh halinde çıkmak/ayrılmak
throng out
f.
383
Öbek Fiiller
'-den kalabalık halde çıkmak/ayrılmak
throng out
f.
384
Öbek Fiiller
(bir yerden) güruh halinde çıkmak/ayrılmak
throng out of (some place)
f.
385
Öbek Fiiller
(bir yerden) kalabalık halde çıkmak/ayrılmak
throng out of (some place)
f.
386
Öbek Fiiller
birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something)
f.
387
Öbek Fiiller
(bir şeyden/bir yerden) birer ikişer çıkmak/ayrılmak
trickle out (of something or some place)
f.
388
Öbek Fiiller
(hedeften, fikirden, inançtan) ayrılmak/sapmak
veer off (of) (something)
f.
389
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander away (from someone or something)
f.
390
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander from (someone or something)
f.
391
Öbek Fiiller
(bir öğretiden, ideolojiden, prensipten) uzaklaşmak/ayrılmak
wander from (someone or something)
f.
392
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yanından ayrılmak
wander off (from someone or something)
f.
393
Öbek Fiiller
ayrılmak istemek
want out
f.
394
Öbek Fiiller
(bir şeyden) ayrılmak
withdraw from (something)
f.
395
Öbek Fiiller
ana gruptan ayrılmak
peel away
f.
396
Öbek Fiiller
esas bölümden ayrılmak
peel away
f.
Phrases
397
İfadeler
senden ayrılmak o kadar zor ki
it's so hard to leave you
expr.
Colloquial
398
Konuşma Dili
çalıştığı şirketten ayrılmak üzere olan bir çalışanın çalışmadan maaş aldığı dönem
gardening leave [uk]
i.
399
Konuşma Dili
taşrada gezmek için arabayla yoldan ayrılmak
boon
f.
400
Konuşma Dili
ayrılmak üzere olmak
be on the rocks
f.
401
Konuşma Dili
doğru yoldan ayrılmak
go astray
f.
402
Konuşma Dili
işten ayrılmak
hang up one's boots
f.
403
Konuşma Dili
temelli/geri dönmemek üzere ayrılmak
leave for good
f.
404
Konuşma Dili
erken ayrılmak
sag off [uk]
f.
405
Konuşma Dili
sıradan ayrılmak
break rank
f.
406
Konuşma Dili
sıradan ayrılmak
break ranks
f.
407
Konuşma Dili
(toplantıdan veda etmeden ayrılmak
ghost
f.
408
Konuşma Dili
(bir şeyden/yerden) ayrılmak
get outta (something)
f.
409
Konuşma Dili
birden ayrılmak/çıkıp gitmek
peace out
f.
410
Konuşma Dili
(bir yerden) çıkmak/ayrılmak
quit (some place)
f.
411
Konuşma Dili
acele ile ayrılmak
cut along [uk]
f.
412
Konuşma Dili
arkasını dönüp bir şey yapmak (gitmek, ayrılmak)
turn round and do something [brit]
expr.
413
Konuşma Dili
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has to push off
expr.
414
Konuşma Dili
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has to run along
expr.
Idioms
415
Deyim
(sevgililer) ayrılmak
call it quits
f.
416
Deyim
işten/görevden ayrılmak
apply for chiltern hundreds
f.
417
Deyim
ayrılmak ya da ayrılmaya hazırlanmak
hoist the blue peter
f.
418
Deyim
iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of (something)
f.
419
Deyim
iyi ki (bir şeyden veya kişiden) ayrılmak
be well out of
f.
420
Deyim
tartışmalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
f.
421
Deyim
kavgalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
f.
422
Deyim
tartışarak ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
f.
423
Deyim
kavga ederek ayrılmak/boşanmak
part brass rags with (one)
f.
424
Deyim
tartışmalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
f.
425
Deyim
kavgalı ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
f.
426
Deyim
tartışarak ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
f.
427
Deyim
kavga ederek ayrılmak/boşanmak
part brass rags with
f.
428
Deyim
bir toplantıdan ayrılmak
cash (one's) chips in
f.
429
Deyim
bir şeyden dolayı yollarını ayırmak/ayrılmak
part over something
f.
430
Deyim
bir bütün halinde ayrılmak
leave in a body
f.
431
Deyim
haber vermeden işten ayrılmak
take french leave
f.
432
Deyim
gitmek/ayrılmak
hit the trail
f.
433
Deyim
evden ayrılmak
fly the nest
f.
434
Deyim
evden ayrılmak
leave the nest
f.
435
Deyim
gelenekten ayrılmak
break with tradition
f.
436
Deyim
izinsiz ayrılmak
take french leave
f.
437
Deyim
küçük parçalara ayrılmak
crumble away
f.
438
Deyim
konudan ayrılmak
get off the point
f.
439
Deyim
toplu halde ayrılmak
leave in a body
f.
440
Deyim
telaşla ayrılmak/çıkmak
light out for some place
f.
441
Deyim
telaşla ayrılmak/çıkmak
cut out for some place
f.
442
Deyim
(bir yerden) gitmek/ayrılmak
make a move
f.
443
Deyim
(söylenenden) erken ayrılmak
leave ahead of time
f.
444
Deyim
(bir yerden) ayrılmak
take leave of somewhere
f.
445
Deyim
(arkadaş vb) ayrılmak
grow away from
f.
446
Deyim
(rahat bir yerden) kalıcı olarak göç etmek/ayrılmak
pull up roots
f.
447
Deyim
(birisiyle) vedalaşıp gitmek/ayrılmak
take one's leave of someone
f.
448
Deyim
(soğuk/tehlikeli) bir yerden ayrılmak
beat a retreat
f.
449
Deyim
bir yerden ayrılmak
cut a path
f.
450
Deyim
(anlaşamayan taraflar) ikiye bölünmek/ayrılmak
split something down the middle
f.
451
Deyim
iki karşıt gruba ayrılmak/bölünmek
split something down the middle
f.
452
Deyim
(birinin) karşısından ayrılmak
get out of (one's) face
f.
453
Deyim
bu dünyadan ayrılmak
depart from this world
f.
454
Deyim
sıkıcı/iç bayıcı bir yerden ayrılmak
get out of this popsicle stand
f.
455
Deyim
(birinden) ayrılmak
give (one) the shove [uk/australia]
f.
456
Deyim
yedeğe ayrılmak
go spare [uk]
f.
457
Deyim
gözü ayrılmak
go wide
f.
458
Deyim
işten ayrılmak/çıkmak
hang up (one's) hatchet
f.
459
Deyim
görevden istifa etmek/ayrılmak
send in your papers
f.
460
Deyim
hesabı ödemeden ayrılmak
shoot the moon
f.
461
Deyim
seçimden/yarıştan ayrılmak
bow out of the running
f.
462
Deyim
işten ayrılmak
pull the pin [us]
f.
463
Deyim
emekliye ayrılmak
pull the pin [us]
f.
464
Deyim
kamptan/kamp yerinden ayrılmak
pull up stumps [uk/australia]
f.
465
Deyim
kampı toplayıp ayrılmak/gitmek
pull up stumps [uk/australia]
f.
466
Deyim
bir yerden aniden ayrılmak
be off like a prom dress (in may)
f.
467
Deyim
bir yerden ayrılmak üzere olmak
be on the way out
f.
468
Deyim
emekliye ayrılmak zorunda bırakılmak
be put out to grass
f.
469
Deyim
(bir şeyden) ayrılmak/vazgeçmek
bid (something) adieu
f.
470
Deyim
-den ayrılmak
bid adieu to
f.
471
Deyim
(bir şeyden) ayrılmak/sıyrılmak
break loose from (something)
f.
472
Deyim
birinden/bir şeyden ayrılmak
break/cut/tear loose from somebody/something
f.
473
Deyim
emekliye ayrılmak
call it a day
f.
474
Deyim
işten ayrılmak
call it quits
f.
475
Deyim
bir topluluktan çıkmak/ayrılmak
cash in chips
f.
476
Deyim
(birini) istifa etmek/pozisyonundan ayrılmak zorunda bırakmak
force (one) out of office
f.
477
Deyim
karşısından ayrılmak
get out of face
f.
478
Deyim
(birinden) ayrılmak
give (one) the boot
f.
479
Deyim
(birinden) ayrılmak
give (one) the push [uk/australia]
f.
480
Deyim
işten ayrılmak
hang up your boots
f.
481
Deyim
ayrılmak zorunda olmak
have to be moving along
f.
482
Deyim
kaçmak/gitmek/ayrılmak zorunda olmak
have to run along
f.
483
Deyim
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss (someone) goodbye
f.
484
Deyim
(biriyle) öpüşüp ayrılmak
kiss goodbye to (someone)
f.
485
Deyim
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
take leave of (someone or something)
f.
486
Deyim
(birinden/bir şeyden) ayrılmak
wash (one's) hands of (someone or something)
f.
487
Deyim
işten ayrılmak
snatch one's time
f.
488
Deyim
(sporda) emekliye ayrılmak
hang up one's spikes
f.
489
Deyim
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to be shoving off
expr.
490
Deyim
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to push off
expr.
491
Deyim
(birisi) ayrılmak zorunda
(one) has got to shove off
expr.
492
Deyim
'-den ayrılmak üzere
not long for
expr.
493
Deyim
işten çıkmak/ayrılmak
turn in (one's) badge
Speaking
494
Konuşma
kaçmak/gitmek/ayrılmak zorundayım
I have to run along
expr.
495
Konuşma
senden ayrılmak istemiyorum
I don't want to break up with you
expr.
Trade/Economic
496
Ticaret/Ekonomi
emekliye ayrılmak
retire
f.
497
Ticaret/Ekonomi
görevden ayrılmak
secede
f.
498
Ticaret/Ekonomi
görevden ayrılmak
retire
f.
499
Ticaret/Ekonomi
görevden ayrılmak
retire from office
f.
500
Ticaret/Ekonomi
işten ayrılmak
quit job
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayrılmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy