Geçmiş

birine gitmek

"birine gitmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birine gitmek	apply f.

"birine gitmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 65 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kendinden üst pozisyonda olan birine gitmek	go upstairs f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	go to someone or something f.
3	Öbek Fiiller	birine/bir şeye gitmek	go to someone or something f.
4	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	go toward someone or something f.
5	Öbek Fiiller	şehir merkezindeki birine/bir şeye gitmek	go down to someone or something f.
6	Öbek Fiiller	daha alt kademede/aşağıda kalan birine veya bir şeye gitmek	go down to someone or something f.
7	Öbek Fiiller	Güney'deki birine/bir şeye gitmek	go down to someone or something f.
8	Öbek Fiiller	hemen (birine/bir şeye) gitmek	run over to (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	koşarak (birine/bir şeye) gitmek	run over to (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) kadar gitmek	reach to (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	bir koşu birine bir şeye gitmek/gelmek	run down to someone or something f.
12	Öbek Fiiller	hızlıca/hemen birine/bir şeye gitmek	run down to someone or something f.
13	Öbek Fiiller	(şikayet, yardım istemek için)koşarak birine gitmek	run to f.
14	Öbek Fiiller	birine/bir şeye gelmek/gitmek	report to someone or something f.
15	Öbek Fiiller	(birine) ters gitmek	cross (one) (up) f.
16	Öbek Fiiller	hızla (birine/bir şeye) doğru gitmek	cut out for (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(geçmişten birine/bir şeye) dönmek/gitmek	flash back (to someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) uçakla gitmek	fly to (someone or something) f.
19	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) uçarak gitmek	fly to (someone or something) f.
20	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) hemen gitmek	fly to (someone or something) f.
21	Öbek Fiiller	birine doğru gitmek	rush at f.
22	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) zıt gitmek	go up against (someone or something) f.
23	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek/yaklaşmak	go up to someone or something f.
24	Öbek Fiiller	birine/bir şeye içi gitmek	hanker after someone or something f.
25	Öbek Fiiller	birine/bir şeye içi gitmek	hanker for someone or something f.
26	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru gitmek	head for someone or something f.
27	Öbek Fiiller	dosdoğru birine/bir şeye gitmek	head toward someone or something f.
28	Öbek Fiiller	direkt/doğrudan birine/bir şeye gitmek	head toward someone or something f.
29	Öbek Fiiller	aceleyle (birine/bir şeye) doğru gitmek	make for (somewhere or something) f.
30	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) içi gitmek	pant for (someone or something) f.
31	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) içi gitmek	pine after (someone or something) f.
32	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) içi gitmek	pine for (someone or something) f.
33	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) içi gitmek	pine over (someone or something) f.
34	Öbek Fiiller	aceleyle (birine/bir şeye) gitmek	race to (someone or something) f.
35	Öbek Fiiller	aceleyle (birine/bir şeye) gitmek	race up to (someone or something) f.
36	Öbek Fiiller	(tekerlekli bir şeyle) (birine/bir şeye) doğru gitmek	roll to (someone or something) f.
37	Öbek Fiiller	hızla (birine/bir şeye/bir yere) kadar gitmek	run up to (someone, something, or some place) f.
38	Öbek Fiiller	hızla (birine/bir şeye/bir yere) koşmak/gitmek	run up to (someone, something, or some place) f.
39	Öbek Fiiller	sinirle (birine) doğru gitmek	rush at (someone or something) f.
40	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush for (someone or something) f.
41	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru hızla/aceleyle gitmek/koşmak	rush to (someone, something, or some place) f.
42	Öbek Fiiller	birine/bir şeye dalıp gitmek	think on someone or something f.
43	Öbek Fiiller	birine/bir şeye dalıp gitmek	think upon someone or something f.
44	Öbek Fiiller	kendinden emin bir şekilde (birine/bir şeye) yaklaşmak/yürümek/gelmek/gitmek	waltz up (to someone or something) f.
45	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) hızla gitmek	zoom over to (someone or something) f.
46	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) uçarak gitmek	zoom over to (someone or something) f.
47	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yıldırım gibi gitmek	zoom over to (someone or something) f.
Colloquial
48	Konuşma Dili	aşağı katta veya tarafta oturan birine uğramak/ziyarete gitmek	pop down (for a visit) f.
Idioms
49	Deyim	daha yetkili birine gitmek	go over someone's head f.
50	Deyim	(birine) ters gitmek	get on (someone's) bad side f.
51	Deyim	(birine) ters gitmek	get on the bad side of (someone) f.
52	Deyim	birine ters gitmek	get on the wrong side of somebody f.
53	Deyim	birine ters gitmek	keep on the wrong side of somebody f.
54	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way to (something or some place) f.
55	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make (one's) way toward (something or some place) f.
56	Deyim	(bir şeye/birine) doğru gitmek/yol almak	make your way (to/towards something) f.
57	Deyim	(birine/bir şeye) kurban gitmek	fall prey to (someone or something) f.
58	Deyim	(birine) gıcık gitmek	have got it in for (one) f.
59	Deyim	(birine/bir şeye) kestirmeden gitmek	make a beeline for (someone or something) f.
60	Deyim	doğruca (birine/bir şeye) gitmek	make a beeline for (someone or something) f.
61	Deyim	hemen (birine/bir şeye) gitmek	make a beeline for (someone or something) f.
62	Deyim	hızla (birine/bir şeye) gitmek	make a bolt for (someone or something) f.
63	Deyim	hızla (birine/bir şeye) gitmek	make a break for (someone or something) f.
64	Deyim	hızla (birine/bir şeye) gitmek	make a dash for (someone or something) f.
65	Deyim	(birine/bir şeye) zıt gitmek	run counter to (someone or something) f.