Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
brush
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"brush"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 78 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
brush
i.
fırça
2
Yaygın Kullanım
brush
f.
fırçalamak
General
3
Genel
brush
i.
fırça darbesi
4
Genel
brush
i.
çalılık
5
Genel
brush
i.
hafif dokunuş
6
Genel
brush
i.
fırçalama
7
Genel
brush
i.
çatışma
8
Genel
brush
i.
ressam
9
Genel
brush
i.
fundalık
10
Genel
brush
i.
fırça
11
Genel
brush
i.
sürtünme
12
Genel
brush
i.
çalı
13
Genel
brush
i.
temas
14
Genel
brush
i.
çalı çırpı demeti
15
Genel
brush
i.
süpürür gibi yapılan el hareketi
16
Genel
brush
i.
geçerken hafifçe dokunma
17
Genel
brush
i.
sıyırma
18
Genel
brush
i.
fırça gibi kuyruk
19
Genel
brush
i.
kötü davranma
20
Genel
brush
i.
reddetme
21
Genel
brush
i.
tüylü tutam
22
Genel
brush
i.
tüylü püskül
23
Genel
brush
i.
diş fırçalama
24
Genel
brush
i.
saç tarama
25
Genel
brush
i.
anlaşmazlık
26
Genel
brush
i.
uyuşmazlık
27
Genel
brush
i.
dans ederken ayakla yapılan hafif bir tür vuruş
28
Genel
brush
i.
balede bir ayak hareketi
29
Genel
brush
i.
spontane yapılan kısa yarış
30
Genel
brush
f.
sıyırmak
31
Genel
brush
f.
hafifçe dokunmak
32
Genel
brush
f.
sürtünmek
33
Genel
brush
f.
savmak
34
Genel
brush
f.
değinmek
35
Genel
brush
f.
süpürmek
36
Genel
brush
f.
değmek
37
Genel
brush
f.
fırçalamak
38
Genel
brush
f.
hafifçe değmek
39
Genel
brush
f.
temizlemek
40
Genel
brush
f.
hareket halindeyken itmek
41
Genel
brush
f.
hareket halindeyken zorlamak
42
Genel
brush
f.
(at) aşındıracak şekilde hafifçe dokunmak
43
Genel
brush
f.
görünmemek için yavaş yavaş hareket etmek
44
Genel
brush
f.
sıvışmak
45
Genel
brush
f.
(atı) kısa mesafede yüksek hıza çıkmaya zorlamak
46
Genel
brush
f.
acele etmek
47
Genel
brush
f.
aniden reddetmek
48
Genel
brush
f.
sertçe reddetmek
49
Genel
brush
s.
fırçaya benzeyen
Technical
50
Teknik
brush
i.
çalılık
51
Teknik
brush
i.
fırça
52
Teknik
brush
i.
iki eksenli kristale mikroskopla bakıldığında görülen koyu renkli fırça şeklinde alan
53
Teknik
brush
i.
kajon fırça bageti
54
Teknik
brush
f.
fırçalamak
Computer
55
Bilgisayar
brush
i.
fırça
56
Bilgisayar
brush
i.
(3d video oyunlarında) dışbükey çokyüzlü
Electric
57
Elektrik
brush
i.
kollektör
58
Elektrik
brush
i.
saçak
59
Elektrik
brush
i.
saçaklı boşalım
Textile
60
Tekstil
brush
i.
fırça
61
Tekstil
brush
f.
fırçalamak
Automotive
62
Otomotiv
brush
i.
boya fırçası
63
Otomotiv
brush
i.
fırça
64
Otomotiv
brush
i.
kömür
Railway
65
Demiryolu
brush
i.
kömür çubuğu
Gastronomy
66
Mutfak
brush
f.
pasta fırçası kullanarak yiyeceğin yüzeyine yağ, süt veya çırpılmış yumurta sürmek
Botanic
67
Botanik
brush
i.
şerbetçiotunun taze strobili
68
Botanik
brush
i.
şerbetçiotunun dişi üreme organları
69
Botanik
brush
i.
darının çiçeklenmesi
Agriculture
70
Tarım
brush
f.
budanmış dalları asma ve bitki desteği olarak kullanmak
Geography
71
Coğrafya
brush
i.
kolorado eyaletinde şehir
72
Coğrafya
brush
i.
çalılık
73
Coğrafya
brush
i.
çalılık arazi
74
Coğrafya
brush
i.
az nüfuslu ormanlık ülke
75
Coğrafya
brush
i.
ücra bölge
Music
76
Müzik
brush
i.
kajon fırça bageti
Printery
77
Matbaa
brush
f.
kağıt yapımında lifleri pürüzlendirmek için dövmek
Slang
78
Argo
brush
i.
(kumarhanede) yer görevlisi
"brush"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
brush kangaroo
i.
fırça kangurusu
2
Genel
bristle brush
i.
fırça
3
Genel
brush footed butterfly
i.
fırça ayaklı kelebek
4
Genel
brush wolf
i.
fırça kurdu
5
Genel
scrubbing brush
i.
tahta fırçası
6
Genel
brush turkey
i.
fırça hindisi
7
Genel
nail brush
i.
tırnak fırçası
8
Genel
shaving brush
i.
tıraş fırçası
9
Genel
clothes brush
i.
elbise fırçası
10
Genel
blower brush
i.
körüklü fırça
11
Genel
brush cleaning
i.
fırçalı temizleme
12
Genel
hair brush
i.
saç fırçası
13
Genel
scrub brush
i.
tahta fırçası
14
Genel
cleaning brush
i.
temizleme fırçası
15
Genel
coarse brush
i.
kaba fırça
16
Genel
distemper brush
i.
suboyası fırçası
17
Genel
paint brush
i.
boya fırçası
18
Genel
brush mark
i.
fırça izi
19
Genel
brush-off
i.
olumsuz yanıt
20
Genel
brush-off
i.
tersleme
21
Genel
brush-wood
i.
çalılık
22
Genel
dandy-brush
i.
at fırçası
23
Genel
dandy-brush
i.
kaşağı
24
Genel
nail-brush
i.
tırnak fırçası
25
Genel
toilet brush
i.
banyo fırçası
26
Genel
toilet brush
i.
tuvalet fırçası
27
Genel
brush with greatness
i.
bir kişinin bir kereliğine ünlü kişilerle tanışması
28
Genel
brush pen
i.
fırça uçlu kalem
29
Genel
precision concealer brush
i.
hassas kapatıcı fırça
30
Genel
precision concealer brush
i.
ince kapatıcı fırça
31
Genel
fruit brush
i.
meyve fırçası
32
Genel
vegetable brush
i.
sebze fırçası
33
Genel
tooth brush with removable head
i.
üstü açılabilir kapaklı diş fırçası
34
Genel
buffer brush
i.
kabuki
35
Genel
lash brush
i.
kirpik fırçası
36
Genel
eyelash brush
i.
kirpik fırçası
37
Genel
pipe brush
i.
boru temizleme fırçası
38
Genel
cream blush brush
i.
krem allık fırçası
39
Genel
cup wire brush
i.
çanak tel fırça
40
Genel
brush holder
i.
fırçalık
41
Genel
foundation brush
i.
fondöten fırçası
42
Genel
dandy brush
i.
kaşağı
43
Genel
lip brush
i.
dudak fırçası
44
Genel
makeup brush
i.
makyaj fırçası
45
Genel
basting brush
i.
pasta fırçası
46
Genel
pastry brush
i.
pasta fırçası
47
Genel
bristle brush
i.
sert fırça
48
Genel
tooth brush with removable head
i.
çıkarılabilir başlıklı diş fırçası
49
Genel
wooden paint brush
i.
ahşap boya fırçası
50
Genel
long handled brush
i.
uzun saplı fırça
51
Genel
lavatory brush
i.
lavabo fırçası
52
Genel
lavatory brush
i.
tuvalet fırçası
53
Genel
bottle brush
i.
şişe temizleme fırçası
54
Genel
brush [obsolete]
i.
ışık demeti
55
Genel
brush [obsolete]
i.
budanmış ağaç dalı
56
Genel
brush [obsolete]
i.
budanmış çalı parçası
57
Genel
brush [australia]
i.
sık bir orman ve çalılık arazi
58
Genel
brush cut
i.
saçın fırça gibi dik durduğu kısa saç kesimi
59
Genel
brush fire
i.
çalı yangını
60
Genel
brush fire
i.
küçük çaplı kriz
61
Genel
brush harrow
i.
tarak tırmık
62
Genel
scrubbing-brush
i.
halı fırçası
63
Genel
crumb brush
i.
gırgır
64
Genel
crumb brush
i.
kırıntı toplama fırçası
65
Genel
stiff brush
i.
temizlik fırçası
66
Genel
brush one's teeth
f.
dişlerini fırçalamak
67
Genel
brush up
f.
fırçalamak
68
Genel
brush aside
f.
önemsememek
69
Genel
brush up
f.
tazelemek
70
Genel
brush aside
f.
aldırmamak
71
Genel
brush off
f.
tozunu almak
72
Genel
brush off
f.
fırça ile temizlemek
73
Genel
brush up
f.
bilgiyi tazelemek
74
Genel
brush off
f.
başından atmak
75
Genel
brush off
f.
savmak
76
Genel
brush down
f.
üstünü fırçalamak
77
Genel
brush up on
f.
bilgiyi tazelemek
78
Genel
brush teeth
f.
diş fırçalamak
79
Genel
brush up
f.
tazelemek (bilgiyi)
80
Genel
brush one's teeth
f.
diş fırçalamak
81
Genel
brush aside
f.
yabana atmak
82
Genel
brush out
f.
içini fırçalamak
83
Genel
enclose (a place) with a brush fence
f.
çit çekmek
84
Genel
brush one's teeth
f.
dişini fırçalamak
85
Genel
brush off the dirt
f.
kir çözmek
86
Genel
brush the teeth
f.
dişleri fırçalamak
87
Genel
brush up
f.
yenilemek
88
Genel
brush against
f.
-e sürtünmek
89
Genel
brush aside
f.
bir kenara itmek
90
Genel
brush [dialect] [uk]
f.
kırpmak
91
Genel
brush [dialect] [uk]
f.
kesmek
92
Genel
brush off
f.
göz ardı etmek
93
Genel
brush off
f.
dikkate almamak
94
Genel
brush up
f.
küçük kusurları ortadan kaldırarak düzeltmek
95
Genel
brush the dog
f.
fırça ile köpeği taramak
96
Genel
having a brush
s.
fırçalı
97
Genel
brush footed
s.
fırça ayaklı
98
Genel
broad-brush
s.
yüzeysel
Phrasals
99
Öbek Fiiller
brush aside
f.
fırçayla vb. bir kenara itmek
100
Öbek Fiiller
brush away
f.
fırçalayarak çıkarmak
101
Öbek Fiiller
brush up
f.
fırça ile boyamak
102
Öbek Fiiller
brush up
f.
fırça ile temizlemek
103
Öbek Fiiller
brush aside
f.
süpürüp atmak
104
Öbek Fiiller
brush away
f.
süpürüp atmak
105
Öbek Fiiller
brush up
f.
fırça ile parlatmak
106
Öbek Fiiller
brush up
f.
temizlemek
107
Öbek Fiiller
brush back
f.
(saçı) arkaya doğru taramak
108
Öbek Fiiller
brush back
f.
(saçı) arkaya doğru fırçalamak
109
Öbek Fiiller
brush back
f.
(saçı) arkaya doğru toplamak
110
Öbek Fiiller
brush back
f.
beyzbolda topu vurucunun üstüne doğru atmak/atarak geriye kaçmaya zorlamak
111
Öbek Fiiller
brush off .
f.
atlatmak
112
Öbek Fiiller
brush down
f.
azarlamak
113
Öbek Fiiller
brush off
f.
başından atmak
114
Öbek Fiiller
brush up against
f.
bir sorunla karşı karşıya kalmak
115
Öbek Fiiller
brush up
f.
bilgisini tazelemek
116
Öbek Fiiller
brush away
f.
dikkate almamak
117
Öbek Fiiller
brush up
f.
hafızasını tazelemek
118
Öbek Fiiller
brush up against
f.
hafifçe çarpmak
119
Öbek Fiiller
brush away
f.
fırçalamak
120
Öbek Fiiller
brush away
f.
fırçalayarak temizlemek/çıkarmak
121
Öbek Fiiller
brush down
f.
fırçalamak
122
Öbek Fiiller
brush down
f.
fırça çekmek
123
Öbek Fiiller
brush (somebody) off
f.
kestirip atmak
124
Öbek Fiiller
brush past
f.
yanında geçerken hafifçe dokunmak
125
Öbek Fiiller
brush past someone
f.
yanından hızla geçmek
126
Öbek Fiiller
brush up against
f.
(hafifçe dokunmak
127
Öbek Fiiller
brush up
f.
yenilemek
128
Öbek Fiiller
brush up against
f.
yüz yüze gelmek
129
Öbek Fiiller
brush by someone
f.
yanından hızla geçmek
130
Öbek Fiiller
brush past
f.
yanından geçerken sürtünmek
131
Öbek Fiiller
brush back
f.
arkaya taramak
132
Öbek Fiiller
brush back
f.
geriye fırçalamak
133
Öbek Fiiller
brush back
f.
geriye doğru süpürmek
134
Öbek Fiiller
brush back
f.
fırça vb. ile geriye ittirmek
135
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye sürtünmek
136
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye sürünmek
137
Öbek Fiiller
brush (up) against someone or something
f.
birine/bir şeye hafifçe dokunmak
138
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sürtünmek
139
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sürünmek
140
Öbek Fiiller
brush against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hafifçe dokunmak
141
Öbek Fiiller
brush something away (from something)
f.
bir şeyi (bir şeyden) süpürmek
142
Öbek Fiiller
brush something away (from something)
f.
bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek
143
Öbek Fiiller
brush by
f.
yanından hızla geçmek
144
Öbek Fiiller
brush by
f.
yanından hızlıca sürtünerek geçmek
145
Öbek Fiiller
brush by (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla sürtünerek geçmek
146
Öbek Fiiller
brush something down
f.
bir şeyi fırçalamak
147
Öbek Fiiller
brush something down
f.
bir şeyi fırçalayarak temizlemek
148
Öbek Fiiller
brush off
f.
silkelemek
149
Öbek Fiiller
brush off
f.
göz ardı etmek
150
Öbek Fiiller
brush off
f.
ciddiye almamak
151
Öbek Fiiller
brush off
f.
görmezden gelmek
152
Öbek Fiiller
brush off
f.
aldırmamak
153
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birinin üstünü silkelemek
154
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birinin üstünü fırçalamak
155
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birinin üstünü fırçalayarak temizlemek
156
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birini terslemek
157
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birini reddetmek
158
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birini kovmak
159
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birini başından savmak
160
Öbek Fiiller
brush someone off
f.
birini geri çevirmek
161
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi silkelemek
162
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalamak
163
Öbek Fiiller
brush something off someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalayarak temizlemek
164
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinin/bir şeyin üzerinde fazla durmamak
165
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek
166
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek
167
Öbek Fiiller
brush over someone or something
f.
birini/bir şeyi geçiştirmek
168
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini tazelemek
169
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini yenilemek
170
Öbek Fiiller
brush something up
f.
bilgisini geliştirmek
171
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) tazelemek
172
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) yenilemek
173
Öbek Fiiller
brush up (on something)
f.
(bilgisini) geliştirmek
Colloquial
174
Konuşma Dili
fuller brush man
i.
kapı kapı dolaşarak satış yapan kişi
175
Konuşma Dili
fuller brush man
i.
ev ev dolaşarak satış yapan kişi
176
Konuşma Dili
fuller brush man
i.
kapı kapı/ev ev dolaşan satıcı
177
Konuşma Dili
broad brush
i.
yüzeysel
178
Konuşma Dili
daft as a brush [uk]
s.
çok aptal
179
Konuşma Dili
daft as a brush [uk]
s.
çok salak
180
Konuşma Dili
daft as a brush [uk]
s.
tam bir budala
181
Konuşma Dili
daft as a brush [uk]
s.
çok kalın kafalı
182
Konuşma Dili
daft as a brush [uk]
s.
tam bir beyinsiz
Idioms
183
Deyim
broad brush strokes
i.
ana hatlarıyla
184
Deyim
tarred with the same brush
i.
aynı yolun yolcusu
185
Deyim
broad (brush) strokes
i.
bir şeyin genel hatları
186
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
187
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
188
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
189
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
190
Deyim
a brush with (something)
i.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
191
Deyim
a brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
192
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir karşılaşma
193
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
194
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
195
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyi) kısaca deneyimleme
196
Deyim
one's brush with (something)
i.
geçici/kısa (bir şey) deneyimi
197
Deyim
one's brush with (something)
i.
(bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
198
Deyim
brush-off
i.
olumsuz yanıt
199
Deyim
brush-off
i.
tersleme
200
Deyim
brush-off
i.
başından savma
201
Deyim
brush-off
i.
kestirip atma
202
Deyim
brush-off
i.
tekmeyi basma
203
Deyim
brush-off
i.
başından atma
204
Deyim
brush with death
i.
ölümden dönme
205
Deyim
brush with death
i.
ölümle burun buruna gelme
206
Deyim
brush-off
i.
kestirip atma
207
Deyim
brush-off
i.
reddetme
208
Deyim
brush shoulders with
f.
biraraya gelmek
209
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarını çizmek
210
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel hatlarıyla anlatmak
211
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ana hatlarıyla anlatmak
212
Deyim
paint something with a broad brush
f.
temel özelliklerini anlatmak
213
Deyim
paint something with a broad brush
f.
ayrıntılara girmeden anlatmak
214
Deyim
paint something with a broad brush
f.
derine inmeden/yüzeysel olarak anlatmak
215
Deyim
paint something with a broad brush
f.
genel bir resmini çizmek
216
Deyim
brush (something) under the mat
f.
halı altına süpürmek
217
Deyim
brush (something) under the mat
f.
gözden uzak etmek
218
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
219
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
220
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
221
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
222
Deyim
brush (something) under the mat
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
223
Deyim
brush (something) under the mat
f.
görmezden/bilmezden gelmek
224
Deyim
brush (something) under the mat
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
225
Deyim
brush (something) under the mat
f.
inkar etmek
226
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yaptığını saklamak
227
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yadsımak
228
Deyim
brush (something) under the mat
f.
yok saymak
229
Deyim
give someone the brush off
f.
(arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek
230
Deyim
give someone the brush off
f.
(arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
231
Deyim
give someone the brush off
f.
(arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek
232
Deyim
give someone the brush off
f.
(arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
233
Deyim
give someone the brush off
f.
ilişkiyi/arkadaşlığı kesmek/bitirmek
234
Deyim
give someone the brush off
f.
evlenmekten vazgeçmek
235
Deyim
give someone the brush off
f.
nişanı atmak/bozmak
236
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanını) işten çıkarmak
237
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanını) kapı dışarı etmek
238
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanını) kapı önüne koymak
239
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanına) tekmeyi basmak
240
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanına) kapıyı göstermek
241
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanıyla) ilişkiyi kesmek/bitirmek
242
Deyim
give someone the brush off
f.
(çalışanının) işine son vermek
243
Deyim
get the brush off
f.
reddedilmek
244
Deyim
get the brush off
f.
kapı önüne konulmak
245
Deyim
have a lick of the tar brush [dated]
f.
teni esmer/teni koyu olmak
246
Deyim
have a lick of the tar brush [dated]
f.
rengi/teni katrana çalmak
247
Deyim
have a touch of the tar brush [dated]
f.
teni esmer/teni koyu olmak
248
Deyim
have a touch of the tar brush [dated]
f.
rengi/teni katrana çalmak
249
Deyim
live over the brush
f.
erkek/kız arkadaşıyla aynı evde yaşamak
250
Deyim
run a brush through (one's) hair
f.
saçını şöyle bir fırçalamak/taramak
251
Deyim
run a brush through (one's) hair
f.
saçını hızlıca fırçalamak/taramak
252
Deyim
run a brush through (one's) hair
f.
saçını başını düzeltmek
253
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
halı altına süpürmek
254
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
gözden uzak etmek
255
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
256
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
257
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
258
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
259
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
260
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
görmezden/bilmezden gelmek
261
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
262
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
inkar etmek
263
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yaptığını saklamak
264
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yadsımak
265
Deyim
brush something under the carpet [us]
f.
yok saymak
266
Deyim
paint somebody with the same brush
f.
aynı kefeye koymak (koyulmak)
267
Deyim
tar somebody with the same brush
f.
aynı kefeye koymak (koyulmak)
268
Deyim
be tarred with the same brush
f.
aynı hataları yapmak
269
Deyim
tar somebody with the same brush
f.
aynı kefeye koymak
270
Deyim
be tarred with the same brush
f.
aynı yolun yolcusu olmak
271
Deyim
give someone a brush off
f.
birini başından savmak
272
Deyim
give the brush off
f.
başından atmak
273
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle dirsek temasında olmak
274
Deyim
brush over
f.
fazla üzerinde durmamak
275
Deyim
brush underneath the carpet
f.
gizlemek
276
Deyim
brush under the carpet
f.
gizli tutmak
277
Deyim
brush under the rug
f.
gizli tutmak
278
Deyim
brush under the carpet
f.
gizlemek
279
Deyim
brush underneath the rug
f.
gizli tutmak
280
Deyim
brush underneath the carpet
f.
gizli tutmak
281
Deyim
brush over
f.
geçiştirmek
282
Deyim
brush over
f.
fazla dikkat vermeden konuşmak
283
Deyim
brush underneath the rug
f.
gizlemek
284
Deyim
brush under the rug
f.
gizlemek
285
Deyim
brush someone or something aside
f.
kaale almamak
286
Deyim
have a close brush with death
f.
ölümle burun buruna gelmek
287
Deyim
have a close brush with death
f.
ölümden dönmek
288
Deyim
brush someone or something aside
f.
önemsememek
289
Deyim
brush under the rug
f.
saklamak
290
Deyim
brush underneath the carpet
f.
sümenaltı etmek
291
Deyim
brush underneath the carpet
f.
saklamak
292
Deyim
give the brush off
f.
soğuk davranmak
293
Deyim
brush under the carpet
f.
saklamak
294
Deyim
brush under the carpet
f.
sümenaltı etmek
295
Deyim
brush underneath the rug
f.
saklamak
296
Deyim
brush under the rug
f.
sümenaltı etmek
297
Deyim
brush underneath the rug
f.
sümenaltı etmek
298
Deyim
brush underneath the carpet
f.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
299
Deyim
brush underneath the rug
f.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
300
Deyim
brush under the rug
f.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
301
Deyim
brush under the carpet
f.
(kötü bir olayı) sır olarak saklamak
302
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle küçük bir bağlantısı olmak
303
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle karşı karşıya gelmek
304
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyle burun buruna gelmek
305
Deyim
have a brush with something
f.
bir şeyi deneyimlemek
306
Deyim
have a brush with
f.
ile bir şey yaşamak
307
Deyim
have a brush with
f.
ile bir deneyimi olmak
308
Deyim
have a brush with
f.
ile anlaşmazlık yaşamak
309
Deyim
have a brush with
f.
ile uyuşmazlık içine girmek
310
Deyim
brush (something) under the rug
f.
halı altına süpürmek
311
Deyim
brush (something) under the rug
f.
gözden uzak etmek
312
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan gizlemek
313
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan saklamak
314
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten kamuoyundan gizli tutmak
315
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
316
Deyim
brush (something) under the rug
f.
herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
317
Deyim
brush (something) under the rug
f.
görmezden/bilmezden gelmek
318
Deyim
brush (something) under the rug
f.
farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
319
Deyim
brush (something) under the rug
f.
inkar etmek
320
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yaptığını saklamak
321
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yadsımak
322
Deyim
brush (something) under the rug
f.
yok saymak
323
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek
324
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek
325
Deyim
brush past (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanından hızla hafifçe dokunarak geçmek
326
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birini) terslemek
327
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birini) reddetmek
328
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birini) geri çevirmek
329
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birini) görmezden gelmek
330
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birine) aldırış etmemek
331
Deyim
give (one) the brush-off
f.
(birini) azarlamak
332
Deyim
paint (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
333
Deyim
tar (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
334
Deyim
tar (someone or something) with the same brush
f.
(birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek
335
Deyim
tar people with the same brush
f.
aynı kefeye koymak
336
Deyim
tar people with the same brush
f.
aynı şekilde değerlendirmek
337
Deyim
touch of the tar brush [dated]
s.
rengi kırık
338
Deyim
touch of the tar brush [dated]
s.
esmer tenli
339
Deyim
touch of the tar brush [dated]
s.
koyu tenli
340
Deyim
touch of the tar brush [dated]
s.
rengi/teni katrana çalan
341
Deyim
painted with the same brush
s.
aynı kefeye koyulmuş
342
Deyim
as daft as a brush
expr.
aklı başında olmayan
343
Deyim
as daft as a brush
expr.
aklını kaçırmış
344
Deyim
tarred with the same brush
expr.
al birini vur ötekine
345
Deyim
as daft as a brush
expr.
çok yaramaz
346
Deyim
as daft as a brush
expr.
deli
347
Deyim
broad brush strokes
expr.
detaylara girmeden
348
Deyim
as daft as a brush
expr.
çılgın
349
Deyim
as daft as a brush
expr.
kaçık
350
Deyim
broad brush strokes
expr.
kaba hatlarıyla
351
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
genel hatlarıyla
352
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
ana hatlarıyla
353
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
detaylara girmeden
354
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
kaba hatlarıyla
355
Deyim
in broad (brush) strokes
expr.
kabataslak
Speaking
356
Konuşma
I brush my teeth every morning
expr.
ben her sabah dişlerimi fırçalarım
357
Konuşma
I brush my teeth every morning
expr.
dişlerimi her sabah fırçalarım
358
Konuşma
how often do you brush your teeth?
expr.
dişlerinizi ne sıklıkla fırçalıyorsunuz?
359
Konuşma
I brush my teeth every day
expr.
dişlerimi her gün fırçalıyorum
360
Konuşma
brush your teeth
expr.
dişlerini fırçala
361
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
362
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç sefer dişini fırçalarsın?
363
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç sefer dişlerini fırçalarsın?
364
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kez dişini fırçalarsın?
365
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kez dişlerini fırçalarsın?
366
Konuşma
I brush my teeth every morning
expr.
her sabah dişlerimi fırçalarım
367
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç defa dişlerini fırçalarsın?
368
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç kere dişini fırçalarsın?
369
Konuşma
how many times a day do you brush your teeth?
expr.
günde kaç defa dişini fırçalarsın?
370
Konuşma
how many times do you brush your teeth a day?
expr.
günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
371
Konuşma
brush your teeth before bedtime
expr.
yatmadan önce dişlerini fırçala
Technical
372
Teknik
ground brush
i.
astar fırçası
373
Teknik
yoke-type brush gear
i.
boyunduruk tipi fırça tutucu
374
Teknik
yoke-type brush holder
i.
boyunduruk tipi fırça tutucu
375
Teknik
tube brush
i.
boru fırçası
376
Teknik
wire brush
i.
borularının temizlenmesinde kullanılan tel fırça
377
Teknik
burnishing brush
i.
cila fırçası
378
Teknik
brush saw
i.
daire testere
379
Teknik
paperhanger's brush
i.
duvar kağıdı fırçası
380
Teknik
brush marks
i.
dik kırışıklıklar
381
Teknik
circular brush
i.
döner fırça
382
Teknik
brush holder and four brushes
i.
dört kömürlü kömür taşıyıcısı
383
Teknik
rotary brush
i.
döner fırça
384
Teknik
industrial brush
i.
endüstriyel fırça
385
Teknik
file brush
i.
eğe fırçası
386
Teknik
brush wire
i.
fırça teli
387
Teknik
brush spring
i.
fırça yayı
388
Teknik
brush contact surface
i.
fırça temas yüzeyi
389
Teknik
brush holder arm
i.
fırça tutucu kolu
390
Teknik
brush holder
i.
fırça tutucu
391
Teknik
brush anodizing
i.
fırçalı anotlama
392
Teknik
brush cleaning
i.
fırçalı temizleme
393
Teknik
brush set
i.
fırça takımı
394
Teknik
brush cleaning
i.
fırçayla temizleme
395
Teknik
brush trigger
i.
fırça tetiği
396
Teknik
brush contact losses
i.
fırça temas kayıpları
397
Teknik
brush rocker
i.
fırça köprüsü
398
Teknik
brush printing
i.
fırçayla baskı
399
Teknik
brush polishing
i.
fırçayla parlatma
400
Teknik
brush holder box
i.
fırça tutucu kutusu
401
Teknik
brush retainer attachment
i.
fırça tutucusu bağlantısı
402
Teknik
brush position
i.
fırça konumu
403
Teknik
brush pressure
i.
fırça basıncı
404
Teknik
brush work
i.
fırça ile yapılan iş
405
Teknik
brush friction
i.
fırça sürtünmesi
406
Teknik
brush retainer plate
i.
fırça tutucusu plakası
407
Teknik
brush plating
i.
fırçayla kaplama
408
Teknik
brush chamber
i.
fırça haznesi
409
Teknik
brush retainer cover
i.
fırça tutucusu kapağı
410
Teknik
brush lifting device
i.
fırça kaldırma düzeneği
411
Teknik
brush holder
i.
fırça taşıyıcı
412
Teknik
brush filter
i.
fırçalı filtre
413
Teknik
brush ring
i.
fırça çemberi
414
Teknik
brush grinding
i.
fırçalı taşlama
415
Teknik
brush retainer
i.
fırça tutucusu
416
Teknik
brush guard
i.
fırça muhafazası
417
Teknik
brush wheel
i.
fırça çark
418
Teknik
brush cylinder
i.
fırça silindiri
419
Teknik
brush assembly
i.
fırça aparatı
420
Teknik
brush holder bolt
i.
fırça tutucu civatası
421
Teknik
brush holder
i.
fırça tutacağı
422
Teknik
brush tension
i.
fırça basıncı
423
Teknik
brush type cleaner
i.
fırçalı tip temizleyici
424
Teknik
brush sprayer
i.
fırçalı püskürtücü
425
Teknik
brush holder hinge
i.
fırça tutucu mafsalı
426
Teknik
brush printing
i.
fırça baskısı
427
Teknik
brush atomizer
i.
fırçalı püskürtücü
428
Teknik
brush carrier
i.
fırça taşıyıcı
429
Teknik
brush holder mount
i.
fırça tutucu sabitleme elemanı
430
Teknik
brush guard
i.
fırça siperi
431
Teknik
brush-holder
i.
fırça taşıyıcı
432
Teknik
brush dyeing
i.
fırçayla boyama
433
Teknik
graphite brush
i.
grafit fırça
434
Teknik
twin brush
i.
ikiz fırça
435
Teknik
carbon brush
i.
karbon fırçası
436
Teknik
carbon brush
i.
karbon fırça
437
Teknik
tar brush
i.
katran fırçası
438
Teknik
boiler brush
i.
kazan fırçası
439
Teknik
hard brush
i.
kaynakçı fırçası
440
Teknik
scrubbing brush
i.
kaynakçı fırçası
441
Teknik
edging brush
i.
kenar temizleme fırçası
442
Teknik
flue brush
i.
kurum temizleme firçası
443
Teknik
brush holder
i.
kömür yuvası
444
Teknik
brush holder
i.
kömür tutucu
445
Teknik
carbon brush
i.
kömür fırçası
446
Teknik
brush unit
i.
kömür takım
447
Teknik
brush holder
i.
kömür taşıyıcısı
448
Teknik
carbon brush
i.
kontak kömürü
449
Teknik
carbon brush
i.
kömür fırça
450
Teknik
carbon brush set
i.
kontak kömürü takımı
451
Teknik
carbon brush retainer
i.
kontak kömürü tutucusu
452
Teknik
engine-driven brush cutter
i.
motorlu çalı kesicisi
453
Teknik
scrubbing brush
i.
ovma fırçası
454
Teknik
sizing brush
i.
perdah fırçası
455
Teknik
brush wheel
i.
perdah çarkı
456
Teknik
brush wheel
i.
parlatma çarkı
457
Teknik
brush discharge
i.
saçaklı deşarj
458
Teknik
radiator brush
i.
radyatör fırçası
459
Teknik
industrial brush
i.
sanayi fırçası
460
Teknik
brush discharge
i.
saçaklı boşalım
461
Teknik
radial brush
i.
radyal fırça
462
Teknik
roller brush
i.
rulo fırça
463
Teknik
brush discharge
i.
sızmayla boşalım
464
Teknik
brush rake
i.
süpürge tırmığı
465
Teknik
brush-operating slip-ring short circuiting device
i.
sürtünme kontrollü kayar bara kısa devre cihazı
466
Teknik
portable brush saw
i.
taşınabilir daire testere
467
Teknik
brush cleaner
i.
temizleme fırçası
468
Teknik
dust brush
i.
toz fırçası
469
Teknik
ground brush
i.
topraklama fırçası
470
Teknik
cleaning brush
i.
temizlik fırçası
471
Teknik
wire brush
i.
tel fırça
472
Teknik
cleaning brush
i.
temizleme fırçası
473
Teknik
slush brush
i.
tomar
474
Teknik
glue brush
i.
tutkal fırçası
475
Teknik
scrub brush
i.
tahta fırçası
476
Teknik
tandem brush holder
i.
tandem fırça tutucu
477
Teknik
end brush
i.
uç fırçası
478
Teknik
flat brush
i.
yassı fırça
479
Teknik
starter brush
i.
marş kömürü
480
Teknik
brush on
f.
fırçayla sürmek
Computer
481
Bilgisayar
fine brush
i.
ince fırça
Electric
482
Elektrik
brush-holder
i.
fırça taşıyıcı
483
Elektrik
brush spring
i.
fırça yayı
484
Elektrik
brush shift
i.
fırça kayması
485
Elektrik
brush rocker
i.
fırça yuvası kolu
486
Elektrik
brush stud
i.
fırça çubuğu
487
Elektrik
brush holder
i.
fırça yuvası
488
Elektrik
graphitic brush
i.
grafik fırça
489
Elektrik
carbon brush
i.
karbon fırçası
490
Elektrik
carbon brush
i.
karbon fırça
491
Elektrik
carbon brush
i.
kömür fırçası
492
Elektrik
carbon brush
i.
kömür fırça
493
Elektrik
electrical brush
i.
elektrik huzmesi
Textile
494
Tekstil
carding-brush
i.
elengi
495
Tekstil
brush cylinder
i.
fırça silindiri
496
Tekstil
brush dyeing
i.
fırçayla boyama
497
Tekstil
brush printing
i.
fırçayla baskı
498
Tekstil
brush printing
i.
fırça baskısı
499
Tekstil
wire brush
i.
tel fırça
500
Tekstil
scratch brush
i.
tel fırça
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of brush
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy