Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
cross
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"cross"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 156 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
cross
i.
çarmıh
2
Yaygın Kullanım
cross
i.
haç
3
Yaygın Kullanım
cross
i.
çarpı
4
Yaygın Kullanım
cross
f.
karşıya geçmek
5
Yaygın Kullanım
cross
s.
çapraz
General
6
Genel
cross
i.
ıstavroz
7
Genel
cross
i.
geminin veya uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar)
8
Genel
cross
i.
hile
9
Genel
cross
i.
cefa
10
Genel
cross
i.
gam
11
Genel
cross
i.
çapraz işareti
12
Genel
cross
i.
musibet
13
Genel
cross
i.
put
14
Genel
cross
i.
elem
15
Genel
cross
i.
istavroz
16
Genel
cross
i.
keder
17
Genel
cross
i.
melez
18
Genel
cross
i.
salip
19
Genel
cross
i.
artı işareti
20
Genel
cross
i.
çile
21
Genel
cross
i.
dert
22
Genel
cross
i.
çarpı işareti
23
Genel
cross
i.
istavroz parça
24
Genel
cross
i.
kırma
25
Genel
cross
i.
mukabil
26
Genel
cross
i.
haç benzeri şövalye arması
27
Genel
cross
i.
haç benzeri şövalye arması takan kimse
28
Genel
cross
i.
hanedanlık armalarında kullanılan bir figür
29
Genel
cross
i.
adil olmayan rekabet
30
Genel
cross
i.
hileli durum
31
Genel
cross
i.
sahtekarlık
32
Genel
cross
i.
yasa dışı uygulamalar
33
Genel
cross
i.
çapraz pas
34
Genel
cross
i.
çapraz vuruş
35
Genel
cross
i.
haç şeklinde şövalye arması
36
Genel
cross
f.
geçmek (karşıdan karşıya)
37
Genel
cross
f.
melezlemek
38
Genel
cross
f.
çizmek
39
Genel
cross
f.
kızmak
40
Genel
cross
f.
darılmak
41
Genel
cross
f.
çapraz çizgiler çizmek
42
Genel
cross
f.
üstüne çizgi çizmek
43
Genel
cross
f.
karşılaşmak
44
Genel
cross
f.
atlatmak
45
Genel
cross
f.
engellemek
46
Genel
cross
f.
haç işareti yapmak
47
Genel
cross
f.
geçmek
48
Genel
cross
f.
kavuşturmak (kolları)
49
Genel
cross
f.
çaprazlaştırmak
50
Genel
cross
f.
bozmak
51
Genel
cross
f.
geçişmek
52
Genel
cross
f.
üst üste atmak
53
Genel
cross
f.
kesiştirmek
54
Genel
cross
f.
geçirmek
55
Genel
cross
f.
kesişmek
56
Genel
cross
f.
(karşıya) geçmek
57
Genel
cross
f.
karşıdan karşıya geçmek
58
Genel
cross
f.
öbür tarafına geçmek
59
Genel
cross
f.
çakışmak
60
Genel
cross
f.
melez ırk üretmek
61
Genel
cross
f.
-e karşı gelmek
62
Genel
cross
f.
çizgi çizmek
63
Genel
cross
f.
falcının eline bozuk para koymak
64
Genel
cross
f.
(şans getirmesi için) parmaklarını çapraz yapmak
65
Genel
cross
f.
doğru söylediğini göstermek için kalbinin üzerinde çarpı işareti yapmak
66
Genel
cross
f.
ata binmek
67
Genel
cross
f.
bacaklarını açarak binmek
68
Genel
cross
f.
(kol vb.) kavuşturmak
69
Genel
cross
f.
melezleştirmek
70
Genel
cross
f.
karşı gelmek
71
Genel
cross
f.
çapraz yollamak
72
Genel
cross
f.
karışmak
73
Genel
cross
f.
çizgili çek düzenlemek
74
Genel
cross
s.
gücenik
75
Genel
cross
s.
küskün
76
Genel
cross
s.
huysuz
77
Genel
cross
s.
kızgın
78
Genel
cross
s.
ters
79
Genel
cross
s.
öfkeli
80
Genel
cross
s.
çaprazlama
81
Genel
cross
s.
aykırı
82
Genel
cross
s.
dargın
83
Genel
cross
s.
hilekar
84
Genel
cross
s.
titiz
85
Genel
cross
s.
aksi
86
Genel
cross
s.
kesişen
87
Genel
cross
s.
küs
88
Genel
cross
s.
zıt
89
Genel
cross
s.
düzenbaz
90
Genel
cross
s.
hırçın
91
Genel
cross
s.
huysuzlanmış
92
Genel
cross
s.
karşıt
93
Genel
cross
s.
bir taraftan öbür tarafa geçen
94
Genel
cross
s.
gücenmek
95
Genel
cross
zf.
paralel olmayan
96
Genel
cross
zf.
çaprazlamasına
97
Genel
cross
ed.
boyunca
Trade/Economic
98
Ticaret/Ekonomi
cross
i.
çapraz işlem
99
Ticaret/Ekonomi
cross
f.
aşmak
Technical
100
Teknik
cross
i.
istavroz parçası
101
Teknik
cross
i.
ikili müstakil devre iletkenleri arasındaki bir elektrik kontağı
102
Teknik
cross
i.
maden giriş katı
103
Teknik
cross
i.
melanj
104
Teknik
cross
i.
kruva
105
Teknik
cross
f.
çaprazlamak
106
Teknik
cross
f.
karşıdan karşıya geçmek
107
Teknik
cross
s.
çapraz
108
Teknik
cross
s.
karşıt
Computer
109
Bilgisayar
cross
i.
çapraz kesişme
Telecom
110
Telekom
cross
f.
(telefon hatlarını) paralel bağlamak
Textile
111
Tekstil
cross
i.
haç şeklinde dikilmiş deri parçası
Aeronautic
112
Havacılık
cross
i.
düz uçuş
113
Havacılık
cross
i.
uçak ve uçuş koşulları için en uygun sürat ve yükseklikteki uçuş
Marine
114
Denizcilik
cross
f.
(yelken) direğe bağlamak
115
Denizcilik
cross
f.
başka geminin pruvaları önündeki yolu kesmek
Medical
116
Medikal
cross
i.
çapraz direnç
Biology
117
Biyoloji
cross
i.
melezleme
118
Biyoloji
cross
i.
çaprazlama
119
Biyoloji
cross
s.
melezlenmiş
120
Biyoloji
cross
s.
çaprazlanmış
121
Biyoloji
cross
s.
çekinik karakteri heterozigot olarak taşıyan
Astronomy
122
Gökbilim
cross
i.
güneyhaçı (takımyıldızı)
Agriculture
123
Tarım
cross
f.
daha önceden sürülmüş araziyi sürmek
Religious
124
Dini
cross
i.
çarmıha germe
125
Dini
cross
i.
hazreti isa'nın çarmıha gerilmesi ve ölümü
126
Dini
cross
i.
hazreti isa'nın ölümü yoluyla kurtuluş müjdesi
127
Dini
cross
i.
dini seremonilerde kullanılan haçlı asa
128
Dini
cross
i.
hristiyanlık
129
Dini
cross
i.
hristiyan
130
Dini
cross
f.
üzerinde haç işareti yapmak
131
Dini
cross
f.
kutsamak
Geography
132
Coğrafya
cross
i.
irlanda'da yerleşim yeri
133
Coğrafya
cross
i.
wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
134
Coğrafya
cross
i.
kamerun, nijerya ve gine'den geçen bir nehir
Sport
135
Spor
cross
i.
kros
136
Spor
cross
f.
(at yarışı veya poloda) başka atın geçtiği yoldan geçmek
137
Spor
cross
f.
başka atın daha önce geçtiği yolda ilerlemek
Football
138
Futbol
cross
i.
orta
139
Futbol
cross
f.
(topu) sağ veya sol kanattan saha ortasına atmak
Boxing
140
Boks
cross
i.
kroşe
Card
141
İskambil
cross
f.
(euchre oyununda) çevrilen karttan farklı bir rengin kozu olarak adlandırmak
Music
142
Müzik
cross
f.
çaprazlama yapmak
Theatre
143
Tiyatro
cross
i.
tiyatro sahnesinin bir tarafından öbür tarafına doğru hareket etme
Archaic
144
Eski Kullanım
cross
i.
madeni para üstündeki haç şeklindeki baskı
145
Eski Kullanım
cross
i.
üzerinde haç şeklinde baskı olan madeni para
146
Eski Kullanım
cross
i.
kesişim
147
Eski Kullanım
cross
zf.
bir yandan öbür yana
148
Eski Kullanım
cross
zf.
karşıdan karşıya
149
Eski Kullanım
cross
zf.
karşıya
150
Eski Kullanım
cross
zf.
bir baştan öbür başa
151
Eski Kullanım
cross
zf.
tersine
152
Eski Kullanım
cross
zf.
aksi yönde
153
Eski Kullanım
cross
zf.
elverişsiz bir şekilde
154
Eski Kullanım
cross
zf.
zararlı bir şekilde
Slang
155
Argo
cross
i.
hileli maç
156
Argo
cross
i.
hileli oyun
"cross"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
cross-examine
f.
çaprazlama sorgulamak
2
Yaygın Kullanım
get/be cross (with somebody)
f.
küsmek
3
Yaygın Kullanım
be cross
f.
küsmek
General
4
Genel
the cross
i.
put
5
Genel
cross word
i.
çapraz bulmaca
6
Genel
cross purposes
i.
çelişen amaçlar
7
Genel
cross eye
i.
şaşılık
8
Genel
cross site scripting
i.
siteler arası betik çalıştırma
9
Genel
calvary cross
i.
kalvari haçı
10
Genel
cross reference
i.
çapraz ilgi
11
Genel
patriarchal cross
i.
patrik haçı
12
Genel
cross correlation
i.
çaprazilinti
13
Genel
cross breeding
i.
melez ırk yetiştirme
14
Genel
hot cross bun
i.
çörek
15
Genel
cross ply
i.
çapraz kat
16
Genel
cross breeding
i.
birbirinden farklı iki hayvan türünü çiftleştirme
17
Genel
cross section
i.
transeksiyon
18
Genel
cross site scripting
i.
siteler ötesi betik çalıştırma
19
Genel
red cross
i.
kızılhaç
20
Genel
red cross
i.
kızıl haç
21
Genel
cross haul
i.
halatla yükleme (kamyonla vb)
22
Genel
tau cross
i.
haç
23
Genel
cross purposes
i.
aykırılık
24
Genel
cross action
i.
mukabil dava
25
Genel
the red cross
i.
kızılhaç
26
Genel
cross talk
i.
cızırtı
27
Genel
cross spar
i.
uçurtmalarda ortaya dik olarak gelen çıta
28
Genel
cross covariance
i.
çaprazdeğişinti
29
Genel
cross current
i.
çapraz akım
30
Genel
cross level
i.
tekerlek eğriliği
31
Genel
victoria cross
i.
kahramanlık nişanı
32
Genel
the cross
i.
haç
33
Genel
maltase cross
i.
malta haçı
34
Genel
the sign of the cross
i.
haç işareti
35
Genel
double cross
i.
aldatma
36
Genel
cross breeding
i.
melezleme
37
Genel
cross foreign exchange rate
i.
çapraz döviz kuru
38
Genel
cross slide
i.
çapraz kızak
39
Genel
cross reference
i.
dipnot
40
Genel
crooked cross
i.
gamalı haç
41
Genel
cross sectional data
i.
enlemesine veri
42
Genel
cross haul
i.
halatla yükleme
43
Genel
cross border
i.
sınır ötesi
44
Genel
the cross
i.
haç hristiyanlığın simgesi
45
Genel
cross fire
i.
yaylım ateşi
46
Genel
cross talk
i.
tartışma
47
Genel
cross vault
i.
haç tonoz
48
Genel
papal cross
i.
papalık haçı
49
Genel
cross word
i.
bulmaca
50
Genel
cross examination
i.
sorguya çekme
51
Genel
cross boundary communication
i.
sınır ötesi iletişim
52
Genel
cross boundary communication
i.
sınır ötesi haberleşme
53
Genel
cross section
i.
kesit
54
Genel
cross street
i.
çapraz yanyol
55
Genel
cross street
i.
enine yol
56
Genel
cross section
i.
enkesit
57
Genel
cross section
i.
enine kesit
58
Genel
cross reference
i.
gönderme
59
Genel
cross-reference
i.
kitapta gönderme
60
Genel
cross-purposes
i.
aykırılık
61
Genel
cross-docking
i.
çapraz yükleme
62
Genel
cross-roads
i.
kavşak
63
Genel
cross-country tyre
i.
arazi lastiği
64
Genel
cross-purposes
i.
yanlış anlama
65
Genel
cross-ball
i.
orta
66
Genel
cross-section study
i.
yatay inceleme
67
Genel
cross-country
i.
kros kayağı
68
Genel
cross reference
i.
çapraz-başvuru
69
Genel
cross-country skiing
i.
kros kayağı
70
Genel
cross-country running
i.
kros koşusu
71
Genel
cross-country
i.
kır koşusu
72
Genel
cross-country race
i.
kır koşusu
73
Genel
cross-sectional paper
i.
milimetrik kağıt
74
Genel
cross-roads
i.
dörtyolağzı
75
Genel
cross-arm
i.
çapraz kol
76
Genel
cross-eye
i.
göz kayması
77
Genel
cross-country skiing
i.
kayak krosu
78
Genel
cross-grid
i.
çapraz ızgara
79
Genel
cross-section
i.
profil
80
Genel
cross examination
i.
çapraz sınama
81
Genel
cross-cousin marriage
i.
akraba evliliği
82
Genel
cross-examine
i.
çapraz sorgu
83
Genel
cross-language information retrival
i.
dillerarası bilgi geri alma
84
Genel
cross-dominance
i.
çapraz baskınlık
85
Genel
cross-reference
i.
gönderme
86
Genel
cross-section
i.
arakesit
87
Genel
cross-bench
i.
parlementoda bağımsızların oturacak yerleri
88
Genel
cross-cultural communication
i.
kültürlerarası iletişim
89
Genel
cross-purposes
i.
zıtlık
90
Genel
cross-country
i.
kayak krosu
91
Genel
cross-reference
i.
iç gönderme
92
Genel
cross-country
i.
kros
93
Genel
criss-cross diagonals
i.
çift çapraz diyagonaller
94
Genel
cross-cultural studies
i.
kültürlerarası çalışmalar
95
Genel
cross-section
i.
ortalama
96
Genel
multi-discipline and cross sectors
i.
çok disiplinli ve etkileşimli sektörler
97
Genel
cross participation
i.
karşılıklı katılım
98
Genel
cross-dominance
i.
her iki elini de kullanma
99
Genel
cross-examination
i.
sorgu
100
Genel
cross-cultural communication
i.
kültürler arası iletişim
101
Genel
cross stitch chart
i.
kanaviçe şema
102
Genel
cross stitch patterns
i.
kanaviçe örnekleri
103
Genel
cross-country skiing
i.
kır kayağı
104
Genel
red cross blood center
i.
kızılhaç kan merkezi
105
Genel
red cross doctor
i.
kızılhaç doktoru
106
Genel
stations of the cross
i.
çarmıh durakları
107
Genel
cross-cultural awareness
i.
kültürler arası farkındalık
108
Genel
inverted cross
i.
ters haç
109
Genel
cross rhyme
i.
çapraz kafiye
110
Genel
true cross
i.
hz. isa'nın gerildiği çarmıhın kalıntıları olduğuna inanılan parçalara verilen ad
111
Genel
cyclo cross
i.
bisiklet krosu
112
Genel
descent from the cross
i.
isa'nın çarmıhtan indirilmesi
113
Genel
cross-guard
i.
balçak
114
Genel
tau cross
i.
tau haçı
115
Genel
cross scheduling
i.
çapraz programlama
116
Genel
british red cross
i.
i̇ngiliz kızılhaçı
117
Genel
a cross from the left/right
i.
soldan orta
118
Genel
market cross
i.
pazar kurularak tebligatların verilmesi veya ilamların okunması gibi faaliyetlerin yürütüldüğü haç şeklinde bina
119
Genel
snowboard cross
i.
bir tür snowboard yarışı
120
Genel
millrind cross
i.
hanedan armalarında kullanılan bir tür haç
121
Genel
cross moline
i.
hanedan armalarında kullanılan bir tür haç
122
Genel
lorraine cross
i.
lorraine haçı
123
Genel
lorraine cross
i.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
124
Genel
cross of lorraine
i.
lorraine haçı
125
Genel
cross of lorraine
i.
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
126
Genel
double cross
i.
kazanma
127
Genel
double cross
i.
galibiyet alma
128
Genel
double cross
i.
kazanmak için uğraşma
129
Genel
double cross
i.
didinip durma
130
Genel
double cross
i.
kazanmaya çalışma
131
Genel
double cross
i.
yenilgiyi kabul etmeme
132
Genel
cross section
i.
başkesit
133
Genel
cross section
i.
başkesit
134
Genel
cross [scotland]
i.
piyasa
135
Genel
cross [obsolete]
i.
(nesne üzerindeki) çapraz parça
136
Genel
cross bottony
i.
(hanedan armalarında) kolları yonca oluşturan haç
137
Genel
cross estoile
i.
(hanedan armalarında) kollarının uçları yıldız ışını gibi olan haç
138
Genel
cross file
i.
zımpara taşı düzeltme eğesi
139
Genel
cross fire
i.
çapraz ateş
140
Genel
cross fire
i.
hararetli atışma
141
Genel
cross fire
i.
kıran kırana laf dalaşı
142
Genel
cross fire
i.
çatışmalı durum
143
Genel
cross fitche
i.
alt kolu sivri olan haç
144
Genel
cross double fitché
i.
kollarının uçları iki sivri uca ayrılan haç
145
Genel
cross purpose
i.
gülünç fikir kombinasyonlarının oluşturulduğu bir soru cevap oyunu
146
Genel
cross stroke
i.
bir şeyi keserek üzerinden geçen çizgi
147
Genel
cross talk [uk]
i.
hazırcevaplık
148
Genel
cross-check
i.
çapraz kontrol yapma
149
Genel
cross-check
i.
çapraz kontrol aracı
150
Genel
cross-classification
i.
çapraz sınıflandırma
151
Genel
cross-division
i.
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma
152
Genel
cross-crosslet
i.
(hanedan armalarında) kollarının uçları artı şeklinde olan haç
153
Genel
cross-index
i.
çapraz indeks oluşturan not veya not dizisi
154
Genel
cross-pollination
i.
farklı unsurların birbirini etkilemesi
155
Genel
cross-purpose
i.
diğer bir amaca aykırı amaç
156
Genel
cross-purpose
i.
karşı amaç
157
Genel
cross-purpose
i.
amaçlanan konudan farklı ve saçma mevzu
158
Genel
cross-purpose
i.
soru ve cevapların gülünç fikir kombinasyonları içerdiği bir oyun
159
Genel
cross-question
i.
çapraz incelemeye tabi tutulan soru
160
Genel
cross-questioning
i.
çapraz incelemeye tabi tutma
161
Genel
cross-reading
i.
çapraz okuma
162
Genel
saint andrew's cross
i.
aziz andrew haçı
163
Genel
saint andrew's cross
i.
x şeklinde haç işareti
164
Genel
saint andrew's cross
i.
aziz andreas haçı
165
Genel
st. andrew's cross
i.
aziz andrew haçı
166
Genel
st. andrew's cross
i.
x şeklinde haç işareti
167
Genel
st. andrew's cross
i.
aziz andreas haçı
168
Genel
st. anthony's cross
i.
tau haçı
169
Genel
st. anthony's cross
i.
(yunanca) tau harfine benzer bir haç
170
Genel
cross-country
i.
kır sporu
171
Genel
be cross with one's luck
f.
bahtına küsmek
172
Genel
cross swords with
f.
ağız kavgası etmek
173
Genel
cross over
f.
karşıya geçmek
174
Genel
cross over
f.
üzerinden geçmek
175
Genel
cross over
f.
karşıdan karşıya geçmek
176
Genel
be cross
f.
kızmak
177
Genel
cross the respect line
f.
saygı sınırını aşmak
178
Genel
double cross
f.
aldatmak
179
Genel
be cross
f.
sinirlenmek
180
Genel
cross the frontier
f.
sınırı geçmek
181
Genel
cross something out
f.
karalamak
182
Genel
be cross with somebody
f.
kızmak
183
Genel
cross swords with
f.
ile kavga etmek
184
Genel
be cross
f.
darılmak
185
Genel
cross with somebody
f.
kızmak
186
Genel
cross off
f.
adını listeden çıkarmak
187
Genel
cross the line
f.
sınırı aşmak
188
Genel
cross one's mind
f.
hatırına gelmek
189
Genel
cross over
f.
üstünden geçirmek
190
Genel
cross one's t's
f.
özen göstermek
191
Genel
cross with somebody about something
f.
kızmak
192
Genel
cross out
f.
listeden silmek
193
Genel
cross swords with
f.
biriyle atışmak
194
Genel
cross of
f.
üstünü çizmek
195
Genel
cross one's arms
f.
kollarını kavuşturmak
196
Genel
be cross
f.
küsmek
197
Genel
cross over
f.
üzerinden geçirmek
198
Genel
cross out
f.
çizmek
199
Genel
cross the rubicon
f.
dönülmeyecek bir karar vermek
200
Genel
cross of
f.
silmek
201
Genel
become cross
f.
titizlenmek
202
Genel
cross the styx
f.
ölmek
203
Genel
cross over
f.
üstünden geçmek
204
Genel
cross something off
f.
karalamak
205
Genel
cross swords with
f.
ile çekişmek
206
Genel
cross under
f.
altından geçmek
207
Genel
cross out
f.
üstünü çizerek iptal etmek
208
Genel
cross out
f.
silmek
209
Genel
cross one's legs
f.
ayak ayak üstüne atmak
210
Genel
cross under
f.
altından geçirmek
211
Genel
cross one's mind
f.
aklından geçmek
212
Genel
cross oneself
f.
haç çıkarmak
213
Genel
cross off
f.
listeden silmek
214
Genel
cross oneself
f.
istavroz çıkarmak
215
Genel
cross one's fingers
f.
şans dilemek
216
Genel
cross each other
f.
karşılaşmak
217
Genel
cross one's legs
f.
bacak bacak üstüne atmak
218
Genel
(something) to never cross (one's) mind
f.
aklının ucundan geçmemek
219
Genel
cross legs
f.
ayak ayak üstüne atmak
220
Genel
cross out
f.
karalamak
221
Genel
cross out
f.
çizdirmek
222
Genel
be cross with somebody about something
f.
kızmak
223
Genel
be cross with
f.
dargın olmak
224
Genel
cross off
f.
üstünü çizip çıkarmak
225
Genel
cross somebody's hand
f.
rüşvet vermek
226
Genel
cross somebody's path
f.
işini bozmak
227
Genel
cross somebody's path
f.
yolunu kesmek
228
Genel
cross one's mind
f.
aklına gelmek
229
Genel
cross diagonally
f.
çapraz geçmek
230
Genel
cross the line
f.
çizgiyi geçmek
231
Genel
cross the bridge
f.
köprüyü geçmek
232
Genel
serve at cross purposes
f.
farklı amaçlara hizmet etmek
233
Genel
serve at cross purposes
f.
aynı amaca hizmet etmemek
234
Genel
cross the border
f.
yurt dışına çıkış yapmak
235
Genel
cross swords
f.
ağız dalaşına girmek
236
Genel
cross the mountains
f.
dağları aşmak
237
Genel
cross the ocean
f.
okyanusu aşmak
238
Genel
cross someone's path
f.
yolu kesişmek
239
Genel
cross someone's path
f.
yolları kesişmek
240
Genel
(someone's path) cross with someone else
f.
yolları kesişmek
241
Genel
(someone's path) cross with someone else
f.
yolu kesişmek
242
Genel
cross out
f.
üstünü çizmek
243
Genel
be at cross-purposes
f.
yanlış anlamak
244
Genel
be cross-examined
f.
sorgulanmak
245
Genel
be at cross-purposes
f.
farklı amaçlara hizmet etmek
246
Genel
be at cross-purposes
f.
farklı amaçlarda olmak
247
Genel
be slightly cross-eyed
f.
gözü kaymak
248
Genel
cross-fertilize
f.
dışarıdan etkilemek
249
Genel
cross-fertilize
f.
çaprazlama döllemek
250
Genel
double-cross
f.
sırtından vurmak
251
Genel
cross into
f.
-e girmek
252
Genel
double-cross
f.
dolandırmak
253
Genel
double-cross
f.
kazıklamak
254
Genel
double-cross
f.
kazık atmak
255
Genel
cross-dress
f.
karşı cinsin giydiği elbiseleri giymek
256
Genel
cross into
f.
-e geçmek
257
Genel
double-cross
f.
ihanet etmek
258
Genel
cross-examine
f.
sıkıştırmak
259
Genel
cross-question
f.
sorgulamak
260
Genel
look cross-eyed at
f.
yan gözle bakmak
261
Genel
double-cross
f.
ikiyüzlülük etmek
262
Genel
cross-examine
f.
sorguya çekmek
263
Genel
double-cross
f.
aldatmak
264
Genel
double-cross
f.
kancıklık etmek
265
Genel
sit cross-legged
f.
bağdaş kurarak oturmak
266
Genel
sit cross-legged
f.
bağdaş kurarak oturmak
267
Genel
sit cross-legged
f.
bağdaş kurmak
268
Genel
cross the line
f.
fazla ileri gitmek
269
Genel
cross the border illegally
f.
yasadışı yollardan sınırı geçmek
270
Genel
cross the border illegally
f.
yasadışı yollarla sınırdan geçmek
271
Genel
put a cross
f.
çarpı koymak
272
Genel
cross the limits
f.
sınırları aşmak
273
Genel
feel cross with
f.
dargın hissetmek
274
Genel
cross the sea
f.
denizi aşmak
275
Genel
cross the sea
f.
deniz aşmak
276
Genel
go through a cross-examination
f.
sorgulanmak
277
Genel
go through a cross-examination
f.
sorgudan geçmek
278
Genel
cross-examine someone
f.
birisini çapraz sorguya çekmek
279
Genel
cross-examine someone
f.
birisini çapraz sorgulamak
280
Genel
wait for a permission to cross the border
f.
sınırdan geçmek için izin beklemek
281
Genel
cross the border
f.
sınırı geçmek
282
Genel
cross state lines
f.
eyalet sınırlarını aşmak
283
Genel
sit in a cross-legged position
f.
bağdaş kurarak oturmak
284
Genel
be cross examined
f.
çapraz sorguya alınmak
285
Genel
be cross examined
f.
çapraz sorguya çekilmek
286
Genel
make a cross-border operation
f.
sınır ötesi operasyon yapmak
287
Genel
perform a cross-border operation
f.
sınır ötesi operasyon yapmak
288
Genel
cross the road
f.
yolun karşısına geçmek
289
Genel
be cross
f.
asabı bozulmak
290
Genel
cross-fertilise
f.
çaprazlama döllemek
291
Genel
cross-fertilise
f.
dışarıdan etkilemek
292
Genel
cross the ball into the penalty area
f.
ceza sahasına orta yapmak
293
Genel
cross the bridge
f.
köprüden geçmek
294
Genel
criss-cross the bosphorus
f.
boğazı/iki yönlü/gidiş geliş/karşılıklı geçmek
295
Genel
get/be cross (with somebody)
f.
birine küsmek
296
Genel
cross the river
f.
nehrin karşısına geçmek
297
Genel
look cross-eyed
f.
şaşı bakmak
298
Genel
look cross
f.
sinirli bakmak
299
Genel
be cross with somebody
f.
küsmek
300
Genel
cross your legs
f.
bacak bacak üstüne atmak
301
Genel
do a thing on the cross
f.
namussuzca davranmak
302
Genel
take up the cross
f.
mesih'e olan sevgiden sebat etmek
303
Genel
take up the cross
f.
acı ve eziyete sabretmek
304
Genel
cross the street
f.
caddeden karşıdan karşıya geçmek
305
Genel
cross the street
f.
sokaktan karşıdan karşıya geçmek
306
Genel
cross (up)
f.
aldatmak
307
Genel
cross (up)
f.
ihanet etmek
308
Genel
cross (up)
f.
sırtını dönmek
309
Genel
cross (up)
f.
arkadan vurmak
310
Genel
cross examine
f.
çapraz sorguya çekmek
311
Genel
cross examine
f.
detaylarıyla sorgulamak
312
Genel
cross-check
f.
(verilere, raporlara) çapraz kontrol uygulamak
313
Genel
cross-file
f.
karşı baskı olmadan baskı uygulayarak eğeleme yapmak
314
Genel
cross-index
f.
çapraz atıfta bulunmak
315
Genel
cross-index
f.
(değişken veya alt girişten) ana girişe atıfta bulunmak
316
Genel
cross-index
f.
(metin gövdesini, atfı veya belgeyi) çapraz atıflarla sunmak
317
Genel
cross-index
f.
çapraz atıf işlevi görmek
318
Genel
cross-index
f.
çapraz atıf olarak sunulmak
319
Genel
cross-link
f.
çapraz bağlarla bağlamak
320
Genel
cross-link
f.
çapraz bağlar oluşturmak
321
Genel
cross-match
f.
(bir şeyi) birden fazla liste ya da gruptaki ilgili elemanlarla eşleştirmek
322
Genel
cross-pollinate
f.
birbirini etkilemek
323
Genel
cross-pollinate
f.
birbirine ilham vermek
324
Genel
cross-refer
f.
çapraz atıfta bulunmak
325
Genel
cross-refer
f.
bir yerdeki konuya başka yerdeki notla atıfta bulunmak
326
Genel
cross-reference
f.
çapraz atıfta bulunmak
327
Genel
cross-reference
f.
bir konudan başka konuya atıfta bulunmak
328
Genel
cross-reference
f.
çapraz gönderim yapmak
329
Genel
cross-section
f.
çapraz kesit halinde göstermek
330
Genel
cross-section
f.
çapraz kesit haline getirmek
331
Genel
cross-section
f.
çapraz kesitlere bölmek
332
Genel
cross-train
f.
çapraz antrenman yapmak
333
Genel
cross-train
f.
çapraz antrenman yaptırmak
334
Genel
cross-train
f.
farklı sporlarda antrenman yapmak
335
Genel
cross-train
f.
(birine) farklı beceri alanlarında eğitim vermek
336
Genel
cross bred
s.
melez
337
Genel
as cross as two sticks
s.
huysuz
338
Genel
cross breed
s.
melez
339
Genel
cross domain
s.
etki alanları arası
340
Genel
cross sectional
s.
kesitsel
341
Genel
cross eyed
s.
şaşı
342
Genel
cross country
s.
ülkeyi boydan boya geçen
343
Genel
cross legged
s.
bacak bacak üstüne atmış
344
Genel
as cross as two sticks
s.
siniri tepesinde
345
Genel
cross with
s.
kavgalı
346
Genel
cross linguistic
s.
farklı dillere ait
347
Genel
cross shaped
s.
haç biçimli
348
Genel
cross shaped
s.
haçsı
349
Genel
cross shaped
s.
haç biçimi
350
Genel
cross-grained
s.
huysuz
351
Genel
criss-cross
s.
çapraz çizgili
352
Genel
cross-examined
s.
çapraz sorgulamaya tabi tutulmuş
353
Genel
cross-examined
s.
çapraz sorgulanmış
354
Genel
cross-grained
s.
ters
355
Genel
cross-country
s.
yoldan geçmeyen
356
Genel
cross-country
s.
ülkeyi baştan başa kateden
357
Genel
cross-grained
s.
aksi
358
Genel
cross-cultural
s.
kültürler arası
359
Genel
cross-eyed
s.
şaşı
360
Genel
cross-legged
s.
bağdaş kurmuş
361
Genel
cross-country
s.
bir uçtan öbür uca
362
Genel
cross-eyed
s.
şaşkaloz
363
Genel
cross-dressing
s.
karşı cinsin giydiği kıyafetleri giyen
364
Genel
cross-country
s.
araziden geçen
365
Genel
sitting cross-legged
s.
bağdaş
366
Genel
cross-governmental
s.
hükümetlerarası
367
Genel
cross-continental
s.
kıtalar arası
368
Genel
cross-continental
s.
kıta aşırı
369
Genel
cross-referenced
s.
çapraz referansla ilişkilendirilen
370
Genel
cross-referenced
s.
çapraz referanslandırılmış
371
Genel
cross-national
s.
iki veya daha fazla millete dair
372
Genel
cross-continental
s.
kıtalararası
373
Genel
cross-national
s.
iki veya daha fazla millet ile ilgili
374
Genel
cross-matched
s.
çapraz karşılaştırılmış
375
Genel
cross-matched
s.
çapraz karşılaştırma
376
Genel
cross-shaped
s.
haç şeklinde
377
Genel
shaped like cross
s.
haç şeklinde
378
Genel
cross-listed
s.
çapraz listenen
379
Genel
cross-looking
s.
sinirli sinirli bakan
380
Genel
under the cross
s.
çaprazın altında
381
Genel
cross-woven
s.
çapraz örülmüş
382
Genel
cross-armed
s.
kollar birbirine kavuşturulmuş şekilde
383
Genel
cross-cutting
s.
normalde birbirinden bağımsız veya farklı çıkarlara sahip tarafları birbirine bağlama
384
Genel
cross-dressed
s.
karşı cinse özgü kıyafetler giymiş
385
Genel
cross-eyed
s.
çılgın
386
Genel
cross-eyed
s.
kafası karışık
387
Genel
cross-eyed
s.
hatalı
388
Genel
cross-eyed
s.
anlaşılmaz
389
Genel
cross-eyed
s.
karman çorman
390
Genel
cross-grained
s.
çapraz tanecikli
391
Genel
cross-grained
s.
lifleri çapraz şekilde uzanan
392
Genel
cross-town [us] [canada]
s.
kasaba boyu
393
Genel
cross-country
s.
kırsal kesim boyunca
394
Genel
cross-country
s.
ülkeyi boydan boya geçen
395
Genel
on the cross
zf.
çaprazlama
396
Genel
on the cross
zf.
verev
397
Genel
on the cross
zf.
ters
398
Genel
at cross purposes
zf.
birbirinin maksadına aykırı
399
Genel
cross-legged
zf.
bağdaş kurarak
400
Genel
in cross direction
zf.
dikine yönde
401
Genel
in cross direction
zf.
çaprazına
402
Genel
cross-border
zf.
sınır ötesi
403
Genel
cross-country
zf.
kırsal kesim boyunca
404
Genel
cross-country
zf.
doğrudan kırdan geçerek
405
Genel
cross-
ök.
birinden diğerine anlamı veren ön ek
406
Genel
cross-
ök.
-e karşı anlamı veren ön ek
407
Genel
cross-
ök.
haç benzeri şekil anlamı veren ön ek
Phrasals
408
Öbek Fiiller
cross someone up
f.
birisini engellemek
409
Öbek Fiiller
cross someone up
f.
birisine sorun yaratmak
410
Öbek Fiiller
cross someone up
f.
birisinin planlarını altüst etmek
411
Öbek Fiiller
cross from some place to some place
f.
bir yerden bir yere geçmek
412
Öbek Fiiller
cross someone up
f.
birisinin tekerine çomak sokmak
413
Öbek Fiiller
cross over into some place
f.
(sınırı/köprüyü/nehri vb geçerek) bir yerden bir yere geçmek /gitmek
414
Öbek Fiiller
cross over into some place
f.
(sınırdan vb geçerek) bir yere girmek
415
Öbek Fiiller
cross over
f.
sınır, bariyer ya da toprak parçası aşarak bir yerden bir yere gitmek
416
Öbek Fiiller
cross over
f.
geçmek
417
Öbek Fiiller
cross over
f.
kat etmek
418
Öbek Fiiller
cross over
f.
bulunduğun alanla bağlantılı başka bir alana geçip başarılı olmak
419
Öbek Fiiller
cross over
f.
alan değiştirmek
420
Öbek Fiiller
cross over
f.
alan değiştirmesine neden olmak
421
Öbek Fiiller
cross over
f.
başka bir alan geçişe ön ayak olmak
422
Öbek Fiiller
cross over
f.
(din, parti) değiştirmek
423
Öbek Fiiller
cross over
f.
(hüsnütabir) ölmek
424
Öbek Fiiller
cross over
f.
öte dünyaya göçmek
425
Öbek Fiiller
cross over
f.
hakkın rahmetine kavuşmak
426
Öbek Fiiller
cross with
f.
bir araçla bir yerden bir yere geçmek
427
Öbek Fiiller
cross with
f.
araçla aşmak
428
Öbek Fiiller
cross with
f.
araçla geçmek
429
Öbek Fiiller
cross something with something
f.
bir araçla bir yerden bir yere geçmek
430
Öbek Fiiller
cross something with something
f.
araçla aşmak
431
Öbek Fiiller
cross something with something
f.
araçla geçmek
432
Öbek Fiiller
cross something with something
f.
iki hayvanı çiftleştirmek
433
Öbek Fiiller
cross something with something
f.
iki türü melezlemek
434
Öbek Fiiller
cross (one) (up)
f.
(birini) küçümsemek
435
Öbek Fiiller
cross (one) (up)
f.
(birine) meydan okumak
436
Öbek Fiiller
cross (one) (up)
f.
(birine) kafa tutmak
437
Öbek Fiiller
cross (one) (up)
f.
(birine) ters gitmek
438
Öbek Fiiller
cross (one) (up)
f.
(birini) kızdırmak
439
Öbek Fiiller
cross someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
440
Öbek Fiiller
cross someone or something off (of) something
f.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan silmek
441
Öbek Fiiller
cross someone or something off (of) something
f.
birinin/bir şeyin üstünü çizip listeden/kayıttan çıkarmak
442
Öbek Fiiller
cross someone or something off (of) something
f.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak
443
Öbek Fiiller
cross someone or something off
f.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan çıkarmak
444
Öbek Fiiller
cross someone or something off
f.
birini/bir şeyi listeden/kayıttan silmek
445
Öbek Fiiller
cross someone or something off
f.
birinin/bir şeyin üstünü çizip listeden/kayıttan çıkarmak
446
Öbek Fiiller
cross someone or something off
f.
birinin/bir şeyin listede/kayıtta üstünü karalamak
447
Öbek Fiiller
cross someone or something out
f.
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) çıkarmak
448
Öbek Fiiller
cross someone or something out
f.
birini/bir şeyi (listeden/kayıttan) silmek
449
Öbek Fiiller
cross someone or something out
f.
birinin/bir şeyin üstünü çizmek
450
Öbek Fiiller
cross someone or something out
f.
birinin/bir şeyin üstünü karalamak
451
Öbek Fiiller
cross over something
f.
(bir şeyin) karşısına geçmek
452
Öbek Fiiller
cross over something
f.
(bir şeyden) karşıya geçmek
453
Öbek Fiiller
cross over something
f.
(bir şeyin) üzerinden geçirmek
454
Öbek Fiiller
cross over something
f.
(bir şeyi) aşmak
455
Öbek Fiiller
cross over something
f.
sınırı, nehri, dağı geçmek
456
Öbek Fiiller
cross someone
f.
birini engellemek
457
Öbek Fiiller
cross someone
f.
birinin tekerine çomak sokmak
458
Öbek Fiiller
cross someone
f.
birinin planlarını altüst etmek
459
Öbek Fiiller
cross someone
f.
birine sorun yaratmak
460
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) bozuşmak
461
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) hasım olmak
462
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) takışmak
463
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) ağız dalaşına girmek
464
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) atışmak
465
Öbek Fiiller
cross swords (with somebody)
f.
(biriyle) külahları değişmek (?)
466
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) bozuşmak
467
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) hasım olmak
468
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) takışmak
469
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) ağız dalaşına girmek
470
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) atışmak
471
Öbek Fiiller
cross swords with (one)
f.
(biriyle) külahları değişmek (?)
472
Öbek Fiiller
cross up
f.
oyuna getirmek
473
Öbek Fiiller
cross up
f.
kafa tutmak
474
Öbek Fiiller
cross up
f.
ters gitmek
475
Öbek Fiiller
cross up
f.
kızdırmak
476
Öbek Fiiller
cross up
f.
kazık atmak
477
Öbek Fiiller
cross up
f.
karıştırmak
478
Öbek Fiiller
cross up
f.
birbirine karıştırmak
479
Öbek Fiiller
cross up someone
f.
birini engellemek
480
Öbek Fiiller
cross up someone
f.
birinin tekerine çomak sokmak
481
Öbek Fiiller
cross up someone
f.
birinin planlarını altüst etmek
482
Öbek Fiiller
cross up someone
f.
birine sorun yaratmak
Phrases
483
İfadeler
cross the t
f.
savaş gemilerini bir geminin pruvası diğerininkini geçecek şekilde manevra etmek
484
İfadeler
cross one's heart
f.
doğru söylediğini kanıtlamak için kalbinin üstünde çarpı işareti yapmak
485
İfadeler
cross that bridge later
expr.
o sorunu daha sonra düşünürüz
486
İfadeler
cross that bridge later
expr.
o konuyu daha sonra düşünürüz
487
İfadeler
police line do not cross
expr.
polis hattı geçmeyiniz
Proverb
488
Atasözü
cross the stream where it is shallowest
kolayına bakmak
489
Atasözü
cross the stream where it is shallowest
işleri mümkün olan en kolay yoldan yapmak
490
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
dereyi görmeden paçaları sıvama
491
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
492
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
doğmamış çocuğa don biçme
493
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
zamanı gelmeden endişelenme
494
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
henüz olmamış bir şey için canını sıkma
495
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
o zaman gelince düşünürsün
496
Atasözü
don't cross that bridge till you come to it
zamanı gelince düşünürsün
Colloquial
497
Konuşma Dili
cross-eyed drunk
i.
zom
498
Konuşma Dili
cross-eyed drunk
i.
küfelik
499
Konuşma Dili
cross-eyed drunk
i.
zil zurna sarhoş
500
Konuşma Dili
cross-eyed drunk
i.
zurna gibi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of cross
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy