Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dig
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"dig"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dig
f.
kazmak
General
2
Genel
dig
i.
hafriyat
3
Genel
dig
i.
kinaye
4
Genel
dig
i.
iğneleme
5
Genel
dig
i.
dürtme
6
Genel
dig
i.
kazı
7
Genel
dig
i.
kazı yeri
8
Genel
dig
i.
yurt
9
Genel
dig
i.
lojman
10
Genel
dig
i.
kazma
11
Genel
dig
i.
iğneli söz
12
Genel
dig
i.
kazı (arkeolojik)
13
Genel
dig
i.
taş
14
Genel
dig
f.
kazmak
15
Genel
dig
f.
incelemek
16
Genel
dig
f.
dürtmek
17
Genel
dig
f.
deşmek
18
Genel
dig
f.
hafriyat yapmak
19
Genel
dig
f.
araştırmak
20
Genel
dig
f.
yemeğe girişmek
21
Genel
dig
f.
tutmak
22
Genel
dig
f.
göz atmak
23
Genel
dig
f.
bellemek
24
Genel
dig
f.
harıl harıl çalışmak
25
Genel
dig
f.
hafretmek
26
Genel
dig
f.
çukur kazmak
27
Genel
dig
f.
mahmuzlamak
28
Genel
dig
f.
kazı yapmak
29
Genel
dig
f.
ineklemek
30
Genel
dig
f.
hoşlanmak
31
Genel
dig
f.
çukur açmak
32
Genel
dig
f.
anlamak
33
Genel
dig
f.
bir konuyu kavramak
34
Genel
dig
f.
idrak etmek
35
Genel
dig
f.
hızlı koşmak
36
Genel
dig
f.
dürtmek
37
Genel
dig
f.
itip kakmak
38
Genel
dig
f.
laf koparmak
39
Genel
dig
f.
zorlayarak bilgi almak
Irregular Verb
40
Irregular Verb
dig
f.
dug - dug
Technical
41
Teknik
dig
f.
(alet) üzerinde çalışılan malzemeyi kazara derinden kesmek
Education
42
Eğitim
dig
i.
inek öğrenci
Geology
43
Jeoloji
dig
f.
sıyırmak
Sport
44
Spor
dig
i.
topa yere değmeden önce vurma
45
Spor
dig
i.
topu yere değmeden önce yönlendirme
46
Spor
dig
i.
topu oyunda tutma
47
Spor
dig
f.
(topa) yere değmeden önce vurmak
48
Spor
dig
f.
(topu) yere değmeden önce yönlendirmek
49
Spor
dig
f.
(topu) oyunda tutmak
Volleyball
50
Voleybol
dig
i.
plonjonla defans
Music
51
Müzik
dig
i.
(dans ederken) ayak parmak köklerinin yere doğru ittirilmesi
Slang
52
Argo
dig
f.
anlamak
53
Argo
dig
f.
beğenmek
54
Argo
dig
f.
-den anlamak
55
Argo
dig
f.
konaklamak
56
Argo
dig
f.
kalmak
57
Argo
dig
f.
kulak vermek
58
Argo
dig
f.
dikkat etmek
Archeology
59
Archeology
dig
i.
arkeolojik kazı alanı
"dig"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 456 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
archaeological dig
i.
arkeolojik kazı
2
Genel
dig [dialect] [uk]
i.
kazma aleti
3
Genel
dig [dialect] [uk]
i.
ördek
4
Genel
dig down
f.
kendi parasını ödemek
5
Genel
dig a foundation
f.
temel kazmak
6
Genel
dig a pit for somebody
f.
kuyusunu kazmak
7
Genel
dig out
f.
incelemek
8
Genel
dig up
f.
meydana çıkarmak
9
Genel
have a dig at somebody
f.
taş atmak
10
Genel
dig into
f.
itmek
11
Genel
dig out a foundation
f.
temel kazmak
12
Genel
dig in
f.
kalmak niyetiyle yerleşmek
13
Genel
dig a pit
f.
çukur kazmak
14
Genel
dig out
f.
deşmek
15
Genel
dig something into
f.
saplamak
16
Genel
dig through
f.
delmek
17
Genel
dig out
f.
arayarak bulmak
18
Genel
dig with
f.
kazmak
19
Genel
make somebody to dig up
f.
eştirmek
20
Genel
dig a pit
f.
kuyu açmak
21
Genel
dig down
f.
elini cebine atmak
22
Genel
dig with a spade
f.
bellemek
23
Genel
dig into
f.
yemeğe girişmek
24
Genel
dig out
f.
kazıp çıkarmak
25
Genel
dig a well
f.
kuyu açmak
26
Genel
dig up
f.
eşmek
27
Genel
dig into
f.
sokmak
28
Genel
dig into
f.
saplamak
29
Genel
dig out
f.
arayıp çıkarmak
30
Genel
dig a sewer
f.
lağım kazmak
31
Genel
dig out
f.
keşfetmek
32
Genel
dig into
f.
delmek
33
Genel
dig down deep
f.
derinlere inmek
34
Genel
dig a hole
f.
çukur kazmak
35
Genel
dig a trench
f.
siper kazmak
36
Genel
dig out
f.
kürekleyerek çıkarmak (gömülmüş birini/bir şeyi)
37
Genel
dig up
f.
araştırmak
38
Genel
dig up
f.
kazmak
39
Genel
dig in a little
f.
ayrıntıya girmek
40
Genel
dig a tunnel
f.
tünel kazmak
41
Genel
dig in
f.
gömmek
42
Genel
dig (at someone)
f.
taş atmak
43
Genel
dig down
f.
sökülmek
44
Genel
dig up
f.
kazıp çıkarmak
45
Genel
dig somebody's grave
f.
çukurunu kazmak
46
Genel
dig up
f.
deşmek
47
Genel
dig up further information
f.
daha fazla bilgiye ulaşmak
48
Genel
dig a pond
f.
gölet yapmak
49
Genel
dig a grave
f.
mezar yapmak
50
Genel
dig a grave
f.
mezar kazmak
51
Genel
dig up the tomahawk
f.
savaş baltasını çıkarmak
52
Genel
dig out
f.
kazıp ortaya çıkarmak
53
Genel
dig in one's nail into
f.
tırnağını batırmak
54
Genel
dig ditches for the flood victims
f.
sel mağdurları için hendek kazmak
55
Genel
dig a hole
f.
delik açmak
56
Genel
dig a hole
f.
çukur açmak
57
Genel
dig in the ground to find food
f.
yiyecek bulmak için toprağı kazmak
58
Genel
dig in the ground
f.
toprağı kazmak
59
Genel
dig in
f.
kürekle toprağı karıştırmak (bir şeyi)
60
Genel
dig down
f.
bir şeye/yere delik açmak
61
Genel
dig down
f.
bir şeyi/yeri kazmak
62
Genel
dig down
f.
(bir şeye/yere) çukur açmak
63
Genel
dig down
f.
(bir şeye/yere) çukur kazmak
64
Genel
dig up
f.
eşelemek
65
Genel
infra dig
s.
onur kırıcı
66
Genel
infra dig
s.
tenezzül sayılır
67
Genel
infra dig
s.
vekara uymaz
68
Genel
dug up (dig up)
s.
ortaya çıkarılmış
69
Genel
dug up (dig up)
s.
bulunmuş
70
Genel
dig (digest)
kısalt.
sindirmek
71
Genel
dig (digest)
kısalt.
özümsemek
Phrasals
72
Öbek Fiiller
dig down
f.
altını kazmak
73
Öbek Fiiller
dig from
f.
kazıp çıkarmak
74
Öbek Fiiller
dig out
f.
ayrılmak
75
Öbek Fiiller
dig from
f.
kazarak elde etmek
76
Öbek Fiiller
dig down
f.
temelini çürütmek
77
Öbek Fiiller
dig out
f.
yola çıkmak
78
Öbek Fiiller
dig out
f.
kazarak içini boşaltmak
79
Öbek Fiiller
dig down
f.
kendi cebinden ödemek
80
Öbek Fiiller
dig out
f.
köşe bucak arayarak bulmak
81
Öbek Fiiller
dig out
f.
son hızda gitmek
82
Öbek Fiiller
dig out
f.
aceleyle çıkıp gitmek
83
Öbek Fiiller
dig in
f.
batırmak
84
Öbek Fiiller
dig into
f.
batırmak
85
Öbek Fiiller
dig for something
f.
kazarak aramak
86
Öbek Fiiller
dig something out of something
f.
kazarak çıkarmak
87
Öbek Fiiller
dig something out
f.
kazarak çıkarmak
88
Öbek Fiiller
dig in
f.
saplamak
89
Öbek Fiiller
dig into
f.
saplamak
90
Öbek Fiiller
dig for something
f.
(bir konuyu/davayı) deşmek
91
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeye/yere) delik açmak
92
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyi/yeri) delmek
93
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyi/yeri) kazmak
94
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeye/yere) çukur açmak
95
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeye/yere) çukur kazmak
96
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyi) iyice araştırmak
97
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak
98
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyin) ıncığını cıncığını soruşturmak/araştırmak
99
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
yemeğe gömülmek
100
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
iştahla yemeye başlamak
101
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
enerjik bir şekilde çalışmak
102
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
gayretle çalışmak
103
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
şevkle çalışmak
104
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
çaba sarf etmek
105
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyi) dürtmek
106
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyi) itmek
107
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
siper kazmak
108
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
koruyucu siper oluşturmak
109
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
hendek kazmak
110
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeye) elini sokmak
111
Öbek Fiiller
dig into (something)
f.
(bir şeyin) içine elini sokup bakmak/aramak
112
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeye/yere) delik açmak
113
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyi/yeri) delmek
114
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyi/yeri) kazmak
115
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeye/yere) çukur açmak
116
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeye/yere) çukur kazmak
117
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyi) iyice araştırmak
118
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
bir bilgiye ulaşmak için derinlemesine araştırma yapmak
119
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyin) ıncığını cıncığını soruşturmak/araştırmak
120
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
yemeğe gömülmek
121
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
iştahla yemeye başlamak
122
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
enerjik bir şekilde çalışmak
123
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
gayretle çalışmak
124
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
şevkle çalışmak
125
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
çaba sarf etmek
126
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyi) dürtmek
127
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyi) itmek
128
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
siper kazmak
129
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
koruyucu siper oluşturmak
130
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
hendek kazmak
131
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeye) elini sokmak
132
Öbek Fiiller
dig in (something)
f.
(bir şeyin) içine elini sokup bakmak/aramak
133
Öbek Fiiller
dig someone or something in something
f.
birini/bir şeyi bir yerinden dürtmek
134
Öbek Fiiller
dig someone or something in something
f.
birini/bir şeyi bir yerinden ittirmek
135
Öbek Fiiller
dig in
f.
kazmak
136
Öbek Fiiller
dig in
f.
kürekle kazmak
137
Öbek Fiiller
dig in
f.
çukur kazmak/açmak
138
Öbek Fiiller
dig in
f.
gömülmek
139
Öbek Fiiller
dig in
f.
bir işe gömülmek
140
Öbek Fiiller
dig in
f.
bir işi ilerletmek
141
Öbek Fiiller
dig in
f.
bir iş üzerinde çalışmak
142
Öbek Fiiller
dig in
f.
yemeğe gömülmek
143
Öbek Fiiller
dig in
f.
yemeye başlamak
144
Öbek Fiiller
dig in
f.
siper kazmak
145
Öbek Fiiller
dig in
f.
koruyucu siper oluşturmak
146
Öbek Fiiller
dig in
f.
hendek kazmak
147
Öbek Fiiller
dig in
f.
katı bir tutum sergilemek
148
Öbek Fiiller
dig in
f.
inat etmek
149
Öbek Fiiller
dig in
f.
direnmek
150
Öbek Fiiller
dig in
f.
ayak diremek
151
Öbek Fiiller
dig in
f.
işe gömülmek
152
Öbek Fiiller
dig in
f.
yoğun çalışmaya başlamak
153
Öbek Fiiller
dig in
f.
yemeğe gömülmek
154
Öbek Fiiller
dig in
f.
iştahla yemeye başlamak
155
Öbek Fiiller
dig in
f.
elini sokmak
156
Öbek Fiiller
dig in
f.
içine elini sokup bakmak/aramak
157
Öbek Fiiller
dig in
f.
elini daldırmak
158
Öbek Fiiller
dig in
f.
bir şeyi bir şeyin içine itmek/dürtmek
159
Öbek Fiiller
dig in
f.
siper kazmak
160
Öbek Fiiller
dig in
f.
koruyucu siper oluşturmak
161
Öbek Fiiller
dig in
f.
hendek kazmak
162
Öbek Fiiller
dig in
f.
inatla tutunmak
163
Öbek Fiiller
dig in
f.
sıkıca tutunmak
164
Öbek Fiiller
dig in
f.
kendini sağlama almak
165
Öbek Fiiller
dig in
f.
işe gömülmek
166
Öbek Fiiller
dig in
f.
yoğun çalışmaya başlamak
167
Öbek Fiiller
dig in
f.
yemeğe gömülmek
168
Öbek Fiiller
dig in
f.
iştahla yemeye başlamak
169
Öbek Fiiller
dig up
f.
kazıp çıkarmak
170
Öbek Fiiller
dig up
f.
toprağı kazıp çıkarmak
171
Öbek Fiiller
dig up
f.
yerinden sökmek
172
Öbek Fiiller
dig up
f.
kökünü kazmak
173
Öbek Fiiller
dig up
f.
arayıp bulmak
174
Öbek Fiiller
dig up
f.
ayyuka çıkarmak
175
Öbek Fiiller
dig up
f.
açığa çıkarmak
176
Öbek Fiiller
dig up
f.
ortaya çıkarmak
177
Öbek Fiiller
dig up
f.
deşifre etmek
178
Öbek Fiiller
dig up
f.
su yüzüne çıkarmak
179
Öbek Fiiller
dig at
f.
-e taş atmak
180
Öbek Fiiller
dig at
f.
-i yermek
181
Öbek Fiiller
dig at
f.
-i taşlamak
182
Öbek Fiiller
dig at
f.
-i dürtüklemek
183
Öbek Fiiller
dig at
f.
-i kurcalamak
184
Öbek Fiiller
dig at
f.
-i eşelemek
185
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dürtüklemek
186
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kurcalamak
187
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) taş atmak
188
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yermek
189
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) taşlamak
190
Öbek Fiiller
dig at (something)
f.
(bir şeyi) eşelemek
191
Öbek Fiiller
dig for
f.
kazarak aramak
192
Öbek Fiiller
dig for
f.
deşmek
193
Öbek Fiiller
dig something into something
f.
bir şeyi bir şeye batırmak
194
Öbek Fiiller
dig something into something
f.
bir şeyi bir şeye saplamak
195
Öbek Fiiller
dig something into something
f.
bir şeyi bir şeye sokmak
196
Öbek Fiiller
dig something in
f.
bir şeyi bir şeye batırmak
197
Öbek Fiiller
dig something in
f.
bir şeyi bir şeye saplamak
198
Öbek Fiiller
dig something in
f.
bir şeyi bir şeye sokmak
199
Öbek Fiiller
dig out of
f.
-den kazarak çıkarmak
200
Öbek Fiiller
dig out of
f.
-den çıkarmak
201
Öbek Fiiller
dig out of
f.
-den kurtarmak
202
Öbek Fiiller
dig someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
203
Öbek Fiiller
dig someone or something out of something
f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak kurtarmak
204
Öbek Fiiller
dig someone or something out
f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak çıkarmak
205
Öbek Fiiller
dig someone or something out
f.
birini/bir şeyi bir şeyden kazarak kurtarmak
206
Öbek Fiiller
dig out of (something)
f.
(bir şeyden) kazarak çıkmak
207
Öbek Fiiller
dig out of (something)
f.
(bir şeyden) kazarak kurtulmak
208
Öbek Fiiller
dig out of (something)
f.
(bir şeyden) tünel kazarak çıkmak
209
Öbek Fiiller
dig someone or something up
f.
birini/bir şey bulmaya çalışmak
210
Öbek Fiiller
dig someone or something up
f.
birini/bir şey aramak
211
Öbek Fiiller
dig someone or something up
f.
birini/bir şey arayıp durmak
212
Öbek Fiiller
dig around
f.
didik didik ederek aramak
213
Öbek Fiiller
dig in
f.
hızlı koşmak
214
Öbek Fiiller
dig in
f.
yere daha sağlam basmak için vuruş sırasında yeri ayakla eşelemek
215
Öbek Fiiller
dig out
f.
(kazarak) çukur açmak
216
Öbek Fiiller
dig over
f.
kafa yormak
217
Öbek Fiiller
dig over
f.
etraflıca düşünmek
218
Öbek Fiiller
dig up
f.
maddi destek vermek
219
Öbek Fiiller
dig up
f.
para yardımı yapmak
Proverb
220
Atasözü
two can dig a lot quicker than one.
İki kişi bir kişiden iyidir
221
Atasözü
two can dig a lot quicker than one.
iki kişi tek kişiden iyidir
Colloquial
222
Konuşma Dili
big dig
i.
büyük kazı (boston trafiğini düzenleyecek inşaat projesinin takma adı)
223
Konuşma Dili
big dig
i.
interstate 93'ün bir bölümünü boston massachusetts'in altından geçirecek olan inşaat projesi
224
Konuşma Dili
big dig
i.
boston, ma'in altından geçirilen eyaletler arası otoyol
225
Konuşma Dili
big dig
i.
boston ma'in altından geçen yeraltı otoyolu
226
Konuşma Dili
dig at (someone or something)
i.
(birini/bir şeyi) taşlama
227
Konuşma Dili
dig at (someone or something)
i.
(birini/bir şeyi) yerme
228
Konuşma Dili
dig at (someone or something)
i.
(birine/bir şeye) taş atma
229
Konuşma Dili
grim dig [obsolete] [new zealand]
i.
inatçı asker
230
Konuşma Dili
dig in the ground with one’s hands
f.
elleriyle toprağı kazmak
231
Konuşma Dili
dig one's heels in
f.
inat etmek
232
Konuşma Dili
dig one's heels in
f.
nuh deyip peygamber dememek
233
Konuşma Dili
dig (someone)
f.
(birinden) hoşlanmak
234
Konuşma Dili
dig (someone)
f.
(birini) beğenmek
235
Konuşma Dili
dig (someone)
f.
(birini) anlamak
236
Konuşma Dili
dig (someone)
f.
(birini) onaylamak
237
Konuşma Dili
dig (someone)
f.
(birini) tasvip etmek
238
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyi) anlamak
239
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyi) beğenmek
240
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyden) hoşlanmak
241
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyi) tutmak
242
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyi) onaylamak
243
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyden) zevk almak
244
Konuşma Dili
dig (something)
f.
(bir şeyi) sevmek
245
Konuşma Dili
can't you dig it?
expr.
anlamıyor musun?
Idioms
246
Deyim
dig in one's heels
f.
ayak diremek
247
Deyim
dig one's heels in
f.
ayak diremek
248
Deyim
take a dig at someone
f.
biriyle dalga geçmek
249
Deyim
dig some dirt up on someone
f.
birisinin olumsuz taraflarını ifşa etmek
250
Deyim
take a dig at someone
f.
birine vurmak
251
Deyim
take a dig at someone
f.
birine eleştirmek
252
Deyim
take a dig at someone
f.
birine laf sokmak
253
Deyim
dig some dirt up on someone
f.
birisinin olumsuz yönlerini ortaya çıkarmak
254
Deyim
take a dig at someone
f.
birine hakaret etmek
255
Deyim
give someone a dig
f.
biriyle alay etmek
256
Deyim
dig some dirt up on someone
f.
birisinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak
257
Deyim
take a dig at someone
f.
biriyle alay etmek
258
Deyim
give someone a dig
f.
biriyle dalga geçmek
259
Deyim
give someone a dig
f.
birine hakaret etmek
260
Deyim
dig up one's tomahawk
f.
çileden çıkmak
261
Deyim
dig deep
f.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak
262
Deyim
dig deep into one's purse
f.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak
263
Deyim
dig deep into one's pockets
f.
cebinden çuvalla/dünya kadar para harcamak
264
Deyim
dig up one's tomahawk
f.
dinden imandan çıkmak
265
Deyim
dig in
f.
hallihamur olmak
266
Deyim
dig in one's heels
f.
inat etmek
267
Deyim
dig one's own grave
f.
kendi mezarını kazmak
268
Deyim
dig one's heels in
f.
nuh deyip peygamber dememek
269
Deyim
dig in one's heels
f.
nuh deyip peygamber dememek
270
Deyim
dig one's own grave
f.
kendi mezarını kendi kazmak
271
Deyim
dig one's own grave
f.
kendi ipini çekmek
272
Deyim
dig into one's pocket
f.
kendi cebinden karşılamak
273
Deyim
dig a pit for someone
f.
kuyusunu kazmak
274
Deyim
dig one's own grave
f.
kendi kuyusunu kendi kazmak
275
Deyim
dig my ditches
f.
kesinlik ya da başarı için hiç bir belirti dahi yokken inandığı görüş doğrultusunda hareket etmek
276
Deyim
dig up one's tomahawk
f.
sinirlenmek
277
Deyim
dig up one's tomahawk
f.
savaş baltasını çıkarmak
278
Deyim
dig up one's tomahawk
f.
tepesi atmak
279
Deyim
dig a pit for
f.
tuzak kurmak
280
Deyim
dig the dirt
f.
(birinin) kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye çalışmak
281
Deyim
dig the dirt
f.
(birinin) kirli çamaşırlarının peşinde olmak
282
Deyim
dig up dirt
f.
(birinin) kirli çamaşırlarının peşinde olmak
283
Deyim
dig up dirt
f.
(birinin) kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye çalışmak
284
Deyim
dig into one's pocket
f.
(mecazi anlamda) elini cebine atmak
285
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
erken mezara girmek
286
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
kendi mezarını erken kazmak
287
Deyim
dig (oneself) in a hole
f.
kendi kuyusunu kendi kazmak
288
Deyim
dig (oneself) in a hole
f.
kendini zor duruma düşürmek
289
Deyim
dig (oneself) in a hole
f.
kendini zora sokmak
290
Deyim
dig (oneself) in a hole
f.
kendini zarara sokmak
291
Deyim
dig (oneself) in a hole
f.
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
292
Deyim
dig (oneself) into a hole
f.
kendi kuyusunu kendi kazmak
293
Deyim
dig (oneself) into a hole
f.
kendini zor duruma düşürmek
294
Deyim
dig (oneself) into a hole
f.
kendini zora sokmak
295
Deyim
dig (oneself) into a hole
f.
kendini zarara sokmak
296
Deyim
dig (oneself) into a hole
f.
kendini istenmeyen bir duruma sokmak
297
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendini utanç verici bir duruma düşürmek
298
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendi kendini sıkıntıya sokmak
299
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendi kendini dara sokmak
300
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendi başına çorap örmek
301
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendi başına iş açmak
302
Deyim
dig a hole for yourself
f.
kendi kendini sıkıntıya sokmak
303
Deyim
dig a hole for yourself
f.
kendi kendini dara sokmak
304
Deyim
dig a hole for yourself
f.
kendi başına çorap örmek
305
Deyim
dig a hole for yourself
f.
kendi başına iş açmak
306
Deyim
dig yourself a hole
f.
kendini kötü bir duruma sokmak
307
Deyim
dig yourself a hole
f.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
308
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendini kötü bir duruma sokmak
309
Deyim
dig yourself into a hole
f.
kendini içinden çıkılması zor bir duruma sokmak
310
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birinin) zor bir durumdan çıkmasına yardım etmek
311
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birinin) sıkıntılı bir durumdan kurtulmasına yardım etmek
312
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
313
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
314
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
(kendini) zor bir durumdan kurtarmak
315
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
(kendini) sıkıntılı bir durumdan kurtarmak
316
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
(kendini) kötü bir durumun içinden çıkarmak
317
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
(kendini) içinden çıkılması güç bir durumdan kurtarmak
318
Deyim
dig (someone) an early grave
f.
(birinin) mezarını kazmak
319
Deyim
dig (someone) an early grave
f.
(birini) erken mezara göndermek
320
Deyim
dig (someone) an early grave
f.
(birinin) erken ölümüne sebep olmak
321
Deyim
dig deep
f.
zihinsel veya fiziksel çaba sarf etmek
322
Deyim
dig deep
f.
zihinsel veya fiziksel olarak kendini zorlamak
323
Deyim
dig deep
f.
fiziksel veya zihinsel olarak gayret sarf etmek
324
Deyim
dig deep
f.
fiziksel veya zihinsel olarak güç sarf etmek
325
Deyim
dig deep
f.
bir şeye çok fazla para sarf etmek
326
Deyim
dig deep
f.
bir şey için bir sürü para harcamak
327
Deyim
dig deep
f.
bol para/kaynak sarf etmek
328
Deyim
dig deep
f.
bol para/kaynak harcamak
329
Deyim
dig deep
f.
cebi delik olmak
330
Deyim
dig deep
f.
bir şeyi yapmak için çok çaba harcamak
331
Deyim
dig deep
f.
bir şeyi yapmak için çok çaba sarf etmek
332
Deyim
dig deep
f.
iyice araştırmak
333
Deyim
dig deep
f.
derinlemesine araştırma yapmak
334
Deyim
dig deep
f.
etraflıca araştırmak
335
Deyim
dig deep
f.
gereken parayı, ekipmanı sağlamak için çaba sarf etmek
336
Deyim
dig deep
f.
kaynak bulmak için çaba harcamak
337
Deyim
dig down
f.
cepten harcamak
338
Deyim
dig down
f.
cebinden harcamak
339
Deyim
dig down
f.
kendi parasını harcamak
340
Deyim
dig down
f.
derin kazmak
341
Deyim
dig down
f.
derince kazmak
342
Deyim
dig down
f.
kazarak derine inmek
343
Deyim
dig down
f.
elini cebine atmak
344
Deyim
dig down
f.
cömert olmak
345
Deyim
dig down
f.
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
346
Deyim
dig down
f.
eli açık olmak
347
Deyim
dig down
f.
cebinden ödemek
348
Deyim
dig down
f.
kendi cebinden ödemek
349
Deyim
dig deep
f.
derin kazmak
350
Deyim
dig deep
f.
derince kazmak
351
Deyim
dig deep
f.
kazarak derine inmek
352
Deyim
dig deep
f.
elini cebine atmak
353
Deyim
dig deep
f.
cömert olmak
354
Deyim
dig deep
f.
çıkarabildiği kadar çok para çıkarmak
355
Deyim
dig deep
f.
eli açık olmak
356
Deyim
dig deep
f.
cebinden ödemek
357
Deyim
dig deep
f.
kendi cebinden ödemek
358
Deyim
dig deeper into something
f.
bir konuda derine inmek
359
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
erkenden ölüp öbür tarafı boylamak
360
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
kendi ölümünü hazırlamak
361
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
erkenden ölüp gitmek
362
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
erken/zamansız ölümüne neden olacak bir şey yapmak
363
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
ömrünü kısaltmak
364
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
erken mezara girmek
365
Deyim
dig (oneself) an early grave
f.
kendi mezarını erken kazmak
366
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birini) zor bir durumdan kurtarmak
367
Deyim
dig (someone) out of a hole
f.
(birini) zor bir durumdan çıkaracak bir yol bulmak
368
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
durumunu kurtarmak
369
Deyim
dig (oneself) out of a hole
f.
yeniden ayağa kalkmak/kaldırmak
370
Deyim
dig a pit for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tuzak kurmak
371
Deyim
dig a pit for (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) kuyusunu kazmak
372
Deyim
dig heels in
f.
inat etmek
373
Deyim
dig heels in
f.
nuh deyip peygamber dememek
374
Deyim
dig heels in
f.
ayak diremek
375
Deyim
dig in heels
f.
inat etmek
376
Deyim
dig in heels
f.
nuh deyip peygamber dememek
377
Deyim
dig in heels
f.
ayak diremek
378
Deyim
dig in your heels
f.
inat etmek
379
Deyim
dig in your heels
f.
nuh deyip peygamber dememek
380
Deyim
dig in your heels
f.
ayak diremek
381
Deyim
dig own grave
f.
kendi ipini çekmek
382
Deyim
dig own grave
f.
kendi mezarını kendi kazmak
383
Deyim
dig own grave
f.
kendi mezarını kazmak
384
Deyim
dig own grave
f.
kendi kuyusunu kendi kazmak
385
Deyim
dig some dirt up
f.
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
386
Deyim
dig some dirt up
f.
kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak
387
Deyim
dig some dirt up
f.
olumsuz yönlerini ortaya çıkarmak
388
Deyim
dig some dirt up
f.
olumsuz taraflarını ifşa etmek
389
Deyim
dig some dirt up
f.
foyasını ortaya/meydana çıkarmak
390
Deyim
dig up dirt on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak
391
Deyim
dig up dirt on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) olumsuz yönlerini ortaya çıkarmak
392
Deyim
dig up dirt on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) olumsuz taraflarını ifşa etmek
393
Deyim
dig up dirt on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) foyasını ortaya/meydana çıkarmak
394
Deyim
dig up tomahawk
f.
savaş baltasını çıkarmak
395
Deyim
dig up tomahawk
f.
çileden çıkmak
396
Deyim
dig up tomahawk
f.
tepesi atmak
397
Deyim
dig up tomahawk
f.
sinirlenmek
398
Deyim
dig up tomahawk
f.
dinden imandan çıkmak
399
Deyim
dig your heels in
f.
inat etmek
400
Deyim
dig your heels in
f.
nuh deyip peygamber dememek
401
Deyim
dig your heels in
f.
ayak diremek
402
Deyim
dig your own grave
f.
kendi ipini çekmek
403
Deyim
dig your own grave
f.
kendi mezarını kazmak
404
Deyim
dig your own grave
f.
kendi kuyunu kazmak
405
Deyim
dig into your pocket
f.
kendi cebinden karşılamak/ödemek
406
Deyim
dig into your pocket
f.
(mecazi anlamda) elini cebine atmak
407
Deyim
give a dig
f.
dalga geçmek
408
Deyim
give a dig
f.
alay etmek
409
Deyim
give a dig
f.
hakaret etmek
410
Deyim
give a dig
f.
yermek/eleştirmek
411
Deyim
have a dig at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) taş atmak
412
Deyim
take a dig at
f.
ile alay etmek
413
Deyim
take a dig at
f.
-e hakaret etmek
414
Deyim
take a dig at
f.
ile dalga geçmek
415
Deyim
take a dig at
f.
'-e vurmak
416
Deyim
take a dig at
f.
'-i eleştirmek
417
Deyim
take a dig at
f.
-e laf sokmak
418
Deyim
take a dig at (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) alay etmek
419
Deyim
take a dig at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hakaret etmek
420
Deyim
take a dig at (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
421
Deyim
take a dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
422
Deyim
take a dig at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) laf sokmak
423
Deyim
dig up!
expr.
beni iyi dinle!
Construction
424
İnşaat
dig a tunnel
f.
tünel delmek
425
İnşaat
dig a tunnel
f.
tünel kazmak
426
İnşaat
dig a tunnel
f.
tünel açmak
Aeronautic
427
Havacılık
dig in
i.
irtibatlama
Mining
428
Maden
dig (digger 4) (gold miner)
kısalt.
altın madencisi
Astronomy
429
Gökbilim
dig (dwarf irregular galaxy)
kısalt.
düzensiz cüce galaksi
Zoology
430
Zooloji
dig-dig
i.
doğu afrika'ya özgü madoqua ve rhynchotragu cinslerinden olan ufak antilop türlerine verilen ad
Military
431
Askeri
dig in
f.
avcı çukuru kazmak
432
Askeri
dig-in
f.
avcı çukuru kazmak
433
Askeri
dig trenches
f.
siper kazmak
434
Askeri
dig in
f.
siper kazmak
435
Askeri
dig-in
f.
siper kazmak
Volleyball
436
Voleybol
dig lips
i.
dudak okuma
Slang
437
Argo
i dig it
i.
çaktım
438
Argo
give someone a dig
f.
birini yermek/eleştirmek
439
Argo
give someone a dig
f.
birine hakaret etmek
440
Argo
dig it out
f.
koşabildiği kadar hızlı koşmak (beysbolda koşucu olarak)
441
Argo
dig it out
f.
tozunu attırmak
442
Argo
I dig it
expr.
anladım
443
Argo
dig it?
expr.
anladın mı?
444
Argo
can you dig it
expr.
çaktın mı (anlamak)
445
Argo
dig this
expr.
şuna bir bak
446
Argo
dig this
expr.
şuna bak
447
Argo
dig this
expr.
dinle bak ne diyeceğim
448
Argo
dig this
expr.
şunu dinle
449
Argo
dig up!
expr.
dinle!
450
Argo
dig up!
expr.
dikkatini ver!
451
Argo
dig up!
expr.
kulak ver!
452
Argo
smd (suck miy dig)
exclam.
siktir git
British Slang
453
İngiliz Argosu
dig (the grave)
i.
tıraş
454
İngiliz Argosu
dig it
f.
çakozlamak
Star Wars
455
Star Wars
imperial dig site
i.
imparatorluk kazı alanı
456
Star Wars
organa dig site
i.
organa kazı alanı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dig
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy