Geçmiş

dressed

"dressed" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	dressed s.	giyinmiş
2	Yaygın Kullanım	dressed s.	giyinik
General
3	Genel	dressed s.	giyimli
4	Genel	dressed s.	aharlı
5	Genel	dressed s.	rendelenmiş
6	Genel	dressed s.	işlenmiş
7	Genel	dressed s.	yontulmuş
8	Genel	dressed s.	çaplanmış
9	Genel	dressed s.	giyinik
10	Genel	dressed s.	ilaçla ve sargı yapılarak tedavi edilmiş
Colloquial
11	Konuşma Dili	dressed s.	bayramlıklarını giymiş
12	Konuşma Dili	dressed s.	cicilerini giymiş
13	Konuşma Dili	dressed s.	giyinip kuşanmış
14	Konuşma Dili	dressed s.	özenle giyinmiş
15	Konuşma Dili	dressed s.	süslenip püslenmiş
Technical
16	Teknik	dressed s.	giydirilen
Gastronomy
17	Mutfak	dressed s.	pişirilmeye hazırlanmış (kümes hayvanı)
18	Mutfak	dressed s.	yağ ve sirke ile karıştırılmış
19	Mutfak	dressed s.	sosla karıştırılmış
20	Mutfak	dressed s.	(new orleans'ta) marul, domates ve mayonez gibi çeşitli malzemelerle hazırlanan bir sandviç

"dressed" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 189 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	dressed stone i.	yontma taş
2	Genel	terrorists dressed in military uniform i.	askeri kıyafet giyen teröristler
3	Genel	a man dressed as father christmas i.	noel baba kılığında bir adam
4	Genel	be dressed in tatters f.	yırtık pırtık giysiler içinde olmak
5	Genel	be dressed up fit to kill f.	iki dirhem bir çekirdek olmak
6	Genel	be dressed f.	yontulmak
7	Genel	be dressed in tatters f.	birinin üstü başı yırtık pırtık olmak
8	Genel	get dressed f.	giyinmek
9	Genel	be dressed up fit to kill f.	çok süslenmiş olmak
10	Genel	get dressed f.	üstünü giymek
11	Genel	get dressed f.	üstünü giyinmek
12	Genel	stay dressed f.	giyinik kalmak
13	Genel	dressed in blue s.	mavili
14	Genel	dressed up to kill s.	iki dirhem bir çekirdek
15	Genel	dressed with mayonnaise s.	mayonezli
16	Genel	oddly dressed s.	zibidi
17	Genel	smartly dressed s.	giyimi kuşamı yerinde
18	Genel	immodestly dressed s.	açık saçık
19	Genel	poorly dressed s.	kötü giyinen
20	Genel	dressed up to the nines s.	iki dirhem bir çekirdek
21	Genel	neatly dressed s.	temiz giyinen
22	Genel	showily dressed s.	allı pullu
23	Genel	dressed up fit to kill s.	iki dirhem bir çekirdek
24	Genel	over-dressed s.	çok şık giyinmiş
25	Genel	well-dressed s.	kerli ferli
26	Genel	fully dressed s.	tamamen giyinik
27	Genel	dressed in black tights s.	siyah tayt giymiş
28	Genel	well-dressed s.	şık
29	Genel	well-dressed s.	iyi/güzel giyinmiş
30	Genel	badly-dressed s.	kötü giyimli
31	Genel	dressed in judge's robes s.	yargıç cübbesi giyinmiş
32	Genel	well-dressed s.	şık giyimli
33	Genel	well-dressed s.	şık giyinmiş
34	Genel	half-dressed s.	yarı giyinik
35	Genel	dressed up s.	kıyafetli
36	Genel	dressed-up s.	şık giyinmiş
37	Genel	dressed-up s.	resmi giysili
38	Genel	cross-dressed s.	karşı cinse özgü kıyafetler giymiş
Colloquial
39	Konuşma Dili	get all dressed up for someone f.	birisi için süslenmek
40	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
41	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
42	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
43	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	bir şey için hazırlanıp gidememek
44	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
45	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
46	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
47	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
48	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
49	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	bir şey için hazırlanıp gidememek
50	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
51	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
52	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
53	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
54	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
55	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	bir şey için hazırlanıp gidememek
56	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
57	Konuşma Dili	be all dressed up with nowhere to go f.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
58	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	giyinip kuşanıp ortada kalmak
59	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	giyinip kuşanıp gidecek yeri olmamak
60	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
61	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	bir şey için hazırlanıp gidememek
62	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
63	Konuşma Dili	be all dressed up with no place to go f.	hazırlandığı etkinlik gerçekleşmemek
64	Konuşma Dili	dressed to kill s.	dikkat çekecek şekilde giyinmiş
65	Konuşma Dili	dressed to kill s.	cicilerini giymiş
66	Konuşma Dili	dressed to the teeth s.	hoş giyinmiş
67	Konuşma Dili	well-dressed s.	iyi giyimli
68	Konuşma Dili	dressed up like a dog's dinner s.	rüküş
69	Konuşma Dili	ill-dressed s.	rüküş
70	Konuşma Dili	dressed to kill s.	süslenip püslenmiş
71	Konuşma Dili	dressed to the teeth s.	şık giyinmiş
72	Konuşma Dili	dressed up s.	bayramlıklarını giymiş
73	Konuşma Dili	dressed up s.	giyinip kuşanmış
74	Konuşma Dili	dressed up s.	giyinip süslenmiş
75	Konuşma Dili	dressed up s.	resmi giyinmiş
76	Konuşma Dili	dressed up s.	belirli bir etkinliğe uygun giyinmiş
77	Konuşma Dili	dressed up s.	aşırı şık giyinmiş
78	Konuşma Dili	dressed up s.	süslenip püslenmiş
79	Konuşma Dili	dressed to kill expr.	bayramlıklarını giymiş
80	Konuşma Dili	dressed to kill expr.	baştan çıkarıcı şekilde giyinmiş
81	Konuşma Dili	dressed to kill expr.	giyinip kuşanmış
82	Konuşma Dili	dressed up like a dog's dinner expr.	kılıksız
83	Konuşma Dili	dressed to kill expr.	özenle giyinmiş
84	Konuşma Dili	then I get up, bathe, and get dressed expr.	sonrasında yataktan kalkarım, duş alır ve giyinirim
Idioms
85	Deyim	first in best dressed i.	erken gelen parsayı toplar
86	Deyim	mutton dressed up as lamb i.	gençlere özenip onlar gibi giyinen yaşlıca kadın
87	Deyim	be dressed to kill f.	açık saçık giyinmek
88	Deyim	be dressed to kill f.	baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
89	Deyim	dressed to the nines f.	çok şık giyinmek
90	Deyim	be all dressed up and with nowhere to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
91	Deyim	mutton dressed up as lamb f.	genç işi giyinmek
92	Deyim	be all dressed up and nowhere to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
93	Deyim	all dressed up and nowhere to go f.	hazır şekilde ortada kalmak
94	Deyim	be all dressed up and with nowhere to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
95	Deyim	be all dressed up and nowhere to go f.	hazırlandığı halde gidecek yeri olmamak
96	Deyim	all dressed up with nowhere to go completely ready for something f.	hazır şekilde ortada kalmak
97	Deyim	be dressed up like a dog's dinner f.	kötü giyinmek
98	Deyim	be dressed up like a dog's dinner f.	komik giyinmek
99	Deyim	get dressed up f.	özel bir olay için en güzel kıyafetlerini giymek
100	Deyim	be dressed up like a dog's dinner f.	paçoz gibi giyinmek
101	Deyim	be dressed up to the nines f.	(özellikle bir davet için) çok şık giyinmek
102	Deyim	be dressed to kill f.	dikkat çekecek şekilde giyinmek
103	Deyim	be dressed to kill f.	süslenip püslenmek
104	Deyim	be dressed to kill f.	bayramlıklarını giymek
105	Deyim	be dressed to kill f.	giyinip kuşanmak
106	Deyim	be dressed to kill f.	özenle giyinmek
107	Deyim	be dressed to kill f.	şık giyinmek
108	Deyim	be dressed to kill f.	çarpıcı kıyafetler giymek
109	Deyim	be dressed to kill f.	iki dirhem bir çekirdek olmak
110	Deyim	be dressed to kill f.	çok süslenmek
111	Deyim	be mutton dressed as lamb f.	genç kız gibi giyinmek (yaşlı kadın)
112	Deyim	be mutton dressed as lamb f.	çıtır gibi giyinmek (yaşlı kadın)
113	Deyim	be mutton dressed as lamb f.	genç işi giyinmek (yaşlı kadın)
114	Deyim	be mutton dressed as lamb f.	genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın)
115	Deyim	be mutton dressed as lamb f.	yaşına uygun olmayan, genç kızların giyebileceği kıyafetleri giymek
116	Deyim	be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.	genç kız gibi giyinmek (yaşlı kadın)
117	Deyim	be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.	çıtır gibi giyinmek (yaşlı kadın)
118	Deyim	be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.	genç işi giyinmek (yaşlı kadın)
119	Deyim	be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.	genç kızlara özenip onlar gibi giyinmek (yaşlı kadın)
120	Deyim	be mutton dressed (up) as lamb [uk] f.	yaşına uygun olmayan, genç kızların giyebileceği kıyafetleri giymek
121	Deyim	dressed to the nines s.	süslenip püslenmiş
122	Deyim	(all) dressed up s.	resmi (giyim)
123	Deyim	all dressed up s.	resmi (giyim)
124	Deyim	dressed fit to kill s.	şık giyinmiş
125	Deyim	dressed to the nines s.	şık giyinmiş
126	Deyim	dressed up fit to kill s.	şık giyinmiş
127	Deyim	dressed to kill s.	şık giyinmiş
128	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	giyinip kuşanmış
129	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	kokona gibi giyinmiş
130	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	aşırı süslenmiş
131	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	baştan ayağa süslenmiş
132	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	gösterişli kıyafetler giymiş
133	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	göz alıcı/cafcaflı kıyafetler giymiş
134	Deyim	(all) dressed up like a pox doctor's clerk [uk/australia] s.	gösterişli giyinmiş
135	Deyim	(all) dressed up s.	resmi giyinmiş
136	Deyim	(all) dressed up s.	en güzel kıyafetlerini giymiş
137	Deyim	(all) dressed up s.	giyinip kuşanmış
138	Deyim	(all) dressed up s.	güzelce giyinmiş
139	Deyim	(all) dressed up s.	giyinip süslenmiş
140	Deyim	dressed like a dog's dinner s.	rüküş
141	Deyim	dressed like a dog's dinner s.	kılıksız
142	Deyim	dressed like a dog's dinner s.	kötü giyinmiş
143	Deyim	dressed like a dog's dinner s.	komik giyinmiş
144	Deyim	dressed like a dog's dinner s.	paçoz gibi giyinmiş
145	Deyim	dressed to the nines expr.	bayramlıklarını giymiş
146	Deyim	dressed fit to kill expr.	çarpıcı kıyafetler giyinmiş
147	Deyim	dressed up fit to kill expr.	çarpıcı kıyafetler giyinmiş
148	Deyim	dressed to the nines expr.	cicilerini giymiş
149	Deyim	dressed to kill expr.	çarpıcı kıyafetler giyinmiş
150	Deyim	dressed to the nines expr.	hoş giyinmiş
151	Deyim	dressed to the nines expr.	giyinip kuşanmış
152	Deyim	dressed up fit to kill expr.	iki dirhem bir çekirdek
153	Deyim	dressed to the nines expr.	jilet gibi giyinmiş
154	Deyim	dressed to the nines expr.	özenle giyinmiş
155	Deyim	first in, best dressed expr.	erken gelen parsayı toplar
156	Deyim	first in, best dressed expr.	erken gelen oturur
157	Deyim	first in, best dressed expr.	önce gelen alır
158	Deyim	first in, best dressed expr.	önce/erken gelen öncelik hakkına sahiptir
Speaking
159	Konuşma	she/he dressed me down badly expr.	beni bir güzel azarladı
160	Konuşma	she/he dressed me down badly expr.	beni bir güzel haşladı
161	Konuşma	you better get dressed expr.	giyinsen iyi olurdu
162	Konuşma	I'm getting dressed expr.	şu an giyiniyorum
Trade/Economic
163	Ticaret/Ekonomi	window-dressed balance sheet i.	makyajlanmış bilanço
Technical
164	Teknik	dressed coal i.	hazırlanmış kömür
165	Teknik	dressed side i.	işlenmiş yüz
166	Teknik	dressed size i.	işlenmiş boyut
167	Teknik	hammer-dressed-masonry i.	ince yontma taş duvar
168	Teknik	dressed stone i.	işlenmiş taş
169	Teknik	dressed stone i.	taraklanmış taş
170	Teknik	dressed surface s.	yüzeyi işlenmiş
Construction
171	İnşaat	hammer-dressed stone i.	çaplanmış taş
172	İnşaat	hammer-dressed rustic ashlar i.	rüstik yüzeyli kesmetaş
173	İnşaat	dressed masonry i.	yonu taşı duvar örgüsü
174	İnşaat	hammer-dressed s.	çekiçle işlenmiş
175	İnşaat	hammer dressed s.	çekiçlenmiş
176	İnşaat	hammer dressed s.	taraklanmış
Woodworking
177	Ağaç İşleri	dressed timber i.	işlenmiş ağaç
178	Ağaç İşleri	dressed lumber i.	işlenmiş kereste
179	Ağaç İşleri	dressed and matched lumber i.	işlenmiş lamba-zıvanalı kereste
180	Ağaç İşleri	dressed timber i.	kereste
181	Ağaç İşleri	dressed lumber i.	temiz kereste
Traffic
182	Trafik	hammer-dressed rubble stone i.	çaplanmış moloz taş
183	Trafik	hammer-dressed stone i.	ince yonu taşı
Mining
184	Maden	dressed ore i.	maden cevherinin katışkılarından arınmış kısmı
185	Maden	dressed ore i.	mineral cevherindeki pislikler arındırıldıktan sonra elde edilen değerli mineral
Gastronomy
186	Mutfak	all-dressed [canadian] s.	mevcut bütün garnitürlerle servis edilen
Painting
187	Resim	dressed figure i.	giyimli figür
Slang
188	Argo	mutton dressed as lamb i.	genç kız gibi giyinmiş yaşlı kadın (olumsuz anlamda)
British Slang
189	İngiliz Argosu	mutton dressed as lamb i.	çıtır gibi giyinmiş yaşlı kadın