dull - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dull

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"dull" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 78 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
dull s. donuk
dull s. sıkıcı
dull s. mat
General
dull i. gabi
dull f. körleştirmek
dull f. kütleştirmek
dull f. cansızlaşmak
dull f. körlenmek
dull f. sersemlemek
dull f. azaltmak
dull f. duygularını köreltmek
dull f. duygusuzlaştırmak
dull f. köreltmek
dull f. matlaştırmak
dull f. sersemletmek
dull f. uyuşturmak
dull f. duygusuzlaşmak
dull f. hafifletmek
dull f. körleşmek
dull f. körletmek
dull f. donuklaştırmak
dull f. donuklaşmak
dull f. körelmek
dull f. sönükleştirmek
dull s. duygusuz
dull s. vurdumduymaz
dull s. kavrayışsız
dull s. kör
dull s. odun
dull s. cansız
dull s. soluk
dull s. hissiz
dull s. alık
dull s. kalın kafalı
dull s. ruhsuz
dull s. sersem
dull s. zevksiz
dull s. can sıkıcı
dull s. küt
dull s. kesat
dull s. hafif (ağrı)
dull s. sağır
dull s. sönük (renk)
dull s. fersiz
dull s. monoton
dull s. ağır
dull s. tekdüze
dull s. kasvetli
dull s. tatsız
dull s. kesmez (makas vb)
dull s. durgun
dull s. ölü
dull s. güç öğrenen
dull s. sönük
dull s. akılsız
dull s. kesmeyen
dull s. yavan
dull s. anlamaz
dull s. renksiz
dull s. örtülü
dull s. boğuk
dull s. net olmayan
dull s. belirsiz
dull s. loş
dull s. güçsüz
dull s. zayıf
dull s. (kağıt) pürüzsüz olduğu halde parlaklığı düşük
Colloquial
dull s. anlayışsız
Technical
dull i. sönük
dull s. kör (bıçak)
Computer
dull s. mat
Automotive
dull i. kör uç
dull i. soluk boya
Medical
dull s. (göğüsten çıkan ses) çınlamayan
Meteorology
dull s. (hava) açık olmayan
dull s. (hava) bulutlu
Painting
dull s. donuk
Slang
dull i. odun

"dull" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 119 sonuç

İngilizce Türkçe
General
deadly dull i. ahmak
dull stick i. çam yarması
dull stick i. hödük
dull metal i. donuk metal
dull surface i. donuk yüzey
dull knife i. kör bıçak
rather dull i. çok sıkıcı
dull subject i. sıkıcı konu
dull color i. mat renk
dull color i. donuk renk
dull colour i. donuk renk
dull colour i. mat renk
dull book i. sıkıcı kitap
dull ache i. hafif ağrı
make dull f. anlayışsızlaştırmak
become dull f. durgunlaşmak
make dull in appearance f. görünüşte anlayışsızlaştırmak
become dull f. donuklaşmak
dull a blade f. bıçağı körletmek
become dull f. matlaşmak
dull one's pain f. acısını dindirmek
dull ones's pains f. ağrılarını dindirmek
dull the pain f. ağrıyı gidermek
dull grey s. kurşuni
dull-looking s. mat görünümlü
dull-brained s. aptal
dull-brained s. ahmak
dull-browed s. keyifsiz görünen
dull-browed s. yüzü asık
dull-eyed s. gözlerinin feri olmayan
dull-purple s. mat mor tonunda
dull-sighted s. gözü bozuk
dull-sighted s. gözleri iyi görmeyen
dull-white s. mat beyaz tonunda
dull-witted s. algılaması yavaş
dull-witted s. aptal
Phrases
dull and overcast expr. kapalı ve bulutlu
Proverb
all work and no play makes jack a dull boy çok fazla çalışmak insanı sıkar
all work and no play makes jack a dull boy çalış çalış nereye kadar
all work and no play makes jack a dull boy soluklanmayan at yol almaz
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
all work and no play makes jack a dull boy aşırı/sürekli çalışmak insanı sıkıcı biri yapar
Colloquial
find it a bit dull f. biraz sıkıcı bulmak
dull and empty s. donuk ve boş
dull and empty s. sıkıcı ve boş
deadly dull s. çok sıkıcı
deadly dull expr. aşırı sıkıcı
Idioms
a dull roar i. kısık ses
dull roar i. kısık ses
a dull roar i. fısıltı
dull roar i. fısıltı
a dull roar i. küçük harflerle konuşma
dull roar i. küçük harflerle konuşma
be dull of hearing f. ağır işitmek
be as dull as dishwater f. çok sıkıcı olmak
be as dull as ditchwater f. çok sıkıcı olmak
be as dull as dishwater f. iç karatıcı olmak
be as dull as ditchwater f. iç karatıcı olmak
be as dull as ditchwater f. tatsız tuzsuz olmak
be as dull as dishwater f. tatsız tuzsuz olmak
keep it down to a dull roar f. sessiz olmak
keep it down to a dull roar f. çok ses çıkarmamak
keep it down to a dull roar f. kısık sesle/fısıltıyla konuşmak
dull the edge of (something) f. (bir şeyin) tesirini/şiddetini azaltmak
dull the edge of (something) f. (bir şeyi) törpülemek
dull the edge of (something) f. (bir şeyi) yumuşatmak
dull the edge of (something) f. (bir şeyi) köreltmek
dull the edge of f. basitleştirmek
dull the edge of f. duyarlılığını/hassaslığını törpülemek
dull the edge of f. tesirini/hissiyatını azaltmak
dull the edge of f. yumuşatmak
dull the edge of f. köreltmek
keep it down (to a dull roar) f. olabildiğince sessiz olmak
dull as dishwater s. çok sıkıcı
dull as dishwater s. iç karartıcı
dull as dishwater s. tatsız tuzsuz
dull as dishwater s. çok sıradan
dull as ditch water s. çok sıkıcı
dull as ditch water s. iç karartıcı
dull as ditch water s. tatsız tuzsuz
dull as ditch water s. çok sıradan
never a dull moment expr. bir an/dakika bile sıkıcı geçmez
never a dull moment expr. bir dakika boş duramazsın
there is never a dull moment expr. bir an/dakika bile sıkıcı geçmez
there is never a dull moment expr. bir dakika boş duramazsın
dull as ditchwater expr. çok sıkıcı
as dull as ditchwater expr. çok sıkıcı
as dull as ditch water expr. çok sıkıcı
as dull as dishwater expr. çok sıkıcı
there is never a dull moment expr. her zaman heyecan dolu
never a dull moment expr. her zaman heyecan dolu
as dull as dishwater expr. iç karartıcı
as dull as ditch water expr. iç karartıcı
never a dull moment expr. sıkıcı değil
there is never a dull moment expr. sıkıcı değil
as dull as ditch water expr. renksiz
as dull as ditch water expr. sıkıcı
as dull as ditchwater expr. tatsız tuzsuz
as dull as dishwater expr. tatsız tuzsuz
as dull as ditch water expr. yavan
Trade/Economic
dull market i. durgun market
dull market i. durgun piyasa
dull season i. durgun mevsim
Technical
dull appearance i. donuk görünüm
dull roll i. donuk yüzeyli merdane
dull finish i. donuk bitirim
dull surface i. donuk yüzey
dull-emitter cathode i. donuk emitörlü katot
dull surface i. mat yüzey
dull effect i. mat efekt
dull finish i. mat bitirim
dull finish i. matlık apresi
Electric
dull-emitter cathode i. donuk emetörlü katot
Textile
dull effect i. mat efekt
dull finish i. matlık apresi
semi-dull s. yarı mat
Automotive
going dull i. sönükleşme
Theatre
dull voice i. sağır ses
dull sound i. sağır ses