Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
eşlik etmek
"eşlik etmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
eşlik etmek
accompany
f.
General
2
Genel
eşlik etmek
walk
f.
3
Genel
eşlik etmek
herd
f.
4
Genel
eşlik etmek
wait on
f.
5
Genel
eşlik etmek
come along
f.
6
Genel
eşlik etmek
convoy
f.
7
Genel
eşlik etmek
escort
f.
8
Genel
eşlik etmek
companion
f.
9
Genel
eşlik etmek
consort
f.
10
Genel
eşlik etmek
go along
f.
11
Genel
eşlik etmek
go with
f.
12
Genel
eşlik etmek
attend
f.
13
Genel
eşlik etmek
keep company
f.
14
Genel
eşlik etmek
keep somebody company
f.
15
Genel
eşlik etmek
take out
f.
16
Genel
eşlik etmek
wait upon
f.
17
Genel
eşlik etmek
accompany
f.
18
Genel
eşlik etmek
usher
f.
19
Genel
eşlik etmek
see
f.
20
Genel
eşlik etmek
chaperone
f.
21
Genel
eşlik etmek
chaperon
f.
22
Genel
eşlik etmek
carry
f.
23
Genel
eşlik etmek
bring one on one's way
f.
24
Genel
eşlik etmek
mate
f.
25
Genel
eşlik etmek
bring [dialect]
f.
26
Genel
eşlik etmek
huisher
f.
27
Genel
eşlik etmek
run
f.
28
Genel
eşlik etmek
chum [scotland]
f.
29
Genel
eşlik etmek
company
f.
30
Genel
eşlik etmek
convey [obsolete]
f.
31
Genel
eşlik etmek
follow
f.
32
Genel
eşlik etmek
show
f.
Phrasals
33
Öbek Fiiller
eşlik etmek
meet with
f.
34
Öbek Fiiller
eşlik etmek
take about
f.
35
Öbek Fiiller
eşlik etmek
guide away from
f.
36
Öbek Fiiller
eşlik etmek
guide someone away
f.
37
Öbek Fiiller
eşlik etmek
guide someone away from something
f.
38
Öbek Fiiller
eşlik etmek
play along
f.
39
Öbek Fiiller
eşlik etmek
come with
f.
40
Öbek Fiiller
eşlik etmek
guide away
f.
Idioms
41
Deyim
eşlik etmek
accompany on a journey
f.
Music
42
Müzik
eşlik etmek
accompany
f.
Archaic
43
Eski Kullanım
eşlik etmek
esquire
f.
"eşlik etmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 158 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir takıma müsabakalarda eşlik etmek için seçilmiş, su getirme ve ekipmana bakım yapma gibi görevleri olan küçük erkek çocuğu
mascot
i.
2
Genel
eşlik etmek (korumak/gözetmek amacıyla)
escort
f.
3
Genel
müziğe eşlik etmek
vamp
f.
4
Genel
genç kıza eşlik etmek
chaperon
f.
5
Genel
birine eşlik etmek
accompany someone
f.
6
Genel
birine eşlik etmek
escort someone
f.
7
Genel
evine kadar eşlik etmek
accompany someone to his/her house
f.
8
Genel
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek
flank
f.
9
Genel
şarkıcıya gitarla eşlik etmek
accompany the singer on the guitar
f.
10
Genel
şarkıcıya piyanoyla eşlik etmek
accompany the singer on the piano
f.
11
Genel
şarkıcıya piyanosuyla eşlik etmek
accompany the singer on the piano
f.
12
Genel
şarkıcıya gitarıyla eşlik etmek
accompany the singer on the guitar
f.
13
Genel
birine evine kadar eşlik etmek
accompany someone home
f.
14
Genel
birine evine kadar eşlik etmek
see someone home
f.
15
Genel
birbirine eşlik etmek
accompany each other
f.
16
Genel
denetlemek veya eşlik etmek
matronize
f.
17
Genel
denetlemek veya eşlik etmek
matronise
f.
18
Genel
(birine) eşlik etmek
accompany (one)
f.
19
Genel
(birine) bir müzik enstrümanıyla eşlik etmek
accompany (one)
f.
20
Genel
bir kadına eşlik etmek
woman
f.
21
Genel
saygıyla eşlik etmek
bow
f.
22
Genel
askeri bir operasyonda güvenliği sağlamak için eşlik etmek
mother
f.
23
Genel
(bir kadına) eşlik etmek
gallant
f.
24
Genel
dansla eşlik etmek
dance
f.
25
Genel
birine eşlik etmek
company
f.
26
Genel
birine eşlik etmek
bear company
f.
27
Genel
(birine) eşlik etmek
drag
f.
28
Genel
yavaş alkışlarla eşlik etmek
slow-handclap
f.
29
Genel
centilmence eşlik etmek
beau
f.
30
Genel
(yardım amacıyla) bir kimseye eşlik etmek
support
f.
31
Genel
müzik ile eşlik etmek
support
f.
32
Genel
(bir durum diğerine) eşlik etmek
accompany
f.
33
Genel
(konvoy halinde) eşlik etmek
convoy
f.
34
Genel
eşlik etmek (müzisyene)
back
f.
Phrasals
35
Öbek Fiiller
benzer bir davranışla eşlik etmek
follow up
f.
36
Öbek Fiiller
dışarıya kadar eşlik etmek
conduct someone out of something
f.
37
Öbek Fiiller
alkışla eşlik etmek
clap along
f.
38
Öbek Fiiller
alkışlayarak eşlik etmek
clap along
f.
39
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
see someone into something
f.
40
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
usher someone or something in
f.
41
Öbek Fiiller
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out of some place
f.
42
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
carry someone somewhere
f.
43
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
see someone in
f.
44
Öbek Fiiller
birine dışarıya kadar eşlik etmek
walk someone out
f.
45
Öbek Fiiller
birine aşağıya kadar eşlik etmek
see someone down to something
f.
46
Öbek Fiiller
bir kimseye bir yere/bir kimsenin yanına kadar eşlik etmek
walk someone over to someone or something
f.
47
Öbek Fiiller
birine (bir yerden çıkarken) eşlik etmek
usher someone or something out
f.
48
Öbek Fiiller
biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek
sing along with someone
f.
49
Öbek Fiiller
birine bir yere kadar eşlik etmek
usher someone into some place
f.
50
Öbek Fiiller
içeriye kadar eşlik etmek
show someone into somewhere
f.
51
Öbek Fiiller
içeriye kadar eşlik etmek
accompany someone in
f.
52
Öbek Fiiller
içeriye kadar eşlik etmek
show someone in
f.
53
Öbek Fiiller
şarkısında eşlik etmek
sing along with someone
f.
54
Öbek Fiiller
(bir müzik aletiyle) birine eşlik etmek
play along with someone
f.
55
Öbek Fiiller
(şarkıyı söylerken) eşlik etmek
sing along
f.
56
Öbek Fiiller
aşağıya kadar eşlik etmek
see (one) down (to something or some place)
f.
57
Öbek Fiiller
(birine bir yerden) çıkarken eşlik etmek
escort (one) from (something)
f.
58
Öbek Fiiller
(birine) çıkışa kadar eşlik etmek
escort (one) from (something)
f.
59
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir yerden çıkarken eşlik etmek
escort someone or something from something
f.
60
Öbek Fiiller
birine/bir şeye çıkışa kadar eşlik etmek
escort someone or something from something
f.
61
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin etkinliğine eşlik etmek/katılmak
run with
f.
62
Öbek Fiiller
(bir şeye, müziğe) eşlik etmek
rock to (something)
f.
63
Öbek Fiiller
(bir şeye, müziğe) sallanarak eşlik etmek
rock to (something)
f.
64
Öbek Fiiller
(birine bir şeye/yere) kadar eşlik etmek
show (one) to (something or some place)
f.
65
Öbek Fiiller
(bir şeye/ritme) hareketle eşlik etmek
sway to (something)
f.
66
Öbek Fiiller
(bir şeye/ritme) salınarak eşlik etmek
sway to (something)
f.
67
Öbek Fiiller
(birine bir şeyde/yerde) eşlik etmek
take (one) through (something or some place)
f.
68
Öbek Fiiller
birine (bir şeyde) eşlik etmek
take someone through (something)
f.
69
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bir şeyde eşlik etmek
take (someone or something) for
f.
70
Öbek Fiiller
birine bir şeyde eşlik etmek
take someone for something
f.
71
Öbek Fiiller
birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek
take up to (someone, something, or some place)
f.
72
Öbek Fiiller
bir yere vurarak ritmine eşlik etmek
tap something out
f.
73
Öbek Fiiller
-e eşlik etmek
see in
f.
74
Öbek Fiiller
içeri kadar eşlik etmek
see in
f.
75
Öbek Fiiller
(birine bir müzik aletiyle/enstrümanla) eşlik etmek
accompany (one) with (some instrument)
f.
76
Öbek Fiiller
içeri kadar eşlik etmek
see into
f.
77
Öbek Fiiller
(birine bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek
see (one) across (something or some place)
f.
78
Öbek Fiiller
birine tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek
see someone across something
f.
79
Öbek Fiiller
birine bir şeyle eşlik etmek
accompany someone with something
f.
80
Öbek Fiiller
birine bir müzik enstrümanıyla eşlik etmek
accompany someone with something
f.
81
Öbek Fiiller
işe eşlik etmek
accompany with
f.
82
Öbek Fiiller
ahenkle katılmak/eşlik etmek
chime in
f.
83
Öbek Fiiller
uyumlu bir şekilde katılmak/eşlik etmek
chime in
f.
84
Öbek Fiiller
saygıyla eşlik etmek
bow (in)
f.
85
Öbek Fiiller
saygıyla eşlik etmek
bow (out)
f.
86
Öbek Fiiller
saygıyla eşlik etmek
bow (to)
f.
87
Öbek Fiiller
alkışla eşlik etmek
clap out
f.
88
Öbek Fiiller
'-e eşlik etmek
come with
f.
89
Öbek Fiiller
(birine) eşlik etmek
come with (someone)
f.
90
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şeye kadar eşlik etmek
escort someone or something to something
f.
91
Öbek Fiiller
(birine bir şeye) kadar eşlik etmek
escort (one) to (something)
f.
92
Öbek Fiiller
-den çıkarken eşlik etmek
escort from
f.
93
Öbek Fiiller
-e kadar eşlik etmek
escort to
f.
94
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) eşlik etmek
go along with (someone or something)
f.
95
Öbek Fiiller
birine birinden/bir şeyden uzağa doğru eşlik etmek
guide someone away from someone or something
f.
96
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
97
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide someone or something across (something)
f.
98
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
99
Öbek Fiiller
birine/bir şeye (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek
guide someone or something across (something)
f.
100
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek
guide (someone or something) across
f.
101
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek
guide (someone or something) across
f.
102
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek
guide (someone or something) across
f.
103
Öbek Fiiller
hareketli bir şarkıya/rock and roll müziğine eşlik edip dans etmek
rock along
f.
104
Öbek Fiiller
müziğe eşlik etmek
rock out
f.
105
Öbek Fiiller
-e eşlik etmek
rock to
f.
106
Öbek Fiiller
-e sallanarak eşlik etmek
rock to
f.
107
Öbek Fiiller
(birine bir şeye/bir yere) dönerken eşlik etmek
see (one) back (to something or some place)
f.
108
Öbek Fiiller
(birine bir yere) kadar eşlik/refakat etmek
see (one) to (some place)
f.
109
Öbek Fiiller
(birine bir şeye) kadar eşlik/refakat etmek
see (one) to (something)
f.
110
Öbek Fiiller
tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek
see across
f.
111
Öbek Fiiller
bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek
see across
f.
112
Öbek Fiiller
aşağıya kadar eşlik etmek
see down to
f.
113
Öbek Fiiller
çıkışa kadar eşlik etmek
see out
f.
114
Öbek Fiiller
kapıya kadar geçirmek/eşlik etmek
see out
f.
115
Öbek Fiiller
yukarıya kadar eşlik etmek
see up to
f.
116
Öbek Fiiller
içeriye kadar eşlik etmek
show into
f.
117
Öbek Fiiller
bir yerin içerisine kadar eşlik/refakat etmek
show into somewhere
f.
118
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek
usher (someone or something) from (something or some place)
f.
119
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) içeri eşlik etmek
usher (someone or something) into (something or some place)
f.
120
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek
usher (someone or something) out of (something or some place)
f.
121
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şeye/bir yere) doğru eşlik etmek
usher (someone or something) to (something or some place)
f.
122
Öbek Fiiller
bir yere kadar eşlik etmek
usher into some place
f.
123
Öbek Fiiller
bir yerden içeri eşlik etmek
usher into some place
f.
124
Öbek Fiiller
bir yerden dışarı eşlik etmek
usher out of some place
f.
125
Öbek Fiiller
bir yere doğru eşlik etmek
usher to
f.
126
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) kadar eşlik etmek
walk over to (someone or something)
f.
Colloquial
127
Konuşma Dili
odasına kadar eşlik etmek
escort someone to his room
f.
128
Konuşma Dili
bir yere kadar eşlik etmek
carry somewhere
f.
129
Konuşma Dili
-e kadar eşlik etmek
see to some place
f.
Idioms
130
Deyim
birisine bir müzik aletiyle eşlik etmek
accompany someone on a musical instrument
f.
131
Deyim
birine kapıya kadar eşlik etmek
see someone to the door
f.
132
Deyim
birine eşlik etmek
keep someone company
f.
133
Deyim
birine kapıya kadar eşlik etmek
show someone to the door
f.
134
Deyim
geline damadın yanına kadar eşlik etmek
give the bride away
f.
135
Deyim
kapıya kadar eşlik etmek
see someone to the door
f.
136
Deyim
kapıya kadar eşlik etmek
see someone out
f.
137
Deyim
seyahatte eşlik etmek
accompany someone on a journey
f.
138
Deyim
seyahatte eşlik etmek
accompany (one) on a journey
f.
139
Deyim
seyahatte eşlik etmek
accompany (one) on one's journey
f.
140
Deyim
bir müzik aletiyle eşlik etmek
accompany on a musical instrument
f.
141
Deyim
bir enstrümanla eşlik etmek
accompany on a musical instrument
f.
142
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
go along for the ride
f.
143
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
come along for the ride
f.
144
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
go along for the ride
f.
145
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
come along for the ride
f.
146
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
be along for the ride
f.
147
Deyim
sadece yola/yolda eşlik etmek
go along for the ride
f.
148
Deyim
(birine bir yere) kadar eşlik etmek
carry (one) (somewhere)
f.
149
Deyim
evine kadar eşlik etmek
see home
f.
150
Deyim
(birine bir yerin) içerisine kadar eşlik etmek
show (one) into (some place)
f.
Trade/Economic
151
Ticaret/Ekonomi
yük sevkiyatında üst düzey güvenlik gerektiren malzemelere eşlik etmek üzere teknik olarak uygun şekilde donatılmış kimse
technical escort
i.
Law
152
Hukuk
şahitlik için (birine) mahkemede eşlik etmek
sue
f.
Marine
153
Denizcilik
donanma gemisinin kalkışına kumanda düdüğüyle eşlik etmek
pipe
f.
Military
154
Askeri
filoya eşlik etmek için tasarlanmış, muhripten daha küçük olan hafif zırhlı savaş gemisi
destroyer escort
i.
Music
155
Müzik
(şarkıya eşlik etmek üzere tasarlanan) borulu org
quire
i.
156
Müzik
eskiden bir askerin ordudan çıkarılmasına eşlik etmek için çalınan ingiliz kökenli bir melodi
rogue's march
i.
157
Müzik
(cazda) solo çalan müzisyene düzensiz ve vurgulu akorlarla eşlik etmek
comp
f.
Archaic
158
Eski Kullanım
koruma amaçlı eşlik etmek
guard
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of eşlik etmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy