engebeli - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

engebeli



"engebeli" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
engebeli broken s.
engebeli hubbly s.
engebeli rough s.
engebeli uneven s.
engebeli rude s.
engebeli bumpy s.
engebeli rugged s.
engebeli crinkly s.
engebeli wavy s.
engebeli rippled s.
engebeli crinkled s.
engebeli wavelike s.
engebeli nubbly s.
engebeli balkish s.
engebeli hummocky s.
engebeli humpy s.
engebeli hobbly s.
engebeli roughish s.
engebeli shaky s.
engebeli hilly s.
Colloquial
engebeli knubbly [dialect] s.
Technical
engebeli nonlevel s.
engebeli rugged s.
Biology
engebeli scabrid s.
Geography
engebeli relief s.

"engebeli" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
General
özellikle ingiltere'nin kuzeyinde engebeli kırlık alanlar fell i.
engebeli arazi rough i.
engebeli ve ağaçsız arazi moor i.
engebeli zemin hilly ground i.
engebeli arazi rugged terrain i.
engebeli arazi parçası steep and uneven piece of land i.
engebeli arazi rough country i.
engebeli yüzey undulating surface i.
engebeli arazi aracı rough terrain vehicle i.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cart track i.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cartroad i.
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol cartway i.
engebeli arazi için tasarlanmış paletli iş makinesi markası caterpillar™ i.
engebeli olma scabredity i.
engebeli yüzey surge i.
engebeli arazide seyahat etmek off-road f.
engebeli arazide yolculuk etmek off-road f.
engebeli (arazi) rough s.
engebeli/düz olmayan (yüzey) ragged s.
engebeli arazide yapılan off-road s.
engebeli bir biçimde bumpily zf.
engebeli bir biçimde unevenly zf.
Phrasals
(bir şeyle, dağ bisikletiyle, atv'yle) engebeli arazi sürüşüne gitmek romp on (something) f.
ile engebeli arazi sürüşüne gitmek romp on f.
Idioms
engebeli/bozuk yol jumble-gut lane [obsolete] i.
çok engebeli plenty rugged s.
Technical
engebeli arazi rough country i.
çelik halatlar üzerinde hareket ederek engebeli arazilerde yük taşımaya yarayan mekanizma flying fox [australia] i.
Automotive
engebeli arazi kaldırma aracı rough terrain lift truck i.
engebeli arazi aracı rough terrain truck i.
engebeli arazi araçları rough terrain trucks i.
engebeli arazide kullanılmak üzere tasarlanmış bir araç off-roader i.
Traffic
engebeli arazide var olan off-road s.
engebeli arazide bulunan off-road s.
engebeli arazide kullanım için tasarlanan off-road s.
engebeli arazide off-road zf.
engebeli yolda off-road zf.
Zoology
abd'nin doğusunda engebeli zeminde geniş bir alana dağılmış olan yılan türü banded rattlesnake (crotalus horridus horridus) i.
abd'nin doğusunda engebeli zeminde geniş bir alana dağılmış olan yılan türü timber rattlesnake i.
Geography
engebeli arazi rugged terrain i.
abd'de engebeli bir sıradağ black hills i.
bir bölgenin ana fiziksel özelliğini teşkil eden, genellikle engebeli olan yüksek arazi veya plato meseta i.
engebeli ülkedeki göze çarpmayan yükseltiler hill i.
engebeli ülke hill i.
doğu arizona'da colorado platosu'nun güney kenarını oluşturan engebeli bir kayalık mogollon rim i.
ağaçsız ve seyrek bitki örtüsüne sahip yüksek ve engebeli bir arazi down i.
ağaçsız ve seyrek bitki örtüsüne sahip yüksek ve engebeli bir arazi downs i.
engebeli araziye ilişkin highland s.
Geology
temelinde koyu ve özellikle bazaltik lav bulunan engebeli arazi malpais i.
engebeli duruma gelme diastrophism i.
Military
engebeli arazi rugged terrain i.
engebeli arazi broken terrain i.
Sport
engebeli bir arazi boyunca (motosiklet, bisiklet) sürme trail riding i.
bovling sahasında kaba ve engebeli yer rubber i.
engebeli arazide bisiklet sürme trail riding i.
engebeli arazide bisiklet sürme trail biking i.
engebeli arazide yapılan bir bisiklet sporu cyclo-cross i.