nahoş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

nahoş



"nahoş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
nahoş unpleasant s.
General
nahoş distasteful s.
nahoş ungrateful s.
nahoş unfriendly s.
nahoş ungracious s.
nahoş unsavory s.
nahoş uncomfortable s.
nahoş undesirable s.
nahoş ugly s.
nahoş unpalatable s.
nahoş unlikable s.
nahoş unseemly s.
nahoş unsightly s.
nahoş unlikeable s.
nahoş discomfortable s.
nahoş repellent s.
nahoş nasty s.
nahoş grating s.
nahoş objectionable s.
nahoş unwelcome s.
nahoş unappealing s.
nahoş disagreeable s.
nahoş unlovely s.
nahoş displeasing s.
nahoş unhappy s.
nahoş bad s.
nahoş untoward s.
nahoş graceless s.
nahoş contrary s.
nahoş loathsome s.
nahoş bleak s.
nahoş unenviable s.
nahoş scuzzy s.
nahoş ingrateful s.
nahoş unsavoury s.
nahoş rammish s.
nahoş laidly [scottish] s.
nahoş noisome [obsolete] s.
nahoş noxious s.
nahoş unpleasing s.
nahoş uncomfortable s.
nahoş awkward s.
nahoş uglesome s.
nahoş ugsome s.
nahoş unagreeable s.
nahoş unconsentaneous s.
nahoş undelectable s.
nahoş ungain s.
nahoş ungodly s.
nahoş ungraceful s.
nahoş ungrate s.
nahoş unhandsome s.
nahoş unpleasive s.
nahoş unpleasurable s.
nahoş unsweet s.
nahoş unthankful s.
nahoş verminous s.
nahoş malgracious [obsolete] s.
nahoş repellant s.
nahoş brackish s.
nahoş misgracious [obsolete] s.
nahoş renk [uk] s.
nahoş mucky s.
nahoş loathy s.
nahoş gummy s.
nahoş odious s.
nahoş offhand s.
nahoş off-putting s.
nahoş icky s.
nahoş ill-favored s.
nahoş ill-favoured s.
nahoş impleasing [obsolete] s.
nahoş diabolic s.
nahoş disgracious s.
nahoş dislikable s.
nahoş dislikeful s.
nahoş displeasant [obsolete] s.
nahoş ingracious [obsolete] s.
nahoş ingrate [obsolete] s.
nahoş gory s.
nahoş comical [dialect] [uk] s.
nahoş potent s.
nahoş satanic s.
nahoş discomfited s.
nahoş discontenting s.
nahoş scuzz s.
nahoş foul s.
Colloquial
nahoş cringey s.
nahoş unsonsy [uk] s.
nahoş shag-nasty s.
nahoş hanging s.
Archaic
nahoş untowardly s.
nahoş villanous s.
nahoş incommodious s.
nahoş indelectable s.
Slang
nahoş pukey s.
nahoş pukoid s.
nahoş onkus [australia/new zealand] s.
British Slang
nahoş chronic s.

"nahoş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 156 sonuç

Türkçe İngilizce
General
nahoş olma durumu infelicity i.
nahoş bir kahkaha guffaw i.
insanların başına gelen nahoş şeyler the bad i.
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması truce i.
nahoş olma ugsomeness [scottish] i.
nahoş söz barb i.
nahoş bir şekilde undesirability i.
nahoş olma ungracefulness i.
nahoş kimse unpleasant person i.
nahoş kimse disagreeable person i.
nahoş kadın unpleasant woman i.
nahoş kadın disagreeable woman i.
nahoş şey unpleasantry i.
nahoş koku malaroma i.
nahoş koku male-odor i.
nahoş bir şeyi bilmeme blissful ignorance i.
(nahoş bir durumdan) kaçınma body swerve [scotland] i.
nahoş şey hoor i.
nahoş durum horn of a dilemma i.
nahoş durum galere i.
aşırı alkol tüketiminden sonra görülen nahoş fiziksel etkiler (baş ağrısı, uyuşukluk, mide bulantısı) holdover i.
nahoş şey désagrément i.
nahoş yer graveyard i.
önemsiz ve nahoş işleri yapmak için görevlendirilmiş çalışan hireling i.
nahoş şey odiousness i.
nahoş koku odor i.
nahoş şey offense i.
nahoş olma disgrace i.
(özellikle nahoş bir şeyi) ortaya çıkaran etken incendiary [obsolete] i.
nahoş hareket infelicity i.
nahoş koku goo [scotland] i.
nahoş şey indelicacy i.
nahoş durum disagreeable i.
nahoş kısımlar disagreeables i.
nahoş şeyler disagreeables i.
(nahoş bir şeyden) uzak olma freedom i.
nahoş ve saldırgan tip skite [dialect] i.
nahoş kahkaha atmak guffaw f.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak lay something to rest f.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak put something to rest f.
nahoş veya zor bir deneyime maruz bırakarak üyeliğe kabul etmek blood f.
nahoş bir şeyle karşılaşmak bump (into) f.
nahoş bir şeyle karşılaşmak bump (against) f.
nahoş kahkaha atmak hee-haw f.
(nahoş, sıkıcı bir konudan) bahsetmek drag f.
(nahoş durumu) ortaya çıkarmak drag up f.
(nahoş durumu) dile getirmek drag up f.
nahoş şeyler düşündürmek smell f.
(nahoş bir şeyi) düşünmemeye çalışmak push away f.
solgun ve nahoş (renk/tebessüm) sickly s.
nahoş (söz/davranış) infelicitous s.
çok nahoş offensive s.
yüksek ve bet/nahoş (ses) raucous s.
nahoş olmayan unobjectionable s.
iyi olmayan, nahoş negative s.
nahoş sesleri olmayan unbedinned s.
son derece nahoş gosh–awful s.
yanına yaklaşılamayacak kadar nahoş unhospitable s.
nahoş olmayan unobnoxious s.
nahoş bir şekilde yüksek ve tiz blaring s.
nahoş bir tadı veya kokuyu bastırmak için kullanılan masking s.
nahoş bir tadı olan medicinal s.
aşırı dikkat çektiği için nahoş olan obnoxious s.
nahoş (koku) ripe s.
sıkıntılı veya nahoş bir dönemin bitmesi beklentisiyle mutlu ve tasasız hisseden demob-happy s.
sert ve nahoş gravelly s.
kötü ve nahoş grimy s.
ahlaki olarak nahoş offensive s.
nahoş duygular uyandıran offensive s.
ani ve nahoş olan rude s.
güçlü ve nahoş kokulu olid s.
nahoş ve başkasına yarayan (iş) dirty s.
sert ve nahoş plutonian s.
nahoş alışkanlıkları olan snuffy s.
nahoş biçimde displeasingly zf.
nahoş bir şekilde uglily zf.
nahoş bir şekilde unfriendlily zf.
nahoş bir şekilde unhappily zf.
nahoş bir şekilde unpalatably zf.
nahoş bir şekilde unpleasingly zf.
nahoş bir şekilde unpleasurably zf.
nahoş bir şekilde verminously zf.
nahoş bir şekilde miserably zf.
nahoş bir şekilde clammily zf.
nahoş bir şekilde plaguily zf.
Phrasals
(nahoş bir durum karşısında) rengi atmak blanch at (something) f.
nahoş bir durumla kararlılıkla yüzleşmek face up f.
Colloquial
nahoş şey bastard i.
nahoş şey/bilgi the pill i.
nahoş veya gülünç bir durumdan kurtulma break i.
güçlü ve nahoş merhem horse liniment i.
nahoş kahkaha heehaw i.
nahoş durum dose i.
nahoş durum pig [uk] i.
nahoş kimse fink i.
araları nahoş olmak be at loggerheads f.
çok nahoş hellish s.
Idioms
nahoş bir an a bad quarter of an hour [old-fashioned] i.
nahoş yanıt a dusty reply [old-fashioned] i.
kirli/nahoş/hoşa gitmeyen/yasak söz veya kelime a dirty word i.
nahoş/kötü bir durum fine how do you do i.
nahoş sonuçlar the bitter fruits i.
gizli tutulan nahoş şey something nasty in the woodshed i.
nahoş bir durum a pretty pass i.
nahoş bir durum a sticky situation [uk/australia] i.
nahoş bir durum a sticky wicket [uk/australia] i.
nahoş durum hell on earth i.
nahoş sonuçlar hell to pay i.
nahoş bir duruma gelmek/erişmek come to a pretty pass f.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak lay something to rest f.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak put something to rest f.
nahoş bir tercih olmak be in the worst possible taste f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak get (one's) head above water f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak get one's head above water and have one's head above water f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak have (one's) head above water f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak keep (one's) head above water f.
nahoş/rezil bir durumda olmak be (batting) on a sticky wicket [uk] f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak get head above water f.
stresli ya da nahoş bir durumdan kaçınmaya çalışmak have head above water f.
nahoş olmak to stick in the craw f.
nahoş/rezil bir durumda batting on a sticky wicket s.
nahoş/rezil bir durumda on a sticky wicket [uk/australia] expr.
Media
daha makul hale getirmek için nahoş detaylardan arındırılmış (haber metni, belge) sanitized s.
daha makul hale getirmek için nahoş detaylardan arındırılmış (haber metni, belge) sanitised s.
Psychology
bilinçteki hoş ve nahoş durumlar ve bunların organik yaşamla ilişkisi ile ilgilenen psikoloji dalı algedonics i.
bilinçteki hoş ve nahoş durumlar ve bunların organik yaşamla ilişkisi ile ilgilenen psikoloji dalı hedonics i.
Pathology
vücutta nahoş his dysthesia i.
vücutta nahoş his dysthetic s.
Chemistry
çok nahoş bir kokusu olan ve fenole benzeyen, renksiz akışkan bir sıvı thiophenol i.
çok nahoş bir kokusu olan ve fenole benzeyen, renksiz akışkan bir sıvı phenyl sulphydrate i.
nahoş kokuya sahip bir valerik asit tuzu valerin i.
Botanic
kaba tüylü, nahoş kokulu, zehirli kabuklu ve sağlam odun veren ağaç cabbage bark i.
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç cabbage tree (andira inermis) i.
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç cabbage-bark tree i.
kabuk ve tohumları müshil, solucan ilacı ve uyuşturucu olarak kullanılan nahoş kokulu ve toksik bir ağaç cabbage bark i.
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç cabbage tree (andira inermis) i.
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç cabbage bark (andira inermis) i.
kabuğu tüylü ve nahoş kokulu olan bir ağaç cabbage-bark tree (andira inermis) i.
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı rhus trilobata i.
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı skunkbush i.
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı squawbush i.
nahoş kokulu yaprakları ve yenebilir meyveleri olan bir kaliforniya çalısı squaw-bush i.
nahoş kokuya sahip gri-kahverengi küçük bir mantar hygrotrama foetens i.
Geology
(koku) nahoş fat s.
Mythology
sert ve nahoş plutonic s.
Archaic
nahoş durum boggle i.
nahoş olmak mislike f.
nahoş şekilde dikkat çekmek glare f.
Entomology
bazı kırlangıçkuyrukların larvasında savunma organı olduğu düşünülen nahoş kokulu çıkıntı osmaterium i.
bazı kırlangıçkuyrukların larvasında savunma organı olduğu düşünülen nahoş kokulu çıkıntı osmeterium i.
Slang
nahoş kimse wrong number i.
nahoş şey bugger i.
nahoş koku hum [uk] [ireland] i.
nahoş şey guck i.
nahoş bilgi pill i.
nahoş durum piss-take [uk/new zealand] i.