Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pop
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pop"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 130 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
pop
i.
gazoz
2
Genel
pop
i.
ateş etme
3
Genel
pop
i.
tabanca
4
Genel
pop
i.
rehin
5
Genel
pop
i.
içecek (alkolsüz)
6
Genel
pop
i.
hafif bir patlama
7
Genel
pop
i.
patlama sesi
8
Genel
pop
i.
patlatma
9
Genel
pop
i.
babalık
10
Genel
pop
i.
baba
11
Genel
pop
i.
hafif bir patlama sesi
12
Genel
pop
i.
çat pat
13
Genel
pop
i.
pop müziği
14
Genel
pop
i.
pop şarkısı
15
Genel
pop
i.
eleştiri
16
Genel
pop
i.
sözlü saldırı
17
Genel
pop
i.
(eton college'da) tartışma topluluğu
18
Genel
pop
i.
(eton college'da) sosyal kulüp
19
Genel
pop
i.
sorumlu öğrenci birliği
20
Genel
pop
i.
öğrenci başkanları birliği
21
Genel
pop
i.
mümessiller birliği
22
Genel
pop
i.
vuruş
23
Genel
pop
i.
indirme
24
Genel
pop
i.
hız
25
Genel
pop
i.
anlık
26
Genel
pop
i.
an
27
Genel
pop
i.
kısa süre
28
Genel
pop
i.
lahza
29
Genel
pop
i.
nokta
30
Genel
pop
i.
benek
31
Genel
pop
i.
puantiye
32
Genel
pop
i.
pedal kontrol düğmesi
33
Genel
pop
i.
küçük bölüm
34
Genel
pop
i.
torna aynası
35
Genel
pop
i.
pop kültürü
36
Genel
pop
f.
çıtçıtlamak
37
Genel
pop
f.
bumlamak
38
Genel
pop
f.
çabucak giymek
39
Genel
pop
f.
ateşlemek
40
Genel
pop
f.
patlamak
41
Genel
pop
f.
pat diye sormak
42
Genel
pop
f.
patlatmak
43
Genel
pop
f.
rehine koymak
44
Genel
pop
f.
sokuvermek
45
Genel
pop
f.
ateş etmek
46
Genel
pop
f.
patlatmak (mısır)
47
Genel
pop
f.
ağzına atmak
48
Genel
pop
f.
sertçe vurmak
49
Genel
pop
f.
vurmak
50
Genel
pop
f.
saldırmak
51
Genel
pop
f.
hücum etmek
52
Genel
pop
f.
kırmak
53
Genel
pop
f.
koparmak
54
Genel
pop
f.
aniden itmek
55
Genel
pop
f.
ön tekerlekleri havaya kaldırmak
56
Genel
pop
f.
(düzenli veya sık sık) ilaç almak
57
Genel
pop
f.
çat diye açmak
58
Genel
pop
f.
hızlıca gitmek
59
Genel
pop
f.
aniden gitmek
60
Genel
pop
f.
hızlıca gelmek
61
Genel
pop
f.
aniden gelmek
62
Genel
pop
f.
aniden girmek
63
Genel
pop
f.
hızlıca dalmak
64
Genel
pop
f.
çıkmak
65
Genel
pop
f.
fırlamak
66
Genel
pop
f.
atlamak
67
Genel
pop
f.
zıplamak
68
Genel
pop
f.
sıçramak
69
Genel
pop
f.
öne çıkmak
70
Genel
pop
f.
önem kazanmak
71
Genel
pop
f.
dikkat çekmek
72
Genel
pop
f.
yerinden çıkmak
73
Genel
pop
f.
çıkıntı yapmak
74
Genel
pop
f.
(içten yanmalı motor veya silah) içten yanmak
75
Genel
pop
f.
ödeme yapmak
76
Genel
pop
f.
tutuklamak
77
Genel
pop
f.
yakalamak
78
Genel
pop
f.
(özellikle gözler) yerinden fırlamak
79
Genel
pop
f.
yerinden çıkmak
80
Genel
pop
f.
boşalmak
81
Genel
pop
s.
pop
82
Genel
pop
s.
pop müziğe ait
83
Genel
pop
s.
popüler
84
Genel
pop
s.
popüler kültüre ait
85
Genel
pop
s.
popüler kültür ile ilgili
86
Genel
pop
zf.
ansızın
87
Genel
pop
zf.
birden
88
Genel
pop
zf.
pat diye
89
Genel
pop
ünl.
pat
Phrasals
90
Öbek Fiiller
pop
f.
içki yuvarlamak
91
Öbek Fiiller
pop
f.
içki içmek
92
Öbek Fiiller
pop
f.
kadeh yuvarlamak
Colloquial
93
Konuşma Dili
pop
i.
beyzbol topuna vuruş hızı
94
Konuşma Dili
pop
ünl.
baba
95
Konuşma Dili
pop
exclam.
beyamca
96
Konuşma Dili
pop
exclam.
dede
Technical
97
Teknik
pop
i.
bilgi işleme
98
Teknik
pop
f.
kümeden çıkarmak
99
Teknik
pop
f.
(kireç veya harç) kabarmak
Computer
100
Bilgisayar
pop
i.
çıkma
101
Bilgisayar
pop
i.
veri ögesinin yığın tepesinden çıkarılması
102
Bilgisayar
pop
f.
hoplamak
103
Bilgisayar
pop
f.
(veri ögesini) yığının en üst kısmından silmek
Automotive
104
Otomotiv
pop
i.
nitrometanlı yarış yakıtı
Aeronautic
105
Havacılık
pop
f.
(atmosferik basınçta östaki borusu) açılmak
Gastronomy
106
Mutfak
pop
i.
eskimo dondurması
107
Mutfak
pop
i.
meybuz
108
Mutfak
pop
i.
çubuklu buz
Botanic
109
Botanik
pop
i.
batı hint adaları'na özgü güveyfeneri cinsi bir bitki türü
110
Botanik
pop
i.
güveyfeneri cinsi bitkiye ait çanak yaprak
Sport
111
Spor
pop
i.
havaya dikilen top
Basketball
112
Basketbol
pop
f.
başarılı atış yapmak
113
Basketbol
pop
f.
sayı almak
Baseball
114
Beysbol
pop
i.
hava topu
115
Beysbol
pop
i.
yüksek top
Art
116
Sanat
pop
i.
popüler sanat
117
Sanat
pop
s.
popüler sanata ait
118
Sanat
pop
s.
popüler sanat ile ilgili
119
Sanat
pop
s.
pop sanat teması kullanan
120
Sanat
pop
s.
pop sanat temalı
121
Sanat
pop
s.
pop sanat temasını taklit eden
122
Sanat
pop
s.
pop sanat teknikli
123
Sanat
pop
s.
pop sanat tekniği kullanan
124
Sanat
pop
s.
pop sanat tekniğini taklit eden
Music
125
Müzik
pop
i.
pop orkestrası
126
Müzik
pop
i.
pop müzik orkestrası
127
Müzik
pop
i.
orkestranın çaldığı hafif klasik ve popüler müzik
128
Müzik
pop
i.
popüler şarkı
Slang
129
Argo
pop
i.
cezaevi avlusundaki mahkumların oluşturduğu kalabalık
130
Argo
pop
f.
enselemek
"pop"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
pop
pop
s.
"pop"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 495 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
soda pop
i.
gazoz
2
Genel
pop gun
i.
mantar tabancası
3
Genel
pop music
i.
pop müzik
4
Genel
nail pop
i.
pişmiş alçı taşı
5
Genel
pop art
i.
popüler sanat
6
Genel
pop art
i.
pop sanat
7
Genel
pop singer
i.
pop şarkıcısı
8
Genel
pop culture
i.
popüler kültür
9
Genel
pop concert
i.
pop konseri
10
Genel
pop rocks
i.
patlayan şeker
11
Genel
pop up stopper
i.
pop-up engelleyici
12
Genel
pop up stopper
i.
pop-up önleyici
13
Genel
pop-shop
i.
rehinci
14
Genel
pop-up
i.
fırlatıcı
15
Genel
pop-up
i.
hoplatıcı
16
Genel
a mom-and-pop business
i.
aile tarafından yapılan iş
17
Genel
a mom-and-pop business
i.
karı koca tarafından yönetilen iş
18
Genel
pop singer
i.
popçu
19
Genel
soda pop
i.
meyveli gazoz
20
Genel
pop and lock
i.
ani duruş ve kısa hareketlerden oluşan bir break dans tarzı
21
Genel
cork pop gun
i.
mantar tabancası
22
Genel
orange pop
i.
portakallı gazoz
23
Genel
orange pop
i.
portakal gazozu
24
Genel
ring pop candy
i.
halka/halkalı şeker
25
Genel
pop song
i.
pop şarkısı
26
Genel
k-pop lovers
i.
k-pop severler
27
Genel
pop starting
i.
arabayı iterek çalıştırma
28
Genel
pop starting
i.
arabanın iterek çalıştırılması
29
Genel
pop-top
i.
teneke kutu kapağı
30
Genel
pop-up book
i.
3 boyutlu çocuk kitabı
31
Genel
pop-pop boat
i.
pop pop tekne
32
Genel
pop-pop boat
i.
bir tür oyuncak tekne
33
Genel
pop band
i.
pop grubu
34
Genel
pop band
i.
pop müzik grubu
35
Genel
pop machine
i.
otomat
36
Genel
ice pop
i.
buzlu atıştırmalık
37
Genel
kpop (korean pop)
i.
kore popu
38
Genel
vox pop
i.
sıradan bir kişiye genel ilgi alanına giren bir konu hakkında fikrinin sorulduğu bir mülakat
39
Genel
mom and pop
i.
küçük aile şirketi
40
Genel
mom and pop
i.
aile dükkanı
41
Genel
pop bottle
i.
gazlı içecek şişesi
42
Genel
pop tent
i.
taşıma kamp çadırı
43
Genel
pop-top
i.
içecek kutusu
44
Genel
pop-top
i.
teneke kutu
45
Genel
pop-top
i.
konserve kutusu
46
Genel
pop-up
i.
açılır bileşen
47
Genel
pop-up
i.
açılır cihaz
48
Genel
pop-up
i.
katlanır cihaz
49
Genel
pop-up
i.
katlanır bileşen
50
Genel
pop-up
i.
çıkıntı yapan kısım
51
Genel
skin-pop
i.
deri altı uyuşturucu enjeksiyonu
52
Genel
pop off
f.
mortoyu çekmek
53
Genel
pop in
f.
damlamak
54
Genel
pop up champagne (bottle)
f.
şampanya patlatmak
55
Genel
pop corn
f.
mısır patlatmak
56
Genel
pop off
f.
kıkırdamak
57
Genel
pop the question
f.
evlenme teklif etmek
58
Genel
pop out
f.
birdenbire çıkmak
59
Genel
pop for
f.
ısmarlamak
60
Genel
pop off
f.
kakırdamak
61
Genel
pop off
f.
kıyameti koparmak
62
Genel
go pop
f.
infilak etmek
63
Genel
pop a champagne bottle
f.
şampanya patlatmak
64
Genel
pop off
f.
ölmek
65
Genel
go pop
f.
patlamak
66
Genel
pop in
f.
sokuvermek
67
Genel
pop off
f.
çekip gitmek
68
Genel
pop for
f.
parayı çekmek
69
Genel
pop off
f.
nalları dikmek
70
Genel
pop out
f.
fırlamak
71
Genel
pop in
f.
uğramak
72
Genel
pop up champagne
f.
şampanya patlatmak
73
Genel
pop out
f.
ağızdan kaçmak
74
Genel
pop off
f.
zıbarmak
75
Genel
pop a pill
f.
hap yutmak
76
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
aklına bir fikir gelmek
77
Genel
(an idea) pop into someone's head
f.
fikir gelmek
78
Genel
pop zits
f.
sivilce patlatmak
79
Genel
pop zits
f.
sivilce sıkmak
80
Genel
make one's eyes pop
f.
akıllara durgunluk vermek
81
Genel
pop-out
f.
çıkıvermek
82
Genel
pop-out
f.
birden bire belirmek
83
Genel
skin-pop
f.
deri altına uyuşturucu enjekte etmek
84
Genel
pop in
f.
ansızın girmek
85
Genel
pop out
f.
aniden çekip gitmek
86
Genel
pop-up
f.
birden gelmek/gözükmek
87
Genel
pop in
f.
bir yere uğramak
88
Genel
pop into
f.
bir yere uğramak
89
Genel
pop up like a cork
f.
mantar gibi fırlamak
90
Genel
pop up
f.
pat diye belirmek/ortaya çıkmak
91
Genel
pop up
f.
aniden belirmek
92
Genel
pop up
f.
birdenbire ortaya çıkmak
93
Genel
pop open
f.
aniden açılmak
94
Genel
pop [uk]
f.
(bir şeyi) bir yere koymak
95
Genel
skin pop
f.
(deri altına) ilaç enjekte etmek
96
Genel
pop eyed
s.
patlak gözlü
97
Genel
pop-eyed
s.
patlak gözlü
98
Genel
mom and pop
s.
aile işletmesi
99
Genel
mom-and-pop
s.
küçük esnaf olan
100
Genel
mom-and-pop
s.
küçük işletme olan
101
Genel
mom-and-pop
s.
küçük ölçekli işletme olan
102
Genel
mom-and-pop
s.
küçük ölçekli
103
Genel
mom-and-pop
s.
küçük kapsamlı
104
Genel
pop-top
s.
(teneke kutu) kapaktan açılabilen
105
Genel
pop-top
s.
(konserve kutusu) üzerindeki halka ile açılan
106
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihaza ait
107
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihaz ile ilgili
108
Genel
pop-up
s.
yukarı itme özellikli cihazı olan
109
Genel
pop.
kısalt.
popüler
110
Genel
pop.
kısalt.
popüler bir şekilde
111
Genel
pop.
kısalt.
popülasyon
Phrasals
112
Öbek Fiiller
pop back
f.
aniden geri dönmek
113
Öbek Fiiller
pop back
f.
aniden geri gelmek
114
Öbek Fiiller
pop down
f.
bir yere damlamak
115
Öbek Fiiller
pop round
f.
birini ziyaret etmek
116
Öbek Fiiller
pop back (for something)
f.
bir süreliğine geri dönmek
117
Öbek Fiiller
pop off to
f.
bağırmak
118
Öbek Fiiller
pop in
f.
birini ziyaret etmek
119
Öbek Fiiller
pop in
f.
geçerken uğramak
120
Öbek Fiiller
pop across
f.
geçerken uğramak
121
Öbek Fiiller
pop off to
f.
eşek cennetini boylamak
122
Öbek Fiiller
pop by
f.
geçerken uğramak
123
Öbek Fiiller
pop in
f.
kısa bir süre için gelmek
124
Öbek Fiiller
pop off to
f.
karalamak
125
Öbek Fiiller
pop someone off
f.
öldürmek
126
Öbek Fiiller
pop off to
f.
kızgınlıkla konuşmak
127
Öbek Fiiller
pop off to
f.
ölmek
128
Öbek Fiiller
pop off to
f.
ruhunu teslim etmek
129
Öbek Fiiller
pop off to
f.
patlatmak
130
Öbek Fiiller
pop down
f.
şöyle bir uğramak
131
Öbek Fiiller
pop across
f.
şöyle bir uğramak
132
Öbek Fiiller
pop off to
f.
patlamak
133
Öbek Fiiller
pop by
f.
şöyle bir uğramak
134
Öbek Fiiller
pop off to
f.
tahtalı köye gitmek
135
Öbek Fiiller
pop something into something
f.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
136
Öbek Fiiller
pop something out
f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
137
Öbek Fiiller
pop something out of something
f.
(şişe kapağı vb) çıkartmak
138
Öbek Fiiller
pop someone (on something)
f.
(vücudunun bir yerine) vurmak
139
Öbek Fiiller
pop something in
f.
(bir şeyi bir yere) bastırmak/iteklemek
140
Öbek Fiiller
pop off to
f.
yazmak çiziktirmek
141
Öbek Fiiller
pop out (of something)
f.
(bir yerden) fırlamak
142
Öbek Fiiller
pop something on something
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
143
Öbek Fiiller
pop something on something
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
144
Öbek Fiiller
pop something onto something
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
145
Öbek Fiiller
pop something onto something
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
146
Öbek Fiiller
pop something on
f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak
147
Öbek Fiiller
pop something on
f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak
148
Öbek Fiiller
pop (something) onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne çıt diye takmak
149
Öbek Fiiller
pop in
f.
-e atıvermek
150
Öbek Fiiller
pop in
f.
'-e koyuvermek
151
Öbek Fiiller
pop in
f.
-e bindirivermek
152
Öbek Fiiller
pop in
f.
birden aklına gelmek
153
Öbek Fiiller
pop in
f.
aklına gelivermek
154
Öbek Fiiller
pop out of
f.
-den fırlamak
155
Öbek Fiiller
pop off to
expr.
dikkatsizce
Phrases
156
İfadeler
with a pop
expr.
pat diye
Colloquial
157
Konuşma Dili
has-been pop star
i.
eski pop star
158
Konuşma Dili
k-pop
i.
kore popu
159
Konuşma Dili
k-pop
i.
kore pop
160
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz tatlı şarap
161
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz meyveli şarap
162
Konuşma Dili
pop wine
i.
ucuz aromalı şarap
163
Konuşma Dili
pop wine
i.
köpüklü şarap
164
Konuşma Dili
pop wine
i.
köpüren şarap
165
Konuşma Dili
pop a wheelie
f.
bisikletin/motorun önünü kaldırmak
166
Konuşma Dili
pop a wheelie
f.
bisikleti/motoru önünü kaldırarak sürmek
167
Konuşma Dili
pop in some holes
f.
birkaç delik açmak
168
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlenme teklifinde bulunmak
169
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlilik teklif etmek
170
Konuşma Dili
pop the question
f.
evlenme teklif etmek
171
Konuşma Dili
pop off to
f.
nalları dikmek
172
Konuşma Dili
pop the champagne
f.
şampanyayı patlatmak
173
Konuşma Dili
pop a spot
f.
sivilce patlatmak
174
Konuşma Dili
pop off
f.
tahtalıköyü boylamak
175
Konuşma Dili
pop it back in
f.
(çıkan kol vb) tekrar yerine oturtmak
176
Konuşma Dili
pop down (for a visit)
f.
aşağı katta veya tarafta oturan birine uğramak/ziyarete gitmek
177
Konuşma Dili
pop down (for a visit)
f.
ziyarete inmek
178
Konuşma Dili
pop on
f.
yerine takmak
179
Konuşma Dili
pop on
f.
yerine koymak
180
Konuşma Dili
pop on
f.
çıt diye oturtmak
181
Konuşma Dili
pop on
f.
tık diye yerine takmak
182
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, film patlatmak
183
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, video çalmaya/oynatmaya başlamak
184
Konuşma Dili
pop on
f.
bir müzik, video koymak
185
Konuşma Dili
pop around
f.
uğramak
186
Konuşma Dili
pop for (something)
f.
(bir şey) ısmarlamak
187
Konuşma Dili
pop for (something)
f.
kendine veya birine ödül/hediye olarak (bir şey) almak
188
Konuşma Dili
pop off
f.
öldürmek
189
Konuşma Dili
pop off
f.
canını almak
190
Konuşma Dili
pop off
f.
açıkça konuşmak
191
Konuşma Dili
pop off
f.
açıkça söz söylemek
192
Konuşma Dili
pop-eyed
s.
lokmagöz
193
Konuşma Dili
pop-eyed
s.
dışarı çıkık göz
194
Konuşma Dili
a pop
expr.
kişi başı
195
Konuşma Dili
a pop
expr.
kişi başına
196
Konuşma Dili
bucks a pop
expr.
tanesi x'e satılan
197
Konuşma Dili
a pop of color
expr.
biraz parlaklık, canlı renk
198
Konuşma Dili
a pop of red
expr.
birazcık kırmızı
199
Konuşma Dili
a pop of red
expr.
bir parça kırmızı
Idioms
200
Deyim
a mom-and-pop business
i.
küçük ve yerel dükkan
201
Deyim
mom-and-pop shop
i.
küçük ve yerel dükkan
202
Deyim
mom-and-pop shop
i.
mahalle bakkalı
203
Deyim
mom-and-pop shop
i.
aile bakkalı/dükkanı
204
Deyim
blow this pop stand
f.
(bir yerden) kurtulmak
205
Deyim
blow this pop stand
f.
… çöplüğü terk etmek
206
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yıkmak
207
Deyim
pop (one's) bubble
f.
düş kırıklığına uğratmak
208
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu boşa çıkarmak
209
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu kırmak
210
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umudunu köreltmek
211
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini söndürmek
212
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kursağında bırakmak
213
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kırmak
214
Deyim
pop (one's) bubble
f.
keyfini bozmak/kaçırmak
215
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hayallerini yıkmak
216
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
düş kırıklığına uğratmak
217
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu boşa çıkarmak
218
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu kırmak
219
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
umudunu köreltmek
220
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini söndürmek
221
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini kursağında bırakmak
222
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
hevesini kırmak
223
Deyim
pop the bubble of (someone)
f.
keyfini bozmak/kaçırmak
224
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yıkmak
225
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hayallerini yerle bir etmek
226
Deyim
pop (one's) bubble
f.
balonunu patlatmak
227
Deyim
pop (one's) bubble
f.
balonunu söndürmek
228
Deyim
pop (one's) bubble
f.
hevesini kırmak
229
Deyim
pop (one's) bubble
f.
umutlarını suya düşürmek
230
Deyim
make one's eyes pop
f.
akıllara durgunluk vermek
231
Deyim
take a pop at someone
f.
birine vurmak/yumruk atmak/geçirmek
232
Deyim
pop pills
f.
bir sürü hap almak
233
Deyim
pop one's cork
f.
çıldırmak
234
Deyim
pop one's cork
f.
dinden imandan çıkmak
235
Deyim
pop one's cork
f.
delirmek
236
Deyim
pop pills
f.
hap almak
237
Deyim
pop one's cork
f.
kafayı yemek
238
Deyim
pop up
f.
mantar gibi yerden bitmek
239
Deyim
pop off
f.
ölmek
240
Deyim
pop one's cork
f.
küplere binmek
241
Deyim
pop one's clogs
f.
nalları dikmek
242
Deyim
pop one's clogs
f.
ölmek
243
Deyim
pop off
f.
öbür dünyayı boylamak
244
Deyim
pop off
f.
ruhunu teslim etmek
245
Deyim
eyes pop out of head
f.
şaşkınlıktan ağzı açık kalmak
246
Deyim
eyes pop out of head
f.
şaşırmak
247
Deyim
pop one's cork
f.
tepesi atmak
248
Deyim
pop one's cork
f.
tepesinin tası atmak
249
Deyim
pop by (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
250
Deyim
pop in (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
251
Deyim
pop over (for a visit)
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
252
Deyim
pop around for a visit
f.
(ziyaret etmek için) uğramak
253
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) vurmak
254
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) patlatmak
255
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) geçirmek
256
Deyim
have a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine veya bir şeye) yumruk atmak/indirmek/sallamak
257
Deyim
have a pop at (someone) [uk]
f.
(birini) eleştirmek
258
Deyim
have a pop at (someone) [uk]
f.
kararını onaylamamak
259
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi) denemek
260
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi yapmaya) girişmek/kalkışmak
261
Deyim
have a pop at (something) [uk]
f.
(bir şeyi yapmaya) kolları sıvamak
262
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) vurmak
263
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) yumruk atmak
264
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birine/bir şeye) geçirmek
265
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
266
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(biriyle/bir şeyle) alay etmek
267
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(biriyle bir şeyle) dalga geçmek
268
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
(birini/bir şeyi) tiye almak
269
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
bir şey yapmayı denemek
270
Deyim
take a pop at (someone or something) [uk]
f.
bir şey yapma girişiminde bulunmak
271
Deyim
(one's) eyes pop out of (one's) head
f.
gözleri fal taşı gibi açılmak
272
Deyim
(one's) eyes pop out of (one's) head
f.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
273
Deyim
have a pop at
f.
-e sataşmak
274
Deyim
have a pop at
f.
'-e hakaret etmek
275
Deyim
have a pop at
f.
'-e sözle saldırmak
276
Deyim
have a pop at
f.
'-e vurmak
277
Deyim
have a pop at
f.
'-e patlatmak
278
Deyim
have a pop at
f.
'-e geçirmek
279
Deyim
have a pop at
f.
'-i eleştirmek
280
Deyim
have a pop at
f.
'-i tiye almak
281
Deyim
take a pop at
f.
-e sataşmak
282
Deyim
take a pop at
f.
'-e hakaret etmek
283
Deyim
take a pop at
f.
'-e sözle saldırmak
284
Deyim
take a pop at
f.
'-e vurmak
285
Deyim
take a pop at
f.
'-e patlatmak
286
Deyim
take a pop at
f.
'-e geçirmek
287
Deyim
take a pop at
f.
'-i eleştirmek
288
Deyim
take a pop at
f.
'-i tiye almak
289
Deyim
pop into (someone's) head
f.
birden (birinin) aklına gelmek
290
Deyim
your eyes nearly pop out of your head
f.
gözleri fal taşı gibi açılmak
291
Deyim
your eyes nearly pop out of your head
f.
gözleri yerinden/yuvalarından fırlamak
292
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin bırakılmış
293
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin kalmış
294
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehin verilmiş
295
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehinde
296
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehine verilmiş
297
Deyim
in pop [obsolete]
expr.
rehine koyulmuş
298
Deyim
in pop [uk]
expr.
rehin
Speaking
299
Konuşma
pop the trunk
f.
bagajı açmak
300
Konuşma
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açar mısın?
301
Konuşma
can you pop the trunk?
expr.
bagajı açabilir misin?
Trade/Economic
302
Ticaret/Ekonomi
pop-up retail
i.
gezici mağaza
303
Ticaret/Ekonomi
pop-up store
i.
gezici mağaza
304
Ticaret/Ekonomi
pop-up shop
i.
gezici mağaza
305
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
küçük ve yerel dükkan
306
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
mahalle bakkalı
307
Ticaret/Ekonomi
mom-and-pop store
i.
küçük ölçekli iş
308
Ticaret/Ekonomi
pop-up shop
i.
portatif mağaza
309
Ticaret/Ekonomi
pop-up retail
i.
portatif mağaza
310
Ticaret/Ekonomi
pop-up store
i.
portatif mağaza
311
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
pop-up mağaza
312
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
geçici mağaza
313
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
geçici restoran
314
Ticaret/Ekonomi
pop-up
i.
pop-up restoran
315
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
pop-up mağaza ile ilgili
316
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
geçici mağaza ile ilgili
317
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
geçici restoran ile ilgili
318
Ticaret/Ekonomi
pop-up
s.
pop-up restoran ile ilgili
Advertising
319
Reklam
pop-under
i.
açılır pencereli reklam
320
Reklam
pop-under
i.
açılır reklam
321
Reklam
pop-under
i.
pop-up reklam
Technical
322
Teknik
pop up message
i.
açılır ileti
323
Teknik
pop-outs
i.
çıkıntılar
324
Teknik
pop gate
i.
delikli yolluk
325
Teknik
pop safety valve
i.
emniyet valfi
326
Teknik
pop-off
i.
emaye kalkması
327
Teknik
pop-ins
i.
girintiler (yüzey)
328
Teknik
pop-off
i.
kalkma
329
Teknik
pop directional formatting
i.
pop yönlü biçimlendirme
330
Teknik
pop rivet
i.
pop perçin
331
Teknik
pop-off
i.
yüzey kopması
332
Teknik
pop valve
i.
emniyet valfi
333
Teknik
pop valve
i.
emniyet ventili
334
Teknik
pop out
f.
dışarı çıkmak
Computer
335
Bilgisayar
pop up window
i.
açılır pencere
336
Bilgisayar
pop-up window
i.
açılır pencere
337
Bilgisayar
pop up menu
i.
açılır menü
338
Bilgisayar
pop-up menu
i.
açılır menü
339
Bilgisayar
pop-up text
i.
açılan metin
340
Bilgisayar
pop-ups
i.
açılır pencereler
341
Bilgisayar
pop-up window
i.
beliren pencere
342
Bilgisayar
pop-up message
i.
beliren ileti
343
Bilgisayar
pop up message
i.
beliren ileti
344
Bilgisayar
pop up window
i.
beliren pencere
345
Bilgisayar
prompt list pop-up
i.
bilgi istemi penceresi
346
Bilgisayar
message pop-up
i.
ileti penceresi
347
Bilgisayar
pop e-mail
i.
pop e-posta
348
Bilgisayar
pop server
i.
pop sunucusu
349
Bilgisayar
pop account
i.
pop hesabı
350
Bilgisayar
calendar pop-up
i.
takvim açılır listesi
351
Bilgisayar
pop-up
i.
açılır pencere
352
Bilgisayar
pop-up
i.
pop-up pencere
353
Bilgisayar
pop up
s.
açılan
354
Bilgisayar
pop-up
s.
patlayan
Informatics
355
Bilişim
pop-up menu
i.
açılgel menü
356
Bilişim
pop up menu
i.
açılır menü
357
Bilişim
pop-up window
i.
bağlamsal pencere
358
Bilişim
pop-up menu
i.
bağlamsal menü
359
Bilişim
pop up message
i.
beliren ileti
360
Bilişim
pop up window
i.
beliren pencere
361
Bilişim
pop-up menu
i.
çıkgel menü
362
Bilişim
pop-up keyboard
i.
sanal klavye
363
Bilişim
pop-up menu
i.
yerel menü
Telecom
364
Telekom
pop-up menu
i.
bağlamsal menü
365
Telekom
pop-up window
i.
bağlamsal pencere
366
Telekom
pop-up menu
i.
yerel menü
Automotive
367
Otomotiv
pop-up piston
i.
bombeli piston
368
Otomotiv
pop tester
i.
enjektör test aleti
369
Otomotiv
pop-up sun roof
i.
itmeli açılır tavan
370
Otomotiv
pop rivet
i.
pop perçin
371
Otomotiv
pop rivet gun
i.
pop perçin tabancası
372
Otomotiv
pop-top caravan
i.
tavanı yükselen karavan
Traffic
373
Trafik
pop starting
i.
arabanın itilerek veya yokuş aşağı bir yolda serbest bırakılarak çalıştırılması
374
Trafik
pop starting
i.
arabayı vurdurma
375
Trafik
pop starting
i.
(arabayı) vurdurarak çalıştırma
376
Trafik
pop starting
f.
arabayı vurdurmak
377
Trafik
pop starting
f.
(arabayı) vurdurarak çalıştırmak
Aeronautic
378
Havacılık
pop out
f.
atmak
Psychology
379
Psikoloji
pop psych
i.
popüler psikoloji
380
Psikoloji
pop psych
i.
psikoloji terimlerini ve öğretilerini sıradan halkın ilgisini çekecek şekilde basitleştirilmesi
Gastronomy
381
Mutfak
pop corn
i.
patlamış mısır
382
Mutfak
ginger pop
i.
zencefilli gazlı içecek
383
Mutfak
ginger pop
i.
zencefil aromalı gazlı içecek
Marine Biology
384
Deniz Biyolojisi
pop-up tag
i.
pop-ap marka
Botanic
385
Botanik
running pop
i.
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği
386
Botanik
running pop
i.
ince ayrık yaprakları bulunan tropik bir çarkıfelek bitkisi
Education
387
Eğitim
pop quiz
i.
habersiz sınav
Literature
388
Edebiyat
pop-up
i.
hareketli kitap
389
Edebiyat
pop-up
i.
üç boyutlu kitap
390
Edebiyat
pop-up
s.
(kitap/çocuk kitabı) üç boyutlu
391
Edebiyat
pop-up
s.
(kitap/çocuk kitabı) hareketli
Linguistics
392
Dilbilim
pop quiz
i.
anlık sınama
393
Dilbilim
pop quiz
i.
anlık sınav
Sport
394
Spor
pop-fly
i.
havaya dikilen top
395
Spor
pop-fly
i.
hava topu
396
Spor
pop-fly
i.
yüksek top
397
Spor
pop-up
i.
(tenis, golf) yüksekten vuruş
398
Spor
pop-up
i.
(tenis, golf) kötü vuruş
399
Spor
pop (up)
f.
(krikette atılmış top) aniden yükselerek havada süzülmek
400
Spor
pop out
f.
(beyzbol ve softball) üç vuruş sonrası kenara çekilmek
Basketball
401
Basketbol
pop shot
i.
dripling sonunda aniden atılan şut
Baseball
402
Beysbol
pop fly
i.
havaya dikilen top
403
Beysbol
pop fly
i.
hava topu
404
Beysbol
pop fly
i.
yüksek top
405
Beysbol
pop-up
i.
hava topu
406
Beysbol
pop-up
i.
yüksek top
407
Beysbol
pop (up)
f.
yüksek topa vurmak
408
Beysbol
pop (up)
f.
hava topuna vurmak
409
Beysbol
pop (out)
f.
yüksek topa vurmak
410
Beysbol
pop (out)
f.
hava topuna vurmak
411
Beysbol
pop up
f.
hava topuna vurmak
412
Beysbol
pop up
f.
yüksek topa vurmak
Music
413
Müzik
chamber pop
i.
orkestra düzenlemelerini de içeren melodik pop müzik türü
414
Müzik
alterna-pop
i.
alternatif pop
415
Müzik
alternative pop
i.
alternatif pop
416
Müzik
alt-pop
i.
alternatif pop
417
Müzik
pop rock
i.
bir müzik türü
418
Müzik
orchestral pop
i.
1960'larda popüler olmuş bir hafif müzik türü
419
Müzik
baroque pop
i.
barok pop
420
Müzik
jangle pop
i.
80'lerin ortalarında abd'de gelişen popüler bir rock müziği türü
421
Müzik
bastard pop
i.
bir tür pop müzik
422
Müzik
j-pop
i.
japon pop müziği
423
Müzik
k-pop
i.
kore menşeli pop müzik
424
Müzik
brill building pop
i.
pop müziğin alt türlerinden biri
425
Müzik
brit-pop
i.
ingiliz popu
426
Müzik
bubblegum pop
i.
1960'ların sonu ve 1970'lere özgü bir pop müzik türü
427
Müzik
baroque pop
i.
pop ile klasik müziğin birleşimi ile ortaya çıkmış bir müzik türü
428
Müzik
pop group
i.
pop grubu
429
Müzik
pop group
i.
pop müzik grubu
430
Müzik
pop-rap
i.
pop müzik melodisine bestelenmiş rap müzik
431
Müzik
synth-pop
i.
teknopop
432
Müzik
synth-pop
i.
sentezleyiciyle icra edilen pop
Ornithology
433
Kuşbilim
pop [dialect] [uk]
i.
kızıl ardıç kuşu
434
Kuşbilim
pop [dialect]
i.
boyalı çinte
Slang
435
Argo
gen pop
i.
genel hücre bölümü
436
Argo
wobbly pop
i.
içki
437
Argo
pop chart
i.
pop müzik listesi
438
Argo
pop shot
i.
üstüne/yüzüne boşalma
439
Argo
pop shop
i.
tefeci
440
Argo
pop shop
i.
rehin dükkanı
441
Argo
pop a cap in (someone's) ass
f.
kıçında delik açmak
442
Argo
pop a cap in (someone's) ass
f.
kıçına pamuk tıkmak/pamuğu tıkamak
443
Argo
pop a cap in (someone's) ass
f.
tabancayla/silahla vurmak/öldürmek
444
Argo
pop (one's) cherry
f.
bir işi ilk kez yapıyor olmak
445
Argo
pop (one's) cherry
f.
işin acemisi olmak
446
Argo
pop (one's) cherry
f.
işin çömezi olmak
447
Argo
pop some tops
f.
bira içmek
448
Argo
pop someone
f.
birine yumruk atmak
449
Argo
pop tops
f.
bira içmek
450
Argo
pop one's cork
f.
cozutmak
451
Argo
joy-pop
f.
damardan uyuşturucu almak
452
Argo
pop to the loo
f.
hızlıca tuvalete gidip gelmek
453
Argo
pop your clogs
f.
nalları dikmek
454
Argo
pop the hood
f.
kaputu açmak
455
Argo
pop off
f.
mortoyu çekmek
456
Argo
pop off
f.
mortu çekmek
457
Argo
pop a joke
f.
şaka yapmak
458
Argo
pop a joke
f.
şaka patlatmak
459
Argo
pop one's cork
f.
tozutmak
460
Argo
pop out
f.
yırtık dondan çıkmak
461
Argo
jab pop
f.
uyuşturucu enjekte etmek
462
Argo
jab pop
f.
uyuşturucu dozu almak
463
Argo
pop (one's) cork
f.
delirtmek
464
Argo
pop (one's) cork
f.
çıldırtmak
465
Argo
pop (one's) cork
f.
çileden çıkarmak
466
Argo
pop (one's) cork
f.
tepesini attırmak
467
Argo
pop (one's) cork
f.
tepesinin tasını attırmak
468
Argo
pop (one's) cork
f.
orgazm olmak
469
Argo
pop (one's) cork
f.
orgazm yaşamak
470
Argo
pop (one's) cork
f.
boşalmak
471
Argo
pop (one's) ears
f.
tıkanan kulaklarını açmak
472
Argo
pop (one's) ears
f.
tıkanan kulaklarını yutkunarak, burnunu sıkıp nefes vererek açmak
473
Argo
pop a squat
f.
oturmak
474
Argo
pop a squat
f.
kaka yapmak (kadın)
475
Argo
pop a squat
f.
sıçmak (kadın)
476
Argo
pop a squat
f.
çömelip çişini yapmak (kadın)
477
Argo
pop cork
f.
cozutmak
478
Argo
pop cork
f.
tozutmak
479
Argo
pop cork
f.
orgazm olmak
480
Argo
pop cork
f.
boşalmak
481
Argo
pop the cherry
f.
bekaretini vermek
482
Argo
pop the cherry
f.
bekaretini bozmak
483
Argo
pop the cherry
f.
ilk kez cinsel ilişkiye girmek
484
Argo
a pop
expr.
tek seferi
485
Argo
a pop
expr.
bir turu
486
Argo
a pop
expr.
tanesi
487
Argo
a pop
expr.
her biri
British Slang
488
İngiliz Argosu
council pop
i.
su
489
İngiliz Argosu
corporation pop
i.
su
490
İngiliz Argosu
have a pop at (someone)
f.
birine sataşmak
491
İngiliz Argosu
pop someone's cherry
f.
birinin bekaretini bozmak
492
İngiliz Argosu
have a pop at (someone)
f.
hakaret etmek
493
İngiliz Argosu
pop one's clogs
f.
nalları dikmek
494
İngiliz Argosu
pop one's clogs
f.
ölmek
495
İngiliz Argosu
have a pop at (someone)
f.
sözle saldırmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pop
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy