rastlantı

"rastlantı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	rastlantı	accident i.
This was no accident. Bu, rastlantı değildi. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	rastlantı	coincidence i.
I thought it was a coincidence. Bunun bir rastlantı olduğunu düşündüm. More Sentences
General
3	Genel	rastlantı	coincidence i.
It's just a coincidence. Bu sadece bir rastlantı. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	rastlantı	accident i.
The discovery of oil was a lucky accident. Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı. More Sentences
Technical
5	Teknik	rastlantı	accident i.
This is no accident. Bu bir rastlantı değildir. More Sentences
General
6	Genel	rastlantı	chance i.
7	Genel	rastlantı	fortune i.
8	Genel	rastlantı	fortuity i.
9	Genel	rastlantı	incidence i.
10	Genel	rastlantı	contingent i.
11	Genel	rastlantı	conjunction i.
12	Genel	rastlantı	hap i.
13	Genel	rastlantı	haphazard i.
14	Genel	rastlantı	happenstance i.
15	Genel	rastlantı	irony i.
16	Genel	rastlantı	encounter i.
17	Genel	rastlantı	fluke i.
18	Genel	rastlantı	fortuitous event i.
19	Genel	rastlantı	happenchance i.
20	Genel	rastlantı	concurrence i.
21	Genel	rastlantı	auntter [obsolete] i.
22	Genel	rastlantı	aventure [obsolete] i.
23	Genel	rastlantı	vagrant i.
24	Genel	rastlantı	haphazardness i.
25	Genel	rastlantı	incidency [obsolete] i.
26	Genel	rastlantı	concurrency i.
27	Genel	rastlantı	syndrome i.
28	Genel	rastlantı	occasional i.
29	Genel	rastlantı	by coincidence zf.
30	Genel	rastlantı	by accident zf.
31	Genel	rastlantı	fortuitously zf.
Idioms
32	Deyim	rastlantı	coinkidink i.
33	Deyim	rastlantı	coincidink i.
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	rastlantı	lottery i.
Politics
35	Siyasal	rastlantı	casus i.
Biochemistry
36	Biyokimya	rastlantı	coincident i.
Philosophy
37	Felsefe	rastlantı	hasard i.
Archaic
38	Eski Kullanım	rastlantı	hazard i.

"rastlantı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	rastlantı sonucu	by accident zf.
I met her by accident on Third Avenue. Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. More Sentences
2	Genel	bir rastlantı sonucu vaki olan	fortuitousness i.
3	Genel	garip rastlantı	quirk i.
4	Genel	rastlantı eseri duyma	overhearing i.
5	Genel	talih eseri rastlantı	fluke i.
6	Genel	rastlantı sonucu olma	causelessness i.
7	Genel	rastlantı değişkeni	chance variable i.
8	Genel	rastlantı sonucunda çözüm bulmak	alight on f.
9	Genel	rastlantı sonucu bulmak	chance upon f.
10	Genel	rastlantı sonucu bulmak	chance on f.
11	Genel	rastlantı eseri bulmak	find by chance f.
12	Genel	rastlantı sonucu olan	fortuitous s.
13	Genel	rastlantı sonucu	fortuitous s.
14	Genel	rastlantı eseri	casual s.
15	Genel	rastlantı eseri olan	coincidental s.
16	Genel	rastlantı sonucu olan	accidental s.
17	Genel	rastlantı sonucu olan	causeless s.
18	Genel	rastlantı sonucu	accidentally zf.
19	Genel	rastlantı eseri	fortuitously zf.
20	Genel	rastlantı eseri	serendipitously zf.
21	Genel	rastlantı sonucu olarak	casually zf.
22	Genel	rastlantı eseri	fortunately zf.
23	Genel	rastlantı eseri	luckily zf.
24	Genel	rastlantı eseri	by good fortune zf.
25	Genel	rastlantı eseri	by chance zf.
26	Genel	rastlantı eseri	incidentally zf.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	rastlantı eseri başlamak	stumble into f.
28	Öbek Fiiller	(yolda/rastlantı eseri) birbirlerine rastlamak/karşılaşmak	bump into each other f.
29	Öbek Fiiller	rastlantı eseri/tesadüfen (bir şey) keşfetmek	strike on (something) f.
Phrases
30	İfadeler	şans/rastlantı eseri/bu ya	as chance/luck would have it expr.
31	İfadeler	şans/rastlantı eseri/bu ya	as it so happens expr.
32	İfadeler	şans/rastlantı eseri	as luck may have it expr.
33	İfadeler	rastlantı eseri	as luck would have it expr.
Colloquial
34	Konuşma Dili	rastlantı (sonucu)	the breaks i.
35	Konuşma Dili	acayip rastlantı	a curious coincidence i.
36	Konuşma Dili	rastlantı sonucu karşılaşmak	bump into f.
37	Konuşma Dili	rastlantı/şans eseri	as it happens expr.
38	Konuşma Dili	rastlantı/şans eseri	as it just so happens expr.
39	Konuşma Dili	rastlantı/şans eseri	as it so happens expr.
Idioms
40	Deyim	rastlantı sonunda bulmak	light on f.
41	Deyim	rastlantı olarak görüşmek	happen along f.
42	Deyim	rastlantı sonunda bulmak	light upon f.
43	Deyim	rastlantı eseri	as chance would have it expr.
44	Deyim	rastlantı bu ya	as chance would have it expr.
45	Deyim	rastlantı eseri	as luck would have it expr.
46	Deyim	rastlantı bu ya	as luck would have it expr.
47	Deyim	büyük bir rastlantı sonucunda	oddly enough expr.
48	Deyim	rastlantı sonucu	by the seat of one's pants expr.
49	Deyim	rastlantı sonucu	by the seat of pants expr.
50	Deyim	rastlantı sonucu	by the seat of (one's) pants expr.
51	Deyim	rastlantı sonucu	by the seat of the pants expr.
52	Deyim	rastlantı sonucu	by the seat of your pants expr.
Law
53	Hukuk	rastlantı kabilinden	accidental s.
Technical
54	Teknik	rastlantı sonucu ısı kazancı	incidental heat gain i.
55	Teknik	rastlantı değişkeni	stochastic variable i.
56	Teknik	rastlantı değişkeni	variant i.
57	Teknik	rastlantı değişkeni	chance variable i.
58	Teknik	rastlantı değişkeni	variate i.
Math
59	Matematik	rastlantı değişkeni	chance variable i.
60	Matematik	rastlantı sayısı	random number i.
Statistics
61	İstatistik	rastlantı değişkeni dağılımı	distribution of a random variable i.
62	İstatistik	rastlantı deneyleri	random experiments i.
63	İstatistik	rastlantı değişkeni	variate i.
64	İstatistik	rastlantı hatası	random error i.
Physics
65	Fizik	(deneyde) tek seferlik rastlantı sonuç	snark i.
Archaeology
66	Arkeoloji	mısır'da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir fransız askeri tarafından bulunmuş olan yazıt	rosetta stone i.
Archaic
67	Eski Kullanım	rastlantı sonucu olan	temerarious s.