rein - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

rein

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"rein" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
rein i. dizgin
General
rein i. yular
rein i. idare
rein i. kontrol
rein i. at dizgini
rein f. dizginini çekip durdurmak
rein f. kontrol etmek
rein f. dizginlemek
rein f. kısıtlamak
Technical
rein i. dizgin
Archaic
rein f. dizgin takmak
rein f. dizginlenmek

"rein" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
rein in f. dizginlemek
General
free rein i. tam yetki
horse rein i. kantarma
horse rein i. at dizgini
bearing rein i. at dizgini
leading rein i. atın başını sağa-sola yönlendiren dizgin
bridle rein i. dizgin
gag rein i. atın ağzındaki gemi yukarı çekmek için kullanılan dizgin
bearing rein i. kantarma
free rein i. gevşek yular
draw rein f. durmak
rein in f. dizginini çekip durdurmak
keep a tight rein on f. ensesinde boza pişirmek
rein in f. idare etmek
keep a tight rein on f. kontrol altında tutmak
give rein to f. dizginini salıvermek
keep a tight rein on f. dizginlemek
give rein to f. kapılmak
rein back f. dizginlemek
give free rein f. başıboş bırakmak
rein back f. gem vurmak
rein back f. frenlemek
give free rein to somebody f. başıboş bırakmak
give rein to f. başıboş bırakmak
rein up f. dizginini çekip durdurmak
give free rein to f. engel olmamak
give rein to f. engel olmamak
give rein to f. dizginlerini vermek
give rein to f. kaptırmak
give rein to f. -i başıboş bırakmak
give rein to f. -in dizginini salıvermek
draw rein f. at dizginlemek
rein in f. at dizginlemek
rein [obsolete] f. (at) dizginlerle bağlamak
neck-rein f. dizginlerini çekerek atı yönlendirmek
neck-rein f. çekilen dizgine göre yönlenmek (at)
give rein f. izin vermek
give rein f. gitmesine müsaade etmek
Phrasals
draw rein f. (birinin) hızını veya ilerlemesini azaltmak
rein in f. zapt etmek
rein in f. kontrol altına almak
rein back on f. dizginlemek
rein back on (something) f. (bir şeyi) kontrol altına almak
rein back on (something) f. (bir şeyi) dizginlemek
rein back on (something) f. (bir şeye) kısıtlama getirmek
rein back on (something) f. (bir şeyi) kısıtlamak/sınırlamak
Idioms
a tight rein on (someone or something) i. (birini/bir şeyi) dizginleme
a tight rein on (someone or something) i. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutma
a tight rein on (someone or something) i. (birinin/bir şeyin) dizginlerini eline alma
a tight rein on (someone or something) i. (birinin/bir şeyin) iplerini eline alma
a tight rein on (someone or something) i. (birini/bir şeyi) kontrol altına alma
a tight rein on (someone or something) i. (biri/bir şey) üzerinde hakimiyet/üstünlük kurma
(a) free rein i. tam yetki
give full rein to f. başıboş bırakmak
give full rein to f. engel olmamak
give full rein to f. dizginleri gevşemek
give full rein to f. ipini gevşetmek
give full rein to f. serbest bırakmak
give full rein to f. özgür kılmak
keep a close rein on someone f. birini sıkı/yakın markaja almak
keep a tight rein on someone f. birini sıkı/yakın markaja almak
keep a tight rein on someone f. birini yakın markajına almak
keep a close rein on someone f. birini yakın markajına almak
keep a close rein on someone f. birini sıkı markaj altına almak
allow somebody a free rein f. birisine müsamaha göstermek
keep a tight rein on someone f. birini sıkı markaj altına almak
give somebody a free rein f. birisine müsamaha göstermek
rein back on someone f. dizginlemek
give free rein to someone f. dizginleri gevşetmek
keep a tight rein on f. ensesinde boza pişirmek
give somebody a free rein f. ipini gevşetmek
allow somebody a free rein f. ipini gevşetmek
give free rein to someone f. özgür kılmak
give someone free rein f. özgür kılmak
give somebody a free rein f. serbest bırakmak
allow somebody a free rein f. serbest bırakmak
have a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) dizginlemek
have a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol altında tutmak
have a tight rein on (someone or something) f. (birine/bir şeye) kendi başına hareket etmesi için özgürlük tanımamak
have a tight rein on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) dizginlerini eline almak
have a tight rein on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) iplerini eline almak
have a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
allow (one) full rein f. (birini) tamamen özgür bırakmak
allow (one) full rein f. (birini) tamamen kendi haline bırakmak
allow (one) full rein f. (birini) yapacağı/yapmak istediği şeyde tamamen özgür bırakmak
allow (one) full rein f. (birine) müsamaha göstermek
give full rein to somebody/something f. birini/bir şeyi kısıtlamamak
give full rein to somebody/something f. birini/bir şeyi tamamen özgür bırakmak
give full rein to somebody/something f. birinin/bir şeyin iplerini gevşetmek
give free rein to somebody/something f. birini/bir şeyi kısıtlamamak
give free rein to somebody/something f. birini/bir şeyi tamamen özgür bırakmak
give free rein to somebody/something f. birinin/bir şeyin iplerini gevşetmek
allow full rein to somebody/something f. birini/bir şeyi kısıtlamamak
allow full rein to somebody/something f. birini/bir şeyi tamamen özgür bırakmak
allow full rein to somebody/something f. birinin/bir şeyin iplerini gevşetmek
allow free rein to somebody/something f. birini/bir şeyi kısıtlamamak
allow free rein to somebody/something f. birini/bir şeyi tamamen özgür bırakmak
allow free rein to somebody/something f. birinin/bir şeyin iplerini gevşetmek
allow (one) free rein f. (birini) serbest/özgür bırakmak
allow (one) free rein f. (birine) müsamaha göstermek
allow (one) free rein f. (birinin) istediğini yapmasına izin vermek
allow (one) free rein f. (birini) serbest/özgür bırakmak
allow (one) free rein f. (birine) müsamaha göstermek
allow (one) free rein f. (birinin) istediğini yapmasına izin vermek
give (one) free rein f. (birine) açık çek vermek
give (one) free rein f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give (one) free rein f. (birine) tam yetki vermek
give (one) free rein f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give (one) full rein f. (birine) açık çek vermek
give (one) full rein f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give (one) full rein f. (birine) tam yetki vermek
give (one) full rein f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give free rein to (one) f. (birine) açık çek vermek
give free rein to (one) f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give free rein to (one) f. (birine) tam yetki vermek
give free rein to (one) f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give full rein to (one) f. (birine) açık çek vermek
give full rein to (one) f. (birine) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give full rein to (one) f. (birine) tam yetki vermek
give full rein to (one) f. (birine) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give rein to (someone or something) f. (birine/bir şeye) açık çek vermek
give rein to (someone or something) f. (birine/bir şeye) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give rein to (someone or something) f. (birine/bir şeye) tam yetki vermek
give rein to (someone or something) f. (birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give/allow somebody/something free/full rein f. birine/bir şeye açık çek vermek
give/allow somebody/something free/full rein f. birine/bir şeye istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give/allow somebody/something free/full rein f. birine/bir şeye tam yetki vermek
give/allow somebody/something free/full rein f. birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give/allow somebody/something free/full rein f. birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak
give/allow free/full rein to somebody/something f. birine/bir şeye açık çek vermek
give/allow free/full rein to somebody/something f. birine/bir şeye istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
give/allow free/full rein to somebody/something f. birine/bir şeye tam yetki vermek
give/allow free/full rein to somebody/something f. birine/bir şeye istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
give/allow free/full rein to somebody/something f. birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
keep a close rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sürekli/yakından izlemek
keep a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
keep a tight rein on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) kontrolünü/iplerini eline almak
keep a tight rein on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kontrol altından tutmak
keep a tight rein on somebody/something f. birini/bir şeyi sıkı markaj altına almak
keep a tight rein on somebody/something f. birini/bir şeyi yakın markajına almak
keep a tight rein on somebody/something f. birini/bir şeyi sıkı/yakın markaja almak
keep a tight rein on somebody/something f. birinin/bir şeyin kontrolünü/iplerini eline almak
keep a tight rein on somebody/something f. birini/bir şeyi kontrol altından tutmak
Trade/Economic
free-rein leader i. demokratik yönetici
Technical
overcheck rein i. dizgin
Zoology
rein (rangifer) f. ren geyiği
Botanic
alaska rein orchid i. alaska orkidesi
alaska rein orchid i. habenaria unalascensis
rein orchid (habenaria) i. amerika'da yetişen yabani bir çiçek
rein orchis i. amerika'da yetişen yabani bir çiçek
green rein orchis i. kuzey amerika'nın karasal bölgelerine özgü yeşilimsi-sarı çiçekleri olan bir orkide
bog rein orchid i. dik yapraklı fallarında kokulu beyaz çiçekleri olan bir orkide
coastal rein orchid (habenaria greenei) i. kaliforniya'nın merkezi ve washington'un kuzeyinde yetişen beyaz kokulu çiçekli büyük bir orkide
round-leaved rein orchid (habenaria orbiculata) i. kanada ve doğu amerika'da yetişen yeşilimsi beyaz çiçekli ve yuvarlak yapraklı bir orkide
bog rein orchid i. batı ve kuzey amerika'nın ıslak veya bataklık bölgelerinde görülen beyaz çiçekli bir orkide