kazanç - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kazanç



Bedeutungen von dem Begriff "kazanç" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 77 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kazanç gain n.
kazanç acquisition n.
kazanç income n.
kazanç earnings n.
General
kazanç winnings n.
kazanç booty n.
kazanç capital n.
kazanç benefit n.
kazanç increment n.
kazanç acquisition n.
kazanç convenience n.
kazanç proceeds n.
kazanç advantage n.
kazanç one's daily bread n.
kazanç acquis (fr) n.
kazanç emolument n.
kazanç acquirement n.
kazanç win n.
kazanç receipt n.
kazanç avails n.
kazanç asset n.
kazanç spoil n.
kazanç return n.
kazanç margin n.
kazanç earnings n.
kazanç grist n.
kazanç gainings n.
kazanç income n.
kazanç revenue n.
kazanç good n.
kazanç buy n.
kazanç profit n.
kazanç saving n.
kazanç takings n.
kazanç take n.
kazanç acquist [obsolete] n.
kazanç apport [obsolete] n.
kazanç apports [obsolete] n.
kazanç availment n.
kazanç makings n.
kazanç vail [obsolete] n.
kazanç get [dialect] n.
kazanç odds n.
kazanç coming ins n.
kazanç incoming n.
kazanç favor n.
kazanç plunder n.
kazanç plus n.
kazanç prang n.
kazanç gest n.
Idioms
kazanç your daily bread n.
Trade/Economic
kazanç emolument n.
kazanç returns n.
kazanç return n.
kazanç profit n.
kazanç earning n.
kazanç yield n.
kazanç gain n.
kazanç income n.
kazanç avail n.
kazanç interest n.
kazanç proceeds n.
kazanç endowment n.
kazanç incomings n.
kazanç pennyfee n.
Law
kazanç earning n.
Politics
kazanç profit n.
Technical
kazanç yield n.
Computer
kazanç won expr.
Telecom
kazanç gain n.
Automotive
kazanç gain n.
Food Engineering
kazanç profit n.
Biochemistry
kazanç recovery n.
Abbreviation
kazanç earn n.
Archaic
kazanç emolument n.
kazanç lucre n.
Slang
kazanç cake n.

Bedeutungen, die der Begriff "kazanç" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kazanç sağlamak yield v.
General
faiz ve vergi öncesi kazanç earnings before interest and tax n.
kazanç kontrolü gaining control n.
kazanç (para olarak) winnings n.
brüt kazanç gross earning n.
kolay kazanç gravy n.
endüstriyel kazanç industrial procurement n.
haksız kazanç haul n.
ek kazanç extra profit n.
net kazanç net profit n.
kazanç kontrolü gain control n.
kazanç sahibi earner n.
haksız kazanç pelf n.
hidrodinamik kazanç ölçümü hydrodynamic yield measurement n.
ortalama günlük kazanç the average daily earning taken as basic to premium n.
kazanç vergisi income tax n.
ana kazanç kontrolü master gain control n.
kazanç kaynağı bonanza n.
beklenmedik kazanç bonanza n.
hızlı kazanç growthiness n.
büyük kazanç handsome profits n.
büyük kazanç scoop n.
yolsuz kazanç illicit gain n.
kazanç hatası gain error n.
kazanç payı gain margin n.
kazanç duyarlılığı gain sensitivity n.
ekstra kazanç perquisite n.
tek seferlik kazanç one time profit n.
aylık kazanç monthly earning n.
aylık kazanç monthly income n.
ticari kazanç commercial earning n.
tek seferlik kazanç non-recurring income n.
çok kazanç getiren iş money-spinner n.
haram kazanç ill-gotten gain n.
helal kazanç halal earning n.
helal kazanç honest earnings n.
haram kazanç unethical profit n.
haksız kazanç unearned income n.
haksız kazanç unearned gain n.
haram kazanç unearned gain n.
haram kazanç unethical gain n.
haram kazanç undeserved gain n.
haksız kazanç undeserved gain n.
haram kazanç undeserved profit n.
haram kazanç undeserved earning n.
haksız kazanç ill gotten gains n.
yasadışı kazanç ill-gotten gain n.
kişisel kazanç personal gain n.
kısa vadeli kazanç/kazanım short-term gain n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fan-fiction n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfic n.
hayranların kendilerine ait olmayan orijinal eserler üzerinde herhangi bir kazanç beklentisi olmadan eğlence amaçlı yazdıkları kurgu öyküler fanfiction n.
çift taraflı kazanç win-win n.
haksız kazanç unfair profit n.
helal kazanç halal/lawful/legitimate/licit profit (earnings/ income) n.
kazanç elde etmek, altın ve maden keşfetmek amacıyla güney amerika'ya giden, köleleştirmek için yerli halkı avlayan portekiz kaşif bandeirante n.
büyük kazanç huge earning n.
kazanç sağlayan yielder n.
haksız kazanç sağlayan kimse bandit n.
beklenenden fazla kazanç velvet n.
görevin haksız kazanç için kötüye kullanılması venality n.
küçük yatırımdan büyük kazanç elde edebilme leverage n.
daha değerli olanı feda ederek elde edilen maddi kazanç mess of pottage n.
maddi kazanç money n.
çiftlikten elde ettiği kazanç sayesinde kas gücüne dayanan işler yapması gerekmeyen erkek gentleman farmer n.
bahşedilen kişiye kazanç getiren kilise mülkü (tarla) glebe land n.
günlük kazanç daily bread n.
kazanç payı cut-in n.
kazanç payı alan kimse cut-in n.
(kumarhanede) çiplerin satışından elde edilen kazanç drop n.
büyük kazanç cleaning n.
alengirli yollardan elde edilen kazanç filthy lucre [obsolete] n.
haram kazanç filthy lucre [obsolete] n.
maddi kazanç pudding n.
seebeck tarafından kişisel kazanç amacıyla basılan yeni baskı pullar seebeck n.
kazanç payı snap [obsolete] n.
aşırı kazanç superlucration [obsolete] n.
kazanç getirmek bring somebody in something v.
kazanç getirmek net v.
getirmek (kar/kazanç) yield v.
kazanç sağlamak gain ground v.
havadan kazanç sağlamak gain unearned income v.
havadan kazanç elde etmek gain unearned income v.
kazanç elde etmek earn income v.
kazanç elde etmek generate income v.
kazanç elde etmek gain profit v.
kazanç elde etmek earn v.
kazanç elde etmek make profit v.
kazanç getirmek bring in v.
kazanç sağlamak cash in v.
kazanç getirmek yield v.
kazanç amacı gütmek seek profit v.
kazanç elde etmek reap a profit v.
kazanç elde etmek derive a profit v.
kazanç sağlamak derive a profit v.
haksız kazanç elde etmek acquire illegally v.
kazanç elde etmek turn a profit v.
haksız kazanç sağlamak derive an improper personal benefit v.
kazanç sağlamak make a gain v.
kazanç sağlamak advantage v.
(at yarışında) başarısız atlardan kazanç elde edecek şekilde bahis koymak make a book v.
(at yarışında) başarısız atlardan kazanç elde edecek şekilde bahis koymak make book v.
kazanç sağlamak avaunce [obsolete] v.
şahsi kazanç elde etmek için resmi işi kötüye kullanmak job v.
(memuriyetten) haksız kazanç sağlamak job v.
haksız kazanç elde etmek lurch v.
özellikle hileli kazanç elde etmek için (hileyle veya korkutarak) bir düşmanlık veya karşıtlığın üsteden gelmek muscle v.
kazanç sağlamak fang [dialect] v.
daha çok brüt kazanç elde etmek outgross v.
kazanç elde etmek için araç olarak kullanmak parlay v.
kazanç sağlayacak bir şey aramak fossick v.
kazanç sağlamak subscribe [obsolete] v.
kazanç getirmez unprofitable adj.
çok çalışmaya karşılık az kazanç sağlayan hardscrabble adj.
kazanç ile ilgili acquisitional adj.
hobi olarak yapıldığı halde kazanç getiren (iş) nonrecreational adj.
kar/kazanç getiren commercially viable adj.
kazanç sağlayan yielding adj.
kazanç elde etmek için risk alan entrepreneurial adj.
kazanç getirmeyen unpayable adj.
kazanç sağlanmamış unyolden adj.
beklenmedik kazanç ile ilgili windfall adj.
kazanç yaratan lucrific adj.
kazanç sağlamayan disprofitable adj.
kazanç sağlamayan infructuose adj.
kazanç sağlamayan infructuous adj.
kazanç sağlamayan infrugiferous adj.
kazanç getiren good adj.
mali kazanç için sanatsal nitelikleri feda eden commercial adj.
kazanç veya varlıklara göre önceliği olan (menkul kıymet) prior adj.
kazanç getirmeyen seck adj.
amatör olmasına karşın maddi kazanç sağlayan semiamateur adj.
kazanç getirerek yieldingly adv.
kendisine kazanç oluşturacak şekilde in one's way [obsolete] adv.
kazanç amacıyla mercenarily adv.
kazanç sağlamadan infructuously adv.
kendi açısından kazanç içeren in the way [obsolete] expr.
Phrasals
kazanç olarak birikmek come in v.
kazanç sağlamak win on v.
(bir şey) yaparak kazanç sağlamak gain (something) by (doing something) v.
(bir şey) yaparak kazanç sağlamak gain something by doing something v.
fırsat bilip kazanç sağlamak cash in v.
büyük kazanç sağlamak clean up v.
kazanç/kar olarak içeri sokmak take in v.
kazanç/gelir sağlamak take something in v.
kazanç/gelir sağlamak take in v.
kazanç getirmek pull in v.
kazanç sağlamak pull in v.
(bir şeyin) gelir/veraset/kazanç vergisini ödemek pay on (something) v.
(kazanç, gelir olarak) elde edilmek come in v.
(kazanç, gelir olarak) payına düşmek come in v.
Phrases
acı yoksa kazanç da yok no pain no gain n.
ne kadar satış o kadar kazanç the more sales the more profits expr.
Colloquial
vergi indirimi veya yasalardaki açıkları kullanarak kazanç sağlayan şirket/yönetici corporate welfare bum n.
çift gelir/kazanç double-dipping n.
çifte gelir/kazanç double-dipping n.
haksız kazanç ill-gotten gain n.
büyük kazanç fat city n.
karşılıksız kazanç loot [us] n.
yaparak kazanç sağlamak gain by doing v.
fırsat varken kazancına kazanç kat go while the going is good expr.
Idioms
iyi kazanç good thing n.
haksız kazanç ill-gotten gains n.
başkasının ölümü ya da talihsizliğinden kazanç sağlayan kimse grave-dancer n.
bedavadan kazanç egg in your beer n.
haksız kazanç the mammon of unrighteousness n.
yasa dışı/kanunsuz kazanç the mammon of unrighteousness n.
yasal iş/kazanç an honest buck [us] n.
kazanç kaynağı a meal ticket n.
büyük gelir/kazanç kapısı a pot of gold [us] n.
hayali kazanç a pot of gold [us] n.
büyük gelir/kazanç kapısı a crock of gold [uk] n.
hayali kazanç a crock of gold [uk] n.
küçük bir girişimle/çabayla büyük kazanç sağlama a sprat to catch a mackerel [old-fashioned] [uk] n.
küçük bir risk alarak büyük bir kazanç sağlama a sprat to catch a mackerel [old-fashioned] [uk] n.
büyük kazanç sağlayacak küçük bir girişim/çaba (olmak) (be) a sprat to catch a mackerel n.
büyük bir kazanç sağlayacak küçük bir risk (olmak) (be) a sprat to catch a mackerel n.
kazanç kapısı (feathered) oof-bird [obsolete] n.
kolay kazanç sağlayan iş gravy train n.
kazanç sağlamak get ground v.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak stack the cards in the favor of (someone or something) v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak stack the odds in (someone's or something's) favor v.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak stack the odds in the favor of (someone or something) v.
hızlı/kısa süreli kazanç için kendini satmak sell oneself v.
hızlı/kısa süreli kazanç için kendini düşürmek sell oneself v.
hızlı/kısa süreli kazanç için kendini iki paralık etmek sell oneself v.
hızlı/kısa süreli kazanç için prensiplerinden vazgeçmek sell oneself v.
meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek earn an honest buck v.
helal para kazanmak/kazanç sağlamak earn an honest buck v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak earn an honest penny v.
meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek earn an honest penny v.
helal para kazanmak/kazanç sağlamak earn an honest penny v.
adil kazanç sağlamak earn an honest penny v.
alın teriyle/alın teri dökerek kazanç sağlamak earn (or turn) an honest penny v.
meşru/yasal yollardan kazanç elde etmek earn (or turn) an honest penny v.
helal para kazanmak/kazanç sağlamak earn (or turn) an honest penny v.
adil kazanç sağlamak earn (or turn) an honest penny v.
kazanç olmak be good news v.
(bir şeyden) kazanç sağlamak turn (something) to account v.
kazanç/avantaj getirecek durumda/pozisyonda onto a good thing adj.
reklam demek kazanç demektir it pays to advertise expr.
kesin kazanç like money in the bank expr.
kazanç/avantaj getirecek durumda/pozisyonda on to a good thing expr.
Informal
büyük kazanç killing n.
kısa zamanda elde edilen büyük kazanç killing n.
Speaking
risk olmadan, kazanç olmaz nothing ventured, nothing gained expr.
risk olmadan, kazanç olmaz no risk, no gain expr.
Trade/Economic
vergilendirilebilir kazanç yüzdesinin her yıl düşürülerek satıcının elde ettiği payın artırıldığı vergi indirimi sistemi taper relief n.
sermaye kazanç vergisi değerlendirmesine tabi olan varlık chargeable asset n.
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi theory of games n.
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi game theory n.
yüksek miktarda kazanç/fiyat tidy sum n.
aşırı kazanç excessive profit n.
altı haneli kazanç six-figure income n.
ara kazanç arbitrage n.
anormal kazanç abnormal gain n.
aylık kazanç monthly earnings n.
aşırı kazanç vergisi excess profit tax n.
belli bir şeyden elde edilen kazanç proceed n.
basit usülde ticari kazanç commercial earnings acquired on simple earnings basis n.
beklenmedik kazanç windfall profit n.
basit usülde ticari kazanç difference between the revenues generated and the expenses incurred and the acquisition costs of the goods sold within an accounting period n.
beklenmedik kazanç windfall n.
belirli bir kazanç için tutulan hesap income account n.
beklenmedik kazanç perquisite n.
brüt kazanç gross earning n.
birikmiş kazanç accumulated earning n.
bir yatırımın getirdiği yıllık kazanç basic yield n.
brüt kazanç gross earnings n.
çeyrekten çeyreğe kazanç/gelir quarter-over-quarter revenue n.
diğer kazanç ve iratlar other income and earnings n.
dağıtılmayan kazanç vergisi retained earnings tax n.
döviz işlemi kur kazanç veya kaybı transaction exchange gain or loss n.
ek kazanç extra profit n.
en büyük kazanç largest win n.
fiyat kazanç analizi cost benefit analysis n.
fiyat kazanç oranları price earnings ratios n.
finansal kazanç financial gain n.
fiyat-kazanç oranı price earnings ratio n.
gayrı meşru kazanç illegal income n.
fiyat-kazanç oranı price/earnings ratio n.
gayri meşru kazanç illicit gain n.
fazla kazanç vergisi excess profits tax n.
gayri safi kazanç gross earnings n.
fiyat-kazanç oranı price-earning ratio n.
gayri safi kazanç gross earning n.
fiyat kazanç oranı) price to earning ratio n.
fiyat-kazanç oranı price earning ratio n.
fiyat/kazanç oranı price/earning ratio n.
fiyat kazanç oranı price-earnings ratio n.
fiyat-kazanç oranı price-earnings ratio n.
fiyat kazanç oranı price earning ratio n.
gerçek kazanç real earnings n.
gerçekleşmiş kazanç realized revenue n.
haksız kazanç ve zenginleşmeyi önlemek için yasalarca konulan sorumluluk quasi contract n.
hisse başına kazanç earnings per share n.
haksız kazanç unjustified benefit n.
hisse başına net kazanç net earnings per share n.
hisse başına kazanç earning per share n.
hisse başına net kazanç net earning per share n.
haksız kazanç unlawful profit n.
hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına kazanç diluted earnings per share n.
hisse senedi başına kazanç earnings per share n.
haksız kazanç unlawful profits n.
işçiye parça başına yaptığı işe karşılık ödenmesi garanti edilen asgari kazanç guaranteed earnings n.
kazanç karşılığı earnings cover n.
kazanç duyarlılığı gain sensitivity n.
kazanç ve masraf income and expense n.
kazanç payı gain margin n.
kazanç fazlası surplus earnings n.
kazanç eğrisi earning curve n.
kazanç oranı earning ratio n.
kazanç kaybı loss of earning n.
kazanç oranı earning rate n.
kazanç kaybı sigortası profit insurance n.
kazanç değeri earning value n.
kazanç planlama profit planning n.
kazanç kapasite değeri earning capacity value n.
kazanç payı dividend share n.
kazanç planlaması profit planning n.
kazanç bilançosu statement of earnings n.
kişi başına düşen kazanç individual earnings n.
kazanç geliştirme planı yield improvement plan n.
kazanç getirişi earnings yield n.
kazanç sahibi earner n.
kazanç paylaşımı gain sharing n.
kazanç potansiyeli earning potential n.
kazanç verimi earnings yield n.
kazanç nispeti earning rate n.
kazanç kaybı loss of earnings n.
kazanç vergileri gains taxes n.
kazanç getirmeyen varlık nonearning asset n.
kazanç vergisi profit tax n.
kazanç planı profit planning n.
kazanç geliri earned income n.
kurumsal kazanç corporate earning n.
maddi kazanç financial gain n.
maddi kazanç monetary gain n.
mali kazanç financial gain n.
maliyet kazanç cost benefit n.
mukayeseli kazanç bilançosu comparative statement of earnings n.
milyonu ifade eden kazanç seven-figure income n.
ortalama kazanç düzeyi level of average earnings n.
olağanüstü kazanç vergisi excess profit duty n.
ortalama saat başına kazanç average hourly earning n.
ortalama kazanç average win n.
net kazanç net earning n.
net kazanç net profit n.
net kazanç net avails n.
olağanüstü kazanç ve kayıplar extraordinary gains and losses n.
net kazanç net earnings n.
normal kazanç kapasitesi earning capacity n.
ortalama kazanç oranı average win ratio n.
örtülü kazanç hidden income n.
örtülü kazanç camouflage of earnings n.
paylaştırılmamış net kazanç surplus earnings n.
risk kazanç oranı risk reward ratio n.
satınalma gücü kazanç veya kaybı gain or loss on monetary items n.
risksiz bir yatırımın getirdiği yıllık kazanç basic yield n.
safi kazanç net profit n.
sermaye kazanç ve zararları capital gain and loss n.
sermaye kazanç vergisi capital gain tax n.
şirket hissedarlarının daha az vergilendirmeye yol açan işlemlerle ticari kazanç sağlamaları bailouts n.
topraktan elde edilen kazanç esplees n.
tahvil gibi değerli kağıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı sağlayan kesilmiş parça coupon n.
ticari kazanç vergisi tax on business profits n.
ticari kazanç business income n.
ticari kazanç commercial earning n.
ticari kazanç trading profit n.
toplam kazanç total earnings n.
vergi sonrası kazanç earnings after taxes n.
vergi öncesi kazanç earnings before tax n.
vergi öncesi kazanç earnings before taxes n.
vergi öncesi kazanç before tax return n.
yaşam boyu kazanç grafiği age-earnings profile n.
yolsuz kazanç rake off n.
yıllık kazanç annual earnings n.
yolsuzluktan elde edilen kazanç corrupt gain n.
yıllık kazanç annual return n.
zirai kazanç income from agriculture n.
yüksek kazanç tuzağı fur-lined trap n.
yıllık kazanç annual earning n.
döngüsel duruma göre düzeltilmiş fiyat kazanç oranı cyclically adjusted price earnings ratio (cape ratio) n.
kazanç beklentisiyle riske giren ticari girişim venture n.
aşırı kazanç elde ettiği düşünülen bir kuruluşa uygulanan vergi windfall tax n.
kazanç yumuşatma income smoothing n.
hisse senedinin fiyat-kazanç oranını ifade eden sayı multiple n.
fiyat-kazanç oranı multiple n.
(borsada) büyük kazanç yaratan sanal hisse senetleri fancy stocks n.
net kazanç clearance n.
nakit kazanç pennyfee n.
beklenmedik kazanç dividend n.
kazanç veya kaybın olmadığı, başlangıç haline dönen piyasa flatline n.
fiyat-kazanç oranı price-to-earnings ratio n.
fiyat kazanç oranı price-to-earnings ratio n.
spekülatörün hızlıca yaptığı bir işlemden elde ettiği küçük kazanç scalp n.
prime esas kazanç premium based earning n.
başkalarının çabasından kazanç sağlama free riding n.
prime esas kazanç earning subject to premium n.
zorla kazanç sağlama squeeze n.
kazanç getirmek bring a profit v.
kazanç sağlamak carry interest v.
kazanç elde etmek make a profit v.
kazanç getirmek yield benefit v.
kazanç getirmek yield a profit v.
kazanç getirmek bring a benefit v.
kazanç getirmek yield a benefit v.
yanlış bilgiler yayarak haksız kazanç sağlamak false rumour trading v.
(hisse) piyasanın altında kazanç getirmek underperform v.
(kazanç veya karı) bölüşmek cut v.
(kazanç veya karı) pay etmek cut v.
borsadaki hafif dalgalanmalardan hızlı ve küçük kazanç elde etmek scalp v.
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak squeeze the shorts v.
sermaye ile ilgili olmayan (zarar, kazanç veya maliyet) noncapital adj.
kazanç elde etmek için bir proje veya şirkete yatırılmamış uninvested adj.
kazanç elde etmemiş unrevenued adj.
kazanç ve kaybın birbirine eşit olduğu durumda olan zero-sum adj.
yatırım-kazanç dengesiyle ilgili break-even adj.
uzun vadeli kazanç getiren long-term adj.
kazanç sağlamadan unprofitably adv.
fiyat kazanç oranı p/e ratio abrev.
fiyat-kazanç oranı p/e ratio (price earnings ratio) abrev.
çok yüksek kazanç getirebilecek olan riskli yatırım sheep (sky high earnings expectations possibly) abrev.
Law
gayrimeşru kazanç illegal interest n.
gayrimeşru kazanç unlawful profit n.
haksız kazanç unjust enrichment n.
haksız kazanç unlawful profit n.
kazanç elde eden earner n.
kazanç devri menfaati restitution interest n.
kazanç vergisi conscience money n.
örtülü kazanç concealed gain n.
zirai kazanç vergisi farmer's tax n.
kazanç müsaderesi confiscation of earnings n.
örtülü kazanç aktarımı concealed gain transfer n.
kazanç getirmek yield v.
kazanç elde etmek gain v.
Politics
entelektüel kazanç intellectual assets n.
kazanç getirici faaliyet gainful occupation n.
siyasi kazanç political gain n.
(devlet bünyesinde) kazanç ile ilişkili emeklilik planı serps (state earnings-related pension scheme) abrev.
Industry
kazanç ile ilgili emolumental adj.
kazanç sağlamayan unprofiting adj.
Insurance
kazanç kaybı loss of earnings n.
Technical
ana kazanç kontrolü master gain control n.
anı otomatik kazanç kontrolü instantaneous automatic gain control n.
diferansiyel kazanç differential gain n.
döngü kazanç işlevi loop gain characteristic n.
eşikli otomatik kazanç ayarı biased automatic gain control n.
eklenen kazanç insertion gain n.
elde edilebilir en büyük kazanç maximum available gain n.
eksi kazanç negative gain n.
ısıl kazanç thermal gain n.
kazanç bant genişliği gain bandwidth n.
kazanç parametreleri gain parameters n.
kazanç oranı front-to-back ratio n.
kazanç kuvvetlendiricisi gain amplifier n.
kazanç katsayısı gain factor n.
kazanç ayarı gain control n.
kazanç reglajı gain control n.
logaritmik kazanç logarithmic gain n.
negatif kazanç negative gain n.
oransal kazanç modulating gain n.
otomatik kazanç kontrol devreli işitme cihazları hearing aids with automatic gain control circuits n.
otomatik kazanç ayarı automatic gain control n.
otomatik kazanç denetimi automatic gain control n.
otomatik kazanç kontrolü automatic gain control n.
reglaj kazanç amplifikatörü variable gain amplifier n.
servo kazanç servo gain n.
toplam kazanç overall gain n.
yönlü kazanç directional gain n.
yönsel kazanç işlevi directivity function n.
Computer
ayrımsal kazanç differential gain n.
analog kazanç analog gain n.
döngü kazanç işlevi loop gain characteristic n.
eş kazanç sınırı eq gain limit n.
enerji kazanç modu power save mode n.
kazanç bantgenişliği çarpımı gain bandwidth product n.
yönsel kazanç işlevi directivity function n.
Informatics
ayrımsal kazanç differential gain n.
Telecom
birim kazanç bant genişliği unity gain bandwidth n.
birim kazanç unity gain n.
eşikli otomatik kazanç ayarı biased automatic gain control n.
farksal kazanç differential gain n.
gerçekleşmiş kazanç realized gain n.
haksız kazanç unjust enrichment n.
mutlak kazanç absolute gain n.
otomatik kazanç denetimi automatic gain control n.
sesle çalışan kazanç ayarlı devre voice operated gain adjusting device n.
toplam kazanç overall gain n.
Electric
ayrımsal kazanç differential gain n.
ani otomatik kazanç kontrolü instantaneous automatic gain control n.
diferansiyel kazanç differential gain n.
elde edilebilir en büyük kazanç maximum available gain n.
eklenen kazanç insertion gain n.
eksi kazanç negative gain n.
gecikmiş otomatik kazanç kontrolü delayed automatic gain control n.
kazanç ayarı gain control n.
kazanç bant genişliği gain bandwidth n.
kazanç kuvvetlendiricisi gain amplifier n.
negatif kazanç negative gain n.
otomatik kazanç ayarı automatic gain control n.
otomatik kazanç denetimi automatic gain control n.
otomatik kazanç kontrolü devresi automatic gain control circuit n.
yönlü kazanç directional gain n.
Television
kazanç-gürültü sıcaklık oranı gain to noise temperature ratio n.
Automotive
otomatik kazanç kontrolü automatic gain control n.
Railway
tek bir demiryolu vagonunun kat ettiği yolu gösteren, kazanç ve maliyet hesabında kullanılan uzunluk değeri car mile n.
demiryolu vagonlarının kat ettiği yolu gösteren, kazanç ve maliyet hesabında kullanılan uzunluk değerleri car mileage n.
Medical
terapötik kazanç faktörü therapeutic n.
Psychology
birincil kazanç primary gain n.
çekimde kazanç-kayıp teorisi gain-loss theory of attraction n.
ikincil kazanç secondary gain n.
kazanç puanı gain score n.
narsistik kazanç narcissistic gain n.
Statistics
kazanç fonksiyonu gain function n.
Biology
genetik kazanç genetic gain n.
Marine Biology
yem kazanç oranı feed gain ratio n.
Agriculture
mahsulden elde edilen kazanç emblement n.
History
beklenmedik kazanç aubaine n.
Religious
bahşedilen kişiye kazanç getiren kilise mülkü (tarla) ecclesiastical benefice n.
(yeni ahit'te) sahte tanrı olarak temsil edilen zenginlik, para hırsı ve dünyevi kazanç mammon n.
papa ödeneği veya dini makama ait kazanç corpse n.
Football
(sahada) yeni atış hakkı veren on yardalık kazanç first down n.
Abbreviation
sermaye kazanç vergisi cgt (capital gains tax) n.
Archaic
finansal kazanç dimes n.
yasadışı kazanç meed n.
finansal kazanç dimes n.
mali kazanç dimes n.
kazanç sağlamak improve v.
kazanç sağlanabilir improvable adj.
ne kazanç ne kayıp getiren saving adj.
Engineering
enerji veya su kazanç ve kayıp hesabı budget n.
Slang
yolsuz kazanç a rake-off n.
herhangi bir aktivite sonucu elde edilen kazanç haul n.
küçük bir zümrenin içinde bulunduğu, aşırı kazanç getiren avantajlarla dolu durum gravy boat n.
evli olmayan ayrılmış çift arasındaki mal/kazanç paylaşımı palimony n.
yasadışı kazanç elde eden hustling adj.
Modern Slang
alternatif kazanç alternative acquisition n.
geleneksel yöntemler dışında elde edilen kazanç alternative acquisition n.
hırsızlık, gasp gibi yöntemlerle elde edilen kazanç alternative acquisition n.