root - Türkisch Englisch Wörterbuch

root

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "root" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 84 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
root n. köken
I think, however, that even if we doubled or tripled all of these measures, we would not get to the root of the problem.
Bununla birlikte, tüm bu tedbirleri iki ya da üç katına çıkarsak bile sorunun kökenine inemeyeceğimizi düşünüyorum.

More Sentences
root n. kök
The first has on its label echinacea root.
İlkinin etiketinde ekinezya kökü var.

More Sentences
General
root n. kaynak
True, that is the problem of the moment but, ladies and gentlemen, this is not the root of the problem.
Doğru, şu anki sorun bu ama bayanlar ve baylar, sorunun kaynağı bu değil.

More Sentences
root n. temel
However, we feel that this measure does not offer a definitive solution to the problems at the root of this exodus.
Bununla birlikte, bu tedbirin bu göçün temelinde yatan sorunlara kesin bir çözüm getirmediğini düşünüyoruz.

More Sentences
root n. kök
Many people swear by these natural products, whether they are Chinese ginseng root or Indian tea tree oil.
İster Çin ginseng kökü ister Hint çay ağacı yağı olsun, birçok insan bu doğal ürünlere yemin ediyor.

More Sentences
root v. tutmak
Which team are you rooting for?
Sen hangi takımı tutuyorsun?

More Sentences
root v. kök salmak
They put down roots in such communities.
Bu tür topluluklarda kök salmışlardır.

More Sentences
root n. menşe
root n. töz
root n. esas neden
root n. çatı
root n. merkez
root n. ağaç kökü
root n. cezir
root n. altta yatan neden
root n. öz
root n. çekirdek
root n. kalp
root n. sosyal çevreyle kurulan yakın bağ
root n. bağlantı kısmı
root n. çok sayıda torunu olan kimse
root n. ata
root n. yakın bağlar
root v. çakmak
root v. yerleşmek
root v. köklendirmek
root v. araştırmak
root v. kök tutmak
root v. köklenmek
root v. deşmek
root v. burnu ile eşelemek
root v. tutturmak
root v. eşelemek
root v. kökleştirmek
root v. kökleşmek
root v. kökünden sökmek
root v. kökünü kazımak
root v. burnuyla toprağı eşelemek
root v. dürtmek
root v. kazmak
root v. ararken eşelemek
root v. araştırarak bulmak
root v. tezahürat yapmak
root v. (birinin veya bir şeyin) başarısını desteklemek
root v. (bir şeyin) kökeni olmak
root v. (bir şeyin) kaynağı olmak
root v. tüm cihaz kaynaklarına erişim sağlamak
root adj. kökten
root adj. toptan
Colloquial
root v. çok çalışmak
root v. köle gibi çalışmak
root v. ağır iş yapmak
Technical
root n. cam şeridinin eriyikten ayrıldığı nokta
root n. açık dişli dişinin bölüm dairesi ile diş dibi çapı arasındaki kısmı
root n. vidanın diş dibi çapındaki dişler arasındaki yüzey
root n. somunun diş üstü çapı arasındaki yüzey
root n. türbin kanatları arasındaki yüzey
root n. erime kaynağı için sağlanan boşluğun alt kısmı
Computer
root n. dizin kökü
root n. kök dizin
Automotive
root n. diş dibi
Anatomy
root n. (diş, tırnak, saç) gömülü kısım
root n. sinirin proksimal ucu
root n. organ gibi yapının vücuda bağlı olduğu kısım
Dentistry
root n. diş kökü
Math
root n. çözüm
root n. denklem kökü
Astronomy
root n. astronomik veya astrolojik hesaplamalar yaparken kullanılması gereken zaman (doğum tarihi, gezegen konumu, zamandaki bir nokta)
Botanic
root n. kök dal
Linguistics
root n. dil kökü
root n. kelimenin kökü
root n. sami dillerinde bir dizi ilişkili kelimede çeşitli ünlü dizileri ve eklerle yinelenen ünsüz dizileri
root n. en küçük anlamlı morfem
Religious
root n. torun
root n. oğul
root n. neslinden gelen kimse
root n. soyundan gelen kimse
Geography
root n. new york eyaletinde yerleşim yeri
Geology
root n. jeolojik oluşumda tabansal uzantı
Music
root n. akorun temelini oluşturan nota
Slang
root n. arkaya atılan tekme
root n. çifte
root v. berbat etmek
British Slang
root v. seks yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "root" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
celery root n. kereviz
I like celery root.
Kerevizi severim.

More Sentences
root beer n. kök bira
Tom usually drinks diet root beer.
Tom genelde diyet kök birası içer.

More Sentences
fourth root n. dördüncü kök
Two is the fourth root of sixteen.
İki, on altının dördüncü köküdür.

More Sentences
root in v. dayanmak
There is nothing coincidental about this combination of states, which has its roots in the Second World War.
Kökleri İkinci Dünya Savaşı'na dayanan bu devletler kombinasyonunun tesadüfi hiçbir yanı yoktur.

More Sentences
root for v. desteklemek
I'm rooting for you.
Seni destekliyorum.

More Sentences
take root v. kök salmak
In spite of a series of reforms, grassroots democracy has not seriously taken root.
Bir dizi reforma rağmen taban demokrasisi ciddi anlamda kök salmış değil.

More Sentences
root out v. kökünü kazımak
I am not sure what destroying the Land Registry has to do with rooting out terrorism.
Tapu sicilini yok etmenin terörizmin kökünü kazımakla ne ilgisi var emin değilim.

More Sentences
Idioms
the root cause (of something) n. (bir şeyin) temel nedeni
Bad farming practice was the root cause of the foot and mouth outbreak.
Şap salgınının temel nedeni kötü tarım uygulamalarıdır.

More Sentences
the root cause (of something) n. (bir şeyin) ana nedeni
The root cause of any divorce is marriage.
Herhangi bir boşanmanın ana nedeni evliliktir.

More Sentences
take root v. kök salmak
When the poor have an economic stake, then civil society and democracy will take root.
Yoksulların ekonomik bir çıkarı olduğunda sivil toplum ve demokrasi kök salacaktır.

More Sentences
root and branch expr. kökünden (yok etmek)
We must eradicate the drug traffic, root and branch.
Uyuşturucu trafiğini kökünden yok etmeliyiz.

More Sentences
Technical
square root n. karekök
What is the square root of 2?
İkinin karekökü nedir?

More Sentences
square root n. kare kök
We learned at school that the square root of nine is three.
Dokuzun kare kökünün üç olduğunu okulda öğrendik.

More Sentences
root system n. kök sistemi
The tree's root system stretches over thirty meters.
Ağacın kök sistemi otuz metreden fazla uzanıyor.

More Sentences
root directory n. kök dizin
The files should be copied to the root directory, and there shouldn't be any other files on the flash drive.
Dosyalar kök dizine kopyalanmalı ve flash sürücüde başka herhangi bir dosya olmamalıdır.

More Sentences
cube root n. küp kök
The cube root of twenty-seven is three.
Yirmi yedinin küp kökü üçtür.

More Sentences
Computer
root directory n. kök dizin
You can open the flash drive's root directory and continue working with the necessary information.
Flash sürücünün kök dizinini açabilir ve gerekli bilgilerle çalışmaya devam edebilirsiniz.

More Sentences
Informatics
square root n. karekök
What is the square root of 2?
2'nin karekökü nedir?

More Sentences
Gastronomy
celery root n. kereviz kökü
I like celery root.
Kereviz kökünü severim.

More Sentences
Math
fourth root n. dördüncü dereceden kök
Two is the fourth root of sixteen.
On altının dördüncü dereceden kökü ikidir.

More Sentences
General
horseradish root n. yaban turbu kökü
square root of the sum of the squares method n. kareleri toplamının karekökü yöntemi
verb root n. eylem kökü
root canal operation n. kanal tedavisi
root idea n. ana fikir
cube root law n. küp kök kuralı
ipecacuanha root n. altınkökü
adventitious root n. ek kök
hair root n. kılkök
dandelion root extract n. hindiba kökü özütü
root meaning n. kökanlam
deep root n. derin kök
drink made from sahlep root in hot milk and cinnamon n. salep
chicory root n. hindiba kökü
celery root n. kökkerevizi
latent root n. karakteristik kök
cube root n. köküç
grass root n. bir şeyin temeli veya kaynağı
tree root n. ağaç kökü
madder root n. boyakökü
madder root n. boya kökü
cube root n. küpkök
orris root n. süsen kökü
square root n. kökiki
taro root n. gulgas kökü
plant root n. bitki kökü
adventitious root n. adventif kök
adventitious root n. dağınık kök
root cause n. temeldeki neden
root cause n. olayın temelindeki sebep
root cause n. ana neden
root-stock n. kaynak
root-stock n. asıl
square root sign n. karekök işareti
root dye/touch-up n. dip boya
root region n. kök bölgesi
chicory root n. radika kökü
root cause n. kök neden
root cellar n. toprak altı mahzeni
root chakra n. kök çakra
ginger root n. zencefil kökü
fibrous root n. saçak kök
diffuse root n. saçak kök
turmeric root n. zerdeçal kökü
root beer n. meyankökü şerbeti/birası
root beer n. kök birası
galanga root n. galanga kökü
take root v. ağaç olmak
take root v. kök salmak (bitki)
root something out v. kökünü kazımak
root away v. kökünden sökmek
root in v. kaynaklanmak
root around v. altını üstüne getirmek
extract the square root v. karekökünü almak
pluck up by the root v. kökünden sökmek
take root v. kök bağlamak
strike root v. kök salmak
take root v. kökleşmek
root something out v. yok etmek
take root v. tutunmak
root out v. kökünden sökmek
root up v. kökünden sökmek
root about v. altını üstüne getirmek
take root v. köklenmek
root up v. kökünü kazımak
root away v. kökünü kazımak
root for v. coşturmak
get the root (of something) v. ıcığını cıcığını çıkarmak
take root v. iyice yerleşmek
get to the root of the problem v. problemin köküne inmek
get to the root of the problem v. sorunun özüne inmek
get to the root of the problem v. problemin temeline inmek
get to the root of the problem v. problemin özüne inmek
get to the root of the problem v. sorunun temeline inmek
get to the root of the problem v. sorunun köküne inmek
root the plants in sand v. bitkileri kuma gömmek/ekmek
root up v. araştırıp bulmak
root away v. araştırıp bulmak
pig-root [australia/new zealand] v. dört ayağıyla zıplamak
root (out) v. ortaya çıkarmak
root (out) v. bilinmesine neden olmak
root (out) v. görünmesine neden olmak
root-and-branch adj. radikal
root-and-branch adj. köklü
root-and-branch adj. kusursuz
root-bound adj. kök-salmış
root-bound adj. kökleri düğümlenmiş
root and branch adv. tamamıyla
root and branch adv. toptan
root and branch adv. kökten
root and branch adv. tamamiyle
root and branch adv. hepsi
root-and-branch adv. tamamen
root-and-branch adv. tümüyle
root-and-branch adv. kökten
root-and-branch adv. toptan
rms ( root-mean-square) abrev. ortalama karekök
Phrasals
root out v. araştırarak bulmak
root someone or something out of something v. birinden tümüyle kurtulmak
root something out v. birinden tümüyle kurtulmak
root someone or something out of something v. bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root something up v. burnuyla deşerek bulmak
root something out v. bir şeyi kökünden söküp çıkarmak/atmak
root for v. tezahürat yaparak desteklemek
root on v. tezahürat yaparak desteklemek
root against v. tarafını tutmamak
root against v. birinin bir şeyi başarmasını/kazanmasını istememek
root (someone or something) out of (something or some place) v. (birinin/bir şeyin bir şeyden/bir yerden) kökünü kazımak
root (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) yok etmek
root (someone or something) out of (something or some place) v. (birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak
root (something) in (something) v. (bir şeyi bir şeyde) köklendirmek
root (something) in (something) v. (bir şeyin bir şey) içerisinde kök salmasını sağlamak
root around for (something) v. (bir şeyi) bulmak için ortalığın altını üstüne getirmek
root around for (something) v. (bir şeyi) bulmak için didik didik aramak
root around for (something) v. (bir şeyi) bulmak için etrafı altüst etmek
root around in (something) v. (bir şeyin) içini didik didik aramak
root around in (something) for (something) v. (bir şeyi) bulmak için (bir şeyin) içini didik didik aramak
root for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) desteklemek
root for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) tezahürat yaparak desteklemek
root for (someone or something) v. (birine/bir şeye) destek olmak/vermek
root for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) cesaretlendirmek/yüreklendirmek
root for (someone or something) v. (biri/bir şey) için en iyisini dilemek
root out of v. -den kökünü kazımak
root out of v. -den yok etmek
root out of v. -den tümüyle söküp çıkarmak/atmak
root through (something) (for something) v. (bir şeyi) bulmak için (bir şeyin) altını sütüne getirmek
root through (something) (for something) v. (bir şeyi) bulmak için (bir şeyin) içini didik didik aramak
root about v. (domuz) burnuyla eşeleyerek yiyecek aramak
root in v. burnunu sokmak
root in v. eşelemek
root around in (something) for (something) v. (bir şeyi) bulmak için (bir şeyin) altını üstüne getirmek
root around in (something) v. (bir şeyin) altını üstüne getirmek
Proverb
money is the root of all evil para her kötülüğün anasıdır
money is the root of all evil para tüm kötülüklerin anasıdır
the love of money is the root of all evil para her kötülüğün anasıdır
idleness is the root of all evil tembellik tüm kötülüklerin anasıdır
Colloquial
get a root canal v. kanal tedavisi olmak
Idioms
alcohol is the root of all evil n. içki tüm kötülüklerin anasıdır
the root of the matter n. konunun can alıcı noktası
the root of the matter n. konunun özü
root of the problem n. problemin kökü
root of the problem n. problemin özü
the root of the issue n. sorunun/meselenin özü
the root of the issue n. sorunun/meselenin can alıcı noktası
the root of the issue n. sorunun/meselenin altında yatan neden
the root of the issue n. sorunun/meselenin asıl nedeni
the root of the issue n. sorunun/meselenin kaynağı
the root cause (of something) n. (bir şeyin) temelindeki sebep
the root cause (of something) n. (bir şeyin) temeldeki nedeni
the root cause (of something) n. (bir şeyin) temel sebebi
strike root v. yayılmak
strike root v. yer etmek
root for someone v. birine arka çıkmak
root for someone v. birisini cesaretlendirmek
root for someone v. birine destek çıkmak
root for someone v. birisini yüreklendirmek
root for someone v. birisini desteklemek
root for someone v. birine destek olmak
root for someone v. birisine destek çıkmak
root for the underdog v. mazlumun tarafında olmak
go to the root of the matter v. konunun özüne gelmek
figure out the root of the problem v. sorunun problemin kökünü/temelini anlamak
get to the root of the problem v. problemin/sorunun köküne inmek
get to the root of the problem v. sorunun problemin köküne/temeline inmek
lie at the root of v. temelinde yatmak
root for the underdog v. yenilenin/ezilenin tarafında olmak
root for the underdog v. yenilenin/ezilenin yanında olmak
find the root of the problem v. bir problemin kaynağını bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin sebebini bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir probleme neyin yol açtığını bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin nereden çıktığını bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin nereden doğduğunu bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin nedenini bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin kökenini bulmak/saptamak
find the root of the problem v. bir problemin nereden geldiğini bulmak/saptamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını saptamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını bulmak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kaynağını belirlemek
determine the root of the problem v. sorunun /meselenin asıl çıkış noktasını öğrenmek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini saptamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini öğrenmek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini bulmak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini belirlemek
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin nedenini anlamak
determine the root of the problem v. sorunun/meselenin kökünü bulmak
get at the root of the problem v. problemin/sorunun nedenini bulmak
get at the root of the problem v. problemin/sorunun özüne inmek
get at the root of the problem v. problemin/sorunun köküne inmek
get at the root of the problem v. problemin/sorunun temeline inmek
strike at the root of (something) v. kökünü kazımak
strike at the root of (something) v. köküne kibrit suyu dökmek
strike at the root of (something) v. kökünü kurutmak
get to the root of something v. bir şeyin esas/asıl nedenini kavramak
get to the root of something v. bir şeyin özüne inmek
get to the root of something v. bir şeyin kökenini kavramak/anlamak
get to the root of something v. bir şeyin kökenine/köküne inmek
get to the root of something v. bir şeyin temeline inmek
root and branch expr. kökünden (bitirmek)
root and branch expr. tepeden tırnağa
Trade/Economic
sequential unit root test n. ardışık birim kök testi
root-mean-square error n. hataların ortalama kare kökü
root cause n. illiyet bağı
root cause analysis n. kök neden analizi
root cause n. temel neden
root cause analysis n. temel neden analizi
root-taking adj. karmaşık
Politics
grass-root n. parti tabanı
Technical
home root n. ana kök dizini
burner root valve n. atomizer kapama valfi
turbine blade with stepped root n. basamak köklü türbin kanadı
characteristic root n. belirgin kök
stepped-root blade n. basamak köklü kanat
root of joint n. bağlantı kökü
root of an equation n. bir denklemin kökü
forked blade root n. çatal tipi kanat kökü
root of the bolt thread n. cıvata diş dibi
cauchy's root test n. cauchy kök testi
root cross-section n. diş dibi kesit alanı
root of weld n. dikiş kökü
root fatigue damage n. diş dibi yorulma hasarı
transverse root, face and side bend test n. enine kök, yüzey ve kenar eğme deneyi
root hair n. emici tüy
straddle-root blade n. geçme köklü kanat
turbine blade with straddle root n. geçme köklü türbin kanadı
root mean square value n. etkin değer
moving blade root n. hareketli kanat kökü
aerial root n. havada yetişen kök
rotating blade root n. hareketli kanat kökü
root gap n. iki kaynak ağzı arasındaki açıklık
characteristic root n. karakteristik kök
root mean square n. kare ortalamalarının kökü
blade root n. kanat kökü
weld root n. kaynak kökü
root of weld n. kaynak kökü
dovetail blade root n. kırlangıç kuyruğu geçmeli kanat kökü
root bend test n. kaynak bükme deneyi
root face n. kök yüzü
root locus n. kök yereğrisi
blade with reinforced root n. kökü takviyeli kanat
root pass n. kök pasosu
complex root n. kompleks kök
root extractor n. kök sökücü
root pass n. kök paso
root locus branch n. kök yereğrisi dalı
root element n. kök öğe
root pressure n. kök basıncı
root function n. kök fonksiyon
root pass n. kök geçişi
root crack n. kök çatlağı
root valve n. kök valf
root hints n. kök ipuçları
root domain n. kök etki alanı
root weld n. kök kaynağı
root node n. kök düğüm
root opening n. kök açıklığı
root contours n. kök çevritleri
root hair n. kök tüyü
root directory n. kök rehberi
root zone n. kök alanı
root penetration n. kök girinimi
fiber root n. lif kökü
root gap n. merdanelerarası boşluk
root mean square n. ortalama karekök
root mean-square length n. ortalama kare kök uzunluğu
root pressure n. ozmoz basıncı
primary root n. primer kök
burner root valve n. püskürtücü kapama valfi
imaginary root n. sanal kök
serrated-root blade n. testere dişi köklü kanat
t-shaped blade root n. t-şekilli kanat kökü
pronged-root blade n. tırnaklı kanat
root cause n. temel sebep
root compiler n. taban derleyici
t-root turbine blade n. t-köklü türbin kanadı
serrated blade root n. testere dişli kanat kökü
inverted-t root blade n. ters t-köklü kanat
simple root n. yalın kök
lateral root n. yan kök
conventional unit root test n. geleneksel birim kök testi
Computer
root replicas n. ana çoğaltmalar
search root n. arama kökü
double root n. çift kök
dfs root n. dfs kökü
root of dhcp n. dhcp kökü
dfs root name n. dfs kök adı
domain root n. etki alanı kökü
root mean n. etkin değer
root-mean n. etkin değer
root-mailbox n. kök-posta kutusu
root folder n. kök dizin
root folder n. kök klasörü
root web n. kök web
root menu n. kök menü
root name n. kök adı
root path n. kök yolu
root-locus n. kök yereğrisi
root share n. kök paylaşımı
root server n. kök sunucu
console root n. konsol kökü
root-contours n. kök çevritleri
root directory n. köken dizin
root type n. kök türü
root targets n. kök hedefler
root directory n. kök rehber
root directory n. kök klasör
root servers n. kök sunucuları
nth root n. n dereceden kök
microsoft at work fax address book root container n. microsoft at work fax adres defteri ana kabı
system root n. sistem kök dizini
query root n. sorgu kökü
root directory n. temel rehber
ftp root at n. üzerinde ftp kökü
console root n. uçbirim kökü
usb root hub n. usb kök hub
root access n. üst kullanıcı erişimi
root access n. üst üye erişimi
new root wizard n. yeni kök sihirbazı
root of wins n. wıns kökü
root access n. yönetici erişimi
show root expr. kök göster
Informatics
root-mean-square bandwidth n. etkin bant genişliği
root locus n. kök yer eğrisi
root directory n. kök dizin
root node n. kök düğüm
root segment n. kök bölütü
root folder n. kök klasörü
root directory n. kök dizini
root-mean-square error n. ortalama karesel hata
root web n. örün sitesinin başı
root compiler n. taban derleyici
root user n. tüm yetkili kullanıcı
simple root n. yalın kök
root access n. yöneticinin erişimi
Telecom
distance root mean square n. etkin mesafe değeri
root-mean-square bandwidth n. etkin bant genişliği
root- mean-square n. kare ortalama karekök
root access n. kök erişimi
distance root mean square n. mesafe kare ortalama karekök değeri
root user n. tam yetkili kullanıcı
root account n. temel hesap
root bridge n. temel köprü
root- mean-square adj. etkin
Mechanic
root truncation n. diş dibindeki kesikliğin derinliği
Textile
fiber root n. lif kökü
Construction
root mean square error n. karesel ortalama hata
Automotive
gap or root opening n. aralık veya kök boşluğu
root of a joint n. birleşme kökü
weld root n. kaynak kökü
root run n. kök paso
piston groove root diameter n. piston segman yuvası dibi çapı
Aeronautic
fir tree root n. kanatçık kırlangıç kökü
blade root n. kanatçık dibi
Medical
aortic root n. aort kökü
aortic root n. aortik kök
dorsal root ganglions n. dorsal kök gangliyonları
dorsal root ganglion n. dorsal kök gangliyonu
tooth root n. diş kökü
broad nasal root n. geniş burun kökü
root canal therapy n. kanal tedavisi
root-pain n. kök ağrısı
root-knot nematodes n. kök-ur nematodları
root pain n. kök ağrısı
root arthrosis n. rizartroz
root resorption n. rizaliz
nerve root n. sinir kökü
spinal root n. spinal kökü
root cause n. kök sebep
gentian root n. sarı centiyan
china root n. çin saparnası kökü
Anatomy
root of tooth n. diş kökü
root of tooth n. diş özü
ventral root n. spinal sinirin ön kökü
ventral root n. omurilikten karna doğru ilerleyen ve motor liflerden oluşan iki omur sinirinin iki kökünden biri
anterior root n. spinal sinirin ön kökü
anterior root n. omurilikten karna doğru ilerleyen ve motor liflerden oluşan iki omur sinirinin iki kökünden biri
dorsal root n. dorsal kök
dorsal root n. omuriliği dorsal olarak geçen spinal sinire ait iki kökten biri
root of a nail n. tırnağın deriyle örtülü kısmı
root of a nail n. tırnak dibi
root of a tooth n. diş kökü
Psychology
spinal root n. belkemiği kökü
root conflict n. dip çatışma
nerve root n. sinir kökü
Dentistry
tooth root n. diş kökü
scaling and root planning n. diş yüzeyi temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmesi
scaling and root planing n. diş taşı temizliği ve kök düzeltmesi
dental root n. diş kökü
dental root canal sealing materials n. diş hekimliğinde kullanılan kök kanal dolgu maddeleri
vrf (vertical root fracture) n. dikey kök kırığı
external root resorption n. eksternal kök rezorpsiyonu
root canal therapy n. kanal tedavisi
root canal treatment n. kanal tedavisi
root canal n. kök kanalı
root canal system n. kök kanal sistemi
root canal preparation n. kök kanal preparasyonu
root canal filling material n. kök kanalı doldurma malzemesi
root canal sealing material n. kök kanal dolgu maddesi
root transparency n. kök şeffaflığı
root canal instrument n. kök kanal aleti
root canal treatment n. kök kanal tedavisi
root canal irrigant n. kök kanalı sulayıcısı
root apex n. kök ucu
root canal therapy n. kök kanal tedavisi
root resorption n. kök rezorpsiyonu
root planning n. kök düzeltilmesi
cutting the root tip n. kök ucunun kesilmesi
root canal irrigants n. kök kanalı sulayıcıları
root amputation n. kök rezeksiyonu
root fracture n. kök kırığı
root canal enlarger n. kök kanal genişletici
root canals n. kök kanalları
root canal post n. kök çivisi
root resection n. kök kesimi
root surface n. kök yüzeyi
root resection n. kök rezeksiyonu
single root tooth n. tek köklü diş
root canal n. kök kanal tedavisi
root treatment n. kök tedavisi
root treatment n. diş kökünün ucundaki apsenin tedavisinde kullanılan bir yöntem
Pathology
cervical root syndrome n. boyun fıtığı
cervical root syndrome n. boyunda sinir kökü sıkışması
lumbosacral root disorders n. lumbosakral kök bozuklukları
injury of nerve root lumbar and sacral spine n. lomber ve sakral vertebra sinir kökü yaralanması
injury of nerve root of cervical spine n. servikal omurga sinir kökü yaralanması
nerve root and plexus disorders n. sinir kökü ve pleksus bozuklukları
cervical root disorders n. servikal kök bozuklukları
thoracic root disorders n. torasik kök bozuklukları
injury of nerve root of thoracic spine n. torasik omurga sinir kökünün yaralanması
Pharmaceutics
ipecacuanha root n. ipeka kökü
seneca root n. kuzey amerika'nın doğusunda yetişen bir sütotunun saponin içeren ve balgam söktürücü olarak kullanılabilen kurutulmuş kökleri
seneca root n. sütotu ekstresi içeren bitkisel bir ilaç
Parasitology
root knot nematode n. kök boğum solucanı
root louse n. bitki köklerinde yaşayan bit
Gastronomy
celery root salad n. kereviz salatası
root vegetables n. kök sebzeleri
root beer float n. kök birasının üzerine dondurma koyularak hazırlanan bir içecek
root ginger n. kök zencefil
root ginger n. çiğ zencefil kökü
Math
characteristic root of a square matrix n. kare matrisin karakteristik kökü
characteristic root of a square matrix n. kare matrisin karakteristik denklemini sıfır yapan değerlerin her biri
characteristic root of a square matrix n. kare matrisin özvektörlerinden her biri
triple root n. üç katlı kök
triple root n. cebirsel denklemde aynı kökten üç tane çıkması
simple root n. basit kök
unit root n. birim kök
cauchy's root test n. cauchy kök testi
multiple root n. çokkatlı kök
double root n. çift kök
root of an equation n. denklemin kökü
latent root n. gizdeğer
latent root n. has değer
primitive root n. ilkel kök
double root n. ikikath kök
latent root n. karakteristik değer
latent root n. karakteristik kök
complex root n. karmaşık kök
characteristic root n. karakteristik kök
root test n. kök testi
complex root n. kompleks kök
cube root n. köküç
root numbers n. köklü sayılar
characteristic root n. latent kökü
cube root n. küpkök
cubic root n. küpkök
cube root n. küp kök
cubic root n. küp kök
root mean square n. ortalama karekök
nth root n. n'ci kök
n-tuple root n. n-katlı kök
latent root n. özdeğer
rational root theorem n. rasyonel kök teoremi
infinite root n. sonsuz kök
simple root n. yalın kök
approximate root n. yaklaşık kök
biquadratic root of a number n. dördüncü dereceden kök
square root of a number n. bir sayının karekökü
take the square root v. karekök almak
take the square root v. karekökünü almak
Statistics
latent root n. gizli kök
characteristic root n. karakteristik kök