çabuk - Turkish English Dictionary

çabuk

Meanings of "çabuk" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
çabuk fast adv.
General
çabuk soon adv.
çabuk sooner adv.
çabuk quickly adv.
çabuk fast adv.
Technical
çabuk fast n.
Music
çabuk apace n.
Common Usage
çabuk prompt adj.
çabuk quick adv.
çabuk quick expr.
General
çabuk subito n.
çabuk precipitous adj.
çabuk snappy adj.
çabuk fleet adj.
çabuk early adj.
çabuk lissom adj.
çabuk ready adj.
çabuk sharp adj.
çabuk strip adj.
çabuk nimble adj.
çabuk expedite adj.
çabuk impetuous adj.
çabuk lissome adj.
çabuk presto adj.
çabuk expeditious adj.
çabuk hasty adj.
çabuk rapid adj.
çabuk quick adj.
çabuk swift adj.
çabuk light-footed adj.
çabuk immediate adj.
çabuk promt adj.
çabuk pacy adj.
çabuk nippy adj.
çabuk tith [obsolete] adj.
çabuk rife [dialect] adj.
çabuk posthaste [obsolete] adj.
çabuk pacey adj.
çabuk prest [obsolete] adj.
çabuk stickle [dialect] [uk] adj.
çabuk in short order adv.
çabuk erelong adv.
çabuk pronto adv.
çabuk like smoke adv.
çabuk swiftly adv.
çabuk in good time adv.
çabuk before long adv.
çabuk round adv.
çabuk alacriously adv.
Colloquial
çabuk this (very) minute expr.
Idioms
çabuk a new york minute n.
çabuk short order adj.
Technical
çabuk prompt adj.
çabuk speedy adj.
çabuk briskly adj.
çabuk rapid adj.
çabuk swift adj.
Zoology
çabuk homoeothermal adj.
çabuk homoiothermal adj.
Music
çabuk tosto adj.
Archaic
çabuk rathe adj.
çabuk deliver adj.
çabuk posting adj.
çabuk sudden adj.
British Slang
çabuk balls to the wall expr.

Meanings of "çabuk" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
çabuk sinirlenme short temper n.
çabuk öfkelenme temper n.
çabuk öğrenen quick learner n.
çabuk öğrenen fast learner n.
çabuk olmak be quick v.
çabuk zengin olmak get rich quick v.
çabuk olmak hurry up v.
çabuk atlatmak recover quickly v.
çabuk sıkılmak get bored quickly v.
çabuk geçmek go by quickly v.
çabuk iyileşmek get well soon v.
çabuk iyileşmek recover fast v.
çabuk yorulmak get tired quickly v.
çabuk alınmak be easily offended v.
çabuk sıkılmak get bored quickly v.
çabuk kavrayan quick adj.
kadar çabuk as quickly as adj.
çabuk hazırlanan instant adj.
yeterince çabuk quick enough adj.
çabuk sinirlenen quick-tempered adj.
çabuk sinirlenen short-tempered adj.
çabuk bozulan (yiyecek) perishable adj.
daha çabuk quicker adj.
daha çabuk sooner adv.
yeterince çabuk soon enough adv.
çabuk ol! hurry up! interj.
Phrasals
çabuk dönmek hurry back v.
Colloquial
çabuk ol make it snappy expr.
çabuk dön hurry back expr.
çabuk ol make it fast expr.
Common Usage
çabuk üreyen prolific adj.
çabuk sinirlenen petulant adj.
çabuk öfkelenen irascible adj.
eli çabuk swift-handed adj.
çabuk yanan/tutuşan inflammable adj.
General
çabuk bir sallama hareketi flick n.
çabuk kavrama durumu receptiveness n.
çabuk artma snowballing n.
çabuk kızan kimse hothead n.
çabuk cevap riposte n.
çabuk öfkelenme irritability n.
çabuk kavrayabilirlik acuteness n.
çabuk konuşma jabbering n.
çabuk öfkelenme short temper n.
çabuk iyileşme gücü resilience n.
çabuk parlama quickness n.
çabuk kavrama acuteness n.
çabuk verilen cevap retort n.
bocalayan ve çabuk karar değiştiren kişi whiffler n.
nefesin çabuk kesilmesi shortness of breath n.
çabuk çekme jerk n.
çabuk davranma promptitude n.
çabuk ve anlaşılmaz konuşma sputter n.
çabuk konuşma volubility n.
çabuk konuşma jabber n.
çabuk kızma quickness n.
eli çabuk kimse hustler n.
çabuk parlama inflammability n.
çabuk bozulabilen gıda maddeleri perishables n.
çabuk kızma petulance n.
çabuk hazırlanan yemekler fastfood n.
çabuk ve anlaşılmaz konuşma gabble n.
çabuk ve kesik bir el sallama a flick of the wrist n.
çabuk sinirlenme irascibility n.
çabuk çoğalma proliferation n.
çabuk yapılan şey quickie n.
çabuk parlayan kimse spitfire n.
çabuk tırmanma rapid climb n.
çabuk kavrama yeteneği acumen n.
çabuk alevlenme inflammability n.
çabuk kavrama aptness n.
çabuk konuşma patter n.
çabuk unutulma evanescing n.
kuru ve çabuk tutuşan madde (kav gibi) tinder n.
çabuk kızma inflammability n.
çabuk gelip geçen kimse transient n.
bir şeyin iç yüzünü çabuk kavrama yeteneği insight n.
çabuk kavrama receptivity n.
çabuk eğip kaldırma veya eğilip kalkma hareketi bob n.
çabuk karar snap decision n.
çabuk karar prompt decision n.
çabuk iyileşme swift recovery n.
çabuk toparlanma swift recovery n.
çabuk öfkelenme pettishness n.
çabuk öfkelenme surliness n.
çabuk öfkelenme snappishness n.
çabuk öfkelenme peevishness n.
çabuk öfkelenme biliousness n.
çabuk kavrayış acumen n.
çabuk kavrama acumen n.
çabuk donma flash set n.
çabuk priz flash set n.
küçük yatırımla çabuk zengin olma planı get-rich-quick scheme n.
çabuk sinirlenen kimse hot-tempered person n.
çabuk yanıtlama comeback n.
çabuk kavrayış receptivity n.
çabuk şarj quick charge n.
çabuk nakliye quick transport n.
çabuk sinirlenen sorehead n.
çabuk yemek servisi fast food service n.
çabuk takılan maske quick donning mask n.
çabuk cevap swift response n.
çabuk yanıt swift response n.
çabuk yanıt quick response n.
çabuk cevap quick response n.
bazı ağaçlardan elde edilen çabuk yanabilen bir odun torchwood n.
çabuk tepki quick response n.
çabuk kavrama yeteneği aptitude n.
afet sonrası çabuk toparlanabilen toplum disaster resilient society n.
çabuk kavrama yeteneği quickness of mind n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
çabuk sinirlenme techiness n.
çabuk sinirlenme tetchiness n.
çabuk cevap regest [obsolete] n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi turnouts n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi turnout clothes n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi bunker clothes n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi bunker suit n.
çabuk toparlayabilme elasticity n.
kendini çabuk toparlayabilme elasticity n.
çabuk hizmet prompt service n.
çabuk anlama quick-wittedness n.
çok çabuk uyum sağlayan kimse zelig n.
çabuk büyüme epidemic n.
el falcılarının saldırganlık veya dayanıklılık, bazen de çabuk alevlenen bir mizaç ile ilişkilendirdikleri el çizgisi martian n.
çabuk öfkelenen kimse wildcat n.
çabuk iyileşme gücü resiliency n.
çabuk sinirlenme melancholy [obsolete] n.
bir dizi zekice ve çabuk verilen yanıt repartee n.
çabuk kavrama glegness n.
(eskrimde) çabuk karşılık riposte n.
çabuk kavrayabilirlik depth n.
suçluların suç mahallinden çabuk kaçabilmesi için çalışır durumda bırakılan araba getaway car n.
eli çabuk kimse rusher n.
çabuk parlama inflammabillty n.
çabuk alevlenme inflammabillty n.
çabuk yorulma fatigability n.
nefesin çabuk kesilmesi sob n.
çabuk sinirlenen kimse spunkie [scotland] n.
çabuk olma mücadelesi race n.
çabuk eğilip kalkmak bob v.
çabuk büyümek shoot up v.
çabuk çabuk söylemek rattle off v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak splutter v.
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak gabble v.
çabuk ve kötü bir el yazısıyla yazmak scribble v.
elini çabuk tutmak hurry up v.
daha çabuk büyümek outgrow v.
çabuk olmak make haste v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
elini çabuk tutmak jump to it v.
çabuk gitmek speed v.
çabuk yemek gobble v.
çok çabuk gitmek fly v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak sputter v.
çabuk (yapmak) istemek be in a hurry to v.
çabuk söylemek patter v.
çabuk olmak hustle v.
çabuk sinirlenmek fly into a temper v.
çabuk açıp kapamak (farları) wink v.
çabuk yiyip bitirmek gobble up v.
çabuk çoğalmak proliferate v.
çabuk cevap vermek riposte v.
çabuk olmak buck up v.
çabuk çabuk konuşmak jabber v.
çabuk unutmak have a short memory v.
çabuk çabuk sallamak flutter v.
çabuk eğip kaldırmak bob v.
çabuk dönmek reel v.
çabuk öfkelenmek fly into a temper v.
çabuk cevap vermek retort v.
çabuk olmak hurry v.
çabuk bakmak take a quick look at something v.
çabuk atlatmak overcome quickly v.
çabuk geçmek pass quickly v.
çabuk iyileşmek have a quick recovery v.
çabuk toparlanmak recover fast v.
çabuk bıkmak get bored quickly v.
elini çabuk tutmak come on v.
çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak gabble v.
çabuk ve üstünkörü okumak skim through v.
çabuk ve üstünkörü okumak skim over v.
-den daha çabuk büyümek outgrow v.
çabuk büyümek overgrow v.
çabuk çabuk yemek gobble v.
çabuk sinirlenmek get mad quickly v.
çabuk sinirlenmek have a short fuse v.
çabuk sinirlenmek have a quick temper v.
çabuk yorulmak get exhausted quickly v.
hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak hurry up and do something v.
çabuk sinirlenmek anger easily v.
çabuk öfkelenmek anger easily v.
çabuk iyileşmek get well fast v.
çabuk iyileşmek get well quickly v.
çabuk ve kararlı davranmak take time by the forelock v.
çabuk cevap vermek regest v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek ripost v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek riposte v.
çabuk çabuk yürümek chip [dialect] v.
(alçıyı) çabuk kuruması için belirli oranlarda karmak gauge v.
çabuk sertleşmesi için alçıyı harç ile karıştırmak gauge v.
çabuk davranmak streek v.
çabuk çürüyen perishable adj.
çabuk etkilenip aniden değişebilen volatile adj.
kendini çabuk toparlayan resilient adj.
herkesle çabuk ahbap olan kimse hail fellow well met adj.
çabuk sarsılan squeamish adj.
eli çabuk deft adj.
çabuk kavrayan receptive adj.
kadar çabuk as rapid as adj.
çabuk parlar irascible adj.
çabuk ve kendinden emin crisp adj.
çabuk geçen swift adj.
eli çabuk swift adj.
çabuk sinirlenen hot tempered adj.
çabuk kızan techy adj.
çabuk kızan spunky adj.
eli çabuk fast working adj.
çabuk sinirlenen hasty adj.
eli çabuk dextrous adj.
çabuk çabuk konuşulmuş jabbered adj.
akıllı ve çabuk kavrayan apt adj.
eli çabuk efficient adj.
çabuk çoğalan prolific adj.
yeni durumları çabuk kavrayıp onlara alışabilen (zeka) supple adj.
çabuk bulanan queasy adj.
çabuk unutulmuş evanesced adj.
çabuk koşar swift of foot adj.
çabuk etkilenen sensitive adj.
çabuk kızan peckish adj.
çabuk büyüyen (bitki) spontaneous adj.
eli çabuk fast adj.
eli çabuk sharp adj.
eli çabuk dexterous adj.
çabuk küsen touchy adj.
çabuk kavrayan percipient adj.
çabuk ve kolay like smoke adj.
eli çabuk expeditious adj.
çabuk kızan (ufak şeylere) testy adj.
çabuk sinirlenen prickly adj.
çabuk geçen fleeting adj.
çabuk geçen pecking adj.
çabuk öfkelenen fiery adj.
çabuk kızan resentful adj.
çabuk geçen fugitive adj.
çabuk öfkelenir inflammable adj.
çabuk kavrayan apprehensive adj.
çabuk etkilenen easily hurt adj.
çabuk öfkelenen quick tempered adj.
çabuk öfkelenen short tempered adj.
çabuk kestirilemez invisible adj.
çabuk tutuşur inflammable adj.
çabuk öfkelenen passionate adj.
eli çabuk adroit adj.
fazlasıyla çabuk yapılan summary adj.
en çabuk sharpest adj.
en eli çabuk sharpest adj.
çabuk kızan irritable adj.
çabuk azan irritable adj.
çabuk kızan growly adj.
çabuk müteessir olmayan nonsusceptible adj.
çabuk unutan irretentive adj.
çabuk sinirlenen iracund adj.
çabuk parlayan iracund adj.
çabuk kavrayan apt adj.
çabuk yanar flammable adj.
ayağına çabuk light-footed adj.
çabuk parlayan (kimse) hot-blooded adj.
çok çabuk double-quick adj.
çabuk sinirlenen easily-angered adj.
çabuk kavrayıp hemen gerekeni yapan (durumu) quick-witted adj.
eli çabuk nimble-fingered adj.
nefesi çabuk kesilen short-winded adj.
çabuk kızan quick-tempered adj.
çabuk kavrayan quick-witted adj.
çabuk kavrayan (durumu) quick-witted adj.
çabuk kızan short-tempered adj.
çabuk kavrayıp gerekeni hemen yapan quick-witted adj.
çabuk etkilenir impressionable adj.
acil (yiyecek vb) çabuk ve kolay hazırlanabilen instant adj.
çabuk geçen transient adj.
çabuk kırılır labile adj.
çabuk kızan peppery adj.
çabuk kızan temperamental adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan tetchy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan testy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan petulant adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peckish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan techy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan pettish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan nettlesome adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan cranky adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan fractious adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan irritable adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peevish adj.
gözden çabuk kaybolan evanescent adj.
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish adj.
çabuk sinirlenen choleric adj.
çabuk kavrayan perceptive adj.
çabuk öfkelenen peevish adj.
çabuk öfkelenen cranky adj.
çabuk sinirlenen fractious adj.
çabuk öfkelenen irritable adj.
çabuk öfkelenen tetchy adj.
çabuk öfkelenen nettlesome adj.
çabuk sinirlenen techy adj.
çabuk sinirlenen pettish adj.
çabuk öfkelenen fractious adj.
çabuk sinirlenen peckish adj.
çabuk öfkelenen petulant adj.
çabuk sinirlenen peevish adj.
çabuk öfkelenen testy adj.
çabuk sinirlenen testy adj.
çabuk sinirlenen nettlesome adj.
çabuk sinirlenen tetchy adj.
çabuk sinirlenen petulant adj.
çabuk sinirlenen irritable adj.
çabuk sinirlenen cranky adj.
çabuk öfkelenen peckish adj.
çabuk öfkelenen pettish adj.
çabuk öfkelenen techy adj.
çabuk kuruyan quick-dry adj.
çabuk öfkelenmeyen even adj.
çabuk kanan tawie adj.
çabuk etki gösteren activate adj.
çabuk tesir eden activate adj.
çabuk tesir gösteren activate adj.
çabuk anlayan acute adj.
çabuk kavrayan acuminous adj.
çabuk telaşlanan agitable adj.
çabuk kızan raspy adj.
çabuk öfkelenen raspy adj.
çabuk kavrayan ready-witted adj.
çabuk sinirlenen redheaded adj.
çabuk etkilenip aniden değişebilen temperamental adj.
çabuk etkilenen tender-hefted adj.
çabuk küsen toucheous adj.
çabuk küsen touchous [dialect] adj.
çabuk öğrenen toward [obsolete] adj.
çabuk bozulan tremulous adj.
çabuk inanan easy adj.
kendini çabuk toparlayan elastic adj.
çabuk olmayan unhasty adj.
çabuk solan evanescent adj.
çabuk sarhoş olan weak-headed adj.
çabuk kafayı bulan weak-headed adj.
çabuk başı dönen weak-headed adj.
(kostüm, kıyafet) çabuk değiştiren quick-change adj.
çabuk kuruyan quick-setting adj.
çabuk öfkelenen melancholy [obsolete] adj.
çabuk küsen miffy adj.
çabuk fark edilen observing adj.
çabuk üşüyen chill adj.
çabuk üşüyen chilly adj.
eli çabuk şekilde yapılan clean adj.
aşırı çabuk overquick adj.
eli çabuk compendious [obsolete] adj.
çabuk tutuşur inflamable adj.
çabuk öfkelenen inflamable adj.
çabuk parlayan combustible adj.
çabuk üreyen conceptious [obsolete] adj.
çabuk çoğalan conceptious [obsolete] adj.
çabuk sinirlenen donsie [scotland] adj.
çabuk sinirlenen donsy [scotland] adj.
çabuk sinirlenen doncy [scotland] adj.
çok çabuk yapılan drumhead adj.
çabuk sinirlenen irous [obsolete] adj.
çabuk algılayan clear adj.
çabuk etkili olan fast-action adj.
eli çabuk feat [dialect] [uk] adj.
çabuk sinirlenen feisty [us] [canada] adj.
çabuk üreyen feracious adj.
çabuk öfkelenen fiery-tempered adj.
çabuk kızaran flushy adj.
çabuk kavrayan pregnant [obsolete] adj.
çabuk parlayan sharp-tempered adj.
eli çabuk short adj.
çabuk geçen short adj.
eli çabuk prestidigital adj.
çabuk gaza gelen provocable adj.
çabuk gaza gelen provokable adj.
soluğu çabuk kesilen puffy adj.
çabuk sinirlenen snuffy adj.
çabuk sıkılan squeamous adj.
çabuk sıkılan squeasy adj.
çabuk karşılık veren responsive adj.
çabuk kavrayan bir halde receptively adv.
beklenenden daha çabuk sooner than expected adv.
çabuk çabuk very quickly adv.
çok çabuk like the devil adv.
çok çabuk in no time adv.
çabuk bir şekilde lissomly adv.
şeytan gibi çok çabuk like the devil adv.
çok çabuk handoverfist adv.
çabuk bir şekilde fleetly adv.
çok çabuk ve kolaylıkla in two shakes adv.
çok çabuk in less than no time adv.
çok çabuk like lightning adv.
eli çabuk bir şekilde dexterously adv.
olabildiğince çabuk as soon as possible adv.
çabuk çabuk in a hurry adv.
çabuk unutulacak şekilde evanescently adv.
çabuk bir şekilde lissomely adv.
mümkün olduğunca çabuk as soon as possible adv.
mümkün olduğu kadar çabuk as soon as possible adv.
çok çabuk in a matter of minutes adv.
çok çabuk at no time adv.
eli çabuk bir şekilde dextrously adv.
olabildiğince çabuk as swythe adv.
çabuk çabuk fleetly adv.
çabuk çabuk upon the spot adv.
mümkün olduğu kadar çabuk as soon as conj.
çabuk ol! come along! interj.
çabuk anlamına gelen bir ön ek oxy- pref.
Phrasals
çok çabuk at full bat n.
çabuk olmak come on v.
çabuk olmak hurry on v.
elini çabuk tutmak hurry on v.
telaşlı/çabuk çabuk yürümek stride off v.
çabuk geçmek zip along v.
çabuk çabuk yemek ravin down [obsolete] v.
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak skim over (something) v.
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak skim through (something) v.
Phrases
çok çabuk in no time at all expr.
çabuk buraya gel let's be having you expr.
çok çabuk real quick expr.
söz çabuk yayılır word travels fast expr.
Proverb
gençler çabuk acıkır growing youth has a wolf in his belly v.
gençler çabuk acıkır a growing youth has a wolf in his belly
kötü haber çabuk yayılır bad news travels fast
az olsun dert değil ama çabuk olsun he gives twice who gives quickly
erken kalkan çabuk yol alır early bird gets the worm
ne kadar az konuşulursa mesele o kadar çabuk kapanır least said, soonest mended
Colloquial
çabuk/kolay pes eden an easy quitter n.
çabuk kavrayan kimse a quick study n.
çabuk öğle yemeği quick lunch n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse whiz-kid n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse go-getter n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse ball of fire n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse whizz-kid n.
belirli konularda çabuk tetiklenen duygusal ve koyu liberal kimse knee jerk liberal n.
çabuk kazanılan para quick buck n.
çabuk kazanılan para fast buck n.
çabuk yapılan şey fast one n.
çabuk kızan kimse hot head n.
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı hot-shot n.
çabuk olmak get it on v.
çabuk inanan easy adj.
çabuk kavrayan on the beam adj.
çabuk ol chop chop interj.
elini çabuk tut chop chop interj.
çok çabuk in leaps and bounds expr.
çabuk ol get the lead out expr.
çabuk olun! get the lead out! expr.
çabuk ol get a hurry on expr.
çabuk ol! hurry! expr.
çabuk ol! snap to it! expr.
çabuk ol! look snappy! expr.
çok çabuk flat out expr.
çabuk ol shake the lead out expr.
çabuk ol! shake it up! expr.
çabuk ol! snap it up! expr.
çok çabuk in a jiffy expr.
çok çabuk like blue murder expr.
çabuk acele et! get cracking! expr.
çabuk olun! shake the lead out! expr.
çabuk ol hustle your bustle expr.
çok çabuk by leaps and bounds expr.
çabuk ol! get your skates on! expr.
elini çabuk tut! snap to it! expr.
elini çabuk tut! get your skates on! expr.
elini çabuk tut hustle your bustle expr.
elini çabuk tut! snap it up! expr.
elini çabuk tut make it snappy expr.
elinizi çabuk tutun! shake the lead out! expr.
elinizi çabuk tutun! get the lead out! expr.
elini çabuk tut! shake it up! expr.
elini çabuk tut get a hurry on expr.
o kadar çabuk değil not that fast expr.
ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi sooner rather than later expr.
olabildiğince çabuk asap (as soon as possible) expr.
elini çabuk tut rattle your dags [australia/new zealand] expr.
elini çabuk tut get it over with expr.
hadi çabuk ball the jack expr.
(bir şey) çabuk gel! roll on (something)! expr.
çabuk ol move it expr.
elini çabuk tut move it expr.
elini çabuk tut look sharp expr.
çabuk ol any day now expr.
elini çabuk tut any day now expr.
olabildiğince çabuk as quickly as possible expr.
çabuk ol! look smart! expr.
çabuk ol get cracking expr.
elini çabuk tut get cracking expr.
çabuk ol get rolling expr.
elini çabuk tut get rolling expr.
çabuk ol get your skates on expr.
elini çabuk tut get your skates on expr.
çabuk ol put your skates on expr.
elini çabuk tut put your skates on expr.