bocalamak - Turkish English Dictionary

bocalamak

Meanings of "bocalamak" in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
Common Usage
bocalamak falter v.
If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
Güçlü kara elfler bocalarsa aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık demektir.

More Sentences
bocalamak waver v.
Tom is wavering.
Tom bocalıyor.

More Sentences
General
bocalamak falter v.
If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
Eğer kudretli kara elfler bocalarsa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık durumda olur.

More Sentences
bocalamak waver v.
You are wavering.
Bocalıyorsun.

More Sentences
bocalamak flounder v.
How long did you flounder around before you asked for help?
Yardım istemeden önce ne kadar bocaladınız?

More Sentences
bocalamak get confused v.
I'm getting confused.
Bocalıyorum.

More Sentences
bocalamak struggle v.
If your team is struggling, you should effectively communicate with them to boost their performance.
Eğer ekibiniz bocalıyorsa, performanslarını artırmak için onlarla etkili bir şekilde iletişim kurmalısınız.

More Sentences
bocalamak waffle v.
She waffled between going out for dinner or staying in and cooking.
Akşam yemeğine dışarı çıkmak ya da evde kalıp yemek yapmak arasında bocalıyordu.

More Sentences
bocalamak agonise v.
She agonised over whether to accept the job or pursue another.
İşi kabul etmekle başka bir iş aramak arasında bocalıyordu.

More Sentences
bocalamak agonize v.
She agonized over whether to accept the job or pursue another.
İşi kabul etmekle başka bir iş aramak arasında bocalıyordu.

More Sentences
bocalamak stumble v.
bocalamak teeter v.
bocalamak vacillate v.
bocalamak halt v.
bocalamak stagger v.
bocalamak fluster v.
bocalamak oscillate v.
bocalamak wobble v.
bocalamak fluctuate v.
bocalamak be in two minds v.
bocalamak hesitate v.
bocalamak tiddle [dialect] v.
bocalamak titter-totter v.
bocalamak baffle v.
bocalamak mammer [dialect] v.
bocalamak wabble v.
bocalamak wibble v.
bocalamak chop v.
bocalamak daiker v.
bocalamak dacker [scotland] [north england] v.
bocalamak fribble [obsolete] v.
bocalamak skid v.
Phrasals
bocalamak muddle about v.
bocalamak muddle around v.
bocalamak hang back v.
Colloquial
bocalamak yo-yo v.
bocalamak be of two minds v.
bocalamak be in two minds v.
Marine
bocalamak wear v.
Ornithology
bocalamak tilter v.

Meanings of "bocalamak" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
General
bocalamak (iki seçenek arasında) waver v.
Phrasals
bir şeyde bocalamak muddle around v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak/kaçırmak/atlamak go up v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak go up v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) bocalamak hover between (something) and (something else) v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) bocalamak hover between something (and something else) v.
(ağır bir yükün altında) bocalamak/yalpalamak/baskı altında olmak stagger under something v.
seçenekler arasında bocalamak hover between (something) and (something else) v.
seçenekler arasında bocalamak hover between something (and something else) v.
(bir konuda) bocalamak falter in (something) v.
bir konuda bocalamak falter in something v.
(bir şey) söylerken bocalamak stumble over (something) v.
-de bocalamak falter in v.
arasında bocalamak hover between v.
(bir şeyle diğeri/iki şey) arasında bocalamak hover between (something) and (something else) v.
Idioms
bir şey/bir şeyi yapmak hakkında bocalamak be in two minds about something/about doing something [uk] v.
bir şey/bir şeyi yapmak hakkında bocalamak be of two minds about something/about doing something) [us] v.