ileri gitmek

Meanings of "ileri gitmek" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	ileri gitmek	move v.
Someone even went so far as to say that we could move towards a police state. Hatta birileri polis devletine doğru ilerleyebileceğimizi söyleyecek kadar ileri gitti. More Sentences
2	General	ileri gitmek	go too far v.
Do you think I went too far? Sence çok mu ileri gittim? More Sentences
3	General	ileri gitmek	go forward v.
The car was going forward. Araba ileri gidiyordu. More Sentences
Phrasals
4	Phrasals	ileri gitmek	go forward v.
I dared not go forward. İleri gitmeye cesaret edemedim. More Sentences
General
5	General	ileri gitmek	extravagate v.
6	General	ileri gitmek	go fast v.
7	General	ileri gitmek	move on v.
8	General	ileri gitmek	advance v.
9	General	ileri gitmek	make one's way v.
10	General	ileri gitmek	exaggerate v.
11	General	ileri gitmek	walk on v.
12	General	ileri gitmek	go on v.
13	General	ileri gitmek	exceed v.
14	General	ileri gitmek	progress v.
15	General	ileri gitmek	proceed v.
16	General	ileri gitmek	pass v.
17	General	ileri gitmek	encroach v.
18	General	ileri gitmek	exceed [obsolete] v.
19	General	ileri gitmek	overblow v.
20	General	ileri gitmek	overcolour v.
Phrasals
21	Phrasals	ileri gitmek	pass on v.
22	Phrasals	ileri gitmek	set ahead v.
Colloquial
23	Colloquial	ileri gitmek	make headway v.
Idioms
24	Idioms	ileri gitmek	go a bit far v.
25	Idioms	ileri gitmek	overshoot the mark v.
26	Idioms	ileri gitmek	go ahead v.
27	Idioms	ileri gitmek	gain ground v.
28	Idioms	ileri gitmek	go a bit far v.
Technical
29	Technical	ileri gitmek	heave v.

Meanings of "ileri gitmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	ileri gitmek (saat)	gain v.
The clock gains three minutes each day. Saat her gün üç dakika ileri gidiyor. More Sentences
2	General	çok ileri gitmek	go too far v.
There is one point, however, where the Commission proposal goes too far. Ancak Komisyon teklifinin çok ileri gittiği bir nokta var. More Sentences
3	General	fazla ileri gitmek	go too far v.
Haven't you gone too far? Sen fazla ileri gitmedin mi? More Sentences
Idioms
4	Idioms	çok ileri gitmek	go too far v.
There is one point, however, where the Commission proposal goes too far. Ancak Komisyon önerisinin çok ileri gittiği bir nokta vardır. More Sentences
General
5	General	daha ileri gitmek	outstrip v.
6	General	söylecek denli ileri gitmek	go on to claim v.
7	General	ileri gitmek (saat)	gain time v.
8	General	çok ileri gitmek	overstep the mark v.
9	General	daha ileri gitmek	outreach v.
10	General	ileri geri gitmek	go back and forth v.
11	General	daha da ileri gitmek	go further v.
12	General	daha da ileri gitmek	progress further v.
13	General	(saat) ileri gitmek	gain v.
14	General	ulaşılamayacak kadar ileri gitmek	get out of reach v.
15	General	daha ileri gitmek	outdistance v.
16	General	çok ileri gitmek	overstep v.
17	General	fazla ileri gitmek	go to extremes v.
18	General	fazla ileri gitmek	cross the line v.
19	General	bir adım daha ileri gitmek	go a step further v.
20	General	zamanda ileri geri gitmek	move forward or backward in time v.
21	General	saat ileri gitmek	watch to gain v.
22	General	yalan söylemede/yalancılıkta ileri gitmek	outlie v.
23	General	ileri geri gitmek	transcur [obsolete] v.
24	General	fazla ileri gitmek	overexaggerate v.
25	General	hesapsızca ileri gitmek	overlash [obsolete] v.
26	General	ileri geri gitmek	ping-pong v.
27	General	çok ileri gitmek	outreach v.
28	General	daha ileri gitmek	outsail v.
Phrasals
29	Phrasals	bir konuda bir şeyle ilerlemek/ileri gitmek	move forward with something v.
30	Phrasals	(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek	fade back v.
31	Phrasals	tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek	go forward v.
32	Phrasals	tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek	press forward v.
33	Phrasals	tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek	push forward v.
34	Phrasals	tüm problemlere, zorluklara rağmen ileri gitmek	push forward v.
35	Phrasals	çok ileri gitmek	run something into something v.
36	Phrasals	ileri doğru gitmek	nose in v.
37	Phrasals	ileri doğru gitmek	nose into v.
Colloquial
38	Colloquial	birisine aptal diyecek kadar ileri gitmek	go so far as to call someone stupid v.
39	Colloquial	söyleyecek kadar ileri gitmek	go so far as to say something v.
40	Colloquial	bir şey yapacak kadar ileri gitmek	go as far as to do something v.
41	Colloquial	bir şey yapacak kadar ileri gitmek	go so far as to do something v.
42	Colloquial	(bir şey yapacak) kadar ileri gitmek	go so far as (doing something) v.
43	Colloquial	kadar ileri gitmek	go so far as to v.
44	Colloquial	söyleyecek kadar ileri gitmek	go so far as to say v.
Idioms
45	Idioms	bir adım geri ama sonra iki adım ileri gitmek	lose the battle, but win the war v.
46	Idioms	bir adım daha ileri gitmek	go the extra mile v.
47	Idioms	(durumu yanlış değerlendirip) (fazla) ileri gitmek	overplay one's hand v.
48	Idioms	biraz ileri gitmek	go a bit far v.
49	Idioms	(bir şey yapmak için) fazla ileri gitmek	go to extremes (to do something) v.
50	Idioms	çok ileri gitmek	overstep one's mark v.
51	Idioms	çok ileri gitmek	overstep its mark v.
52	Idioms	(bir şeyde) çok ileri gitmek	overstep the bounds (of something) v.
53	Idioms	fazla ileri gitmek	push too far v.
Aeronautic
54	Aeronautic	pilot müdahalesi olmadan yukarı aşağı veya ileri geri gitmek	hunt v.
Marine
55	Marine	ileri doğru gitmek	run in with v.
Sport
56	Sport	uzun sörf tahtası ile ileri gitmek	paddleboard v.
Archaic
57	Archaic	daha ileri gitmek	overcome v.
Slang
58	Slang	fazla ileri gitmek	take things too far v.