itiraf etmek

Meanings of "itiraf etmek" in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	itiraf etmek	admit v.
I must admit that I am, at the moment, more concerned about the matter in hand. İtiraf etmeliyim ki şu anda elimizdeki konu hakkında daha fazla endişe duyuyorum. More Sentences
2	Common Usage	itiraf etmek	confess v.
I confess that I tend to favour an opt-in solution. İtiraf etmeliyim ki ben tercihli bir çözümden yanayım. More Sentences
General
3	General	itiraf etmek	acknowledge v.
Tom acknowledged that he was hoping to become the new class president. Tom yeni sınıf başkanı olmayı umduğunu itiraf etti. More Sentences
4	General	itiraf etmek	profess v.
Sami and Layla had no problem professing their love on paper. Sami ve Layla aşklarını kağıt üzerinde itiraf etmekte sorun yaşamadılar. More Sentences
5	General	itiraf etmek	come clean v.
It's time to come clean. İtiraf etme zamanı. More Sentences
6	General	itiraf etmek	confess v.
I have to confess that I do not fully grasp why requests for a reduction in these amounts were made. İtiraf etmeliyim ki bu miktarlarda indirim taleplerinin neden yapıldığını tam olarak anlayabilmiş değilim. More Sentences
7	General	itiraf etmek	tell v.
My lawyer told me that I should plead guilty. Avukatım bana suçlu olduğumu itiraf etmem gerektiğini söyledi. More Sentences
Phrasals
8	Phrasals	itiraf etmek	come clean about (something) v.
If you want her forgiveness you need to come clean about what you did. Onun affını istiyorsan yaptığını itiraf etmelisin. More Sentences
Colloquial
9	Colloquial	itiraf etmek	come clean v.
Why don't you come clean and tell the truth? Neden itiraf edip gerçeği söylemiyorsun? More Sentences
Idioms
10	Idioms	itiraf etmek	come clean v.
Why don't you just come clean and tell the truth? Neden itiraf edip gerçeği söylemiyorsun? More Sentences
Law
11	Law	itiraf etmek	confess v.
Yesterday we discussed enlargement and I confess the occasion was moving and gratifying. Dün genişleme konusunu tartıştık ve itiraf etmeliyim ki bu olay çok dokunaklı ve memnuniyet vericiydi. More Sentences
12	Law	itiraf etmek	admit v.
I must admit that we are a bit of an anarchic group. Biraz anarşik bir grup olduğumuzu itiraf etmeliyim. More Sentences
Politics
13	Politics	itiraf etmek	confess v.
Yet I confess I voted against placing this issue on the agenda. Yine de itiraf etmeliyim ki bu konunun gündeme alınmasına karşı oy kullandım. More Sentences
General
14	General	itiraf etmek	allow v.
15	General	itiraf etmek	unburden v.
16	General	itiraf etmek	avow oneself v.
17	General	itiraf etmek	recognize v.
18	General	itiraf etmek	own v.
19	General	itiraf etmek	disbosom v.
20	General	itiraf etmek	stand in a white sheet v.
21	General	itiraf etmek	beg v.
22	General	itiraf etmek	concede v.
23	General	itiraf etmek	unbosom v.
24	General	itiraf etmek	grant v.
25	General	itiraf etmek	own up v.
26	General	itiraf etmek	avow v.
27	General	itiraf etmek	give v.
28	General	itiraf etmek	recognise v.
29	General	itiraf etmek	acknow v.
30	General	itiraf etmek	be acknown v.
31	General	itiraf etmek	be aknow v.
32	General	itiraf etmek	unbreast v.
33	General	itiraf etmek	let v.
34	General	itiraf etmek	unpack v.
35	General	itiraf etmek	beknow v.
36	General	itiraf etmek	discover [obsolete] v.
Phrasals
37	Phrasals	itiraf etmek	take with [scottish] v.
38	Phrasals	itiraf etmek	fess up v.
Colloquial
39	Colloquial	itiraf etmek	low [us] v.
Idioms
40	Idioms	itiraf etmek	allow as how [us] v.
Trade/Economic
41	Trade/Economic	itiraf etmek	recognize v.
42	Trade/Economic	itiraf etmek	recognise v.
Archaic
43	Archaic	itiraf etmek	avouch v.
44	Archaic	itiraf etmek	aknow v.
45	Archaic	itiraf etmek	unburthen v.
Slang
46	Slang	itiraf etmek	spill guts v.
47	Slang	itiraf etmek	fess (up) v.
British Slang
48	British Slang	itiraf etmek	fess up v.

Meanings of "itiraf etmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	suçunu itiraf etmek	come clean v.
Why don't you come clean and tell the truth? Neden suçunu itiraf etmiyorsun ve gerçeği söylemiyorsun? More Sentences
2	General	(birine) itiraf etmek	admit to v.
She admitted to having heroin. Eroin kullandığını itiraf etti. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	(bir şeyi) itiraf etmek	confess to (someone or something) v.
On the eve of the vote at first reading of the 2003 budget, I must confess to mixed feelings. 2003'ün ilk bütçe oylamasının arifesinde, karışık duygular içinde olduğumu itiraf etmeliyim. More Sentences
4	Phrasals	(hatasını) itiraf etmek	fess up v.
It's time to fess up. İtiraf etme zamanı geldi. More Sentences
General
5	General	her şeyi itiraf etmek	make a clean breast of it v.
6	General	her şeyi itiraf etmek	make a clean breast of v.
7	General	yanılmış olduğunu itiraf etmek	swallow one's words v.
8	General	yeniden itiraf etmek	reavow v.
9	General	birlikte itiraf etmek	coadmit v.
Phrasals
10	Phrasals	birine (bir şeyi) itiraf etmek	confess to (someone or something) v.
11	Phrasals	birine bir şeyi itiraf etmek	confess something to someone v.
12	Phrasals	birine bir şey yaptığını itiraf etmek	confess something to someone v.
13	Phrasals	birine bir şeyi itiraf etmek	confess to someone v.
14	Phrasals	birine bir şey yaptığını itiraf etmek	confess to someone v.
15	Phrasals	bir şeyi itiraf etmek	confess to something v.
16	Phrasals	bir şey yaptığını kabullenmek/itiraf etmek	confess to something v.
17	Phrasals	bir şeyi itiraf etmek	confess to v.
18	Phrasals	birine bir şeyi itiraf etmek	confess to v.
19	Phrasals	bir şeyi birine itiraf etmek	admit something to someone v.
20	Phrasals	bir şeyi itiraf etmek	admit to something v.
21	Phrasals	bir şeyi birine itiraf etmek	admit something to someone v.
22	Phrasals	bir şeyi itiraf etmek	admit to something v.
23	Phrasals	(bir şeyi) itiraf etmek	own up (to something) v.
Phrases
24	Phrases	itiraf etmek gerekirse	I must confess that expr.
Colloquial
25	Colloquial	itiraf etmek gerekirse	(if the) truth be known expr.
26	Colloquial	itiraf etmek gerekirse	(if the) truth be told expr.
Idioms
27	Idioms	her şeyi itiraf etmek	make a clean breast v.
28	Idioms	suçu itiraf etmek	turn king's evidence v.
29	Idioms	suçunu itiraf etmek	acknowledge the corn v.
30	Idioms	suçunu/hatasını itiraf etmek	acknowledge the corn v.
31	Idioms	hatasını itiraf etmek	eat humble pie v.
32	Idioms	hatasını kabul etmek/itiraf etmek	fess up to something v.
33	Idioms	itiraf veya ifşa etmek	get out of the closet v.
34	Idioms	itiraf veya ifşa etmek	come out of the closet v.
35	Idioms	suçu itiraf etmek	make a clean breast of it v.
36	Idioms	suçunu itiraf etmek	cop out v.
37	Idioms	yanıldığını itiraf etmek	eat humble pie v.
38	Idioms	işkenceye dayanamayıp suçunu itiraf etmek	sing in tribulation v.
39	Idioms	suçunu itiraf etmek	nod the nut [obsolete] v.
40	Idioms	(birine) bir şeyi itiraf etmek	make a clean breast of something (to someone) v.
41	Idioms	(birine) doğruyu itiraf etmek	come clean with (someone) v.
42	Idioms	(birine) suçunu itiraf etmek	come clean with (someone) v.
43	Idioms	(bir şeyi) itiraf etmek	make a clean breast of (something) v.
Slang
44	Slang	bir suçu itiraf etmek	cough v.