recognise

Meanings of "recognise" in Turkish English Dictionary : 32 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	recognise v.	tanımak
One thing we can be sure of is that fish do not recognise any border or boundary. Emin olabileceğimiz tek şey, balıkların herhangi bir sınır veya sınırsızlık tanımadığıdır. More Sentences
General
2	General	recognise v.	tanımak
One thing we can be sure of is that fish do not recognise any border or boundary. Emin olabileceğimiz tek şey, balıkların herhangi bir sınır veya sınırsızlık tanımadığıdır. More Sentences
3	General	recognise v.	takdir etmek
These positive efforts should be recognised. Bu olumlu çabalar takdir edilmelidir. More Sentences
4	General	recognise v.	kabul etmek
The above comments are nothing to do with health and safety, issues which all of us recognise as important. Yukarıdaki yorumların, hepimizin önemli olduğunu kabul ettiği sağlık ve güvenlik konularıyla hiçbir ilgisi yoktur. More Sentences
5	General	recognise v.	farkında olmak
We would hope that will be expanded, although we recognise the difficulties it presents. Karşılaştığımız zorlukların farkında olsak da, bunun genişletileceğini umuyoruz. More Sentences
6	General	recognise v.	farkına varmak
The rapporteurs recognised this and have extended the Commission proposal to make it more forward-looking. Sözcüler bunun farkına varmış ve Komisyon teklifini daha ileriye dönük hale getirmek için genişletmişlerdir. More Sentences
7	General	recognise v.	fark etmek
This morning you recognised that you need to take a few classes. Bu sabah birkaç ders almanız gerektiğini fark ettiniz. More Sentences
Trade/Economic
8	Trade/Economic	recognise v.	tanımak
One thing we can be sure of is that fish do not recognise any border or boundary. Emin olabileceğimiz tek şey, balıkların herhangi bir sınır veya sınırsızlık tanımadığıdır. More Sentences
Law
9	Law	recognise v.	resmen tanımak
The three recognised minorities are required to register with the authorities. Resmen tanınan bu üç azınlığın mensupları yetkili makamlara kayıt yaptırmakla yükümlüdürler. More Sentences
Technical
10	Technical	recognise v.	farkına varmak
The rapporteurs recognised this and have extended the Commission proposal to make it more forward-looking. Sözcüler bunun farkına varmış ve Komisyon teklifini daha ileriye dönük hale getirmek için genişletmişlerdir. More Sentences
11	Technical	recognise v.	tanımak
One thing we can be sure of is that fish do not recognise any border or boundary. Emin olabileceğimiz tek şey, balıkların herhangi bir sınır veya sınırsızlık tanımadığıdır. More Sentences
General
12	General	recognise v.	söz hakkı vermek
13	General	recognise v.	bilmek
14	General	recognise v.	itiraf etmek
15	General	recognise v.	haklı bulmak
16	General	recognise v.	anlamak (önemini/gerçekliğini/değerini)
17	General	recognise v.	onaylamak
18	General	recognise v.	ayırt etmek
19	General	recognise v.	(verilen hizmet, vb. için) şükranlarını sunmak
Trade/Economic
20	Trade/Economic	recognise v.	gerçekleşmek
21	Trade/Economic	recognise v.	itiraf etmek
22	Trade/Economic	recognise v.	kabul ve tasdik etmek
23	Trade/Economic	recognise v.	onaylamak
24	Trade/Economic	recognise v.	tahakkuk etmek
25	Trade/Economic	recognise v.	teslim etmek
Law
26	Law	recognise v.	varlığını kabul etmek
27	Law	recognise v.	taahhütname ile bağlamak
Politics
28	Politics	recognise v.	teşhis etmek
Biology
29	Biology	recognise v.	(antijeni, substratı vb.) tanımak
Biochemistry
30	Biochemistry	recognise v.	kendisini tamamlayan bir maddeye bağlanmak
31	Biochemistry	recognise v.	yapışmak
32	Biochemistry	recognise v.	tepkime göstermek

Meanings of "recognise" with other terms in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	recognise [obsolete] v.	gözden geçirerek düzeltmek
2	General	recognise [obsolete] v.	tashih etmek
Trade/Economic
3	Trade/Economic	recognise as an expense v.	giderleştirmek
Law
4	Law	recognise the claim v.	iddiayı kabul etmek
5	Law	recognise a claim v.	talebi kabul etmek