kutsal - Turkish English Dictionary

kutsal

Meanings of "kutsal" in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

Turkish English
Common Usage
kutsal sacred adj.
Our task is to decide whether or not the autonomy of peoples is sacred and sacrosanct.
Bizim görevimiz halkların özerkliğinin kutsal ve dokunulmaz olup olmadığına karar vermektir.

More Sentences
kutsal holy adj.
Yesterday the Al-Hasar mosque, the Moslem Vatican, called for a holy war against the United States.
Dün El-Hasar camisi, yani Müslüman Vatikan, ABD'ye karşı kutsal bir savaş çağrısında bulundu.

More Sentences
General
kutsal sacrosanct adj.
My Group, on the other hand, considers the principle of equality sacrosanct.
Öte yandan Grubum, eşitlik ilkesinin kutsal olduğunu düşünmektedir.

More Sentences
kutsal sanctified adj.
This place was sanctified.
Bu yer kutsaldı.

More Sentences
kutsal hallowed adj.
Our Father in heaven, hallowed be your name.
Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın.

More Sentences
kutsal heavenly adj.
He felt the most heavenly joy that he had experienced since birth.
O doğumundan beri yaşadığı en kutsal sevinci hissetti.

More Sentences
kutsal holy adj.
Why does the Treaty on the European Communities have to be treated as if it were holy writ?
Avrupa Toplulukları Antlaşması neden kutsal bir metinmiş gibi ele alınmak zorunda?

More Sentences
kutsal taboo adj.
The sacred artefacts were deemed taboo.
Dini eserler kutsal sayılıyordu.

More Sentences
Psychology
kutsal sacred adj.
That means that even the sacred exports can be maintained.
Bu, kutsal ihracatın bile sürdürülebileceği anlamına gelmektedir.

More Sentences
Philosophy
kutsal holy adj.
I cannot see the sense of unleashing a holy war among ourselves as to the exact significance of that text.
Bu metnin tam olarak ne anlama geldiği konusunda kendi aramızda kutsal bir savaş başlatmanın anlamını göremiyorum.

More Sentences
Common Usage
kutsal divine adj.
kutsal blessed adj.
kutsal numinous adj.
General
kutsal sanctus n.
kutsal the divine n.
kutsal blessed adj.
kutsal consecrated adj.
kutsal divino adj.
kutsal saintly adj.
kutsal sainted adj.
kutsal inviolate adj.
kutsal solemn adj.
kutsal venerable adj.
kutsal celestial adj.
kutsal sacramental adj.
kutsal semidivine adj.
kutsal enshrined adj.
kutsal blest adj.
kutsal tapu adj.
kutsal sacral adj.
kutsal unearthly adj.
kutsal reverend [obsolete] adj.
kutsal consecrate adj.
kutsal devoutful adj.
kutsal dian (diana) adj.
kutsal inviolate adj.
kutsal inviolated adj.
kutsal skyborn adj.
kutsal supermundane adj.
kutsal supermundial adj.
Archaeology
kutsal ancient adj.
Religious
kutsal tersanctus n.
kutsal ven. (venerable) adj.
Philosophy
kutsal saint adj.
Art
kutsal deiform adj.
Music
kutsal hymm adj.
Archaic
kutsal antique adj.
kutsal sely adj.

Meanings of "kutsal" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
kutsal kitap the bible n.
As a Christian, I have adopted this attitude based on the Bible.
Bir Hıristiyan olarak, Kutsal Kitap'a dayanarak bu tutumu benimsedim.

More Sentences
kutsal kitap holy writ n.
My book became the Holy writ for all those engineers.
Benim kitabım tüm mühendisler için kutsal kitap oldu.

More Sentences
kutsal cuma good friday n.
After Good Friday comes Easter.
Kutsal Cumadan sonra Paskalya gelir.

More Sentences
dokunulmazlık (kutsal birşey vb) inviolability n.
This fight is about the inviolability of human life as the highest value in our democracy.
Bu mücadele, demokrasimizdeki en yüksek değer olan insan hayatının dokunulmazlığı ile ilgilidir.

More Sentences
kutsal kitap scripture n.
The Koran is Islamic scripture.
Kuran İslam'ın kutsal kitabıdır.

More Sentences
kutsal şehir holy city n.
Jerusalem is the Holy City of the Jews.
Kudüs Yahudilerin kutsal şehridir.

More Sentences
kutsal ruh the holy spirit n.
The man on whom you see the Spirit come down and remain is he who will baptize with the Holy Spirit.
Ruh'un üzerine inip kaldığını gördüğünüz adam, Kutsal Ruh'la vaftiz edilecek olan kişidir.

More Sentences
kutsal yazılar scripture n.
Throughout the Scriptures, we find this usage of the number forty.
Kutsal Yazılar boyunca kırk sayısının bu şekilde kullanıldığını görürüz.

More Sentences
kutsal yer sanctuary n.
The people of Israel were told to each contribute half a shekel of silver to the Sanctuary.
İsrail halkına her birinin Kutsal Yer'e yarım şekel gümüş bağışında bulunması söylendi.

More Sentences
kutsal kitap holy scripture n.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
Orta Çağ'da, Kutsal Kitap'a karşı çıkan herkes öldürülürdü.

More Sentences
kutsal emanetler relics n.
The relics are protected by powerful forces.
Kutsal emanetler kudretli güçler tarafından korunuyor.

More Sentences
kutsal mabet holy shrine n.
This Spanish fortress was converted into a beautiful holy shrine.
Bu İspanyol kalesi güzel bir kutsal mabede dönüştürülmüş.

More Sentences
kutsal kase holy grail n.
Therefore the fusion budget is a financial black hole in pursuit of an ever-receding holy grail of fusion energy.
Bu nedenle füzyon bütçesi, füzyon enerjisinin sürekli uzaklaşan kutsal kasesi peşinde koşan finansal bir kara deliktir.

More Sentences
kutsal toprak holy ground n.
This is holy ground.
Bu, kutsal topraktır.

More Sentences
kutsal saymak venerate v.
Protestants don't venerate saints.
Protestanlar azizleri kutsal saymazlar.

More Sentences
Politics
kutsal roma imparatorluğu holy roman empire n.
The Holy Roman Empire came to an end in the year 1806.
Kutsal Roma İmparatorluğu 1806 yılında sona erdi.

More Sentences
History
kutsal roma imparatorluğu holy roman empire n.
The Holy Roman Empire ceased to exist in 1806.
Kutsal Roma İmparatorluğu 1806'da sona erdi.

More Sentences
Common Usage
kutsal bir yeri dini sebeplerle ziyaret eden kimse pilgrim n.
bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çemberi halo n.
General
kutsal şeylerin saklandığı oda sacristy n.
kutsal gün holy day n.
kilisede ibadet sırasında kutsal kitaptan okunan paragrafların derlemesi lectionary n.
kutsal su serpme aspersion n.
kutsal yer sanctum n.
kutsal şeye saygısızlık profanation n.
kutsal nesnelere veya kişilere saygısızlık yapan kimse sacrilegist n.
kutsal topraklar (israil ve ürdün'deki) the holy land n.
musevilerce cumartesileri uygulanan kutsal dinlenme günü sabbath n.
kutsal görev religion n.
kutsal varlık sacrament n.
kutsal şeye saygısızlık profanity n.
kutsal eşya sandığına koyma enshrinement n.
kutsal saymayan desecrator n.
kutsal kişi sadhu n.
kutsal şeylere saygısızlık eden desecrater n.
kutsal su kabı stoup n.
kutsal perşembe holy thursday n.
sürekli tekrarlandığında ruhani güçlerin uyandırılmasını sağlayan kutsal söz mantra n.
kilisede ibadet sırasında kutsal kitaptan bölümler okuyan kişi lector n.
kutsal kitaplar sacred books n.
kutsal nesnelere kötü davranma ve kullanma durumu sacrilegiousness n.
kutsal bağlaşma holy alliance n.
kutsal şeye saygısızlık desecration n.
kutsal vücut yağı chrism n.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık desecration n.
kutsal şeye saygısızlık sacrilege n.
en kutsal veya mukaddes olma hali sacrosanctness n.
kutsal şeylere hürmetsizlik sacrilege n.
kutsal şeylere saygısızlık profanity n.
kutsal kitaplar canon n.
kutsal nesnelere veya kişilere saygısız olma durumu sacrilegiousness n.
kutsal yağ unction n.
kutsal ülke promised land n.
kutsal kitap bible n.
kiliselerde üzerine kutsal objelerin konduğu raf veya bölme credenza n.
kutsal hak divine right n.
kutsal yer holy n.
hristiyanlarda kutsal hafta boyunca sadece belirli gıdaların alınması xerophagy n.
kutsal bir şeye karşı saygısızlık sacrilege n.
en kutsal ve mukaddes olma durumu veya seviyesi sacrosanctity n.
kilisede ibadet sırasında kutsal kitaptan okunan bölüm lection n.
kutsal olma durumu veya seviyesi sacredness n.
kutsal emanetlerin saklandığı sandık reliquary n.
kutsal emanet relic n.
kutsal su chrism n.
kutsal mekan sacred space n.
kutsal diyar holy land n.
kutsal ruh the holy ghost n.
kutsal eşya sandığına koyma enshrining n.
ibrani takvime göre dokuzuncu ayın altısında kutlanan kutsal gün shabuoth n.
kutsal kabul etme shrining n.
kutsal bir yere koyma shrining n.
baba oğul ve kutsal ruh the eternal triangle n.
kutsal üçleme the eternal triangle n.
kilisede kutsal ekmek kutusu pyx n.
zerdüştlüğün kutsal kitabı avesta n.
kutsal kitapları saklama yeri (yahudilerde) genizah n.
kutsal olma godhood n.
kutsal şey halidom n.
kutsal şey halidome n.
kutsal hazineler holy treasures n.
kutsal hazineler enshrined treasures n.
kutsal hazineler sacred treasures n.
kutsal roma imparatoru holy roman emperor n.
hindu inanışına göre tanrının kutsal şarkısı gita n.
kendi hayatını kurtarmak için kutsal yazıtları veya kiliseye ait malları düşmana teslim eden kimse traditor n.
kutsal ruh holy spirit n.
kutsal ruh holy ghost n.
tanrıya ve kutsal şeylere sövme blasphemy n.
hinduizmin kutsal metinleri olan veda'ların bir bölümü sama-veda n.
kutsal kişilerin resmi icon n.
kutsal şeylere sövme blasphemy n.
kutsal şeylere saygısızlık blaspheme n.
kutsal kitabın orjinalı codex n.
kutsal nesnelerin tutulduğu kilisenin içindeki veya bitişiğindeki küçük oda sacristry n.
kutsal şeylere karşı saygısızlık profanity n.
kutsal kişi ya da şeylere saygısızlık sacrilege n.
kutsal şeylere küfür sacrilege n.
kutsal şeylere küfür blasphemy n.
kutsal sayılan yer a mecca n.
kutsal tapınak holy shrine n.
kutsal bir amaç a divine goal n.
kutsal ekmek kabı monstrance n.
baba oğul kutsal ruh trinity n.
baba oğul kutsal ruh holy trinity n.
baba oğul ve kutsal ruh trinity n.
kutsal yolculuk religious journey n.
kutsal yolculuk pilgrimage n.
baba oğul ve kutsal ruh holy trinity n.
baba oğul ve kutsal ruh blessed trinity n.
baba oğul ve kutsal ruh father the son and the holy spirit n.
baba oğul kutsal ruh father the son and the holy spirit n.
baba oğul kutsal ruh blessed trinity n.
kutsal aşk divine love n.
kutsal değerler sacred values n.
kutsal kap holy grail n.
kutsal bir yerin çevresi precinct n.
ölmekte olan bir kimsenin vücuduna rahip tarafından kutsal bir yağın sürüldüğü katolik kilisesi ayini extreme unction n.
kutsal güven holy trust n.
kutsal döngü sacred circle n.
kutsal üçlü the holy trinity n.
kutsal varlık sacred being n.
kutsal oda sacred room n.
kutsal dil sacred language n.
kutsal metinlerin yeni dünya tercümesi new world translation of the holy scriptures n.
kutsal kitap kanonu biblical canon n.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü biblical canon n.
kutsal kitap kanonu canon of scripture n.
herhangi bir dinin kutsal kabul edilen yazıtlarını meydana getiren kitapların tümü canon of scripture n.
kutsal yer holy place n.
kutsal metinler/yazılar holy writings n.
(sanskritçe) song of god - tanrı'nın şarkısı isimli kutsal şiir bhagavadgita n.
kutsal sandık holy ark n.
kutsal ahit sandığı holy ark n.
kutsal yağ şişesi ampulla n.
yüce/kutsal amaç apotheosis n.
kutsal su kabı aspergill n.
kutsal su kabı aspergillum n.
kutsal yer bethel n.
kutsal kudüs celestial city n.
kutsal savaş holy war n.
kutsal savaş sacred war n.
kilisede kutsal eşyaların tutulduğu yer vestry n.
kilisede kutsal eşyaların tutulduğu yer sacristy n.
kutsal olmama profaneness n.
kutsal olmama unsanctification n.
kutsal bir nesnenin çevresinde dönme circumambulation n.
hıristiyan bazilikalarında kutsal yönü belirleyen (doğu) apsisin önünde yer alan, yalnızca ruhban sınıfının kullanabildiği kutsal mekan bema n.
hinduizmin kutsal kitapları upanishads n.
kutsal incil holy bible n.
kutsal amaç sacred cause n.
kutsal toprak holy land n.
kutsal insan holy man n.
kutsal adam holy man n.
kutsal emanetler sacred relics n.
kutsal emanetler holy relics n.
kutsal alan sanctuary n.
(katolik kilisesinde) kutsal ekmek kabı ciborium n.
kutsal bağ sacred bond n.
kutsal su holy water n.
kutsal kimse hallow n.
kutsal obje hallow n.
kutsal topraklara yolculuk journey to the holy land n.
7 ve 17. yüzyıllar arasında yazılmış, şiva ve karısı arasındaki diyaloglardan oluşan kutsal kitap tantra n.
7. ve 17. yüzyıllar arasında, özellikle siva ve karısı arasındaki diyalog şeklinde yazılmış, kutsal tantizm kitapları tantra n.
heykel ya da kutsal emanetler için yapılan niş tabernacle n.
kutsal kitaplarla ilgili olma canonicity n.
kutsal kitaba göre uygunluk canonicalness n.
kutsal meslek sacred profession n.
kutsal metin religious writing n.
kutsal emanet relik [obsolete] n.
kutsal emanetlerin saklandığı kutu reliquary n.
kutsal emanetlerin saklandığı sandık reliquaire n.
ağır ve kutsal görev remorse [obsolete] n.
kutsal parmak holy finger n.
kutsal gün holy day n.
kutsal evlilik bağı the bonds of holy matrimony n.
kutsal yağ sürme unction n.
kutsal olmama unholiness n.
kutsal olma sacrality n.
erişilmesi ve fethi zor olduğu için yasak şehir olarak bilinen, tibet budizmi'nin kutsal kenti lassa n.
konstantinopolis piskoposu makedonius'un kutsal ruhu reddeden öğretileri macedonianism n.
(şintoizm'de) insanlara sadece kutsal ruhlar vasıtasıyla bildirildiğine inanılan hakikat yolu makoto n.
kutsal şeylere saygısız konuşan kimse blasphemer n.
kutsal eşya odasındaki lavabo lavatory n.
bir kimsede veya kutsal bir nesnede barındığına inanılan doğaüstü güce dayanan bir doktrin manaism n.
kutsal dava mekka n.
(islamiyet'te veya hinduizm'de) kutsal kabul edilen dilenci keşiş fakir n.
(islamiyet'te veya hinduizm'de) kutsal kabul edilen dilenci keşiş faquir n.
kutsal törenleri ve savaşı reddeden bir hristiyanlık mezhebine mensup kimse broadbrim n.
kutsal kitabe yazarı hierogrammate n.
kutsal metin yazarı hierogrammatist n.
kutsal metin yazarı hierographer n.
kutsal eşya muhafazası hierotheca n.
kutsal kabul edilen şey holy of holies n.
kutsal nesnelerin tapınan kişilere gösterildiği, kaidelerin okunduğu, yıkama, yeme, içme ve kurban etme gibi törensel faaliyetlerin yapıldığı gizli bir dini ayin mystery n.
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ piyeslerine verilen ad mystery n.
genellikle isa'nın yaşamı, ölümü ve dirilişi temalarını ve kutsal kitapta geçen olayları işleyen orta çağ'a ait bir piyes türü mystery n.
(yahudilikte) kutsal kitap saklanan yerin içindeki kitaplar genizah n.
kutsal görülen şeyin adının saygısızca kullanılması oath n.
kutsal görülen bir şeyin adıyla aynı olan, ondan türetilmiş veya o şeyin adını içeren ifade oath n.
çin kutsal kitabı ching n.
kutsal şehir heavenly city n.
kutsal sembollere duyulan düşmanlık iconomachy n.
kutsal sayılan nesne object of veneration n.
(kürsüde) üzerine kutsal kitap konan yastık cushion n.
kutsal ruh paraclete n.
kutsal metin paragraflarının temel alındığı ayet paraphrase n.
kutsal kitaptaki metinsel sorunlara yönelik edebi ve tarihi eleştirilerle ilgili incil inceleme dalı introduction [obsolete] n.
(kilisede) kutsal ekmek kutusu pix n.
kutsal yerler sancta n.
kutsal ruh sanctifier n.
kutsal anlaşma sanction [obsolete] n.
kutsal eşyalar sanctity n.
kutsal yükümlülükler sanctity n.
kutsal haklar sanctity n.
kutsal şey sanctum n.
efkaristiyada üzerinde kutsal nesnelerin sergilendiği keten örtü corporal n.
efkaristiyada üzerinde kutsal nesnelerin sergilendiği keten örtü communion cloth n.
kutsal olan şey divine n.
kutsal gerçeklik divine n.
(dini) yahudi ve hristiyanlık'a ait kutsal kitapları amaçlanan yoruma göre tefsir eden kimse originalist n.
sinagogda kutsal sandığın önüne asılan süslü perde paroket n.
sinagogda kutsal sandığın önüne asılan süslü perde parocheth n.
sinagogda kutsal sandığın önüne asılan süslü perde parochet n.
kutsal mekan phane [obsolete] n.
(gnostisizm'de) kutsal yaşamın bütünlüğü pleroma n.
varlığı hissedilen kutsal şey presence n.
kutsal kapların tutulduğu yer sceuophylacium n.
kutsal yer seintuary n.
kutsal alan seintuary n.
kutsal yer sekos n.
serafim meleğinin kutsal ateşi temsilen kırmızı renkte betimlenmesi seraph n.
kutsal eşyaların saklandığı kutu shrine n.
kutsal nesne shrine n.
kutsal yapı shrine n.
metnin anlamından ziyade yorumcunun kendi görüşlerini ifade eden özellikle kutsal yazılara ilişkin bir yorum eisegesis n.
bir metnin, özellikle de kutsal metinlerin eleştirel bir şekilde yorumlanması exegesis n.
kutsal ruh pneuma n.
birinin kutsal ruh tarafından ele geçirildiğini gösteren gözle görülür belirtiler pneumatism n.
teolojik kutsal ruh öğretisini yorumlayan kimse pneumatologist n.
kutsal bilgelik sophia n.
mutlu ve kutsal bölge sphere n.
kutsal üçlemenin özü subsistence n.
baba, oğul ve kutsal ruh üçlemesi subsistence n.
kutsal üçleme unsurlarından biri subsistence n.
kutsal kitap holy book n.
kutsal olarak kabul etmek enshrine v.
kutsal saymak hallow v.
kutsal bir yere koymak enshrine v.
kutsal birşeye saygısızlık etmek defile v.
saygısızlık etmek (kutsal bir şeye) desecrate v.
kutsal saymak bless v.
kutsal yağ sürmek anoint v.
kutsal sayılmak consecrate v.
kutsal saymamak desecrate v.
kutsal bir yere koymak inshrine v.
kutsal yağ sürmek inunct v.
kutsal yağ sürmek embrocate v.
kutsal yağ sürmek anele v.
kutsal kabul etmek enshrine v.
kutsal metinden alıntılar yapmak quote scriptures v.
kutsal saymak regard [obsolete] v.
kutsal bir şeye saygısızlık etmek unsanctify v.
kutsal saymamak unsanctify v.
kutsal işlem olarak yapmak give v.
kutsal bir yerde saklamak inshrine v.
kutsal bir şey gibi korumak inshrine v.
kutsal kabul etmek shrine v.
kutsal bir şeye karşı saygısız sacrilegious adj.
kutsal olmayan unholy adj.
kutsal şeyleri tutmaya layık olmayan unworthy to handle holy things adj.
kutsal sayılmayan desecrated adj.
kutsal kitapta geçen canonical adj.
kutsal olarak kabul edilen enshrined adj.
en kutsal olanı divinest adj.
kutsal şeye saygısız sacrilegious adj.
kutsal olmayan unhallowed adj.
ağza alınmaz (kutsal) ineffable adj.
çok kutsal sacrosanct adj.
saygısızlığa uğramış (kutsal bir şey) desecrated adj.
kutsal kitaba göre scriptural adj.
kısmen kutsal semisacred adj.
kutsal kabul edilmiş shrined adj.
kutsal bir yere koyulmuş shrined adj.
kutsal olmayan noncelestial adj.
kutsal bir yerde saklanan enshrined adj.
kutsal metinlerin tinsel yorumu anagogical adj.
kutsal metinlerin tinsel yorumu anagogic adj.
(kutsal yağ) yağ sürülmüş anointed adj.
(kutsal yağ ile) yağlanmış anointed adj.
yarı-kutsal quasi-sacramental adj.
kutsal olmayan nonsacred adj.
kutsal olmayan unblessed adj.
kutsal olmayan unblest adj.
kutsal olmayan unblestful adj.
kutsal sayılmamış unconsecrate adj.
kutsal olmayan undivine adj.
kutsal olmayan unsolemn adj.
incil'i kutsal kabul eden bibliolatrous adj.
kutsal metinlere ait hierographic adj.
kutsal metinler ile ilgili hierographic adj.
kutsal veya özverili bir amaca adanmış holy adj.
kutsal sayılmayan desecrate adj.
saygısızlığa uğramış (kutsal şey) desecrate adj.
aşırı kutsal overholy adj.
kutsal olmayan disgodded adj.
kutsal eşya hırsızlığı için ceza veren piacevole adj.
kutsal şeylerden bahseden sanctiloquent adj.
kutsal şeylerle ilgili divine [obsolete] adj.
zerdüştlerin kutsal kitabında yer alan birtakım şiir formundaki vaazlara ilişkin gathic adj.
baba, oğul ve kutsal ruh üçlemesine ait veya ilgili subsistential adj.
kutsal üçleme unsurlarından birine ait veya ilgili subsistential adj.
kutsal bir şekilde celestially adv.
kutsal bir şekilde venerably adv.
kutsal nesnelere kötü davranarak sacrilegiously adv.
kutsal bir şekilde solemnly adv.
kutsal bir şekilde blessedly adv.
kutsal bir biçimde blessedly adv.
kutsal nesnelere saygısızlık ederek sacrilegiously adv.
kutsal bir şekilde inviolately adv.
kutsal bir şekilde holily adv.
kutsal nesnelere veya kişilere saygısızlık yaparak sacrilegiously adv.
kutsal olarak sacredly adv.
kutsal bir biçimde divinely adv.
kutsal kitaplara ilişkin scripturally adv.
kutsal bir şekilde sacredly adv.
kutsal emanetler şeklinde relicly [obsolete] adv.
kutsal olmayan bir şekilde unholily adv.
kutsal bir şekilde diviningly adv.
kutsal bir şekilde solemn adv.
kutsal anlamı veren ön ek hier- pref.
kutsal anlamı veren ön ek hiero- pref.
kutsal yazıtlar uzmanı ssl (licentiate of sacred scriptures) abrev.
kutsal metin uzmanı ssl (licentiate of sacred scriptures) abrev.
Phrasals
birinin başına kutsal yağ sürmek anoint someone with something v.
birini kutsal yağla kutsamak anoint someone with something v.
kendine kutsal yağ sürmek anoint someone with something v.
kutsal bir yere koymak enshrine in v.
Phrases
baba oğul ve kutsal ruh adına in the name of the father son and holy spirit expr.
baba oğul ve kutsal ruh adına in the name of the father and of the son and of the holy spirit expr.
seni baba, oğul ve kutsal ruh adına vaftiz ediyorum i baptize you in the name of the father, and of the son and of the holy spirit expr.
Colloquial
kutsal meslek sacred job n.
kutsal inek a sacred cow n.
kişinin kutsal alanı holy of holies n.
tanrı ve kutsal kitap adına by cock and pie adv.
Idioms
kutsal siyah karakter saintly black character n.
kutsal hava odor of sanctity n.
kutsal hava odour of sanctity n.
homeros'un tanımıyla, ölümden sonra kutsal/huzurlu ruhların yaşadığı mutlu diyar the elysian fields n.
(kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek pay the ultimate price v.
(kutsal bir amaç uğruna) ölmek pay the ultimate price v.
elinde kutsal objeleri tutarak rahip olarak kutsanmak fill (one's) hand v.
(kutsal bir metni) dikkatle oku ve içselleştir mark, learn, and inwardly digest expr.
Law
kutsal şeylere küfür profanity n.
kutsal bir şey üzerine yapılan yemin promissory oath n.
kutsal şeylere karşı işlenen suç sacrilege n.
kutsal bir şeye el basarak yapılan yemin corporal oath n.
kutsal kitap testament n.
Politics
kutsal ittifak holy alliance n.
kutsal roma imparatorluğu'nda bazı prensler için kullanılmış olan, soyla aktarılan bir unvan margrave n.
kutsal roma imparatoruna doğrudan bağlı şehir imperial city n.
kutsal roma imparatorluğu'na sadık kimse imperialist n.
kutsal roma imparatorluğu'nun aracı bir vasalı haline gelmek mediatize v.
kutsal roma imparatorluğu'nun aracı bir vasalı haline gelmek mediatise v.
Architecture
tapınak çevresindeki kutsal alan temenos n.
bazilikada kutsal alanlara yerleştirilen büyük kemer triumphal arch n.
antik roma ya da yunan kültüründe banyodan sonra kutsal bir yağın vücuda meshedildiği küçük oda. elæothesium n.
kutsal su maşrapası holy-water stoup n.
kutsal su kabı olarak kullanılan taştan maşrapa holy-water stoup n.
kilisede kutsal şeylerin saklandığı oda diaconicon n.
(kilisede) kutsal şeylerin saklandığı oda ile ilgili parabematic adj.
Construction
kutsal yapıları araştıran bilim dalı naology n.
Psychology
kutsal sevgi agape n.
kutsal eşyalara duyulan korku hagiophobia n.
kutsal ve dünyevi sacred vs. profane n.
kutsal hastalık sacred disease n.
kutsal şeylerden aşırı korkma hierophobia n.
kutsal şeylerden aşırı korkan kimse hierophobic n.
Pathology
kutsal mısır böceği ve japon böceği larvalarında görülen bakterilerin neden olduğu öldürücü bir hastalık milky disease n.
kutsal mısır böceği ve japon böceği larvalarında görülen bakterilerin neden olduğu öldürücü bir hastalık milky spore disease n.
Gastronomy
kutsal cuma çöreği cross-bun n.
Marine Biology
nil nehri'nde bulunan kutsal bir balık türü oxyrhynchus n.
Zoology
kutsal mavi holly blue n.
kutsal mısır böceği scarab beetle n.
hinduların kutsal saydığı asya maymunu sacred monkey n.
kutsal langur lungoor (semnopithecus schislaceus) n.
hindistan'da kutsal kabul edilen bir güney asya maymunu northern plains gray langur n.
hindistan'da kutsal kabul edilen bir güney asya maymunu gray langur n.
hindistan'da kutsal kabul edilen bir güney asya maymunu semnopithecus entellus n.
Botanic
eski mısır'da kutsal kabul edilen mavi bir nilüfer çiçeği blue lotus (nymphaea caerulea) n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen beyaz nilüfer white lotus (nymphaea lotus) n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen beyaz nilüfer egyptian water lily n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen beyaz nilüfer white lily n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen beyaz nilüfer lotus n.
budistlerin kutsal kabul ettiği büyük hint ağacı sacred fig n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer white lily (nymphaea lotus) n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer egyptian water lily (nymphaea lotus) n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer nymphaea lotus n.
eski mısır'da kutsal kabul edilen, mısır'dan güneydoğu afrika'ya kadar geniş bir coğrafyada yetişen beyaz bir nilüfer lotus (nymphaea lotus) n.
kutsal hintinciri bo n.
kutsal hintinciri peepul n.
kutsal hintinciri peepul tree n.
kutsal hintinciri pipal n.
kutsal hintinciri pipal tree n.
kutsal hintinciri peepal n.
kutsal hintinciri peepal tree n.
kutsal hintinciri pipul n.
kutsal hintinciri pipul tree n.
kutsal hintinciri sacred bo tree n.
kutsal hintinciri ficus religiosa n.
zerdüştler ve antik perslilerin kullandığı kutsal bir bitki hom n.
kutsal çalı geogia holly n.
kutsal hintinciri pippul tree n.
kutsal hint inciri ficus religiosa n.
kutsal hint inciri bo tree n.
kutsal hint inciri peepul n.
kutsal hint inciri pipal n.
kutsal hint inciri pipal tree n.
kutsal hint inciri pipul n.
kutsal hint inciri sacred fig n.
Social Sciences
maori kabilelerinin veya ailelerinin kültürel ve kutsal toplanma mekanlarında ağırladıkları misafir manuhiri n.
maori kabilelerinin veya ailelerinin kültürel ve kutsal toplanma mekanlarının önünde yer alan, misafirlerin resmi kabullerinin ve diğer resmi faaliyetlerin yapıldığı açık alan marae n.
(peru) kutsal vadi'de yaşayan küçük bir halk inka n.
kutsal bilgeliği temel alan teolojik bir sistem sophianism n.
kutsal bilgeliği temel alan teolojik bir sistem sophiology n.
kutsal ruh'a ait veya ilgili pneumatic adj.
Literature
kutsal kitap yeni dünya çevirisi new world translation of the holy scriptures n.
rüzgarın kutsal yarası kaze no stigma n.
kısa ve kutsal ayet verset n.
kutsal metin koleksiyonu hagiology n.
bir kutsal metin koleksiyonu golden legend n.
eski bir kutsal kitap ben sira n.
kutsal kitabı öperek edilen yemini tekrar öperek geri almak unkiss v.
Linguistics
kutsal anlamı veren ön ek hagi- pref.
History
kutsal roma imparatorluğu reich n.
eski ve kutsal metinlerde düdük, gayda veya flüt gibi delikli ve üflemeli çalgıları ifade eden terim nehiloth n.
bir tapınak veya özel evde kutsal nesnelerin bulunduğu roma mihrabı veya tapınma yeri sacrarium n.
kutsal roma-germen imparatorluğu holy roman empire n.
kutsal roma cermen imparatorluğu'nun kurucusu charlemagne n.
kutsal roma imparatorunu seçme yetkisi olan alman prenslerinden her biri elector n.
kutsal roma imparatorluğu elektörünün rütbesi, görevi veya bölgesine verilen ad electorate n.
vesta'nın altı kutsal rahibesinden biri vestal virgin n.
1521'de kutsal roma imparatoru 5. charles'ın düzenlediği ve martin luther'in sapkın olarak hüküm giydiği meclis worms n.
(antik yunanistan'da) kutsal yer hieron n.
kutsal roma imparatorluğu'nun alman hükümdarları ailesi hohenstaufen n.
kutsal roma imparatorluğu'nun günümüz renanya-palatina bölgesinin bir parçası olan ve pfalz olarak isimlendirilen elektoratı rhine palatinate n.
kutsal roma imparatorluğu'nun günümüz bavyera eyaletinin bir parçası olan ve yukarı pfalz olarak isimlendirilen elektoratı rhine palatinate n.
kutsal roma imparatorluğu hakimiyetine direnen şehir devletlerinin oluşturduğu bir ittifak lombard league n.
(antik yunan uygarlığında) dünya'nın merkezini simgeleyen çeşitli kutsal taşlar omphalos n.
kutsal roma imparatoru destekçisi imperial n.
(kutsal roma) imparator ordusu askeri imperial n.
kutsal roma imparatorluğu'nda din adamları, soylular ve halkın bir araya gelmesi diet n.
kutsal roma imparatorluğu'nda 1521 yılında toplanan bir meclis diet of worms n.
kutsal mekan fanum n.
kutsal savaş croisade n.
kutsal roma imparatorluğu hre (holy roman empire) abrev.
kutsal roma imparatoru hre (holy roman emperor) abrev.
Archaeology
antik mısır'da kutsal kitapların yazımında kullanılmış kaliteli bir papirüs hieratica n.
kutsal roma imparatorluğu seçmen bölgesini oluşturan tarihi iki alman bölgesinden biri lower palatinate n.
antik roma'da tören alaylarında kutsal araçların taşındığı hasır kap cist n.
antik roma'da tören alaylarında kutsal araçların taşındığı hasır kap cista n.
Religious
kutsal şarap veya kutsal yağ koyulan kase ampulla n.
yahudilerin kutsal kitaplarından biri talmud n.
büyülü ve mistik elementleri kutsal yazınlarla birleştiren hinduizm hareketi tantrism n.
büyülü ve mistik elementleri kutsal yazınlarla birleştiren budizm hareketi tantrism n.
(protestan) kutsal metinlerde yasaklanmamış inanış ve eylemleri hoş görme adiaphorism n.
kutsal kitapta ne yasaklanmış ne şart koşulmuş şey adiaphoron n.
gnostisizmde kutsal güç aeon n.
kutsal ışık tanrıları aditya n.
kilise tarafından gerçek olduğu kabul edilen kutsal metinler canon n.
kutsal ruh'un rehberliğinin incil'i anlamak için yeterli olduğunu savunan, okuma yazmayı reddeden anabaptist mezhebi üyesi abecedarian n.
isa'nın kutsal kitaplara girmemiş deyişleri agrapha n.
hıristiyanlıkta kutsal ruh'la bireysel olarak bağ kurmaya dayanan, resmi ibadetlere itibar etmeyen radikal 17. yüzyıl doktrini ranterism n.
hıristiyanlıkta kutsal ruh'la bireysel olarak bağ kurmaya dayanan, resmi ibadetlere itibar etmeyen radikal 17. yüzyıl doktrini rantism n.
kilisede ibadet sırasında kutsal kitaptan bölümler okuyan kişi reader n.
kutsal kudüs celestial city n.
kur'an'ın indirilmeye başlandığı gece olarak müslümanlarca kutsal sayılan dua gecesi lailat-ul-qadr n.
(doğu kilisesinde) kutsal ekmekten kesilerek kutsanan parça lamb n.
ilahinin ardından kutsal kitaptan okunan kısa bölüm chapter n.
kutsal ruh tarafından verilen olağanüstü güç charism n.
kutsal ruh tarafından verilen olağanüstü güç charisma n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic n.
tanrı’nın, insanların gereksinimlerine hizmet etmek için, kilise aracılığıyla mucizevi bir şekilde çalıştığını kabul eden Kutsal Ruh’la ilgili teoloji charismatic movement n.
bir azizin kutsal eşyalarının saklandığı kutu veya tapınak chassé n.
tanrının kutsal adı name n.
burma kültürü ve yerli dinine ait bir kutsal ruh sınıfı nat n.
şinto kutsal kitabı nihon skoki n.
baba, oğul ve kutsal ruh'un ayrı varlıklar oluşunu reddeden noetus'un takipçilerinden her biri noetian n.
yahudi takviminin ilk ayının 22 ve 23. günü kutlanan kutsal yahudi bayramı rejoicing in the law n.
yahudi takviminin ilk ayının 22 ve 23. günü kutlanan kutsal yahudi bayramı rejoicing of the law n.
yahudi takviminin ilk ayının 22 ve 23. günü kutlanan kutsal yahudi bayramı rejoicing over the law n.
kutsal metin religious text n.
kutsal metin religious writing n.
kutsal emanetlere tapma reliquism n.
kutsal emanetlere sahip çıkma reliquism n.
(kiliselerde) kutsal ekmek kabı remonstrance n.
kutsal emanetlerin sergilendiği kap remonstrance n.
eski ahit'te yer alan bir kutsal metin nehemiah n.
eski ahit'te betimlenen, asa üzerine dolanmış pirinçten yılan biçimindeki kutsal nesne nehushtan n.