plan- - Turkish English Dictionary

plan-

Meanings of "plan-" in Turkish English Dictionary : 4 result(s)

English Turkish
General
plan- pref. hareketli anlamı veren ön ek
plan- pref. düz anlamı veren ön ek
plan- pref. açık anlamı veren ön ek
plan- pref. düz ve anlamı veren ön ek

Meanings of "plan-" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
plan n. plan
A specification of the duration of the plan is not acceptable.
Planın süresinin belirtilmesi kabul edilemez.

More Sentences
plan v. planlamak
In a few months' time they will be planning elections and the start of election campaigns there.
Birkaç ay içinde orada seçimler ve seçim kampanyalarının başlaması planlanıyor olacak.

More Sentences
plan v. tasarlamak
The Court will examine the conception and implementation of this plan and will keep Parliament informed of its progress.
Divan, bu planın tasarlanmasını ve uygulanmasını inceleyecek ve Parlamentoyu gelişmelerden haberdar edecektir.

More Sentences
General
master plan n. ana plan
Where is the master plan which we were promised at that time?
O dönemde bize vaat edilen ana plan nerede?

More Sentences
plan n. tasarı
Have you got another plan?
Başka bir tasarın var mı?

More Sentences
flight plan n. uçuş planı
The Single Sky does not mean that flight plans are going to be decided by the Commission.
Tek Gökyüzü, uçuş planlarına Komisyon tarafından karar verileceği anlamına gelmez.

More Sentences
emergency plan n. acil durum planı
When it comes to emergency plans, this is a matter for Member States.
Acil durum planları söz konusu olduğunda bu Üye Devletler için bir meseledir.

More Sentences
plan of attack n. saldırı planı
Tom laid out a plan of attack.
Tom bir saldırı planı hazırladı.

More Sentences
secret plan n. gizli plan
She is aware of my secret plan.
Gizli planımın farkında.

More Sentences
plan n. niyet
I intend to talk about what is being done today in terms of policy and planning.
Bugün politika ve planlama açısından neler yapıldığından bahsetmek niyetindeyim.

More Sentences
game plan n. oyun planı
I never really had any game plan.
Hiçbir zaman bir oyun planım olmadı.

More Sentences
plan n. plan
The individual rules are each limited to a specific sector, but there is no overall plan.
Bireysel kuralların her biri belirli bir sektörle sınırlıdır, ancak genel bir plan yoktur.

More Sentences
marketing plan n. pazarlama planı
An effective and successful marketing plan depends on a good strategy.
Etkili ve başarılı bir pazarlama planı iyi bir stratejiye bağlıdır.

More Sentences
whole plan n. bütün plan
You're ruining my whole plan.
Bütün planımı bozuyorsun.

More Sentences
detailed plan n. ayrıntılı plan
Please show me your detailed plan.
Lütfen, bana ayrıntılı planınızı gösterin.

More Sentences
study plan n. çalışma planı
We elaborated on our study plan.
Çalışma planımızı detaylandırdık.

More Sentences
contingency plan n. beklenmedik durum planı
Do they have contingency plans?
Onların beklenmedik durum planları var mı?

More Sentences
working plan n. çalışma planı
Now we need to elaborate upon these in our working plan.
Şimdi bunları çalışma planımızda detaylandırmamız gerekiyor.

More Sentences
general plan n. genel plan
That piece of legislation is compatible with this communication and with our general plans on unfair trading practices.
Bu mevzuat parçası, bu tebliğle ve haksız ticaret uygulamalarına ilişkin genel planlarımızla uyumludur.

More Sentences
a game plan n. bir oyun planı
Tom came in with a game plan.
Tom bir oyun planıyla geldi.

More Sentences
future plan n. gelecek planı
Tom and Mary discussed their future plans.
Tom ve Mary gelecek planlarını tartıştılar.

More Sentences
recovery plan n. iyileştirme planı
Decisions and objectives of the recovery plans cannot discard the social and economic consequences which they may have.
İyileştirme planlarının kararları ve hedefleri, doğurabilecekleri sosyal ve ekonomik sonuçları göz ardı edemez.

More Sentences
recovery plan n. (iş/çalışma) kurtarma planı
It is predicted that the long-term recovery plan will continue to inflict real economic and social hardship.
Uzun vadeli kurtarma planının gerçek ekonomik ve sosyal sıkıntılara yol açmaya devam edeceği öngörülmektedir.

More Sentences
plan b n. b planı
There is no plan B and we are expressly prohibited from engaging in this sort of deliberation.
B planı yoktur ve bu tür bir müzakereye girmemiz açıkça yasaklanmıştır.

More Sentences
back up plan n. yedek plan
Tom had a back up plan in case something went wrong.
Bir şeyin aksama ihtimaline karşın Tom'un bir yedek planı vardı.

More Sentences
contingency plan n. acil durum planı
It is vital that we have a workable and effective contingency plan in place.
Uygulanabilir ve etkili bir acil durum planımızın olması hayati önem taşımaktadır.

More Sentences
daring plan n. cüretkar plan
Layla's daring plan worked.
Layla'nın cüretkar planı işe yaradı.

More Sentences
make a plan v. plan yapmak
While having breakfast, we made a plan for the day.
Kahvaltı ederken, biz gün için bir plan yaptık.

More Sentences
plan v. planlamak
On the Chechnya situation proper, I am not currently planning any mission there.
Çeçenistan'daki durumla ilgili olarak şu anda orada herhangi bir görev planlamıyorum.

More Sentences
plan v. düşünmek
Are you perhaps planning to take a similar initiative at European Union level?
Avrupa Birliği düzeyinde de benzer bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?

More Sentences
plan v. düzenlemek
Its function involves creating various marketing strategy and planning promotional campaigns.
İşlevi, çeşitli pazarlama stratejileri oluşturmayı ve promosyon kampanyaları düzenlemeyi içerir.

More Sentences
plan v. plan yapmak
Let us therefore continue together to plan, campaign and argue for freedom.
Bu nedenle hep birlikte özgürlük için plan yapmaya, kampanya yürütmeye ve tartışmaya devam edelim.

More Sentences
plan out v. planlamak
But the writers have this entire series planned out through the second season, so each episode is a surprise.
Ancak yazarlar bu diziyi ikinci sezona kadar planlamışlar, dolayısıyla her bölüm bir sürpriz.

More Sentences
plan ahead v. önceden plan yapmak
It would give an indication of the amount requested and would make it possible to plan ahead.
Talep edilen miktar hakkında bir fikir verecek ve önceden plan yapmayı mümkün kılacaktır.

More Sentences
plan v. tasarlamak
The Court will examine the conception and implementation of this plan and will keep Parliament informed of its progress.
Mahkeme, bu planın tasarlanmasını ve uygulanmasını inceleyecek ve Parlamentoyu ilerleme hakkında bilgilendirecektir.

More Sentences
have a plan v. bir planı olmak
Tom told me he had a plan.
Tom bana bir planı olduğunu söyledi.

More Sentences
execute the plan v. planı uygulamak
At last, she executed the plan.
O nihayet planı uyguladı.

More Sentences
plan to buy v. almayı planlamak
Tom plans to buy a new bicycle.
Tom yeni bir bisiklet almayı planlıyor.

More Sentences
Phrases
according to plan expr. planlandığı gibi
May everything go according to plan.
Umarım her şey planlandığı gibi gider.

More Sentences
Colloquial
an escape plan n. kaçış planı
Always have an escape plan.
Her zaman bir kaçış planın olsun.

More Sentences
plan a robbery v. soygun planlamak
Fadil called his brother and they planned a robbery.
Fadıl erkek kardeşini aradı ve bir soygun planladılar.

More Sentences
Speaking
what's the plan? expr. plan nedir?
What's the plan, Tom?
Plan nedir, Tom?

More Sentences
what's your plan? expr. planın nedir?
What's your plan, Tom?
Planın nedir, Tom?

More Sentences
Trade/Economic
retirement plan n. emeklilik planı
What are your retirement plans?
Emeklilik planların neler?

More Sentences
retirement plan n. emeklilik planı
How good is your retirement plan?
Emeklilik planın ne kadar iyi?

More Sentences
financing plan n. finansman planı
We in Parliament welcome and wish to encourage a financing plan.
Parlamento olarak bir finansman planını memnuniyetle karşılıyor ve teşvik etmek istiyoruz.

More Sentences
strategic plan n. stratejik plan
Agreed, my fellow MEPs, but then please on the basis of a clear strategic plan.
Katılıyorum, değerli Parlamenter arkadaşlarım, ancak lütfen net bir stratejik plan temelinde hareket edelim.

More Sentences
savings plan n. tasarruf planı
About half of all American workers do not have access to workplace retirement savings plan.
Amerikalı çalışanların yaklaşık yarısının işyeri emeklilik tasarruf planına erişimi yoktur.

More Sentences
General
plan of action n. harekat planı
plan n. tarz
layout plan n. konumtasar
election campaign plan n. seçim kampanyası planı
american plan n. amerika planı
acceptance sampling plan n. örnekleme planı
ground plan n. zemin planı
plan n. yol
settlement plan n. yerleşim planı
plan n. usul
plan n. tasavvur
commission plan n. görev planı
plan of action n. hareket planı
disaster prevention plan n. afetten korunma planı
determination of urban plan n. nazım plan tespiti
american plan n. tam pansiyon
national contingency plan n. ulusal acil durum planı
regional plan for disaster prevention n. afetten korunma bölgesel planı
layout plan n. oturum planı
capacity enhancement plan n. kapasite geliştirme planı
plan n. tertip
land use plan n. çevre düzenleme planı
preliminary national development plan n. ön ulusal kalkınma planı
contingency plan n. sakınma planları
universal air travel plan n. evrensel hava yolculuğu planı
draft plan n. taslak
plan management n. plan yönetimi
master plan n. master plan
basic plan for disaster prevention n. afetlerden korunma temel planı
plan n. maksat
disaster plan n. afet planı
incident action plan n. olay hareket planı
plan n. tasar
development plan n. planlı kalkınma
installment plan n. taksit planı
urban disaster prevention plan n. kentsel afet korunma planı
plan n. fikir
installment plan n. taksit usulü
paper plan syndrome n. kağıt üzeri planı
seating plan n. oturma planı
installment plan n. taksit usülü
development plan n. kalkınma planı
logistics support plan n. lojistik destek planı
plan n. şema
comprehensive disaster prevention plan n. kapsamlı afet önleme planı
plan n. düşünce
cadastral plan n. kadastro planı
operational plan for disaster prevention n. afetten korunma operasyon planı
emergency operations plan n. acil durum operasyon planı
earthquake disaster prevention plan n. deprem afetinden korunma planı
development plan n. gelişim planı
acquisition plan n. tedarik planı
capital improvement plan n. kamu iyileştirme planı
plan n. kroki
construction plan n. imar planı
disaster preparedness plan n. afete hazırlık planı
development plan n. düzentasar
universal air travel plan n. iata'nın yürüttüğü kredi kartı planı
emergency response plan n. acil müdahale planı
campaign plan n. seçim kampanyası planı
social plan n. sosyal plan
location plan n. konum planı
land plan n. arazi planı
structural adjustment plan n. yapısal düzenleme planı
cargo plan n. yük planı
construction plan n. proje
plan n. proje
off plan property n. projesi bitmemiş emlak
off plan property n. proje aşamasında olan emlak
open plan schools n. açık öğretim
marshall plan n. marshall planı
annual plan n. yıllık plan
vertical plan n. düşey kesit
marriage plan n. evlilik planı
plan phase n. plan aşaması
career plan n. kariyer planı
weekly plan n. haftalık plan
basic plan n. temel plan
entire plan n. bütün plan
second plan n. ikinci plan
cost plan n. maliyet planı
action plan n. aksiyon planı
anchorage plan n. ankraj planı
application plan n. uygulama planı
city plan n. şehir planı
commissioning plan n. kabul planı
fire procedure plan n. yangın prosedürü planı
disaster recovery plan n. afetten toparlanma planı
working plan n. geçici plan
working plan n. ilk tasar
general traffic plan n. genel trafik planı
general plan n. genel yerleşme planı
long-range plan n. uzun vadeli plan
five-year development plan n. beş yıllık kalkınma planı
incorrect plan n. yanlış plan
plan view n. yatay kesit görünüşü
sample plan n. örnekleme planlaması
plan n. taslak
plan view n. üstten görünüş
plan n. tasan
plan n. harita
plan n. tasarlama
plan n. program
urbanisation plan n. kentleşme planı
urbanization plan n. kentleşme planı
urbanisation plan n. şehirleşme planı
urbanization plan n. şehirleşme planı
draft plan n. taslak plan
work area plan n. çalışma alanı krokisi
abstract plan n. soyut plan
key plan n. anahtar plan
master plan n. imar planı
grid street plan n. ızgara planlı sokak sistemi
a copy of the flight plan n. uçuş planın bir kopyası
the game plan n. oyun planı
attractive payment plan n. cazip ödeme planı
recovery plan n. geri dönüş planı
come-back plan n. geri dönüş planı
return plan n. geri dönüş planı
back up plan n. b planı
plan b n. yedek plan
american plan n. tam pansiyon konaklama
pre-plan n. ön plan
animal disaster plan n. doğal afetlerde hayvanların korunması için oluşturulan plan
drill plan n. tatbikat planı
time plan n. zaman planı
meal plan n. yemek planı
risk management plan n. risk yönetim planı
risk management plan n. risk yönetim planı
god’s plan n. tanrı’nın planı
cafeteria plan n. kafeterya çalışanlarının seçebileceği ek faydalara ilişkin plan
emergency action plan n. acil durum eylem planı
evacuation plan n. tahliye planı
layaway plan n. taksitle alım
game plan n. strateji
ground plan n. zemin kat planı
ground plan n. ilk plan
ground plan n. temel plan
ground plan n. dansçıların yerde çizdikleri desen
operation plan n. çalışma planı
monthly plan n. aylık plan
plan n. göz ile nesne arasında görüş hattına dik duran düzlem
plan n. kabartmalı heykellerde tasarımdaki belirli figürleri yükselten düzlem
plan n. başarma yöntemi
plan n. prosedür
plan n. yol yordam
plan n. ödeme planı
plan n. ödeme yöntemi
final plan n. son plan
final plan n. taslakların derlenerek son hale getirildiği plan
stock purchase plan n. hisse alım planı
street plan n. sokak planı
street plan n. cadde planı
plan v. planını çizmek
plan v. kurmak
plan v. niyetlenmek
plan v. plan çizmek
plan v. tertiplemek
throw cold water over (an idea/a plan) v. pişmiş aşa su katmak
make an installment plan v. taksitlendirmek
plan v. plan kurmak
abandon the plan v. plandan çıkmak
abandon the plan v. planı terketmek
abandon the plan v. plandan ayrılmak
put a plan into action v. planı faaliyete geçirmek
put a plan into effect v. planı faaliyete geçirmek
put a plan into action v. planı devreye sokmak
put a plan into effect v. planı devreye sokmak
plan for future v. gelecek için plan yapmak
put a plan into operation v. planı devreye sokmak
put a plan into operation v. planı faaliyete geçirmek
(plan) fail v. plan bozulmak
(plan) fall through v. plan bozulmak
(plan) founder v. plan bozulmak
plan a budget v. bütçe planlamak
plan a project v. proje geliştirmek
draw up a plan v. plan hazırlamak
prepare a plan v. plan hazırlamak
develop a plan v. plan oluşturmak
draw a plan v. plan oluşturmak
make a plan v. plan oluşturmak
not go to plan v. planlandığı gibi gitmemek
make a vacation plan v. tatil planı yapmak
plan a vacation v. tatil planı yapmak
plan v. projesini yapmak
follow the plan v. planı takip etmek
act in accordance with the plan v. plana uymak
comply with the plan v. plana uymak
abide by a plan v. plana uymak
follow the plan v. plana uymak
stick to the plan v. plana uymak
implement the plan v. planı uygulamak
plan a meeting v. toplantı planlamak
plan to travel v. seyahat planı yapmak
make a travel plan v. seyahat planı yapmak
plan beforehand v. önceden planlanmak
plan a business v. iş planlamak
make a holiday plan v. tatil planı yapmak
change one's plan v. planını değiştirmek
propose a new plan v. yeni bir plan önerisinde bulunmak
propose a new plan v. yeni bir plan sunmak
stick to the plan till the end v. sonuna kadar plana bağlı kalmak
stick to the plan v. plana bağlı kalmak
set out a plan v. plana geçirmek
pre-plan v. önceden planlamak
set out a plan v. plan ortaya koymak
go into plan b v. b planına geçmek
outline a plan v. plan taslağı çizmek
plan (on) v. niyetinde olmak
plan v. (ekonomik veya sosyal) düzenlemeler yapmak
off-plan adj. inşa edilmeden önce planlarına göre değerlendirilen (yeni bina)
in the first plan adv. ilk planda
Phrasals
plan on someone v. biri için hazırlık yapmak
plan on something v. biri için hazırlık yapmak
plan on something v. üzerine plan yapmak
plan on someone v. üzerine plan yapmak
plan for v. için plan yapmak
plan for v. için planı olmak
plan for v. -i planlamak
plan for v. için önceden plan yapmak
plan for v. için hazırlık yapmak
plan for v. hazırlığı/planı birine/bir gruba göre yapmak
plan on v. -e göre plan/hazırlık yapmak
plan on v. -i hesaba katarak hazırlık/plan yapmak
plan on v. üzerinden plan/hazırlık yapmak
plan on v. için hazırlık yapmak
plan on v. hazırlığı/planı birine/bir gruba göre yapmak
plan on v. üzerine plan yapmak
plan on v. -i planlamak
Phrases
according to plan expr. planlanana uygun bir şekilde
if all goes to plan expr. planlandığı gibi giderse
Proverb
no plan survives contact with the enemy düşmanla yüz yüze gelince bütün planlar suya düşer
no plan survives contact with the enemy düşmanla karşılaşılınca savaş planları değiştirilebilir
no plan survives contact with the enemy bir kez düşmanla karşılaşmayasın tüm planlar ters teper
Colloquial
a magical plan n. sihirli bir plan
plan out for months v. aylarca planlamak
spoil a plan v. bir planın içine etmek
ruin someone's plan v. planını bozmak
at least hear my plan first expr. en azından önce planımı dinle
obviously you have a plan expr. senin bir planın olduğu belli
(that) sounds like a plan expr. kulağa iyi geliyor
(that) sounds like a plan expr. olur
(that) sounds like a plan expr. anlaştık
(that) sounds like a plan expr. kabul
(that) sounds like a plan expr. iyi fikir
(that) sounds like a plan expr. güzel bir plan
(that) sounds like a plan expr. iyi bir plana benziyor
(that) sounds like a plan expr. kulağa mantıklı geliyor
(that) sounds like a plan expr. o halde öyle yapıyoruz
(that) sounds like a plan expr. tamam hadi öyle yapalım
Idioms
the never-never plan [uk] n. taksitle ödeme
the never-never plan [uk] n. taksit taksit ödeme
the never-never plan [uk] n. takside girme
a game plan n. belirli bir amaca ulaşmak için yapılan plan
a game plan n. strateji
break the glass plan n. son çare
hatch a plan v. entrika kurmak
hatch a plan v. (entrika amacıyla) plan yapmak
go with the plan v. plana uymak
go with the plan v. planı sürdürmek
go with the plan v. planı devam ettirmek
go with the plan v. plana sadık kalmak
go with the plan v. planı uygulamak
go with the plan v. planı takip etmek
Speaking
I need a plan expr. bir plana ihtiyacım var
I have a plan for this weekend expr. bu hafta bir planım var
we have no plan expr. bir planımız yok
do you plan on having any children? expr. çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
sounds like a plan expr. iyi bir plana benziyor
what do you plan to wear? expr. ne giymeyi planlıyorsun?
where do you plan to travel to in the next twelve months? expr. önümüzdeki on iki ay nereye seyahat etmeyi planlıyorsun?
sounds like a plan expr. kulağa mantıklı geliyor
sounds like a plan expr. o halde öyle yapıyoruz
I will plan expr. planlarım
what's the plan? expr. plan ne?
we stick to the plan expr. plana sadık kalıyoruz
there's been a change of plan expr. planlarda bir değişiklik oldu
sounds like a plan expr. tamam hadi öyle yapalım
I have a new plan expr. yeni bir planım var
my plan for tomorrow expr. yarınki planım
I have a sick plan expr. acayip bir planım var
Trade/Economic
call-option plan n. alış opsiyonu planı
military service plan n. askerlik hizmeti planı
monthly sales plan n. aylık satış planı
amortisation plan n. amortisman planı
buying plan n. alım planı
amortization plan n. amortisman planı
five year plan n. beş yıllık plan
defined benefit pension plan n. belirlenmiş emeklilik planı
defined contribution plan n. belirlenmiş katkı planı
defined-contribution plan n. belirli katkı planı
defined-benefit plan n. belirli yararlar planı
five-year plan n. beş yıllık plan
growth plan n. büyüme planı
individual pension plan n. bireysel emeklilik planı
one-year plan n. bir yıllık plan
private pension plan n. bireysel emeklilik planı
budgetary expense plan n. bütçe masrafları planı
employee stock purchase plan n. bir işletmede çalışanların o kurumun hisse senetlerini satın almalarını sağlama planı
combination compensation plan n. birleşik ödeme planı
multi-generational plan n. çok aşamalı plan
multi generation plan n. çok aşamalı plan
audit plan n. denetim planı
variable comp plan n. değişken tazminat planı
variable compensation plan n. değişken tazminat planı
change management plan n. değişim yönetimi planı
dynamic business plan n. dinamik iş planı
plan assets of an employee benefit plan n. emeklilik fon yatırımları
pension plan n. emeklilik planı
economic plan n. ekonomik plan
pension plan amendment n. emeklilik planı değişikliği
retirement plan n. emekli tazminat planı
noninsured pension plan n. garantisiz sosyal güvenlik planı
financial plan n. finansman planı
unfunded pension plan n. fonsuz emeklilik planı
funded pension plan n. finansman kaynaklı emeklilik planı
operational plan framework n. faaliyet planı çerçevesi
action plan n. eylem planı
group bonus plan n. grup ikramiyesi planı
daily sales plan n. günlük satış planı
expenditure plan n. harcama planı
share option plan n. hisse edinme hakkına ilişkin plan
spending plan n. harcama planı
job plan n. iş planı
employee stock option plan n. işçilerin çalıştıkları şirketin hisse senetlerini satın almalarına yönelik bir plan
bonus plan n. ikramiye planı
retirement plan n. itfa planı
employee ownership plan n. işçi mülkiyeti planı
stowage plan n. istif planı
sinking fund plan n. itfa fonu planı
communications plan n. iletişim planı
manufacturer’s quality plan n. imalatçının kalite planı
occupational pension plan n. işyeri bazlı emeklilik planı
work plan n. iş planı
redemption plan n. itfa planı
business continuity plan n. iş süreklilik planı
budgetary expense plan n. ikramiye ödemeleri planı
business deadline plan n. iş termin planı
work plan n. iş programı
overall termination plan n. kapsamlı termin planı
graduated pension plan n. kademeli emeklilik planı
development plan n. kalkınma planı
partial plan n. kısmi plan
capacity plan n. kapasite planı
personal marketing plan n. kişisel pazarlama planı
pay-as-you-go plan n. kaynaktan kesme
medium term financial plan n. kısa dönemli mali plan
yield improvement plan n. kazanç geliştirme planı
plan-o-grams n. mağaza içinde ürünlerin raflarda ne şekilde teşhir edileceğini gösteren diyagram
finance plan n. mali plan
pay plan n. maaş planı
defined benefit pension plan n. maaş esaslı emeklilik planı
financial management plan n. mali yönetim planı
marshall plan n. marshall planı
financial plan n. mali plan
financing plan n. mali plan
merchandise plan n. mal planı
career-average plan n. meslekte ortalama ödeme sistemi
merrick's differential bonus plan n. merrick'in parça üretimini esas alan prim planı
buying plan n. mübayaa planı
accounting plan n. muhasebe planı
master plan bureau n. nazım plan bürosu
final work plan n. nihai iş programı
ten day quit smoking plan n. on gün sigarayı bırakma planı
final-average plan n. nihai ortalama planı
master plan n. nazım plan
comp plan n. ödeme planı
pay plan n. ödeme planı
milestone plan n. önemli tarihler
payment plan n. ödeme planı
redemption plan n. ödeme planı
plan implementation n. plan uygulaması
plan sequences n. planın bölümleri
non-discretionary employee profit-sharing plan n. personel zorunlu kar paylaşım planı
employee share ownership plan n. personelin hisse alarak ortak olma planı
plan-do-check-act (pdca) n. planla-uygula-kontrol et-önlem al (puko döngüsü)
gannt task and bonus plan n. parça başına ücret sistemi
employee share ownership plan n. personelin ortak olma planı
interest cost for an employee benefit plan n. personel sosyal yardım planı faiz maliyeti
employee benefit plan n. personel sosyal yardım planı
sales plan n. satış planı
escort plan n. refakat planı
welfare plan n. refah planı
straight-commission plan n. sabit komisyonlu plan
buying plan n. satın alma planı
rowan premium plan n. rowan prim planı
insurance accounting plan n. sigortacılık hesap planı
annual wage plan n. senelik ücret planı
yearly plan n. senelik plan
retention plan for stock n. stok gerileme planı
company employee stock purchase plan n. şirket personeli hisse alım planı
company financed pension plan n. şirketçe finanse edilen emeklilik planı
plan for ongoing process management n. sürekli süreç yönetimi planı
return on plan assets of an employee benefit plan n. sosyal güvenlik planı yatırım getirisi
company equity incentive plan n. şirket hisse teşvik planı
stock incentive plan n. stok teşvik planı
strategic marketing plan n. stratejik pazarlama planı
return on plan assets n. sosyal güvenlik planı yatırım getirisi
company outside directors' equity compensation plan n. şirket dışı müdürler hisse tazminat planı
company deferred compensation plan n. şirket ertelenmiş tazminat planı
retention plan for stock n. stok daraltma planı
sale of the instalment plan n. taksitle satış
budget payment plan n. taksitle ödeme planı
delivery plan n. teslimat planı
assessment plan n. tahakkuk planı
installment plan n. taksit usulü
guaranteed wage plan n. teminatlı ücret sistemi
uniform accounting plan n. tekdüzen hesap planı
comp plan n. tazminat planı
approved pension plan n. tasdik edilen emeklilik planı
sale of the instalment plan n. taksitli satış
long-range marketing plan n. uzun vadeli pazarlama planı
instalment payment plan n. vadeli ödeme planı
tax plan n. vergi planı
production plan n. üretim planı
high level plan n. üst düzey plan
product assurance plan n. üretim teminat planı
pay plan n. ücret planı
deferred payment plan n. vadeli ödeme planı
long-term plan n. uzun vadeli plan
plan-o-grams n. vitrin teşhir diyagramı
welfare plan n. yardım planı
investment plan n. yatırım planı
plan-o-grams n. vitrin teşhir planı
annual wage plan n. yıllık ücret planı
cargo plan n. yük planı
non-discretionary employee profit- sharing plan n. zorunlu personel kar paylaşım planı
nondiscretionary employee profit-sharing plan n. zorunlu personel kar paylaşım planı
annual marketing plan n. yıllık pazarlama planı
yearly plan n. yıllık plan
pay-as-you-go plan n. yükümlülerden gelirin tahakkuku anında vergi kesmeye dayanan yöntem
mandatory occupational pension plan n. zorunlu mesleki emeklilik planı
corporate pension plan n. kurumsal emeklilik
public retirement plan n. kamu emeklilik planı
employee savings plan n. işçi tasarruf planı
employee stock ownership plan n. işçi hisse senedi sahipliği planı
layaway plan n. taksitli alışveriş
marshall plan 1948 n. marshall planı
marshall plan 1948 n. avrupa'nın ikinci dünya savaşı sonrası ekonomik olarak iyileşmesi için abd dışişleri bakanı george marshall tarafından tasarlanmış olan para yardımı programı
instalment plan [us/canada] n. alıcının önce depozito verip ardından taksitler halinde ödeme yaptığı ve satıcının son ödeme yapılana kadar malın sahibi olduğu bir satın alım sistemi
package plan n. paket planı
package plan n. satın alan tarafın ilgili ürün veya hizmet grubu için belirtilen fiyatı ödediği anlaşma
pep (personal equity plan) n. birleşik krallık'ta kullanılan yatırıma dayalı bir birikim yöntemi
multi-employer benefit plan n. çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planı
form a strategic plan v. stratejik plan oluşturmak
buy something on hire purchase (installment plan) v. taksitle almak
plan-do-check-act (pdca) expr. planla-uygula-kontrol et-önlem al
rrsp (registered retirement savings plan) [canada] abrev. kayıtlı emeklilik tasarruf planı
drip (dividend reinvestment plan) abrev. temettünün yeniden yatırılması planı
Law
legal assistance plan n. adli yardım planı
development plan law n. imar yasası
Politics
european strategic energy technology plan n. avrupa stratejik enerji teknoloji planı