room - Turkish English Dictionary

room

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "room" in Turkish English Dictionary : 36 result(s)

English Turkish
Common Usage
room n. oda
All of us here in this room spend far more time than we would like on planes and at airports.
Bu odada bulunan hepimiz uçaklarda ve havaalanlarında istediğimizden çok daha fazla zaman geçiriyoruz.

More Sentences
General
room n. neden
Although the life of Chinese people is getting better and better now, there is still room for improvement.
Çin halkının yaşamı şimdi gittikçe iyileşmesine rağmen, gelişme için hâlâ bir neden vardır.

More Sentences
room n. yer
In this area, too, there must still be room for national peculiarities and independence.
Bu alanda da ulusal özelliklere ve bağımsızlığa yer olmalıdır.

More Sentences
room n. boş yer
Is there any room to spare in your car?
Arabanızda boş yer var mı?

More Sentences
room n. oda
Experience shows that it is no use trying to dry out a flooded room without turning off the taps.
Tecrübeler, su basmış bir odayı muslukları kapatmadan kurutmaya çalışmanın faydası olmadığını göstermektedir.

More Sentences
room n. mekan
I wasn't aware that the toilet and the bath are in the same room in the United States.
ABD'de tuvalet ve banyonun aynı mekanda olduğunun farkında değildim.

More Sentences
room n. salon
Halfway through a debate, he left the room.
Bir tartışmanın yarısında salonu terk etti.

More Sentences
room n. mahal
This sets out employers' general duty of care without any room for misunderstanding.
Bu, işverenlerin genel özen yükümlülüğünü herhangi bir yanlış anlamaya mahal bırakmadan ortaya koymaktadır.

More Sentences
room v. kalmak
I roomed with Tom while I was in college.
Üniversitedeyken Tom'la birlikte kaldım.

More Sentences
room v. oturmak
I roomed with Tom.
Tom'la oturdum.

More Sentences
room v. konaklamak
Tom is rooming with John.
Tom, John'la konaklıyor.

More Sentences
Technical
room n. mahal
There is no room for doubt.
Şüpheye mahal yok.

More Sentences
room n. oda
Those who voted for me can meet in room R31 at midday and decide when I am to withdraw.
Bana oy verenler öğle saatlerinde R31 numaralı odada toplanarak ne zaman çekileceğime karar verebilirler.

More Sentences
Archaic
room v. yer açmak
Can you make room for one more?
Bir kişilik daha yer açabilir misiniz?

More Sentences
General
room n. meydan
room n. dudak payı
room n. bir odada toplananlar
room n. fırsatı
room n. imkan
room n. kapasite
room n. önceden başkasının kullandığı yer veya istasyon
room n. apartman dairesi
room n. daire
room n. özel hazırlanmış veya döşenmiş odaların bulunduğu konaklama yeri
room n. lavabo
room n. ayak yolu
room v. pansiyonda kalmak
room v. odaya yerleşmek
Computer
room n. forum
room n. sohbet odası
Construction
room n. gemi çerçevesinin keresteleri arasındaki boşluk
Marine
room adv. rüzgardan uzağa doğru
Mining
room n. sütunlar arasında yer alan çalışma alanı
Archaic
room v. (bir yeri) temizlemek
room v. genişletmek
room v. boşaltmak

Meanings of "room" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
waiting room n. bekleme odası
Where's the waiting room?
Bekleme odası nerede?

More Sentences
dining room n. yemek odası
Over here is the dining room, elevator banks, and that's the bar.
Burası yemek odası, asansör kapıları ve şurası da bar.

More Sentences
operating room n. ameliyathane
Carry her to the operating room.
Onu ameliyathaneye taşıyın.

More Sentences
General
changing room n. soyunma odası
Where's the changing room?
Soyunma odası nerede?

More Sentences
baby's room n. bebek odası
This is his baby's room!
Bu onun bebeğinin odası!

More Sentences
hospital room n. hastane odası
Dan slipped into Linda's hospital room and tried to strangle her.
Dan, Linda'nın hastane odasına daldı ve onu boğmaya çalıştı.

More Sentences
hotel room n. otel odası
We booked her a hotel room with disabled people's access.
Ona engelli erişimi olan bir otel odası ayırttık.

More Sentences
dormitory room n. yatakhane
Those two boys share the same dormitory room.
Bu iki çocuk aynı yatakhane odasını paylaşır.

More Sentences
single room n. tek kişilik oda
Do you want a single room?
Tek kişilik oda istiyor musunuz?

More Sentences
dressing room n. soyunma odası
Let them use our dressing rooms.
Bırak soyunma odalarımızı kullansınlar.

More Sentences
living room n. salon
She is neither in the kitchen nor in the living room.
O, ne mutfakta ne de salonda.

More Sentences
motel room n. motel odası
Sami stashed the marijuana in a motel room.
Sami marihuanayı bir motel odasına sakladı.

More Sentences
guest room n. misafir odası
I can stay in the guest room.
Misafir odasında kalabilirim.

More Sentences
rest room n. tuvalet
As soon as Jim got home, he made a beeline for the rest room.
Jim eve gider gitmez tuvalete koştu.

More Sentences
locker room n. soyunma odası
This hospital has always had a co-ed locker room.
Bu hastanenin her zaman karma bir soyunma odası vardı.

More Sentences
meeting room n. toplantı salonu
I forgot my phone at the meeting room.
Telefonumu toplantı salonunda unuttum.

More Sentences
laundry room n. çamaşırhane
The laundry room is in the basement.
Çamaşırhane bodrumdadır.

More Sentences
reading room n. okuma salonu
The Geneva University Library has a good reading room.
Cenevre Üniversitesi Kütüphanesi'nin iyi bir okuma salonu vardır.

More Sentences
family room n. aile odası
There's a family room in the basement.
Bodrumda bir aile odası var.

More Sentences
standing room n. ayakta duracak yer
There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg.
Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı.

More Sentences
dressing room n. giyinme odası
Tom went into his dressing room.
Tom giyinme odasına gitti.

More Sentences
drawing room n. misafir odası
There were some guests waiting in the drawing room.
Misafir odasında bekleyen bazı konuklar vardı.

More Sentences
cloak room n. vestiyer
My wallet was stolen in the cloak room.
Cüzdanım vestiyerde çalındı.

More Sentences
room service n. oda servisi
I ordered some coffee from room service.
Oda servisinden bir kahve sipariş ettim.

More Sentences
wiggle room n. esneklik (zaman vb)
Is there any wiggle room?
Esneme payı var mı?

More Sentences
room number n. oda numarası
Your room number, please.
Oda numaranız lütfen.

More Sentences
clean room n. temiz oda
Easy check-in and check-out, extensive breakfast choices with many extra touches, friendly staff, and clean room.
Kolay giriş ve çıkış, birçok ekstra dokunuşla geniş kahvaltı seçenekleri, güler yüzlü personel ve temiz oda.

More Sentences
press room n. basın odası
Last Friday, in the Polish press room, this was very clear.
Geçtiğimiz Cuma günü Polonya basın odasında bu çok açıktı.

More Sentences
quarantine room n. karantina odası
Hospitals are being prepared to ensure that they have quarantine rooms and breathing equipment available.
Hastaneler, karantina odaları ve solunum ekipmanlarının hazır bulundurulmasını sağlamak üzere hazırlanıyor.

More Sentences
examination room n. muayene odası
The doctor came into the examination room and asked about her problem.
Doktor muayene odasına geldi ve onun problemini sordu.

More Sentences
changing room n. soyunma kabini
The change room over there is vacant.
Oradaki soyunma kabini boş.

More Sentences
storage room n. depo
Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Lütfen sekretere ofis malzemelerini depoda stoklamasını söyleyin.

More Sentences
steam room n. sauna
Do you know if there's a steam room anywhere around here?
Buralarda bir yerde bir sauna olup olmadığını biliyor musun?

More Sentences
steam room n. buhar odası
Do you know if there's a steam room anywhere around here?
Buralarda bir buhar odası var mı biliyor musun?

More Sentences
fitting room n. deneme kabini
The fitting room is being used now.
Deneme kabini şimdi kullanılıyor.

More Sentences
fitting room n. soyunma odası
The fitting room is occupied.
Soyunma odası dolu.

More Sentences
fitting room n. elbise deneme odası
The fitting room is being used now.
Elbise deneme odası şimdi kullanılıyor.

More Sentences
change room n. soyunma odası
The change room over there is vacant.
Şuradaki soyunma odası boş.

More Sentences
conference room n. konferans salonu
The conference rooms - in particular the large ones - are under-utilised.
Konferans salonları - özellikle de büyük olanlar - yeterince kullanılmamaktadır.

More Sentences
dining-room n. yemek odası
Don't put your belongings on the dining-room table.
Eşyalarınızı yemek odası masasına koymayın.

More Sentences
waiting room n. bekleme salonu
There are a lot of people in the waiting room.
Bekleme salonunda bir sürü insan var.

More Sentences
living room n. oturma odası
The guests are in the living room.
Misafirler oturma odasında.

More Sentences
meeting room n. toplantı odası
Remember that your meeting room is not your own personal space.
Toplantı odanızın size ait kişisel alan olmadığını unutmayın.

More Sentences
study room n. çalışma odası
If you're having trouble getting your kids to do homework, check out these cool study room ideas.
Çocuklarınıza ödev yaptırmakta zorlanıyorsanız, bu havalı çalışma odası fikirlerine göz atın.

More Sentences
front room n. ön oda
Tom and Mary are in the front room.
Tom ve Mary ön odadalar.

More Sentences
laundry room n. çamaşır odası
The laundry room is in the basement.
Çamaşır odası bodrumda.

More Sentences
back room n. arka oda
Tom and Mary are alone in the back room.
Tom ve Mary arka odada yalnızlar.

More Sentences
room for maneuver n. manevra alanı
In the future we want the smaller cases to be exempted so that local decision-makers have more room for manoeuvre.
Gelecekte daha küçük vakaların muaf tutulmasını istiyoruz, böylece yerel karar vericilerin manevra alanı artacaktır.

More Sentences
empty room n. boş oda
Tom looked around the empty room.
Tom boş odaya baktı.

More Sentences
drawing room n. çizim odası
There were some guests waiting in the drawing room.
Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.

More Sentences
men's room n. erkekler tuvaleti
I'm going to the men's room.
Erkekler tuvaletine gideceğim.

More Sentences
ladies' room n. kadınlar tuvaleti
Can I use your ladies' room?
Kadınlar tuvaletinizi kullanabilir miyim?

More Sentences
reading room n. okuma odası
Don't talk in the reading room.
Okuma odasında konuşma.

More Sentences
banquet room n. ziyafet salonu
I saw some of the guests leave the banquet room.
Misafirlerden bazılarının ziyafet salonundan ayrıldığını gördüm.

More Sentences
dirty room n. kirli oda
You should clean your dirty room.
Sen kirli odanı temizlemelisin.

More Sentences
rent a room v. oda kiralamak
I need to rent a room.
Bir oda kiralamam lazım.

More Sentences
tidy the room v. odayı toplamak
I tidied the room.
Odayı topladım.

More Sentences
leave the room v. odadan çıkmak
I am going to be rude and leave the room now because I am going to Romania on Parliament's behalf.
Şimdi kabalık edip odadan çıkacağım çünkü Parlamento adına Romanya'ya gideceğim.

More Sentences
clean the room v. odayı temizlemek
Must I clean the room?
Odayı temizlemek zorunda mıyım?

More Sentences
enter the room v. odaya girmek
They decided to enter the room.
Odaya girmeye karar verdiler.

More Sentences
decorate the room v. odayı dekore etmek
They decorated the room.
Odayı dekore ettiler.

More Sentences
leave the room v. odayı terk etmek
Please leave the room at once.
Lütfen hemen odayı terk edin.

More Sentences
changing room n. giyinme odası
drawing room n. misafir karşılama odası
morning room n. özellikle gündüzleri kullanılan oturma odası
music room n. müzik odası
dorm room n. yatakhane
utility room n. kalorifer dairesi
reception room n. kabul odası
operating room n. işletim odası
queen room n. geniş yataklı oda
reception room n. misafir kabul edilebilen oda veya salon (mutfak, banyo ve yatak odası dışındaki)
private room n. halvet
withdrawing room n. misafir odası
recreation room n. dinlenme odası
sitting room n. salon
clearing room n. takas odası
baggage room n. emanet
sitting room n. oturma odası
ball room n. balo salonu
dining room n. salamanje
consulting room n. kabine
lecture room n. konferans salonu
furnace room n. kalorifer dairesi
shower room n. duş odası
hospitality room n. konuk odası
machine room n. makine odası
retiring room n. tuvalet
engine room n. makine dairesi
club room n. kulüp odası
tiring room n. giyinme odası
sick room n. hasta odası
room mate n. oda arkadaşı
gun room n. silah odası
cutting room n. kurgu odası
control room n. yönetim odası
tool room n. takımhane
adjoining room n. yan oda
dressing room n. tuvalet odası
locker room n. sporcuların elbiselerini bıraktığı dolaplı oda
room rate n. oda ücreti
visiting room n. görüşme odası
emergency room n. acil odası
trunk room n. sandık odası
retiring room n. özel oda
rumpus room n. evde oyun salonu
labor room n. ağrı odası
powder room n. bayanlar tuvaleti
delivery room n. doğum salonu
tea room n. çay odası
surgery room n. kabine
room fee n. oda ücreti
boxy room n. tek göz oda
projection room n. gösterim odası
powder room n. bayanlara ait tuvalet
bar room n. meyhane
storage room n. sandık odası
laundry room n. evde çamaşırlık
sample room n. teşhir odası
television room n. televizyon odası
anechoic room n. sessiz oda
prayer room n. mescit
rest room n. dinlenme odası
consulting room n. muayenehane
cutting room n. montaj odası
utility room n. sandık odası
coat room n. vestiyer
composing room n. mürettiphane
common room n. öğretmenler odası
reception room n. misafir odası
operating room n. ameliyat odası
double room n. otelde çift yataklı oda
drawing room n. salon
locker room n. dolaplı sporcu odası
morning room n. oturma odası
rest room n. wc
room and board n. tam pansiyon
reception room n. bekleme odası
assembly room n. toplantı salonu
prayer room n. müslümanların ibadetlerini gerçekleştirebilecekleri küçük ibadethane
tv room n. televizyon odası
wash room n. yıkama odası
semiprivate room n. hastanede iki yataklı oda
reception room n. kabul salonu
large room n. koğuş
babys room n. bebek odası
utility room n. çamaşır odası
check room n. emanet eşya bürosu
public room n. kabul salonu
check room n. vestiyer
wiggle room n. esneklik payı
room list n. oda listesi
kid's room n. çocuk odası
hydraulic room n. hidrolik oda
teen room n. genç odası
room heater n. kat kaloriferi
bed room n. yatak odası
sterilization room n. sterilizasyon odası
computer room n. bilgisayar odası
room price n. oda ücreti
room price n. oda fiyatı
sweat room n. buhar odası
sweat room n. sauna
sweat room n. sauna terleme odası
steam room n. sauna terleme odası
room door n. oda kapısı
drawing room n. üç kişilik kompartman
drawing room n. kabul salonu
drawing room n. kabul
day room n. dinlenme odası
day room n. sosyal tesis
staff room n. personel odası
attic room n. tavanarası oda
auction room n. müzayede salonu
anechoic room n. yankısız oda
anechoic room n. yankı yapmayan oda
room odor n. oda kokusu
boiler room n. kalorifer dairesi
boiler room n. kazan dairesi
breakfast room n. kahvaltı odası
recreation room n. oyun odası
refrigeration room n. soğutma odası
laundry room n. çamaşırlık
spare room key n. yedek anahtar
drawing room n. konuk odası
editorial room n. idarehane
equipment room n. ekipman odası
furnished room n. mobilyalı oda
garbage room n. çöp odası
game room n. oyun odası
bed-sitting room n. bekar odası
ante-room n. antre
ante-room n. bekleme odası
ante-room n. giriş salonu
air-conditioned room n. klimalı oda
make-up room n. makyaj odası
living-room suite n. salon takımı
dark-room n. karanlık oda
rest-room n. tuvalet
wash-room n. tuvalet
rest-room n. hela
three-bed room n. üç yataklı oda
guest room n. konuk yatak odası
harem room n. harem odası
ada room n. amerikan engelliler yasası'nın koştuğu şartlara uygun oda
lecture room n. okuma odası
maid's room n. hizmetçi odası
lumber-room n. eski eşya odası
morning-room n. sabah odası
plant room n. makine dairesi
powder room n. tuvalet tazeleme odası
powder room n. buduvar
still room n. çay odası
still room n. kiler gibi küçük oda
room document n. bildiri
teaching room n. sınıf
room document n. basılı metin
teaching room n. öğretim odası
valet room n. vale odası
utility room n. her işe yarar oda
utility room n. hizmet odası
room confinement n. bir çocuğa verilen oda hapsi cezası
wash room n. umumi tuvalet
sleeping room n. yatak odası
bar-room brawl n. bar kavgası
wine room n. şarap mahzeni
janitor room n. hizmetli odası
elbow room n. hareket alanı
billiard room n. bilardo salonu
elbow room n. hareket edecek alan
work room n. çalışma odası
in-room n. oda içi
child care room n. çocuk bakım odası
recording room n. kayıt odası
room air-conditioner n. oda klima cihazı
room air-conditioner n. oda kliması
bed sitting room n. bekar odası
bed sitting room n. kiralık oda
hearing room n. duruşma salonu
room statistics n. oda istatistikleri
windowless room n. penceresiz oda
untidy room n. dağınık oda
bosphorus view room n. boğaz manzaralı oda
dining room set n. yemek odası takımı
twin room n. iki yataklı otel odası
dining room n. kafeterya
dining-room n. kafeterya
locker room n. soyunma giyinme odası
room air freshener n. oda parfümü
room air freshener n. oda spreyi
wash room n. halka açık tuvalet
room spray n. oda spreyi
room spray n. oda parfümü
room heater n. oda ısıtıcısı
room facing the street n. sokağa bakan oda
panic room n. panik odası
media room n. medya odası
a one-room schoolhouse n. tek sınıflık okul binası
smoking room n. sigara odası
smoking room n. sigara içme odası
secondary emergency room triage n. sekonder acil servis triajı
a room of people n. bir oda dolusu insan
ruckus room n. dinlenme/oyun odası
rec room n. dinlenme/oyun odası
rumpus room n. dinlenme/oyun odası
recreation room n. dinlenme/oyun odası
servant's room n. hizmetçi odası
servant's room n. hizmetli odası
lounge room n. oturma odası
counting room n. sayım odası
sacred room n. kutsal oda
bar room fight n. bar kavgası
main conference room n. ana konferans odası
bell room n. çan odası
room with air-condition n. klimalı oda
tea room n. çay salonu
tea room n. çayevi
break room n. dinlenme odası
prayer room n. dua odası
the room next door n. yan oda
the room next door n. yandaki oda
the room next door n. bitişikteki oda
ball room n. dans salonu
board room n. toplantı salonu
card room n. oyun salonu
composing room n. dizgi odası
drafting room n. çizim odası
wet room n. küvetsiz/duş teknesiz banyo
wet room n. düz ayak duş
great room n. oturma, çalışma, yemek, misafir odalarının ve mutfağın bir arada olduğu, yüksek tavanlı, büyük salon
torture room n. işkence odası
principal's room n. müdürün odası
chess room n. satranç odası
barn-like room n. kocaman oda
barn-like room n. ahır gibi oda
manager room n. müdür odası
box room n. sandık odası
home theater room n. ev sinema odası
media room n. ev sinema odası
prayer room n. ibadet yeri
prayer room n. ibadet odası
room for cream n. üzerine süt veya krema eklenebilmesi için kahve fincanında bırakılan boşluk
art room n. sanat odası
room safe n. oda kasası
room pressure n. oda basıncı
room mixture n. oda karışımı
safe room n. güvenli oda
saltwater room n. tuzlu su odası
quad room n. dört kişilik oda
four-person room n. dört kişilik oda
quad room n. 4 kişilik oda
four-person room n. 4 kişilik oda
4-person room n. dört kişilik oda
4-person room n. 4 kişilik oda
upper room n. üst oda
upper room n. yukarı oda
lactation room n. emzirme odası
living room curtain n. salon perdesi
snow room n. kar odası
mail room n. posta odası
toy room n. oyuncak odası
tack room n. bir ahırda dizgin ve eğerlerin saklandığı oda
state room n. kabul salonu
state room n. kaptan köşkü
changing room n. giysi deneme kabini
changing-room n. soyunma odası
changing-room n. giyinme odası
changing-room n. giysi deneme kabini
toilet room n. giyinme odası
toilet room n. soyunma odası
toilet room n. makyaj odası
toilet room n. tuvalet
trophy room n. kupa ve ödüllerin saklanıp sergilendiği oda
banquet room n. banket salonu
keeping room n. oturma odası
bedsitting room n. stüdyo daire odası
child's room n. çocuk odası
beverage room [canada] n. bar
ghusl room n. gasilhane
white room n. toz ve bakteriden arındırılmış oda
white room n. steril oda
wiggle room n. manevra yapma payı
wiggle room n. genişlik
wiggle room n. serbestlik
women's room n. kadınlar tuvaleti
mens room n. erkekler tuvaleti
mens room n. erkeklere ayrılmış umumi tuvalet
breathing room n. boş yer
breathing room n. dinlenme yeri
mud room n. vestiyer
mud room n. evde ıslak ve çamurlu kıyafetlerin veya ayakkabıların çıkarıldığı bir bölüm
lodging room n. konaklanan oda
lodging room n. kiralık oda
by-room n. gizli oda
by-room n. gizli daire
delivery room n. teslimat odası
delivery room n. taşıma alanı
delivery room n. nakliye alanı
delivery room n. kargo odası
dining-room attendant n. restoran çalışanı
dining-room attendant n. kafeteryada çalışan kimse
muniment room n. (kamu binalarında) kayıt, sözleşme, mühür, tapu gibi belge ve araçların bulunduğu oda
incident room n. afet odası
ablution room n. abdesthane
comfort room n. umumi tuvalet
draughting room n. teknik ressamların çalıştığı ve planların tutulduğu oda
drawing-room n. misafir odasında bir araya gelenler
drawing-room n. kabul salonunda toplananlar
drawing-room car n. günlük yolculuklarda kullanılan ve bireysel koltuklar için ekstra ücret ödenen yolcu vagonu
dinning room n. (eve, otelde) yemek alanı
coffee room n. kahve odası
coffee room n. kahve salonu
room [obsolete] n. tahsis edilmiş yer
room [obsolete] n. ayrılmış alan
room [obsolete] n. belirli birine atfedilen makam
room [obsolete] n. rütbe
room [obsolete] n. görev
room [scotland] n. arazi parçası
room [scotland] n. toprak parçası
room [scotland] n. çiftlik
room [scotland] n. tarla
room access n. oda girişi
room access n. oda kapısı
room decorator n. mimari iç mekan ve mobilya tasarımında uzmanlaşmış kimse
room light n. oda aydınlatması
room tone n. odadaki ortam sesleri
room tone n. setteki ortam sesleri
sea room n. özgürlük fırsatı
seating room n. oturma yerleri bulunan alan
small room n. tuvalet
small room n. ayakyolu
smoke-filled room n. duman altında kalmış oda
smoke-filled room n. duman ile dolmuş oda
smoke-filled room n. duman altı oda
squad room n. (karakolda) ekip odası
still room n. damıtma odası
still room n. distilasyon alanı
room to grow n. büyüme payı
take up a lot of room v. çok yer tutmak
make room for v. yer açmak
rush out of the room v. odadan fırlayıp çıkmak
leave with some room for choice v. açık kapı bırakmak
make room for someone v. biri için yer açmak
room together v. oda arkadaşı olmak
take up room v. yer kaplamak
for there to be no room left for v. mahal kalmamak
hire a room v. oda kiralamak
vacate the room v. oda boşaltmak
reserve a room at the hotel v. otelde yer ayarlamak
book a room at the hotel v. otelde oda ayırtmak
book a room at the hotel v. otelde yer ayarlamak
reserve a room at the hotel v. otelde oda ayırtmak
book a room at the hotel v. otelde yer ayırtmak
reserve a room at the hotel v. otelde yer ayırtmak
make room for v. -e yer açmak
get involved in a bar-room brawl v. bir bar kavgasına karışmak
secretly install a hidden camera in a room v. (odaya vb) (gizli) kamera yerleştirmek
secretly install a hidden camera in a room v. (odaya vb) (gizli) kamera koymak
be taken to emergency room v. acile kaldırılmak
do a room v. odayı temizlemek
do a room v. odayı toparlamak
do a room v. odayı düzenlemek
tidy up the room v. odayı toplamak
lock oneself in one's room v. odasına kapanmak
lock oneself in one's room v. odasına çekilmek
let oneself into one's room v. odasına kapanmak
let oneself into one's room v. odasına çekilmek
go out of the room v. odadan çıkmak
reach to room temperature v. oda sıcaklığına gelmek
reach to room temperature v. oda sıcaklığına ulaşmak
bedeck the room with flowers v. odayı çiçeklerle süslemek
gather someone together in a room v. birilerini bir odaya toplamak
gather someone together in a room v. birilerini bir odada toplamak
go in the back room v. arka odaya gitmek
go the back room v. arka odaya gitmek
no room available v. tüm odalar dolu olmak
no room available v. yer kalmamak
have no room available v. tüm odalar dolu olmak
have no room available v. yer kalmamak
go downstairs to the living room v. aşağı kata oturma odasına inmek
separate a room (with a partition) v. odayı bölmek
divide a room v. odayı bölmek
open into the living room v. oturma odasına açılmak
pack someone together in the room v. birilerini bir odaya doluşturmak
allow room v. imkan vermek
have his/her own room v. kendi odası olmak
have his/her own room v. kendine ait odası olmak
send someone out of the room v. birini odadan yollamak/göndermek
leave no room for doubt v. şüpheye yer bırakmamak
leave no room for doubt v. tereddüde yer bırakmamak
renovate the guest room v. misafir odasını yenilemek
furnish (a room) with a parquet floor v. parke kaplamak
walk into the room v. odaya girmek
get into the room v. odaya girmek
decorate the room v. odayı süslemek
have room for v. birşey için yer olmak
well lit living-room v. iyi aydınlatılmış salon
brightly lit living-room v. iyi aydınlatılmış salon
give room v. geri çekmek
make room v. engelleri kaldırmak
give room v. yer açmak
make room v. yer açmak
give room v. alan açmak
leave room for mistakes v. hataya yer bırakmak
oriental room adj. şark odası
big-room adj. big room tarzında (elektronik müzik)
locker-room adj. soyunma odasıyla ilgili
locker-room adj. soyunma odasında bulunan
locker-room adj. soyunma odasına uygun
locker-room adj. açık saçık
locker-room adj. seksle ilgili
locker-room adj. yavan
locker-room adj. nezaketsiz
drawing-room adj. misafir odasına ait
drawing-room adj. misafir odasıyla ilgili
drawing-room adj. misafir odasına özgü
drawing-room adj. misafir odasına uygun
drawing-room adj. misafir odasına ilişkin
drawing-room adj. misafir odasını temsil eden
drawing-room adj. görgülü bir toplumdaki yaşamla ilgili
room [obsolete] adj. geniş
room [obsolete] adj. bol
room [obsolete] adj. ferah
room [obsolete] adj. açık
smoking-room adj. kirli
smoking-room adj. isli
smoking-room adj. pis
smoking-room adj. ahlaksız
smoking-room adj. iğrenç
smoking-room adj. edebe aykırı
in somebody's room adv. birinin yerine
room [obsolete] adv. bol bol
go to your room interj. odana git
the room is dirty expr. oda kirli
the room is too cold expr. oda çok soğuk
the room is too hot expr. oda çok sıcak
the room is too noisy expr. oda çok gürültülü
the room is too small expr. oda çok küçük
the room isn't clean expr. oda temizlenmemiş
there are bugs in my room expr. odamda böcek(ler) var