tam anlamıyla

Meanings of "tam anlamıyla" in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	tam anlamıyla	unmitigated adj.
The Union's management of its own fisheries resources has been an unmitigated disaster. Birliğin kendi balıkçılık kaynaklarını yönetmesi tam anlamıyla bir felaket olmuştur. More Sentences
2	General	tam anlamıyla	properly adv.
Besides, most of these countries are not true and fully functioning democracies with properly elected parliaments. Ayrıca, bu ülkelerin çoğu doğru seçilmiş parlamentolara sahip, gerçek ve tam anlamıyla işleyen demokrasiler değildir. More Sentences
3	General	tam anlamıyla	strictly adv.
Only then, strictly speaking, can a careful, informed assessment of its content be carried out. Ancak o zaman, tam anlamıyla, içeriğine ilişkin dikkatli ve bilinçli bir değerlendirme yapılabilir. More Sentences
4	General	tam anlamıyla	just adv.
Everything's just like before. Her şey tam anlamıyla önceki gibi. More Sentences
5	General	tam anlamıyla	completely adv.
The problem is that the Stability Pact is not completely binding upon all the Member States. Sorun, İstikrar Paktı'nın tüm Üye Devletler üzerinde tam anlamıyla bağlayıcı olmamasıdır. More Sentences
6	General	tam anlamıyla	exactly adv.
That is, of course, not exactly a quick response within the meaning of Article 146. Elbette bu, 146. Madde çerçevesinde tam anlamıyla hızlı bir yanıt değildir. More Sentences
7	General	tam anlamıyla	entirely adv.
The fact is that, as yet, the Russian Federation cannot be called an entirely normal democracy. Gerçek şu ki, Rusya Federasyonu henüz tam anlamıyla normal bir demokrasi olarak adlandırılamaz. More Sentences
8	General	tam anlamıyla	simply adv.
For them, Israel quite simply is a lifeline. Onlar için İsrail tam anlamıyla bir can simidi. More Sentences
Phrases
9	Phrases	tam anlamıyla	in full measure expr.
May grace and peace be yours in full measure! Lütuf ve esenlik tam anlamıyla sizlerin olsun! More Sentences
General
10	General	tam anlamıyla	doggone adj.
11	General	tam anlamıyla	fairly adv.
12	General	tam anlamıyla	up to the hilt adv.
13	General	tam anlamıyla	au pied de la lettre adv.
14	General	tam anlamıyla	in the literal sense adv.
15	General	tam anlamıyla	precisely adv.
Phrases
16	Phrases	tam anlamıyla	to the backbone expr.
17	Phrases	tam anlamıyla	in its fullest sense expr.
Colloquial
18	Colloquial	tam anlamıyla	big fat adj.
19	Colloquial	tam anlamıyla	but good expr.
20	Colloquial	tam anlamıyla	slap-dab expr.
21	Colloquial	tam anlamıyla	for fair expr.
Idioms
22	Idioms	tam anlamıyla	to (one's) bones adv.
23	Idioms	tam anlamıyla	to your bones adv.
24	Idioms	tam anlamıyla	to the bone adv.
25	Idioms	tam anlamıyla	to (one's) bootstraps [australian] adv.
26	Idioms	tam anlamıyla	to your bootstraps [australian] adv.
27	Idioms	tam anlamıyla	(straight) from central casting expr.
28	Idioms	tam anlamıyla	(straight) out of central casting expr.
29	Idioms	tam anlamıyla	in the strict sense expr.
30	Idioms	tam anlamıyla	first and last expr.
31	Idioms	tam anlamıyla	with all one's heart and soul expr.
32	Idioms	tam anlamıyla	in the strictest sense expr.
33	Idioms	tam anlamıyla	with a capital (some letter) expr.
Latin
34	Latin	tam anlamıyla	sensu stricto (in the strict sense) expr.
Archaic
35	Archaic	tam anlamıyla	all adv.

Meanings of "tam anlamıyla" with other terms in English Turkish Dictionary : 75 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	tam (anlamıyla)	typical adj.
The idea is typical of him. Tam ondan beklenecek bir fikir. More Sentences
2	General	kelimenin tam anlamıyla	literally adv.
I was literally jumping up and down with excitement. Heyecandan kelimenin tam anlamıyla hop oturup hop kalkıyorum. More Sentences
3	General	kelimenin tam anlamıyla	technically adv.
He played the violin technically flawlessly. Kemanı kelimenin tam anlamıyla kusursuz çalıyordu. More Sentences
4	General	eski düzeni tam anlamıyla yıkmadan, buna ek olarak yapıcı yenilikler getirmek isteyen	reformist n.
5	General	-in tamamen/büsbütün/tam anlamıyla sıkıcılığı	the sheer boredom of n.
6	General	tam anlamıyla ifade etmek	not to put too fine a point on it v.
7	General	birbirine tam anlamıyla uymak (renk vb)	match well together v.
8	General	tam anlamıyla uymak	fit well with v.
9	General	tam anlamıyla örtüşmek	well-suit v.
10	General	tam anlamıyla memnun etmek	give full satisfaction v.
11	General	bir dile tam anlamıyla hakim olmak	have a full command of a language v.
12	General	tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak	have all the makings of a first-class scandal v.
13	General	kendini tam anlamıyla vermek	absorb v.
14	General	tam anlamıyla/tam bir	royal adj.
15	General	tam anlamıyla etkilenmiş	wonderstruck adj.
16	General	kelimenin tam anlamıyla	au pied de la lettre [french] adv.
17	General	tam anlamıyla bilincinde olarak	taking full account of prep.
Phrases
18	Phrases	kelimenin tam anlamıyla	in the proper meaning of the word expr.
19	Phrases	kelimenin tam anlamıyla	in the full sense of the word expr.
20	Phrases	kelimenin tam anlamıyla	for want of a better word expr.
21	Phrases	kelimenin tam anlamıyla	for lack of a better word expr.
22	Phrases	kelimenin tam anlamıyla	in the strictest sense of the word expr.
Colloquial
23	Colloquial	giyimi ve tavrıyla tam anlamıyla kız gibi görünen kız	girly girl n.
24	Colloquial	tam anlamıyla anlamak	get into one's head v.
25	Colloquial	(bir rolle, tavırla, unvanla) tam anlamıyla örtüşmek	wear well v.
26	Colloquial	tam anlamıyla zırva	no-brow adj.
27	Colloquial	tamamen/tam anlamıyla	nothing short of expr.
28	Colloquial	tam anlamıyla kalitesiz	strictly from hunger expr.
29	Colloquial	tam anlamıyla kararı verilmiş	cut and dried expr.
30	Colloquial	tamamen/tam anlamıyla bir şey	little/nothing short of something expr.
Idioms
31	Idioms	tam anlamıyla ayrılma	a clean break n.
32	Idioms	tam anlamıyla gerçekleşmemiş evlilik	mariage blanc n.
33	Idioms	tam anlamıyla ayrılma	clean break n.
34	Idioms	bir şeyi (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak	get a lot of mileage out of something v.
35	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a solid grasp of something v.
36	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a sound grasp of something v.
37	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a good grasp of something v.
38	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a solid grasp of something v.
39	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a sound grasp of something v.
40	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a good grasp of something v.
41	Idioms	tam anlamıyla bitmek	be dead and buried v.
42	Idioms	tam anlamıyla bitmek	come to a full stop v.
43	Idioms	tam anlamıyla başarılı olmak	hit the bull's eye v.
44	Idioms	tam anlamıyla anlamak	make out v.
45	Idioms	tam anlamıyla tercüme edilememek	get lost in translation v.
46	Idioms	tam anlamıyla ölü olmak	be (as) dead as a doornail v.
47	Idioms	tam anlamıyla eşit/denk olmak	be even steven v.
48	Idioms	tam anlamıyla eşit/denk olmak	be even stevens v.
49	Idioms	tamamen/tam anlamıyla (bir şey) olmak	be nothing short of (something) v.
50	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a good grasp of (something) v.
51	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a solid grasp of (something) v.
52	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a sound grasp of (something) v.
53	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a good grasp on (something) v.
54	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a solid grasp on (something) v.
55	Idioms	(bir konuya tam anlamıyla) hakim olmak	get a sound grasp on (something) v.
56	Idioms	'-i (eskiyinceye/bozuluncaya kadar) tam anlamıyla kullanmak	get a lot of mileage out of v.
57	Idioms	birini tam anlamıyla anlamak	get into someone's head v.
58	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a (solid) grasp of something v.
59	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a (sound) grasp of something v.
60	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	have a (good) grasp of something v.
61	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a (solid) grasp of something v.
62	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a (sound) grasp of something v.
63	Idioms	bir konuya tam anlamıyla hakim olmak	get a (good) grasp of something v.
64	Idioms	tam anlamıyla tercüme edilememiş	lost in translation adj.
65	Idioms	kelimenin tam anlamıyla ödül olarak kek kazanma	taking the cake expr.
66	Idioms	tam anlamıyla ölü	as dead as a doornail expr.
67	Idioms	tam anlamıyla ölü	(as) dead as a herring expr.
68	Idioms	tam anlamıyla kalitesiz	from hunger expr.
Trade/Economic
69	Trade/Economic	tam anlamıyla bir kriz	full blown-crisis n.
Aeronautic
70	Aeronautic	uçağın pistten tam anlamıyla kalkmış olması	clear of the runway n.
Psychology
71	Psychology	tam anlamıyla anlaşılamayan konuşma	glossolalia n.
72	Psychology	tam anlamıyla anlaşılamayan konuşma	speaking in tongues n.
Social Sciences
73	Social Sciences	tam anlamıyla gerçekleşmemiş evlilik	white marriage n.
Slang
74	Slang	tam anlamıyla başarısızlığa uğramak	go blooey v.
75	Slang	tam anlamıyla eşcinsel/trans olan	(as) queer as a nine-bob note [uk] expr.