unutmak - Turkish English Dictionary

unutmak

Meanings of "unutmak" in English Turkish Dictionary : 36 result(s)

Turkish English
Common Usage
unutmak forget v.
We have not therefore in any way forgotten this important issue.
Dolayısıyla bu önemli konuyu hiçbir şekilde unutmuş değiliz.

More Sentences
General
unutmak leave v.
Look, Gary left his headlights on.
Bak, Gary farlarını açık unutmuş.

More Sentences
unutmak lose sight of v.
Don't lose sight of what you're here for.
Ne için burada olduğunu unutma.

More Sentences
unutmak unlearn v.
One is never too old to unlearn bad habits.
İnsan kötü alışkanlıkları unutmak için asla çok yaşlı değildir.

More Sentences
unutmak leave out v.
Don't leave out a single detail.
Bir tek ayrıntıyı unutmayın.

More Sentences
unutmak neglect v.
You neglected to tell me to buy bread.
Sen bana ekmek almamı söylemeyi unuttun.

More Sentences
unutmak forget v.
We must not forget that these sentences to death by stoning are also being carried out in Iran.
Bu taşlanarak öldürme cezalarının İran'da da uygulandığını unutmamalıyız.

More Sentences
Idioms
unutmak leave behind v.
I left behind the keys to my car.
Arabamın anahtarlarını unutmuşum.

More Sentences
General
unutmak pass the sponge over v.
unutmak forget under v.
unutmak be unmindful of v.
unutmak omit v.
unutmak disremember v.
unutmak be oblivious of v.
unutmak be unaware of v.
unutmak slip one's mind v.
unutmak escape v.
unutmak misremember [dialect] v.
unutmak foryete v.
unutmak skip v.
Phrasals
unutmak blot someone or something out v.
unutmak look past v.
unutmak blank something out v.
Idioms
unutmak fly beneath the radar v.
unutmak fly beneath someone's radar v.
unutmak go out of someone's mind v.
unutmak put down the shutters v.
unutmak bring down the shutters v.
unutmak drop the ball v.
unutmak black out v.
unutmak bring/put down the shutters v.
unutmak put out of one's mind v.
unutmak slip mind v.
unutmak slip your mind v.
Slang
unutmak go blank v.
unutmak blank out v.

Meanings of "unutmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 108 result(s)

Turkish English
General
unutmak (bir üzüntüyü) get over v.
I can't get over how well you look.
Ne kadar iyi göründüğünü unutamıyorum.

More Sentences
bir şey unutmak forget something v.
Tom said he thought that he had forgotten something.
Tom bir şey unuttuğunu sandığını söyledi.

More Sentences
neredeyse unutmak nearly forget v.
I nearly forgot it.
Onu neredeyse unutuyordum.

More Sentences
neredeyse unutmak almost forget v.
I almost forgot.
Neredeyse unutuyordum.

More Sentences
repliğini unutmak blow v.
Jane got too nervous when her turn came, and she blew her lines.
Jane sırası geldiğinde çok heyecanlandı ve repliklerini unuttu.

More Sentences
Phrasals
(birini/bir şeyi) unutmak forget about (someone or something) v.
However, I would still say forget about closing down the Finance Inspectorate.
Ancak ben yine de Maliye Müfettişliğini kapatmayı unutun derim.

More Sentences
Idioms
(bir şeyi) unutmak lose track of (something) v.
To some extent we have lost track of what we have been trying to do.
Bir dereceye kadar ne yapmaya çalıştığımızı unutmuş durumdayız.

More Sentences
General
koymayı unutmak omit v.
çabuk unutmak have a short memory v.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak put something to rest v.
içkiyle dertlerini unutmak sink one's troubles in drink v.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak lay something to rest v.
açık unutmak leave something open v.
açık unutmak forget something open v.
eklemeyi unutmak leave out v.
nereye koyduğunu unutmak mislay v.
sifonu çekmeyi unutmak forget to flush the toilet v.
ışığı kapatmayı unutmak forget to switch off the lights v.
ışığı kapatmayı unutmak forget to turn the lights off v.
saatin kaç olduğunu unutmak lose track of time v.
unutmak için mücadele vermek try hard to forget v.
unutmak için çaba harcamak try hard to forget v.
unutmak için mücadele vermek strive to forget v.
unutmak için çaba harcamak strive to forget v.
bir randevuyu unutmak forget an appointment v.
isimleri unutmak ve bazı şeyleri karıştırmak forget names and confuse things v.
birinin doğum gününü unutmak forget someone's birthday v.
ütüyü prizde unutmak leave the iron on v.
ütüyü prizde unutmak leave the iron plugged in v.
sayısını unutmak lose count of v.
yemeği ocakta unutmak forget the pot/pan on the stove v.
tencereyi/tavayı ocakta unutmak forget the pot/pan on the stove v.
ocağı açık unutmak forget the stove on v.
kendini unutmak forget one's self v.
(bilinen bir şeyi) unutmak unknow v.
(geçmişi) unutmak için yaşamak unlive v.
uyuklayarak unutmak slumber v.
Phrasals
(oyuncu) repliğini unutmak dry up v.
aniden bir şeyi unutmak blank on (something) v.
aniden bir şeyi unutmak blank on v.
birden unutmak block on (something) v.
birden unutmak block on v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak/kaçırmak/atlamak go up v.
sahnede veya konuşurken bocalamak/takılmak/söyleyeceğini unutmak go up v.
bir şeyi yapmayı unutmak forget to do something v.
bir şeyi yapmayı unutmak/ihmal etmek neglect to do something v.
sayarken geldiği sayıyı unutmak lose count of v.
(bir utancı) zamanla unutmak live something down v.
(kötü bir deneyimi/olayı) (zamanla) unutmak live down something v.
(kötü bir deneyimi/olayı) (zamanla) unutmak live something down v.
birini veya bir şeyi bir yerde unutmak leave someone or something at v.
her şeyi unutmak switch off v.
bir şeyi unutmak kiss something off v.
yapmayı unutmak/ihmal etmek neglect to do v.
(birini/bir şeyi bir şeye) dahil etmeyi unutmak/ihmal etmek omit (someone or something) from (something) v.
Colloquial
(birini/bir şeyi) unutmak be over (someone or something) v.
repliklerini unutmak blow it v.
Idioms
biten ilişkiyi/ayrıldığı kişiyi unutmak için başkasıyla yaşanan ilişki rebound relationship n.
ameliyat sırasında kazara hastanın bedeni içerisinde tıbbi alet veya malzeme bırakmak/unutmak bury the hatchet v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak let slip by v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak let something slip by v.
(önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak let something slide by v.
bahsettiği şeyi unutmak lose one's train of thought v.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak put something to rest v.
kendini unutmak forget oneself v.
nezaket/görgü kurallarını unutmak forget one's manners v.
nahoş bir olayı unutmak ve sanki olmamış gibi davranmak lay something to rest v.
nasıl davranılacağını unutmak forget one's manners v.
söyleyeceklerini unutmak lose one's train of thought v.
sorunlarını unutmak için içmek drink into oblivion v.
söylediklerini unutmak lose one's train of thought v.
tatsız bir olayı unutmak ve sanki hiç olmamış gibi davranmak put something to rest v.
tatsız bir olayı unutmak ve sanki hiç olmamış gibi davranmak lay something to rest v.
(tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak blow one's lines v.
(tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak fluff one's lines v.
(tiyatro oyununda) sözlerini/söyleceklerini unutmak muff one's lines v.
dünyayı unutmak be lost to the world v.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak let slide by v.
(planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak let slip by v.
önemli bir günü/zamanı unutmak let something slip by v.
önemli bir günü/zamanı unutmak let something slide by v.
(birini/bir şeyi) unutmak lose trace of (someone or something) v.
bir anda her şeyi unutmak (one's) mind goes blank v.
bildiklerini bir anda unutmak (one's) mind goes blank v.
söyleyeceği şeyi unutmak blow a buffer v.
repliğini unutmak blow one's lines v.
ne diyeceğini unutmak/şaşırmak blow one's lines v.
(tiyatro oyununda) sözlerini/söyleyeceklerini unutmak fluff lines v.
repliklerini unutmak/şaşırmak fluff lines v.
nezaket/görgü kurallarını unutmak forget manners v.
nasıl davranılacağını unutmak forget manners v.
(bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak) kiss (something) goodbye v.
unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak) kiss good-bye v.
(bir şeyi) unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak) kiss goodbye to (something) v.
bir şeyi unutmak (kaybetmek, elinden kaçırmak) kiss something good-bye v.
(bir şeyin) sayısını hatırlamamak/unutmak lose count (of something) v.
(bir şeyi) sayarken geldiği sayıyı unutmak lose count (of something) v.
(bir şeyi) unutmak lose sight of (something) v.
bir şeyi unutmak lose sight of something v.
'-i unutmak lose trace of v.
söylediklerini unutmak lose train of thought v.
bahsettiği şeyi unutmak lose train of thought v.
söyleyeceklerini unutmak lose train of thought v.
repliğini unutmak drop one's lines v.
(tiyatro oyununda) sözlerini unutmak drop one's lines v.
Slang
bir cinsel/romantik ilişkiyi unutmak için yeni bir ilişkiye girmek rebound from (someone or something) v.
telefona/bir mobil cihaza dalıp birinin varlığını unutmak phub v.
British Slang
fermuarını açık unutmak have egg on one's chin v.