yöntem - Turkish English Dictionary

yöntem

Meanings of "yöntem" in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

Turkish English
Common Usage
yöntem method n.
To me, the ideas about the adoption of the Community method for the CFSP appear to be at odds with these principles.
Bana göre, ODGP için Topluluk yönteminin benimsenmesine ilişkin fikirler bu ilkelerle çelişiyor gibi görünmektedir.

More Sentences
yöntem procedure n.
You will save time if you adopt this new procedure.
Bu yeni yöntemi benimserseniz zaman kazanırsınız.

More Sentences
yöntem way n.
There are lessons to be learnt regarding the second British and Dutch way.
İkinci İngiliz ve Hollanda yöntemiyle ilgili çıkarılması gereken dersler var.

More Sentences
General
yöntem order n.
I do not know if that was a point of order, but it was music to my ears.
Bunun bir yöntem sorunu olup olmadığını bilmiyorum ama kulağıma çok hoş geldi.

More Sentences
yöntem modality n.
Some other modalities of cooperation may also be discussed, and I am open to any suggestions from Parliament.
Diğer bazı iş birliği yöntemleri de tartışılabilir ve Parlamentodan gelecek her türlü öneriye açığım.

More Sentences
yöntem way n.
There are lessons to be learnt regarding the second British and Dutch way.
İkinci İngiliz ve Hollanda yöntemiyle ilgili çıkarılması gereken dersler var.

More Sentences
yöntem tack n.
I may have to change tack.
Farklı bir yöntem uygulamak zorunda olabilirim.

More Sentences
yöntem practice n.
We talked about the most effective parenting practices.
En etkili ebeveynlik yöntemleri hakkında konuştuk.

More Sentences
yöntem mode n.
In the future more freight is to be shifted from road to other more environmentally friendly modes of transport.
Gelecekte daha fazla yük, karayolundan daha çevre dostu diğer ulaşım yöntemlerine kaydırılacaktır.

More Sentences
yöntem process n.
We are using a new process to make butter.
Tereyağı yapmak için yeni bir yöntem kullanıyoruz.

More Sentences
yöntem method n.
To me, the ideas about the adoption of the Community method for the CFSP appear to be at odds with these principles.
Bana göre, ODGP için Topluluk yönteminin benimsenmesine ilişkin fikirler bu ilkelerle çelişiyor gibi görünmektedir.

More Sentences
yöntem procedure n.
You will save time if you adopt this new procedure.
Bu yeni yöntemi benimserseniz zaman kazanırsınız.

More Sentences
yöntem means n.
As a priority, ladders should be secured firmly using all possible means.
Öncelikli olarak, merdivenler mümkün olan tüm yöntemler kullanılarak sağlam bir şekilde sabitlenmelidir.

More Sentences
yöntem technique n.
Evil comes not from technique, but from those who abuse it.
Kötülük yöntemden gelmez ama onu kötüye kullanandan gelir.

More Sentences
Trade/Economic
yöntem method n.
To me, the ideas about the adoption of the Community method for the CFSP appear to be at odds with these principles.
Bana göre, ODGP için Topluluk yönteminin benimsenmesine ilişkin fikirler bu ilkelerle çelişiyor gibi görünmektedir.

More Sentences
yöntem technique n.
Evil comes not from technique, but from those who abuse it.
Kötülük yöntemden gelmez ama onu kötüye kullanandan gelir.

More Sentences
Politics
yöntem method n.
To me, the ideas about the adoption of the Community method for the CFSP appear to be at odds with these principles.
Bana göre, ODGP için Topluluk yönteminin benimsenmesine ilişkin fikirler bu ilkelerle çelişiyor gibi görünmektedir.

More Sentences
Technical
yöntem means n.
As a priority, ladders should be secured firmly using all possible means.
Öncelikli olarak, merdivenler mümkün olan tüm yöntemler kullanılarak sağlam bir şekilde sabitlenmelidir.

More Sentences
yöntem practice n.
We talked about the most effective parenting practices.
En etkili ebeveynlik yöntemleri hakkında konuştuk.

More Sentences
yöntem process n.
We are using a new process to make butter.
Tereyağı yapmak için yeni bir yöntem kullanıyoruz.

More Sentences
Computer
yöntem methodology n.
In the analysis below, the Commission has followed the methodology applied in the previous Regular Reports.
Aşağıdaki analizde, Komisyon, daha önceki Düzenli Raporlarda uygulanan yöntemi izlemiştir.

More Sentences
yöntem how n.
Commercial bank loans are how many small- to medium-sized businesses attract finance.
Ticari banka kredileri, birçok küçük ve orta ölçekli işletmenin finansman bulma yöntemidir.

More Sentences
Automotive
yöntem procedure n.
You will save time if you adopt this new procedure.
Bu yeni yöntemi benimserseniz zaman kazanırsınız.

More Sentences
Linguistics
yöntem method n.
To me, the ideas about the adoption of the Community method for the CFSP appear to be at odds with these principles.
Bana göre, ODGP için Topluluk yönteminin benimsenmesine ilişkin fikirler bu ilkelerle çelişiyor gibi görünmektedir.

More Sentences
Latin
yöntem modus operandi n.
I want to say something general about the modus operandi itself.
Yöntemin kendisi hakkında genel bir şey söylemek istiyorum.

More Sentences
General
yöntem recipe n.
yöntem manner n.
yöntem line n.
yöntem rite n.
yöntem modus n.
yöntem mechanism n.
yöntem device n.
yöntem cast n.
yöntem form n.
yöntem wise n.
yöntem deal n.
yöntem technic n.
yöntem gateway n.
yöntem system n.
yöntem the way n.
yöntem proceeding n.
yöntem rule n.
yöntem tactic n.
yöntem take n.
yöntem agency n.
yöntem regence [obsolete] n.
yöntem track n.
yöntem quomodo [obsolete] n.
yöntem game n.
yöntem route n.
yöntem discipline n.
yöntem gate [dialect] n.
yöntem organization n.
yöntem organisation n.
Trade/Economic
yöntem approach n.
yöntem proceeding n.
yöntem law n.
Medical
yöntem methode n.
Archaic
yöntem gait n.

Meanings of "yöntem" with other terms in English Turkish Dictionary : 452 result(s)

Turkish English
General
etkili yöntem effective method n.
This may be the most simple and effective method.
Bu en basit ve etkili yöntem olabilir.

More Sentences
bilimsel yöntem scientific method n.
The scientific method accounts for measurable uncertainties.
Bilimsel yöntem, ölçülebilir belirsizlikleri açıklar.

More Sentences
Technical
analitik yöntem analytical method n.
I cannot accept that legal requirements are not enforceable if compliance cannot be checked through analytical methods.
Uygunluk analitik yöntemlerle kontrol edilemiyorsa yasal gerekliliklerin uygulanabilir olmadığını kabul edemem.

More Sentences
bilimsel yöntem scientific method n.
The scientific method accounts for measurable uncertainties.
Bilimsel yöntem, ölçülebilir belirsizlikleri açıklar.

More Sentences
geleneksel yöntem conventional method n.
This problem can't be solved with conventional methods.
Bu problem geleneksel yöntemlerle çözülemez.

More Sentences
Informatics
analitik yöntem analytical method n.
I cannot accept that legal requirements are not enforceable if compliance cannot be checked through analytical methods.
Uygunluk analitik yöntemlerle kontrol edilemiyorsa yasal gerekliliklerin uygulanabilir olmadığını kabul edemem.

More Sentences
Psychology
bilimsel yöntem scientific method n.
The scientific method accounts for measurable uncertainties.
Bilimsel yöntem, ölçülebilir belirsizlikleri açıklar.

More Sentences
General
manuel yöntem manual method n.
denetim yöntem bilimi audit methodology n.
deterministik yöntem deterministic method n.
diyalektik yöntem dialectical method n.
ses dönüşümü amacıyla kullanılan yöntem markovian model n.
gen yöntem procedure n.
yöntem değiştirme changeover n.
bir amaca ulaşmak için başvurulması gereken yöntem road n.
tarihsel yöntem historical method n.
başvurulan yol ve yöntem tactic n.
yol yöntem the right way do (something) n.
etkili yöntem efficient method n.
uygulamalı yöntem applied method n.
geleneksel yöntem conventional technique n.
kesintisiz yöntem continuous process n.
göreneksel yöntem conventional technique n.
biçimsel yöntem formal method n.
modası geçmiş yöntem old school n.
yöntem şekli economy n.
fiziksel yöntem physical method n.
yöntem bilim methodology n.
izlenen yöntem method of procedure n.
izlenen yöntem modus operandi n.
izlenen yöntem the method applied n.
izlenen yöntem the method followed n.
yöntem geliştirme method development n.
kendine özgü yöntem distinctive method n.
kendine özgü yöntem unique method n.
negatif yöntem negative method n.
varsayılan yöntem default method n.
çağdışı yöntem/yol outdated way n.
uygulanacak yöntem the method to be applied n.
istatistiksel yöntem statistical method n.
yol (yöntem) tack n.
hedefe ulaşma veya yükselme aracı olarak kullanılan yol ya da yöntem ladder n.
izlenecek yöntem channel n.
vasıta (izlenecek yol/yöntem) channel n.
araç (izlenecek yol/yöntem) channel n.
kızılderili kabilelerinde uygulanan iyileştirici yöntem ve ritüeller native american healing n.
rubik küp çözmek için kullanılan bir yöntem cfop method n.
rubik küp çözmek için kullanılan bir yöntem fridrich method n.
bilimsel yöntem karşıtlığı antiscience n.
eklektik yöntem electicism n.
derlemeci yöntem electicism n.
en iyi yöntem best way possible n.
bir ucu birine/bir şeye, diğer ucu da yükselebilen ve alçak uçan bir hava aracının yakalayıp havalandırdığı büyük bir balona bağlı kablo (askeri veya gizli servislerin kişileri tehlikeli durumlardan kurtarmak için kullandığı bir yöntem) skyhook n.
birini yenmek için kullanılan hileli yöntem joker n.
becerikli operasyon ve uzman fiziki idare içeren yöntem manoeuver n.
teknik yöntem mechanics n.
(sanat gibi alanlarda) yaratıcı yöntem mechanism n.
(fikir, yöntem) köklü değişiklik revolution n.
alışılagelmiş yöntem guise n.
insanlara kendilerinden tamamen farklı durum veya bakış açılarını deneyimlemeyi öğreterek kişilerarası farkındalığı artırmayı amaçlayan bir yöntem consciousness-raising n.
alana özgü yöntem métier n.
olumlu sonuç veren yöntem dodge n.
saçma yöntem follies n.
olağan yöntem practice n.
olağan yöntem practise n.
bilimsel yöntem ve prensiplerin uygulanması scientificity n.
alternatif yöntem second string n.
tasarlanmış yöntem standard n.
uygulanan yöntem standard n.
sentetik yöntem ilkeleri syntheticism n.
yöntem uygulamak adopt a method v.
yöntem geliştirmek develop a method v.
yöntem uygulamak employ a method v.
yöntem izlemek follow a method v.
yöntem oluşturmak form a method v.
farklı bir yöntem izlemek follow a different method v.
farklı bir yöntem uygulamak apply a different method v.
kodlanmış mesajı anlaşılabilir metne dönüştüren bir yöntem bulmak break a code v.
(bir şeyi) sistematik bir yöntem veya prosedüre sokmak mechanize v.
(bir şeyi) sistematik bir yöntem veya prosedüre sokmak mechanise v.
üzerinde bilimsel yöntem uygulamak scientize v.
üzerinde bilimsel yöntem uygulamak scientise v.
çapraşık (yöntem) tortuous adj.
yeni yöntem veya düşüncelere açık olan go-ahead adj.
bilimsel yöntem karşıtı antiscience adj.
bilimsel yöntem karşıtı antiscientific adj.
araç veya yöntem olarak işlev gören ministerial adj.
ikna edici (yöntem) come-hither [ireland] adj.
bilimsel yöntem hakkında bilgisi olmadan unscientifically adv.
cerrahi yöntem ile surgically adv.
yöntem anlamına gelen son ek -ode suf.
Phrasals
bir işe metot/yöntem/çare/çözüm aramak cast about for (something) v.
yöntem aramak cast about for (something) v.
yöntem bulmaya çalışmak cast about for (something) v.
yöntem aramak cast about v.
yöntem bulmaya çalışmak cast about v.
yöntem aramak cast around v.
yöntem bulmaya çalışmak cast around v.
yöntem aramak cast about for v.
yöntem bulmaya çalışmak cast about for v.
yöntem bulmak/tasarlamak cast about for (something) v.
yöntem bulmak/tasarlamak cast about v.
yöntem bulmak/tasarlamak cast around v.
yöntem bulmak/tasarlamak cast about for v.
(bir plan, yöntem) dahilinde çalışmak work to (something) v.
Colloquial
en uygun yöntem olmak be the way to go v.
Idioms
eskiden sanıkların masum olup olmadığını anlamak için yakılarak yargılandığı (masumsa tanrı'nın onu kurtaracağı düşünülürdü) bir yöntem ordeal by fire n.
ahlaki/etik/doğru olmayan yol/yöntem the low road n.
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem the tools of your trade n.
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem the tools of the trade n.
geleneksel yöntem time-honored practice n.
geleneksel yöntem time-honoured practice n.
klasik yöntem time-honoured practice n.
klasik yöntem time-honored practice n.
yaygın yöntem time-honored practice n.
yaygın yöntem time-honoured practice n.
sahte görüntü üretmek için kullanılan sistem ya da yöntem deepfake n.
bir şirketin devralmak için cazip olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi için başvurulan yöntem poison pill n.
alışılmış yöntem the beaten track n.
en etkili yöntem big gun n.
her yöntem every trick in the book n.
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem the tools of the trade n.
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem the tools of one's trade n.
farklı bir yöntem uygulamak change tack v.
farklı bir yöntem uygulamak try a different tack v.
Trade/Economic
başaran yöntem best practice n.
birincil yöntem primary method n.
brüt yöntem direct method of reporting cash flows from operating activities n.
cari dönemde uygulanan yöntem method used in current period n.
deneysel yöntem experimental method n.
dolaylı yöntem indirect method n.
doğru yöntem direct method n.
doğrusal yöntem straight-line method n.
eşit tutarlı yöntem straight-line method n.
eşit taksitli yöntem straight-line depreciation n.
ek yöntem supplementary method n.
fiyat düzeyinin iki katına çıkması için gerekli yıl sayısının hesaplanmasında bir yöntem rule of 70 n.
izin verilen alternatif yöntem allowed alternative treatment n.
işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarının raporlanmasında endirekt yöntem indirect method of reporting cash flows from operating activities n.
işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarının raporlanmasında doğrudan yöntem direct method of reporting cash flows from operating activities n.
işlemlerin kaydedilmesinde esas alınan yöntem basis of accounting n.
işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarının raporlanmasında direkt yöntem direct method of reporting cash flows from operating activities n.
işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarının raporlanmasında dolaylı yöntem indirect method of reporting cash flows from operating activities n.
kabul edilebilir alternatif yöntem allowed alternative treatment n.
maliyete dayalı yöntem cost oriented method n.
orta çağlardaki akılcılık akımının dayandığı genel yöntem deduction n.
önceki dönemde uygulanan yöntem method used in previous period n.
parasal yöntem monetary method n.
sabit yüzdeli yöntem straight line method n.
sabit yüzdeli yöntem fixed proportion method n.
standart olmayan yöntem nonstandard method n.
standart yöntem standard method n.
tahmin etmede kullanılan yöntem estimator n.
tek ölçekli yöntem single scale method n.
temel yöntem benchmark treatment n.
üstün yöntem best practice n.
yeni yöntem icadı process innovation n.
yöntem bilimi methodology n.
yükümlülerden gelirin tahakkuku anında vergi kesmeye dayanan yöntem pay-as-you-go plan n.
yöntem bilgisi know-how n.
ithal malların düşük fiyata satılmasını caydıran, iç ticareti korumaya yönelik bir yöntem antidumping n.
başka şirketçe satın alınan bir şirketin finansmanında kullanılan bir yöntem vendor placing n.
satış fiyatı oluşturmada kullanılan bir yöntem cost-plus n.
(yöntem) ilk alınan ürün ilk önce satılan first in first out adj.
(yöntem) fifo değerlemesine tabi olan first in first out adj.
Law
aşırı ve mantıksız yöntem rank modus n.
bankaların soyguna karşı tedbir amaçlı kullandığı bir yöntem dye pack n.
Politics
yöntem sorunu point of order n.
hızlı yöntem yetkisine ait veya ilgili fast-track adj.
Technical
alçı yapımında kullanılan yöntem thicknessing n.
mafsala basınçla gres enjekte etmekte kullanılan bir yöntem alemite n.
akışın kütle debisini ölçmek için kullanılan bir yöntem pail and scale method n.
akma işleminin kullanıldığı alışılmış yöntem routine method using combustion n.
aletli yöntem instrumental method n.
alev atomik absorpsiyon spektrometrik yöntem flame atomic absorption spectrometric method n.
alev atomik emisyon spektrofotometrik yöntem flame atomic emission spectrophotometric method n.
alevsiz atomik absorpsiyon spektrofotometrik yöntem flameless atomic absorption spectrophotometric method n.
alışılmış yöntem routine n.
bilgi tabanlı yöntem knowledge based method n.
bipiridil fotometrik yöntem bipyridyl photometric method n.
diantipirilmetan spektrofotometrik yöntem diantipyrlmethan spectrophotometric method n.
çözümlemeli yöntem analytical method n.
damıtma sonrası titrimetrik yöntem titrimetric method after distillation n.
devingen yöntem dynamic method n.
deneysel yöntem experimental procedure n.
çözümsel yöntem analytical method n.
döner hareketli parçaların dengelenmesi için kullanılan elektronik yöntem dynetric balancing n.
dolaylı yöntem indirect method n.
dik düzenlenmiş yöntem cross array method n.
dimetilglioksim gravimetrik yöntem dimethylglyoxime gravimetric method n.
elektrotermal atomik absorpsiyon spektrometrik yöntem electrothermal atomic absorption spectrometric method n.
fenantrolin fotometrik yöntem phenanthroline photometric method n.
hacimsel yöntem volumetric method n.
hibrit yöntem hybrid method n.
hiyerarşik yöntem uygulayan bir birim test biçimi heute n.
havalı yöntem pneumatic process n.
ıslak yöntem wet process n.
ıslak yöntem döner fırın wet process rotary kiln n.
inert gaz altında ergitmeden sonra kızıl ötesi yöntem infrared method after fusion under inert gas n.
ilerlemeli yöntem progressive method n.
kademeli yöntem step-by-step method n.
kesintisiz yöntem continuous process n.
kompleksometrik yöntem complexometric method n.
kuru yöntem dry system n.
kurutmayla gravimetrik yöntem gravimetric method by drying n.
kulometrik yöntem coulometric method n.
kuru yöntem döner fırın dry process rotary kiln n.
manyetik yöntem magnetic method n.
molibden mavisi moleküler absorbsiyon spektrometrik yöntem molybdenum blue molecular absorption spectrometric method n.
melez yöntem hybrid method n.
oksijen bombalı kalorimetre yöntem oxygen bomb calorimeter method n.
özyineli yöntem iterative method n.
piknometrik yöntem pyknometric method n.
ph referans yöntem ph-reference method n.
pnömatik yöntem pneumatic process n.
potasyum dikromat ile titrimetrik yöntem titrimetric method with potassium dichromate n.
rutin yöntem routine method n.
sıvı kromatografik yöntem liquid chromatographic method n.
tek banyolu yöntem one-bath process n.
tek kristal yonga üretiminde izlenen yöntem czochralski method n.
ters mesafe ağırlıklı yöntem inverse distance weighting method n.
tek kristal yonga üretiminde izlenen yöntem czochralski process n.
taraflı yöntem biased method n.
uygun yöntem appropriate method n.
vakumlu etüv yöntem vacuum oven method n.
yaş yöntem wet method n.
yöntem-süre-ölçüm method-time-measurement n.
yöntem etüdü method study n.
yöntem seçimi choice of method n.
yüzdürme bölgeli yöntem floating zone method n.
yöntem mühendisliği methods engineering n.
yöntem ve teknikler method and techniques n.
yüksek performanslı sıvı kromotografik yöntem high performance liquid chromatographic method n.
yöntem karşılaştırılması method comparison n.
yöntem bilgisi bead n.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem flash butt welding n.
metallere uç uca kaynak yapmaya yarayan bir yöntem flash welding n.
Computer
biçimsel yöntem formal method n.
bilgi tabanlı yöntem knowledge based method n.
çizgesel yöntem graphical method n.
çözümleyici yöntem analytical method n.
çözümlemeli yöntem analytical method n.
dürümsel yöntem iterative method n.
dizin sıralı yöntem indexed sequential method n.
geçersiz yöntem invalid method n.
özyineli yöntem iterative method n.
tümevarımlı yöntem inductive method n.
yöntem düzenleyici method editor n.
yöntem etüdü method study n.
yerleşik yöntem built-in method n.
yöntem adı method name n.
yöntem düzenleyicisi method editor n.
donanım veya yazılımda paralel yöntem kullanımı parallelism n.
yöntem seç choose method expr.
yöntem seç select method expr.
yöntem düzenle edit method expr.
yöntem ekle add method expr.
yöntem sil delete method expr.
Informatics
biçimsel yöntem formal method n.
buluşsal yöntem heuristic method n.
çözümleyici yöntem analytical method n.
döngülü yöntem iterative method n.
Telecom
el yazısı ve çizimlerin kalem hareketleri kopyalanarak karşı tarafa iletimini sağlayan bir yöntem telautography n.
iki işaretli yöntem two-signal method n.
kablosuz iletişim sistemlerinin kullandığı yöntem over the air n.
tek işaretli yöntem single-signal method n.
Textile
tek yırtmalı yöntem single rip method n.
desenli kumaş dokumada kullanılan özel bir yöntem jacquard n.
desenli kumaş dokumada kullanılan özel bir yöntem jacquard loom n.
Construction
spektrometrik yöntem spectrometric method n.
maden kuyusu kaplamasında kullanılan bir yöntem underpinning n.
Transportation
çeşitli ürünleri farklı tedarikçilerden toplayıp yüksek kapasite ve düşük maliyetle ulaştıran bir yöntem milk run n.
Marine
açık yöntem explicit method n.
basınç bağlantılı denklemler için yarı-kapalı yöntem semi-implicit method for pressure linked equations n.
dev kutuların içine su veya ağırlık yüklenerek batan veya ters dönen nesneleri düzeltmeye yönelik çalışma veya teknik yöntem parbuckling n.
harmonik olmayan yöntem non-harmonic method n.
sayısal yöntem numerical method n.
spektral yöntem spectral method n.
sonlu elemanlar çözümünde kullanılan bir yöntem leap frog method n.
zemin sınıflaması için kullanılan bir yöntem phi grade scale n.
Petrol
dalgaboyu ayırmalı x-ışını floresans spektrometrik yöntem wavelength-dispersive x-ray fluorescence spectrometry method n.
oksitlemeli mikrokulometrik yöntem oxidative microcoulometric method n.
kuyudan ekstra petrol çıkarmaya yarayan bir yöntem fireflood n.
Mining
indüktif olarak eşleşmiş plazma atomik emisyon spektrometrik yöntem inductively coupled plasma atomic emission spectrometric method n.
molibden mavisi spektrofotometrik yöntem molybdenum blue spectrophotometric method n.
yaş yöntem wet system n.
kömür madenciliğinde kullanılan bir yöntem long wall n.
Medical
doğum sancısını psikolojik tekniklerle geçirmeyi esas alan doğal yöntem read method n.
doğum sancısını psikolojik tekniklerle geçirmeyi esas alan doğal yöntem read method of childbirth n.
geçmişte zührevi hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntem tub fast n.
açık kapiler yöntem open capillary method n.
altın standart yöntem gold standard method n.
analitik yöntem geçerliliği analytical method validation n.
artroskopik yardımlı mini-açık yöntem ile rotator manşet tamiri arthroscopic-assisted mini-open rotator cuff repair n.
bireyselleştirilen yöntem individualized approach n.
bireyselleştirilmiş yöntem individualised approach n.
bireyselleştirilmiş yöntem individualized approach n.
bireyselleştirilen yöntem individualised approach n.
doğumun suni sancı veya farklı bir yöntem ile başlatılması işlemi inducing labor n.
doğumun suni sancı veya farklı bir yöntem ile başlatılması işlemi labor induction n.
en doğru tanı koydurucu yöntem the most diagnostically accurate method n.
elektrokonvülsivan yöntem electroconvulsivant method n.
elektrofizyolojik yöntem electrophysiological method n.
enzimatik spektrofotometrik yöntem enzymatic spectrophotometric method n.
florimetrik yöntem fluorometric method n.
gereç ve yöntem material and method n.
immunoserolojik yöntem immunoassay n.
immunoradyometrik yöntem immunoradiometric assay n.
immunoenzimatik yöntem enzymeiinked immunosorbent assay n.
molekülergenetik yöntem molecular genetic method n.
otomatik yöntem analizi automated method analysis n.
parametrik olmayan yöntem non-parametric method n.
randomize çift kör yöntem randomized double-blind method n.
radyoimmunolojik yöntem radioimmunoassay n.
yöntem geçerli kılma method validation n.
endermik yöntem endermic method n.
çocuk felci tedavisinde sıcak nemli sargıların kullanıldığı bir yöntem kenny method n.
birini yaşama döndürmek için ağzına nefes vererek ciğerlerini hava ile doldurma prensibine dayalı bir yöntem mouth-to-mouth n.
üriner sistemi muayene etmek için kullanılan bir yöntem intravenous pyelography n.
vücut ısısını artırarak hastalığın tedavi edildiği eski bir yöntem fever therapy n.
burun ameliyatlarında kullanılan bir yöntem tagliacotain adj.
birini yaşama döndürmek için ağzına nefes vererek ciğerlerini hava ile doldurma prensibine dayalı (yöntem) mouth-to-mouth adj.
Psychology
akupedik yöntem acoupedic method n.
algoritmik yöntem algorithmic method n.
edimsel yöntem contingency management n.
genetik yöntem genetic method n.
gözlemsel yöntem observational method n.
karşılaştırmalı yöntem comparative method n.
klinik yöntem clinical method n.
kültürlerarası yöntem cross-cultural method n.
yetenek-yöntem etkileşimi aptitude treatment interaction n.
yöntem hataları methodological errors n.
kişinin eksik yanları ve bunların olası sonuçları ile karşı karşıya getirildiği bir yöntem confrontation n.
Dentistry
diş kökünün ucundaki apsenin tedavisinde kullanılan bir yöntem root treatment n.
Food Engineering
alevli atomik absorpsiyon spektrometrik yöntem flame atomic absorption spectrometric method n.
alternatif dolaylı yöntem alternative indirect method n.
ditizon spektrometrik yöntem dithizone spectrometric method n.
elektronik tanecik sayıcı yöntem electronic particle counter method n.
florimetrik yöntem fluorimetric method n.
koagülaz pozitif stafilokok sayımı için yatay yöntem horizontal method for the enumeration of coagulase positive staphylococci n.
kolorimetrik yöntem colorimetric method n.
makro yöntem macro method n.
laktozun galaktoz kısmının kullanıldığı enzimatik yöntem enzymatic method utilizing the galactose moiety of the lactose n.
laktozun glukoz kısmının kullanıldığı enzimatik yöntem enzymatic method utilizing the glucose moiety of the lactose n.
nadp spektrometrik yöntem nadp spectrometric method n.
meyvelerin özünü çıkarmada kullanılan bir yöntem cold expression n.
nikotinamid adenin dinükleotit fosfat spektrometrik yöntem nicotinamide adenine dinucleotide phosphate spectrometric method n.
peynir için florimetrik yöntem fluorometric method for cheese n.
salmonella belirlenmesi için yatay yöntem horizontal method for the detection of salmonella n.
Math
analiz yapan yöntem analytic n.
tümdengelimli yöntem deductive theory n.
tümdengelimli yöntem deductive method n.
tümevarımlı yöntem inductive method n.
buluşsal yöntem heuristics n.
onluk birimlere dayanan yöntem decimalism n.
onun katlarına dayanan yöntem decimalism n.
matematiksel işlemde kesin sonuç elde etmek için gerekli olan yöntem rule n.
ticaret ve iş hayatında karşılaşılan sorulara aritmetik kurallarını uygulamayı sağlayan basit bir yöntem practice n.
keşfe dayalı yöntem ile elde edilmiş heuristic adj.
(yöntem) sabit nokta iterasyonlu fixed-point adj.
Logic
tümdengelimli yöntem deductive method n.
yöntem bilimi methodology n.
yöntem çalışması methodology n.
diyagonal yöntem diagonal process n.
Statistics
kesin istatistiksel yöntem exact statistical method n.
merkezi yöntem centroid method n.
ortak yöntem yanlılığı common method bias n.
ortak yöntem varyansı common method bias n.
yüzdelik yöntem percentile method n.
Physics
radyometrik yöntem kullanarak radiometrically adv.
Chemistry
asitte çözme ve alevli atomik absorpsiyon spektrometrik yöntem acid dissolution and flame atomic absorption spectrometric method n.
basit sentetik yöntem simple synthetic procedure n.
kimyasal yöntem chemical method n.
polarografik yöntem (kurşun içeriği terminolojisi) polarographic method n.
tütsü veya gazdaki parçacıkları çöktürürken kullanılan elektrikli bir yöntem precipitation n.
Biology
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem immunoblotting n.
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem westernblot n.
bir protein solüsyonunda aranan bir proteinin olup olmadığını ve varsa ne kadar olduğunu anlamak için uygulanan nicel bir yöntem immunoblot n.
yaşayan organizmaların mikroskop incelemesi için ışıktan faydalanılan bir yöntem dark ground illumination n.
yaşayan organizmaların mikroskop incelemesi için ışıktan faydalanılan bir yöntem dark-field illumination n.
yeni protein oluşturulması ve seçili proteinlerin kopyalanması için genetiği ile oynanmış bakteriyofajların kullanıldığı bir yöntem phage display n.
Biochemistry
kararlı bileşik oluşturmak için birbirine bağlanan bir molekülün diğerine olan yönelimini tahmin eden bir yöntem docking n.
Astronomy
gemi boylamını bulan bir yöntem lunar method n.
Botanic
belirli bir yöntem ile ayrılan bitki anlamına gelen son ek -chore suf.
Agriculture
hastalıklı patates yumrularını ayıklamak için bir yöntem tuber indexing n.
hastalıklı patates yumrularını ayıklamak için bir yöntem eye indexing n.
tarımsal yöntem agricultural method n.
zirai yöntem agricultural method n.
ağaçlara ve çalılara koni şekli vermek için uygulanan bir yöntem quenouille training n.
Forestry
keresteleri istiflemeye yarayan bir yöntem tightlining n.
Social Sciences
kültürel yöntem cultural/culture method n.
skolastik yöntem scholastic n.
Education
tarihsel yöntem ve düşünce historical method and thought n.
yöntem ve uygulamaları diğer okulların kullanımına açılan başarılı okul beacon school n.
buluşsal yöntem heuristic n.
bulgusal yöntem heuristic n.
kestirme yöntem heuristic n.
Linguistics
algoritmik yapıya sahip tasarım dillerini çözümlemeye ve aynı dilde yeni tasarımların üretilmesine olanak sağlayan bir yöntem shape grammar n.
bilişsel yöntem cognitive method n.
çıkartmalı yöntem clozentropy n.
çok kesitli yöntem multiple register n.
çapraz kesişimli yöntem cross sectional method n.
deneyimsel yöntem experimental method n.
düzeltili yöntem monitor model n.
duyumsal-sözel yöntem aural-oral method n.
esinlemeli yöntem suggestopedia n.
görsel, işitsel yöntem audiovisual method n.
seçmeli yöntem eclectic method n.
sessiz yöntem silent way n.
Archaeology
tarihi eserlerin yüzeylerini ve kenarlarını yakından inceleyerek işlevlerini tanımlamak amacıyla kullanılan bir arkeolojik bir yöntem use-wear analysis n.
Philosophy
francis bacon tarafından geliştirilmiş, olguların doğal olayları inceleme ve yorumlama amacıyla sistemli olarak gözlemine dayanan yöntem baconian n.
francis bacon tarafından geliştirilmiş, olguların doğal olayları inceleme ve yorumlama amacıyla sistemli olarak gözlemine dayanan yöntem baconian method n.
negatif yol/yöntem negative way n.
negatif yöntem via negativa n.
yaşamın her alanında yöntem ve prosedürlerin detaylarına büyük bir itina gösterilmesi gerektiği vurgusu martinetism n.
(marksizm) doğadaki ve tarihteki değişimlerin kendini geliştirdiğini öne süren bir yöntem dialectic n.
skeptisizmi esas alan yöntem skepticism n.
sokratik yöntem socratism n.
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yöntem ile ilişkili maieutic adj.
soruların diyalektik veya mantıklı sıralanması ile örtülü kavramları formülize eden cevaplar üretmeye dayalı sokratesçi bir yöntem ile ilişkili maieutical adj.
yapısalcı bir teori, yöntem veya uygulamaya bağlı kimse constructivist adj.
sokratik yöntem ile ilgili socratic adj.
sokratik yöntem ile socratically adv.
sokratik yöntem kullanılarak socratically adv.
Environment
fotovoltaik yöntem photovoltaics n.
gaz-sıvı kromatografik yöntem gas-liquid chromatographic method n.
kısaltılmış yöntem miniaturized method n.
non-dispersif infrared spektrometrik yöntem nondispersive infrared spectrometric method n.
stokastik yöntem stochastic method n.
yarı statik yöntem semi-static method n.
Geography
yersel yöntem ground surveying method n.
Geology
geleneksel yöntem conventional theory n.
kontrollü kaynak elektromanyetik yöntem controlled source electromagnetic method n.
manyetotelürik yöntem magnetotellurics n.
Military
kızılötesi ışınlar yardımıyla kamufle edilmiş hedefleri belirleyen özel yöntem camouflage detection photography n.
hassas bilgilere dair gizliliği sağlamak ve sürdürmek için kullanılan yöntem ve araçlar operations security measures n.
savaşın yöntem ve geleneklerine göre olan military adj.
örgütlü savaşçıların yöntem ve geleneklerine göre olan military adj.
Sport
amerikan futbolunda topu tekrar oyuna sokmak için kullanılan bir yöntem play-the-ball n.
Chess
satranç tahtasındaki kareleri a'dan başlayıp h'ye kadar tarif etmekte kullanılan standart yöntem algebraic notation n.
Music
caz müziğinde bir yöntem hot n.
tiz sesli erkek sanatçıların kullandığı yöntem falsetto n.
temelde aynı yöntem ile ses üreten müzik aletleri family n.
Photography
sensitometrik yöntem sensitometric method n.
ışığa duyarlı jelatinimsi bir emülsiyonla kaplı cam levhanın kullanıldığı eski bir fotografik yöntem dry plate n.
ışığa duyarlı jelatinimsi bir emülsiyonla kaplı cam levhanın kullanıldığı eski bir fotografik yöntem dry plate process n.
Abbreviation
(ticarette) organizasyon ve yöntem o & m n.
Engineering
bir dizi deneme yardımıyla mekanik cihazın doğru olarak ayarlanmasına olanak sağlayan yöntem tentation n.
demir içeren metalleri kesmede kullanılan bir yöntem flame cutting n.
Slang
tişörtlüler ve tişörtsüzler (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem) shirts and skins n.
üstü giyinik olanlar ve üstünü çıkarmış olanlar (formasız oynanan bir maçta iki takımı ayırmak için kullanılan bir yöntem) shirts and skins n.
modası geçmiş yöntem old skool adj.