ihtiyaç

"ihtiyaç" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ihtiyaç	requirement i.
Body mass is one of the factors that influence our daily requirement of water. Günlük su ihtiyacımızı etkileyen faktörlerden biri de vücut kütlesidir. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	ihtiyaç	need i.
There was never any need to take fish into common ownership. Balıkların ortak mülkiyete alınması gibi bir ihtiyaç hiç olmadı. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	ihtiyaç	necessity i.
Necessity is the mother of invention. Bütün icatlar ihtiyaçtan doğar. More Sentences
General
4	Genel	ihtiyaç	necessity i.
A computer is an absolute necessity now. Bir bilgisayar şu anda mutlak bir ihtiyaçtır. More Sentences
5	Genel	ihtiyaç	lack i.
We also lack a democratic and powerful government for Europe. Ayrıca Avrupa için demokratik ve güçlü bir hükümete de ihtiyacımız var. More Sentences
6	Genel	ihtiyaç	need i.
Therefore, there is a need for a more long-term and dynamic approach in the Commission's assessment of mergers. Bu nedenle, Komisyon'un birleşmeleri değerlendirmesinde daha uzun vadeli ve dinamik bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. More Sentences
7	Genel	ihtiyaç	demand i.
There is much demand for nurses in this hospital. Bu hastanede hemşirelere çok ihtiyaç var. More Sentences
8	Genel	ihtiyaç	use i.
Tom could use some help. Tom'un yardıma ihtiyacı olabilir. More Sentences
Trade/Economic
9	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç	requirement i.
We are still talking about mere thousandths of the overall requirement. Hâlâ toplam ihtiyacın sadece binde birinden bahsediyoruz. More Sentences
10	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç	need i.
In actual fact, there is more need for fundamental staffing reform. Aslında, köklü personel reformuna daha fazla ihtiyaç vardır. More Sentences
Law
11	Hukuk	ihtiyaç	demand i.
Specialist workers are in demand. Uzman çalışanlara ihtiyaç var. More Sentences
General
12	Genel	ihtiyaç	exigence i.
13	Genel	ihtiyaç	exigency i.
14	Genel	ihtiyaç	push i.
15	Genel	ihtiyaç	call i.
16	Genel	ihtiyaç	desideratum i.
17	Genel	ihtiyaç	pinch i.
18	Genel	ihtiyaç	human want i.
19	Genel	ihtiyaç	poverty i.
20	Genel	ihtiyaç	penury i.
21	Genel	ihtiyaç	deprivation i.
22	Genel	ihtiyaç	want i.
23	Genel	ihtiyaç	privation i.
24	Genel	ihtiyaç	requisite i.
25	Genel	ihtiyaç	besoin i.
26	Genel	ihtiyaç	muscle i.
27	Genel	ihtiyaç	must i.
28	Genel	ihtiyaç	desideration i.
29	Genel	ihtiyaç	imperative i.
30	Genel	ihtiyaç	pressure i.
Trade/Economic
31	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç	wants i.
Law
32	Hukuk	ihtiyaç	exigency i.
Technical
33	Teknik	ihtiyaç	demand i.
Latin
34	Latince	ihtiyaç	necessitas i.

"ihtiyaç" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ihtiyaç duymak	need f.
It is for this reason that Austria needs transitional arrangements to be enshrined in a treaty. Bu nedenle Avusturya, geçiş dönemi düzenlemelerinin bir antlaşmada yer almasına ihtiyaç duymaktadır. More Sentences
General
2	Genel	acil ihtiyaç	urgent need i.
This highlights the urgent need for coordinated measures against this form of organised crime. Bu durum, bu tür organize suçlara karşı eşgüdümlü tedbirlere duyulan acil ihtiyacı vurgulamaktadır. More Sentences
3	Genel	ihtiyaç fazlası	surplus i.
The catches the Community fleet can benefit from are the surplus resources which the local fleet cannot fish. Topluluk filosunun yararlanabileceği avlar, yerel filonun avlayamadığı ihtiyaç fazlası kaynaklardır. More Sentences
4	Genel	sosyal ihtiyaç	social need i.
We support a different policy, where pensions will respond to modern social needs. Emekli maaşlarının modern sosyal ihtiyaçlara cevap vereceği farklı bir politikayı destekliyoruz. More Sentences
5	Genel	büyük ihtiyaç	great need i.
It is because there is a great need for structural funding to be spent in our various countries and regions. Çünkü yapısal fonların çeşitli ülke ve bölgelerimizde harcanmasına büyük ihtiyaç var. More Sentences
6	Genel	mali ihtiyaç	financial need i.
In paragraph 38, the report calls for an assessment of economic and financial needs. 38. paragrafta rapor, ekonomik ve mali ihtiyaçların değerlendirilmesini talep etmektedir. More Sentences
7	Genel	insani ihtiyaç	humanitarian needs i.
I strongly support the proposed amendments to the Commission's text on respecting human rights and humanitarian need. Komisyon'un insan haklarına saygı ve insani ihtiyaçlara ilişkin metninde önerilen değişiklikleri kuvvetle destekliyorum. More Sentences
8	Genel	acil ihtiyaç	pressing need i.
There is also a pressing need to raise environmental awareness in Russia. Rusya'da çevre bilincinin artırılmasına da acil ihtiyaç vardır. More Sentences
9	Genel	özel ihtiyaç	special need i.
How then would the special needs of people with disabilities be affected? Bu durumda engelli insanların özel ihtiyaçları nasıl etkilenecektir? More Sentences
10	Genel	ihtiyaç duyulan personel	staffing i.
We will be at its disposal when needed staff are to be taken on. İhtiyaç duyulan personelin işe alınması gerektiğinde emrinde olacağız. More Sentences
11	Genel	ihtiyaç olmak	be needed f.
Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed. Rahibe Teresa çalışmalarına neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak başladı. More Sentences
12	Genel	ihtiyaç hissetmek	need f.
It is precisely those who feel the need to control everything that end up controlling nothing at all. Her şeyi kontrol etme ihtiyacı hissedenler, sonunda hiçbir şeyi kontrol edemez hale gelirler. More Sentences
13	Genel	ihtiyaç duyulmak	be needed f.
Rain is needed everywhere. Yağmura her yerde ihtiyaç duyulur. More Sentences
14	Genel	özel ilgiye ihtiyaç duymak	statement f.
Statemented children have special needs. Özel ilgiye ihtiyaç duyan çocukların kendine has ihtiyaçları bulunur. More Sentences
15	Genel	ihtiyaç duyulan	needed s.
It's nice to feel needed. İhtiyaç duyulduğunu hissetmek güzel. More Sentences
16	Genel	ihtiyaç var	wanted s.
In essence, Europe clearly wanted, and needed, to stick to the Doha formula. Esasen Avrupa açıkça Doha formülüne bağlı kalmak istiyordu ve buna ihtiyacı vardı. More Sentences
17	Genel	çok ihtiyaç duyulan	much-needed s.
That is a good proposal, and a much-needed step forward. Bu iyi bir öneri ve ileriye doğru atılmış çok ihtiyaç duyulan bir adım. More Sentences
18	Genel	ihtiyaç sahibi	needy s.
We should help the needy. İhtiyaç sahiplerine yardım etmeliyiz. More Sentences
19	Genel	ihtiyaç duyulması halinde	if required zf.
The Commission stands ready to continue this constructive cooperation in the future, if required to do so. Komisyon, ihtiyaç duyulması halinde gelecekte de bu yapıcı işbirliğini sürdürmeye hazırdır. More Sentences
Speaking
20	Konuşma	eğer ihtiyaç duyarsan	if you need expr.
If you need help, I can help you. Eğer ihtiyaç duyarsan, sana yardim edebilirim. More Sentences
Trade/Economic
21	Ticaret/Ekonomi	acil ihtiyaç	urgent need i.
This highlights the urgent need for coordinated measures against this form of organised crime. Bu durum, bu tür organize suçlara karşı koordineli tedbirlere duyulan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır. More Sentences
22	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası	surplus i.
It is said that they will be still more surplus to requirements following accession to the WTO. DTÖ'ye katılımın ardından daha da fazla ihtiyaç fazlası olacakları söylenmektedir. More Sentences
General
23	Genel	ihtiyaç için üretim	production on demand i.
24	Genel	malzeme ihtiyaç planlaması	material requirements planning i.
25	Genel	ihtiyaç giderici	caterer i.
26	Genel	ihtiyaç fazlası işçi	supernumerary i.
27	Genel	ihtiyaç fazlası kimse	super i.
28	Genel	acil ihtiyaç tespiti	rapid needs assessment i.
29	Genel	zorunlu ihtiyaç	vital need i.
30	Genel	ihtiyaç fazlası oluş	redundancy i.
31	Genel	ihtiyaç fazlası oluş	redundance i.
32	Genel	ihtiyaç listesi	list of requirements i.
33	Genel	ihtiyaç hali	neediness i.
34	Genel	ihtiyaç listesi	requirement list i.
35	Genel	ihtiyaç fazlası stok	surplus stock i.
36	Genel	ihtiyaç sahibi	needer i.
37	Genel	temel ihtiyaç	basic need i.
38	Genel	tamire ihtiyaç	disrepair i.
39	Genel	ihtiyaç içinde olan	needer i.
40	Genel	ihtiyaç duyan	needer i.
41	Genel	cinsel ihtiyaç	sexual need i.
42	Genel	ihtiyaç duyma	requiring i.
43	Genel	ihtiyaç duyma	needing i.
44	Genel	ihtiyaç duyma	need i.
45	Genel	temel ihtiyaç malları	daily needs i.
46	Genel	temel ihtiyaç malları	convenience goods i.
47	Genel	temel ihtiyaç malları	basic necessities i.
48	Genel	(çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi	tlc (tender loving care) i.
49	Genel	(çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi	tlc (tender loving care) i.
50	Genel	(çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi	tender loving care i.
51	Genel	(çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi	tender loving care i.
52	Genel	temel ihtiyaç malları	staple products i.
53	Genel	tamire ihtiyaç duyma	disrepair i.
54	Genel	acil ihtiyaç	emergency i.
55	Genel	ihtiyaç gidermeye yönelik ürünler	need satisfying products i.
56	Genel	zati ihtiyaç	personal need i.
57	Genel	kişisel ihtiyaç	personal need i.
58	Genel	ön ihtiyaç	prerequirement i.
59	Genel	karşılanmamış ihtiyaç	an unmet need i.
60	Genel	ihtiyaç duyulandan fazla	superfluity i.
61	Genel	ihtiyaç maddeleri	necessaries i.
62	Genel	öncelikli ihtiyaç	primary need i.
63	Genel	tarihsel ihtiyaç	historic need i.
64	Genel	iç ihtiyaç	internal need i.
65	Genel	iç ihtiyaç	domestic need i.
66	Genel	ihtiyaç molası	bathroom break i.
67	Genel	uzun süredir duyulan ihtiyaç	long-felt need i.
68	Genel	uzun süredir ihtiyaç duyulan şey	long-felt need i.
69	Genel	parasal ihtiyaç	financial need i.
70	Genel	finansal ihtiyaç	financial need i.
71	Genel	kritik ihtiyaç	critical need i.
72	Genel	insani ihtiyaç	human needs i.
73	Genel	(eski rusya'da) kırsal alanlarda gıda gibi yerel ihtiyaç için gönüllü alınan vergi	self-taxation i.
74	Genel	grup evi (bakıma ihtiyaç duyan kişilere hizmet veren bakım evi)	group home i.
75	Genel	ihtiyaç belirleme	need recognition i.
76	Genel	bebek ihtiyaç listesi	baby registry i.
77	Genel	ihtiyaç duyulmayan şey	nonnecessity i.
78	Genel	kişisel ihtiyaç	needful i.
79	Genel	temel ihtiyaç	aliment i.
80	Genel	ihtiyaç sahipleri	almsfolk i.
81	Genel	ihtiyaç sahipleri	almsmen i.
82	Genel	ihtiyaç hali	egence i.
83	Genel	ihtiyaç duyulandan fazla miktar	embarrassment i.
84	Genel	ihtiyaç duyulan miktar	enough i.
85	Genel	konukların ihtiyaç ve taleplerine göre tedarik edilen şey	entertainment i.
86	Genel	lojistik planlamanın ihtiyaç tespiti, dağıtım, kaynak bulma ve belgeleme adımlarından oluşan alt kümesi	materiel planning i.
87	Genel	ihtiyaç sahiplerine verilen şey	handout i.
88	Genel	kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup	hard core i.
89	Genel	kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup	hardcore [uk] i.
90	Genel	tatillerde de açık olup geç saatlere kadar kapanmayan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran ve görece yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci	mini-mart i.
91	Genel	ihtiyaç sahiplerine yerel bir yönetim merkezinin sosyal hizmetler departmanınca sağlanan yardım hizmeti	home help [uk] [new zealand] i.
92	Genel	bir ilçedeki ihtiyaç sahibi kimselere yardım amaçlı kurulmuş sosyal yardımlaşma veya eğitim kurumu	mission i.
93	Genel	ihtiyaç durumu	mister [scotland] i.
94	Genel	belirli bir durumun yarattığı ihtiyaç	occasion i.
95	Genel	acil ihtiyaç	immediacy i.
96	Genel	temel ihtiyaç malları	commodity i.
97	Genel	selamet ordusunun ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamak için kurduğu pansiyon	metropole i.
98	Genel	tatmini baskılayan temel veya içgüdüsel ihtiyaç	drive i.
99	Genel	yoksunluk veya ihtiyaç nedeniyle hareket etme	drive i.
100	Genel	(genellikle özel fiyata sunulan) hizmet ve ihtiyaç kombinasyonu	package i.
101	Genel	ihtiyaç sahiplerinin barındığı devlet destekli yapı	poor farm i.
102	Genel	ispata ihtiyaç duymaksızın bazı hastalıklarının bulaşıcı olduğuna inanan kimse	contagionist i.
103	Genel	ihtiyaç sahiplerine gıda ürünlerinin temin edildiği barınak	pantry i.
104	Genel	(dürtü, ihtiyaç) salıverilme	outlet i.
105	Genel	(birleşik krallık) yerel eğitim idaresi tarafından sosyal yardım kapsamında ihtiyaç sahibi öğrencilere verilen süt	school milk i.
106	Genel	eksiğin giderilmesi için ihtiyaç duyulan ürünler	shorts i.
107	Genel	ihtiyaç duyulan kadro	staffing i.
108	Genel	ihtiyaç fazlası personel	supe i.
109	Genel	ihtiyaç duymak	stand f.
110	Genel	daha fazla kaynağa ihtiyaç duymak	need more sources f.
111	Genel	ihtiyaç karşılamak	meet one's need f.
112	Genel	tanıklığına ihtiyaç duymak	need one's testimony f.
113	Genel	ihtiyaç karşılamak	address the need f.
114	Genel	ihtiyaç karşılamak	fulfil the need f.
115	Genel	ihtiyaç oluşturmak	create a need f.
116	Genel	ihtiyaç olmak	be required f.
117	Genel	ihtiyaç karşılamak	meet the need f.
118	Genel	ihtiyaç karşılamak	satisfy the need f.
119	Genel	ihtiyaç doğurmak	create need f.
120	Genel	ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak	put somebody on stand-by f.
121	Genel	-e ihtiyaç duymak	need f.
122	Genel	-e ihtiyaç duymak	want for f.
123	Genel	ihtiyaç hissetmek	feel the need of f.
124	Genel	tıbbi bakıma ihtiyaç duymak	require medical care f.
125	Genel	(tuvalet) ihtiyaç gidermek	take a leak f.
126	Genel	(tuvalet) ihtiyaç gidermek	relieve oneself f.
127	Genel	(tuvalet) ihtiyaç gidermek	spend a penny f.
128	Genel	ihtiyaç gidermek	satisfy a need f.
129	Genel	ihtiyaç gidermek	meet a need f.
130	Genel	acilen ihtiyaç duymak	need immediately f.
131	Genel	taze kana ihtiyaç duymak	need new blood f.
132	Genel	ihtiyaç doğmak	need to arise f.
133	Genel	ihtiyaç duymak	be in need of f.
134	Genel	sözlüğe ihtiyaç duymak	need a dictionary f.
135	Genel	az ihtiyaç duymak	need little f.
136	Genel	az ihtiyaç duymak	have little need of something f.
137	Genel	acil ihtiyaç duymak	be in urgent need of f.
138	Genel	ihtiyaç karşılamak	provide for f.
139	Genel	ihtiyaç karşılamak	supply the needs of f.
140	Genel	hayatının geri kalan kısmında profesyonel bakıma ihtiyaç duymak	need professional care for the rest of one's life f.
141	Genel	anne bakımına ihtiyaç duymak	need a mother care f.
142	Genel	sırtını dayayacağı bir kariyere ihtiyaç duymak	need a career to fall back on f.
143	Genel	ihtiyaç belirlemek	determine a need f.
144	Genel	ihtiyaç belirlemek	determine a requirement f.
145	Genel	sekretere ihtiyaç duymak	need a secretary f.
146	Genel	ihtiyaç karşılamak	fulfill the need f.
147	Genel	seyahat sırasında verilen ihtiyaç ve dinlenme molası	bait f.
148	Genel	(ekolojik etkenleri) ihtiyaç doğrultusunda düzenlemek	manage f.
149	Genel	ihtiyaç akçesini depozito olarak vermek	margin f.
150	Genel	ihtiyaç akçesi yatırarak tahvil almak	margin f.
151	Genel	ihtiyaç duymak	love f.
152	Genel	bir şeye ihtiyaç duymadan halletmek	dispense (with) f.
153	Genel	özel ihtiyaç doğrultusunda değiştirmek	custom-tailor f.
154	Genel	acil çözüme ihtiyaç duymak	cry f.
155	Genel	sosyal ihtiyaç veya kullanımlara uyarlamak	socialise f.
156	Genel	sosyal ihtiyaç veya kullanımlara uyarlamak	socialize f.
157	Genel	ihtiyaç fazlasını oluşturmak	supe f.
158	Genel	ihtiyaç olmak	need f.
159	Genel	ihtiyaç dolayısıyla resmi kuruluştan yardım alan	on welfare s.
160	Genel	ihtiyaç olarak alıkonulmuş	in reserve s.
161	Genel	ihtiyaç fazlası	redundant s.
162	Genel	ihtiyaç fazlası seçenekleri ve pahalı olan	luxurious s.
163	Genel	ihtiyaç olarak saklanmış	in reserve s.
164	Genel	kendine güvenen ve başkalarına pek ihtiyaç duymayan	self-contained s.
165	Genel	ihtiyaç duyulmuş	required s.
166	Genel	ihtiyaç duyulandan fazla	superflux s.
167	Genel	ihtiyaç duyulandan fazla	more than needed s.
168	Genel	ihtiyaç dışı	redundant s.
169	Genel	aşırı ihtiyaç duyulan	much-needed s.
170	Genel	ihtiyaç duyulan	required s.
171	Genel	bir proje tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulan	back-end s.
172	Genel	ihtiyaç durumunda	necessitied s.
173	Genel	ihtiyaç içinde	necessitous s.
174	Genel	ihtiyaç duyulan faydayı sağlayan	utility s.
175	Genel	ihtiyaç duyulmayan	escapable s.
176	Genel	üst düzey sağlık hizmetine ihtiyaç duyan	high-dependency s.
177	Genel	dinleyiciye, izleyiciye veya okuyucuya ihtiyaç duymayan	hot s.
178	Genel	sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan	dependant s.
179	Genel	madde kullanımına ihtiyaç duyan	dependant s.
180	Genel	sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan	dependent s.
181	Genel	madde kullanımına ihtiyaç duyan	dependent s.
182	Genel	belirli bir ihtiyaç veya işlev için yapay olarak hazırlanmış	designer s.
183	Genel	büyük ihtiyaç içerisinde olan	desperate s.
184	Genel	(başkasının) ihtiyaç ve isteklerini aşırı dikkatle yerine getiren	overattentive s.
185	Genel	(başkasının) ihtiyaç ve isteklerine aşırı duyarlı	overattentive s.
186	Genel	tüketim malzemesi olmaksızın ihtiyaç gideren	inconsumable s.
187	Genel	süre uzatmaya ihtiyaç duymayan	continuing s.
188	Genel	ihtiyaç duyulan	feather-bed s.
189	Genel	ihtiyaç duyulan	featherbed s.
190	Genel	tedaviye ihtiyaç duyan	physical [obsolete] s.
191	Genel	ihtiyaç öncesi ayarlanan	preneed s.
192	Genel	ihtiyaç duyulmadan evvel düzenlenen	preneed s.
193	Genel	harici unsurlara ihtiyaç duymayan	self-centered s.
194	Genel	ihtiyaç anında kullanıma hazır	shadow s.
195	Genel	ihtiyaç sahibi olan	short s.
196	Genel	şefkate ihtiyaç duyan	silly s.
197	Genel	ihtiyaç karşısında	on a pinch zf.
198	Genel	ihtiyaç olursa	at a push zf.
199	Genel	ihtiyaç olduğu kadar	as needed zf.
200	Genel	ihtiyaç doğrultusunda	in line with the requirements zf.
201	Genel	ihtiyaç duyulduğunda	when there is a need zf.
202	Genel	ihtiyaç olduğunda	when there is a need zf.
203	Genel	ihtiyaç oldukça	as needed zf.
204	Genel	ihtiyaç halinde	when there is a need zf.
205	Genel	ihtiyaç gereği	needly zf.
206	Genel	ihtiyaç duymadan	without needing zf.
207	Genel	ihtiyaç duymadan	without feeling a need (to) zf.
208	Genel	ihtiyaç halinde	as may be required zf.
209	Genel	ihtiyaç halinde	if required zf.
210	Genel	ihtiyaç duyulduğu zaman	when needed zf.
211	Genel	ihtiyaç duyulduğu zaman	when required zf.
212	Genel	ihtiyaç anında	in the time of need zf.
213	Genel	ihtiyaç halinde	at a push zf.
214	Genel	ihtiyaç halinde	prn zf.
215	Genel	ihtiyaç anında	in times of need zf.
216	Genel	ihtiyaç halinde	at need zf.
217	Genel	ihtiyaç duyarak	dependingly zf.
218	Genel	ihtiyaç oldukça	p.r.n. (pro re nata) kısalt.
Phrasals
219	Öbek Fiiller	varlığına ihtiyaç duymak	seek after f.
220	Öbek Fiiller	birine/bir şeye ihtiyaç duymak	call for someone or something f.
221	Öbek Fiiller	birine/bir şeye ihtiyaç duymak	call someone or something in f.
222	Öbek Fiiller	bir şeye ihtiyaç duymak	call something out f.
Phrases
223	İfadeler	ihtiyaç halinde	in case of need zf.
224	İfadeler	ihtiyaç duyulması halinde	in case of need zf.
225	İfadeler	başka ihtiyaç yok	no further requirement expr.
226	İfadeler	ihtiyaç olduğunda	when necessary expr.
227	İfadeler	ihtiyaç olduğunda	when the need arises expr.
228	İfadeler	ihtiyaç olduğunda	should the need arise expr.
229	İfadeler	ihtiyaç olursa	if needs be expr.
230	İfadeler	ihtiyaç duyulduğunda	when the need arises expr.
231	İfadeler	ihtiyaç duyulduğunda	on an as-needed basis expr.
232	İfadeler	ihtiyaç olursa	if the need arises expr.
233	İfadeler	ihtiyaç duyulduğunda	should the need arise expr.
234	İfadeler	ihtiyaç halinde	when the need arises expr.
235	İfadeler	ihtiyaç halinde	when needs be expr.
236	İfadeler	ihtiyaç halinde	should the need arise expr.
237	İfadeler	ihtiyaç olduğunda	when needs be expr.
238	İfadeler	ihtiyaç doğrultusunda	in line with the requirement expr.
239	İfadeler	ihtiyaç oldukça	as the need arises expr.
240	İfadeler	ihtiyaç duymadan	without any need (to) expr.
241	İfadeler	ihtiyaç olursa	should the need arise expr.
242	İfadeler	ihtiyaç olmadan	without any necessity expr.
243	İfadeler	ihtiyaç olursa	if need be expr.
244	İfadeler	yardıma ihtiyaç duymadan	without needing any help expr.
245	İfadeler	bir şeye ihtiyaç duyan	in want of something expr.
Proverb
246	Atasözü	bir şeye duyulan ihtiyaç yaratıcılığı/yenilikleri/icatları tetikler	necessity is the mother of innovation
247	Atasözü	geride kalıp bekleyenlere de ön saflarda olanlar kadar ihtiyaç vardır	they also serve who (only) stand and wait
248	Atasözü	insanlar ayakta kalmak için birbirine ihtiyaç duyar	no man is an island
249	Atasözü	insanlar birbirinin/başkalarının desteğine ihtiyaç duyar	no man is an island
250	Atasözü	insanlar ayakta kalmak için birbirine ihtiyaç duyar	no man is an island (entire of itself)
251	Atasözü	insanlar birbirinin/başkalarının desteğine ihtiyaç duyar	no man is an island (entire of itself)
252	Atasözü	elinde fırsat varken bir şeyden yararlan, sonra ihtiyaç duyduğunda fırsat kaçabilir	he that will not when he may, when he will he may have nay
253	Atasözü	ihtiyaç fazlası aşırı demektir	more than enough is too much
254	Atasözü	ihtiyaç fazlasıysa gereksizdir	more than enough is too much
Colloquial
255	Konuşma Dili	ihtiyaç ve lüzum duyulan şey	needcessity [usa] i.
256	Konuşma Dili	tam ihtiyaç olan şey	a shot in the arm i.
257	Konuşma Dili	ihtiyaç molası	bio break i.
258	Konuşma Dili	acil ihtiyaç durumları için ayrılan az miktarda para	mad money i.
259	Konuşma Dili	ne ihtiyaç ne de lüks olarak görülen ürünlerin vergisi	sin tax i.
260	Konuşma Dili	ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmak	have everything one needs f.
261	Konuşma Dili	konuşacak birine ihtiyaç duymak	need someone to talk to f.
262	Konuşma Dili	zamana ihtiyaç duymak	be pushed f.
263	Konuşma Dili	tam ihtiyaç duyulan şey olmak	be just the thing f.
264	Konuşma Dili	bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey olmak	be just the thing f.
265	Konuşma Dili	ihtiyaç çekmek	hurt f.
266	Konuşma Dili	(özellikle mali açıdan) ihtiyaç içinde olmak	hurt f.
267	Konuşma Dili	(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak	get (one's) fix (of something) f.
268	Konuşma Dili	ihtiyaç anında başkasının yerine geçmek	pinch-hit f.
269	Konuşma Dili	herkes yardıma ihtiyaç duyar	everybody needs help expr.
270	Konuşma Dili	ihtiyaç halinde	in case of need expr.
271	Konuşma Dili	ihtiyaç durumunda	in case of need expr.
272	Konuşma Dili	ihtiyaç duyulan şey	where it’s at expr.
273	Konuşma Dili	işte ihtiyaç duyulan bu	there we go expr.
274	Konuşma Dili	ihtiyaç duyulan şey	where it's at expr.
275	Konuşma Dili	tam ihtiyaç duyulan şey	just the thing expr.
276	Konuşma Dili	bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey	just the thing expr.
277	Konuşma Dili	ihtiyaç yok	no call for expr.
Idioms
278	Deyim	ihtiyaç/tuvalet molası	bio break i.
279	Deyim	büyük ihtiyaç/gereksinim	crying need (for someone or something) i.
280	Deyim	büyük ihtiyaç	a crying need i.
281	Deyim	ivedi ihtiyaç	a crying need i.
282	Deyim	acil ihtiyaç	a crying need i.
283	Deyim	(birisine ya bir şeye) büyük ihtiyaç	crying need (for someone or something) i.
284	Deyim	ivedi ihtiyaç	crying need (for someone or something) i.
285	Deyim	acil ihtiyaç	crying need (for someone or something) i.
286	Deyim	sürekli sevgiye ihtiyaç duyma	love-tooth in the head i.
287	Deyim	(birinin) ihtiyaç duyduğundan fazlası	(one's) cup runneth over i.
288	Deyim	bir erkeğin yardımına ihtiyaç duyan kadın	a damsel in distress i.
289	Deyim	büyük paralar harcanarak yapılmış ama artık ihtiyaç duyulmayan/işe yaramayan şey	a white elephant i.
290	Deyim	ihtiyaç paketi	care package i.
291	Deyim	fiziksel ihtiyaç	creature comfort i.
292	Deyim	büyük ihtiyaç	crying need i.
293	Deyim	ivedi ihtiyaç	crying need i.
294	Deyim	acil ihtiyaç	crying need i.
295	Deyim	temel ihtiyaç	staff of life i.
296	Deyim	(bir şey) için ihtiyaç duyulan finansal kaynak	the wherewithal for (something) i.
297	Deyim	(bir şey) için ihtiyaç duyulan motivasyon	the wherewithal for (something) i.
298	Deyim	(bir şey) için ihtiyaç duyulan girişkenlik	the wherewithal for (something) i.
299	Deyim	(bir şey) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak	the wherewithal for (something) i.
300	Deyim	(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan finansal kaynak	the wherewithal to (do something) i.
301	Deyim	(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan motivasyon	the wherewithal to (do something) i.
302	Deyim	(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan girişkenlik	the wherewithal to (do something) i.
303	Deyim	(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak	the wherewithal to (do something) i.
304	Deyim	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) (about) as much a fish needs a bicycle f.
305	Deyim	hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) (about) as much as (one) needs a hole in the head f.
306	Deyim	(birine) istediğini/ihtiyaç duyduğunu vermek	ring (one's) bell f.
307	Deyim	(birine) istediğini/ihtiyaç duyduğunu vermek	ring someone's bell [us] f.
308	Deyim	hiçbir şekilde ihtiyaç duymamak	need like a hole in the head f.
309	Deyim	ihtiyaç anında yardım etmeye ve harekete geçmeye hazır olmak	be standing by f.
310	Deyim	istediği/ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olmak	want for nothing f.
311	Deyim	(bir şeye) çok ihtiyaç duymak	need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
312	Deyim	(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak	need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
313	Deyim	(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak	need (something) so bad (that) (one) can taste it f.
314	Deyim	bir kurumdan ihtiyaç yardımı almak	go on relief f.
315	Deyim	bir kurumdan ihtiyaç yardımı almak	go on welfare f.
316	Deyim	herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç duymamak	have no strings attached f.
317	Deyim	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/istek/lüzum duymamak	want (something) like (one wants) a hole in the head f.
318	Deyim	(bir şey) istediği/ihtiyaç duyduğu en son şey olmak	want (something) like (one wants) a hole in the head f.
319	Deyim	ihtiyaç duyduğu şeyi elde etmek	get a gift of (something) f.
320	Deyim	ihtiyaç duyduğu dozu almak	get a gift of (something) f.
321	Deyim	(birine bir şeyden) ihtiyaç duyduğu miktarda vermek	give (one) a fix of (something) f.
322	Deyim	(araba seyahatinde) ihtiyaç molası vermek	make a pit stop [us] f.
323	Deyim	(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) kamu yardımı almak	be on relief f.
324	Deyim	(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) maddi yardım almak	be on relief f.
325	Deyim	tam ihtiyaç duyulan şey olmak	be just what the doctor ordered f.
326	Deyim	bir durumda ihtiyaç duyulan/istenen tek şey olmak	be just what the doctor ordered f.
327	Deyim	ihtiyaç dolayısıyla resmi kuruluştan yardım almak	be on welfare f.
328	Deyim	bir kurumdan ihtiyaç yardımı almak	be on welfare f.
329	Deyim	(bir şeyden) gerekli/ihtiyaç duyduğu dozu almak	get a fix (of something) f.
330	Deyim	(birine) ihtiyaç duyduğu miktarı vermek	give (one) a fix f.
331	Deyim	(bir şeyden) ihtiyaç duyduğu miktarda almak	have a fix of (something) f.
332	Deyim	bir düzenlemeye ihtiyaç duymak	have strings attached f.
333	Deyim	(bir şeyi) ihtiyaç olarak/ilerisi için saklamak/tutmak	keep (something) by f.
334	Deyim	(bir şeye) hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need (something) like (one) needs a hole in the head f.
335	Deyim	(bir şeye) ihtiyaç/gereksinim duymak	need a fix f.
336	Deyim	(bir şeye) ihtiyaç/gereksinim duymak	need a fix of (something) f.
337	Deyim	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need something like a hole in the head f.
338	Deyim	bir şeye hiçbir şekilde ihtiyaç/gerek/lüzum duymamak	need something like you need a hole in the head f.
339	Deyim	dayanılmaz şekilde istemek/ihtiyaç duymak	want so bad (that) (one) can taste it f.
340	Deyim	(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak	want (something) so bad (that) (one) can taste it f.
341	Deyim	(ihtiyaç veya fakirlikten dolayı) kamu yardımı alan	on relief s.
342	Deyim	temel ihtiyaç veya sorunlarla ilgili	blood-and-guts s.
343	Deyim	ihtiyaç karşısında	in a pinch expr.
344	Deyim	ihtiyaç durumunda devreye sokulacak plan	up (one's) sleeve expr.
345	Deyim	ihtiyaç durumunda devreye sokulacak plan	up your sleeve expr.
346	Deyim	ihtiyaç durumunda devreye sokulacak plan	up (one's) sleeve expr.
347	Deyim	(birinin) asıl ihtiyaç duyduğu şey	(one's) heart's desire expr.
348	Deyim	ihtiyaç olursa	at a pinch expr.
349	Deyim	ihtiyaç halinde	at a pinch expr.
350	Deyim	ihtiyaç olursa	at a push expr.
351	Deyim	ihtiyaç halinde	at a push expr.
352	Deyim	ihtiyaç olursa	in a pinch expr.
353	Deyim	ihtiyaç halinde	in a pinch expr.
354	Deyim	gerçekten yardıma ihtiyacın olduğu/ihtiyaç duyduğun zaman	in your hour of need expr.
355	Deyim	onun (ihtiyaç duyduğum şey) için her şeyimi veririm	my kingdom for a horse expr.
356	Deyim	onun (ihtiyaç duyduğum şey) için varımı yoğumu veririm	my kingdom for a horse expr.
357	Deyim	çok fazla (istemek, ihtiyaç duymak)	so bad one can taste it expr.
358	Deyim	aşırı derecede (istemek, ihtiyaç duymak)	so bad one can taste it expr.
359	Deyim	dayanılmaz şekilde (istemek, ihtiyaç duymak)	so bad one can taste it expr.
Speaking
360	Konuşma	bize ihtiyaç duyarsanız aramanız yeterli	call us if you need us expr.
361	Konuşma	ihtiyaç anında	if necessary expr.
362	Konuşma	ihtiyaç duyduğundan fazlası	my cup runneth over expr.
363	Konuşma	ihtiyaç halinde	if necessary expr.
364	Konuşma	insanlar yaşamak için paraya ihtiyaç duyarlar	people need money in order to live expr.
365	Konuşma	ne zaman ihtiyaç duyacağın belli olmuyor	you never know when you might need it expr.
366	Konuşma	ne zaman ihtiyaç duyacağını asla bilemezsin	you never know when you might need it expr.
367	Konuşma	paraya niçin ihtiyaç duyarız	why do we need money expr.
Trade/Economic
368	Ticaret/Ekonomi	artan ihtiyaç	rising need i.
369	Ticaret/Ekonomi	çıkarılmış sermaye ve ihtiyaç akçeleri	issued capital and reserves i.
370	Ticaret/Ekonomi	eğitim ihtiyaç analizi	training needs analysis i.
371	Ticaret/Ekonomi	günlük ihtiyaç stoku	unobligated stocks i.
372	Ticaret/Ekonomi	günlük ihtiyaç	daily want i.
373	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç kadar sipariş miktarı	lot-for-lot order quantity i.
374	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç ve inançlar	motive i.
375	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç kredisi	personal finance credit i.
376	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası mal	surplus property i.
377	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası şeker	sugar excess internal needs i.
378	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç belgesi	certificate of necessity i.
379	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç kredisi şirketi	personal loan company i.
380	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası üretim	surplus production i.
381	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası	surplus to requirement i.
382	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç maddeleri	supply of provisions i.
383	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası stok	surplus stock i.
384	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç belgesi	necessity certificate i.
385	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç belirleme	need recognition i.
386	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç kredisi	consumer loan i.
387	Ticaret/Ekonomi	kapasite ihtiyaç planlaması	capacity requirement planning i.
388	Ticaret/Ekonomi	kapasite ihtiyaç planlama	capacity requirements planning i.
389	Ticaret/Ekonomi	kişi başına gelirin ancak temel ihtiyaç maddelerinin karşılanmasına yetecek bir düzeyin bile altına düşmesi durumu	absolute poverty i.
390	Ticaret/Ekonomi	malzeme ihtiyaç planlaması	material requirements planning i.
391	Ticaret/Ekonomi	müşterek ihtiyaç	common requirements i.
392	Ticaret/Ekonomi	tüketici ihtiyaç kredisi	consumer credit i.
393	Ticaret/Ekonomi	tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci	convenience store i.
394	Ticaret/Ekonomi	ayakta kalmak için kurtarma paketine ihtiyaç duyan şirket	zombie company i.
395	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç fazlası stok	overstock i.
396	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç sahiplerine yapılan yardım	handout i.
397	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç olandan daha az almak	underbuy f.
398	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç akçesi yatırarak tahvil almak	margent f.
399	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç akçesi yatırarak tahvil almak	margin f.
400	Ticaret/Ekonomi	savaş, kriz gibi ihtiyaç durumlarında basılan ve alternatif materyallerden üretilen (para)	necessity s.
401	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç veya maliyet açısından gerekçelendirilmiş (harcama kalemi)	zero-base s.
402	Ticaret/Ekonomi	ihtiyaç vukuunda	in case of necessity expr.
Law
403	Hukuk	hükmün yerine getirilmeme sebebini göstermek için bir tarafın ihtiyaç duyduğu hukuki belge	scire facias i.
404	Hukuk	ihtiyaç göstermek	require f.
405	Hukuk	ihtiyaç durumunda	in case of necessity expr.
Politics
406	Siyasal	acil ihtiyaç	flagrant necessity i.
407	Siyasal	ihtiyaç tespiti	needs assessment i.
408	Siyasal	(abd) ihtiyaç halindeki aileler için geçici yardım	temporary assistance for needy families (tanf) i.
409	Siyasal	ihtiyaç sahiplerinin sorumluluğunu büyük devlet kurumlarından alıp akrabalarına ve yerel yardım kurumlarına verme politikası	community care i.
Institutes
410	Kurum/Kuruluş	ulaştırma altyapısı ihtiyaç analizi	transport infrastructure needs assessment i.
Industry
411	Sanayi	ihtiyaç fazlası çalışanların işten çıkarılması	redundancy i.
412	Sanayi	hizmet vermek için şirket binasına veya tesise ihtiyaç duymayan	detached s.
Insurance
413	Sigortacılık	yardıma ihtiyaç duyan	confused s.
Tourism
414	Turizm	deniz seyahatlerinde yolcunun ihtiyaç duymadığı bagajın bir kasaya konması	hold baggage i.
415	Turizm	özel ihtiyaç konaklaması	special-needs accommodation i.
Technical
416	Teknik	ani ihtiyaç dizel odası	emergency diesel room i.
417	Teknik	ani ihtiyaç	emergency i.
418	Teknik	elektrik gücü ihtiyaç aralığı	electric power demand interval i.
419	Teknik	malzeme ihtiyaç planlaması	materials requirement planning i.
420	Teknik	sulama suyu ihtiyaç cetveli	irrigation water requirement schedule i.
Computer
421	Bilgisayar	yerinde sıralama (başka hafızaya alanına ihtiyaç duymadan diziyi kendi yerinde sıralama)	in-place sorting i.
422	Bilgisayar	komutu gerçekleştirmeden önce cihazın ihtiyaç duyduğu işlem süresi	command overhead i.
423	Bilgisayar	komutu gerçekleştirmeden önce cihazın ihtiyaç duyduğu işlem süresi	command processing overhead i.
424	Bilgisayar	komutu gerçekleştirmeden önce cihazın ihtiyaç duyduğu işlem süresi	command processing overhead time i.
Telecom
425	Telekom	ek bir aparata ihtiyaç duymadan kablolu yayınları direkt alabilen ve çözebilen	cable-ready s.
Electric
426	Elektrik	elektrik gücü ihtiyaç aralığı	electric power demand interval i.
427	Elektrik	ünite iç ihtiyaç trafosu	unit auxiliary transformer i.
428	Elektrik	ünite iç ihtiyaç trafosu	unit service transformer i.
Construction
429	İnşaat	ulaştırma altyapı ihtiyaç analizi/değerlendirmesi	transport infrastructure needs assessment i.
Aeronautic
430	Havacılık	yapısal mukavemeti içinde olup dış desteğe ihtiyaç duymayan kanat tasarımı	cantilever i.
Medical
431	Medikal	ihtiyaç tedavisi	demand therapy i.
432	Medikal	temel fizyolojik ihtiyaç	basic physiological necessity i.
433	Medikal	ihtiyaç oldukça	pro re nata zf.
Psychology
434	Psikoloji	ihtiyaç-korku ikilemi	need-fear dilemma i.
435	Psikoloji	ihtiyaç uyandırma	need arousal i.
436	Psikoloji	pres-ihtiyaç yapısı	press-need pattern i.
437	Psikoloji	amacı katılımcıların belirli ihtiyaç ve hedeflerine ilişkin farkındalıklarını artırmak olan bir grup terapisi yöntemi	consciousness-raising i.
Physics
438	Fizik	mikrofizikte bir fenomenin eksiksiz tanımının yapılması için birbirini tamamlayan iki farklı teoriye ihtiyaç duyulduğu ilkesi	complementarity i.
Biology
439	Biyoloji	büyümek için oksijene ihtiyaç duyan ve havayla temas halinde olan mikroorganizmalar	aerobies i.
440	Biyoloji	çok az miktarda serbest oksijene ihtiyaç duyan organizma	microaerophile i.
441	Biyoloji	yoğun ışığa ihtiyaç duyan organizma	photophil i.
442	Biyoloji	büyümek için parental organizmanın sentezleyebildiği maddelere ihtiyaç duyan (organizma)	auxotrophic s.
443	Biyoloji	çok az miktarda serbest oksijene ihtiyaç duyan	microaerophile s.
444	Biyoloji	çok az miktarda serbest oksijene ihtiyaç duyan	microaerophilous s.
Biochemistry
445	Biyokimya	karaciğerde depolanarak ihtiyaç halinde glikoza dönüştürülen organik bileşik	animal starch i.
446	Biyokimya	karaciğerde depolanarak ihtiyaç halinde glikoza dönüştürülen organik bileşik	glycogen i.
Botanic
447	Botanik	büyümek için aşırı miktarda suya ihtiyaç duyan bitki	hydrophyte i.
448	Botanik	yoğun ışığa ihtiyaç duyan organizma	photophilia i.
449	Botanik	silisli toprağa ihtiyaç duyan (bitki)	siliceous s.
450	Botanik	silisli toprağa ihtiyaç duyan (bitki)	silicious s.
Social Sciences
451	Sosyal Bilimler	ihtiyaç temelli bütünsellik	needs-based holism i.
452	Sosyal Bilimler	ekonomik ihtiyaç nedeniyle beraber yaşayan üç nesil	extended financial family i.
Education
453	Eğitim	eğitim ihtiyaç analizi	training needs analysis i.
454	Eğitim	ihtiyaç analizi	needs analysis i.
455	Eğitim	eğitimde özel ilgiye ihtiyaç duyan zihinsel veya fiziksel engelleri olan çocuk	statemented children i.
456	Eğitim	özel eğitime ihtiyaç duyan	statemented s.
Literature
457	Edebiyat	yardıma ihtiyaç duyan kadın	damsel in distress i.
Geography
458	Coğrafya	bireyin günlük tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak ihtiyaç duyulan coğrafi alan	ecological footprint i.
Military
459	Askeri	acil ihtiyaç projesi	urgent requirement project i.
460	Askeri	acil ihtiyaç	emergency i.
461	Askeri	asgari askeri ihtiyaç	minimum military requirement i.
462	Askeri	askeri ihtiyaç	military requirement i.
463	Askeri	görev ihtiyaç dokümanı	mission need document i.
464	Askeri	genel ihtiyaç yedek parçaları	initial concurrent spare parts i.
465	Askeri	harekat ihtiyaç dokümanı	operational requirement document i.
466	Askeri	ihtiyaç hedefi	requirements objective i.
467	Askeri	ihtiyaç fazlası malzemenin gönderilmesi	removal of surplus property i.
468	Askeri	ihtiyaç fazlası personel	supernumerary i.
469	Askeri	ihtiyaç fazlası savunma malzemesi	excess defence articles i.
470	Askeri	ihtiyaç fazlası sivil personel	supernumerary civilian personnel i.
471	Askeri	ihtiyaç belirticisinin ivediliği	urgency of need designator i.
472	Askeri	ihtiyaç bildirim formu	requirement notice form i.
473	Askeri	ihtiyaç fazlası tesis	surplus installation i.
474	Askeri	ihtiyaç fazlası ana malzeme	major item material excess i.
475	Askeri	ihtiyaç fazlası savunma malzemesi	excess defence article i.
476	Askeri	ihtiyaç sorumluluğu	requirements responsibility i.
477	Askeri	muhtemel ihtiyaç karşılığı alıkonmuş stok	contingency retaining i.
478	Askeri	savunma ihtiyaç ikmal merkezi	defence subsistence supply centre i.
479	Askeri	psikolojik ihtiyaç	psychological requirement i.
480	Askeri	rasyon ihtiyaç çizelgesi	ration scale i.
481	Askeri	standart ihtiyaç kodu	standard requirement code i.
482	Askeri	test ihtiyaç özelliği	test requirement specification i.
483	Askeri	uzun dönemli ihtiyaç	long-term requirement i.
484	Askeri	uzun dönemli ihtiyaç	long term requirement i.
485	Askeri	yabancı topluluklara ait rasyon ihtiyaç çizelgeleri	ration scales for national groups i.
486	Askeri	yedek ihtiyaç maddeleri	reserve requirements i.
487	Askeri	ihtiyaç fazlası ordu malı	excess property i.
488	Askeri	ihtiyaç sınıfları	classes of supply i.
489	Askeri	askeri birlik tarafından verilen ve helikopterin sökülmesi için en çok ihtiyaç duyulan yedek parça ve sarf malzemelerini içine alan bir bakım donanımı	packup kit i.
490	Askeri	askeri birlik tarafından verilen ve helikopterin sökülmesi için en çok ihtiyaç duyulan yedek parça ve sarf malzemelerini içine alan bir bakım donanımı	puk i.
491	Askeri	yüksek mühendislik imkanlarına ihtiyaç duymayan geçici mevzilenme veya siperlik	field fortifications i.
492	Askeri	atış verilerinin hazırlanmasında ihtiyaç duyulan bilgileri veren harita	firing chart i.
493	Askeri	abd ihtiyaç ikmal dairesi	subsistence department i.
Basketball
494	Basketbol	ihtiyaç duyulmayan oyuncunun takımdan elenmesi	weeding out i.
Card
495	İskambil	(sıra halindeki dört kart) kent yapmak için iki kart sınıfından birine ihtiyaç duyan	bobtail s.
496	İskambil	(aynı renkte dört kart) renk yapmak için aynı renkte bir veya daha fazla karta ihtiyaç duyan	bobtail s.
Librarianship
497	Kütüphanecilik	artık kullanılamadığı veya ihtiyaç duyulmadığı için koleksiyondan çıkarılan yayın	discard i.
Archaic
498	Eski Kullanım	kişisel ihtiyaç	occasion i.
Entomology
499	Böcek Bilimi	yumurtlamak için kan emmeye ihtiyaç duymayan (böcek)	autogenous s.
Slang
500	Argo	ceza evinde ruhsal tedaviye ihtiyaç duyan hükümlü	j-cat i.