|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
akıcı bir şekilde konuşan |
fluent adj.
|
|
2 |
Common Usage |
uygun bir şekilde |
properly adv.
|
|
3 |
Common Usage |
orijinal bir şekilde |
originally adv.
|
|
4 |
Common Usage |
kötü bir şekilde |
badly adv.
|
|
5 |
Common Usage |
beklenmedik bir şekilde |
unexpectedly adv.
|
|
6 |
Common Usage |
basit bir şekilde |
simply adv.
|
|
7 |
Common Usage |
düzgün bir şekilde |
properly adv.
|
|
8 |
Common Usage |
nazik bir şekilde |
gently adv.
|
|
9 |
Common Usage |
normal bir şekilde |
normally adv.
|
|
10 |
Common Usage |
doğru düzgün bir şekilde |
fittingly adv.
|
|
|
11 |
Common Usage |
geri dönülemez bir şekilde |
irrevocably adv.
|
|
General |
|
12 |
General |
açık bir şekilde anlatma |
elucidating n.
|
|
13 |
General |
mahkeme dışı bir şekilde |
extrajudicially n.
|
|
14 |
General |
açık bir şekilde dile getirme |
articulation n.
|
|
15 |
General |
hararetli bir şekilde |
fractional currency n.
|
|
16 |
General |
bile bile yanlış bir şekilde tanıtma |
misrepresentation n.
|
|
17 |
General |
daha uzun bir şekilde söyleme |
amplification n.
|
|
18 |
General |
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo/pikap/hoparlör) |
high fidelity n.
|
|
19 |
General |
şiddetli bir şekilde azarlama |
lambasting n.
|
|
20 |
General |
kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme |
slump n.
|
|
21 |
General |
ter bir şekilde |
gruffness n.
|
|
22 |
General |
daha detaylı bir şekilde söyleme |
amplification n.
|
|
23 |
General |
bir parçanın hafif ve yankıyı andıran bir şekilde tekrarı |
echoey n.
|
|
24 |
General |
hızlı ve obur bir şekilde yiyen |
devourer n.
|
|
25 |
General |
bir nesne ya da olguyu herhangi bir şekilde tanımlayan veri |
metadata n.
|
|
26 |
General |
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme |
amplification n.
|
|
27 |
General |
hızlı bir şekilde dönen şey |
whirlabout n.
|
|
28 |
General |
birine coşkulu bir şekilde davranma |
lyricising n.
|
|
29 |
General |
müsrif bir şekilde harcama |
wantoning n.
|
|
30 |
General |
yazılı bir madde veya basılı bir mikrografın sadece büyütücü bir cihazla okunabilecek şekilde küçültülmesi |
microprint n.
|
|
31 |
General |
sesi çok doğal bir şekilde verme |
high fidelity n.
|
|
32 |
General |
doğru olmayan bir şekilde kullanma |
abuse n.
|
|
33 |
General |
zarif bir şekilde yürüme |
sashaying n.
|
|
34 |
General |
ayrıntılı bir şekilde hazırlayan |
elaborator n.
|
|
35 |
General |
kötü niyetli bir şekilde bakma |
knowing look n.
|
|
36 |
General |
kasaplık hayvanın gövdesinden belirli bir şekilde kesilen et parçası |
cut of meat n.
|
|
37 |
General |
etkileyici bir şekilde sivri bir dille yazan kimse |
epigrammatizer n.
|
|
38 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
redundancy n.
|
|
39 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
periphrasis n.
|
|
40 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
verbiage n.
|
|
41 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
pleonasm n.
|
|
42 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
periphrase n.
|
|
43 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumlocution n.
|
|
44 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumambage n.
|
|
45 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
verbality n.
|
|
46 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
circumbendibus n.
|
|
47 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
roundabout n.
|
|
48 |
General |
dolaylı bir şekilde meramını anlatma |
tautology n.
|
|
49 |
General |
sapkın bir şekilde birilerini izleyen kimse |
stalker n.
|
|
50 |
General |
kendini abartılı bir şekilde önemli gören ikinci derece çalışan |
jack-in-office n.
|
|
|
51 |
General |
ihtiyaçların devamlı bir şekilde değişmesi |
continual shifting of wants n.
|
|
52 |
General |
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider |
dark horse n.
|
|
53 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşma |
bloviation n.
|
|
54 |
General |
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde ortadan kalkması |
irremediable breakdown of the marriage n.
|
|
55 |
General |
evlilik birliğinin tamiri olanaksız bir şekilde yıkılması |
irremediable breakdown of the marriage n.
|
|
56 |
General |
kendinden önceki teknolojilerin yerini hızlı bir şekilde alan teknoloji |
disruptive technology n.
|
|
57 |
General |
şık bir şekilde toplanmış saç |
updo n.
|
|
58 |
General |
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük |
gameplay n.
|
|
59 |
General |
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması |
the willing suspension of disbelief n.
|
|
60 |
General |
saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi |
half up half down n.
|
|
61 |
General |
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği |
mondegreen n.
|
|
62 |
General |
güçlü bir imaj verecek şekilde giyinme |
power dressing n.
|
|
63 |
General |
yaygın şekilde paylaşılan ortak bir değer |
a commonly shared value n.
|
|
64 |
General |
yemeği aç gözlü bir şekilde yiyen kimse |
scoffer n.
|
|
65 |
General |
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi |
train hopping n.
|
|
66 |
General |
gizli bir şekilde yük vagonunda seyahat edilmesi |
freighthopping n.
|
|
67 |
General |
belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi |
layout n.
|
|
68 |
General |
bir olay üzerine manzum şekilde ebced hesabıyla tarih düşüren kişi |
historian n.
|
|
69 |
General |
yanlış veya yanıltıcı bir şekilde bir şeyi karakterize etme eylemi |
mischaracterization n.
|
|
70 |
General |
tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem |
panarchy n.
|
|
71 |
General |
törelere ve geleneklere katı bir şekilde bağlılık |
babbittism n.
|
|
72 |
General |
küfürlü bir kelimenin toplum tarafından kabul edilecek şekilde değiştirilmesi |
taboo deformation n.
|
|
73 |
General |
tempolu bir şekilde hareket etmek |
cadency n.
|
|
74 |
General |
beklenmedik bir şekilde gerçekleşen olumlu olay |
caduac [scottish] n.
|
|
75 |
General |
alt tarafı geniş, üst tarafı kadranın etrafında bir daire oluşturacak şekilde daralan masa saati |
tambour clock n.
|
|
76 |
General |
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. |
tappoon n.
|
|
77 |
General |
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet |
tachymeter n.
|
|
78 |
General |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil n.
|
|
79 |
General |
başarılı bir şekilde gerçekleştirme |
carrying into action n.
|
|
80 |
General |
başarılı bir şekilde yerine getirme |
carrying out n.
|
|
81 |
General |
başka bir şekilde kodlama |
recoding n.
|
|
82 |
General |
dikkatli bir şekilde söylenen ifade |
cautious statement n.
|
|
83 |
General |
farklı bir şekilde çizen kimse |
redrawer n.
|
|
84 |
General |
farklı bir şekilde karalayan kimse |
redrawer n.
|
|
85 |
General |
ani bir şekilde (fikir) değiştirme |
tangent n.
|
|
86 |
General |
başka bir şekilde söyleniş |
different way of saying n.
|
|
87 |
General |
dört müzik vuruşunda iki hızlı bir yavaş şekilde peş peşe gerçekleştirilen bale hareketi |
chassé n.
|
|
88 |
General |
sürpriz bir şekilde ele geçen şey |
nap-taking n.
|
|
89 |
General |
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne |
nest n.
|
|
90 |
General |
penisin görünür bir şekilde cinsel yönden uyarılması |
tentigo [obsolete] n.
|
|
91 |
General |
(belirli bir şekilde) düşünen kimse |
thinker n.
|
|
92 |
General |
gürültülü bir şekilde yürüyen kimse |
tramper n.
|
|
93 |
General |
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip |
abbot of misrule n.
|
|
94 |
General |
açık bir şekilde ifade eden kimse |
articulator n.
|
|
95 |
General |
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı |
automaton n.
|
|
96 |
General |
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi |
aw [scottish] n.
|
|
97 |
General |
istenmeyen bir şekilde |
undesirability n.
|
|
98 |
General |
hoşa gitmeyen bir şekilde |
undesirability n.
|
|
99 |
General |
hoş karşılanmayan bir şekilde |
undesirability n.
|
|
100 |
General |
nahoş bir şekilde |
undesirability n.
|
|
101 |
General |
sakıncalı bir şekilde |
undesirability n.
|
|
102 |
General |
kendinden emin bir şekilde onaylayan kimse |
yea-sayer n.
|
|
103 |
General |
bir şirketi becerikli bir şekilde yöneten kimse |
engineer n.
|
|
104 |
General |
anlaşılmaz bir şekilde konuşan kimse |
enigmatist n.
|
|
105 |
General |
kuvvetlerin eşit bir şekilde ayarlanması |
balancement n.
|
|
106 |
General |
ani ve gürültülü bir şekilde havlama |
bark n.
|
|
107 |
General |
hayvanın ani ve gürültülü bir şekilde haykırması |
bark n.
|
|
108 |
General |
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay |
epilog n.
|
|
109 |
General |
yakın zamanda bitmiş bir anlaşmazlık veya mücadeleyi anlamlı bir şekilde yansıtan olay |
epilogue n.
|
|
110 |
General |
sert bir şekilde eleştirme |
upbraiding n.
|
|
111 |
General |
şiddetli bir şekilde çıkışma |
upbraiding n.
|
|
112 |
General |
postanın doğru ve hızlı şekilde iletilmesi için kullanılan dokuz basamaklı bir zip kodu |
zip + 4 n.
|
|
113 |
General |
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu |
shorthand n.
|
|
114 |
General |
gürültülü şekilde patlayan kırmızı top şeklinde bir havai fişek |
cherry bomb n.
|
|
115 |
General |
bir davayı ateşli bir şekilde savunma |
evangelism n.
|
|
116 |
General |
bir davayı ateşli bir şekilde savunan kimse |
evangelist n.
|
|
117 |
General |
gülünç bir şekilde dandik şey |
joke n.
|
|
118 |
General |
aldatıcı bir şekilde hoş davranış |
varnish n.
|
|
119 |
General |
bastırılmış düşünce veya duyguların güçlü bir şekilde dışa vurumu |
vent n.
|
|
120 |
General |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
man-of-war n.
|
|
121 |
General |
ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı |
portuguese man-of-war n.
|
|
122 |
General |
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret |
mixed message n.
|
|
123 |
General |
kararlı bir şekilde (bir şeyin) peşinden koşma |
birddogging n.
|
|
124 |
General |
kanuni bir şekilde davranan kimse |
legal n.
|
|
125 |
General |
bir şeyi çekincesiz, sınırlamasız veya tereddütsüz bir şekilde destekleyen veya tanıtan kimse |
whole-hogger n.
|
|
126 |
General |
ötesinde veya altındayken bir şeyin istenen şekilde olmadığı sınır |
margent n.
|
|
127 |
General |
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı |
marie n.
|
|
128 |
General |
bir tabağın tabanına paralel bir şekilde uzanan, süslü ve kabartılı kenarı |
marli n.
|
|
129 |
General |
haksız bir şekilde öncelik elde etme |
queue-jumping n.
|
|
130 |
General |
karmaşık bir şekilde yapılmış bina |
web n.
|
|
131 |
General |
hatalı bir şekilde ortak karara varma |
quotient verdict n.
|
|
132 |
General |
sert bir şekilde kural koyan kimse |
hardass n.
|
|
133 |
General |
anlaşılması güç bir şekilde girift veya çetrefilli olan şey |
maze n.
|
|
134 |
General |
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta |
median point n.
|
|
135 |
General |
şifa çemberi ile ilişkili olarak taşları dört yöne doğru özel bir desen oluşturacak şekilde dizerek inşa edilen taş anıt |
medicine-wheel n.
|
|
136 |
General |
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma |
meta n.
|
|
137 |
General |
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu |
methodology n.
|
|
138 |
General |
karmaşık ve özenli bir şekilde geliştirme |
working-out n.
|
|
139 |
General |
sürekli ve takıntılı bir şekilde çalışma ihtiyacı duyan kimse |
workaholic n.
|
|
140 |
General |
nükteli bir şekilde karşılık verme |
wordplay n.
|
|
141 |
General |
eğimli bir şekilde yaslanmış tepesi olan tahıl demeti |
hattock [dialect] [uk] n.
|
|
142 |
General |
duraklama ve ünlemlerle tereddütlü ve anlaşılmaz bir şekilde konuşma |
hemming and hawing n.
|
|
143 |
General |
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan kimse |
boomer n.
|
|
144 |
General |
hızlı bir şekilde başarıya ulaşan şey |
boomer n.
|
|
145 |
General |
(bovling) kavisli bir şekilde yuvarlanan bir top |
hook n.
|
|
146 |
General |
havada hareket edecek şekilde ince tel veya ipe asılı bir dizi hafif şekil |
mobile n.
|
|
147 |
General |
ölçülü bir şekilde içen kimse |
moderationist n.
|
|
148 |
General |
insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli |
mosh n.
|
|
149 |
General |
kolayca sınıflandırılamayacak şekilde bir araya getirilmiş şey |
business n.
|
|
150 |
General |
yumuşak bir şekilde gizlice atma |
lob n.
|
|
151 |
General |
insanların veya nesnelerin tekrar tekrar ve anlamsız bir şekilde karıştırıldığı etkinlik |
musical chairs n.
|
|
152 |
General |
bir diğerinin yasal hakkı bulunan mülkü yasa dışı şekilde işgal eden kimse |
claim jumper n.
|
|
153 |
General |
değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme |
determination n.
|
|
154 |
General |
kendinden açık bir şekilde üstün rakibi yenen taraf |
giant killer n.
|
|
155 |
General |
geceleri parlak bir şekilde aydınlatılan ve genellikle tiyatrolara ayrılmış cadde |
great white way n.
|
|
156 |
General |
zalim bir şekilde zorlama |
gripe n.
|
|
157 |
General |
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey |
grower n.
|
|
158 |
General |
(körling veya çim topunda) bir diğerini hücumdan koruyacak şekilde hareket ettirilen kuka veya taş |
guard n.
|
|
159 |
General |
doğal bir şekilde ölen hayvandan elde edilen post |
murrain n.
|
|
160 |
General |
bir şeyin abartılı şekilde talep edilmesi |
overclaim n.
|
|
161 |
General |
çanların peş peşe ahenkli bir şekilde on kez çalınması |
royal n.
|
|
162 |
General |
bir konuda farklı şekilde aydınlandıklarını iddia eden insanlar |
illuminati n.
|
|
163 |
General |
bir şeyi canlı bir şekilde tasvir eden kimse |
imager n.
|
|
164 |
General |
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser |
dish n.
|
|
165 |
General |
bir iş etkinliğinin şirketin amaçları veya imajına uygun şekilde düzenlenmesi |
disneyfication n.
|
|
166 |
General |
düşünmeden rutin bir şekilde hareket eden canlı |
golem n.
|
|
167 |
General |
ağzı küçük ve yuvarlak bir şekilde büzme |
compursion n.
|
|
168 |
General |
yasadışı bir şekilde paraya el koyma |
con n.
|
|
169 |
General |
katı ve otoriter bir şekilde |
dragonism n.
|
|
170 |
General |
oku güçsüz bir şekilde atan kimse |
dribber [obsolete] n.
|
|
171 |
General |
sıvının ince bir şekilde akması |
dribble n.
|
|
172 |
General |
kromozomun bir bölümünün koparak ters şekilde yeniden bağlanması |
inversion n.
|
|
173 |
General |
bir şeyi kasten zor anlaşılacak şekilde söyleme |
fibbing n.
|
|
174 |
General |
belirli bir konudaki kanunların düzenli şekilde derlenmesi |
ordonnance n.
|
|
175 |
General |
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma |
orle n.
|
|
176 |
General |
(alaycı bir şekilde) ingiliz |
rooinek [south africa] n.
|
|
177 |
General |
(alaycı bir şekilde) ingilizce konuşan güney afrikalı kimse |
rooinek [south africa] n.
|
|
178 |
General |
bir metnin, özellikle de kutsal metinlerin eleştirel bir şekilde yorumlanması |
exegesis n.
|
|
179 |
General |
bir kişiyi, yeri, kültürü, nesneyi veya görüşü basmakalıp bir şekilde tanımlamak için kullanılan öğeler topluluğu |
starter pack n.
|
|
180 |
General |
soyu tükenmiş canlıların yumuşak dokulardan yoksun ve sıska bir şekilde tasvir edilmesi |
shrink-wrap n.
|
|
181 |
General |
dinamik hoparlörün ses bobinini mıknatısa göre düzgün bir şekilde konumlandıran ve genellikle esnek bir fiber halkadan oluşan parçası |
spider n.
|
|
182 |
General |
kollar dik şekilde yerde tutulurken bacakların toplanıp serbest bırakıldığı bir hareket |
squat thrust n.
|
|
183 |
General |
ellerin kollar düz bir şekilde yerde tutulduğu ve bacakların zıplayarak içe çekildiği bir hareket |
squat thrust n.
|
|
184 |
General |
gürültülü bir şekilde dert yanan kimse |
squawker n.
|
|
185 |
General |
iyi bir şekilde eskime |
stand-up n.
|
|
186 |
General |
(golfte) deliğe par sayısından bir fazla olacak şekilde yapılan skor |
bogey n.
|
|
187 |
General |
abartmalı bir şekilde oynamak (rolü) |
overact v.
|
|
188 |
General |
ahlaklı bir şekilde yaşamak |
go straight v.
|
|
189 |
General |
enerjik bir şekilde çalışmak |
be going strong v.
|
|
190 |
General |
gürültülü bir şekilde konuşmak |
cackle v.
|
|
191 |
General |
ilan etmek (göze çarpan bir şekilde) |
blazon v.
|
|
192 |
General |
zarif bir şekilde yürümek |
sashay v.
|
|
193 |
General |
başka bir şekilde ifade etmek |
reword v.
|
|
194 |
General |
yanlış bir şekilde anlatmak |
garble v.
|
|
195 |
General |
yarı ciddi bir şekilde düşünmek |
toy with v.
|
|
196 |
General |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow in v.
|
|
197 |
General |
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak |
gabble v.
|
|
198 |
General |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatize v.
|
|
199 |
General |
indirmek (hızlı ve gürültülü bir şekilde) |
slam down v.
|
|
200 |
General |
düzensiz bir şekilde doldurmak |
clutter v.
|
|
201 |
General |
dökülmek (elbise/kumaş vb belirli bir şekilde) |
flow v.
|
|
202 |
General |
bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek |
tack something on to v.
|
|
203 |
General |
yanlış bir şekilde nakletmek |
garble v.
|
|
204 |
General |
doğru olmayan bir şekilde kullanmak |
abuse v.
|
|
205 |
General |
daha kolay bir çözüm varken bir şeyi zor bir şekilde yapmak |
do something the hard way v.
|
|
206 |
General |
ciddi ve ayrıntılı bir şekilde yazmak |
discourse v.
|
|
207 |
General |
kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek |
sweep v.
|
|
208 |
General |
normal bir şekilde hareket etmek |
be oneself v.
|
|
209 |
General |
olmak (belirli bir şekilde) |
get on v.
|
|
210 |
General |
bile bile yanlış bir şekilde tanıtmak |
misrepresent v.
|
|
211 |
General |
düşünmek (mantıklı bir şekilde) |
reason v.
|
|
212 |
General |
korkunç bir şekilde yaralamak |
mangle v.
|
|
213 |
General |
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak |
gabble v.
|
|
214 |
General |
sırıtmak (kendinden memnun bir şekilde) |
smirk v.
|
|
215 |
General |
birşeyi belirli bir şekilde tutmak |
poise v.
|
|
216 |
General |
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak |
thump v.
|
|
217 |
General |
davranmaya devam etmek (belirli bir şekilde) |
go on v.
|
|
218 |
General |
heyecanlı bir şekilde bağırarak konuşmak |
rant v.
|
|
219 |
General |
kötü bir şekilde etkilenmek |
be overcome by v.
|
|
220 |
General |
belirli bir şekilde davranmak |
conduct oneself v.
|
|
221 |
General |
bir şeyi düzenli bir şekilde (bir yere) koymak |
stow away v.
|
|
222 |
General |
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch something up v.
|
|
223 |
General |
emin bir şekilde ileri sürmek |
aver v.
|
|
224 |
General |
mükemmel bir şekilde yatay yapmak (tesviye aletiyle) |
level v.
|
|
225 |
General |
soğuk bir şekilde karşılanmak |
get the cold shoulder v.
|
|
226 |
General |
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak |
flick one's wrist v.
|
|
227 |
General |
bir dili akıcı bir şekilde konuşmak |
be fluent in v.
|
|
228 |
General |
hantal bir şekilde doğrulmak |
hulk up v.
|
|
229 |
General |
sert bir şekilde çekmek |
wrench v.
|
|
230 |
General |
bir şeyi etkili bir şekilde açıklamak/söylemek |
put something over v.
|
|
231 |
General |
sağlam bir şekilde yerleştirmek |
entrench v.
|
|
232 |
General |
gürültülü patırtılı bir şekilde eğlenmek |
whoop it up v.
|
|
233 |
General |
yürümek (belirli bir şekilde) |
bear v.
|
|
234 |
General |
mutlu bir şekilde yaşamak |
tick v.
|
|
235 |
General |
takmak (sabitleştirecek bir şekilde) |
fix v.
|
|
236 |
General |
şiddetli bir şekilde fışkırtmak |
spew out v.
|
|
237 |
General |
bir işi bir şekilde halletmek |
muddle through v.
|
|
238 |
General |
ileri sürmek (emin bir şekilde) |
assert v.
|
|
239 |
General |
rahat bir şekilde oturmak |
settle down v.
|
|
240 |
General |
başka bir şekilde ifade etmek |
rephrase v.
|
|
241 |
General |
eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch v.
|
|
242 |
General |
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) |
traffic in v.
|
|
243 |
General |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorize v.
|
|
244 |
General |
sıkı ve sağlam bir şekilde bağlanmak |
knit v.
|
|
245 |
General |
romantik bir şekilde yazmak |
romanticize v.
|
|
246 |
General |
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek |
crash v.
|
|
247 |
General |
patlamak (olumlu bir şekilde) |
boom v.
|
|
248 |
General |
gürültülü bir şekilde kavga etmek |
row v.
|
|
249 |
General |
resmi bir şekilde söylemek |
declaim v.
|
|
250 |
General |
ağzı açık bir şekilde bakmak |
gape v.
|
|
251 |
General |
adil bir şekilde davranmak |
do justice v.
|
|
252 |
General |
olmak (belirli bir şekilde) |
get along v.
|
|
253 |
General |
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak |
crash v.
|
|
254 |
General |
bir şeyi tatlı bir şekilde ürpertmek |
make something tingle v.
|
|
255 |
General |
esaslı bir şekilde yapmak |
go the whole hog v.
|
|
256 |
General |
gürültülü bir şekilde yürümek |
stump v.
|
|
257 |
General |
ayrıntılı bir şekilde açıklamada bulunmak |
explicate v.
|
|
258 |
General |
bir şeyi gürültülü bir şekilde (bir yere) koyuvermek |
slap on v.
|
|
259 |
General |
kelimeleri net bir şekilde telaffuz etmemek |
swallow one's words v.
|
|
260 |
General |
gerçekçi ve pratik bir şekilde düşünmek |
have both one's feet on the ground v.
|
|
261 |
General |
birine kızgın bir şekilde bakmak |
give someone a black look v.
|
|
262 |
General |
karşılanmak (belirli bir şekilde) |
go over v.
|
|
263 |
General |
açık bir şekilde anlatmak |
clarify v.
|
|
264 |
General |
eşit bir şekilde paylaşmak |
share and share alike v.
|
|
265 |
General |
ağır ve gürültülü bir şekilde indirmek |
thump v.
|
|
266 |
General |
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) |
fulfill v.
|
|
267 |
General |
başarılı olmak veya iyi bir şekilde sonuçlanmak (plan/proje vb) |
work out v.
|
|
268 |
General |
kötü bir şekilde etkilenmek |
be overcome with v.
|
|
269 |
General |
şiddetli bir şekilde azarlamak |
lambast v.
|
|
270 |
General |
göz kamaştıracak bir şekilde parlamak |
glare v.
|
|
271 |
General |
düzensiz bir şekilde karıştırmak |
jumble v.
|
|
272 |
General |
mutlu bir şekilde yaşamak |
tick along v.
|
|
273 |
General |
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak |
welcome someone with open arms v.
|
|
274 |
General |
ağır bir şekilde eleştirmek |
slam v.
|
|
275 |
General |
bütünüyle kaplayacak bir şekilde sürmek |
cover v.
|
|
276 |
General |
tatlı bir şekilde ürpermek |
tingle v.
|
|
277 |
General |
olumlu bir şekilde etkilemek |
prepossess v.
|
|
278 |
General |
sert bir şekilde vurmak |
smite v.
|
|
279 |
General |
sıçrayıp oynamak (mutlu bir şekilde) |
frisk v.
|
|
280 |
General |
birine coşkulu bir şekilde davranmak |
lyricize v.
|
|
281 |
General |
bir şeyi eksiksiz bir şekilde bilmek |
know something cold v.
|
|
282 |
General |
açık bir şekilde telaffuz etmek |
articulate v.
|
|
283 |
General |
hayranlığını abartılı bir şekilde anlatmak |
gush about v.
|
|
284 |
General |
üstü kapalı bir şekilde eleştirmek |
snipe v.
|
|
285 |
General |
havalı bir şekilde maval okumak |
spout v.
|
|
286 |
General |
cafcaflı bir şekilde söylemek |
spout v.
|
|
287 |
General |
sıkı bir şekilde aramak |
scour v.
|
|
288 |
General |
şiddetli bir şekilde hücum etmek |
storm v.
|
|
289 |
General |
ayrıntılı bir şekilde hazırlamak |
elaborate v.
|
|
290 |
General |
kendinden emin bir şekilde hızla yürümek |
sweep v.
|
|
291 |
General |
davranmak (belirli bir şekilde) |
bear v.
|
|
292 |
General |
gürültülü bir şekilde vurmak |
bang v.
|
|
293 |
General |
şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek |
storm v.
|
|
294 |
General |
aşırı bir şekilde davranmak |
carry on v.
|
|
295 |
General |
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak |
plod away at v.
|
|
296 |
General |
yerleştirmek (eşyayı belirli bir şekilde) |
arrange v.
|
|
297 |
General |
bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak (seçim bölgesini) |
gerrymander v.
|
|
298 |
General |
ayrıntılı bir şekilde konuşmak |
discourse v.
|
|
299 |
General |
açık bir şekilde ifade etmek |
articulate v.
|
|
300 |
General |
bir işyerini başarılı bir şekilde idare etmek |
make a go of v.
|
|
301 |
General |
itmek (sert bir şekilde) |
shove v.
|
|
302 |
General |
ağzı açık bir şekilde seyretmek |
gawp at v.
|
|
303 |
General |
durmak (belirli bir şekilde) |
bear v.
|
|
304 |
General |
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak |
enlarge upon v.
|
|
305 |
General |
ile ciddi bir şekilde ilgilenmek |
come to grips with v.
|
|
306 |
General |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatize as v.
|
|
307 |
General |
üstü kapalı bir şekilde bahsetmek |
allude to v.
|
|
308 |
General |
bir şeyi tam istenilen şekilde yapmak |
get something right v.
|
|
309 |
General |
bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek |
patch something together v.
|
|
310 |
General |
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak |
straggle v.
|
|
311 |
General |
etkili bir şekilde anlatmak |
put across v.
|
|
312 |
General |
uzun ve tumturaklı bir şekilde konuşmak |
harangue v.
|
|
313 |
General |
öfkeli bir şekilde azarlamak |
scold angrily v.
|
|
314 |
General |
sert bir şekilde uyarmak |
warn sternly v.
|
|
315 |
General |
birşeyi sıradan bir insanın anlayacağı şekilde anlatmak |
put something in layman’s terms v.
|
|
316 |
General |
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek |
make no bones of v.
|
|
317 |
General |
tereddütsüz bir şekilde hareket etmek |
make no bones about v.
|
|
318 |
General |
ikna edici bir şekilde anlatmak |
drive the point home v.
|
|
319 |
General |
-den olumlu bir şekilde etkilenmek |
be prepossessed by v.
|
|
320 |
General |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with an iron hand v.
|
|
321 |
General |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with an iron fist v.
|
|
322 |
General |
katı bir şekilde yönetmek |
rule with a rod of iron v.
|
|
323 |
General |
kızgın bir şekilde söylemek |
snap v.
|
|
324 |
General |
ters bir şekilde söylemek |
snap v.
|
|
325 |
General |
gürültülü bir şekilde damlamak |
flump v.
|
|
326 |
General |
etkilemek (bir kimseyi belirli bir şekilde) |
bias v.
|
|
327 |
General |
düşünmesini gerektirmeyecek bir şekilde ders vermek |
spoonfeed v.
|
|
328 |
General |
geçmek (bir olay belirli bir şekilde) |
go off v.
|
|
329 |
General |
büyümek (diğerlerinden ayrı ve biçimsiz bir şekilde) |
straggle v.
|
|
330 |
General |
ses çıkarmayacak bir şekilde örtmek veya sarmak |
muffle v.
|
|
331 |
General |
başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) |
abort v.
|
|
332 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak |
bloviate v.
|
|
333 |
General |
reformlara uygun bir şekilde yaşamak |
live up to reforms v.
|
|
334 |
General |
işin içinden bir şekilde çıkmak |
muddle through v.
|
|
335 |
General |
kötü bir şekilde sonuçlanmak |
turn out badly v.
|
|
336 |
General |
hummalı bir şekilde çalışmak |
work at high pressure v.
|
|
337 |
General |
başarılı bir şekilde bitirmek |
bring something to a successful conclusion v.
|
|
338 |
General |
kontrolünü kaybetmiş bir şekilde ormana koşmak |
run through the woods out of control v.
|
|
339 |
General |
savaş alanında onurlu bir şekilde ölmek |
die in the war field with honour v.
|
|
340 |
General |
hızlı bir şekilde yükselmek |
move up quickly v.
|
|
341 |
General |
ifadesiz bir şekilde söylemek/yapmak |
deadpan v.
|
|
342 |
General |
saygın bir şekilde ölmek |
die with respect v.
|
|
343 |
General |
net bir şekilde görmek |
have a clear view of v.
|
|
344 |
General |
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge) |
execute under hand or under seal v.
|
|
345 |
General |
ciddi bir şekilde sakatlanmak |
be seriously injured v.
|
|
346 |
General |
düzgün bir şekilde kesmek/biçim vermek |
manicure v.
|
|
347 |
General |
elleri birbirine sıkıca kenetlenmiş bir şekilde balkona doğru yürümek |
walk to the balcony with hands clasped tightly together v.
|
|
348 |
General |
yatak odasında çıplak bir şekilde beklemek |
wait in the bedroom naked v.
|
|
349 |
General |
kendine güvenen bir şekilde hareket etmek/davranmak |
feel confident v.
|
|
350 |
General |
(normal bir şekilde) sonlandırmak/neticelendirmek |
bring to term v.
|
|
351 |
General |
iyi/etkili bir şekilde yönetilmek |
be run efficiently v.
|
|
352 |
General |
olumlu bir şekilde etkilemek |
affect positively v.
|
|
353 |
General |
romantik bir şekilde yazmak |
romanticise v.
|
|
354 |
General |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourize v.
|
|
355 |
General |
belirli bir şekilde damgalamak |
stigmatise v.
|
|
356 |
General |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamorise v.
|
|
357 |
General |
romantik ve çekici bir şekilde tarif etmek |
glamourise v.
|
|
358 |
General |
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) |
fulfil v.
|
|
359 |
General |
çok sakin bir şekilde düşünmek |
think very calmly v.
|
|
360 |
General |
beklenmedik şekilde bir anda kendini bir şeyi keşfetmiş olarak bulmak |
end up discovering v.
|
|
361 |
General |
dik bir şekilde düşmek |
fall steeply v.
|
|
362 |
General |
kibar/nazik bir şekilde uyarmak |
warn someone gently v.
|
|
363 |
General |
elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak |
dead run v.
|
|
364 |
General |
onurlu bir şekilde ölmek |
die with dignity v.
|
|
365 |
General |
onurlu bir şekilde ölmek |
die with honor v.
|
|
366 |
General |
hızlı bir şekilde devam etmek |
continue apace v.
|
|
367 |
General |
katı bir şekilde karşı olmak |
be strictly against v.
|
|
368 |
General |
sıkı bir şekilde çalışmak |
work hardly v.
|
|
369 |
General |
şanlı bir şekilde ölmek |
die with glory v.
|
|
370 |
General |
tempolu bir şekilde hareket etmek |
cadence v.
|
|
371 |
General |
tekdüze bir tonda sıkıcı bir şekilde konuşmak |
cant v.
|
|
372 |
General |
canlı, hareketli bir şekilde (eylemi) gerçekleştirmek |
rattle v.
|
|
373 |
General |
kaymadan sorunsuz bir şekilde dönüş yapmak (kayak vs) |
carve v.
|
|
374 |
General |
(bir şeyi) başka bir şeye çarpacak şekilde ilerletmek |
catch v.
|
|
375 |
General |
farklı bir şekilde tanımlamak |
redefine v.
|
|
376 |
General |
farklı bir şekilde çizmek |
redraw v.
|
|
377 |
General |
farklı bir şekilde karalamak |
redraw v.
|
|
378 |
General |
düzensiz bir şekilde hareket etmek |
rangle [obsolete] v.
|
|
379 |
General |
farklı bir şekilde değerlendirmek |
re-evaluate v.
|
|
380 |
General |
farklı bir şekilde ifade etmek |
re-express v.
|
|
381 |
General |
farklı bir şekilde belirtmek |
re-express v.
|
|
382 |
General |
zarif bir şekilde yürümek |
chassé v.
|
|
383 |
General |
kalça ve omuzları abartılı hareket ettirerek gösterişli ve rahat bir şekilde yürümek |
chassé v.
|
|
384 |
General |
tatmin edici olmayan bir şekilde cevaplamak |
nonanswer v.
|
|
385 |
General |
(istemsiz bir şekilde, bir konu hakkında) önceden haber vermek |
telegraph v.
|
|
386 |
General |
(bir şeyi) hareketini sınırlayacak şekilde sabitlemek |
tether v.
|
|
387 |
General |
ihmalkar bir şekilde yapmak |
perfuncturate v.
|
|
388 |
General |
alışılmadık bir şekilde tezahür etmek |
tick v.
|
|
389 |
General |
iki adam bir küreği çekecek şekilde ayarlama yapmak |
double-bank an oar v.
|
|
390 |
General |
usulüne uygun bir şekilde işlevi yerine getirmek |
keep touch [obsolete] v.
|
|
391 |
General |
küreyi bir problemin çözümüne uygun şekilde yerleştirmek |
rectify a globe v.
|
|
392 |
General |
bir makineyi yükü manivela ile kaldıracak şekilde ayarlamak |
rig a purchase v.
|
|
393 |
General |
gizli bir şekilde ilerlemek |
steal a march v.
|
|
394 |
General |
gizli bir şekilde üstünlük sağlamak |
steal a march v.
|
|
395 |
General |
temkinli bir şekilde ilerlemek |
toe v.
|
|
396 |
General |
(koyunu) maharetsiz bir şekilde kesmek |
tomahawk [australia] v.
|
|
397 |
General |
sinirli bir şekilde (odadan) çıkmak |
toss v.
|
|
398 |
General |
düzensiz bir şekilde sarkmak |
traipse v.
|
|
399 |
General |
yavaş veya zahmetli bir şekilde ilerlemek |
trek v.
|
|
400 |
General |
bir şekilde etkilemek |
tryst [scottish] v.
|
|
401 |
General |
sert bir şekilde tıngırdamak |
twank [dialect] v.
|
|
402 |
General |
sert bir şekilde tıngırdatmak |
twank [dialect] v.
|
|
403 |
General |
hafif bir şekilde yaralamak |
tweak v.
|
|
404 |
General |
klişeleşmiş bir şekilde temsil etmek |
typecast v.
|
|
405 |
General |
tipolojik bir şekilde ele almak |
typologize v.
|
|
406 |
General |
resmi bir şekilde söylemek |
exhibit an essay v.
|
|
407 |
General |
(heyecanlı bir şekilde) çok konuşmak |
effuse v.
|
|
408 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak |
egotise v.
|
|
409 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde yazmak |
egotise v.
|
|
410 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde konuşmak |
egotize v.
|
|
411 |
General |
kendini beğenmiş bir şekilde yazmak |
egotize v.
|
|
412 |
General |
dikkat çekici bir şekilde davranmak |
egotrip v.
|
|
413 |
General |
(rol) hızlı bir şekilde tekrar etmek |
walk v.
|
|
414 |
General |
(rolü) eksik bir şekilde oynamak |
underact v.
|
|
415 |
General |
(rolü) kusurlu bir şekilde oynamak |
underact v.
|
|
416 |
General |
(fikir, düşünce) coşkusuz bir şekilde sunmak |
undersell v.
|
|
417 |
General |
güçlü bir şekilde etkilemek |
hold v.
|
|
418 |
General |
ortak bir şekilde yapmak |
hold v.
|
|
419 |
General |
maharetli bir şekilde idare etmek |
engineer v.
|
|
420 |
General |
yetenekli bir şekilde yönetmek |
engineer v.
|
|
421 |
General |
ayrıntılı bir şekilde anlatmak |
enlarge v.
|
|
422 |
General |
ayrıntılı bir şekilde yazmak |
enlarge v.
|
|
423 |
General |
sağlam bir şekilde yerleştirmek |
entrench v.
|
|
424 |
General |
net bir şekilde söylemek |
enunciate v.
|
|
425 |
General |
anormal bir şekilde esnemek |
pull v.
|
|
426 |
General |
serbestçe hareket edecek şekilde bir yere sabitlemek |
hang v.
|
|
427 |
General |
yükü aşağıdaki taraf boşluk bırakacak şekilde bir tarafa sıkıştırmak |
hang v.
|
|
428 |
General |
gürültülü bir şekilde patlamak |
go bang v.
|
|
429 |
General |
gürültülü bir şekilde kapanmak |
go bang v.
|
|
430 |
General |
hızlı veya gürültülü bir şekilde hareket etmek |
bang v.
|
|
431 |
General |
hızlı veya gürültülü bir şekilde ilerlemek |
bang v.
|
|
432 |
General |
sakar bir şekilde hareket etmek |
barge v.
|
|
433 |
General |
(bir şeyi) tehditkar bir şekilde çıkarmak |
unsheathe v.
|
|
434 |
General |
ezici bir şekilde yenmek |
bat v.
|
|
435 |
General |
ezici bir şekilde yenmek |
batter v.
|
|
436 |
General |
ağzı bozuk bir şekilde konuşmak |
belowt v.
|
|
437 |
General |
gayretli bir şekilde çalışmak |
bend v.
|
|
438 |
General |
enerjik bir şekilde atmak |
bepelt v.
|
|
439 |
General |
okunaksız bir şekilde hızla yazmak |
bescribble v.
|
|
440 |
General |
(topa) kontrollü bir şekilde vurmak |
fade v.
|
|
441 |
General |
karmaşık bir şekilde düzenlemek |
jigsaw v.
|
|
442 |
General |
tehlikeli bir şekilde dengelemek |
juggle v.
|
|
443 |
General |
yasa dışı bir şekilde el koymak |
jump v.
|
|
444 |
General |
matemli bir şekilde çalmak (çan) |
knoll v.
|
|
445 |
General |
belirli bir şekilde durmak |
land v.
|
|
446 |
General |
sihirli bir şekilde sebep olmak |
magic v.
|
|
447 |
General |
sihirli bir şekilde ortadan kaybolmak |
magic v.
|
|
448 |
General |
uygun bir şekilde icra etmek |
make v.
|
|
449 |
General |
aldatıcı bir şekilde gizlemek |
veneer v.
|
|
450 |
General |
gürültülü bir şekilde aceleyle hareket etmek |
bile [dialect] v.
|
|
451 |
General |
sıkıcı bir şekilde konuşmak |
blah v.
|
|
452 |
General |
eksiksiz bir şekilde tamamlamak |
blanket v.
|
|
453 |
General |
afallatıcı bir şekilde ilan etmek |
blare v.
|
|
454 |
General |
mekanik bir şekilde konuşmak |
blatter [scotland] v.
|
|
455 |
General |
(hanedan arması) teknik bir şekilde betimlemek |
blaze [obsolete] v.
|
|
456 |
General |
hızlı ve anlaşılmaz bir şekilde konuşmak |
bleat v.
|
|
457 |
General |
(yumuşak taneciklerin) bir araya gelmesini ve yumuşak bir yarı katı kütle oluşturacak şekilde birbirlerine yapışmasını sağlamak |
mat v.
|
|
458 |
General |
etkili bir şekilde engellemek |
mate [obsolete] v.
|
|
459 |
General |
(konuyu) çok uzun, ayrıntılı ve sınırlı bir şekilde ele almak |
wiredraw v.
|
|
460 |
General |
belirsiz bir şekilde hareket etmek |
mander v.
|
|
461 |
General |
ustalıkla ve planlı bir şekilde yönetmek |
manoeuver v.
|
|
462 |
General |
engin bir şekilde uzanmak |
march v.
|
|
463 |
General |
kötü bir şekilde ilerlemek |
halt v.
|
|
464 |
General |
haksız bir şekilde avantaj elde etmek |
queue-jump v.
|
|
465 |
General |
garip veya öngörülemez bir şekilde düşünmek |
whiffle v.
|
|
466 |
General |
garip veya öngörülemez bir şekilde davranmak |
whiffle v.
|
|
467 |
General |
istikrarlı bir şekilde ilerlemek |
whig [scotland] v.
|
|
468 |
General |
keyifli bir şekilde vakit geçirmek |
while (away) v.
|
|
469 |
General |
ani ve hızlı bir şekilde çekmek |
whip (away) v.
|
|
470 |
General |
ani ve hızlı bir şekilde çıkarmak |
whip (away) v.
|
|
471 |
General |
dolambaçlı bir şekilde getirmek |
wind v.
|
|
472 |
General |
aralıksız bir şekilde sarmak |
windle [dialect] v.
|
|
473 |
General |
aralıklı bir şekilde ışık vermek |
blink v.
|
|
474 |
General |
loş bir şekilde parlamak |
blink v.
|
|
475 |
General |
sert bir şekilde paylamak |
blister v.
|
|
476 |
General |
(rakibi) ezici bir şekilde yenmek |
blister v.
|
|
477 |
General |
beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak |
bloom v.
|
|
478 |
General |
ağlayarak tutarsız bir şekilde söylemek |
blubber v.
|
|
479 |
General |
gürültülü bir şekilde hareket etmek |
boil v.
|
|
480 |
General |
vahşi bir şekilde ısırmak |
hanch [dialect] v.
|
|
481 |
General |
yönetmek için belirli bir şekilde davranmak |
handle v.
|
|
482 |
General |
(birisine veya kalabalığa) agresif bir şekilde hitap etmek |
harangue v.
|
|
483 |
General |
etkili bir şekilde başa çıkmak |
meet v.
|
|
484 |
General |
özgönderimsel bir şekilde analiz etmek |
meta v.
|
|
485 |
General |
özgönderimsel bir şekilde yorumlamak |
meta v.
|
|
486 |
General |
keyifsiz veya aksi bir şekilde yakınmak |
mich [dialect] v.
|
|
487 |
General |
iki çapalı bir geminin halatlarını her bir çapaya eşit uzunluk bırakacak şekilde salmak |
middle of the cable v.
|
|
488 |
General |
sancılı bir şekilde etkilemek |
wring v.
|
|
489 |
General |
(yer döşeme levhalarını) simetrik bir etki yaratacak şekilde eşleştirmek |
book-match v.
|
|
490 |
General |
bilgiç bir şekilde reddetmek |
harrumph v.
|
|
491 |
General |
edalı bir şekilde söylemek |
mince v.
|
|
492 |
General |
(bir şeyi) yapmacıklı şekilde yapmak |
mince v.
|
|
493 |
General |
istikrarlı bir şekilde ilerlemek |
bore v.
|
|
494 |
General |
(kibirli bir şekilde) emir yağdırmak |
boss v.
|
|
495 |
General |
gürültülü bir şekilde vurmak |
bounce [obsolete] v.
|
|
496 |
General |
(özellikle dönerek) hızlı ve sarsıntısız bir şekilde ilerlemek |
bowl v.
|
|
497 |
General |
ezici bir şekilde yenmek |
bowl (out) [uk] v.
|
|
498 |
General |
ezici bir şekilde yenmek |
bowl (down) [uk] v.
|
|
499 |
General |
sarsıntısız bir şekilde yuvarlamak |
bowl v.
|
|
500 |
General |
(farklı ögeleri) anlamlı bütün oluşturacak şekilde bir araya getirmek |
braid v.
|
|