|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
aşağı yukarı |
about adv.
|
|
About how much would it cost to have this chair repaired?
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
aşağı yukarı |
more or less adv.
|
|
All the Member States said more or less the same thing at the informal meeting in Namur, and proposals were submitted.
Namur'daki gayri resmi toplantıda tüm Üye Devletler aşağı yukarı aynı şeyi söyledi ve teklifler sunuldu.
More Sentences
|
|
General |
|
3 |
General |
aşağı yukarı hareket |
pitch n.
|
|
The pitch of the ship made me feel sick.
Geminin aşağı yukarı hareketi midemi bulandırdı.
More Sentences
|
4 |
General |
yukarı gitmek |
go up v.
|
|
He removed his fur jacket downstairs, went up, and knocked lightly on the door.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
More Sentences
|
5 |
General |
yukarı çıkmak |
climb up v.
|
|
Take care when you climb up the ladder.
Merdivenden yukarı çıkarken dikkatli olun.
More Sentences
|
6 |
General |
yukarı kaldırmak |
lift v.
|
|
She lifted the box up.
Kutuyu yukarı kaldırdı.
More Sentences
|
7 |
General |
yukarı kaldırmak |
lift up v.
|
|
I felt myself being lifted up.
Kendimi yukarı kaldırılmış hissettim.
More Sentences
|
8 |
General |
(yukarı) taşımak |
lift v.
|
|
This new technology will lift the market to unimagined heights.
Bu yeni teknoloji, pazarı hayal bile edilemeyecek seviyelere taşıyacaktır.
More Sentences
|
9 |
General |
aşağı yukarı oynatılmış |
seesawed adj.
|
|
Interest rates have seesawed all year.
Faiz oranları bütün yıl aşağı yukarı oynatıldı.
More Sentences
|
10 |
General |
yukarı doğru |
upward adv.
|
|
I believe that such upward gradation of quality would be of great importance to consumers and the public.
Kalitenin bu şekilde yukarı doğru derecelendirilmesinin tüketiciler ve kamu için büyük önem taşıyacağına inanıyorum.
More Sentences
|
11 |
General |
yokuş yukarı |
uphill adv.
|
|
We are playing uphill on a very sloping playing field against the United States.
Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı çok eğimli bir oyun alanında yokuş yukarı oynuyoruz.
More Sentences
|
12 |
General |
aşağı yukarı |
roughly adv.
|
|
Tom is roughly the same age as I am.
Tom aşağı yukarı benimle aynı yaşta.
More Sentences
|
13 |
General |
aşağı yukarı |
just about adv.
|
|
Tom can eat just about anything.
Tom aşağı yukarı her şeyi yiyebiliyor.
More Sentences
|
14 |
General |
aşağı yukarı |
approximately adv.
|
|
We're approximately the same age.
Aşağı yukarı aynı yaştayız.
More Sentences
|
15 |
General |
aşağı yukarı |
back and forth adv.
|
|
Sami knew the Bible back and forth.
Sami, İncil'i aşağı yukarı biliyordu.
More Sentences
|
16 |
General |
aşağı yukarı |
pretty much adv.
|
|
This is pretty much it.
Aşağı yukarı bu.
More Sentences
|
17 |
General |
aşağı yukarı |
like adv.
|
|
Sami kidnapped something like a hundred women.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
More Sentences
|
Phrasals |
|
18 |
Phrasals |
yürüyerek yukarı çıkmak |
walk up v.
|
|
They walked up the stairs.
Merdivenlerden yürüyerek yukarı çıktılar.
More Sentences
|
Common Usage |
|
19 |
Common Usage |
yukarı çekme |
hoist n.
|
|
20 |
Common Usage |
yukarı çekmek |
hoist v.
|
|
21 |
Common Usage |
yukarı çekmek |
pull up v.
|
|
22 |
Common Usage |
aşağı yukarı |
around adv.
|
|
|
General |
|
23 |
General |
yukarı kaldırma |
uplift n.
|
|
24 |
General |
cennetin yukarı bölgesi |
zenith n.
|
|
25 |
General |
kayakçıları yokuş yukarı taşımaya yarayan aygıtların genel adı |
ski lift n.
|
|
26 |
General |
yukarı doğru kuyruk çekme (yazı) |
upstroke n.
|
|
27 |
General |
bağlandığı yerde aşağı yukarı inip çıkan düğüm |
slipknot n.
|
|
28 |
General |
bir teleferiğin ya da bir tesisteki teleferiklerin tümünün bir saatte yokuş yukarı taşıyabileceği kapasitesi |
uplift capacity n.
|
|
29 |
General |
yukarı enlemlerde havanın tam olarak kararmadığı gecelere verilen isim |
white night n.
|
|
30 |
General |
kaya üzerinde yukarı doğru yükselen dar ve derin oluk |
chimbly n.
|
|
31 |
General |
aşağı yukarı (hareket) |
seesaw n.
|
|
32 |
General |
yukarı çekiş |
updraft n.
|
|
33 |
General |
yukarı çıkma |
ascendance n.
|
|
34 |
General |
bir vadinin başında veya dağın yukarı kısımlarında derin, kase biçimli çukurluk |
cirque n.
|
|
35 |
General |
yukarı doğru göç |
ascent n.
|
|
36 |
General |
dipten yukarı tekniği |
bottomup technique n.
|
|
37 |
General |
tornado veya hortum nedeniyle suyun kabarması ve yukarı çekilmesi |
waterspout n.
|
|
38 |
General |
yukarı çıkma |
ascending n.
|
|
39 |
General |
yukarı çevirme |
upturn n.
|
|
40 |
General |
şehrin yukarı kısmı |
uptown n.
|
|
41 |
General |
yukarı yokuş |
acclivity n.
|
|
42 |
General |
aşağı yukarı oynatılma |
seesawing n.
|
|
43 |
General |
yukarı kayar kapı |
overhead sectional door n.
|
|
44 |
General |
insanların yüksek bir yerden aşağıya doğru atladıkları ve esnek bir halatla yukarı çekildikleri bir etkinlik |
bungee jumping n.
|
|
45 |
General |
vücudun yukarı kısmını gösteren resim |
half-length n.
|
|
46 |
General |
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık |
horns of a dilemma n.
|
|
47 |
General |
yukarı çevirme |
cock n.
|
|
48 |
General |
yukarı kat |
upstairs n.
|
|
49 |
General |
yukarı akıntı |
upstream n.
|
|
50 |
General |
yukarı itme |
up thrust n.
|
|
51 |
General |
yukarı zorlama |
up thrust n.
|
|
52 |
General |
şehrin yukarı tarafı |
uptown n.
|
|
53 |
General |
(bilmiyorum veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırma |
shrug n.
|
|
54 |
General |
(garaj/depo için) yukarı açılır-kapanır kapı |
up-and-over-door n.
|
|
55 |
General |
yukarı çekiş |
updraught n.
|
|
56 |
General |
yukarı yönlü hava akımı |
updraught n.
|
|
57 |
General |
yukarı yönlü hava akımı |
updraft n.
|
|
58 |
General |
yaklaşan havanın yukarı doğru hareketi |
upwash n.
|
|
59 |
General |
yukarı (doğru olan) hava akımı |
upwash n.
|
|
60 |
General |
yukarı oda |
upper room n.
|
|
61 |
General |
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturma |
snow angel n.
|
|
62 |
General |
uzun, arkadan yukarı doğru kavis yapan bisiklet koltuğu |
banana seat n.
|
|
|
63 |
General |
kayak merkezlerinde kişilerin t şeklinde bir bara tutunarak yukarı çıktığı lift |
t-bar lift n.
|
|
64 |
General |
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket |
teedle board n.
|
|
65 |
General |
yeniden yukarı çıkış |
reascent n.
|
|
66 |
General |
şahlanan atın başının yukarı kalkmasını engelleyen metal gem |
rearing bit n.
|
|
67 |
General |
yukarı itme |
thrust n.
|
|
68 |
General |
yukarı itilmiş olan şey |
thrust n.
|
|
69 |
General |
yukarı çıkma |
ascension n.
|
|
70 |
General |
yukarı yönde çizilen çizgi |
upstroke n.
|
|
71 |
General |
sağ kolunu yukarı kaldırıp elini ileri doğru uzatarak verilen selam |
sieg heil n.
|
|
72 |
General |
yukarı patlama |
upburst n.
|
|
73 |
General |
yukarı tırmanma |
upclimb n.
|
|
74 |
General |
yukarı doğru büyüyen şeyler |
upgrowings n.
|
|
75 |
General |
yukarı doğru olan akış |
upgush n.
|
|
76 |
General |
yüksek uçan kuşların dairesel yukarı yönlü hava akımından faydalanmak için bir araya gelmesi |
kettle n.
|
|
77 |
General |
bacağı yukarı kaldırarak tekme atma |
kick-up n.
|
|
78 |
General |
yukarı yollanmış şey |
upsend n.
|
|
79 |
General |
yukarı gönderilmiş şey |
upsend n.
|
|
80 |
General |
yukarı savrulmuş şey |
upsend n.
|
|
81 |
General |
yukarı fırlatılmış şey |
upsend n.
|
|
82 |
General |
yukarı ateş etme |
upshoot n.
|
|
83 |
General |
yukarı edilen ateş |
upshoot n.
|
|
84 |
General |
yukarı meyil |
upslope n.
|
|
85 |
General |
yukarı eğim |
upslope n.
|
|
86 |
General |
yukarı atlama |
upspring n.
|
|
87 |
General |
yukarı sıçrayış |
upspring n.
|
|
88 |
General |
yukarı eğri |
upsweep n.
|
|
89 |
General |
yukarı meyil |
upsweep n.
|
|
90 |
General |
yukarı itme |
upthrust n.
|
|
91 |
General |
yukarı eğilme |
uptilt n.
|
|
92 |
General |
yukarı yatma |
uptilt n.
|
|
93 |
General |
at nalındaki yukarı doğru çıkıntı |
beak n.
|
|
94 |
General |
yukarı ve aşağı michigan'ı ayıran kanalın üzerinde yer alan asma köprü |
mackinac bridge n.
|
|
95 |
General |
kafanın her iki yanının tıraş edildiği, ortada kalan saç şeridinin yukarı dikilerek kullanıldığı pankçı saç stiline sahip kimse |
mohican n.
|
|
96 |
General |
aşağı yukarı belirli olan miktar, sayı, pay veya yer |
matter n.
|
|
97 |
General |
aşağı yukarı hareket eden şey |
bobber n.
|
|
98 |
General |
yukarı kaldırma işlemindeki güçle çekilen kablo, halat veya zincir ucu |
fall n.
|
|
99 |
General |
atın ağzındaki gemi yukarı çekmek için kullanılan dizgin |
gag rein n.
|
|
100 |
General |
yukarı doğru v şeklini alan ip merdiven |
haul-up n.
|
|
101 |
General |
birinin külotunu sıkıca yukarı çekerek yapılan şaka |
grundy n.
|
|
102 |
General |
yukarı doğru hareket |
heave n.
|
|
103 |
General |
yukarı bölüm |
overpart n.
|
|
104 |
General |
yukarı bakan taraf |
overside n.
|
|
105 |
General |
alından yukarı doğru taranmış saç |
roach n.
|
|
106 |
General |
şakaktan yukarı doğru taranmış saç |
roach n.
|
|
107 |
General |
deniz uçağının arkaya ve yukarı doğru attırdığı su tabakası |
roach n.
|
|
108 |
General |
yukarı doğru eğim |
cock n.
|
|
109 |
General |
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı |
clip n.
|
|
110 |
General |
yukarı yönlü gem kavisi |
port n.
|
|
111 |
General |
dizleri yukarı çekerek gerçekleştirilen bir dans hareketi |
prance n.
|
|
112 |
General |
halterin omuz yüksekliğine getirildikten sonra yavaşça yukarı kaldırıldığı hareket |
press n.
|
|
113 |
General |
yukarı doğru esneme |
pull n.
|
|
114 |
General |
yukarı doğru tırmanışta geriye kaymayı önlemesi için kayağın altına takılan fok kürkünden veya daha kaba kürkten yapılmış bant |
sealskin n.
|
|
115 |
General |
fransa'nın yukarı normandiya bölgesinde bulunan bir idari bölge |
seine-maritime n.
|
|
116 |
General |
yukarı doğru uçuş |
soar n.
|
|
117 |
General |
yukarı bölüm |
stratosphere n.
|
|
118 |
General |
yukarı/dış tarafa yazılan şey |
superscription n.
|
|
119 |
General |
yukarı-aşağı hareket |
surge n.
|
|
120 |
General |
yukarı çekmek |
hike v.
|
|
121 |
General |
yukarı çekmek |
heave v.
|
|
122 |
General |
kaldırmak (yukarı) |
raise v.
|
|
123 |
General |
sarılıp bedenini yukarı çekerek tırmanmak |
shin up v.
|
|
124 |
General |
yukarı doğru büyümek |
grow upward v.
|
|
125 |
General |
bir aşağı bir yukarı yürümek/dolaşmak |
pace v.
|
|
126 |
General |
yukarı çıkmak |
ride up v.
|
|
127 |
General |
yukarı kaldırmak |
uplift v.
|
|
128 |
General |
yukarı çıkmak |
rise v.
|
|
129 |
General |
yukarı çekmek |
hike up v.
|
|
130 |
General |
daha yukarı çıkarmak |
uprise v.
|
|
131 |
General |
yukarı doğru akmak |
upflow v.
|
|
132 |
General |
aşağı yukarı sallanmak |
seesaw v.
|
|
133 |
General |
yukarı çevirmek |
turn up v.
|
|
134 |
General |
bir aşağı bir yukarı yürümek |
pace v.
|
|
135 |
General |
yukarı kaldırmak |
uphold v.
|
|
136 |
General |
yukarı kalkmak |
rise v.
|
|
137 |
General |
yukarı kaldırmak |
rear v.
|
|
138 |
General |
yukarı sürmek |
push up v.
|
|
139 |
General |
yukarı dikmek (göz) |
uplift v.
|
|
140 |
General |
aşağı yukarı hareket ettirmek |
wapper v.
|
|
141 |
General |
yukarı çekmek |
hitch up v.
|
|
142 |
General |
yukarı çekmek |
drive up v.
|
|
143 |
General |
yukarı çıkarmak |
fetch up v.
|
|
144 |
General |
yukarı kaldırmak |
heave v.
|
|
145 |
General |
eyerin önünden yukarı doğru uzanan tutamak |
saddlebow v.
|
|
146 |
General |
aşağı yukarı sallanmak |
bob v.
|
|
147 |
General |
yukarı atmak |
throw up v.
|
|
148 |
General |
yukarı kaldırmak |
hoist v.
|
|
149 |
General |
fiyatları yukarı çekmek |
push up v.
|
|
150 |
General |
yukarı itmek |
push up v.
|
|
151 |
General |
bayır yukarı çıkmak |
ascend the slope v.
|
|
152 |
General |
bayır yukarı çıkmak |
clamber up the slope v.
|
|
153 |
General |
bayır yukarı çıkmak |
climb up the slope v.
|
|
154 |
General |
yukarı kaldırmak |
wind up v.
|
|
155 |
General |
eteğini yukarı çekmek |
hitch up one's skirt v.
|
|
156 |
General |
eteğini yukarı çekmek |
pull up one's skirt v.
|
|
157 |
General |
eteğini yukarı çekmek |
lift one's skirt v.
|
|
158 |
General |
yukarı çevirmek |
upturn v.
|
|
159 |
General |
fiyatı yukarı çekmek |
increase the price v.
|
|
160 |
General |
fiyatı yukarı çekmek |
raise the price v.
|
|
161 |
General |
yukarı çıkarmak |
uplift v.
|
|
162 |
General |
-den yukarı uzatmak |
stick up through v.
|
|
163 |
General |
koşarak yukarı çıkmak |
run-up v.
|
|
164 |
General |
-den yukarı çıkarmak |
stick up through v.
|
|
165 |
General |
-den yukarı uzanmak |
stick up through v.
|
|
166 |
General |
-den yukarı çıkmak |
stick up through v.
|
|
167 |
General |
yukarı çıkarmak |
hoist v.
|
|
168 |
General |
(pantolon) yukarı çekmek |
hitch up v.
|
|
169 |
General |
yukarı atmak |
upthrow v.
|
|
170 |
General |
yukarı atmak |
cast up v.
|
|
171 |
General |
yukarı fırlatmak |
cast up v.
|
|
172 |
General |
yukarı hareket etmek |
move upwards v.
|
|
173 |
General |
yukarı aşağı yürümek |
walk up and down v.
|
|
174 |
General |
(bilmiyor veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırmak |
shrug one's shoulders v.
|
|
175 |
General |
(bilmiyorum veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırmak |
shrug v.
|
|
176 |
General |
(bilmiyorum veya ilgilendirmiyor anlamında) iki omuzu yukarı kaldırmak |
shrug off v.
|
|
177 |
General |
yukarı doğru ateş etmek |
fire high v.
|
|
178 |
General |
yokuş yukarı çıkmak |
go up v.
|
|
179 |
General |
yokuş yukarı çıkmak |
go up the hill v.
|
|
180 |
General |
yukarı kaldırmak |
uprear v.
|
|
181 |
General |
ayağını yukarı doğru çekmek |
lift up one's foot v.
|
|
182 |
General |
asansör ile yukarı çıkmak |
ride the elevator up v.
|
|
183 |
General |
birini yukarı çekmek |
pull someone up v.
|
|
184 |
General |
nehirden yukarı doğru gitmek |
sail up a river v.
|
|
185 |
General |
başını aşağı yukarı sallamak |
nod v.
|
|
186 |
General |
sokaktan yukarı doğru yürümek |
walk up the street v.
|
|
187 |
General |
yukarı kaldırmak |
swipe up v.
|
|
188 |
General |
telefon ekranını yukarı kaydırmak |
swipe up v.
|
|
189 |
General |
karda yere uzanıp kolları ve ayakları aşağı yukarı oynatarak meleğe benzer bir şekil oluşturmak |
snow angel v.
|
|
190 |
General |
öne-arkaya, aşağı-yukarı hareket etmek |
teedle board v.
|
|
191 |
General |
yukarı ittirmek |
thrust v.
|
|
192 |
General |
hızla yukarı aşağı hareket ederek tıkırdamak |
tirl [scottish] v.
|
|
193 |
General |
(dua ederken vb.) yukarı bakmak |
lift up the eyes v.
|
|
194 |
General |
(perdeyi/panjuru) yukarı çekmek |
trice v.
|
|
195 |
General |
yukarı doğru eğimlenmek |
ascend v.
|
|
196 |
General |
ileri ve yukarı doğru mücadele etmek |
ert [dialect] [uk] v.
|
|
197 |
General |
yukarı çekmek |
upbear v.
|
|
198 |
General |
yukarı tırmanmak |
upclimb v.
|
|
199 |
General |
yukarı doğru eğrilmek |
upcurve v.
|
|
200 |
General |
yukarı doğru bükülmek |
upcurve v.
|
|
201 |
General |
yukarı çekmek |
updrag v.
|
|
202 |
General |
yukarı çekmek |
updraw [obsolete] v.
|
|
203 |
General |
yukarı atmak |
upfling v.
|
|
204 |
General |
gözünü yukarı dikmek |
upgaze v.
|
|
205 |
General |
yukarı gitmek |
upgo v.
|
|
206 |
General |
yukarı doğru akmak |
upgush v.
|
|
207 |
General |
yukarı asmak |
uphang v.
|
|
208 |
General |
yukarı kaldırılmak |
upheave v.
|
|
209 |
General |
yukarı itilmek |
upheave v.
|
|
210 |
General |
yukarı kaldırmak |
uphoist v.
|
|
211 |
General |
yukarı çekmek |
uphoist v.
|
|
212 |
General |
yukarı atmak |
uphurl v.
|
|
213 |
General |
yukarı fırlatmak |
uphurl v.
|
|
214 |
General |
yukarı savurmak |
uphurl v.
|
|
215 |
General |
yukarı akmak |
upjet v.
|
|
216 |
General |
yukarı yönlendirmek |
uplead v.
|
|
217 |
General |
yukarı götürmek |
uplead v.
|
|
218 |
General |
yukarı bakmak |
uplook [obsolete] v.
|
|
219 |
General |
yukarı uzanmak |
upreach v.
|
|
220 |
General |
yukarı çıkmak |
uprise v.
|
|
221 |
General |
yukarı hareket etmek |
uprise v.
|
|
222 |
General |
yukarı doğru yuvarlanmak |
uproll v.
|
|
223 |
General |
yukarı koşturmak |
uprush v.
|
|
224 |
General |
yukarı bakarak aramak |
upseek v.
|
|
225 |
General |
yukarı yollamak |
upsend v.
|
|
226 |
General |
yukarı savurmak |
upsend v.
|
|
227 |
General |
yukarı fırlatmak |
upsend v.
|
|
228 |
General |
yukarı çıkmak |
upsend v.
|
|
229 |
General |
yukarı ateş etmek |
upshoot v.
|
|
230 |
General |
yukarı süzülmek |
upsoar v.
|
|
231 |
General |
hızla yukarı yükselmek |
upsoar v.
|
|
232 |
General |
yukarı gitmek |
upsoar v.
|
|
233 |
General |
yukarı fırlamak (fiyatlar, sayılar) |
upsoar v.
|
|
234 |
General |
(havada) yukarı sallamak |
upsway v.
|
|
235 |
General |
yukarı doğru süpürmek |
upsweep v.
|
|
236 |
General |
yukarı doğru taramak |
upsweep v.
|
|
237 |
General |
yukarı doğru kıvrılmak |
upsweep v.
|
|
238 |
General |
yukarı doğru hareket etmek |
upswing v.
|
|
239 |
General |
yukarı doğru sallamak |
upswing v.
|
|
240 |
General |
yukarı eğmek |
uptilt v.
|
|
241 |
General |
yukarı yatırmak |
uptilt v.
|
|
242 |
General |
yukarı sürüklemek |
upwaft v.
|
|
243 |
General |
yukarı kaldırmak |
exalt [obsolete] v.
|
|
244 |
General |
yukarı çıkarmak |
exalt [obsolete] v.
|
|
245 |
General |
aşağı yukarı gidip gelmek |
bobble v.
|
|
246 |
General |
tabaklama işlemi sırasında çukurdaki derileri yukarı aşağı hareket ettirmek |
handle v.
|
|
247 |
General |
aşağı yukarı eğilip kalkarak hareket etmek |
duck and weave v.
|
|
248 |
General |
yukarı çekmek |
heist [dialect] v.
|
|
249 |
General |
yukarı kaldırmak |
heist [dialect] v.
|
|
250 |
General |
yukarı çıkarmak |
heist [dialect] v.
|
|
251 |
General |
yukarı kaldırmak |
hew v.
|
|
252 |
General |
yukarı çıkartmak |
hike v.
|
|
253 |
General |
halatla yukarı kaldırmak |
hoise [dialect] v.
|
|
254 |
General |
yukarı çekmek |
hoosh [ireland] v.
|
|
255 |
General |
yukarı itmek |
hoosh [ireland] v.
|
|
256 |
General |
hışımla yukarı kaldırmak |
horse v.
|
|
257 |
General |
yukarı doğru kıvırmak |
revolute v.
|
|
258 |
General |
(çan) yukarı aşağı sallanmak |
hunt v.
|
|
259 |
General |
yavaşça yukarı aşağı hareket etmek (deniz, gemi) |
loom [obsolete] v.
|
|
260 |
General |
(kıyafet) yukarı toplanmak |
ride v.
|
|
261 |
General |
yukarı aşağı zıplamak |
dance v.
|
|
262 |
General |
yukarı kaldırmak |
heaves [obsolete] v.
|
|
263 |
General |
yukarı çekmek |
heft v.
|
|
264 |
General |
yukarı çekmek |
hist [dialect] v.
|
|
265 |
General |
iple yukarı çekmek |
hist [dialect] v.
|
|
266 |
General |
(pantolonu, eteği) yukarı çekmek |
hitch v.
|
|
267 |
General |
(çeneyi) çiğniyormuş gibi yukarı aşağı oynatmak |
munch v.
|
|
268 |
General |
(soba, şömine) aşırı güçlü bir yukarı yönlü hava akımına sahip olmak |
overdraw v.
|
|
269 |
General |
yukarı uçmak |
overperch v.
|
|
270 |
General |
yukarı uzanmak |
overreach v.
|
|
271 |
General |
yokuş yukarı gitmek |
rise v.
|
|
272 |
General |
hızla yukarı doğru uçmak |
rocket v.
|
|
273 |
General |
aşağı yukarı akmak |
roll v.
|
|
274 |
General |
hızla yukarı döndürmek |
upwhirl v.
|
|
275 |
General |
şapkanın siperliğini yukarı kaldırmak |
cock v.
|
|
276 |
General |
yukarı doğru kısaltmak |
flanch v.
|
|
277 |
General |
yukarı fırlamak |
flurr v.
|
|
278 |
General |
tutup yukarı kaldırmak |
gather up v.
|
|
279 |
General |
(bir şeyin) ucu yukarı yöne bakmak |
prick v.
|
|
280 |
General |
zapt edici ipi gergin şekilde yukarı çekmek |
snub v.
|
|
281 |
General |
uçarak yukarı çıkmak |
sord v.
|
|
282 |
General |
yukarı kaldırmak |
sphere v.
|
|
283 |
General |
yukarı doğru tırmanmak |
sprackle [scotland] v.
|
|
284 |
General |
yukarı doğru güçlükle tırmanmak |
sprackle [scotland] v.
|
|
285 |
General |
yukarı çıkmak |
strengthen v.
|
|
286 |
General |
yokuş yukarı giden |
uphill adj.
|
|
287 |
General |
yukarı giden |
up adj.
|
|
288 |
General |
aşağı yukarı |
rough and ready adj.
|
|
289 |
General |
en yukarı |
upmost adj.
|
|
290 |
General |
aşağı yukarı |
approximative adj.
|
|
291 |
General |
aşağı yukarı |
something like adj.
|
|
292 |
General |
yukarı çıkan |
ascending adj.
|
|
293 |
General |
yukarı doğru kıvrılan |
assurgent adj.
|
|
294 |
General |
yukarı doğru eğimli |
sloping upward adj.
|
|
295 |
General |
yukarı aşağı doğru eğilmiş (yaprak) |
reflexed adj.
|
|
296 |
General |
yukarı aşağı doğru bükülmüş |
reflexed adj.
|
|
297 |
General |
aşağı yukarı |
approximate adj.
|
|
298 |
General |
başında yukarı dikilmiş sık ve kalın saçlara sahip olan |
shockheaded adj.
|
|
299 |
General |
yukarı yuvarlama |
round up adj.
|
|
300 |
General |
yamaç yukarı esen |
anabatic adj.
|
|
301 |
General |
aşağı yukarı aynı |
roughly comparable adj.
|
|
302 |
General |
yukarı doğru eğimli |
acclive [obsolete] adj.
|
|
303 |
General |
yukarı doğru eğimli |
acclivitous adj.
|
|
304 |
General |
yukarı doğru eğimli |
acclivous adj.
|
|
305 |
General |
yukarı kaldırılabilir |
turnup adj.
|
|
306 |
General |
yukarı yönlü hareket eden |
antiperistaltic adj.
|
|
307 |
General |
(bitki) yukarı bakan |
arrect [obsolete] adj.
|
|
308 |
General |
yukarı avustralya |
upper austral adj.
|
|
309 |
General |
yukarı çıkmamış |
unascended adj.
|
|
310 |
General |
yukarı bakan |
up adj.
|
|
311 |
General |
yukarı hareket eden |
up adj.
|
|
312 |
General |
yukarı yönde olan |
upbound adj.
|
|
313 |
General |
yukarı eğrilen |
upcurved adj.
|
|
314 |
General |
yukarı bükülen |
upcurved adj.
|
|
315 |
General |
yukarı atılmış |
upflung adj.
|
|
316 |
General |
yokuş yukarı giden yönde |
uphillward adj.
|
|
317 |
General |
bayır yukarı yönde |
uphillward adj.
|
|
318 |
General |
yukarı bakan |
uplifted adj.
|
|
319 |
General |
yukarı tutulan |
uplifted adj.
|
|
320 |
General |
yukarı kaldırılmış (kollar) |
upstretched adj.
|
|
321 |
General |
yukarı uzatılmış (kollar) |
upstretched adj.
|
|
322 |
General |
her zaman yukarı doğru |
excelsior adj.
|
|
323 |
General |
yukarı doğru uzayan |
jutting adj.
|
|
324 |
General |
yukarı doğru uzanan |
high adj.
|
|
325 |
General |
yukarı kaldırılmış |
high-raised adj.
|
|
326 |
General |
yukarı uzanan |
high-reaching adj.
|
|
327 |
General |
bacağını yukarı kaldırarak hareket eden (at) |
high-stepping adj.
|
|
328 |
General |
(sıvı) yukarı kaldırıcı |
buoyant adj.
|
|
329 |
General |
aşağı yukarı doğru |
rightish adj.
|
|
330 |
General |
üst tarafı yukarı bakan |
right-side up adj.
|
|
331 |
General |
aşağı yukarı |
odd adj.
|
|
332 |
General |
yukarı yerleştirilen |
overplaced adj.
|
|
333 |
General |
(hanedan arması) yukarı kalkar şekilde tasvir edilen |
issuant adj.
|
|
334 |
General |
(hayvan figürü) yukarı kalkık ve yalnızca üst kısmı görünen |
issuant adj.
|
|
335 |
General |
yukarı itme özellikli cihaza ait |
pop-up adj.
|
|
336 |
General |
yukarı itme özellikli cihaz ile ilgili |
pop-up adj.
|
|
337 |
General |
yukarı itme özellikli cihazı olan |
pop-up adj.
|
|
338 |
General |
yukarı doğru çıkıntı yapan |
outstanding adj.
|
|
339 |
General |
yukarı aşağı hareket eden |
rolling adj.
|
|
340 |
General |
yukarı dikilmiş sık ve kalın saçları olan |
shock-headed adj.
|
|
341 |
General |
yukarı bakan |
stickup adj.
|
|
342 |
General |
aşağı-yukarı çalkalayan |
succussive adj.
|
|
343 |
General |
yukarı yazılan |
superscript adj.
|
|
344 |
General |
aşağı yukarı |
at a guess adv.
|
|
345 |
General |
aşağı yukarı |
nigh adv.
|
|
346 |
General |
aşağı yukarı |
some adv.
|
|
347 |
General |
aşağı yukarı |
somewhat adv.
|
|
348 |
General |
aşağı yukarı |
to and fro adv.
|
|
349 |
General |
aşağı yukarı |
in the rough adv.
|
|
350 |
General |
aşağı yukarı |
snoring adv.
|
|
351 |
General |
aşağı yukarı |
thereabout adv.
|
|
352 |
General |
aşağı yukarı |
at a rough guess adv.
|
|
353 |
General |
aşağı yukarı |
roundly adv.
|
|
354 |
General |
bir yukarı bir aşağı |
up and down adv.
|
|
355 |
General |
yukarı taraflarında |
above adv.
|
|
356 |
General |
ırmağın yukarı kısmına doğru |
upstream adv.
|
|
357 |
General |
aşağı yukarı |
around adv.
|
|
358 |
General |
aşağı yukarı |
rough adv.
|
|
359 |
General |
aşağı yukarı |
much adv.
|
|
360 |
General |
bir aşağı bir yukarı |
up and down adv.
|
|
361 |
General |
yokuş yukarı |
upgrade adv.
|
|
362 |
General |
bir aşağı bir yukarı |
to and fro adv.
|
|
363 |
General |
beş aşağı beş yukarı |
approximately adv.
|
|
364 |
General |
üç aşağı beş yukarı |
approximately adv.
|
|
365 |
General |
baştan yukarı |
overhead adv.
|
|
366 |
General |
aşağı yukarı |
near adv.
|
|
367 |
General |
aşağı yukarı |
up and down adv.
|
|
368 |
General |
daha yukarı |
above adv.
|
|
369 |
General |
daha yukarı |
higher adv.
|
|
370 |
General |
akış yukarı |
upstream adv.
|
|
371 |
General |
yokuş yukarı |
upslope adv.
|
|
372 |
General |
bayır yukarı |
slope upwards adv.
|
|
373 |
General |
bayır yukarı |
uphill adv.
|
|
374 |
General |
-den yukarı (sayılarla beraber) |
above adv.
|
|
375 |
General |
-den yukarı |
upwards of adv.
|
|
376 |
General |
yukarı yönde |
upstream adv.
|
|
377 |
General |
aşağı yukarı |
nearly adv.
|
|
378 |
General |
yokuş yukarı ve yokuş aşağı |
up and downhill adv.
|
|
379 |
General |
aşağı yukarı |
pretty well adv.
|
|
380 |
General |
aşağı yukarı |
ballpark adv.
|
|
381 |
General |
bir aşağı bir yukarı |
to and again adv.
|
|
382 |
General |
aşağı yukarı hareket ederek |
undulately adv.
|
|
383 |
General |
yukarı katta |
up the stairs adv.
|
|
384 |
General |
yukarı katta |
on a higher floor adv.
|
|
385 |
General |
yukarı bakarak |
upliftingly adv.
|
|
386 |
General |
yukarı kaldırarak |
upliftingly adv.
|
|
387 |
General |
aşağı yukarı |
halfway adv.
|
|
388 |
General |
aşağı yukarı |
yliche adv.
|
|
389 |
General |
aşağı yukarı |
loosely adv.
|
|
390 |
General |
aşağı yukarı |
muchwhat adv.
|
|
391 |
General |
üst tarafı yukarı bakacak şekilde |
right-side up adv.
|
|
392 |
General |
üstü yukarı bakarak |
right-side up adv.
|
|
393 |
General |
üst tarafı yukarı bakacak şekilde |
right-side-up adv.
|
|
394 |
General |
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde |
right-side-up adv.
|
|
395 |
General |
yukarı doğru |
oop [dialect] adv.
|
|
396 |
General |
aşağı yukarı |
round adv.
|
|
397 |
General |
aşağı yukarı |
say adv.
|
|
398 |
General |
yüzü yukarı bakarak |
supinely adv.
|
|
399 |
General |
yüzü yukarı dönük bir şekilde |
supinely adv.
|
|
400 |
General |
aşağı yukarı |
in the neighborhood of prep.
|
|
401 |
General |
aşağı yukarı |
circa prep.
|
|
402 |
General |
aşağı yukarı |
in the neighbourhood of prep.
|
|
403 |
General |
aşağı yukarı (özellikle tarihlerde kullanılır) |
circa prep.
|
|
404 |
General |
aşağı yukarı |
to within prep.
|
|
405 |
General |
aşağı yukarı |
umbe [dialect] prep.
|
|
406 |
General |
eller yukarı |
hands up! interj.
|
|
407 |
General |
eller yukarı! |
hands up! interj.
|
|
408 |
General |
eller yukarı! |
put up your hands! interj.
|
|
409 |
General |
daima yukarı |
excelsior interj.
|
|
410 |
General |
aşağı yukarı |
sub- pref.
|
|
411 |
General |
yukarı anlamı veren ön ek |
up- pref.
|
|
412 |
General |
yukarı anlamına gelen bir ön ek |
sur- pref.
|
|
Phrasals |
|
413 |
Phrasals |
yukarı doğru taşımak |
carry up v.
|
|
414 |
Phrasals |
yukarı çıkmak |
run up v.
|
|
415 |
Phrasals |
yukarı yerleştirmek |
put up v.
|
|
416 |
Phrasals |
üst kata/yukarı çıkmak |
go up v.
|
|
417 |
Phrasals |
yukarı bölgelere/daha serin yerlere/kuzeye gitmek/çıkmak |
go up v.
|
|
418 |
Phrasals |
yukarı çıkmak |
go up v.
|
|
419 |
Phrasals |
(perdeyi/panjuru) yukarı çekmek |
trice up v.
|
|
420 |
Phrasals |
yukarı kattaki birini telefonla aramak |
call up v.
|
|
421 |
Phrasals |
yukarı kattaki birine bağırarak seslenmek |
call up v.
|
|
422 |
Phrasals |
birini yukarı çağırmak |
call up v.
|
|
423 |
Phrasals |
birini yukarı doğru çekmek |
push someone up v.
|
|
424 |
Phrasals |
bir şeyi yukarı kaldırmak/çekmek |
jerk something up v.
|
|
425 |
Phrasals |
birisini (kuzeydeki/yukarı bölgedeki) evine davet etmek |
ask someone up v.
|
|
426 |
Phrasals |
yukarı doğru kaldırmak |
push up on v.
|
|
427 |
Phrasals |
yukarı doğru kaldırmak |
raise upward v.
|
|
428 |
Phrasals |
yukarı taşımak |
get up v.
|
|
429 |
Phrasals |
yukarı çıkmasına izin vermek |
permit someone up (something) v.
|
|
430 |
Phrasals |
yukarı doğru uzanmak |
slope up (to something) v.
|
|
431 |
Phrasals |
yukarı doğru kaldırmak |
lift up v.
|
|
432 |
Phrasals |
ön yüzünü yukarı çevirmek |
face up v.
|
|
433 |
Phrasals |
yazılı/baskılı yüzünü yukarı çevirmek |
face up v.
|
|
434 |
Phrasals |
ön yüzü yukarı gelecek şekilde konumlandırmak/yerleştirmek |
face up v.
|
|
435 |
Phrasals |
yukarı doğru gitmek/seyahat etmek |
drive up v.
|
|
436 |
Phrasals |
birini yukarı doğru götürmek |
drive up v.
|
|
437 |
Phrasals |
bir şeyin yukarı fırlamasına sebep olmak |
drive up v.
|
|
438 |
Phrasals |
bir yerden yukarı kaldırmak |
lift from v.
|
|
439 |
Phrasals |
yukarı tırmanmak |
get on v.
|
|
440 |
Phrasals |
yukarı çıkarmak |
lead up v.
|
|
441 |
Phrasals |
yukarı doğru yol göstermek |
lead up v.
|
|
442 |
Phrasals |
yukarı doğru yönlendirmek |
lead up v.
|
|
443 |
Phrasals |
yukarı götürmek |
lead up v.
|
|
444 |
Phrasals |
birini bir şeyden yukarı götürmek |
lead someone up something v.
|
|
445 |
Phrasals |
birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek |
lead someone up something v.
|
|
446 |
Phrasals |
birine yukarı doğru rehberlik etmek |
lead someone up something v.
|
|
447 |
Phrasals |
yukarı kaldırmak |
raise up v.
|
|
448 |
Phrasals |
yukarı doğru kaldırmak |
raise up v.
|
|
449 |
Phrasals |
yukarı kaldırmak |
stick up v.
|
|
450 |
Phrasals |
bir şeyden yukarı çıkmak |
slip up something v.
|
|
451 |
Phrasals |
yukarı doğru dönerek çıkmak |
twist up v.
|
|
452 |
Phrasals |
(bir şeyden) yukarı doğru kendini göstermek |
rise out of (something) v.
|
|
453 |
Phrasals |
(bir şeyden) yukarı doğru uzamak/yükselmek |
rise out of (something) v.
|
|
454 |
Phrasals |
yukarı çıkmasına izin vermek |
let up v.
|
|
455 |
Phrasals |
yukarı gelmesine izin vermek |
let up v.
|
|
456 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) yukarı doğru itmek |
push up on (someone or something) v.
|
|
457 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi) yukarı doğru kaldırmak |
push up on (someone or something) v.
|
|
458 |
Phrasals |
(bir şey) boyunca yukarı çekmek/kaldırmak |
pull up along (something) v.
|
|
459 |
Phrasals |
aşağı yukarı hareket etmek |
bob about v.
|
|
460 |
Phrasals |
aşağı yukarı hareket etmek |
bob around v.
|
|
461 |
Phrasals |
bir şeyi yukarı çekmek |
run something up v.
|
|
462 |
Phrasals |
bayrağı yukarı/göndere çekmek |
run something up v.
|
|
463 |
Phrasals |
bir şeyi yukarı kaldırmak |
run something up v.
|
|
464 |
Phrasals |
yukarı bölgedeki evine davet etmek |
ask up v.
|
|
465 |
Phrasals |
yukarı doğru bir şey salmak |
belch something up v.
|
|
466 |
Phrasals |
yukarı salmak |
belch out v.
|
|
467 |
Phrasals |
birini yukarı/havaya kaldırmak |
boost someone up v.
|
|
468 |
Phrasals |
yukarı itmek |
boost up v.
|
|
469 |
Phrasals |
yukarı kaldırmak |
bring up v.
|
|
470 |
Phrasals |
yukarı getirmek |
bring up v.
|
|
471 |
Phrasals |
birini/bir şeyi yukarı getirmek |
bring someone or something up v.
|
|
472 |
Phrasals |
birini/bir şeyi yukarı taşımak |
bring someone or something up v.
|
|
473 |
Phrasals |
kelini örtmek için kafanın yanındaki saçları yukarı doğru taramak |
comb over v.
|
|
474 |
Phrasals |
yukarı bakacak şekilde durmak |
face out v.
|
|
475 |
Phrasals |
(kıyafet) yukarı çıkmak |
ride up v.
|
|
476 |
Phrasals |
bir şeyi (bir yerden) yukarı çekmek |
haul something up (from something) v.
|
|
477 |
Phrasals |
(bir şeyi) yukarı kaldırmak/çekmek |
hike (something) up v.
|
|
478 |
Phrasals |
hızlıca yukarı kaldırmak/itmek |
jam up v.
|
|
479 |
Phrasals |
hiyerarşide yukarı çıkmak |
jump up v.
|
|
480 |
Phrasals |
(bir şeyde/bir yerde) yukarı çıkmak |
move up through (something or some place) v.
|
|
481 |
Phrasals |
(yukarı) çıkmasına izin vermek |
permit up v.
|
|
482 |
Phrasals |
yukarı taşımak |
take up to v.
|
|
483 |
Phrasals |
yukarı çıkarmak |
take up to v.
|
|
484 |
Phrasals |
yukarı götürmek |
take up to v.
|
|
485 |
Phrasals |
yukarı kadar yolu göstermek |
take up to v.
|
|
486 |
Phrasals |
yukarı kadar rehberlik etmek |
take up to v.
|
|
487 |
Phrasals |
(bir şeyden/birinden) yukarı doğru uzanmak/çıkmak |
thrust up through (something) v.
|
|
488 |
Phrasals |
yukarı çekmek |
yank up v.
|
|
489 |
Phrasals |
yukarı kaldırmak |
yank up v.
|
|
490 |
Phrasals |
(av) doğrudan yukarı uçmak |
sky up v.
|
|
Phrases |
|
491 |
Phrases |
al aşağı vur yukarı |
with a lot of bargaining n.
|
|
492 |
Phrases |
beş aşağı beş yukarı |
close bargaining n.
|
|
493 |
Phrases |
aşağı yukarı |
close to adv.
|
|
494 |
Phrases |
aşağı yukarı |
close to adv.
|
|
495 |
Phrases |
aşağı yukarı |
close on adv.
|
|
496 |
Phrases |
üst tarafı yukarı bakacak şekilde |
right side up adv.
|
|
497 |
Phrases |
doğru tarafı yukarı bakacak şekilde |
right side up adv.
|
|
498 |
Phrases |
aşağı tükürsen bıyık yukarı tükürsen sakal |
caught between the devil and the deep blue sea expr.
|
|
499 |
Phrases |
üç aşağı beş yukarı |
close bargaining expr.
|
|
500 |
Phrases |
aşağı yukarı bir tarihte/ zamanda |
long about expr.
|
|