|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
allah vergisi |
gift i.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
allah'ın tecellisi |
schechinah i.
|
|
3 |
Genel |
allah vergisi |
dowery i.
|
|
4 |
Genel |
allah'ın takdiri |
providence i.
|
|
5 |
Genel |
allah vergisi |
endowment i.
|
|
6 |
Genel |
Allah'ın tecellisi |
shechina i.
|
|
7 |
Genel |
Allah vergisi |
dowry i.
|
|
8 |
Genel |
allah vergisi |
talent i.
|
|
9 |
Genel |
allah vergisi |
god's gift i.
|
|
10 |
Genel |
(allah'a özgü) inayet |
grace i.
|
|
11 |
Genel |
allah hakkında kötü konuşma |
blasphemy i.
|
|
12 |
Genel |
allah vergisi |
natural endowment i.
|
|
|
13 |
Genel |
allah'a saygı gösterme |
piousness i.
|
|
14 |
Genel |
allah vergisi yetenek |
native ability i.
|
|
15 |
Genel |
allah'a tapınan kimse |
worshiper i.
|
|
16 |
Genel |
allah'ın takdiri |
predestination i.
|
|
17 |
Genel |
Allah'a inanma |
theism i.
|
|
18 |
Genel |
hz musa'ya allah tarafından verilen on emir |
the ten commandments i.
|
|
19 |
Genel |
Allah vergisi |
innate talent i.
|
|
20 |
Genel |
Allah'ın tecellisi |
shekinah i.
|
|
21 |
Genel |
allah tarafından affedilme (günah) |
absolution i.
|
|
22 |
Genel |
allah korkusu |
theophobia i.
|
|
23 |
Genel |
allah vergisi |
faculty i.
|
|
24 |
Genel |
Allah sevgisi |
love of Allah i.
|
|
25 |
Genel |
Allah'ın izni |
the grace of Allah i.
|
|
26 |
Genel |
Allah'ın varlığı |
existence of Allah i.
|
|
27 |
Genel |
Allah'ın varlığının inkarı |
denial of the existence of Allah i.
|
|
28 |
Genel |
Allah'ın varlığı ve birliği |
existence and oneness of Allah i.
|
|
29 |
Genel |
allah kabul etsin |
may allah accept i.
|
|
30 |
Genel |
allah'ın emri |
commandment i.
|
|
31 |
Genel |
allah'a tapınan kimse |
worshipper i.
|
|
32 |
Genel |
allah yolunda savaşma/cihad etme |
jihadification i.
|
|
33 |
Genel |
allah vergisi yetenek |
raw talent i.
|
|
34 |
Genel |
allah vergisi yetenek |
endowments i.
|
|
35 |
Genel |
allah'a karşı saygısızlık |
unpitousty i.
|
|
36 |
Genel |
allah'a karşı saygısızlık |
unpity i.
|
|
37 |
Genel |
allah vergisi |
bump i.
|
|
38 |
Genel |
allah vergisi |
giving i.
|
|
39 |
Genel |
allah vergisi |
godild i.
|
|
40 |
Genel |
allah vergisi yetenek |
clay i.
|
|
41 |
Genel |
allah'ın belası |
dem i.
|
|
42 |
Genel |
allah diye bağırma |
olé i.
|
|
43 |
Genel |
allah vergisi nitelikler |
dotes i.
|
|
44 |
Genel |
allah vergisi |
gift of nature i.
|
|
45 |
Genel |
rast getirmek (Allah) |
allow to succeed f.
|
|
46 |
Genel |
allah'a şükranlarını sunmak |
return thanks f.
|
|
47 |
Genel |
allah birine bir şeyi vermek |
be endowed with f.
|
|
48 |
Genel |
(allah'a) hamdetmek |
praise f.
|
|
49 |
Genel |
allah'a inanmak |
believe in god f.
|
|
50 |
Genel |
allah'a havale etmek |
refer somebody to god f.
|
|
51 |
Genel |
allah'a şükranlarını sunmak |
offer thanks f.
|
|
52 |
Genel |
allah'a şükretmek |
offer thanks f.
|
|
|
53 |
Genel |
allah'a tevekkül etmek |
trust in god f.
|
|
54 |
Genel |
allah'a şükretmek |
return thanks f.
|
|
55 |
Genel |
allah hakkında kötü konuşmak |
blaspheme f.
|
|
56 |
Genel |
(allah) buyurmak |
will f.
|
|
57 |
Genel |
allah yarattı dememek |
give somebody a good beating f.
|
|
58 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave (punishment/revenge) to god f.
|
|
59 |
Genel |
allah'a bırakmak |
leave the rest to god f.
|
|
60 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave the rest to allah f.
|
|
61 |
Genel |
allah'a havale etmek |
leave the rest to god f.
|
|
62 |
Genel |
allah'a bırakmak |
leave the rest to allah f.
|
|
63 |
Genel |
allah'ın adını boş yere ağzına almak |
take the name of god in vain f.
|
|
64 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
seek refuge in God f.
|
|
65 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
take refuge in Allah f.
|
|
66 |
Genel |
Allah'a sığınmak |
resort to Allah f.
|
|
67 |
Genel |
Allah'a dua etmek |
pray to Allah f.
|
|
68 |
Genel |
allah ne verdiyse beraberce yemek |
take potluck f.
|
|
69 |
Genel |
allah'ın cezası |
ungodly s.
|
|
70 |
Genel |
allah'tan olan |
providential s.
|
|
71 |
Genel |
allah'sız |
impious s.
|
|
72 |
Genel |
allah'ın belası |
godforsaken s.
|
|
73 |
Genel |
allah'ın belası |
deuced s.
|
|
74 |
Genel |
allah'ın belası |
cursed s.
|
|
75 |
Genel |
allah'a karşı saygısız |
impious s.
|
|
76 |
Genel |
allah'tan olan |
heaven-sent s.
|
|
77 |
Genel |
allah'sız |
ungodly s.
|
|
78 |
Genel |
allah'ın cezası |
bleeding s.
|
|
79 |
Genel |
Allah vergisi |
innate s.
|
|
80 |
Genel |
allah'ın belası |
damned s.
|
|
81 |
Genel |
allah'ın belası |
flaming s.
|
|
82 |
Genel |
allah'ın cezası |
blithering s.
|
|
83 |
Genel |
allah'a karşı saygısız |
unpitious s.
|
|
84 |
Genel |
allah'tan korkan |
god-fearing s.
|
|
85 |
Genel |
allah korkusuyla hareket eden |
god-fearing s.
|
|
86 |
Genel |
allah'ın cezası |
darn s.
|
|
87 |
Genel |
allah'ın cezası |
durn s.
|
|
88 |
Genel |
allah'ın cezası |
darnation s.
|
|
89 |
Genel |
allah'tan gelen |
heaven-sent s.
|
|
90 |
Genel |
allah için |
honestly zf.
|
|
91 |
Genel |
allah'ın izniyle |
dei gratia zf.
|
|
92 |
Genel |
allah'ın yardımıyla |
with god's help zf.
|
|
93 |
Genel |
allah'tan |
fortunately zf.
|
|
94 |
Genel |
evvel allah |
with god's help zf.
|
|
95 |
Genel |
allah için |
verily zf.
|
|
96 |
Genel |
allah'tan |
luckily zf.
|
|
97 |
Genel |
allah indinde |
before allah zf.
|
|
98 |
Genel |
allah indinde |
in the sight of allah zf.
|
|
99 |
Genel |
allah bilir nasıl |
god knows how zf.
|
|
100 |
Genel |
allah'ın belası |
dooced [dialect] zf.
|
|
101 |
Genel |
hay allah |
perdie zf.
|
|
102 |
Genel |
allah saklasın |
heaven forbid (that) bağ.
|
|
103 |
Genel |
allah aşkına |
for heaven's sake ünl.
|
|
104 |
Genel |
hay allah |
gosh ünl.
|
|
105 |
Genel |
allah bilir! |
goodness knows! ünl.
|
|
106 |
Genel |
aman allah! |
oh my god! ünl.
|
|
107 |
Genel |
allah korusun! |
god forbid! ünl.
|
|
108 |
Genel |
allah belasını versin! |
plague on it! ünl.
|
|
109 |
Genel |
allah allah! |
good gracious! ünl.
|
|
110 |
Genel |
allah versin |
may god help you! ünl.
|
|
111 |
Genel |
allah aşkına |
for heavens sake! ünl.
|
|
112 |
Genel |
allah şahidim olsun |
so help me god ünl.
|
|
113 |
Genel |
hay allah ! |
gosh ünl.
|
|
114 |
Genel |
allah müstahakını versin |
damn her! ünl.
|
|
115 |
Genel |
allah muhafaza |
god forbid ünl.
|
|
116 |
Genel |
allah allah! |
heavens! ünl.
|
|
117 |
Genel |
allah yardımcımız olsun! |
god help us! ünl.
|
|
118 |
Genel |
hay allah! |
oh dear! ünl.
|
|
119 |
Genel |
allah isterse |
god willing ünl.
|
|
120 |
Genel |
allah korusun |
heaven forbid ünl.
|
|
121 |
Genel |
allah canını alsın! |
god damn you! ünl.
|
|
122 |
Genel |
allah bilir |
goodness' knows ünl.
|
|
123 |
Genel |
allah aşkına |
for god's sake ünl.
|
|
124 |
Genel |
allah kahretsin |
goddam ünl.
|
|
125 |
Genel |
allah aşkına! |
for goodness sake! ünl.
|
|
126 |
Genel |
allah rahatlık versin |
good night ünl.
|
|
127 |
Genel |
allah'a şükür |
thank heaven ünl.
|
|
128 |
Genel |
allah bilir |
god knows ünl.
|
|
129 |
Genel |
allah korusun |
god forbid ünl.
|
|
130 |
Genel |
allah belasını versin! |
damn him! ünl.
|
|
131 |
Genel |
allah belasını versin! |
damn! ünl.
|
|
132 |
Genel |
allah esirgesin! |
god forbid! ünl.
|
|
133 |
Genel |
allah belanı versin! |
god damn you! ünl.
|
|
134 |
Genel |
allah belanı versin! |
blast you! ünl.
|
|
135 |
Genel |
allah allah! |
gosh! ünl.
|
|
136 |
Genel |
allah allah! |
good grief! ünl.
|
|
137 |
Genel |
allah bilir |
heaven knows ünl.
|
|
138 |
Genel |
allah müstahakını versin |
damn him! ünl.
|
|
139 |
Genel |
allah aşkına |
for pity's sake ünl.
|
|
140 |
Genel |
allah saklasın |
god forbid (that) ünl.
|
|
141 |
Genel |
allah belasını versin! |
plague take it! ünl.
|
|
142 |
Genel |
allah kısmet ederse |
god willing ünl.
|
|
143 |
Genel |
allah allah! |
good heavens! ünl.
|
|
144 |
Genel |
allah bilir! |
god only knows! ünl.
|
|
145 |
Genel |
hay allah! |
dash it! ünl.
|
|
146 |
Genel |
allah işini rast getirsin |
god speed you! ünl.
|
|
147 |
Genel |
allah aşkına! |
upon my life! ünl.
|
|
148 |
Genel |
allah kahretsin! |
confound it! ünl.
|
|
149 |
Genel |
allah aşkına! |
for heaven's sake! ünl.
|
|
150 |
Genel |
allah kerim |
god is great ünl.
|
|
151 |
Genel |
allah göstermesin |
heaven forbid ünl.
|
|
152 |
Genel |
hay allah! |
gracious! ünl.
|
|
153 |
Genel |
allah allah! |
gracious! ünl.
|
|
154 |
Genel |
hay allah! |
botheration ünl.
|
|
155 |
Genel |
hay allah |
golly ünl.
|
|
156 |
Genel |
allah göstermesin! |
heavens no! ünl.
|
|
157 |
Genel |
allah muhafaza |
god forbid! ünl.
|
|
158 |
Genel |
allah korusun! |
heavens no! ünl.
|
|
159 |
Genel |
allah korusun! |
perish the thought! ünl.
|
|
160 |
Genel |
allah göstermesin! |
god forbid! ünl.
|
|
161 |
Genel |
allah göstermesin! |
perish the thought! ünl.
|
|
162 |
Genel |
allah muhafaza |
heavens no! ünl.
|
|
163 |
Genel |
allah yazdıysa bozsun |
god forbid! ünl.
|
|
164 |
Genel |
allah göstermesin |
god forbid! ünl.
|
|
165 |
Genel |
allah yazdıysa bozsun |
heaven forbid! ünl.
|
|
166 |
Genel |
allah allah |
by jove ünl.
|
|
167 |
Genel |
allah rahmet eylesin |
god rest him/her ünl.
|
|
168 |
Genel |
allah göstermesin |
god forbid ünl.
|
|
169 |
Genel |
allah allah |
gosh ünl.
|
|
170 |
Genel |
allah'a şükür |
thank goodness ünl.
|
|
171 |
Genel |
hay allah! |
o dear ünl.
|
|
172 |
Genel |
hay allah |
begar ünl.
|
|
173 |
Genel |
allah allah! |
jiminy ünl.
|
|
174 |
Genel |
allah allah! |
jimminy ünl.
|
|
175 |
Genel |
hay allah! |
woops ünl.
|
|
176 |
Genel |
git allah aşkına |
harrumph ünl.
|
|
177 |
Genel |
git allah aşkına |
harumph ünl.
|
|
178 |
Genel |
hay allah! |
horrors ünl.
|
|
179 |
Genel |
hay allah! |
moryah [ireland] ünl.
|
|
180 |
Genel |
aman allah! |
my ünl.
|
|
181 |
Genel |
allah'a emanet ol |
god you see ünl.
|
|
182 |
Genel |
allah kahretsin |
goddamn ünl.
|
|
183 |
Genel |
allah kahretsin! |
darn ünl.
|
|
184 |
Genel |
allah allah! |
oh snap ünl.
|
|
185 |
Genel |
allah! |
olé ünl.
|
|
186 |
Genel |
hay allah! |
oy ünl.
|
|
187 |
Genel |
hay allah! |
oy vey ünl.
|
|
188 |
Genel |
hay allah |
by cracky ünl.
|
|
189 |
Genel |
allah'ın belası! |
doggone ünl.
|
|
190 |
Genel |
hay allah |
perdy [obsolete] exclam.
|
|
Phrasals |
|
191 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi) allah yarattı dememek |
whale away at (someone or something) f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi) allah yarattı dememek |
whale into (someone or something) f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
(birini veya bir şeyi) allah yarattı dememek |
whale on (someone or something) f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) allah yarattı dememek |
wail on (someone or something) f.
|
|
195 |
Öbek Fiiller |
(birine) allah ne verdiyse girişmek |
go at (someone) f.
|
|
Phrases |
|
196 |
İfadeler |
allah'ın |
blessed i.
|
|
197 |
İfadeler |
allah rızası için |
for god's sake expr.
|
|
198 |
İfadeler |
allah rızası için |
for mercy's sake expr.
|
|
199 |
İfadeler |
allah izin verirse |
if god allows expr.
|
|
200 |
İfadeler |
allah izin verirse |
if allah allows expr.
|
|
201 |
İfadeler |
allah'ın izniyle |
if allah allows expr.
|
|
202 |
İfadeler |
allah'ın izniyle |
if god allows expr.
|
|
203 |
İfadeler |
allah analı babalı büyütsün |
may god let him/her grow up with his/her mother and father expr.
|
|
204 |
İfadeler |
allah aşkına |
for conscience's sake expr.
|
|
205 |
İfadeler |
allah etmesin |
god forbid that expr.
|
|
206 |
İfadeler |
allah etmesin |
heaven forbid that expr.
|
|
207 |
İfadeler |
allah göstermesin |
god forbid that expr.
|
|
208 |
İfadeler |
allah katında |
in the presence of allah expr.
|
|
209 |
İfadeler |
allah'ın bir gününde |
some fine day expr.
|
|
210 |
İfadeler |
Allah'ın izni ile |
by the grace of Allah expr.
|
|
211 |
İfadeler |
allah'tan ümit kesilmez |
while there is life, there is hope expr.
|
|
212 |
İfadeler |
esirgeyen ve bağışlayan allah'ın adıyla |
in the name of god the merciful and the compassionate expr.
|
|
213 |
İfadeler |
ölenlere allah'tan rahmet dilemek |
wish allah’s mercy upon those who lost their lives expr.
|
|
214 |
İfadeler |
allah/tanrı kolaylık versin |
more power to your elbow expr.
|
|
215 |
İfadeler |
allah/tanrı güç versin |
more power to your elbow expr.
|
|
216 |
İfadeler |
allah/tanrı gücünü artırsın |
more power to your elbow expr.
|
|
217 |
İfadeler |
allah bilir neden |
for reasons best known to himself (or herself) expr.
|
|
218 |
İfadeler |
allah bilir neden |
for some reasons best known to himself/herself expr.
|
|
219 |
İfadeler |
allah bilir neden |
for a reason best known to himself/herself expr.
|
|
220 |
İfadeler |
allah bilir neden |
for some reason best known to himself/herself expr.
|
|
221 |
İfadeler |
allah'ın (bir şeye) bir lütfu/armağanı |
god's own gift to (something) expr.
|
|
Proverb |
|
222 |
Atasözü |
allah bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar |
when god closes a door, he opens a window i.
|
|
223 |
Atasözü |
kul plan yapar allah gülermiş |
man plans and god laughs f.
|
|
224 |
Atasözü |
garip kuşun yuvasını allah yapar |
god builds a nest-for the homeless bird
|
|
225 |
Atasözü |
kendi işi için gayret edene allah da yardım eder |
god helps those who help themselves
|
|
226 |
Atasözü |
allah sevdiklerini yanına erken alır |
god takes soonest those he loveth best
|
|
227 |
Atasözü |
allah sevdiği kulunu yanına erken alır |
god takes soonest those he loveth best
|
|
228 |
Atasözü |
allah'ın hakkı üçtür |
third time's the charm
|
|
229 |
Atasözü |
allah sevdiği kulunu yanına erken alırmış |
whom the gods love die young
|
|
230 |
Atasözü |
gayret edene allah da yardım eder |
god helps those who help themselves
|
|
231 |
Atasözü |
gayret edene allah da yardım eder |
god helps them that help themselves
|
|
232 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
233 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in Allah, but tie up your camel
|
|
234 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in God, but tie up your camel
|
|
235 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in God, but tie up your camel
|
|
236 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a/tanrı'ya ısmarla |
trust in god, but tie up your camel
|
|
237 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a/tanrı'ya emanet et |
trust in god, but tie up your camel
|
|
238 |
Atasözü |
eşeğini sağlam bağla, sonra allah'a ısmarla |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
239 |
Atasözü |
eşeğini bağla, sonra allah'a emanet et |
trust in allah, but tie up your camel
|
|
240 |
Atasözü |
allah'ın işine akıl sır ermez |
god works in mysterious ways
|
|
241 |
Atasözü |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island
|
|
242 |
Atasözü |
yalnızlık allah'a mahsustur |
no man is an island (entire of itself)
|
|
243 |
Atasözü |
allah sevdiği kulunu yanına erken alırmış |
(those) whom the gods love die young
|
|
Colloquial |
|
244 |
Konuşma Dili |
allah'ın her günü |
day in day out i.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası |
blinking s.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
allah'ın unuttuğu (yer) |
godforsaken s.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
allah'tan |
luckily zf.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
in (the) blazes? ünl.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in (the) blazes? ünl.
|
|
250 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
in blue blazes? ünl.
|
|
251 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in blue blazes? ünl.
|
|
252 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
the blazes ünl.
|
|
253 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
the blazes ünl.
|
|
254 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
what/where/who the ˈblazes...? ünl.
|
|
255 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
what/where/who the ˈblazes...? ünl.
|
|
256 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
what the (blue) blazes ünl.
|
|
257 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
what the (blue) blazes ünl.
|
|
258 |
Konuşma Dili |
allah razı olsun |
bless you ünl.
|
|
259 |
Konuşma Dili |
git allah aşkına |
get away ünl.
|
|
260 |
Konuşma Dili |
aman allah! |
omigod ünl.
|
|
261 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
in blue blazes? expr.
|
|
262 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in blue blazes? expr.
|
|
263 |
Konuşma Dili |
allah'ın cezası/belası |
what the (blue) blazes expr.
|
|
264 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
what the (blue) blazes expr.
|
|
265 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
who can say? expr.
|
|
266 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
who can tell? expr.
|
|
267 |
Konuşma Dili |
allah aşkına! |
for mercy's sake! expr.
|
|
268 |
Konuşma Dili |
allah çarpsın ki! |
so help me god! expr.
|
|
269 |
Konuşma Dili |
allah nazardan saklasın! |
god forbid! expr.
|
|
270 |
Konuşma Dili |
allah bilir! |
only god knows! expr.
|
|
271 |
Konuşma Dili |
Allah nazardan korusun |
God forbid! expr.
|
|
272 |
Konuşma Dili |
allah nazardan saklasın! |
bless his cotton socks! expr.
|
|
273 |
Konuşma Dili |
allah nazardan saklasın! |
bless her cotton socks! expr.
|
|
274 |
Konuşma Dili |
allah rahmet eylesin |
god rest one's soul expr.
|
|
275 |
Konuşma Dili |
allah rahmet eylesin |
r.i.p expr.
|
|
276 |
Konuşma Dili |
allah senden razı olsun |
bless your heart expr.
|
|
277 |
Konuşma Dili |
allah'ın her günü |
every single day expr.
|
|
278 |
Konuşma Dili |
hay allah! |
oh snap! expr.
|
|
279 |
Konuşma Dili |
her allah'ın günü |
every darn day expr.
|
|
280 |
Konuşma Dili |
işimiz allah'a kaldı |
only god can help us expr.
|
|
281 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah aşkına! |
god love a duck! expr.
|
|
282 |
Konuşma Dili |
allah aşkına… |
in creation expr.
|
|
283 |
Konuşma Dili |
allah aşkına… |
in the world expr.
|
|
284 |
Konuşma Dili |
allah affetsin |
god forgive me expr.
|
|
285 |
Konuşma Dili |
allah'ın gücüne gitmesin |
god forgive me expr.
|
|
286 |
Konuşma Dili |
allah'ından bul |
bad cess to (one) expr.
|
|
287 |
Konuşma Dili |
allah cezanı versin |
bad cess to (one) expr.
|
|
288 |
Konuşma Dili |
allah bana sabır versin |
give me strength expr.
|
|
289 |
Konuşma Dili |
allah canımı alsın ki |
cross my heart (and point to god/hope to die) expr.
|
|
290 |
Konuşma Dili |
allah belamı versin ki |
cross my heart (and point to god/hope to die) expr.
|
|
291 |
Konuşma Dili |
allah muhafaza |
god forfend expr.
|
|
292 |
Konuşma Dili |
allah korusun |
god forfend expr.
|
|
293 |
Konuşma Dili |
allah göstermesin |
god forfend expr.
|
|
294 |
Konuşma Dili |
allah esirgesin |
god forfend expr.
|
|
295 |
Konuşma Dili |
allah yazdıysa bozsun |
god forfend expr.
|
|
296 |
Konuşma Dili |
allah etmesin |
god forfend expr.
|
|
297 |
Konuşma Dili |
allah saklasın |
god forfend expr.
|
|
298 |
Konuşma Dili |
ne kadar uğraştığımı bir ben bir allah bilir |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
299 |
Konuşma Dili |
ne kadar uğraştığımı allah biliyor |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
300 |
Konuşma Dili |
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
301 |
Konuşma Dili |
yukarıda allah var, elimden gelenin en iyisini yaptım |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
302 |
Konuşma Dili |
allah biliyor elimden geleni yaptım |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
303 |
Konuşma Dili |
allah şahidim olsun elimden geleni yaptım |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
304 |
Konuşma Dili |
allah verse de |
to god expr.
|
|
305 |
Konuşma Dili |
allah'tan/tanrıdan dilerim |
to god expr.
|
|
306 |
Konuşma Dili |
allah verse de |
to goodness expr.
|
|
307 |
Konuşma Dili |
allah'tan/tanrıdan dilerim |
to goodness expr.
|
|
308 |
Konuşma Dili |
allah verse de |
to heaven expr.
|
|
309 |
Konuşma Dili |
allah'tan/tanrıdan dilerim |
to heaven expr.
|
|
310 |
Konuşma Dili |
eğer yalan söylüyorsam allah beni çarpsın |
may god strike me down if I lie expr.
|
|
311 |
Konuşma Dili |
eğer yalan söylüyorsam allah beni çarpsın |
Let god strike me down if I'm lying expr.
|
|
312 |
Konuşma Dili |
allah'ın sevgili kuluyum/kuluymuşum |
somebody up there loves me expr.
|
|
313 |
Konuşma Dili |
allah'ın sevgili kuluyum/kuluymuşum |
someone up there loves me expr.
|
|
314 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in the name of heaven expr.
|
|
315 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
in the name of heaven expr.
|
|
316 |
Konuşma Dili |
allah bilir daha neler |
who knows what expr.
|
|
317 |
Konuşma Dili |
(sadece) tanrı/allah bilir |
lord (only) knows (what, where, why) expr.
|
|
318 |
Konuşma Dili |
(yalnızca) tanrı/allah bilir |
lord (only) knows (what, where, why) expr.
|
|
319 |
Konuşma Dili |
(ancak) tanrı/allah bilir |
lord (only) knows (what, where, why) expr.
|
|
320 |
Konuşma Dili |
Allah bilir |
the dear only knows [dated] expr.
|
|
321 |
Konuşma Dili |
allah rahmet eylesin |
(god) rest his/her soul expr.
|
|
322 |
Konuşma Dili |
hay allah kahretsin |
what (in) the devil? expr.
|
|
323 |
Konuşma Dili |
hay allah kahretsin |
what (in) the dickens? expr.
|
|
324 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
(the) gods only know expr.
|
|
325 |
Konuşma Dili |
allah (birinin) belasını versin |
woe betide (someone) expr.
|
|
326 |
Konuşma Dili |
allah'a şükür |
but for the grace of god expr.
|
|
327 |
Konuşma Dili |
hay allah |
god expr.
|
|
328 |
Konuşma Dili |
allah rahmet eylesin |
god rest soul expr.
|
|
329 |
Konuşma Dili |
allah rahmet eylesin |
god rest his/her soul expr.
|
|
330 |
Konuşma Dili |
allah korusun |
god/heaven forbid expr.
|
|
331 |
Konuşma Dili |
allah göstermesin |
god/heaven forbid expr.
|
|
332 |
Konuşma Dili |
allah yazdıysa bozsun |
god/heaven forbid expr.
|
|
333 |
Konuşma Dili |
allah etmesin |
god/heaven forbid expr.
|
|
334 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
goddess knows expr.
|
|
335 |
Konuşma Dili |
allah biliyor ki |
goddess knows expr.
|
|
336 |
Konuşma Dili |
allah bilir |
goddess only knows expr.
|
|
337 |
Konuşma Dili |
allah razı olsun |
gods bless you expr.
|
|
338 |
Konuşma Dili |
allah biliyor ki |
goodness knows expr.
|
|
339 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
(my) goodness (gracious)! expr.
|
|
340 |
Konuşma Dili |
allah (birinin) yardımcısı olsun |
heaven help (one) expr.
|
|
341 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
heavenly days expr.
|
|
342 |
Konuşma Dili |
allah (bir şeyi birinin) başına vermesin |
I wouldn't wish (something) on (someone) expr.
|
|
343 |
Konuşma Dili |
allah (bir şeyi birine) göstermesin |
I wouldn't wish (something) on (someone) expr.
|
|
344 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in god's name expr.
|
|
345 |
Konuşma Dili |
allah aşkına |
in heaven's name expr.
|
|
346 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah bilir |
lord knows expr.
|
|
347 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah bilir ... |
lord knows… expr.
|
|
348 |
Konuşma Dili |
hay allah |
lord love you [old-fashioned] [us] expr.
|
|
349 |
Konuşma Dili |
allah ne muradın varsa versin |
lord love you [old-fashioned] [us] expr.
|
|
350 |
Konuşma Dili |
allah'ın sevgili kulusun |
lord love you [old-fashioned] [us] expr.
|
|
351 |
Konuşma Dili |
allah'a emanet ol |
may the gods bless you expr.
|
|
352 |
Konuşma Dili |
allah yardımcın olsun |
may the gods bless you expr.
|
|
353 |
Konuşma Dili |
allah senden razı olsun |
may the gods bless you expr.
|
|
354 |
Konuşma Dili |
allah ne muradın varsa versin |
may the gods bless you expr.
|
|
355 |
Konuşma Dili |
allah aşkına, söylesene! |
pray tell expr.
|
|
356 |
Konuşma Dili |
allah aşkına, söyle! |
pray tell expr.
|
|
357 |
Konuşma Dili |
allah'ın sopası yok |
karma is a bitch expr.
|
|
358 |
Konuşma Dili |
allah iyiliğini versin! |
jeepers creepers! exclam.
|
|
359 |
Konuşma Dili |
allah iyiliğini versin! |
jeepers! exclam.
|
|
360 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
oh my goodness gracious exclam.
|
|
361 |
Konuşma Dili |
allah kahretsin |
hell's teeth exclam.
|
|
362 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
(oh) me, oh my [old-fashioned] exclam.
|
|
363 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
shiver me timbers exclam.
|
|
364 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
my, my exclam.
|
|
365 |
Konuşma Dili |
hay allah |
oh fudge exclam.
|
|
366 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah şahidim |
by god exclam.
|
|
367 |
Konuşma Dili |
tanrı'dan/allah'tan gelen |
by god exclam.
|
|
368 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah vergisi |
by god exclam.
|
|
369 |
Konuşma Dili |
tanrı/allah tarafından |
by god exclam.
|
|
370 |
Konuşma Dili |
aman allah |
by god exclam.
|
|
371 |
Konuşma Dili |
hay allah |
darn it exclam.
|
|
372 |
Konuşma Dili |
allah kahretsin |
doggone it exclam.
|
|
373 |
Konuşma Dili |
allah iyiliğini versin! |
jeepers-creepers! exclam.
|
|
374 |
Konuşma Dili |
allah iyiliğini versin! |
jeepers! exclam.
|
|
375 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
my goodness me exclam.
|
|
376 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
oh man exclam.
|
|
377 |
Konuşma Dili |
hay allah |
oh man exclam.
|
|
378 |
Konuşma Dili |
aman allah'ım |
oh my life exclam.
|
|
379 |
Konuşma Dili |
allah kahretsin! |
rats! exclam.
|
|
380 |
Konuşma Dili |
hay allah |
what the exclam.
|
|
381 |
Konuşma Dili |
seni allah gönderdi |
you're a godsend exclam.
|
|
382 |
Konuşma Dili |
seni allah gönderdi |
you're a lifesaver exclam.
|
|
383 |
Konuşma Dili |
bir allah'ın kulu |
not a single soul exclam.
|
|
Idioms |
|
384 |
Deyim |
allah'ın kadınlara lütfu |
god's gift to women i.
|
|
385 |
Deyim |
allah'ın unuttuğu yer |
the hind end of nowhere i.
|
|
386 |
Deyim |
allah'ın bir lütfu |
god's gift to man i.
|
|
387 |
Deyim |
allah'ın bir lütfu |
god's gift to mankind i.
|
|
388 |
Deyim |
allah'ın dünyaya bir lütfu |
god's gift to the world i.
|
|
389 |
Deyim |
allah'ın dünyaya armağanı/hediyesi |
god's gift to the world i.
|
|
390 |
Deyim |
allah vergisi dil yeteneği |
the gift of tongues i.
|
|
391 |
Deyim |
allah inancı güçlü/yüksek kadın |
woman of god i.
|
|
392 |
Deyim |
allah'ın işi |
an act of god i.
|
|
393 |
Deyim |
allah'ın işi |
an act of god i.
|
|
394 |
Deyim |
allah'ın/tanrı'nın (birine/bir şeye) bir hediyesi/lütfu |
god's gift (to somebody/something) [ironic] i.
|
|
395 |
Deyim |
allah'ın/tanrı'nın (birine/bir şeye) bir armağanı |
god's gift (to somebody/something) [ironic] i.
|
|
396 |
Deyim |
allah'ın (bir şeye) bir lütfu/armağanı |
god's gift to i.
|
|
397 |
Deyim |
allah'ın (bir şeye) bir lütfu/armağanı |
god's (own) gift to i.
|
|
398 |
Deyim |
allah'ın (bir şeye) bir lütfu/armağanı |
god's gift to (something) i.
|
|
399 |
Deyim |
allah ne verdiyse yemek |
take pot luck f.
|
|
400 |
Deyim |
allah'a can borcunu ödemek |
pay the debt of nature f.
|
|
401 |
Deyim |
allah'ı bulmak |
find god f.
|
|
402 |
Deyim |
tanrı'nın/allah'ın yolunu bulmak |
find god f.
|
|
403 |
Deyim |
tanrı'yı/allah'ı keşfetmek |
find god f.
|
|
404 |
Deyim |
allah ne verdiyse beraberce yemek |
be pot luck f.
|
|
405 |
Deyim |
bırakmak ve allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
406 |
Deyim |
boş vermek ve allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
407 |
Deyim |
sadece allah'a havale etmek |
let go and let god f.
|
|
408 |
Deyim |
allah'a/tanrıya kalmış olmak |
be in the lap of the gods f.
|
|
409 |
Deyim |
allah'ına kavuşmak |
meet your maker f.
|
|
410 |
Deyim |
(birinin) içine allah korkusu salmak |
rub the fear of god into (one) f.
|
|
411 |
Deyim |
allah korusun! |
god forbid! ünl.
|
|
412 |
Deyim |
allah korusun! |
heaven forbid! ünl.
|
|
413 |
Deyim |
allah kahretsin |
hang it ünl.
|
|
414 |
Deyim |
aman allah |
bless my stars ünl.
|
|
415 |
Deyim |
allah'ın hakkı üçtür |
the third time is the charm expr.
|
|
416 |
Deyim |
allah belanızı versin |
a plague on both your houses expr.
|
|
417 |
Deyim |
allah/tanrı dağına göre kar verir |
these things are sent to try us expr.
|
|
418 |
Deyim |
allah canımı alsın ki |
cross my heart (and hope to die) expr.
|
|
419 |
Deyim |
allah belamı versin ki |
cross my heart (and hope to die) expr.
|
|
420 |
Deyim |
allah düşmanımın başına vermesin |
I wouldn't wish that on my worst enemy expr.
|
|
421 |
Deyim |
allah izin verirse |
lord willing and the creek don't rise expr.
|
|
422 |
Deyim |
Allah'a kalmış |
in the lap of the gods expr.
|
|
423 |
Deyim |
allah'a şükür |
thank god expr.
|
|
424 |
Deyim |
allah'ın hakkı üçtür |
third time lucky expr.
|
|
425 |
Deyim |
benden uzak allah'a yakın |
far be it from me expr.
|
|
426 |
Deyim |
düşmez kalkmaz bir allah. |
even the best steed sometimes stumbles expr.
|
|
427 |
Deyim |
garip kuşun yuvasını allah yapar |
god tempers the wind to the shorn lamb expr.
|
|
428 |
Deyim |
sen elinden geleni yap gerisini allah'a bırak |
god helps him who helps himself expr.
|
|
429 |
Deyim |
yarına allah kerim |
tomorrow will take care of itself expr.
|
|
430 |
Deyim |
her allah'ın günü |
day in, day out, every day without fail expr.
|
|
431 |
Deyim |
allah aşkına |
(for) land sake (alive) [old-fashioned] [us] expr.
|
|
432 |
Deyim |
allah aşkına |
(for) land sakes (alive) [old-fashioned] [us] expr.
|
|
433 |
Deyim |
allah aşkına |
(for) land's sake (alive) [old-fashioned] [us] expr.
|
|
434 |
Deyim |
allah aşkına |
(for) land's sakes (alive) [old-fashioned] [us] expr.
|
|
435 |
Deyim |
(bir şeyi) allah düşmanımın başına vermesin |
(something) shouldn't happen to a dog expr.
|
|
436 |
Deyim |
(bir şeyi) allah düşmanıma bile vermesin |
(something) shouldn't happen to a dog expr.
|
|
437 |
Deyim |
(bir şeyi) allah kimsenin başına vermesin |
(something) shouldn't happen to a dog expr.
|
|
438 |
Deyim |
allah izin verirse |
(the good) lord willing and the creek don't rise [rural] expr.
|
|
439 |
Deyim |
allah belanı/belanızı versin |
a plague on both your/their houses expr.
|
|
440 |
Deyim |
allah/tanrı gücünü artırsın |
all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
|
|
441 |
Deyim |
allah/tanrı kolaylık versin |
all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
|
|
442 |
Deyim |
allah/tanrı gücünü artırsın |
all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
|
|
443 |
Deyim |
allah/tanrı kolaylık versin |
all power to your elbow [old-fashioned] [uk] expr.
|
|
444 |
Deyim |
allah'ın unuttuğu bir yerde |
beyond the black stump expr.
|
|
445 |
Deyim |
allah'ın/tanrı'nın lütfuyla |
by the grace of god expr.
|
|
446 |
Deyim |
allah (bir şeyi) düşmanımın başına vermesin |
I wouldn't wish (something) on a dog expr.
|
|
447 |
Deyim |
allah (bir şeyi) düşmanıma göstermesin |
I wouldn't wish (something) on a dog expr.
|
|
448 |
Deyim |
allah kimseye göstermesin/yaşatmasın |
I wouldn't wish (something) on a dog expr.
|
|
449 |
Deyim |
allah (bir şeyi) düşmanımın başına vermesin |
I wouldn't wish (something) on my worst enemy expr.
|
|
450 |
Deyim |
allah (bir şeyi) düşmanıma göstermesin |
I wouldn't wish (something) on my worst enemy expr.
|
|
451 |
Deyim |
(birinde) allah vergisi |
in (one's) blood expr.
|
|
452 |
Deyim |
birinde allah vergisi |
in one's blood expr.
|
|
453 |
Deyim |
allah vergisi |
in your blood expr.
|
|
454 |
Deyim |
etrafta/görünürde bir allah'ın kulu yok |
not a living soul in sight expr.
|
|
455 |
Deyim |
allah bilir |
the dear knows [dated] expr.
|
|
456 |
Deyim |
allah'ın unuttuğu yere |
off the beaten path expr.
|
|
457 |
Deyim |
allah saklasın! |
god forbid! exclam.
|
|
458 |
Deyim |
allah saklasın! |
heaven forbid! exclam.
|
|
Speaking |
|
459 |
Konuşma |
allah yardımcın olsun |
godspeed i.
|
|
460 |
Konuşma |
allah vere |
i wish to goodness ünl.
|
|
461 |
Konuşma |
allah'a ısmarladık |
ta-ta ünl.
|
|
462 |
Konuşma |
allah belanızı versin |
god damn you ünl.
|
|
463 |
Konuşma |
allah razı olsun |
may god bless you ünl.
|
|
464 |
Konuşma |
allah razı olsun |
thank you ünl.
|
|
465 |
Konuşma |
allah senden razı olsun |
may god bless you ünl.
|
|
466 |
Konuşma |
allah senden razı olsun |
may god be pleased with you ünl.
|
|
467 |
Konuşma |
allah senden razı olsun! |
god bless you! ünl.
|
|
468 |
Konuşma |
allah versin |
ask god for it ünl.
|
|
469 |
Konuşma |
allah yardımcın olsun |
god help you ünl.
|
|
470 |
Konuşma |
allah yardımcın olsun |
heaven help you ünl.
|
|
471 |
Konuşma |
allah yardımcınız olsun |
god speed you ünl.
|
|
472 |
Konuşma |
allah allah! |
heaven ünl.
|
|
473 |
Konuşma |
allah vere de |
let's hope that expr.
|
|
474 |
Konuşma |
allah'a emanet ol |
god bless you expr.
|
|
475 |
Konuşma |
allah allah! |
what the hell! expr.
|
|
476 |
Konuşma |
allah'a emanet ol |
god bless expr.
|
|
477 |
Konuşma |
allah aşkına sana ne oldu? |
what on earth happened to you? expr.
|
|
478 |
Konuşma |
allah rızası için! |
for crying out loud! expr.
|
|
479 |
Konuşma |
Allah'ın izniyle |
by Allah's leave expr.
|
|
480 |
Konuşma |
allah kabul etsin |
may allah accept expr.
|
|
481 |
Konuşma |
allah kavuştursun! |
may god unite you again! expr.
|
|
482 |
Konuşma |
allah nazardan saklasın |
may allah protect you from evil eye expr.
|
|
483 |
Konuşma |
allah ne muradın varsa versin |
may allah give you whatever you wish expr.
|
|
484 |
Konuşma |
allah acısın |
may god have pity on him expr.
|
|
485 |
Konuşma |
allah bağışlasın |
god bless him/her expr.
|
|
486 |
Konuşma |
allah çarpsın ki! |
I swear to god! expr.
|
|
487 |
Konuşma |
allah gönlüne göre versin |
may the lord reward you expr.
|
|
488 |
Konuşma |
allah iyiliğini versin |
god bless you expr.
|
|
489 |
Konuşma |
allah izin verirse |
god willing and the creek don't rise expr.
|
|
490 |
Konuşma |
allah kazadan beladan saklasın |
god protect you from all evil expr.
|
|
491 |
Konuşma |
allah kolaylık versin |
may god make it easy for you expr.
|
|
492 |
Konuşma |
allah ne muradın varsa versin |
may the lord reward you expr.
|
|
493 |
Konuşma |
allah ömürler versin |
may god give you a long life expr.
|
|
494 |
Konuşma |
allah rahatlık versin |
sleep tight expr.
|
|
495 |
Konuşma |
allah rahatlık versin |
have a nice sleep expr.
|
|
496 |
Konuşma |
allah razı olsun |
may god be pleased expr.
|
|
497 |
Konuşma |
allah sabır versin |
may god give patience expr.
|
|
498 |
Konuşma |
allah sabır versin |
may god give you patience expr.
|
|
499 |
Konuşma |
allah şahidim olsun |
may god be my witness expr.
|
|
500 |
Konuşma |
allah taksiratını affetsin |
may allah forgive his/her sins expr.
|
|