Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
a blow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"a blow"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Modern Slang
1
Modern Argo
a blow
i.
ara
2
Modern Argo
a blow
i.
mola
"a blow"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 215 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
deal a blow to
f.
darbe indirmek
2
Genel
(a bugle) to blow
f.
boru çalmak
3
Genel
deal somebody a blow
f.
oturtmak
4
Genel
blow a raspberry
f.
yuhalamak
5
Genel
give a blow with a whip
f.
kamçı vurmak
6
Genel
blow a whistle
f.
düdük çalmak
7
Genel
blow a fuse
f.
sigortayı attırmak
8
Genel
strike someone a blow
f.
birine bir yumruk indirmek
9
Genel
deal a blow
f.
geçirmek
10
Genel
blow a horn
f.
korna çalmak
11
Genel
blow a trumpet
f.
borazan çalmak
12
Genel
deal somebody a blow
f.
yumruk atmak
13
Genel
deal a blow at somebody
f.
yumruk atmak
14
Genel
have a blow dry
f.
fön çektirmek
15
Genel
blow a kiss
f.
öpücük atmak
16
Genel
blow a kiss
f.
öpücük yollamak
17
Genel
receive a nasty blow
f.
acı bir darbe yemek
18
Genel
get a severe blow
f.
acı bir darbe yemek
19
Genel
receive a nasty blow
f.
ağır bir darbe yemek
20
Genel
get a severe blow
f.
ağır bir darbe yemek
21
Genel
blow a fuse
f.
çılgına dönmek
22
Genel
blow up a balloon
f.
balon şişirmek
23
Genel
take a major blow
f.
büyük darbe almak
24
Genel
receive a blow
f.
darbe almak
25
Genel
blow up a bomb
f.
bomba patlatmak
26
Genel
blow a gasket
f.
contası atmak
27
Genel
blow a gasket
f.
contadan sızdırmak
28
Genel
at a blow
zf.
aniden
29
Genel
at a blow
zf.
birden
30
Genel
a blow was struck
expr.
ilerleme kaydedildi
Phrases
31
İfadeler
with a sharp blow
expr.
küt diye
Colloquial
32
Konuşma Dili
a severe blow
i.
ağır bir darbe
33
Konuşma Dili
a big blow
i.
büyük bir darbe
34
Konuşma Dili
fetch a blow
f.
tokat aşketmek
35
Konuşma Dili
blow someone a kiss
f.
öpücük göndermek
36
Konuşma Dili
blow someone a kiss
f.
öpücük yollamak
37
Konuşma Dili
there has been a blow-out
f.
sigorta atmak
Idioms
38
Deyim
a body blow
i.
ciddi/kötü bir darbe
39
Deyim
a death blow
i.
son darbe
40
Deyim
a blow-by-blow account
i.
ayrıntılı tarif/tanım/hesap
41
Deyim
a blow-by-blow account
i.
tüm ayrıntılarıyla anlatım
42
Deyim
a blow-by-blow account
i.
harfi harfine anlatım
43
Deyim
a blow-by-blow account
i.
en ince ayrıntısına kadar anlatım/betimleme/açıklama
44
Deyim
a blow-by-blow account
i.
oluş sırasına göre tüm detaylarıyla yapılan anlatım
45
Deyim
a blow-by-blow account
i.
bir olayın her anının en ince ayrıntısına kadar anlatımı
46
Deyim
a blow-by-blow account
i.
bir olayla ilgili ayrıntılı olarak verilen hesap
47
Deyim
a death blow
i.
öldürücü darbe
48
Deyim
a death blow
i.
öldüren darbe
49
Deyim
a death blow
i.
bitirici darbe
50
Deyim
a death blow
i.
yıkıcı darbe
51
Deyim
blow a hype
f.
gereksiz yere heyecanlı davranmak
52
Deyim
blow a hype
f.
havalara girmek
53
Deyim
blow a hype
f.
aşırı tepki göstermek
54
Deyim
blow a hype
f.
kendini kaybetmek
55
Deyim
strike a blow
f.
ağır bir darbe indirmek
56
Deyim
strike a blow
f.
atak yapmak
57
Deyim
blow a gasket
f.
balatayı yakmak
58
Deyim
strike a blow against
f.
bir darbe indirmek
59
Deyim
blow a gasket
f.
balatayı sıyırmak
60
Deyim
deal something a death blow
f.
bitirici darbeyi vurmak
61
Deyim
blow a bundle on
f.
bir servet ödemek
62
Deyim
land a blow
f.
bir yumruk oturtmak
63
Deyim
deal something a death blow
f.
büyük darbe indirmek
64
Deyim
blow a gasket
f.
deliye dönmek
65
Deyim
blow a gasket
f.
çılgına dönmek
66
Deyim
blow a gasket
f.
çileden çıkmak
67
Deyim
get a blow in
f.
darbe vurmak
68
Deyim
strike a blow for
f.
destek olmak/vermek
69
Deyim
blow a bundle on
f.
çok para ödemek
70
Deyim
blow a gasket
f.
dinden imandan çıkmak
71
Deyim
blow a fuse
f.
dinden imandan çıkmak
72
Deyim
strike a blow
f.
hücum etmek
73
Deyim
blow a whistle
f.
ihbar etmek
74
Deyim
blow a whistle
f.
ispiyonlamak
75
Deyim
blow a gasket
f.
itidalini kaybetmek
76
Deyim
blow a gasket
f.
öfkeye kapılmak
77
Deyim
blow a gasket
f.
öfkelenmek
78
Deyim
blow a gasket
f.
küplere binmek
79
Deyim
blow a fuse
f.
öfkelenmek
80
Deyim
blow a gasket
f.
kızmak
81
Deyim
strike a blow
f.
saldırı yapmak
82
Deyim
blow a gasket
f.
şalterleri atmak
83
Deyim
blow a gasket
f.
şalteri atmak
84
Deyim
deal something a death blow
f.
son darbeyi vurmak
85
Deyim
blow a gasket
f.
sinirlenmek
86
Deyim
blow a gasket
f.
sigortası atmak (öfkeden)
87
Deyim
land a blow
f.
taşı gediğine koymak
88
Deyim
blow a fuse
f.
tepesi atmak
89
Deyim
blow a gasket
f.
tepesi atmak
90
Deyim
land a blow
f.
taşı gediğine oturtmak
91
Deyim
blow a hole in something
f.
(fikirlerini/iddialarını) çürütmek
92
Deyim
blow a hole in something
f.
(bütçede) delik açmak
93
Deyim
get a blow in
f.
yumruk patlatmak
94
Deyim
get a blow in
f.
yumruk oturtmak
95
Deyim
deal a final blow
f.
son darbeyi indirmek
96
Deyim
blow a buffer
f.
söyleyeceği şeyi unutmak
97
Deyim
blow a hole in
f.
-i çürütmek
98
Deyim
blow a hole in
f.
-in etkisini azaltmak
99
Deyim
blow a hole in something
f.
sistemde delik açmak
100
Deyim
blow a hole in something
f.
sistemi bozmak
101
Deyim
blow a hole in something
f.
bir şeyin etkinliğini azaltmak
102
Deyim
blow a hole in something
f.
bir şeyi sömürmek
103
Deyim
blow a hole in something
f.
bir şeyi azaltmak
104
Deyim
blow a hole in something
f.
bir şeyde sızıntı yaratmak
105
Deyim
blow a deal
f.
anlaşmayı bozmak
106
Deyim
blow a deal
f.
anlaşmayı mahvetmek
107
Deyim
blow a deal
f.
anlaşmayı berbat etmek
108
Deyim
blow a deal
f.
anlaşmayı yüzüne gözüne bulaştırmak
109
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birine/bir şeye) büyük zarar vermek
110
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birine/bir şeye) zarar vermek
111
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek
112
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birini/bir şeyi) kötü etkilemek
113
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birini/bir şeyi) yerle bir etmek
114
Deyim
deal (someone or something) a blow
f.
(birine/bir şeye) büyük bir darbe vurmak
115
Deyim
deal a death blow
f.
ölümcül bir darbe vurmak
116
Deyim
deal a death blow
f.
öldürücü bir darbe vurmak
117
Deyim
deal a death blow
f.
öldüren bir darbe vurmak
118
Deyim
deal a death blow
f.
öldüren darbeyi vurmak
119
Deyim
deal a death blow
f.
büyük darbe indirmek
120
Deyim
deal a death blow
f.
bitirici darbeyi vurmak
121
Deyim
deal a death blow
f.
son darbeyi vurmak
122
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birine/bir şeye büyük zarar vermek
123
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birine/bir şeye zarar vermek
124
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
125
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birini/bir şeyi kötü etkilemek
126
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birini/bir şeyi yerle bir etmek
127
Deyim
deal somebody/something a blow
f.
birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak
128
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birine/bir şeye büyük zarar vermek
129
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birine/bir şeye zarar vermek
130
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birini/bir şeyi olumsuz etkilemek
131
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birini/bir şeyi kötü etkilemek
132
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birini/bir şeyi yerle bir etmek
133
Deyim
deal a blow to somebody/something
f.
birine/bir şeye büyük bir darbe vurmak
134
Deyim
strike a blow against (something)
f.
(bir şeye) bir darbe indirmek
135
Deyim
strike a blow against (something)
f.
(bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
136
Deyim
strike a blow at (something)
f.
(bir şeye) bir darbe indirmek
137
Deyim
strike a blow at (something)
f.
(bir şeye) karşı mücadeleye destek olmak
138
Deyim
strike a blow for (something)
f.
(bir şeye) destek olmak/vermek
139
Deyim
at a (single) blow
expr.
aniden
140
Deyim
at a (single) blow
expr.
bir anda
141
Deyim
at a (single) blow
expr.
bir çırpıda
142
Deyim
at a (single) blow
expr.
birdenbire
143
Deyim
at a (single) blow
expr.
birden
144
Deyim
at a (single) blow
expr.
ansızın
Technical
145
Teknik
test method for the integrity of a valve after an external blow
i.
dış darbeye maruz kalma sonrası vana bütünlüğünün kontrolu deneyi
Military
146
Askeri
inflict a heavy blow
f.
ağır darbe vurmak
Slang
147
Argo
blow a snot rocket
f.
bir parmak burnun bir deliğini kaparken diğerinden sümkürmek
148
Argo
blow a snot rocket
f.
sümük roketi yollamak
149
Argo
blow up a storm
f.
bir üflemeli aleti hünerli bir biçimde çalmak
150
Argo
blow up a storm
f.
(müzik aletini) öttürmek
151
Argo
blow up a storm
f.
(bir enstrümanı iyi çalarak) ağlatmak
152
Argo
give a blow job
f.
ağıza almak
153
Argo
give a blow job
f.
ağzına almak
154
Argo
blow a load
f.
boşalmak/attırmak
155
Argo
blow a gasket
f.
çılgına dönmek
156
Argo
blow a fuse
f.
deliye dönmek
157
Argo
blow a gasket
f.
conta yakmak
158
Argo
blow a bronx cheer
f.
dil çıkarmak
159
Argo
blow a gasket
f.
deliye dönmek
160
Argo
blow a fuse
f.
çılgına dönmek
161
Argo
give a blow-job
f.
sakso çekmek
162
Argo
blow a gasket
f.
şalteri atmak
163
Argo
blow a gasket
f.
şalterleri atmak
164
Argo
blow a fuse
f.
şalterleri atmak
165
Argo
blow a fuse
f.
şalteri atmak
166
Argo
blow a raspberry
f.
yuhalamak
167
Argo
blow a strawberry
f.
zort çekmek
168
Argo
blow a raspberry
f.
yuh çekmek
169
Argo
blow a raspberry
f.
zort çekmek
170
Argo
give a blow-job
f.
sakso çekmek
171
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
salla
172
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
salla gitsin
173
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
yetti artık
174
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
yetti gari
175
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
bırak
176
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
bırak ya
177
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
siktir et
178
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
salla
179
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
salla gitsin
180
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
yetti artık
181
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
yetti gari
182
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
bırak!
183
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
bırak ya
184
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
siktir et
185
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
salla
186
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
salla gitsin
187
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
yetti artık
188
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
yetti gari
189
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
bırak!
190
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
bırak ya
191
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
siktir et
192
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
benden bu kadar
193
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
pes
194
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
bırak
195
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
yetti artık
196
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
buraya kadar
197
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
salla
198
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
salla gitsin
199
Argo
blow that for a lark [uk]
expr.
siktir et
200
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
salla
201
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
salla gitsin
202
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
siktir et
203
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
bırak ya
204
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
yetti artık
205
Argo
blow this for a game of soldiers
expr.
benden bu kadar
206
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
salla
207
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
salla gitsin
208
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
siktir et
209
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
bırak ya
210
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
yetti artık
211
Argo
blow that for a game of soldiers
expr.
benden bu kadar
212
Argo
blow this/that for a game of soldiers
exclam.
salla
213
Argo
blow this/that for a game of soldiers
exclam.
salla gitsin
214
Argo
blow this/that for a game of soldiers
exclam.
siktir et
215
Argo
blow this/that for a game of soldiers
exclam.
bırak ya
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a blow
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy