Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
dağıtmak
"dağıtmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 183 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
dağıtmak
deal
f.
2
Yaygın Kullanım
dağıtmak
scatter
f.
3
Yaygın Kullanım
dağıtmak
hand out
f.
4
Yaygın Kullanım
dağıtmak
distribute
f.
General
5
Genel
dağıtmak
disaggregate
f.
6
Genel
dağıtmak
sparge
f.
7
Genel
dağıtmak
send out
f.
8
Genel
dağıtmak
shed
f.
9
Genel
dağıtmak
dispense
f.
10
Genel
dağıtmak
spread
f.
11
Genel
dağıtmak
disband
f.
12
Genel
dağıtmak
ruffle
f.
13
Genel
dağıtmak
be on the loose
f.
14
Genel
dağıtmak
dispel
f.
15
Genel
dağıtmak
muddle
f.
16
Genel
dağıtmak
rag
f.
17
Genel
dağıtmak
dispensate
f.
18
Genel
dağıtmak
smash
f.
19
Genel
dağıtmak
deal out
f.
20
Genel
dağıtmak
divide
f.
21
Genel
dağıtmak
issue
f.
22
Genel
dağıtmak
dish out
f.
23
Genel
dağıtmak
divide up among
f.
24
Genel
dağıtmak
break
f.
25
Genel
dağıtmak
bestrew
f.
26
Genel
dağıtmak
make a mess of
f.
27
Genel
dağıtmak
tumble
f.
28
Genel
dağıtmak
diffuse
f.
29
Genel
dağıtmak
propagate
f.
30
Genel
dağıtmak
give out
f.
31
Genel
dağıtmak
crack up
f.
32
Genel
dağıtmak
divert
f.
33
Genel
dağıtmak
rumple
f.
34
Genel
dağıtmak
deploy
f.
35
Genel
dağıtmak
disperse
f.
36
Genel
dağıtmak
mete out
f.
37
Genel
dağıtmak
dot
f.
38
Genel
dağıtmak
serve out
f.
39
Genel
dağıtmak
disject
f.
40
Genel
dağıtmak
disarrange
f.
41
Genel
dağıtmak
dole out
f.
42
Genel
dağıtmak
dispose
f.
43
Genel
dağıtmak
dismantle
f.
44
Genel
dağıtmak
disrupt
f.
45
Genel
dağıtmak
litter
f.
46
Genel
dağıtmak
fling off
f.
47
Genel
dağıtmak
dissipate
f.
48
Genel
dağıtmak
circulate
f.
49
Genel
dağıtmak
drown
f.
50
Genel
dağıtmak
dispose of
f.
51
Genel
dağıtmak
clutter
f.
52
Genel
dağıtmak
demount
f.
53
Genel
dağıtmak
disincorporate
f.
54
Genel
dağıtmak
disjoint
f.
55
Genel
dağıtmak
divide among
f.
56
Genel
dağıtmak
freak out
f.
57
Genel
dağıtmak
strew
f.
58
Genel
dağıtmak
pass out
f.
59
Genel
dağıtmak
send
f.
60
Genel
dağıtmak
defuse
f.
61
Genel
dağıtmak
break up
f.
62
Genel
dağıtmak
allocate
f.
63
Genel
dağıtmak
apportion
f.
64
Genel
dağıtmak
distribute
f.
65
Genel
dağıtmak
dissolve
f.
66
Genel
dağıtmak
dispatch
f.
67
Genel
dağıtmak
turn in
f.
68
Genel
dağıtmak
disintegrate
f.
69
Genel
dağıtmak
deliver
f.
70
Genel
dağıtmak
lose one's self-control
f.
71
Genel
dağıtmak
throw about
f.
72
Genel
dağıtmak
erogate
f.
73
Genel
dağıtmak
defuze
f.
74
Genel
dağıtmak
evolve
f.
75
Genel
dağıtmak
touzle [rare]
f.
76
Genel
dağıtmak
turn
f.
77
Genel
dağıtmak
effuse
f.
78
Genel
dağıtmak
uncreate
f.
79
Genel
dağıtmak
unhinge
f.
80
Genel
dağıtmak
kerfuffle
f.
81
Genel
dağıtmak
wisp [uk] [dialect]
f.
82
Genel
dağıtmak
melt
f.
83
Genel
dağıtmak
modge [dialect] [midland english]
f.
84
Genel
dağıtmak
mousle
f.
85
Genel
dağıtmak
mull
f.
86
Genel
dağıtmak
mull
f.
87
Genel
dağıtmak
mux [new england]
f.
88
Genel
dağıtmak
muzz [uk]
f.
89
Genel
dağıtmak
depart [obsolete]
f.
90
Genel
dağıtmak
desparple [obsolete]
f.
91
Genel
dağıtmak
overstraw
f.
92
Genel
dağıtmak
overstrew
f.
93
Genel
dağıtmak
overstrow
f.
94
Genel
dağıtmak
rough
f.
95
Genel
dağıtmak
ruffle up
f.
96
Genel
dağıtmak
impart
f.
97
Genel
dağıtmak
discuss [obsolete]
f.
98
Genel
dağıtmak
disgregate
f.
99
Genel
dağıtmak
dismarshal
f.
100
Genel
dağıtmak
dismiss
f.
101
Genel
dağıtmak
dispence [obsolete]
f.
102
Genel
dağıtmak
dispend [obsolete]
f.
103
Genel
dağıtmak
disperple
f.
104
Genel
dağıtmak
disrange
f.
105
Genel
dağıtmak
disseminate
f.
106
Genel
dağıtmak
distemper
f.
107
Genel
dağıtmak
distract [obsolete]
f.
108
Genel
dağıtmak
digest [obsolete]
f.
109
Genel
dağıtmak
powder
f.
110
Genel
dağıtmak
disburse
f.
111
Genel
dağıtmak
scale [scotland]
f.
112
Genel
dağıtmak
scat
f.
113
Genel
dağıtmak
separate
f.
114
Genel
dağıtmak
shift
f.
115
Genel
dağıtmak
spalt [dialect]
f.
116
Genel
dağıtmak
sprawl
f.
117
Genel
dağıtmak
sprenge
f.
118
Genel
dağıtmak
straw
f.
Phrasals
119
Öbek Fiiller
dağıtmak
throw in
f.
120
Öbek Fiiller
dağıtmak
fling about
f.
121
Öbek Fiiller
dağıtmak
stir around
f.
122
Öbek Fiiller
dağıtmak
stir something around
f.
123
Öbek Fiiller
dağıtmak
sweep aside
f.
124
Öbek Fiiller
dağıtmak
circulate through something
f.
125
Öbek Fiiller
dağıtmak
circulate among someone or something
f.
126
Öbek Fiiller
dağıtmak
circulate something through something
f.
127
Öbek Fiiller
dağıtmak
put out
f.
128
Öbek Fiiller
dağıtmak
give out
f.
129
Öbek Fiiller
dağıtmak
issue to
f.
130
Öbek Fiiller
dağıtmak
rip apart
f.
131
Öbek Fiiller
dağıtmak
distribute among
f.
132
Öbek Fiiller
dağıtmak
toss off
f.
133
Öbek Fiiller
dağıtmak
slob up
f.
134
Öbek Fiiller
dağıtmak
send along
f.
135
Öbek Fiiller
dağıtmak
measure out
f.
136
Öbek Fiiller
dağıtmak
average out
f.
137
Öbek Fiiller
dağıtmak
circulate among
f.
138
Öbek Fiiller
dağıtmak
send around
f.
139
Öbek Fiiller
dağıtmak
splinter up
f.
140
Öbek Fiiller
dağıtmak
trash out
f.
Colloquial
141
Konuşma Dili
dağıtmak
bum out
f.
142
Konuşma Dili
dağıtmak
have one's fling
f.
143
Konuşma Dili
dağıtmak
be well away
f.
144
Konuşma Dili
dağıtmak
go (out) wilding
f.
145
Konuşma Dili
dağıtmak
go moggy [south africa]
f.
146
Konuşma Dili
dağıtmak
go wilding
f.
147
Konuşma Dili
dağıtmak
go out wilding
f.
148
Konuşma Dili
dağıtmak
have it large [uk]
f.
149
Konuşma Dili
dağıtmak
mess about
f.
150
Konuşma Dili
dağıtmak
large it
f.
151
Konuşma Dili
dağıtmak
domino
f.
152
Konuşma Dili
dağıtmak
peddle
f.
Idioms
153
Deyim
dağıtmak
rip (someone or something) apart
f.
154
Deyim
dağıtmak
even out
f.
155
Deyim
dağıtmak
be on the rampage
f.
156
Deyim
dağıtmak
fuck up
f.
157
Deyim
dağıtmak
fuck about with
f.
158
Deyim
dağıtmak
go on the rampage
f.
159
Deyim
dağıtmak
make hay
f.
160
Deyim
dağıtmak
give it large [uk]
f.
161
Deyim
dağıtmak
have it large [uk]
f.
162
Deyim
dağıtmak
go nuclear
f.
163
Deyim
dağıtmak
let loose of (something)
f.
164
Deyim
dağıtmak
play havoc
f.
165
Deyim
dağıtmak
send flying
f.
Trade/Economic
166
Ticaret/Ekonomi
dağıtmak
allocate
f.
167
Ticaret/Ekonomi
dağıtmak
divide
f.
168
Ticaret/Ekonomi
dağıtmak
issue
f.
169
Ticaret/Ekonomi
dağıtmak
distribute
f.
Law
170
Hukuk
dağıtmak
dissolve
f.
171
Hukuk
dağıtmak
dispense
f.
Politics
172
Siyasal
dağıtmak
allocate
f.
Technical
173
Teknik
dağıtmak
decompose
f.
174
Teknik
dağıtmak
deliver
f.
175
Teknik
dağıtmak
scatter
f.
Food Engineering
176
Gıda
dağıtmak
disperse
f.
Archaic
177
Eski Kullanım
dağıtmak
overshake
f.
178
Eski Kullanım
dağıtmak
unmechanise
f.
179
Eski Kullanım
dağıtmak
unmechanize
f.
180
Eski Kullanım
dağıtmak
break
f.
181
Eski Kullanım
dağıtmak
springle
f.
Slang
182
Argo
dağıtmak
whoop it up
f.
183
Argo
dağıtmak
turn up
f.
"dağıtmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 497 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
eskrimde rakibin dikkatini dağıtmak veya tepki vermesini sağlamak için yapılan bir hareket
battuta
i.
2
Genel
madeni para dağıtmak için kullanılan taşınabilir cihaz
money-changer
i.
3
Genel
dağıtmak (kart/kağıt)
bunch
i.
4
Genel
gelen sıcak havayı dağıtmak için saç kurutma makinesine takılan aparat
diffuser
i.
5
Genel
gümüş tuzlarını dağıtmak için jelatinden faydalanılan fotoğrafik işlem
gelatin process
i.
6
Genel
sorumluluğu dağıtmak
decentralize
f.
7
Genel
sorumluluğu dağıtmak
decentralise
f.
8
Genel
efkar dağıtmak
drown one's sorrows
f.
9
Genel
mektup dağıtmak
deliver
f.
10
Genel
dikkati dağıtmak
cause somebody to lose concentration
f.
11
Genel
dikkatini dağıtmak
distract
f.
12
Genel
dikkati dağıtmak
distract
f.
13
Genel
dağıtmak (iskambil kağıtlarını)
deal
f.
14
Genel
dikkat dağıtmak
divert
f.
15
Genel
konuyu dağıtmak
ramble
f.
16
Genel
dikkat dağıtmak
make concentration difficult
f.
17
Genel
piyangoda hediye olarak dağıtmak
raffle off
f.
18
Genel
kalabalığı dağıtmak
decongest
f.
19
Genel
maaş dağıtmak
pay
f.
20
Genel
vesika ile dağıtmak
ration
f.
21
Genel
dikkati dağıtmak
divert one's attention away
f.
22
Genel
beynini dağıtmak
blow somebody's brains out
f.
23
Genel
ortalığı dağıtmak
make untidy
f.
24
Genel
haksızca dağıtmak
divide unfairly
f.
25
Genel
dikkatini dağıtmak
divert one's attention away
f.
26
Genel
ortalığı dağıtmak
mess up
f.
27
Genel
dikkat dağıtmak
distract
f.
28
Genel
yeniden dağıtmak
redeliver
f.
29
Genel
eşit olarak dağıtmak
prorate
f.
30
Genel
kağıt dağıtmak
deal
f.
31
Genel
kaşıkla dağıtmak
spoon out
f.
32
Genel
korkutarak dağıtmak
stampede
f.
33
Genel
eşit kısımlara ayırıp dağıtmak
parcel out
f.
34
Genel
yeniden dağıtmak
redistribute
f.
35
Genel
bir yeri dağıtmak
mess something up
f.
36
Genel
dikkatini dağıtmak
cause somebody to lose concentration
f.
37
Genel
sofrada eti kesip dağıtmak
carve
f.
38
Genel
kalabalığı dağıtmak
disperse
f.
39
Genel
oyun kağıdı dağıtmak
deal
f.
40
Genel
kalabalığı dağıtmak
scatter
f.
41
Genel
dikkatini dağıtmak
divert
f.
42
Genel
yazılı kağıdı dağıtmak
hand out
f.
43
Genel
yanlış dağıtmak
misdeal
f.
44
Genel
dağıtmak (gazete, mektup vb'ni)
deliver
f.
45
Genel
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpot
f.
46
Genel
dağıtmak (para)
disburse
f.
47
Genel
adalet dağıtmak
do justice
f.
48
Genel
gazete dağıtmak
distribute
f.
49
Genel
yazılı kağıdı dağıtmak
give out
f.
50
Genel
cimrice dağıtmak
dole out
f.
51
Genel
idareli dağıtmak
dole out
f.
52
Genel
azar azar dağıtmak
dole out
f.
53
Genel
adalet dağıtmak
dispense justice
f.
54
Genel
rastgele dağıtmak
randomize
f.
55
Genel
dikkat dağıtmak
distract attention
f.
56
Genel
ücretsiz dağıtmak
hand out
f.
57
Genel
alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle uçup büsbütün dağıtmak
total freak out
f.
58
Genel
dağıtmak (içerek)
smash
f.
59
Genel
ablukayı dağıtmak
lift blockade
f.
60
Genel
temettü dağıtmak
pay dividend
f.
61
Genel
ablukayı dağıtmak
remove blockade
f.
62
Genel
kar payı dağıtmak
pay dividend
f.
63
Genel
(görev) dağıtmak
dispatch
f.
64
Genel
ikramiye dağıtmak
pay bonus
f.
65
Genel
ikramiye dağıtmak
distribute bonus
f.
66
Genel
ikramiye dağıtmak
pay premium
f.
67
Genel
broşür dağıtmak
distribute pamphlet
f.
68
Genel
broşür dağıtmak
distribute brochure
f.
69
Genel
(yoksullara para/yiyecek) dağıtmak
dole
f.
70
Genel
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak
decentralize
f.
71
Genel
(dikkatini) dağıtmak
distract
f.
72
Genel
merkezden yetki dağıtmak
decentralize
f.
73
Genel
kafa dağıtmak
let one's hair down
f.
74
Genel
kafa dağıtmak
let it all hang out
f.
75
Genel
kafa dağıtmak
let oneself go
f.
76
Genel
göstericileri dağıtmak
break up the demonstration
f.
77
Genel
göstericileri dağıtmak
disperse demonstration
f.
78
Genel
kalabalığı dağıtmak
break up the crowd
f.
79
Genel
kalabalığı dağıtmak
disperse the crowd
f.
80
Genel
dikkatini dağıtmak
break one's concentration
f.
81
Genel
göstericileri dağıtmak
scatter the protesters
f.
82
Genel
protestocuları dağıtmak
scatter the protesters
f.
83
Genel
göstericileri dağıtmak
disperse the demonstrators
f.
84
Genel
protestocuları dağıtmak
disperse the demonstrators
f.
85
Genel
serveti yeniden dağıtmak
redistribute wealth
f.
86
Genel
kalanı dağıtmak
split the difference
f.
87
Genel
grevi dağıtmak
break a strike
f.
88
Genel
kalabalığı dağıtmak
disband the crowd
f.
89
Genel
gıda dağıtmak
distribute food
f.
90
Genel
yiyecek dağıtmak
distribute food
f.
91
Genel
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
dispel the protesters with pepper spray
f.
92
Genel
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
fend off the protesters with pepper spray
f.
93
Genel
göstericileri biber gazı sıkarak dağıtmak
clear the protesters with pepper spray
f.
94
Genel
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
dispel the protesters with pepper spray
f.
95
Genel
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
clear the protesters with pepper spray
f.
96
Genel
göstericileri biber gazıyla dağıtmak
fend off the protesters with pepper spray
f.
97
Genel
yemek dağıtmak
hand out food
f.
98
Genel
yemek dağıtmak
give out food
f.
99
Genel
yemek dağıtmak
distribute food
f.
100
Genel
dikkatini dağıtmak
distract someone from something
f.
101
Genel
herkese mavi boncuk dağıtmak
flirt with everyone
f.
102
Genel
herkese mavi boncuk dağıtmak
be flirtatious with everyone
f.
103
Genel
taraftarları dağıtmak
disperse the supporters
f.
104
Genel
birinin dikkatini dağıtmak
distract someone
f.
105
Genel
konuyu dağıtmak
digress
f.
106
Genel
kırarak dağıtmak
diffract
f.
107
Genel
aralarında dağıtmak
distribute among
f.
108
Genel
merkezden birkaç yere yetki dağıtmak
decentralise
f.
109
Genel
merkezden yetki dağıtmak
decentralise
f.
110
Genel
rastgele dağıtmak
randomise
f.
111
Genel
ilgi dağıtmak
distract
f.
112
Genel
şifa dağıtmak
heal
f.
113
Genel
ısı dağıtmak
dissipate heat
f.
114
Genel
gazete dağıtmak
deliver newspapers
f.
115
Genel
toprakları eşit dağıtmak
agrarianize
f.
116
Genel
yeniden dağıtmak
reapportion
f.
117
Genel
imza dağıtmak
sign autographs
f.
118
Genel
(sıvıyı) dağıtmak
perfuse
f.
119
Genel
azar azar göndermek/dağıtmak
trickle
f.
120
Genel
birinin dikkatini dağıtmak
engage someone's attention
f.
121
Genel
çerçevesini dağıtmak
unframe
f.
122
Genel
sisi dağıtmak
enubilate
f.
123
Genel
pusu dağıtmak
enubilate
f.
124
Genel
kartları dağıtmak
make
f.
125
Genel
üstündeki ilgiyi dağıtmak
upstage
f.
126
Genel
broşür/el ilanı dağıtmak
leaflet
f.
127
Genel
dikkatini dağıtmak
beguile
f.
128
Genel
(bir sıvıyı) boru yardımı ile biriktirmek veya dağıtmak
manifold
f.
129
Genel
bir kokuyu üfleyerek dağıtmak
whiff
f.
130
Genel
(perdahı) eriterek çömleğin üzerine dağıtmak
mature
f.
131
Genel
ölçüyle paylaştırmak veya dağıtmak
measure
f.
132
Genel
sertçe dağıtmak
bounce
f.
133
Genel
(sıvının) parçacıklarını tek boyuta küçültüp eşit dağıtmak
homogenize
f.
134
Genel
(sıvının) parçacıklarını tek boyuta küçültüp eşit dağıtmak
homogenise
f.
135
Genel
yanlış dağıtmak
misdepart
f.
136
Genel
dikkatini dağıtmak
moither [dialect]
f.
137
Genel
dikkatini dağıtmak
moider [dialect]
f.
138
Genel
yeniden dağıtmak
repartition
f.
139
Genel
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak
decentralise [uk]
f.
140
Genel
merkezden yetki dağıtmak
deconcentrate
f.
141
Genel
kart dağıtmak
hit
f.
142
Genel
maske takarak veya kılık değiştirerek ilgiyi dağıtmak
mumm
f.
143
Genel
rüzgarla dağıtmak
overblow
f.
144
Genel
dikkatini dağıtmak
ruffle
f.
145
Genel
etrafa dağıtmak
disparkle
f.
146
Genel
kalabalığı dağıtmak
dissipate
f.
147
Genel
eşit dağıtmak
distribute
f.
148
Genel
kargaşayla dikkatini dağıtmak
disturb [obsolete]
f.
149
Genel
(yüzey, gelen ışığı) yansımayla kırıp dağıtmak
diffuse
f.
150
Genel
azar azar dağıtmak
inch [obsolete]
f.
151
Genel
(propaganda yöntemi olarak) broşür dağıtmak
pamphleteer
f.
152
Genel
(propaganda yöntemi olarak) kitapçık bastırarak dağıtmak
pamphleteer
f.
153
Genel
(propaganda yöntemi olarak) risale dağıtmak
pamphleteer
f.
154
Genel
poster dağıtmak
paper
f.
155
Genel
el ilanı dağıtmak
paper
f.
156
Genel
az miktarda dağıtmak
peddle
f.
157
Genel
gıdım gıdım dağıtmak
peddle
f.
158
Genel
büyük miktarlarda dağıtmak
flood
f.
159
Genel
bol bol dağıtmak
flood
f.
160
Genel
broşür dağıtmak
flyer
f.
161
Genel
(bir yerde) broşür dağıtmak
flyer
f.
162
Genel
(birilerine) broşür dağıtmak
flyer
f.
163
Genel
paylara bölüp dağıtmak
part
f.
164
Genel
dikkatini dağıtmak
preoccupy
f.
165
Genel
kafasını dağıtmak
preoccupy
f.
166
Genel
bölüp dağıtmak
scantle
f.
167
Genel
gelişigüzel dağıtmak
seed
f.
168
Genel
mekana dağıtmak
separate
f.
169
Genel
karıştırıp dağıtmak
skail
f.
170
Genel
dökerek dağıtmak
slop
f.
171
Genel
hapşırarak dağıtmak
sneeze
f.
172
Genel
kağıtları dağıtmak
deal
f.
173
Genel
(kalabalığı vb.) dağıtmak
scatter
f.
Phrasals
174
Öbek Fiiller
cömertçe dağıtmak
ladle out
f.
175
Öbek Fiiller
dikkat dağıtmak
call off
f.
176
Öbek Fiiller
bedava dağıtmak
shell out
f.
177
Öbek Fiiller
bölüp dağıtmak
apportion out among
f.
178
Öbek Fiiller
bölüp dağıtmak
apportion something out (among some people)
f.
179
Öbek Fiiller
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat (someone or something) into (something)
f.
180
Öbek Fiiller
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (someone or something) into (something)
f.
181
Öbek Fiiller
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone into something
f.
182
Öbek Fiiller
beynini dağıtmak/patlatmak
beat someone into something
f.
183
Öbek Fiiller
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat into
f.
184
Öbek Fiiller
beynini dağıtmak/patlatmak
beat into
f.
185
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak
intersperse (something) between (something)
f.
186
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyin) arasına dağıtmak
intersperse something between something
f.
187
Öbek Fiiller
(bir şeyi) getirip dağıtmak
bring around
f.
188
Öbek Fiiller
(bir şeyi) getirip dağıtmak
bring something around
f.
189
Öbek Fiiller
etrafa dağıtmak
scatter around
f.
190
Öbek Fiiller
etrafa dağıtmak
scatter about
f.
191
Öbek Fiiller
etrafa dağıtmak
scatter something about
f.
192
Öbek Fiiller
etrafa dağıtmak
scatter something around
f.
193
Öbek Fiiller
arasında dağıtmak
distribute among
f.
194
Öbek Fiiller
birine bir şey vermek/dağıtmak
issue someone with something
f.
195
Öbek Fiiller
dikkatini dağıtmak
put off
f.
196
Öbek Fiiller
göndermek/dağıtmak
send around something
f.
197
Öbek Fiiller
göndermek/dağıtmak
send something around
f.
198
Öbek Fiiller
olarak yayınlamak/dağıtmak
issue as something
f.
199
Öbek Fiiller
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak
deal someone into something
f.
200
Öbek Fiiller
kart oyunlarında birine kağıt dağıtmak
deal someone in
f.
201
Öbek Fiiller
çatalla kesip dağıtmak
fork out
f.
202
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye/yere) dağıtmak
diffuse (something) through (something)
f.
203
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin/yerin) her yanına dağıtmak
diffuse (something) through (something)
f.
204
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye/yere) baştan başa dağıtmak
diffuse (something) through (something)
f.
205
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şey/yer) boyunca dağıtmak
diffuse (something) through (something)
f.
206
Öbek Fiiller
bir şeyi (başka) bir şeyin her yanına dağıtmak/yaymak
diffuse something through something (else)
f.
207
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden dağıtmak
distribute something over something
f.
208
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak
distribute something over something
f.
209
Öbek Fiiller
bir şeyi bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak
distribute something over something
f.
210
Öbek Fiiller
birine bir şey dağıtmak
distribute something to someone
f.
211
Öbek Fiiller
bir şey dağıtmak
bring out
f.
212
Öbek Fiiller
geniş bir gruba dağıtmak
send round
f.
213
Öbek Fiiller
hızlı hızlı dağıtmak/servis etmek
sling out
f.
214
Öbek Fiiller
bir şeyin her tarafına bir şey dağıtmak
strew something with something
f.
215
Öbek Fiiller
her tarafına dağıtmak
strew with
f.
216
Öbek Fiiller
teşvik olarak dağıtmak/vermek
throw in
f.
217
Öbek Fiiller
bedava dağıtmak/vermek
throw in
f.
218
Öbek Fiiller
kepçeyle dağıtmak
ladle up
f.
219
Öbek Fiiller
ışık huzmelerini etrafa dağıtmak
scatter about
f.
220
Öbek Fiiller
bir şeyi etrafa dağıtmak
scatter something about
f.
221
Öbek Fiiller
bir şeyi etrafa dağıtmak
scatter something around
f.
222
Öbek Fiiller
(bir şeyi) eşit dağıtmak
blend (something) in
f.
223
Öbek Fiiller
(bir şeyi) çarpıp dağıtmak
break over (something)
f.
224
Öbek Fiiller
sağa sola dağıtmak
cast about
f.
225
Öbek Fiiller
sağa sola dağıtmak
cast around
f.
226
Öbek Fiiller
(birileri/bir şeyler) arasında dağıtmak
circulate among (someone or something)
f.
227
Öbek Fiiller
boyunca dağıtmak
diffuse through
f.
228
Öbek Fiiller
-e dağıtmak
diffuse through
f.
229
Öbek Fiiller
konuyu dağıtmak
digress from
f.
230
Öbek Fiiller
-in üstüne/üstünden eşit olarak dağıtmak
distribute over
f.
231
Öbek Fiiller
bir alanın her yerine uygulamak/dağıtmak
distribute over
f.
232
Öbek Fiiller
-in üstüne/üstünden dağıtmak
distribute over
f.
233
Öbek Fiiller
-e dağıtmak
distribute to
f.
234
Öbek Fiiller
bir şeyi dağıtmak
dole something out
f.
235
Öbek Fiiller
ilgiyi (birinin/bir şeyin) üzerinden dağıtmak
draw away from (someone or something)
f.
236
Öbek Fiiller
mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain something away
f.
237
Öbek Fiiller
bir şeyi dağıtmak
fan something out
f.
238
Öbek Fiiller
bir şeyi (yemeği) çatalla dağıtmak
fork something out
f.
239
Öbek Fiiller
bir şeyi dağıtmak
fork something out
f.
240
Öbek Fiiller
bir şeyi dağıtmak
give something out
f.
241
Öbek Fiiller
bir şey dağıtmak
hand something out
f.
242
Öbek Fiiller
(yazılı kağıdı, broşür) dağıtmak
hand something out
f.
243
Öbek Fiiller
el ile dağıtmak
hand round
f.
244
Öbek Fiiller
arasına dağıtmak
intersperse between
f.
245
Öbek Fiiller
(birilerine bir şey) dağıtmak
issue (something) to (one)
f.
246
Öbek Fiiller
olarak yayınlamak/dağıtmak
issue as
f.
247
Öbek Fiiller
(bir şey) dağıtmak
issue with
f.
248
Öbek Fiiller
(bir şey) dağıtmak
issue with (something)
f.
249
Öbek Fiiller
(bir şeyden) kepçeyle alıp dağıtmak/servis etmek
ladle out (of something)
f.
250
Öbek Fiiller
'-den kepçeyle alıp dağıtmak/servis etmek
ladle out of
f.
251
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri) dağıtmak
litter (something or some place) up
f.
252
Öbek Fiiller
(bir şeyi) herkese dağıtmak
pass (something) around
f.
253
Öbek Fiiller
azar azar vermek/dağıtmak
ration out
f.
254
Öbek Fiiller
sınırlı sayıda/miktarda vermek/dağıtmak
ration out
f.
255
Öbek Fiiller
(bir şeyi birilerine) yeniden dağıtmak
reissue (something) to (one)
f.
256
Öbek Fiiller
-e yeniden dağıtmak
reissue to
f.
257
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üzerine dağıtmak
spread over (someone or something)
f.
258
Öbek Fiiller
(bir süre) dikkatleri dağıtmak
stall for (something)
f.
259
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin/bir şeyin) her yerine dağıtmak
strew (something) (all) over (someone or something)
f.
260
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyin) üstüne dağıtmak
strew (something) on (something)
f.
261
Öbek Fiiller
eliyle/elini sallayarak kovmak/defetmek/dağıtmak
wave away
f.
262
Öbek Fiiller
yelpaze gibi dağıtmak
fan out
f.
263
Öbek Fiiller
(projeyi) deneyimsiz kişilere dağıtmak
shred out
f.
Colloquial
264
Konuşma Dili
sabahleyin mahmurluğu dağıtmak için içilen içki
eye-opener
i.
265
Konuşma Dili
ağzını burnunu dağıtmak
smash someone's face in
f.
266
Konuşma Dili
burnunu dağıtmak
smash one’s nose
f.
267
Konuşma Dili
suratını dağıtmak
smash someone's face in
f.
268
Konuşma Dili
(birinin) kafasını dağıtmak
take (one) out of (oneself)
f.
269
Konuşma Dili
kendini dağıtmak
go (out) wilding
f.
270
Konuşma Dili
kendini dağıtmak
go moggy [south africa]
f.
271
Konuşma Dili
kendini dağıtmak
go wilding
f.
272
Konuşma Dili
kendini dağıtmak
go out wilding
f.
273
Konuşma Dili
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the starch out of (one)
f.
274
Konuşma Dili
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the stuffing out of (one)
f.
275
Konuşma Dili
bir şeyi dağıtmak
jack something up
f.
276
Konuşma Dili
(birinin) dikkatini dağıtmak
keep (one) amused
f.
277
Konuşma Dili
birinin dikkatini dağıtmak
keep somebody amused
f.
278
Konuşma Dili
beynini dağıtmak
blow brains out
f.
279
Konuşma Dili
içip dağıtmak
large it
f.
280
Konuşma Dili
suratını dağıtmak
mess face up
f.
281
Konuşma Dili
adalet dağıtmak
dish out justice
f.
282
Konuşma Dili
adalet dağıtmak
dish out justice
f.
Idioms
283
Deyim
dikkat dağıtmak için kullanılan şey
a red herring
i.
284
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (one's) brains out
f.
285
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
beat (one's) brains out
f.
286
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat someone's brains out
f.
287
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
beat someone's brains out
f.
288
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat (someone's) brains in
f.
289
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
beat (someone's) brains in
f.
290
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the hell out of somebody/something
f.
291
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the hell out of somebody/something
f.
292
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the hell out of somebody/something
f.
293
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
knock the hell out of somebody/something
f.
294
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the hell out of somebody/something
f.
295
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
kick the hell out of somebody/something
f.
296
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the hell out of (one)
f.
297
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
knock the hell out of (one)
f.
298
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of (one)
f.
299
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of (one)
f.
300
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of someone
f.
301
Deyim
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of someone
f.
302
Deyim
beynini dağıtmak
bash (someone's) brains in
f.
303
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
bash (someone's) brains in
f.
304
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone's brains out
f.
305
Deyim
beynini dağıtmak
beat someone’s brains out
f.
306
Deyim
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat someone’s brains out
f.
307
Deyim
kara bulutları dağıtmak
clear the atmosphere
f.
308
Deyim
adilce dağıtmak
fair something out
f.
309
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
beat the daylights out of
f.
310
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
knock the daylights out of
f.
311
Deyim
birinin dikkatini dağıtmak
put somebody off their stroke
f.
312
Deyim
birinin dikkatini dağıtmak
put somebody off their stride
f.
313
Deyim
birinin suratını dağıtmak
mess someone's face up
f.
314
Deyim
birinin yüzünü dağıtmak
smash someone's face in
f.
315
Deyim
dikkatini dağıtmak
put someone off the track
f.
316
Deyim
dağıtmak (eğlence vb)
live it up
f.
317
Deyim
dikkati dağıtmak
draw a red herring across the path
f.
318
Deyim
dikkatini dağıtmak
put someone off the trail
f.
319
Deyim
içip dağıtmak
large it up
f.
320
Deyim
mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain away
f.
321
Deyim
kafayı dağıtmak
blow off steam
f.
322
Deyim
sis bulutunu dağıtmak
clear the air
f.
323
Deyim
(içerek) efkar dağıtmak
drown one's troubles
f.
324
Deyim
(içerek) efkar dağıtmak
drown one’s sorrows
f.
325
Deyim
yüzünü dağıtmak
smash someone's face in
f.
326
Deyim
umut dağıtmak
sell hope
f.
327
Deyim
kalanını dağıtmak
kick down with something
f.
328
Deyim
(birinin) suratını dağıtmak
rearrange someone's face
f.
329
Deyim
(birinin) yüzünü gözünü dağıtmak
rearrange someone's face
f.
330
Deyim
(birinin) kafasını dağıtmak
smash (one's) head in
f.
331
Deyim
(birinin) beynini dağıtmak
smash (one's) head in
f.
332
Deyim
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
333
Deyim
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
334
Deyim
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
335
Deyim
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
336
Deyim
yemek/yiyecek dağıtmak
dish something out
f.
337
Deyim
haber dağıtmak
dish something out
f.
338
Deyim
eleştiri dağıtmak
dish something out
f.
339
Deyim
gergin havayı dağıtmak
clear the atmosphere
f.
340
Deyim
kendini dağıtmak
go nuclear
f.
341
Deyim
(birini) dağıtmak
rip (someone) in half
f.
342
Deyim
(birini) dağıtmak
tear (someone) in half
f.
343
Deyim
birinin dikkatini dağıtmak
turn someone's head
f.
344
Deyim
(birinin) kafasını dağıtmak
smash in (one's) head
f.
345
Deyim
ağzını bununu dağıtmak
take to pieces
f.
346
Deyim
(birinin) ağzını burnunu dağıtmak
whale the tar out of (one)
f.
347
Deyim
(birini) dağıtmak
whale the tar out of (one)
f.
348
Deyim
dikkati saptırmak/dağıtmak
put up a smoke screen
f.
349
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
beat brains out
f.
350
Deyim
(biraz) kafa dağıtmak
blow off (some) steam
f.
351
Deyim
birinin beynini dağıtmak
blow somebody's brains out
f.
352
Deyim
sis bulutunu dağıtmak
clear the air
f.
353
Deyim
kartları dağıtmak
deal a hand
f.
354
Deyim
elin kartlarını dağıtmak
deal a hand
f.
355
Deyim
kartları dağıtmak
deal the hand
f.
356
Deyim
elin kartlarını dağıtmak
deal the hand
f.
357
Deyim
saldıran kişinin dikkatini dağıtmak/başka yöne çekmek
draw (one's) fire away
f.
358
Deyim
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini dağıtmak/başka yöne çekmek
draw away (someone's or something's) fire
f.
359
Deyim
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw fire away from (someone or something)
f.
360
Deyim
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw (someone's) fire (away) from (someone, something, or an animal)
f.
361
Deyim
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw (someone's) fire away
f.
362
Deyim
saldıran/ateş eden kişinin dikkatini (birinden/bir şeyden) dağıtmak/başka yöne çekmek
draw fire from (someone or something)
f.
363
Deyim
(birinin) dikkatini dağıtmak
drive (one) to distraction
f.
364
Deyim
dikkatini dağıtmak
drive to distraction
f.
365
Deyim
efkar dağıtmak
drown sorrow
f.
366
Deyim
efkar dağıtmak
drown troubles
f.
367
Deyim
efkar dağıtmak
drown your sorrows
f.
368
Deyim
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
hit (one) for six [uk]
f.
369
Deyim
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
hit (one) like a brick wall
f.
370
Deyim
(birini) dağıtmak/darmaduman etmek
hit (one) like a ton of bricks
f.
371
Deyim
birini dağıtmak/darmaduman etmek
hit someone for six
f.
372
Deyim
birini dağıtmak/darmaduman etmek
knock someone for six
f.
373
Deyim
(birinin) kafasını dağıtmak
knock (one's) block off
f.
374
Deyim
(birinin) ağzını yüzünü dağıtmak
knock seven bells out of (one)
f.
375
Deyim
kafa dağıtmak
let down (one's) hair
f.
376
Deyim
kafa dağıtmak
let hair down
f.
377
Deyim
(bir şeyi) dağıtmak
make a mess (out) of (something)
f.
378
Deyim
(birinin) suratını dağıtmak
mess (one's) face up
f.
379
Deyim
( birini/bir şeyi) dağıtmak
play havoc with (someone or something)
f.
380
Deyim
(birinin) dikkatini dağıtmak
put (one) off (one's) stroke
f.
381
Deyim
(birinin) dikkatini dağıtmak
put (one) off the track
f.
382
Deyim
(birinin) dikkatini dağıtmak
put (one) off the trail
f.
383
Deyim
dikkatini dağıtmak
put off the track
f.
384
Deyim
(birinin) suratını dağıtmak
rearrange (one's) face
f.
385
Deyim
(birinin) yüzünü gözünü dağıtmak
rearrange (one's) face
f.
386
Deyim
(birinin) beynini dağıtmak
ring (one's) bells
f.
387
Deyim
(bir şeyi) dağıtmak
send (something) flying
f.
388
Deyim
(bir şey ile) kafasını dağıtmak
take your mind off
f.
389
Deyim
kartları yeniden/baştan dağıtmak
shuffle the deck
f.
390
Deyim
ağzını burnunu dağıtmak
smash face in
f.
391
Deyim
suratını dağıtmak
smash face in
f.
392
Deyim
(birinin) ağzını burnunu dağıtmak
smash in (one's) face
f.
393
Deyim
(birinin) suratını dağıtmak
smash in (one's) face
f.
394
Deyim
dikkat dağıtmak
throw a tub to the whale
f.
Trade/Economic
395
Ticaret/Ekonomi
bedelsiz olarak dağıtmak
burn stocks
f.
396
Ticaret/Ekonomi
hissedarlara temettü dağıtmak
a dividend to the shareholders
f.
397
Ticaret/Ekonomi
eşit olarak dağıtmak
prorate
f.
398
Ticaret/Ekonomi
riski dağıtmak
spread a risk
f.
399
Ticaret/Ekonomi
yetki dağıtmak
decentralize
f.
400
Ticaret/Ekonomi
yerel merkezler arasında dağıtmak
decentralize
f.
401
Ticaret/Ekonomi
yerel merkezler arasında dağıtmak
decentralise
f.
402
Ticaret/Ekonomi
yetki dağıtmak
decentralise
f.
403
Ticaret/Ekonomi
yeniden dağıtmak
prorate
f.
404
Ticaret/Ekonomi
(para kaynaklarını) farklı programlara yeniden dağıtmak
reprogram [us]
f.
405
Ticaret/Ekonomi
(para kaynaklarını) farklı programlara yeniden dağıtmak
reprogramme
f.
Law
406
Hukuk
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpot
i.
407
Hukuk
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpotch
i.
408
Hukuk
mirası eşit dağıtmak için mülklerin bölünmesi
hotchpotch rule
i.
409
Hukuk
meclisi dağıtmak
adjourn
f.
410
Hukuk
adalet dağıtmak
distribute [obsolete]
f.
Politics
411
Siyasal
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri
narcoterrorism
i.
412
Siyasal
uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi baltalamak veya dikkati dağıtmak için yapılan terör eylemleri
narco-terrorism
i.
413
Siyasal
bir zümrenin düşmanı olduğu başka bir zümreden bilgi sızdırmak, onları dağıtmak veya tamamen ele geçirmek amacıyla içlerine adamlarını yerleştirmesi
entryism
i.
414
Siyasal
bildiri dağıtmak
distribute leaflets
f.
415
Siyasal
halka bedava kömür dağıtmak
distribute free coal to the public
f.
416
Siyasal
vatandaşa bedava kömür dağıtmak
distribute free coal to the citizens
f.
417
Siyasal
bir şeyin belirli bir noktadaki yoğunluğunu azaltmak ve farklı noktalara dağıtmak
decentralize [us]
f.
Technical
418
Teknik
rastgele dağıtmak
randomize
f.
419
Teknik
pistonun sıcaklığını dağıtmak
the heat from the piston
f.
420
Teknik
rastgele dağıtmak
randomise
f.
421
Teknik
yükleri dağıtmak
distribute forces
f.
422
Teknik
(elektrik, gaz) ızgaralar yoluyla dağıtmak
grid
f.
Computer
423
Bilgisayar
görev dağıtmak
dispatch
f.
424
Bilgisayar
usenet ağ haberleri mesajlarını dağıtmak
distributing usenet newsgroup messages
f.
425
Bilgisayar
mp3 formatına dönüştürülmüş dini vaazları dağıtmak
godcast
f.
Textile
426
Tekstil
(pamuk liflerini keçeleştirmek için) yay ile ayırıp dağıtmak
bow
f.
Architecture
427
Mimarlık
ağırlığı dağıtmak için kullanılan destek sistemi
bridgeing
i.
Construction
428
İnşaat
(yük dengesini) hesaplayıp uygun biçimde dağıtmak
discharge
f.
Marine
429
Denizcilik
(kartları) baştan dağıtmak
freshen
f.
Medical
430
Medikal
gerginliği büyük bir yüzey alanına dağıtmak için uygulanan bir dikiş yöntemi
quilled suture
i.
Printing
431
Baskı Teknikleri
kağıdın üzerindeki mürekkebi dağıtmak
set off
f.
Food Engineering
432
Gıda
(süt veya krema) içindeki yağ küreciklerini eşit dağıtmak için boyutlarını küçülterek emülsiyonlaştırmak
homogenise
f.
Gastronomy
433
Mutfak
dağıtmak (yemek vb)
dish out
f.
434
Mutfak
yemekleri dağıtmak
dish out
f.
Physics
435
Fizik
(atom bombardımanı ile) atomları yüzeyden dağıtmak
sputter
f.
Chemistry
436
Kimya
(maddeyi) kolloidal halde dağıtmak
peptize
f.
437
Kimya
(maddeyi) kolloidal halde dağıtmak
peptise
f.
Biology
438
Biyoloji
(dikkatini) dağıtmak
distract
f.
439
Biyoloji
(tohum) dağıtmak
seminate
f.
Botanic
440
Botanik
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı
calvatia
i.
441
Botanik
sporlarını dağıtmak için olgunlaşma aşamasında dış kabuğunu kıran bir tür kurtmantarı
genus Calvatia
i.
442
Botanik
(çimenleri) dağıtmak
sprig
f.
Agriculture
443
Tarım
(tohum, çim) şeritler halinde dağıtmak
band
f.
444
Tarım
(tohum) dağıtmak
seminate
f.
Military
445
Askeri
(birlikleri, uçakları) düşmanın noktasal hedefi haline gelmemesi için geniş alana dağıtmak
disperse
f.
446
Askeri
(askeri birliği) nakil veya terhisle dağıtmak
deactivate
f.
447
Askeri
(askeri birliği) nakil veya terhisle dağıtmak
deactivate
f.
Sport
448
Spor
(krikette) dikkat dağıtmak için rakibe sataşma
sledging
i.
449
Spor
(krikette atış sırasında) rakibin dikkatini dağıtmak
sledge
f.
450
Spor
(futbolda rakip takımı) dağıtmak
spread-eagle
f.
Card
451
İskambil
kartları yeniden dağıtmak
redeal
f.
452
İskambil
dağıtmak üzere kartları karıştırmak
make up
f.
453
İskambil
kartları yanlış şekilde dağıtmak
misdeal
f.
Theatre
454
Tiyatro
rol dağıtmak
cast a play
f.
455
Tiyatro
tiyatroda ücretsiz bilet dağıtmak
paper
f.
Photography
456
Fotoğrafçılık
film çekerken ışığı dağıtmak için kullanılan gazlı bez kaplı çerçeve
butterfly
i.
Printery
457
Matbaa
eseri mümkün olduğunca eşit dağıtmak
phalanx
f.
Archaic
458
Eski Kullanım
sağa sola saçarak dağıtmak
tumble
f.
459
Eski Kullanım
birliğini/birlikteliğini dağıtmak
put asunder
f.
Slang
460
Argo
ağzını burnunu dağıtmak/kırmak
whip (one's) ass
f.
461
Argo
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of (one)
f.
462
Argo
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of (one)
f.
463
Argo
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
beat the bejesus out of someone
f.
464
Argo
beynini dağıtmak/patlatmak
beat the bejesus out of someone
f.
465
Argo
amı götü dağıtmak
be (totally) fucked up
f.
466
Argo
kafa dağıtmak
float out
f.
467
Argo
(eğlenme amacıyla) dağıtmak
get schwifty
f.
468
Argo
(yumrukla) suratını dağıtmak
split your wig
f.
469
Argo
(silahla) beynini dağıtmak
split your wig
f.
470
Argo
ağzını yüzünü dağıtmak
kick the crap out of (someone)
f.
471
Argo
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the shit out of (one)
f.
472
Argo
(birinin) ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of (one)
f.
473
Argo
ağzını yüzünü kırmak/dağıtmak
lick the stuffing out of
f.
474
Argo
yüzünü gözünü dağıtmak
lick the stuffing out of
f.
475
Argo
etrafa para dağıtmak
make it rain
f.
476
Argo
içip dağıtmak
turn up
f.
477
Argo
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the shit out of (one)
f.
478
Argo
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the shit out of someone
f.
479
Argo
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
knock the shit out of someone
f.
480
Argo
(birinin) ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the stuffing out of (one)
f.
481
Argo
birini dağıtmak/darmaduman etmek
knock someone for six [uk]
f.
482
Argo
bir şeyi dağıtmak
bitch something up
f.
483
Argo
birini/bir şeyi dağıtmak
bitch someone or something up
f.
484
Argo
ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
(one's) ass is grass
expr.
485
Argo
tahrik edici/gerizekalıca bulunan bir yorumdan veya iletiden dikkati dağıtmak için gönderiye cevap olarak yazılan alakasız söz
I like pie
expr.
486
Argo
polemiğe girmemek/dikkati dağıtmak için olumsuz veya iğneleyici bir yoruma verilen alakasız cevap
I like pie
expr.
487
Argo
'-in ağzını burnunu kırmak/dağıtmak
kick the stuffing out of
British Slang
488
İngiliz Argosu
(göstericileri dağıtmak amacıyla kullanılan) polis aracı
hoolivan
i.
489
İngiliz Argosu
ağzını yüzünü dağıtmak
beat seven shades of shit out of someone
f.
490
İngiliz Argosu
ağzını yüzünü dağıtmak
kick ten bells out of someone
f.
491
İngiliz Argosu
ağzını yüzünü dağıtmak
kick seven shades of shit out of someone
f.
492
İngiliz Argosu
ağzını yüzünü dağıtmak
kick the stuffing out of someone
f.
493
İngiliz Argosu
ağzını yüzünü dağıtmak
kick seven bells out of someone
f.
494
İngiliz Argosu
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
pan someone's head in
f.
495
İngiliz Argosu
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
knock seven shades of shit out of someone
f.
496
İngiliz Argosu
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
beat seven shades of shit out of (someone)
f.
497
İngiliz Argosu
birinin ağzını yüzünü dağıtmak
knock ten bells out of someone
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of dağıtmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy