Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
knot
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"knot"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
knot
i.
ilmik
2
Yaygın Kullanım
knot
i.
ilmek
3
Yaygın Kullanım
knot
i.
düğüm
General
4
Genel
knot
i.
topluluk
5
Genel
knot
i.
topuz (saç)
6
Genel
knot
i.
bağ
7
Genel
knot
i.
büyük kumkuşu
8
Genel
knot
i.
budak
9
Genel
knot
i.
güçlük
10
Genel
knot
i.
hız ölçüsü olarak deniz mili (20 knot yaklaşık saatte 23 millik hız)
11
Genel
knot
i.
zorluk
12
Genel
knot
i.
nat
13
Genel
knot
i.
yumru
14
Genel
knot
i.
fiyonk
15
Genel
knot
i.
gemi sürat ölçüsü
16
Genel
knot
i.
topuz
17
Genel
knot
i.
sorun
18
Genel
knot
i.
rabıta
19
Genel
knot
i.
küme
20
Genel
knot
i.
boğum
21
Genel
knot
i.
düğüm
22
Genel
knot
i.
şiş
23
Genel
knot
i.
bağlılık
24
Genel
knot
i.
kurdelenin süslü ilmeği
25
Genel
knot
i.
örgünün ilmeği
26
Genel
knot
i.
kokart
27
Genel
knot
i.
apolet
28
Genel
knot
f.
budaklanmak
29
Genel
knot
f.
bağlamak
30
Genel
knot
f.
karmakarışık etmek
31
Genel
knot
f.
dolaştırmak
32
Genel
knot
f.
düğüm olmak
33
Genel
knot
f.
düğüm atmak
34
Genel
knot
f.
düğümlenmek
35
Genel
knot
f.
dolaşmak
36
Genel
knot
f.
karıştırmak
37
Genel
knot
f.
boğum boğum olmak (kaslar)
38
Genel
knot
f.
düğümle bağlamak
39
Genel
knot
f.
düğümlemek
40
Genel
knot
f.
ilmek atmak
41
Genel
knot
f.
düğmek
Trade/Economic
42
Ticaret/Ekonomi
knot
i.
deniz mili
Technical
43
Teknik
knot
i.
düğüm
44
Teknik
knot
i.
hız birimi
45
Teknik
knot
i.
saatte bir deniz mili
46
Teknik
knot
i.
1852m/saat
Woodworking
47
Ağaç İşleri
knot
i.
budak yeri
Marine
48
Denizcilik
knot
i.
deniz mili
49
Denizcilik
knot
i.
gemi sürat ölçü birimi
50
Denizcilik
knot
i.
not
Zoology
51
Zooloji
knot
i.
kızılbacak
"knot"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 256 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
running knot
i.
ilmik
2
Genel
balloon knot
i.
balon ucu
3
Genel
balloon knot
i.
anüs
4
Genel
thumb knot
i.
ilmek
5
Genel
granny knot
i.
acemice düğüm
6
Genel
knot theory
i.
düğüm teorisi
7
Genel
loop knot
i.
ilmek düğümü
8
Genel
knot cluster
i.
budak kümesi
9
Genel
gordian knot
i.
kördüğüm
10
Genel
shroud knot
i.
çarmık cevizi
11
Genel
tying a knot
i.
düğüm atma
12
Genel
large knot
i.
büyük budak
13
Genel
running knot
i.
ilmik
14
Genel
bowline knot
i.
ızbarço
15
Genel
knot that can't be untied
i.
kördüğüm
16
Genel
loose knot
i.
gevşek budak
17
Genel
cat's paw knot
i.
kedi pençesi budak
18
Genel
dead knot
i.
ölü budak
19
Genel
dead knot
i.
ayrık budak
20
Genel
knot-tying
i.
bağlama
21
Genel
intergrown knot
i.
özlü budak
22
Genel
rotten knot
i.
çürük budak
23
Genel
rotten knot
i.
çıkar budak
24
Genel
four-in-hand knot
i.
bir kravat bağlama yöntemi
25
Genel
shoulder knot
i.
omuz apoleti
26
Genel
shoulder knot
i.
apolet
27
Genel
non slip knot
i.
balıkçı bağı
28
Genel
non slip knot
i.
gemici bağı
29
Genel
hitch knot
i.
(dağcılık) tam kazık düğümü
30
Genel
inextricable knot
i.
kör düğüm
31
Genel
top knot
i.
üst düğüm
32
Genel
tom fool knot
i.
aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü
33
Genel
tom fool's knot
i.
aynı anda çekildiğinde kaybolan iki halkadan oluşan hokkabaz düğümü
34
Genel
hangman's knot
i.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm
35
Genel
true lover's knot
i.
aşkı temsil eden dekoratif bir düğüm
36
Genel
true lover's knot
i.
aşk düğümü
37
Genel
love knot
i.
aşkı temsil eden dekoratif bir düğüm
38
Genel
love knot
i.
aşk düğümü
39
Genel
lover's knot
i.
aşkı temsil eden dekoratif bir düğüm
40
Genel
lover's knot
i.
aşk düğümü
41
Genel
lovers' knot
i.
aşkı temsil eden dekoratif bir düğüm
42
Genel
lovers' knot
i.
aşk düğümü
43
Genel
true lovers' knot
i.
aşkı temsil eden dekoratif bir düğüm
44
Genel
true lovers' knot
i.
aşk düğümü
45
Genel
matthew walker knot
i.
halat bükümlerinin uçlarını sonraki iki halat gövdesi boyunca birbirine tutturarak yapılan boşa cevizi düğümü
46
Genel
windsor knot
i.
bir kravatı bağlarken ekstra döndürmeler yapılarak elde edilen geniş ve üçgen bir düğüm
47
Genel
blood knot
i.
kan düğümü
48
Genel
blood knot
i.
kırbaç düğümü
49
Genel
hangman's knot
i.
yağlı urgan
50
Genel
granny's knot
i.
sağlam olmayan düğüm
51
Genel
granny's knot
i.
acemice düğüm
52
Genel
overhand knot
i.
ilmek yapılan ipin ucunu ilmeğin içinden geçirerek atılan düğüm
53
Genel
overhand knot
i.
adi düğüm
54
Genel
single knot
i.
ilmek yapılan ipin ucunu ilmeğin içinden geçirerek atılan düğüm
55
Genel
single knot
i.
adi düğüm
56
Genel
clytie knot
i.
bir tür saç topuzu
57
Genel
rose knot
i.
çiçekli rozet
58
Genel
rose knot
i.
çiçeksi rozet
59
Genel
rose knot
i.
güle benzeyecek şekilde örülen kurdele
60
Genel
boating knot
i.
gemici düğümü
61
Genel
slide knot
i.
kayan düğüm
62
Genel
untie a knot
f.
düğüm açmak
63
Genel
untie a knot
f.
düğüm çözmek
64
Genel
cut the gordian knot
f.
paçayı sıyırmak
65
Genel
tie a knot
f.
düğüm atmak
66
Genel
cut the gordian knot
f.
yırtmak
67
Genel
tie the knot
f.
evlenmek
68
Genel
knot something together
f.
birbirine düğümlemek
Phrasals
69
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine bağlamak/düğümlemek
70
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine girmek
71
Öbek Fiiller
knot together
f.
düğüm olmak
72
Öbek Fiiller
knot together
f.
düğümlenmek
73
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine dolanmak/dolaşmak
74
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine karışmak
75
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine dolamak/dolaştırmak
76
Öbek Fiiller
knot together
f.
düğüm olmasına neden olmak
77
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine düğümlenmesine neden olmak
78
Öbek Fiiller
knot together
f.
birbirine bağlı olmak
Colloquial
79
Konuşma Dili
knot up
f.
bağlamak
80
Konuşma Dili
knot up
f.
düğümlemek
81
Konuşma Dili
knot up
f.
bağlanmak
82
Konuşma Dili
knot up
f.
düğümlenmek
83
Konuşma Dili
knot up
f.
germek
84
Konuşma Dili
knot up
f.
acılı hale getirmek
85
Konuşma Dili
knot up
f.
ıstıraplı hale getirmek
86
Konuşma Dili
knot up
f.
skoru berabere yapmak
87
Konuşma Dili
knot up
f.
skoru eşitlemek
Idioms
88
Deyim
gordian knot
i.
büyük İskender'in çözemeyip kılıcı ile kestiği düğüm
89
Deyim
gordion knot
i.
büyük İskender'in çözemeyip kılıcı ile kestiği düğüm
90
Deyim
gordian knot
i.
kördüğüm
91
Deyim
gordion knot
i.
kördüğüm
92
Deyim
cut the gordian knot
f.
bir çıkmazı çözmek
93
Deyim
cut the gordian knot
f.
bir sorunu çözmek
94
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
95
Deyim
cut the gordian knot
f.
düğümü çözmek
96
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
canını sıkmak
97
Deyim
tie the knot
f.
dünya evine girmek
98
Deyim
tie the knot
f.
dünya evine girmek
99
Deyim
tie something in a knot
f.
düğüm atmak
100
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
canı sıkılmak
101
Deyim
tie the knot
f.
evlenmek
102
Deyim
cut the gordian knot
f.
problemi ustalıkla çözmek
103
Deyim
cut the gordian knot
f.
sorunu çözmek
104
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
sinirlenmek
105
Deyim
tie the knot
f.
(papaz) eşleri evlendirmek
106
Deyim
tie the knot
f.
(din görevlisi) bir çifti evlendirmek
107
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
(önemsiz bir şeye) kafasını takmak
108
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
109
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
110
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
111
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
112
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
boşuna canını sıkmak
113
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
114
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
115
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
116
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
117
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
boşuna canını sıkmak
118
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
119
Deyim
untie the gordian knot
f.
düğümü çözmek
120
Deyim
untie the gordian knot
f.
sorunu çözmek
121
Deyim
untie the gordian knot
f.
bir çıkmazı çözmek
122
Deyim
seek a knot in a bulrush
f.
öküz altında buzağı aramak
123
Deyim
seek a knot in a bulrush
f.
olmayacak bir işe kalkışmak
124
Deyim
seek a knot in a bulrush
f.
olmayacak bir işle uğraşmak
125
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birinin/kendi) aklını karıştırmak
126
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birinin/kendi) zihnini bulandırmak
127
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birinin/kendi) aklını karman çorman etmek
128
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birini/kendini) tedirgin etmek
129
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birini/kendini) çıkmaza sokmak
130
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birini/kendini) alt üst etmek
131
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birinin/kendinin) elini kolunu bağlamak
132
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birini/kendini) eli kolu bağlı bırakmak
133
Deyim
tie (someone or oneself) (up) in(to) a knot
f.
(birini/kendini) bir şeyin içinde kaybetmek
134
Deyim
cut/untie the gordian knot
f.
sorunu çözmek
135
Deyim
cut/untie the gordian knot
f.
bir çıkmazı çözmek
136
Deyim
cut/untie the gordian knot
f.
düğümü çözmek
137
Deyim
cut/untie the gordian knot
f.
problemi ustalıkla çözmek
138
Deyim
tie in a knot
f.
düğüm atmak
139
Deyim
tie in a knot
f.
düğümlemek
140
Deyim
cut the knot
f.
(doğaçlama davranarak) sorunun üstesinden gelmek
Trade/Economic
141
Ticaret/Ekonomi
nautical knot
i.
deniz mili
Technical
142
Teknik
bowyer's knot
i.
çifte ilmek
143
Teknik
bowyer's knot
i.
ayarlanabilir kirişin alt kısmını oluşturan ahşap benzeri düğüm
144
Teknik
adjustment knot
i.
ayar butonu
145
Teknik
square knot
i.
camadan bağı
146
Teknik
loose knot
i.
çıkar budak
147
Teknik
unsound knot
i.
çürük budak
148
Teknik
branched knot
i.
dallanmış budak
149
Teknik
knot cord
i.
düğümlü halat
150
Teknik
weaver's knot
i.
dokumacı düğümü
151
Teknik
knot cord
i.
düğümlü ip
152
Teknik
loose knot
i.
gevşek budak
153
Teknik
loop knot
i.
ilmek düğümü
154
Teknik
running knot
i.
kanar budak
155
Teknik
pin knot
i.
kedigözü budak
156
Teknik
black knot
i.
kördüğüm
157
Teknik
stringy knot
i.
kuyruklu düğme
158
Teknik
pin knot
i.
küçük budak
159
Teknik
prusik knot
i.
prusik düğümü
160
Teknik
prussic knot
i.
prusik düğümü
161
Teknik
prolonge knot
i.
üç gözlü ilmik
162
Teknik
prusik knot
i.
(dağcılık) pusik düğümü
163
Teknik
round knot
i.
yuvarlak budak
164
Teknik
weaver's knot
i.
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm
Textile
165
Tekstil
turkish knot
i.
halı ve kilim yapımında kullanılan bir düğüm
166
Tekstil
ghiordes knot
i.
halı ve kilim yapımında kullanılan bir düğüm
167
Tekstil
knot and loop strength
i.
düğüm ve halka kopma mukavemeti
168
Tekstil
weaver's knot
i.
dokumacı düğümü
169
Tekstil
weavers knot
i.
dokumacı düğümü
170
Tekstil
knot breaking load
i.
düğüm kopma mukavemeti
171
Tekstil
french knot
i.
tohum işi
172
Tekstil
detached chain with bullion knot
i.
zincirli rokoko düğümü
173
Tekstil
slip knot
i.
hareketli düğüm
Architecture
174
Mimarlık
knot garden
i.
genelde geometrik ve simetrik girift motifli yüzeylerden oluşan bahçe tasarımı
Construction
175
İnşaat
encased knot
i.
kabuklu budak
Woodworking
176
Ağaç İşleri
spike knot
i.
(tahta zemin üzerindeki) sivri budak
Marine
177
Denizcilik
fisherman knot
i.
balıkçı düğümü
178
Denizcilik
fisherman's knot
i.
balıkçı düğümü
179
Denizcilik
stopper knot
i.
bosa cevizi
180
Denizcilik
reef knot
i.
camadan
181
Denizcilik
reef knot
i.
camadan bağı
182
Denizcilik
square knot
i.
camadan bağı
183
Denizcilik
reef knot
i.
camadan düğümü
184
Denizcilik
boating knot
i.
deniz bağı
185
Denizcilik
boating knot
i.
denizci bağı
186
Denizcilik
sailor's knot
i.
deniz bağı
187
Denizcilik
sailor's knot
i.
denizci bağı
188
Denizcilik
french knot
i.
fransız düğümü
189
Denizcilik
boating knot
i.
gemici bağı
190
Denizcilik
sailor's knot
i.
gemici bağı
191
Denizcilik
sailor's knot
i.
gemici düğümü
192
Denizcilik
figure-of-eight knot
i.
kropi bağı
193
Denizcilik
eyelet knot
i.
matafyon bağı
194
Denizcilik
water knot
i.
perlon düğümü
195
Denizcilik
water knot
i.
perlon birleştirme düğümü
196
Denizcilik
englishman's knot
i.
balıkçı düğümü
197
Denizcilik
kn. (knot)
i.
deniz mili
198
Denizcilik
barrel knot
i.
olta iplerini birbirine bağlamak için kullanılan bir düğüm
199
Denizcilik
clinch knot
i.
rigavo düğümü
200
Denizcilik
figure-of-eight knot
i.
sekiz rakamı şeklinde bir düğüm
201
Denizcilik
fisherman's knot
i.
çifte balıkçı düğümü
202
Denizcilik
fisherman's knot
i.
iki ayrı ucu birbirine bağlamak için atılan düğüm
203
Denizcilik
flat knot
i.
camadan halatıyla yapılan bir bağ
204
Denizcilik
cuckold's knot
i.
(denizcilik) kuruz kasa
205
Denizcilik
cuckold's knot
i.
halatın kazığa sabitlenmesi için kullanılan bağ
206
Denizcilik
stevedores knot
i.
kropi bağı
207
Denizcilik
stevedore's knot
i.
kropi bağı
208
Denizcilik
crown a knot
f.
halattaki ipliklerin uçlarını bükmek
209
Denizcilik
crown a knot
f.
halattaki ipliklerin uçlarını örmek
Medical
210
Medikal
ileocaecal knot
i.
bağırsak düğümlenmesi
211
Medikal
intestinal knot syndrome
i.
bağırsak düğümlenmesi
212
Medikal
intestinal knot
i.
bağırsak düğümlenmesi
213
Medikal
root-knot nematodes
i.
kök-ur nematodları
214
Medikal
surgeons knot
i.
cerrah bağı
215
Medikal
surgeons knot
i.
camadan bağına benzer bağ
216
Medikal
surgeon's knot
i.
cerrah bağı
217
Medikal
surgeon's knot
i.
camadan bağına benzer bağ
Pathology
218
Patoloji
milk knot
i.
emziren kadının memesinde süt akışının engellenmesi ve meme bezlerinin tıkanmasıyla oluşan sert yumru
Parasitology
219
Parazitbilim
root knot nematode
i.
kök boğum solucanı
220
Parazitbilim
black knot
i.
erik, kiraz ve benzeri bitkilerin dallarında siyah, düğüm benzeri şişkinliklere neden olan apiosproina morbosa mantarı hastalığı
221
Parazitbilim
black knot
i.
erik, kiraz ve benzeri bitkilerin dallarında siyah, düğüm benzeri şişkinliklere neden olan dibotryon morbosum mantarı hastalığı
222
Parazitbilim
black knot
i.
erik, kiraz ve benzeri bitkilerin dallarında siyah yumrulara neden olan tahrip edici bir dibotryon morbosum mantarı hastalığı
223
Parazitbilim
black knot
i.
bektaşiüzümü dallarında siyah, düğüm benzeri şişkinliklere neden olan tahrip edici bir dibotryon ribesia mantarı hastalığı
224
Parazitbilim
black knot
i.
fındık ağacı kabuğunda siyah yumrulara neden olan bir mantar hastalığı
225
Parazitbilim
black knot
i.
üzüm bitkisinde görülen bakteriyel bir hastalık
Marine Biology
226
Deniz Biyolojisi
knot net
i.
düğümlü ağ
227
Deniz Biyolojisi
knot disease
i.
düğüm hasatalığı
228
Deniz Biyolojisi
fisherman's knot
i.
olta bağı
Astronomy
229
Gökbilim
cometary knot
i.
kuyruklu yıldız düğümü
Zoology
230
Zooloji
red knot
i.
büyük kumkuşu
Botanic
231
Botanik
pith knot
i.
delikli budak
232
Botanik
black knot
i.
kara mantar
233
Botanik
pith knot
i.
özlü budak
234
Botanik
root knot
i.
köklerde yumrulara sebep olan bir bitki hastalığı
Forestry
235
Ormancılık
knot cluster
i.
budak kümesi
236
Ormancılık
knot hole
i.
budak deliği
237
Ormancılık
large knot
i.
büyük budak
238
Ormancılık
pine knot
i.
çıra
239
Ormancılık
lighter knot
i.
çıra
240
Ormancılık
large knot
i.
geniş budak
241
Ormancılık
large knot
i.
iri budak
242
Ormancılık
knot-free
s.
budaksız
243
Ormancılık
without knot
expr.
budaksız
Fishery
244
Balıkçılık
truelove knot
i.
balıkçı düğümü
245
Balıkçılık
truelove knot
i.
olta bağı
246
Balıkçılık
true lover's knot
i.
balıkçı düğümü
247
Balıkçılık
true lover's knot
i.
olta bağı
248
Balıkçılık
turle knot
i.
çeşitli ilmik teknikleri ile yapılan ve olta balıkçılığında kullanılan bir düğüm
249
Balıkçılık
turtle knot
i.
çeşitli ilmik teknikleri ile yapılan ve olta balıkçılığında kullanılan bir düğüm
Military
250
Askeri
sword knot
i.
kılıç püskülü
Ornithology
251
Kuşbilim
japanese knot (calidris tenuirostris)
i.
kuzeydoğu asya'ya özgü kahverengi ve beyaz tüylü bir kumkuşu
Slang
252
Argo
don't get your bloomers in a knot
i.
dur hemen heyecan yapma
253
Argo
don't get your bloomers in a knot
expr.
dur hemen tribe girme
British Slang
254
İngiliz Argosu
balloon knot
i.
göt
255
İngiliz Argosu
balloon knot
i.
kıç
Star Wars
256
Star Wars
knot holes
i.
budak delikleri
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of knot
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy