Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
large
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"large"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 54 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
large
s.
iri
2
Yaygın Kullanım
large
s.
geniş
3
Yaygın Kullanım
large
s.
büyük
General
4
Genel
large
i.
özgürlük
5
Genel
large
i.
bağımsızlık
6
Genel
large
i.
24 inçe 19 inçlik bir mukavva ölçüsü
7
Genel
large
s.
çok
8
Genel
large
s.
bol
9
Genel
large
s.
enlice
10
Genel
large
s.
kapı gibi
11
Genel
large
s.
okkalı
12
Genel
large
s.
kocaman
13
Genel
large
s.
büyücek
14
Genel
large
s.
koca
15
Genel
large
s.
büyük
16
Genel
large
s.
büyük (servet)
17
Genel
large
s.
kalabalık (aile)
18
Genel
large
s.
cömert
19
Genel
large
s.
alicenap
20
Genel
large
s.
kaba
21
Genel
large
s.
bayağı
22
Genel
large
s.
kendini beğenmiş
23
Genel
large
s.
abartılı
24
Genel
large
s.
övüngen
25
Genel
large
s.
bol
26
Genel
large
s.
fazla
27
Genel
large
s.
kapsamlı
28
Genel
large
s.
rahat
29
Genel
large
s.
üstünde baskı olmayan
30
Genel
large
s.
böbürlenen
31
Genel
large
s.
kendini öven
32
Genel
large
zf.
bol bol
Colloquial
33
Konuşma Dili
large
s.
balaban
Technical
34
Teknik
large
i.
büyük hazne
Marine
35
Denizcilik
large
i.
rüzgarı kemere gerisinde kullanarak yapılan seyir
36
Denizcilik
large
f.
(rüzgarın) geminin kıç tarafından esecek şekilde yönü değişmek
37
Denizcilik
large
s.
açık ve elverişli (hava)
38
Denizcilik
large
s.
pupadan gelen (rüzgar)
39
Denizcilik
large
s.
uygun yönden esen
40
Denizcilik
large
zf.
pupa yelken
Mining
41
Maden
large
i.
cevheri bulunan kaya katmanı
42
Maden
large
i.
damar
43
Maden
large
i.
maden damarı
Printing
44
Baskı Teknikleri
large
zf.
büyük harflerle
45
Baskı Teknikleri
large
zf.
kalın harflerle
Music
46
Müzik
large
i.
ölçekli notasyondaki en uzun nota
Ottoman Turkish
47
Osmanlıca
large
i.
cesamet
48
Osmanlıca
large
s.
kallavi
49
Osmanlıca
large
s.
külliyetli
50
Osmanlıca
large
s.
mebzul
51
Osmanlıca
large
s.
cesim
Archaic
52
Eski Kullanım
large
s.
çok az kısıtlamaya sahip
53
Eski Kullanım
large
s.
özgürlüğe büyük ölçüde izin veren
Slang
54
Argo
large
i.
bin dolar
"large"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
large mass
i.
geniş kitle
2
Genel
a large wrasse
i.
labros
3
Genel
large amount
i.
çok miktar
4
Genel
large saw
i.
hızar
5
Genel
large dictionary
i.
kamus
6
Genel
large intestine
i.
göden
7
Genel
large nomad tent
i.
oba
8
Genel
large poodle
i.
büyük fino
9
Genel
large scale integrated circuit
i.
büyük ölçüde bütünleşik devre
10
Genel
a large carp
i.
sarıbalık
11
Genel
large mortar
i.
dibek
12
Genel
large diameter
i.
büyük çap
13
Genel
large rowboat
i.
patalya
14
Genel
large scale computer
i.
büyük ölçekli bilgisayar
15
Genel
large cave
i.
kulyuç
16
Genel
large closet for bedding
i.
yüklük
17
Genel
large chemical company
i.
büyük kimya firması
18
Genel
large basket
i.
küfe
19
Genel
large metal plop
i.
kotan
20
Genel
a large bonito
i.
akyabalığı
21
Genel
a large white falcon
i.
şahbaz
22
Genel
large ears
i.
kepçekulak
23
Genel
large scale
i.
büyük ölçek
24
Genel
large store
i.
mağaza
25
Genel
large intestine
i.
bumbar
26
Genel
a large crowd of reporters
i.
medya ordusu
27
Genel
large estate
i.
malikane
28
Genel
large calorie
i.
bol kalori
29
Genel
large coffee house
i.
gazino
30
Genel
large intestine
i.
kalınbağırsak
31
Genel
a large proportion of the profits
i.
karın büyük bir bölümü
32
Genel
large cupboard for bedding
i.
yüklük
33
Genel
very large scale integration
i.
çok büyük boyutta integrasyon
34
Genel
large knot
i.
büyük budak
35
Genel
large deep copper dish
i.
lenger
36
Genel
large order
i.
büyük sipariş
37
Genel
large earthquake
i.
büyük deprem
38
Genel
large earthenware jar
i.
küp
39
Genel
large number
i.
büyük sayı
40
Genel
large fishing net
i.
ablatya
41
Genel
large civet
i.
büyük kedi
42
Genel
large plow
i.
kutan
43
Genel
large format film
i.
geniş film
44
Genel
a large body of water
i.
derya
45
Genel
large gunboat
i.
topçeker
46
Genel
large commercial building
i.
han
47
Genel
a large medlar
i.
beşbıyık
48
Genel
large bluefish
i.
kofana
49
Genel
large integer
i.
çok büyük tamsayı
50
Genel
large room
i.
koğuş
51
Genel
rib bones of a large fish
i.
gelmiç
52
Genel
large type books
i.
büyük harfli kitaplar
53
Genel
large shuttle
i.
mengeç
54
Genel
criminal still at large
i.
hapishane kaçkını
55
Genel
large bath towel
i.
silecek
56
Genel
large leather saddlebag
i.
hurç
57
Genel
large printed kerchief
i.
çember
58
Genel
large bowel
i.
kalın bağırsak
59
Genel
large discount
i.
büyük indirim
60
Genel
large order
i.
zor mesele
61
Genel
large order
i.
yüklü sipariş
62
Genel
large order
i.
zor iş
63
Genel
large majority
i.
büyük çoğunluk
64
Genel
a large crowd of faces
i.
insan kalabalığı
65
Genel
the large part of
i.
büyük bölümü
66
Genel
the large part of
i.
büyük kısmı
67
Genel
large breasts
i.
büyük göğüsler
68
Genel
large project
i.
büyük proje
69
Genel
large turnout
i.
yoğun katılım
70
Genel
large industry
i.
büyük sanayi
71
Genel
large amount
i.
büyük miktar
72
Genel
large circle
i.
geniş daire
73
Genel
large fleet
i.
geniş filo
74
Genel
large vehicle
i.
geniş araç
75
Genel
large level of participation
i.
rekor seviyede katılım
76
Genel
large part of the year
i.
yılın büyük bölümü
77
Genel
extra-large shirt
i.
battal boy gömlek
78
Genel
large yellow lady's-slipper
i.
venüs çarığı
79
Genel
large yellow lady's-slipper
i.
hanım pabuç otu
80
Genel
large-sized pea
i.
araka
81
Genel
xx-large
i.
battal beden
82
Genel
xx-large
i.
battal boy
83
Genel
xx-large
i.
xx-büyük
84
Genel
large assortment
i.
zengin mal çeşitleri
85
Genel
large factory
i.
büyük fabrika
86
Genel
large plant
i.
büyük fabrika
87
Genel
a large section of the community
i.
toplumun geniş bir kesimi
88
Genel
a large section of the community
i.
toplumun geniş kesimi
89
Genel
a large segment of the society
i.
toplumun geniş kesimi
90
Genel
a large segment of the society
i.
toplumun geniş bir kesimi
91
Genel
large mass of people
i.
geniş halk kitlesi
92
Genel
large-scale excavation work
i.
geniş kazı çalışması
93
Genel
large vocabulary
i.
zengin kelime dağarcığı
94
Genel
large vocabulary
i.
zengin dağarcık
95
Genel
large penis
i.
büyük penis
96
Genel
large envelope
i.
büyük zarf
97
Genel
large cake
i.
büyük pasta
98
Genel
large variability
i.
geniş değişkenlik
99
Genel
suspect at large
i.
kaçak zanlı
100
Genel
large/lower intestine
i.
kalın bağırsak
101
Genel
large bottle
i.
büyük şişe
102
Genel
large fall
i.
büyük düşüş
103
Genel
a large industrial installation
i.
büyük bir sanayi tesisi
104
Genel
wealth on a large scale
i.
büyük çapta zenginlik
105
Genel
a large staff
i.
zengin kadro
106
Genel
a large staff
i.
geniş kadro
107
Genel
large quantity
i.
büyük miktar
108
Genel
a kind of large handkerchief
i.
yağlık
109
Genel
large pizza
i.
büyük pizza
110
Genel
large pizza
i.
büyük boy pizza
111
Genel
large blow
i.
büyük darbe
112
Genel
large appliance
i.
beyaz eşya
113
Genel
large-heartedness
i.
cömert ruhluluk
114
Genel
large-heartedness
i.
iyi kalplilik
115
Genel
large-heartedness
i.
cömertlik
116
Genel
large-heartedness
i.
eli açıklık
117
Genel
large-heartedness
i.
bonkörlük
118
Genel
large-heartedness
i.
gönlü zengin olma
119
Genel
large [obsolete]
i.
eli açıklık
120
Genel
large [obsolete]
i.
cömertlik
121
Genel
large person
i.
iri yarı kimse
122
Genel
large person
i.
ortalama birinden daha iri kimse
123
Genel
common at large
i.
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası
124
Genel
loom large in
f.
ağır basmak
125
Genel
loom large in
f.
önemli bir yeri olmak
126
Genel
bulk large
f.
büyük görünmek
127
Genel
talk large
f.
büyük konuşmak
128
Genel
grow large
f.
irileşmek
129
Genel
make large
f.
irileştirmek
130
Genel
set someone at large
f.
bir mahpusu serbest bırakmak
131
Genel
be at large
f.
kayıplara karışmak
132
Genel
loom large
f.
gözünde büyümek
133
Genel
spread on a large area
f.
geniş alana yayılmak
134
Genel
reach the large masses
f.
geniş kitlelere ulaştırmak
135
Genel
reach large masses
f.
geniş kitlelere duyurmak
136
Genel
reach the large masses
f.
geniş kitlelere ulaşmak
137
Genel
find a large market
f.
büyük sürüm imkanı bulmak
138
Genel
ask someone to take a large risk
f.
birinden büyük bir riske girmesinii istemek
139
Genel
remain at large
f.
kayıp olmak
140
Genel
remain at large
f.
sırra kadem basmak
141
Genel
remain at large
f.
hala/henüz yakalanmamış olmak
142
Genel
remain at large
f.
kayıplara karışmak
143
Genel
gather together in large numbers
f.
kalabalıklar halinde toplaşmak
144
Genel
ask someone to take a large risk
f.
birinden büyük bir riske girmesini istemek
145
Genel
donate large sums of money
f.
büyük meblağlar bağışlamak
146
Genel
spread a large clew
f.
çok sayıda yelken taşımak
147
Genel
spread a large clew
f.
etkileyici görünmek
148
Genel
large scale
s.
büyük ölçekli
149
Genel
having large grains
s.
devedişi
150
Genel
large leafed
s.
geniş yapraklı
151
Genel
at large
s.
özgür
152
Genel
large enough
s.
yeterince geniş
153
Genel
as large as life
s.
doğal büyüklükte
154
Genel
as large as life
s.
sapasağlam
155
Genel
at large
s.
ortada dolaşan
156
Genel
large and clumsy
s.
battal
157
Genel
a large amount of
s.
çok miktarda
158
Genel
somewhat large
s.
büyütken
159
Genel
large and small
s.
irili ufaklı
160
Genel
as large as
s.
kadar geniş
161
Genel
large and strong
s.
aygır gibi
162
Genel
somewhat large
s.
büyükçe
163
Genel
large sized
s.
büyük beden
164
Genel
at large
s.
kanundan kaçan
165
Genel
sort of large
s.
irice
166
Genel
at large
s.
kaçak
167
Genel
a large quantity of
s.
çok miktarda
168
Genel
at large
s.
serbest
169
Genel
large scaled
s.
geniş çaplı
170
Genel
large scaled
s.
büyük ölçekli
171
Genel
too large
s.
çok büyük
172
Genel
large-minded
s.
geniş fikirli
173
Genel
large-scaled
s.
büyük ölçekte
174
Genel
large-handed
s.
eli açık
175
Genel
large-sized
s.
büyük boy
176
Genel
large-scale
s.
büyük
177
Genel
large-hearted
s.
iyi kalpli
178
Genel
large-hearted
s.
halden anlayan
179
Genel
large-minded
s.
geniş görüşlü
180
Genel
large-grained
s.
iri taneli
181
Genel
large-scale
s.
büyük ölçekli
182
Genel
a large number of
s.
çok sayıda
183
Genel
very large
s.
çok geniş
184
Genel
too large
s.
çok geniş
185
Genel
rather large
s.
oldukça büyük
186
Genel
quite large
s.
oldukça büyük
187
Genel
in a large number of
s.
çok sayıda
188
Genel
a large variety
s.
çok çeşitli
189
Genel
at-large
s.
bütünüyle temsil eden
190
Genel
at-large
s.
tamamıyla ilgili
191
Genel
large-handed
s.
cömert
192
Genel
large-hearted
s.
cömert ruhlu
193
Genel
large-hearted
s.
iyi kalpli
194
Genel
large-minded
s.
hoşgörülü
195
Genel
large-mouthed
s.
geniş ağızlı
196
Genel
large-mouthed
s.
büyük ağızlı
197
Genel
large-scale
s.
büyük çapta
198
Genel
large-size
s.
büyük
199
Genel
large-size
s.
geniş
200
Genel
large-size
s.
büyük beden
201
Genel
large-size
s.
geniş beden
202
Genel
large-souled
s.
cömert
203
Genel
large-souled
s.
iyi yürekli
204
Genel
large-souled
s.
iyi kalpli
205
Genel
large-acred
s.
çok geniş arazilere sahip olan
206
Genel
large-acred
s.
hektar hektar arazisi olan
207
Genel
large-headed
s.
kafası büyük olan
208
Genel
large-headed
s.
büyük başlı
209
Genel
large-headed
s.
geniş başlı
210
Genel
medium-large
s.
en büyük olmayıp oldukça büyük olan
211
Genel
writ large
s.
büyütülmüş
212
Genel
writ large
s.
büyük ölçekte
213
Genel
writ large
s.
büyük boyutta
214
Genel
large and sturdy
s.
müheykel
215
Genel
in large flakes
zf.
lapa lapa
216
Genel
at large
zf.
genellikle bütün ayrıntılarıyla
217
Genel
at large
zf.
genellikle
218
Genel
by a large majority
zf.
oy çokluğu
219
Genel
at large
zf.
bütünüyle
220
Genel
in large part
zf.
geniş ölçüde
221
Genel
in the large
zf.
bütün kapsamı ile
222
Genel
on a large scale
zf.
büyük ölçüde
223
Genel
in large
zf.
bütünüyle
224
Genel
on a large scale
zf.
büyük çapta
225
Genel
on a large scale
zf.
geniş ölçüde
226
Genel
by and large
zf.
genel olarak
227
Genel
at large
zf.
bütün ayrıntılarıyla
228
Genel
in large crowds
zf.
alay alay
229
Genel
by and large
zf.
genellikle
230
Genel
to a large extent
zf.
büyük ölçüde
231
Genel
at large
zf.
tamamen
232
Genel
by a large majority
zf.
oy çokluğu ile
233
Genel
in large scale
zf.
büyük ölçekte
234
Genel
in large quantities
zf.
büyük miktarlarda
235
Genel
in large measure
zf.
büyük ölçüde/oranda
236
Genel
to a large extent
zf.
büyük oranda
237
Genel
at large
zf.
genel olarak
238
Genel
at large
zf.
ayrıntılı olarak
239
Genel
at large
zf.
etraflıca
240
Genel
to a large extent
zf.
büyük ölçüde/çapta
241
Genel
on a large scale
zf.
büyük ölçekte
242
Genel
lp (large paper)
kısalt.
büyük sayfa
243
Genel
lp (large post)
kısalt.
büyük posta
Phrases
244
İfadeler
large spectrum of
expr.
çeşitli sayıda
245
İfadeler
large spectrum of
expr.
çok miktarda
246
İfadeler
large spectrum of
expr.
çok sayıda
247
İfadeler
a large number
expr.
çok sayıda
248
İfadeler
large spectrum of
expr.
geniş yelpazeli
249
İfadeler
large spectrum of
expr.
geniş bir yelpazede
250
İfadeler
people at large
expr.
genellikle herkes
251
İfadeler
by a large majority
expr.
oy çokluğuyla
252
İfadeler
a large number
expr.
önemli oranda
253
İfadeler
of large amount
expr.
yüksek montanlı
254
İfadeler
of large amount
expr.
yüksek miktarlı
255
İfadeler
of large amount
expr.
yüksek miktarda
Proverb
256
Atasözü
a little stone may upset a large cart
ummadık taş baş yarar
Colloquial
257
Konuşma Dili
have it large [uk]
f.
dağıtmak
258
Konuşma Dili
have it large [uk]
f.
kendini eğlenceye vermek
259
Konuşma Dili
have it large [uk]
f.
eğlencenin dibine vurmak
260
Konuşma Dili
large it
f.
içip dağıtmak
261
Konuşma Dili
large it
f.
içip eğlenmek
262
Konuşma Dili
large it
f.
eğlencenin dibine vurmak
263
Konuşma Dili
large it
f.
kendini eğlenceye vermek
264
Konuşma Dili
large it
f.
dağıtmak
265
Konuşma Dili
very large
s.
faraş gibi
266
Konuşma Dili
in large part
expr.
büyük bir bölümü/kısmı
267
Konuşma Dili
by and large
expr.
genel anlamda
268
Konuşma Dili
for a large portion of my life
expr.
hayatımın büyük bir bölümünde
269
Konuşma Dili
at large
expr.
hapisten kaçmış
270
Konuşma Dili
by and large
expr.
genelde
271
Konuşma Dili
in large part
expr.
neredeyse tamamı
272
Konuşma Dili
large it [uk]
expr.
eğlencenin dibine vuralım
273
Konuşma Dili
large it [uk]
expr.
çalsın sazlar oynasın kızlar
274
Konuşma Dili
large it [uk]
expr.
ver coşkuyu
Idioms
275
Deyim
large order
i.
zor istek/iş
276
Deyim
large order
i.
zor görev
277
Deyim
a small cog in a large machine
i.
çarkın ufak dişlisi
278
Deyim
a small cog in a large machine
i.
okyanustaki damla gibi olma
279
Deyim
large adult son
i.
ergen gibi davranan kazık kadar adam
280
Deyim
large adult son
i.
küçülmüş de büyümüş adam
281
Deyim
large adult son
i.
yaşının adamı olmayan adam
282
Deyim
the world at large
i.
bütün dünya
283
Deyim
the world at large
i.
dünyanın tümü
284
Deyim
living large
i.
lüks hayat/yaşam
285
Deyim
be (a bit) on the large side
f.
ağır/kilolu gibi durmak/gözükmek (bir şeyin ya da bir kimsenin ağırlığının kestirilemediğini belirten ifade)
286
Deyim
loom large
f.
büyük önem taşımak
287
Deyim
talk large
f.
büyük konuşmak
288
Deyim
play a large part in something
f.
büyük bir rol oynamak
289
Deyim
loom large
f.
çok önemli olmak
290
Deyim
come out in large numbers
f.
çok sayıda gelmek
291
Deyim
loom large on the horizon
f.
gelecekte büyük önem arz edecek şekilde belirmek
292
Deyim
large it up
f.
içip dağıtmak
293
Deyim
live large
f.
lüks yaşamak
294
Deyim
live large
f.
lüks içinde yaşamak
295
Deyim
come out in large numbers
f.
sürüler halinde gelmek
296
Deyim
loom large on the horizon
f.
(ufukta) ciddi bir olasılık olarak belirmek
297
Deyim
be/make a (big, large, great) hit with somebody
f.
(biri) tarafından (çok) beğenilmek
298
Deyim
be/make a (big, large, great) hit with somebody
f.
(birileri) arasında (büyük) bir hit olmak
299
Deyim
give it large [uk]
f.
dağıtmak
300
Deyim
give it large [uk]
f.
eğlenceye vermek
301
Deyim
give it large [uk]
f.
eğlencenin dibine vurmak
302
Deyim
give it large [uk]
f.
hakaret etmek
303
Deyim
give it large [uk]
f.
sözlü tacizde bulunmak
304
Deyim
give it large [uk]
f.
şiddetle/abartılı şekilde ikaz etmek
305
Deyim
give it large [uk]
f.
yükselmek
306
Deyim
give it large [uk]
f.
sesini yükseltmek
307
Deyim
give it large [uk]
f.
çıkışmak
308
Deyim
give it large [uk]
f.
övünmek
309
Deyim
give it large [uk]
f.
böbürlenmek
310
Deyim
give it large [uk]
f.
iftihar etmek
311
Deyim
give it large [uk]
f.
yüceltmek
312
Deyim
give it large [uk]
f.
etkilemeye çalışmak
313
Deyim
give it large [uk]
f.
göz doldurmak
314
Deyim
have it large [uk]
f.
dağıtmak
315
Deyim
have it large [uk]
f.
kendini eğlenceye vermek
316
Deyim
have it large [uk]
f.
eğlencenin dibine vurmak
317
Deyim
play a large role (in something)
f.
(bir şeyde) büyük bir rol oynamak
318
Deyim
play a large role (in something)
f.
(bir şeyde) önemli bir rol oynamak
319
Deyim
be (a bit) on the large side
f.
(biraz) büyük gibi olmak/durmak
320
Deyim
play a large part
f.
büyük bir rol oynamak
321
Deyim
play a large part
f.
büyük rolü/etkisi olmak
322
Deyim
a small cog in a large machine
expr.
büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası
323
Deyim
a small cog in a large machine
expr.
çalışmada çok küçük bir payı olan kimse
324
Deyim
a small cog in a large machine
expr.
sistemin işlemesini sağlayan önemsiz kişi
325
Deyim
a small cog in a large machine
expr.
büyük makinedeki küçük dişli
326
Deyim
a small cog in a large wheel
expr.
büyük bir işin ya da örgütün olmazsa olmaz ama çok önemli olmayan bir parçası
327
Deyim
a small cog in a large wheel
expr.
çalışmada çok küçük bir payı olan kimse
328
Deyim
a small cog in a large wheel
expr.
sistemin işlemesini sağlayan önemsiz kişi
329
Deyim
a small cog in a large wheel
expr.
büyük makinedeki küçük dişli
330
Deyim
writ large
expr.
apaçık
331
Deyim
writ large
expr.
belirgin
332
Deyim
as large as life and twice as ugly
expr.
birdenbire/bir anda (belirme)
333
Deyim
writ large
expr.
bariz
334
Deyim
as large as life
expr.
bizzat
335
Deyim
out in large numbers
expr.
bir sürü
336
Deyim
in large part
expr.
çoğunlukla
337
Deyim
in large part
expr.
geniş ölçüde
338
Deyim
as large as life
expr.
kesin
339
Deyim
as large as life
expr.
ta kendisi (bir de ne göreyim/tam karşımda/gelmiş)
340
Deyim
large as life
expr.
ta kendisi
341
Deyim
a little stone can upset a large cart
expr.
ummadık taş baş yarar
342
Deyim
at large
expr.
bol miktarda
343
Deyim
at large
expr.
belirli bir ülkeye atanmamış
344
Deyim
at large
expr.
ulusu, eyaleti veya bölgeyi bir bütün olarak temsil eden
345
Deyim
large as life
expr.
kanlı canlı
346
Deyim
by and large
expr.
her şey düşünüldüğünde
347
Deyim
by and large
expr.
her şey göz önüne alındığında
348
Deyim
by and large
expr.
bütününe/bütün olarak bakıldığında
Speaking
349
Konuşma
do you have this in large?
expr.
bunun large'ı var mı?
350
Konuşma
do you have this in large?
expr.
bunun büyük boyu var mı?
351
Konuşma
we are a large faimly
expr.
biz büyük bir aileyiz
352
Konuşma
elephants have large ears
expr.
fillerin büyük kulakları vardır
Trade/Economic
353
Ticaret/Ekonomi
large salary
i.
dolgun maaş
354
Ticaret/Ekonomi
large amount of savings
i.
büyük miktarda birikim
355
Ticaret/Ekonomi
large taxpayer units
i.
büyük mükellef birimleri
356
Ticaret/Ekonomi
large manufacture
i.
büyük ölçekli üretim
357
Ticaret/Ekonomi
large amount of money
i.
büyük meblağ
358
Ticaret/Ekonomi
large-scale production
i.
büyük ölçekli üretim
359
Ticaret/Ekonomi
large and small caps
i.
büyük ve küçük şirket yatırım fonları
360
Ticaret/Ekonomi
large lot
i.
büyük parti
361
Ticaret/Ekonomi
large company
i.
büyük şirket
362
Ticaret/Ekonomi
large-dollar payments system
i.
büyük miktarlı ödeme sistemleri
363
Ticaret/Ekonomi
a large pay-rise
i.
büyük maaş zammı
364
Ticaret/Ekonomi
large-size taxpayers
i.
büyük mükellefler
365
Ticaret/Ekonomi
large scale systems
i.
büyük ölçekli sistemler
366
Ticaret/Ekonomi
large sum (of money)
i.
büyük meblağ
367
Ticaret/Ekonomi
large-denomination time deposits
i.
büyük miktarlı standart vadeli mevduat hesapları
368
Ticaret/Ekonomi
large taxpayer office (lto)
i.
büyük mükellefler vergi dairesi
369
Ticaret/Ekonomi
large investor
i.
büyük yatırımcı
370
Ticaret/Ekonomi
large-scale economies
i.
büyük ölçekli ekonomiler
371
Ticaret/Ekonomi
law of large numbers
i.
büyük sayılar kanunu
372
Ticaret/Ekonomi
large sum of money
i.
büyük meblağ
373
Ticaret/Ekonomi
large scale production
i.
büyük ölçekli üretim
374
Ticaret/Ekonomi
law of large numbers
i.
büyük sayılar yasası
375
Ticaret/Ekonomi
large-scale factories
i.
büyük ölçekli fabrikalar
376
Ticaret/Ekonomi
large stock
i.
geniş stok
377
Ticaret/Ekonomi
large storage areas
i.
geniş depolama alanları
378
Ticaret/Ekonomi
large service network
i.
geniş hizmet ağı
379
Ticaret/Ekonomi
large product range
i.
geniş ürün gamı
380
Ticaret/Ekonomi
large storage areas
i.
geniş depolama sahaları
381
Ticaret/Ekonomi
large float
i.
halkın elinde bol olan hisse senetleri
382
Ticaret/Ekonomi
creditor at large
i.
teminatsız alacaklı
383
Ticaret/Ekonomi
large trade volume
i.
yüksek ticaret hacmi
384
Ticaret/Ekonomi
large production capacity
i.
yüksek üretim kapasitesi
385
Ticaret/Ekonomi
large trade capacity
i.
yüksek ticaret hacmi
386
Ticaret/Ekonomi
statues at large
i.
yürürlükteki kanunlar
387
Ticaret/Ekonomi
large cap
i.
büyük miktarda işletme sermayesine sahip şirket
388
Ticaret/Ekonomi
have a large customer base
f.
büyük bir müşteri hacmine sahip olmak
389
Ticaret/Ekonomi
have a large customer base
f.
müşterisi bol olmak
390
Ticaret/Ekonomi
find a large sale
f.
seri sürüm imkanı bulmak
391
Ticaret/Ekonomi
large-cap
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
392
Ticaret/Ekonomi
large-cap
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
393
Ticaret/Ekonomi
large-cap
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
394
Ticaret/Ekonomi
large-cap
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
395
Ticaret/Ekonomi
large-cap
s.
hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait
396
Ticaret/Ekonomi
large-capitalisation
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
397
Ticaret/Ekonomi
large-capitalisation
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
398
Ticaret/Ekonomi
large-capitalisation
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
399
Ticaret/Ekonomi
large-capitalisation
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
400
Ticaret/Ekonomi
large-capitalisation
s.
hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait
401
Ticaret/Ekonomi
large-capitalization
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlere ait
402
Ticaret/Ekonomi
large-capitalization
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketler ile ilişkili
403
Ticaret/Ekonomi
large-capitalization
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonlarına ait
404
Ticaret/Ekonomi
large-capitalization
s.
önemli ölçüde birikmiş karı ve çok miktarda ödenmemiş adi hisse senedi bulunan büyük şirketlerin hisselerine yatırım yapan yatırım fonları ile ilişkili
405
Ticaret/Ekonomi
large-capitalization
s.
hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait
406
Ticaret/Ekonomi
at large expense
expr.
büyük masrafla
407
Ticaret/Ekonomi
on a large scale
expr.
büyük ölçekte
408
Ticaret/Ekonomi
on a large scale
expr.
büyük ölçüde
409
Ticaret/Ekonomi
on a large scale
expr.
geniş ölçüde
Law
410
Hukuk
law of large numbers
i.
büyük adetler kanunu
411
Hukuk
statutes at large
i.
yürürlükteki kanunlar
412
Hukuk
statutes at large
i.
yürürlüğe giren kanunlar
Politics
413
Siyasal
large commodity producer
i.
büyük emtia üreticisi
414
Siyasal
large conferences
i.
büyük konferanslar
415
Siyasal
large taxpayer unit
i.
büyük vergi mükellefleri birimi
416
Siyasal
large exposure
i.
büyük risk
417
Siyasal
large employer offices
i.
büyük işveren ofisleri
418
Siyasal
delegate-at-large
i.
doğal delege
419
Siyasal
at-large delegate
i.
doğal delege
420
Siyasal
large influx of refugees
i.
mültecilerin kitlesel sığınması
421
Siyasal
ambassador-at-large
i.
özel yetkili büyükelçi
422
Siyasal
ambassador at large
i.
özel elçi
423
Siyasal
international commission on large dams
i.
uluslararası büyük barajlar komisyonu
424
Siyasal
electors at large
i.
parlamento üyeleri
425
Siyasal
electors at large
i.
ülkenin bir bölümünü değil, tamamını temsil etmek üzere seçilmiş temsilciler
426
Siyasal
congressman-at-large
i.
bütün bir eyalet oyu ile seçilen abd temsilciler meclisi üyesi
427
Siyasal
congressman-at-large
i.
bir eyaleti tamamen temsil eden milletvekili
428
Siyasal
large-scale
s.
geniş kapsamlı
Institutes
429
Kurum/Kuruluş
department of large and small ruminant breeding
i.
büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık daire başkanlığı
430
Kurum/Kuruluş
ınternational commission on large dams (ıcold)
i.
uluslar arası büyük barajlar komisyonu
Tourism
431
Turizm
large tomb
i.
kümbet
Media
432
Medya
editor-at-large
i.
bağımsız/serbest editör/yazar
433
Medya
large circulation
i.
yüksek tiraj
434
Medya
with large circulation
s.
yüksek tirajlı
Technical
435
Teknik
large adjustable spanner
i.
ayarlı pense
436
Teknik
coaxial double ring test on flat specimens with large test surface areas
i.
büyük deney yüzey alanlı düz deney parçalarında aynı eksenli çift halka deneyi
437
Teknik
large-scale integration
i.
büyük çapta tümleşme
438
Teknik
large panel
i.
büyük pano
439
Teknik
extra large press
i.
büyük pres
440
Teknik
flat specimen with large test surface area
i.
büyük yüzey alanlı düz deney numunesi
441
Teknik
large diameter ball
i.
büyük çaplı bilya
442
Teknik
large city
i.
büyük kent
443
Teknik
large dam
i.
büyük baraj
444
Teknik
ldh (large diameter hose)
i.
büyük çaplı hortum
445
Teknik
large tent
i.
büyük çadır
446
Teknik
large format
i.
büyük boyut
447
Teknik
large bell hopper
i.
büyük çan hoperi
448
Teknik
large door-leaf
i.
büyük kapı kanadı
449
Teknik
law of large numbers
i.
büyük sayılar kuralı
450
Teknik
large diameter
i.
büyük çap
451
Teknik
large-scale process and production
i.
büyük ölçekli proses ve üretim
452
Teknik
large city
i.
büyük şehir
453
Teknik
large bell
i.
büyük çan
454
Teknik
large slab
i.
büyük kesitli yassı kütük
455
Teknik
large area composite structure repair
i.
büyük alanlı karma yapı onarımı
456
Teknik
law of large numbers
i.
büyük sayılar yasası
457
Teknik
large scale integration
i.
büyük çapta tümleşim
458
Teknik
large-surface form panel
i.
büyük yüzeyli kalıp panosu
459
Teknik
large-panel production
i.
büyük boy pano üretimi
460
Teknik
large-core multimode fibres
i.
büyük özlü çok yönlü lifler
461
Teknik
large-scale computer
i.
büyük ölçekli bilgisayar
462
Teknik
large calorie
i.
büyük kalori
463
Teknik
large-scale process and production
i.
büyük hacimli proses ve ürün
464
Teknik
very large-scale integration
i.
çok büyük çapta tümleşme
465
Teknik
very large scale integration
i.
çok büyük çapta tümleşim
466
Teknik
extra large series
i.
çok geniş seriler
467
Teknik
large angle bounday
i.
geniş açılı sınır
468
Teknik
large series
i.
geniş seriler
469
Teknik
large-screen television projector
i.
geniş ekranlı televizyon göstericisi
470
Teknik
large scale integration
i.
geniş tümleşim
471
Teknik
large scale integration
i.
geniş ölçekte tümleşme
472
Teknik
large scale test
i.
geniş kapsamlı deney
473
Teknik
large screen television projector
i.
geniş ekranlı televizyon göstericisi
474
Teknik
large ignition source
i.
geniş/büyük yakma kaynağı
475
Teknik
large-angle convergent beam electron diffraction
i.
geniş açılı gelenışınlı elektron kırınımı
476
Teknik
large opening
i.
geniş açıklık
477
Teknik
large angle grain boundary
i.
geniş açılı tane sınırı
478
Teknik
large headed nail
i.
geniş başlı çivi
479
Teknik
large-scale integration
i.
geniş ölçekli tümleşme
480
Teknik
large-particle composite
i.
iri parçacıklı karma
481
Teknik
large shingle
i.
iri çakıl
482
Teknik
large-particle composite
i.
iri parçacıklı kompozit
483
Teknik
large grain graphite
i.
iri taneli grafit
484
Teknik
large grain extruded graphite
i.
iri taneli sıkma grafit
485
Teknik
large pebbles
i.
iri çakıl
486
Teknik
large form shutters
i.
kalıp panoları
487
Teknik
large shingle
i.
kaba çakıl
488
Teknik
large pebbles
i.
kaba çakıl
489
Teknik
large unprotected power and control cables
i.
korumasız büyük enerji ve kumanda kabloları
490
Teknik
large diameter ball
i.
küçük çaplı bilya
491
Teknik
normal and large series
i.
normal ve geniş seriler
492
Teknik
ordinary large container
i.
normal büyük kap
493
Teknik
asymptotic stability in the large
i.
sonuşmazdaki genel kararlılık
494
Teknik
large transportable vacuum insulated vessel
i.
taşınabilir vakum yalıtımlı büyük kap
495
Teknik
extra large press
i.
tv ekran presi
496
Teknik
slsi (super-large-scale integration)
i.
süper geniş ölçekli tümleşim
497
Teknik
atacama large millimeter array
i.
atacama büyük milimetre dizisi
498
Teknik
large scale
s.
büyük boyutlu
499
Teknik
large-scale
s.
büyük ölçekli
500
Teknik
large scale
s.
büyük ölçekli
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of large
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy