Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
one way
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"one way"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
one way
s.
tek yönlü
2
Genel
one way
s.
tek yön
Technical
3
Teknik
one way
i.
tek yönlü seyahat
4
Teknik
one way
s.
tek yön
"one way"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 168 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
one-way street
i.
tekyönlü yol
2
Genel
one-way slope
i.
tek yönlü eğim
3
Genel
one-way ticket
i.
dönüş bileti
4
Genel
one-way traffic
i.
tek yönlü trafik
5
Genel
one-way rental
i.
tek yönlü kiralama
6
Genel
one-way ticket
i.
tek gidiş bileti
7
Genel
one-way ticket
i.
gidiş bileti
8
Genel
one-way street
i.
tek taraflı etkileşim
9
Genel
one-way ticket
i.
yapıldıktan sonra geri dönüşü olmayan hareket
10
Genel
make a decision one way or the other
f.
öyle ya da böyle bir karara varmak
11
Genel
bring one on one's way
f.
eşlik etmek
12
Genel
bring one on one's way
f.
katılmak
13
Genel
bring one on one's way
f.
yol göstermek
14
Genel
one-way
s.
ısrarcı
15
Genel
one-way
s.
(bilet) gidiş
16
Genel
one-way
s.
taraflı
17
Genel
one-way
s.
tek yönlü
18
Genel
one-way
s.
tekyönlü
19
Genel
one-way
s.
tekyön (bilet) gidiş
20
Genel
one-way
s.
tek yollu
21
Genel
one-way
s.
karşılıksız
22
Genel
one-way
s.
trafiğinin akışı tek yönlü olan
23
Genel
one-way
s.
yalnızca bir tarafta bulunan
24
Genel
one-way
s.
tek taraflı
25
Genel
one-way
s.
tek yüzlü
26
Genel
one-way
s.
tek yüzeyli
27
Genel
one-way
s.
mümkün olan iki veya daha fazla yöntemden yalnızca biri işe yarayan
28
Genel
one-way
s.
bir taraftan bakılınca ayna, tersinden bakılınca pencere işlevi gören (cam)
29
Genel
one-way
s.
tek tarafı aynalı (cam)
30
Genel
in one way or another
zf.
bir türlü
31
Genel
in one way
zf.
bir bakıma
32
Genel
in one way or another
zf.
o ya da bu şekilde
33
Genel
one way or another
bağ.
ama öyle ama böyle
Phrases
34
İfadeler
one way or the other
expr.
ama öyle ama böyle
35
İfadeler
one way or another
expr.
ama öyle ama böyle
36
İfadeler
one way or the other
expr.
bir şekilde
37
İfadeler
one way or another
expr.
bir şekilde
38
İfadeler
one way or another
expr.
değişik şekillerde
39
İfadeler
one way or the other
expr.
öyle ya da böyle
40
İfadeler
one way or another
expr.
öyle ya da böyle
41
İfadeler
one way or the other
expr.
şu ya da bu şekilde
42
İfadeler
one way or another
expr.
şu ya da bu şekilde
43
İfadeler
one way or another
expr.
şu veya bu şekilde
44
İfadeler
one way or the other
expr.
şöyle ya da böyle
45
İfadeler
one way or the other
expr.
şu veya bu şekilde
Proverb
46
Atasözü
there is more than one way to skin a cat
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
Colloquial
47
Konuşma Dili
one way and another
expr.
bir şekilde
48
Konuşma Dili
one way and another
expr.
değişik şekillerde
49
Konuşma Dili
one way and another
expr.
öyle ya da böyle
Idioms
50
Deyim
a one-way street
i.
tek yönlü ilişki
51
Deyim
a one-way street
i.
tek taraflı ilişki
52
Deyim
a one-way ticket to something
i.
geri dönüşü olmayan
53
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kaçınılmaz
54
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kurtuluşu olmayan
55
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
(bir yere/bir şeye) geri dönüşü olmayan bir yol
56
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
kaçınılmaz olarak sonu (bir yerde/bir şeyle) bitecek bir yol/durum
57
Deyim
hurry one on one's way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
58
Deyim
hurry one on one's way
f.
birini acele ettirmek
59
Deyim
have a way with one
f.
şeytan tüyü olmak
60
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birinin) tepesini attırmak
61
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) rahatsız etmek
62
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) irrite etmek
63
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) sinir etmek
64
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) gıcık etmek
65
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birinin) sinirini bozmak
66
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) kıl etmek
67
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine bir şeye) ulaşma şansı vermek
68
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine) bir yolda ilerleme şansı vermek
69
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine bir şeyi) başarma/elde etme şansı vermek
70
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birini bir şey) yoluna sokmak/itmek
71
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birini bir şey) riskine sokmak
72
Deyim
be a one-way street
f.
tek yönlü bir ilişki olmak
73
Deyim
be a one-way street
f.
tek taraflı bir ilişki olmak
74
Deyim
be a one-way street
f.
tek tarafın çıkar sağladığı bir durum/anlaşma olmak
75
Deyim
be a one-way street
f.
tek tarafın yararına bir anlaşma/durum olmak
76
Deyim
hurry one on way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
77
Deyim
hurry one on way
f.
birini acele ettirmek
78
Deyim
open the way for (one)
f.
(birinin) yolunu açmak
79
Deyim
open the way for (one)
f.
(biri) için ortam hazırlamak
80
Deyim
open the way for (one)
f.
(birine) fırsat sunmak
81
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
(birini) yollamak
82
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
(birine) yol vermek
83
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
toplantı/görüşme bitiminde (birini) yollamak
84
Deyim
there's more than one way to skin a cat
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
85
Deyim
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale
expr.
denize düşen yılana sarılır
86
Deyim
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale
expr.
koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
87
Deyim
in one way or another
expr.
ya öyle ya da böyle
88
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) kafası allak bullak olmuş
89
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) aklı iyice karışmış
90
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) zihni karman çorman olmuş
91
Deyim
a one-way ticket
expr.
geri dönüşü olmayan
92
Deyim
a one-way ticket
expr.
kaçınılmaz
93
Deyim
a one-way ticket
expr.
kurtuluşu olmayan
94
Deyim
more than one way to skin a cat
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu
Speaking
95
Konuşma
he's not the only one feeling that way
expr.
bu şekilde hisseden sadece o değil
96
Konuşma
there's no way one person did all of this
expr.
tüm bunları bir kişi yapmış olamaz
Trade/Economic
97
Ticaret/Ekonomi
one-way table
i.
tek yönlü tablo
98
Ticaret/Ekonomi
one way classification
i.
tek yönlü sınıflandırma
99
Ticaret/Ekonomi
one way traffic
i.
tek yönlü trafik
100
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
(satıcıya, bayiye) iade edilemeyen
101
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
tek kullanımlık
102
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
iadesiz
103
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
kullanıldıktan sonra atılan
Law
104
Hukuk
qualified one-way cost shifting
i.
mahkeme masraflarının koşullu olarak davalıya ödetilmesi
Tourism
105
Turizm
one way trip
i.
tek yönlü seyahat
106
Turizm
one-way trip
i.
tek yönlü gezi
Technical
107
Teknik
one-way mirror
i.
arkasını gösteren ayna
108
Teknik
one-way control valve
i.
basit kompartıman sürgüsü
109
Teknik
one-way bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
110
Teknik
one-way system
i.
hurdi döşeme sistemi
111
Teknik
one-way slab
i.
hurdi döşeme
112
Teknik
one-way rectifier
i.
tek yollu redresör
113
Teknik
one-way channel
i.
tek yönlü kanal
114
Teknik
one way-fired soaking pit
i.
tek brülörlü tav çukuru
115
Teknik
one-way slab
i.
tek doğrultuda döşeme
116
Teknik
one-way drive
i.
tek yönlü sürüş
117
Teknik
one-way analysis of variance
i.
tek yönlü varyans analizi
118
Teknik
one-way reinforced slab
i.
tek yön sabitlenmiş plak
119
Teknik
one-way slope
i.
tek yönlü eğim
120
Teknik
one way surge tank
i.
tek yönlü denge bacası
121
Teknik
one way flat lifting sling
i.
tek yönlü yassı kesitli kaldırma sapanı
122
Teknik
one-way reinforced plate
i.
tek yön sabitlenmiş plak
123
Teknik
one-way channel
i.
tek yollu oluk
124
Teknik
one way repeater
i.
tek yönlü yineleyici
125
Teknik
one-way firing
i.
tek yönlü ateşleme
126
Teknik
one way clutch
i.
tek yön kavraması
127
Teknik
one-way fired pits
i.
tek brülörlü kuyu fırınlar
128
Teknik
one-way reinforced
i.
tek yönde teçhizattı
129
Teknik
one way screw
i.
tek yönlü vida
130
Teknik
one-way street
i.
tek yönlü cadde
131
Teknik
one-way slab
s.
tek yön sabitlenmiş
Computer
132
Bilgisayar
one way repeater
i.
tek yönlü yineleyici
133
Bilgisayar
one-way
s.
tekyollu
134
Bilgisayar
one-way
s.
tek yollu
135
Bilgisayar
timtowtdi (there is more than one way to do it)
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
136
Bilgisayar
tmtowtdi (there's more than one way to do it)
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
Informatics
137
Bilişim
one-way function
i.
tek yönlü işlev
Telecom
138
Telekom
one-way-only channel
i.
sadece tek yönlü kanal
139
Telekom
one-way communication
i.
tek yönlü iletişim
140
Telekom
one-way reversible operation
i.
tek yönlü tersine çevrilebilir çalışma
Textile
141
Tekstil
one-way design
i.
tek yönlü tasarım
Construction
142
İnşaat
one-way slab
i.
hurdi döşeme
143
İnşaat
one-way system
i.
hurdi döşeme sistemi
144
İnşaat
one-way slab
i.
tek doğrultuda döşeme
Automotive
145
Otomotiv
one-way road
i.
tek yönlü yol
146
Otomotiv
one-way screw
i.
tek yönlü vida
147
Otomotiv
one-way road
i.
tek yönlü yol
Traffic
148
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü sokak
149
Trafik
one-way traffic
i.
tek yönlü trafik
150
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü karayolu
151
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü yol
152
Trafik
one way street
i.
tek yönlü yol
153
Trafik
one-way road
i.
tek yönlü yol
154
Trafik
one way road
i.
tek yönlü yol
Aeronautic
155
Havacılık
one way ticket
i.
tek yönlü bilet
156
Havacılık
one way ticket
i.
tek yön bilet
Psychology
157
Psikoloji
one-way analysis of variance
i.
tek yönlü varyans analizi
Optics
158
Optik
one-way mirror
i.
tek tarafı cam diğer tarafı ayna olan
Food Engineering
159
Gıda
one way anova
i.
tek yönlü anova
Statistics
160
İstatistik
one way classification
i.
tek yönlü sınıflama
161
İstatistik
one way and two way analysis of variance
i.
tek yönlü ve çift yönlü varyans analizi
162
İstatistik
one-way analysis of variance (anova)
i.
tek yönlü varyans analizi
163
İstatistik
one-way manova
i.
tek-yönlü çok değişkenli varyans analizi
Physics
164
Fizik
one-way light time
i.
ışığın veya radyo sinyallerinin dünya ile bir gök cismi arasında seyahat etmesi için geçen süre
Agriculture
165
Tarım
one-way
i.
toprağı kısmen ters yüz etmesi için tasarlanmış diskli pulluk
Environment
166
Çevre
one way packging
i.
tek yönlü paketleme
Military
167
Askeri
one-way traffic treadles
i.
çivili kapan/tuzak
168
Askeri
one-way encryption
i.
tek yönlü şifreleme
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of one way
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy