Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
one way...
"one way..."
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 172 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
one-way street
i.
tekyönlü yol
2
Genel
one-way slope
i.
tek yönlü eğim
3
Genel
one-way ticket
i.
dönüş bileti
4
Genel
one-way traffic
i.
tek yönlü trafik
5
Genel
one-way rental
i.
tek yönlü kiralama
6
Genel
one-way ticket
i.
tek gidiş bileti
7
Genel
one-way ticket
i.
gidiş bileti
8
Genel
one-way street
i.
tek taraflı etkileşim
9
Genel
one-way ticket
i.
yapıldıktan sonra geri dönüşü olmayan hareket
10
Genel
make a decision one way or the other
f.
öyle ya da böyle bir karara varmak
11
Genel
bring one on one's way
f.
eşlik etmek
12
Genel
bring one on one's way
f.
katılmak
13
Genel
bring one on one's way
f.
yol göstermek
14
Genel
one way
s.
tek yönlü
15
Genel
one way
s.
tek yön
16
Genel
one-way
s.
tek yönlü
17
Genel
one-way
s.
tekyönlü
18
Genel
one-way
s.
ısrarcı
19
Genel
one-way
s.
(bilet) gidiş
20
Genel
one-way
s.
taraflı
21
Genel
one-way
s.
tekyön (bilet) gidiş
22
Genel
one-way
s.
tek yollu
23
Genel
one-way
s.
karşılıksız
24
Genel
one-way
s.
trafiğinin akışı tek yönlü olan
25
Genel
one-way
s.
yalnızca bir tarafta bulunan
26
Genel
one-way
s.
tek taraflı
27
Genel
one-way
s.
tek yüzlü
28
Genel
one-way
s.
tek yüzeyli
29
Genel
one-way
s.
mümkün olan iki veya daha fazla yöntemden yalnızca biri işe yarayan
30
Genel
one-way
s.
bir taraftan bakılınca ayna, tersinden bakılınca pencere işlevi gören (cam)
31
Genel
one-way
s.
tek tarafı aynalı (cam)
32
Genel
in one way or another
zf.
bir türlü
33
Genel
in one way
zf.
bir bakıma
34
Genel
in one way or another
zf.
o ya da bu şekilde
35
Genel
one way or another
bağ.
ama öyle ama böyle
Phrases
36
İfadeler
one way or the other
expr.
ama öyle ama böyle
37
İfadeler
one way or another
expr.
ama öyle ama böyle
38
İfadeler
one way or the other
expr.
bir şekilde
39
İfadeler
one way or another
expr.
bir şekilde
40
İfadeler
one way or another
expr.
değişik şekillerde
41
İfadeler
one way or the other
expr.
öyle ya da böyle
42
İfadeler
one way or another
expr.
öyle ya da böyle
43
İfadeler
one way or the other
expr.
şu ya da bu şekilde
44
İfadeler
one way or another
expr.
şu ya da bu şekilde
45
İfadeler
one way or another
expr.
şu veya bu şekilde
46
İfadeler
one way or the other
expr.
şöyle ya da böyle
47
İfadeler
one way or the other
expr.
şu veya bu şekilde
Proverb
48
Atasözü
there is more than one way to skin a cat
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
Colloquial
49
Konuşma Dili
one way and another
expr.
bir şekilde
50
Konuşma Dili
one way and another
expr.
değişik şekillerde
51
Konuşma Dili
one way and another
expr.
öyle ya da böyle
Idioms
52
Deyim
a one-way street
i.
tek yönlü ilişki
53
Deyim
a one-way street
i.
tek taraflı ilişki
54
Deyim
a one-way ticket to something
i.
geri dönüşü olmayan
55
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kaçınılmaz
56
Deyim
a one-way ticket to something
i.
kurtuluşu olmayan
57
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
(bir yere/bir şeye) geri dönüşü olmayan bir yol
58
Deyim
a one-way ticket to (somewhere or something)
i.
kaçınılmaz olarak sonu (bir yerde/bir şeyle) bitecek bir yol/durum
59
Deyim
hurry one on one's way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
60
Deyim
hurry one on one's way
f.
birini acele ettirmek
61
Deyim
have a way with one
f.
şeytan tüyü olmak
62
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birinin) tepesini attırmak
63
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) rahatsız etmek
64
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) irrite etmek
65
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) sinir etmek
66
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) gıcık etmek
67
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birinin) sinirini bozmak
68
Deyim
stroke (one) the wrong way
f.
(birini) kıl etmek
69
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine bir şeye) ulaşma şansı vermek
70
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine) bir yolda ilerleme şansı vermek
71
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birine bir şeyi) başarma/elde etme şansı vermek
72
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birini bir şey) yoluna sokmak/itmek
73
Deyim
put (one) in the way of (something)
f.
(birini bir şey) riskine sokmak
74
Deyim
be a one-way street
f.
tek yönlü bir ilişki olmak
75
Deyim
be a one-way street
f.
tek taraflı bir ilişki olmak
76
Deyim
be a one-way street
f.
tek tarafın çıkar sağladığı bir durum/anlaşma olmak
77
Deyim
be a one-way street
f.
tek tarafın yararına bir anlaşma/durum olmak
78
Deyim
hurry one on way
f.
birinin bir yere yetişmesine yardımcı olmak
79
Deyim
hurry one on way
f.
birini acele ettirmek
80
Deyim
open the way for (one)
f.
(birinin) yolunu açmak
81
Deyim
open the way for (one)
f.
(biri) için ortam hazırlamak
82
Deyim
open the way for (one)
f.
(birine) fırsat sunmak
83
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
(birini) yollamak
84
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
(birine) yol vermek
85
Deyim
send (one) on (one's) way
f.
toplantı/görüşme bitiminde (birini) yollamak
86
Deyim
there's more than one way to skin a cat
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
87
Deyim
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale
expr.
denize düşen yılana sarılır
88
Deyim
to one who has lost his way, a dog's bark is sweeter than the song of the nightingale
expr.
koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler
89
Deyim
in one way or another
expr.
ya öyle ya da böyle
90
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) kafası allak bullak olmuş
91
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) aklı iyice karışmış
92
Deyim
(one) doesn't know which way is up or down
expr.
(birinin) zihni karman çorman olmuş
93
Deyim
a one-way ticket
expr.
geri dönüşü olmayan
94
Deyim
a one-way ticket
expr.
kaçınılmaz
95
Deyim
a one-way ticket
expr.
kurtuluşu olmayan
96
Deyim
more than one way to skin a cat
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu
Speaking
97
Konuşma
he's not the only one feeling that way
expr.
bu şekilde hisseden sadece o değil
98
Konuşma
there's no way one person did all of this
expr.
tüm bunları bir kişi yapmış olamaz
Trade/Economic
99
Ticaret/Ekonomi
one-way table
i.
tek yönlü tablo
100
Ticaret/Ekonomi
one way classification
i.
tek yönlü sınıflandırma
101
Ticaret/Ekonomi
one way traffic
i.
tek yönlü trafik
102
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
(satıcıya, bayiye) iade edilemeyen
103
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
tek kullanımlık
104
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
iadesiz
105
Ticaret/Ekonomi
one-way
s.
kullanıldıktan sonra atılan
Law
106
Hukuk
qualified one-way cost shifting
i.
mahkeme masraflarının koşullu olarak davalıya ödetilmesi
Tourism
107
Turizm
one way trip
i.
tek yönlü seyahat
108
Turizm
one-way trip
i.
tek yönlü gezi
Technical
109
Teknik
one-way mirror
i.
arkasını gösteren ayna
110
Teknik
one-way control valve
i.
basit kompartıman sürgüsü
111
Teknik
one-way bottle
i.
geri dönüşsüz şişe
112
Teknik
one-way system
i.
hurdi döşeme sistemi
113
Teknik
one-way slab
i.
hurdi döşeme
114
Teknik
one-way rectifier
i.
tek yollu redresör
115
Teknik
one-way channel
i.
tek yönlü kanal
116
Teknik
one way-fired soaking pit
i.
tek brülörlü tav çukuru
117
Teknik
one way
i.
tek yönlü seyahat
118
Teknik
one-way slab
i.
tek doğrultuda döşeme
119
Teknik
one-way drive
i.
tek yönlü sürüş
120
Teknik
one-way analysis of variance
i.
tek yönlü varyans analizi
121
Teknik
one-way reinforced slab
i.
tek yön sabitlenmiş plak
122
Teknik
one-way slope
i.
tek yönlü eğim
123
Teknik
one way surge tank
i.
tek yönlü denge bacası
124
Teknik
one way flat lifting sling
i.
tek yönlü yassı kesitli kaldırma sapanı
125
Teknik
one-way reinforced plate
i.
tek yön sabitlenmiş plak
126
Teknik
one-way channel
i.
tek yollu oluk
127
Teknik
one way repeater
i.
tek yönlü yineleyici
128
Teknik
one-way firing
i.
tek yönlü ateşleme
129
Teknik
one way clutch
i.
tek yön kavraması
130
Teknik
one-way fired pits
i.
tek brülörlü kuyu fırınlar
131
Teknik
one-way reinforced
i.
tek yönde teçhizattı
132
Teknik
one way screw
i.
tek yönlü vida
133
Teknik
one-way street
i.
tek yönlü cadde
134
Teknik
one-way slab
s.
tek yön sabitlenmiş
135
Teknik
one way
s.
tek yön
Computer
136
Bilgisayar
one way repeater
i.
tek yönlü yineleyici
137
Bilgisayar
one-way
s.
tekyollu
138
Bilgisayar
one-way
s.
tek yollu
139
Bilgisayar
timtowtdi (there is more than one way to do it)
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
140
Bilgisayar
tmtowtdi (there's more than one way to do it)
expr.
bir şeyi yapmanın birden fazla yolu vardır
Informatics
141
Bilişim
one-way function
i.
tek yönlü işlev
Telecom
142
Telekom
one-way-only channel
i.
sadece tek yönlü kanal
143
Telekom
one-way communication
i.
tek yönlü iletişim
144
Telekom
one-way reversible operation
i.
tek yönlü tersine çevrilebilir çalışma
Textile
145
Tekstil
one-way design
i.
tek yönlü tasarım
Construction
146
İnşaat
one-way slab
i.
hurdi döşeme
147
İnşaat
one-way system
i.
hurdi döşeme sistemi
148
İnşaat
one-way slab
i.
tek doğrultuda döşeme
Automotive
149
Otomotiv
one-way road
i.
tek yönlü yol
150
Otomotiv
one-way screw
i.
tek yönlü vida
151
Otomotiv
one-way road
i.
tek yönlü yol
Traffic
152
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü sokak
153
Trafik
one-way traffic
i.
tek yönlü trafik
154
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü karayolu
155
Trafik
one-way street
i.
tek yönlü yol
156
Trafik
one way street
i.
tek yönlü yol
157
Trafik
one-way road
i.
tek yönlü yol
158
Trafik
one way road
i.
tek yönlü yol
Aeronautic
159
Havacılık
one way ticket
i.
tek yönlü bilet
160
Havacılık
one way ticket
i.
tek yön bilet
Psychology
161
Psikoloji
one-way analysis of variance
i.
tek yönlü varyans analizi
Optics
162
Optik
one-way mirror
i.
tek tarafı cam diğer tarafı ayna olan
Food Engineering
163
Gıda
one way anova
i.
tek yönlü anova
Statistics
164
İstatistik
one way classification
i.
tek yönlü sınıflama
165
İstatistik
one way and two way analysis of variance
i.
tek yönlü ve çift yönlü varyans analizi
166
İstatistik
one-way analysis of variance (anova)
i.
tek yönlü varyans analizi
167
İstatistik
one-way manova
i.
tek-yönlü çok değişkenli varyans analizi
Physics
168
Fizik
one-way light time
i.
ışığın veya radyo sinyallerinin dünya ile bir gök cismi arasında seyahat etmesi için geçen süre
Agriculture
169
Tarım
one-way
i.
toprağı kısmen ters yüz etmesi için tasarlanmış diskli pulluk
Environment
170
Çevre
one way packging
i.
tek yönlü paketleme
Military
171
Askeri
one-way traffic treadles
i.
çivili kapan/tuzak
172
Askeri
one-way encryption
i.
tek yönlü şifreleme
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of one way...
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy