görünüş - Turkish English Dictionary

görünüş

Meanings of "görünüş" in English Turkish Dictionary : 65 result(s)

Turkish English
Common Usage
görünüş look n.
She always has a serious look on her face.
Onun yüzünde her zaman ciddi bir görünüş var.

More Sentences
görünüş sight n.
The sight of blood made her excited.
Kanın görünüşü onu heyecanlandırdı.

More Sentences
görünüş appearance n.
How were these people selected, and how much is spent per annum on their training, expenses and appearance fees?
Bu kişiler nasıl seçildi ve eğitimleri, masrafları ve görünüş ücretleri için yılda ne kadar harcama yapılıyor?

More Sentences
General
görünüş outlook n.
The outlook is grim.
Görünüş berbat.

More Sentences
görünüş face n.
This report is on the face of it well-intentioned and recognises the need for ACP countries to export their goods.
Bu rapor görünüşte iyi niyetlidir ve ACP ülkelerinin mallarını ihraç etme ihtiyacını kabul etmektedir.

More Sentences
görünüş appearance n.
I think that the European Union, to judge by appearances, has answers to this.
Görünüşe bakılırsa Avrupa Birliği'nin buna verecek cevapları olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
görünüş image n.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Dünya'nın Ay'dan görünüşü 20. yüzyılın ikonik görüntülerinden biridir.

More Sentences
görünüş looks n.
And I added a little mineral green, for looks.
Ve görünüşü güzelleştirsin diye biraz mineral yeşili ekledim.

More Sentences
Trade/Economic
görünüş show n.
The photo shows a group of the congress participants.
Fotoğrafta kongre katılımcılarından bir grup görülüyor.

More Sentences
Common Usage
görünüş aspect n.
General
görünüş aspect n.
görünüş surface n.
görünüş phase n.
görünüş configuration n.
görünüş complexion n.
görünüş mien n.
görünüş facet n.
görünüş external view n.
görünüş epiphany n.
görünüş figure n.
görünüş countenance n.
görünüş prospect n.
görünüş phantom n.
görünüş semblance n.
görünüş spectacle n.
görünüş coloring n.
görünüş presence n.
görünüş elevation n.
görünüş façade n.
görünüş form n.
görünüş view n.
görünüş colouring n.
görünüş air n.
görünüş regard [obsolete] n.
görünüş character [obsolete] n.
görünüş apparence [obsolete] n.
görünüş apparition n.
görünüş visual aspect n.
görünüş uprisal n.
görünüş visage n.
görünüş light n.
görünüş missemblance [obsolete] n.
görünüş complection n.
görünüş favoredness n.
görünüş favouredness n.
görünüş presentment n.
görünüş semblant n.
görünüş sicht [scotland] n.
görünüş survey n.
Colloquial
görünüş geek [australia] n.
Idioms
görünüş the cut of someone's jib n.
Trade/Economic
görünüş outlook n.
Law
görünüş color n.
görünüş colour n.
Technical
görünüş elevation n.
görünüş habitus n.
görünüş view n.
görünüş configuration n.
Architecture
görünüş elevation n.
Botanic
görünüş prospect n.
Linguistics
görünüş profiling n.
görünüş aspect n.
Archaic
görünüş countenance n.
görünüş favor n.
görünüş favour n.

Meanings of "görünüş" with other terms in English Turkish Dictionary : 224 result(s)

Turkish English
Common Usage
dış görünüş appearance n.
One will be judged by one's appearance first of all.
Kişi her şeyden önce dış görünüşüne göre değerlendirilir.

More Sentences
General
dış görünüş exterior n.
When it is a matter of a departure from good administrative practice the friendly exterior should deceive nobody.
İyi idari uygulamalardan bir sapma söz konusu olduğunda, dostane dış görünüş kimseyi aldatmamalıdır.

More Sentences
havadan görünüş aerial view n.
The president was really pleased after he saw the aerial view.
Havadan görüntüyü görünce başkan gerçekten memnun oldu.

More Sentences
dış görünüş face n.
On the face of it, nothing could be more reasonable.
Dış görünüşe bakılırsa, hiçbir şey daha makul olamazdı.

More Sentences
kişisel görünüş personal appearance n.
She cares a lot about her personal appearance.
Kişisel görünümüne çok önem verir.

More Sentences
dış görünüş outward n.
No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances.
Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.

More Sentences
Trade/Economic
dış görünüş external appearance n.
Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
Kadınların yüzleri genellikle kıyafetlerini çıkardıklarında daha güzel olur, çünkü o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmeyi bırakırlar.

More Sentences
Military
dış görünüş appearance n.
We should never judge people by their appearance.
İnsanları asla dış görünüşlerine göre yargılamamalıyız.

More Sentences
General
dış görünüş (gerçeği maskeleyen bir) façade n.
dış görünüş outside n.
türkiye’den siyasal ve sosyal görünüş political and social views on turkey n.
dış görünüş facade n.
dış görünüş shape n.
dış görünüş colour n.
genel görünüş panorama n.
aldatıcı görünüş illusion n.
dış görünüş semblance n.
dış görünüş surface n.
önden görünüş front view n.
dış görünüş the outer man n.
görünüş geçerliliği face validity n.
dikkat çekici görünüş view n.
dış görünüş shell n.
dış görünüş varnish n.
dış görünüş guise n.
dış görünüş rind n.
dış görünüş physiognomy n.
dış görünüş color n.
dış görünüş disguise n.
üç boyutlu görünüş stereoscopy n.
dış görünüş fashion n.
ortografik görünüş orthographic view n.
dış görünüş cast n.
dış görünüş externals n.
görünüş açısı aspect angle n.
görünüş değişikliği aspect change n.
aldatıcı görünüş guise n.
dış görünüş configuration n.
dış görünüş superficies n.
kuşbakışı görünüş airview n.
arka görünüş back view n.
arkadan görünüş back view n.
alttan görünüş bottom view n.
sökülmüş görünüş exploded view n.
parçaları dağılmış görünüş exploded view n.
önden görünüş front elevation n.
genel görünüş general view n.
önden görünüş frontal view n.
ön görünüş front elevation n.
karşıdan görünüş frontal view n.
güzel görünüş glory n.
önden görünüş front-view n.
dış görünüş get-up n.
dıştan görünüş outlook n.
perspektif görünüş outlook n.
üstten görünüş plan view n.
arka görünüş rear elevation n.
sahte görünüş veneer n.
kuş bakışı görünüş air view n.
yanıltıcı görünüş coloring n.
yanıltıcı görünüş colouring n.
fiziksel görünüş physical appearance n.
dış görünüş view out n.
ön görünüş front view n.
üst görünüş top view n.
üstten görünüş top view n.
üst görünüş the view from the top n.
üstten görünüş the view from the top n.
yeterli görünüş çizimi adequate image drawing n.
görünüş (abd) havalandırma sistemi air n.
yanlış ya da yanıltıcı bir dış görünüş gloss n.
asil görünüş noble mien n.
asil görünüş noble look n.
dış görünüş name n.
dış görünüş apparel n.
dış görünüş balloon n.
dış görünüş exteriority n.
sahte görünüş varnish n.
harita gibi belirleyici ve ayırt edici olan görünüş özelliği veya sözlü tarif map n.
görünüş veya davranış açısından maymuna benzeyen kimse monkey n.
fiziksel görünüş insight [obsolete] n.
resmi görünüş dignity n.
dış görünüş outform [obsolete] n.
dış görünüş physiognomy n.
dış görünüş scheme [obsolete] n.
göze görünüş seeming n.
dışarıya görünüş şekli seeming n.
aldatıcı görünüş pretext n.
aldatıcı görünüş pretexture [obsolete] n.
endişeli görünüş hunted look n.
sunulan görünüş prospect [obsolete] n.
dış görünüş superfice [obsolete] n.
(dilbilgisi) görünüş aspect n.
(görünüş olarak) ben buradayım demek shout v.
makul görünüş specious adj.
görünüş itibarıyla cazibeli olan scenic adj.
görünüş olarak dağınık ve halsiz raddled adj.
solgun ve sağlıksız (görünüş) white-livered adj.
(birinin) dürüst olduğunu düşündüren (görünüş) honest adj.
güzel ama aldatıcı bir görünüş sergileyen gilded adj.
görünüş veya hareket olarak çekirgeyi andıran grasshopper adj.
sekiz katlı (görünüş) octaploid adj.
çok şık (görünüş) ritzy adj.
(görünüş bakımından) usturuplu civil adj.
fiziksel görünüş ile ilgili cosmetical adj.
özden çok görünüş ve tarza vurgu yapan coffee table adj.
Proverb
görünüş yanıltıcıdır appearances can be deceiving
görünüş çoğu zaman aldatıcıdır things are seldom as they seem
Colloquial
dış görünüş olarak from all appearances expr.
dış görünüş olarak to all appearances expr.
görünüş itibarıyla to all appearances expr.
görünüş itibarıyla from all appearances expr.
Idioms
dış görünüş street appeal n.
dış görünüş skin deep n.
dış görünüş face value n.
genel görünüş cut of one's jib n.
genel görünüş the cut of someone's jib n.
sahte görünüş false colors n.
siyahileri görünüş açısından taklit etme blackfishing n.
erkeklerin kadını insan olarak veya yalnız dış görünüş değil tüm özellikleriyle görmek konusundaki körlüğü male blindness n.
aşırı resmi konuşma, görünüş, tavır prunes and prisms n.
resmi ve yapmacık konuşma, görünüş, tavır prunes and prisms n.
resmi ve sahte konuşma, görünüş, tavır prunes and prisms n.
etkileyici dış görünüş fine feathers n.
dış görünüş olarak by all appearances expr.
görünüş itibarıyla by all appearances expr.
görünüş çoğu zaman aldatıcıdır things are seldom what they seem expr.
Speaking
görünüş önemlidir appearances matter expr.
Trade/Economic
görünüş etkisi appearance effect n.
yandan görünüş profile n.
Law
sahte görünüş takınmak simulate v.
Technical
arka görünüş back elevation n.
arka görünüş rear view n.
arkadan görünüş rear view n.
bölümsel görünüş partial view n.
dış görünüş external view n.
dış görünüş facies n.
engin görünüş panoramic n.
görünüş kusurları visual faults n.
görünüş özellikleri visual characteristics n.
genel görünüş outlook n.
iç görünüş interior view n.
içerden görünüş interior view n.
kesit görünüş sectional view n.
kısmi görünüş partial view n.
kuşbakışı görünüş top view n.
kuşbakış görünüş bird's-eye view n.
kuşbakışı görünüş pictorial drawing n.
önden görünüş front view n.
plan görünüş ve kesitler plan view and sections n.
perspektif görünüş perspective view n.
plan görünüş plan view n.
üstten görünüş top view n.
yankesit görünüş side sectional view n.
yarım görünüş half elevation n.
yan görünüş profile n.
yan görünüş side view n.
yandan görünüş side view n.
Computer
modern görünüş modern cool n.
Electric
görünüş diyagramı overview diagram n.
Textile
genel görünüş total look n.
görünüş metodu appearance method n.
optik görünüş optical illusion n.
Woodworking
görünüş mukavemet sınıflama standartları visual strength grading standards n.
sert odunların görünüş özellikleri appearance grading of hardwoods n.
Automotive
görünüş katsayısı aspect ratio n.
kuş bakışı görünüş plan shape n.
üstten görünüş plan view n.
Medical
kusurlu, hasar görmüş veya şekli bozuk vücut bölümlerinin görünüş ve işlevinin düzeltilmesini amaçlayan tıbbi operasyonlar reconstructive surgery n.
kusurlu, hasar görmüş veya şekli bozuk vücut bölümlerinin görünüş ve işlevinin düzeltilmesini amaçlayan reconstructive adj.
Pathology
dokuların peynirsi görünüş ve kıvama dönüşerek ölü hale gelmesi caseation n.
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmia n.
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmos n.
gözün devamlı açık durduğu, bakışa anormal bir görünüş veren bir hastalık lagophthalmus n.
Biology
dış görünüş phaenotype n.
(gerçek adaptasyonun yan etkisi olarak gelişen) dış görünüş özelliği spandrel n.
sekiz katlı (görünüş) octoploid adj.
Marine Biology
görünüş oranı aspect ratio n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık mattowacca n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık hickory shad n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık tailor shad n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık fall herring n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık shad herring n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık clupea mediocris n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık pomolobus mediocris n.
amerika'ya özgü, davranış ve görünüş olarak tirsi balığına benzeyen, clupeidae familyasına mensup yemeklik bir balık alosa mediocris n.
Botanic
avrasya'da yetişen, görünüş ve tıbbi kullanım açısından papatyaya benzeyen fakat tadı daha acı olan tek yıllık bir ot wild chamomile n.
avrasya'da yetişen, görünüş ve tıbbi kullanım açısından papatyaya benzeyen fakat tadı daha acı olan tek yıllık bir ot matricaria recutita n.
avrasya'da yetişen, görünüş ve tıbbi kullanım açısından papatyaya benzeyen fakat tadı daha acı olan tek yıllık bir ot sweet false chamomile n.
avrasya'da yetişen, görünüş ve tıbbi kullanım açısından papatyaya benzeyen fakat tadı daha acı olan tek yıllık bir ot matricaria chamomilla n.
avrasya'da yetişen, görünüş ve tıbbi kullanım açısından papatyaya benzeyen fakat tadı daha acı olan tek yıllık bir ot german chamomile n.
ballıbabagiller familyasından görünüş olarak köpekotuna benzer çeşitli bitkilere verilen ad marvel n.
Social Sciences
beyaz ırka mensup olup orta veya kısa boylu, ince yapılı, koyu tenli ve dolikosefal kafa yapısına sahip insan grubuna veya fiziksel görünüş tipine ait mediterranean adj.
beyaz ırka mensup olup orta veya kısa boylu, ince yapılı, koyu tenli ve dolikosefal kafa yapısına sahip insan grubu veya fiziksel görünüş tipi ile ilişkili mediterranean adj.
Linguistics
anlık görünüş momentary aspect n.
başlamalı görünüş inceptive aspect n.
başlamalı görünüş inchoative n.
duruk görünüş cessative aspect n.
ettirgen görünüş causative aspect n.
görünüş örnekçesi kuramı aspects model theory n.
görünüş geçerliği face validity n.
yinelemeli görünüş iterative aspect n.
başlamalı görünüş inchoative aspect n.
Archaeology
(unsur, görünüş, evre) kültürel bir birimin belirlenmesini sağlayan özellik veya kompleks determinant n.
Religious
(görünüş veya davranış olarak) isa peygambere benzeyen kimse christ n.
Philosophy
(kantçılık) görünüş ve yanılsamaların mantığı dialectic n.
Military
alttan görünüş overhead flight bottom view n.
fotoğraflarla elde edilen genel görünüş photographic panorama n.
perspektif görünüş maneuvering flight perspective view n.
üstten görünüş flight at lower altitude top view n.
yandan görünüş passing flight side view n.
Painting
çevre görünüş panorama n.
Photography
doğal görünüş nature n.
Mythology
(yunan mitolojisinde) görünüş veya karakter bakımından sfenksi andıran yaratık sphinx n.
Archaic
narin görünüş migniardise n.
iyi görünüş goodlihead n.
Ornithology
görünüş olarak örümcekkuşuna benzeyen, formicariidae familyasından olan kuş ant shrike n.
görünüş olarak örümcekkuşuna benzeyen, formicariidae familyasından olan kuş antshrike n.
Slang
görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi kadın bull bitch n.
(kurtarılmış terim) eşcinseller tarafından görünüş ve/veya davranışı itibariyle erkeksi olan lezbiyen kadın bull bitch n.
görünüş olarak ortadoğululara benzeyenlere takılan lakap dirka n.
homoseksüel görünüş/davranışları sergilemek queen up n.
aptal görünüş dippiness n.
tuhaf görünüş dippiness n.