göndermek

Sens de "göndermek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 84 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	göndermek	send v.
You cannot even send e-mail if the recipient does not want it. Alıcı istemiyorsa e-posta bile gönderemezsiniz. More Sentences
General
2	General	göndermek	address v.
That letter is addressed to you. O mektup size gönderilmiş. More Sentences
3	General	göndermek	submit v.
Please submit your essays by Friday. Lütfen makalelerinizi Cuma gününe kadar gönderin. More Sentences
4	General	göndermek	ship v.
We ship worldwide. Dünya çapında gönderim yapıyoruz. More Sentences
5	General	göndermek	send forth v.
He sent forth also a dove after him, to see if the waters had now ceased upon the face of the earth. Yeryüzünde suların çekilip çekilmediğini anlamak için peşinden bir güvercin de gönderdi. More Sentences
6	General	göndermek	deliver v.
Sami delivered a card to Layla's mother. Sami, Layla'nın annesine bir kart gönderdi. More Sentences
7	General	göndermek	send out v.
Implementing a Commission delegation in each of the countries would send out a strong political signal. Her ülkede bir Komisyon delegasyonunun bulunması güçlü bir siyasi sinyal gönderecektir. More Sentences
8	General	göndermek	refer v.
Colleagues, under the circumstances I propose that we refer this matter back to committee. Meslektaşlarım, bu koşullar altında bu konuyu komisyona geri göndermeyi öneriyorum. More Sentences
9	General	göndermek	send in v.
Most Member States have sent in the appropriate information, especially regarding funding. Üye Devletlerin çoğu, özellikle finansman konusunda uygun bilgileri göndermiştir. More Sentences
10	General	göndermek	send v.
This is the positive message that we must continue to send to the people of Belarus. Bu, Belarus halkına göndermeye devam etmemiz gereken olumlu bir mesajdır. More Sentences
11	General	göndermek	forward v.
Please forward the document to the administrative office for review. Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin. More Sentences
12	General	göndermek	dismiss v.
The teacher dismissed his class when the bell rang. Zil çaldığında öğretmen sınıfı gönderdi. More Sentences
13	General	göndermek	turn out v.
The hot chick that sent me a friend request turned out to be Tom's catfish account. Bana arkadaşlık isteği gönderen seksi piliç Tom'un sahte hesabı çıktı. More Sentences
14	General	göndermek	post v.
Now, you can do much more than just "like" a post. Artık bir gönderiyi "beğenmekten" çok daha fazlasını yapabilirsiniz. More Sentences
15	General	göndermek	turn v.
Yet these represent a serious threat to the principle of 'non-refoulement'[no turning back]. Yine de bunlar 'non-refoulement' [geri göndermeme] ilkesine yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. More Sentences
16	General	göndermek	pack (off) v.
Let's pack up the faulty equipment and return it to the factory. Arızalı ekipmanı toplayıp fabrikaya gönderelim. More Sentences
17	General	göndermek	issue v.
The lawyers will issue a subpoena to the defendants in the next couple of days. Avukatlar, önümüzdeki birkaç gün içinde sanıklara mahkeme celbi göndereceklerdir. More Sentences
18	General	göndermek	transfer v.
I'll transfer you to the right person. Seni doğru kişiye göndereceğim. More Sentences
Phrasals
19	Phrasals	göndermek	send out v.
A global message was sent out and specific, globally agreed proposals were tabled. Küresel bir mesaj gönderildi ve küresel olarak kabul edilen spesifik öneriler masaya yatırıldı. More Sentences
20	Phrasals	göndermek	send over v.
The WFP has also announced that it is sending over 4 000 tonnes of basic foodstuffs. WFP ayrıca 4 000 tondan fazla temel gıda maddesi göndereceğini açıklamıştır. More Sentences
Technical
21	Technical	göndermek	send v.
I hope that this sends a very clear message to the Council. Bunun Konsey'e çok açık bir mesaj göndermesini umuyorum. More Sentences
Computer
22	Computer	göndermek	forward v.
Please forward the message below to share this petition with your friends and family. Arkadaşlarınız ve ailenizle bu dilekçeyi paylaşmak için lütfen aşağıdaki mesajı gönderin. More Sentences
Tobacco
23	Tobacco	göndermek	dispatched v.
The Belgian magistracy has dispatched an investigating committee to the Democratic Republic of Congo. Belçika yargısı Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne bir soruşturma heyeti gönderdi. More Sentences
Common Usage
24	Common Usage	göndermek	dispatch v.
General
25	General	göndermek	send away v.
26	General	göndermek	transmit on v.
27	General	göndermek	order away v.
28	General	göndermek	consign v.
29	General	göndermek	send off v.
30	General	göndermek	relegate v.
31	General	göndermek	conjure away v.
32	General	göndermek	see somebody off v.
33	General	göndermek	freight v.
34	General	göndermek	return v.
35	General	göndermek	route v.
36	General	göndermek	pack off v.
37	General	göndermek	expedite v.
38	General	göndermek	bundle off v.
39	General	göndermek	refer to v.
40	General	göndermek	forward to v.
41	General	göndermek	remit v.
42	General	göndermek	transmit v.
43	General	göndermek	despatch v.
44	General	göndermek	get off v.
45	General	göndermek	intromit v.
46	General	göndermek	discharge v.
47	General	göndermek	emit v.
48	General	göndermek	flash v.
49	General	göndermek	amand [obsolete] v.
50	General	göndermek	march v.
51	General	göndermek	hence [obsolete] v.
52	General	göndermek	rid v.
53	General	göndermek	depeche v.
54	General	göndermek	deport v.
55	General	göndermek	congee [obsolete] v.
56	General	göndermek	command v.
57	General	göndermek	intromit v.
58	General	göndermek	disband [obsolete] v.
59	General	göndermek	outlaunch v.
60	General	göndermek	strike v.
Phrasals
61	Phrasals	göndermek	get off v.
62	Phrasals	göndermek	send along v.
63	Phrasals	göndermek	drive away v.
64	Phrasals	göndermek	send around v.
65	Phrasals	göndermek	set by [obsolete] v.
Idioms
66	Idioms	göndermek	get shot of v.
67	Idioms	göndermek	be shot of v.
68	Idioms	göndermek	get rid of [uk] v.
69	Idioms	göndermek	be rid of [uk] v.
Trade/Economic
70	Trade/Economic	göndermek	remit v.
71	Trade/Economic	göndermek	despatch v.
Law
72	Law	göndermek	consign v.
73	Law	göndermek	dispatch v.
Technical
74	Technical	göndermek	transmit v.
75	Technical	göndermek	relay v.
76	Technical	göndermek	emit v.
77	Technical	göndermek	discharge v.
78	Technical	göndermek	reverberate (upon) v.
79	Technical	göndermek	reverberate (over) v.
Computer
80	Computer	göndermek	export v.
Telecom
81	Telecom	göndermek	dispatch v.
Archaic
82	Archaic	göndermek	delate v.
83	Archaic	göndermek	immit v.
Slang
84	Slang	göndermek	peel off v.

Sens de "göndermek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	sürgüne göndermek	exile v.
In 1902 he was arrested and exiled to Siberia. O 1902 yılında tutuklandı ve Sibirya'ya sürgüne gönderildi. More Sentences
General
2	General	geri göndermek	send back v.
I would therefore have liked the proposal, in its three parts, to be sent back to the Committee on Budgetary Control. Bu nedenle teklifin üç bölüm halinde Bütçe Kontrol Komisyonuna geri gönderilmesini isterdim. More Sentences
3	General	sürgüne göndermek	exile v.
If it were up to me, I'd have you all exiled. Bana kalsaydı hepinizi sürgüne gönderirdim. More Sentences
4	General	haber göndermek	send word v.
I'll send word to Tom. Tom'a haber gönderirim. More Sentences
5	General	geri göndermek	return v.
Readmission is about the return of persons found irregularly on our territory. Geri kabul, topraklarımızda düzensiz olarak bulunan kişilerin geri gönderilmesiyle ilgilidir. More Sentences
6	General	mesaj göndermek	send message v.
When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins. Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir. More Sentences
7	General	faks göndermek	fax v.
I am sending the invoice by fax. Faturayı faksla gönderiyorum. More Sentences
8	General	taahhütlü göndermek	register v.
I want to have this letter registered. Bu mektubu taahhütlü göndermek istiyorum. More Sentences
9	General	ülkesine geri göndermek	repatriate v.
What measures are therefore being taken to repatriate them? Dolayısıyla bu kişilerin ülkelerine geri gönderilmeleri için ne gibi tedbirler alınıyor? More Sentences
10	General	davetiye göndermek	send an invitation v.
I've just sent an invitation for you. Senin için bir davetiye gönderdim. More Sentences
11	General	adresine göndermek	address v.
Tom sent the letter to an address that does not exist. Tom mektubu var olmayan bir adrese gönderdi. More Sentences
12	General	hediye göndermek	send gift v.
You sent gifts from your country. Sen ülkenden hediyeler gönderdin. More Sentences
13	General	sinyal göndermek	send a signal v.
The idea is for Parliament to send a signal that what we wish to strengthen is international law. Parlamentonun, güçlendirmek istediğimiz şeyin uluslararası hukuk olduğuna dair bir sinyal göndermesi amaçlanmaktadır. More Sentences
14	General	mektup göndermek	send a letter v.
Commissioner Schreyer and I sent a letter to all DGs in July 2003. Komisyon Üyesi Schreyer ve ben Temmuz 2003'te tüm Genel Müdürlere bir mektup gönderdik. More Sentences
15	General	koli göndermek	send a parcel v.
I want to send a parcel to Japan. Japonya'ya bir koli göndermek istiyorum. More Sentences
16	General	paket göndermek	mail a package v.
I mailed a package to Tom. Tom'a bir paket gönderdim. More Sentences
17	General	sürgüne göndermek	drive v.
Or, for that matter, attempts to drive him into exile. Ya da bu konuda onu sürgüne gönderme girişimlerinde bulunacak mıyız? More Sentences
18	General	çağrı göndermek	bleep v.
He bleeped his colleague to call him back as soon as possible. Meslektaşına kendisini en kısa sürede araması için çağrı gönderdi. More Sentences
19	General	e-postayla göndermek	mail v.
Please mail me the report as soon as possible. Lütfen raporu en kısa sürede bana e-postayla gönderin. More Sentences
20	General	(posta) taahhütlü göndermek	register v.
I had to register the parcels because they contained important documents. Kolileri taahhütlü göndermek zorunda kaldım çünkü içlerinde önemli belgeler vardı. More Sentences
21	General	aceleyle göndermek	rush v.
She rushed copies of the agenda to the meeting room. Gündemin kopyalarını aceleyle toplantı odasına gönderdi. More Sentences
Phrasals
22	Phrasals	(bir şeyi incelenmesi/karar verilmesi için birine) geri göndermek	refer back to (someone or something) v.
But we must refer back to committee the part of the report regarding discharge to the Council. Ancak raporun Konsey'e ibraya ilişkin bölümünü komiteye geri göndermeliyiz. More Sentences
Common Usage
23	Common Usage	elçi göndermek	accredit v.
General
24	General	sinyal göndermek için ayna kullanma	heliography n.
25	General	posta ile göndermek	mail v.
26	General	telgrafla göndermek	telegraph v.
27	General	sürgüne göndermek	send into exile v.
28	General	okula göndermek	school v.
29	General	yanlış yere göndermek	misdirect v.
30	General	posta ile göndermek	post v.
31	General	dalga dalga göndermek	roll v.
32	General	teleksle göndermek	telex v.
33	General	yeni adrese göndermek	forward v.
34	General	geri göndermek	remand v.
35	General	geri göndermek (tutuklu)	remand v.
36	General	uçakla göndermek	send by airmail v.
37	General	bir şeyi bir nakliyat aracıyla göndermek	ship v.
38	General	yanlış adrese göndermek	misdirect v.
39	General	acele ile göndermek	rush v.
40	General	postayla göndermek	post v.
41	General	ekspresle göndermek (mektup)	express v.
42	General	göndermek (kurye/mektup)	dispatch v.
43	General	uyruğunda olduğu ülkeye geri göndermek	repatriate v.
44	General	uçakla göndermek	airmail v.
45	General	belirli bir yolla göndermek	route v.
46	General	ekspres posta ile göndermek	express mail v.
47	General	selam göndermek	send one's compliments v.
48	General	taahhütlü olarak göndermek	register v.
49	General	faks göndermek	send somebody a fax v.
50	General	bir mesajı telgrafla göndermek	telegraph v.
51	General	pusula göndermek	dropline v.
52	General	müşterilere hesap ekstresi göndermek	render accounts v.
53	General	köye göndermek	rusticate v.
54	General	ahrete göndermek	kill v.
55	General	dışarı göndermek	send out v.
56	General	(gemiyle) göndermek	ship off v.
57	General	dışarıya mal göndermek	export v.
58	General	teleksle mesaj göndermek	telex v.
59	General	akıl hastanesine göndermek	remand to a mental hospital v.
60	General	sürgüne göndermek	ostracize v.
61	General	pusula göndermek	drop line v.
62	General	içeri göndermek	send in v.
63	General	haber göndermek	send a message v.
64	General	havale göndermek	send a money order v.
65	General	başka bir yere göndermek	send away v.
66	General	ücretsiz göndermek mektup	frank v.
67	General	pusula göndermek	note v.
68	General	sürgüne göndermek	banish v.
69	General	pusula göndermek	drop a line v.
70	General	telgrafla göndermek	wire v.
71	General	sürgüne göndermek	relegate v.
72	General	birini apar topar göndermek	bundle someone off v.
73	General	postayla göndermek	mail v.
74	General	taahhütlü olarak göndermek (mektubu)	register v.
75	General	önceden göndermek	send forward v.
76	General	yeni adrese göndermek	redirect v.
77	General	göndermek (para)	remit v.
78	General	para göndermek	remit v.
79	General	havale göndermek	remit v.
80	General	yurduna geri göndermek	repatriate v.
81	General	ilişikte göndermek	enclose v.
82	General	yeni adrese göndermek	reforward v.
83	General	(mektubu) taahhütlü olarak göndermek	register v.
84	General	çağrı göndermek	send a beep v.
85	General	resmi bir davetiye göndermek	extend an invitation v.
86	General	hasta göndermek	send patient v.
87	General	bildirim göndermek	post a notice v.
88	General	davetiye göndermek	send out an invitation v.
89	General	bildirim göndermek	send a notice v.
90	General	bildirim göndermek	place a notice v.
91	General	fatura göndermek	send an invoice v.
92	General	ekte göndermek	send in attachment v.
93	General	ekte göndermek	send in enclosed (document etc) v.
94	General	haber göndermek	send a message to v.
95	General	çelenk göndermek	send wreath v.
96	General	fatura göndermek	send invoice v.
97	General	kurye ile göndermek	send something by courier v.
98	General	numune göndermek	send sample v.
99	General	tekrar göndermek	repost v.
100	General	resim göndermek	send a picture v.
101	General	kucak dolusu sevgilerini göndermek	send lots of love v.
102	General	teklif göndermek	send an offer v.
103	General	delege olarak göndermek	delegate v.
104	General	yanlış sinyal göndermek	send wrong signal v.
105	General	fatura göndermek	invoice v.
106	General	postayla (para/çek vb) göndermek	remit v.
107	General	celpname göndermek	cite v.
108	General	postayla göndermek	send by mail v.
109	General	postayla göndermek	send by post v.
110	General	-e teleksle mesaj göndermek	telex v.
111	General	telsizle (haber) göndermek	radio v.
112	General	kargoyla göndermek	send by cargo v.
113	General	kargo ile göndermek	send by cargo v.
114	General	deniz yoluyla göndermek	send by sea v.
115	General	internet ortamından göndermek	send through internet v.
116	General	resmini göndermek	send one's picture v.
117	General	dijital ortamda göndermek	send through internet v.
118	General	dijital ortamda göndermek	send via internet v.
119	General	internet ortamından göndermek	send via internet v.
120	General	mektup göndermek	post a letter v.
121	General	hapse göndermek	put in prison v.
122	General	cezaevine göndermek	put in prison v.
123	General	birini bir yere göndermek	send into v.
124	General	siparişi göndermek	send an order v.
125	General	mal göndermek	forward goods v.
126	General	postayla göndermek	send through the post v.
127	General	ödemeli olarak mal göndermek	send goods payable v.
128	General	mal göndermek	dispatch goods v.
129	General	hapse göndermek	send someone to jail v.
130	General	hapse göndermek	send someone off to prison v.
131	General	hapse göndermek	send someone to the slammer v.
132	General	hapse göndermek	send someone behind the bars v.
133	General	hapse göndermek	send someone to prison v.
134	General	yanlış hesaba para göndermek	transfer money into wrong account v.
135	General	mesaj göndermek	shoot a message v.
136	General	katılımcı göndermek	send a participant v.
137	General	imdat çağrısı göndermek	send a distress signal v.
138	General	bir mülteciyi ülkesine geri göndermek	repatriate v.
139	General	birini hapse göndermek	send someone to jail v.
140	General	tahlile göndermek	send for analysis v.
141	General	bir devriye arabası göndermek	dispatch a squad car v.
142	General	tekrar göndermek	resend v.
143	General	yeniden göndermek	resend v.
144	General	twitter'da bir kişinin yazdığı bir şeyi tekrar göndermek	retweet v.
145	General	twitter'da bir kişinin yazdığı bir şeyi kendi "tweet"i (mesajı) olarak göndermek	retweet v.
146	General	bir tür sinyal göndermek	send a signal of some kind v.
147	General	özürlerini göndermek	send one’s apologies v.
148	General	destek göndermek	send back-up v.
149	General	filo göndermek	send fleet v.
150	General	teslimde ödemeli olarak göndermek	send something c.o.d. v.
151	General	birini odadan yollamak/göndermek	send someone out of the room v.
152	General	uçak postasıyla göndermek	airmail v.
153	General	yayınevine geri göndermek	send it back to the publisher v.
154	General	sürgüne göndermek	ostracise v.
155	General	ihtarname göndermek	send a warning v.
156	General	email göndermek	send an email v.
157	General	email göndermek	email v.
158	General	ayrı göndermek	send separately v.
159	General	posta ile göndermek	mail out v.
160	General	önden göndermek	send on ahead v.
161	General	erken göndermek	send something early v.
162	General	askere göndermek	send off to military v.
163	General	dilekçe göndermek	submit a petition v.
164	General	çocuğunu okula göndermek	send one's child to school v.
165	General	talep göndermek	send request v.
166	General	tebligat göndermek	send notice v.
167	General	göreve göndermek	second v.
168	General	(yayında vb) selam göndermek	give a shout out v.
169	General	ahirete göndermek	kill v.
170	General	işine geri göndermek	repatriate v.
171	General	sürgüne göndermek	taboo v.
172	General	sürgüne göndermek	taboo v.
173	General	sürgüne göndermek	tabu v.
174	General	kano ile göndermek	canoe v.
175	General	yeniden sürgüne göndermek	rebanish v.
176	General	(posta) taahhütlü olarak göndermek	registrate v.
177	General	sürgüne göndermek	lag v.
178	General	bir yerden bir yere göndermek	channelize v.
179	General	bir yerden bir yere göndermek	channelise v.
180	General	okunaksız ya da yanlış adres yazılmış postayı damgalayıp geri göndermek	nixie v.
181	General	telgraf havalesi ile (para, çiçek, vb.) göndermek	telegraph v.
182	General	azar azar göndermek/dağıtmak	trickle v.
183	General	okula göndermek	educate v.
184	General	altına göndermek	underput v.
185	General	yukarıya göndermek	upsend v.
186	General	elektronik posta ile göndermek	mail v.
187	General	bir varış noktasına göndermek	bill v.
188	General	flaşörle mesaj göndermek	blinker v.
189	General	haberci ile mesaj göndermek	message v.
190	General	elçi ile göndermek	messenger v.
191	General	yazılı bilgi göndermek	write v.
192	General	alelacele göndermek	hasten [obsolete] v.
193	General	eve göndermek	home v.
194	General	daha uzun yoldan göndermek	misroute v.
195	General	daha pahalı yoldan göndermek	misroute v.
196	General	yanlış şekilde göndermek	missend v.
197	General	(birini) özel bir görev için göndermek	mission v.
198	General	mors kodu göndermek	morse v.
199	General	mors koduyla mesaj göndermek	morse v.
200	General	mors alfabesiyle mesaj göndermek	morse v.
201	General	geri göndermek	renvoy v.
202	General	aceleyle göndermek	bundle v.
203	General	para göndermek	transfer money v.
204	General	sürgüne göndermek	depatriate v.
205	General	(insanları) zorla memleketlerinden göndermek	deracinate v.
206	General	hızlı şekilde göndermek	despeed v.
207	General	çok fazla göndermek	overpost v.
208	General	belge veya materyalleri ilgili adrese göndermek	route v.
209	General	uzun yürüyüşe göndermek	routemarch v.
210	General	uzağa göndermek	detrude v.
211	General	uzağa göndermek	detrude v.
212	General	teker teker göndermek	dismiss v.
213	General	hızla göndermek	dispeed v.
214	General	yasal belgeyi göndermek	instrument v.
215	General	ülkeden göndermek	dister [obsolete] v.
216	General	anket göndermek	circularise v.
217	General	anket göndermek	circularize v.
218	General	sürgüne göndermek	cut v.
219	General	vagonda göndermek	dolly v.
220	General	römorkta göndermek	dolly v.
221	General	(kartpostal, mektup) postayla göndermek	drop v.
222	General	paket içerisinde göndermek	packet v.
223	General	ambalajlı olarak göndermek	packet v.
224	General	araç ile göndermek	packet v.
225	General	araç göndermek	packet v.
226	General	hızla göndermek	fasten [obsolete] v.
227	General	fedex ile göndermek	fedex v.
228	General	gemiyle göndermek	inship [obsolete] v.
229	General	(aktarıcıya veya bilgisayara) uygun yanıtı tetiklemek için sinyal göndermek	interrogate v.
230	General	(malı) göndermek	invoice v.
231	General	saha dışına göndermek	peg out v.
232	General	taşıyıcı ile göndermek	porter v.
233	General	hızlıca göndermek	post [obsolete] v.
234	General	kartpostal göndermek	postcard v.
235	General	(tozu) delik içinden göndermek	pounce v.
236	General	dışarı göndermek	outlaunch v.
237	General	önceden göndermek	preadmit v.
238	General	önceden göndermek	prefrank v.
239	General	önceden göndermek	premiss v.
240	General	erkenden göndermek	premiss v.
241	General	köleliğe göndermek	sell v.
242	General	sözleşmeyi göndermek	sell v.
243	General	sözleşme içeriğini göndermek	sell v.
244	General	hizmetçi göndermek	servant [obsolete] v.
245	General	görevli göndermek	servant [obsolete] v.
246	General	(flatelik zarfı) ilk gün damgası ile göndermek	service v.
247	General	yaya göndermek	shank [scotland] v.
248	General	servise göndermek	shop v.
249	General	sinyal göndermek	signalize v.
250	General	karşılıklı sinyal alıp göndermek	signalize v.
251	General	sinyal göndermek	signalise v.
252	General	karşılıklı sinyal alıp göndermek	signalise v.
253	General	yasa dışı şekilde göndermek	siphon v.
254	General	serbest çalışan olarak yazı yazıp yayına göndermek	freelance v.
255	General	geleneksel kargo ile göndermek	snail mail v.
256	General	(silah, füze) bir şeyin içinden göndermek	put v.
257	General	sos göndermek	sos v.
258	General	acil durum sinyali göndermek	sos v.
Phrasals
259	Phrasals	'-e postayla göndermek	mail to n.
260	Phrasals	(gemiyi) başka yere göndermek	put off v.
261	Phrasals	(birini) duruşmaya/görüşmeye/değerlendirme toplantısına çıkarmak/göndermek	send (one) before (someone or something) v.
262	Phrasals	(birini) duruşmaya/görüşmeye/değerlendirme toplantısına çıkarmak/göndermek	send someone before someone or something v.
263	Phrasals	hemen göndermek/yollamak	bundle off v.
264	Phrasals	celpname göndermek	cite (one) for (something) v.
265	Phrasals	(bir şeyi birine ya da bir yere) göndermek	consign (something) to (someone or something) v.
266	Phrasals	(bir şeyi belli bir adrese) göndermek	consign (something) to (someone or something) v.
267	Phrasals	(bir şeyi birine ya da bir yere) göndermek	consign something to someone or something v.
268	Phrasals	(bir şeyi belli bir adrese) göndermek	consign something to someone or something v.
269	Phrasals	birini bir şey (iş) için göndermek	send somebody on something v.
270	Phrasals	birini önden/önceden göndermek	send someone on (ahead) (of someone) v.
271	Phrasals	birisini göndermek	send someone away v.
272	Phrasals	birini bir şey ile yollamak/göndermek	send someone away with something v.
273	Phrasals	bir yerden bir şey göndermek	send something from something v.
274	Phrasals	birini bir şey (iş) için göndermek	send someone for something v.
275	Phrasals	birini bir yere göndermek	send someone over to some place v.
276	Phrasals	birini geminin altına/alttaki güvertelerden birine göndermek	send someone below v.
277	Phrasals	birisini bir yere göndermek	bundle someone off to some place v.
278	Phrasals	birini bir şeyin karşısına göndermek/yollamak	send someone across something v.
279	Phrasals	birini bir şey için geri yollamak/göndermek	send someone back for something v.
280	Phrasals	birini bir şey için aşağıya yollamak/göndermek	send someone down for something v.
281	Phrasals	birini (ülkesine vb) geri göndermek	repatriate someone to some place v.
282	Phrasals	bir yere göndermek	ship off v.
283	Phrasals	birini bir yere göndermek	send someone over v.
284	Phrasals	birini, birinin ardından/arkasından göndermek	send someone after someone v.
285	Phrasals	göndermek/dağıtmak	send something around v.
286	Phrasals	göndermek/dağıtmak	send around something v.
287	Phrasals	posta ile birine bir şey göndermek	mail something to someone v.
288	Phrasals	posta ile birine bir yerden bir şey göndermek	mail something from some place v.
289	Phrasals	(birini geldiği yere) göndermek	deport (someone) to (some place) v.
290	Phrasals	(birisini bir yerden) göndermek	deport (someone) from (some place) v.
291	Phrasals	(birisini bulunduğu ülkeden) göndermek	deport (someone) from (some place) v.
292	Phrasals	(birisini geldiği ülkeye) göndermek	deport (someone) from (some place) v.
293	Phrasals	(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek	deport (someone) from (some place) to (some place) v.
294	Phrasals	(birini bir ülkeden başka bir ülkeye) göndermek	deport (someone) from (some place) to (some place) v.
295	Phrasals	(birisini bir yerden başka bir yere) göndermek	deport someone (from some place) (to some other place) v.
296	Phrasals	(birini bir ülkeden başka bir ülkeye) göndermek	deport someone (from some place) (to some other place) v.
297	Phrasals	birini bir iş için aşağıya göndermek/yollamak	send down for (something) v.
298	Phrasals	birini bir iş için bulunulan yerin güneyindeki bir konuma göndermek/yollamak	send down for (something) v.
299	Phrasals	birini bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak	send down for (something) v.
300	Phrasals	(birini bir yere) sürgüne göndermek/yollamak	exile (someone) to (some place) v.
301	Phrasals	(birini) cezalandırma amaçlı (başka bir yere) göndermek/yollamak	exile (someone) to (some place) v.
302	Phrasals	(birini bir yerden) ülkesine geri göndermek	extradite (someone) from (some place) v.
303	Phrasals	(bir suçluyu) ceza alması için suçu işlediği yere teslim etmek/göndermek	extradite (someone) from (some place) to (some place) v.
304	Phrasals	bir çalışanı başka birinin yardımına göndermek	farm out v.
305	Phrasals	beyzbolda birinci lig oyuncusunu ikinci lige göndermek	farm out v.
306	Phrasals	(birini/bir şeyi) geri göndermek	repulse from (someone or something) v.
307	Phrasals	birini/bir şeyi (bir yerden) göndermek	dispatch someone from (some place) v.
308	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden bir yere göndermek	dispatch someone from (some place) v.
309	Phrasals	bir şeyi birine göndermek	get something to someone v.
310	Phrasals	birini bir yere göndermek	station someone at something v.
311	Phrasals	uzaya göndermek	blast off v.
312	Phrasals	uzaya göndermek	blast off v.
313	Phrasals	uzaya göndermek	blast off v.
314	Phrasals	(bir şey yapması için birine) mahkeme celbi göndermek	subpoena (someone or something) to (do something) v.
315	Phrasals	(bir şey yapması için birine) çağrı belgesi göndermek	subpoena (someone or something) to (do something) v.
316	Phrasals	(bir şey yapması için birine) çağrı kağıdı göndermek	subpoena (someone or something) to (do something) v.
317	Phrasals	(birine bir duygu/his) göndermek	go out to (someone) v.
318	Phrasals	başarıyla göndermek/iletmek	go through v.
319	Phrasals	donatarak göndermek	get away v.
320	Phrasals	yumrukla (bir şeyin) dışına göndermek	punch out of (something) v.
321	Phrasals	birini birine/bir şeye göndermek	relegate someone to someone or something v.
322	Phrasals	(bir şeyin/yerin) içine füze gibi göndermek	rocket into (something or some place) v.
323	Phrasals	(bir şeyin/yerin) içine roket gibi göndermek	rocket into (something or some place) v.
324	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye/yere) göndermek	route (someone or something) to (something or some place) v.
325	Phrasals	bir şeyi birine bir yoldan göndermek	route something to someone v.
326	Phrasals	(bir şeye/yere) göndermek	send into (something or some place) v.
327	Phrasals	birine/bir yere göndermek	send round v.
328	Phrasals	geniş bir gruba göndermek	send round v.
329	Phrasals	-in altına göndermek	send under v.
330	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyin altına göndermek	send someone or something under something v.
331	Phrasals	(birine) ihbar göndermek/çekmek	slap (one) with (something) v.
332	Phrasals	(birine) celp göndermek	slap (one) with (something) v.
333	Phrasals	ihbar göndermek	slap with v.
334	Phrasals	celp göndermek	slap with v.
335	Phrasals	ihbar göndermek	slap on v.
336	Phrasals	celp göndermek	slap on v.
337	Phrasals	birine ihbar göndermek/çekmek	slap something on someone v.
338	Phrasals	birine celp göndermek	slap something on someone v.
339	Phrasals	hesaba para göndermek	stick in v.
340	Phrasals	hesaba para göndermek	stick into (something) v.
341	Phrasals	mors alfabesiyle mesaj göndermek	tap something out v.
342	Phrasals	telgraf göndermek	tap something out v.
343	Phrasals	(bir şeyi) maille göndermek	mail (something) in v.
344	Phrasals	(bir şeyi) e-postayla göndermek	mail (something) in v.
345	Phrasals	(elektronik olarak) göndermek	wire in v.
346	Phrasals	bir şeyi telgrafla göndermek	wire something in v.
347	Phrasals	mesajını yazılı olarak iletmek/göndermek	write in v.
348	Phrasals	(bir şeye/yere) mesajını yazarak göndermek	write into (something or some place) v.
349	Phrasals	bir yerden/şeyden akıtıp göndermek	pour through v.
350	Phrasals	'-den akıtıp göndermek	pour through v.
351	Phrasals	davayı incelenmesi için başka mahkemeye göndermek	remit to v.
352	Phrasals	mesaj göndermek	shoot off v.
353	Phrasals	bir şeyi vurup birine denk getirmek/göndermek	knock something to someone v.
354	Phrasals	birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek	tweak something off (of) someone or something v.
355	Phrasals	birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek	tweak something off v.
356	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) göndermek	dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v.
357	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye göndermek	dispatch someone or something to someone or something v.
358	Phrasals	öne doğru göndermek	pass up v.
359	Phrasals	önündekine vererek göndermek	pass up v.
360	Phrasals	elden ele iletmek/göndermek	pass up v.
361	Phrasals	(biri/bir şey) gelmeden göndermek	send ahead for (someone or something) v.
362	Phrasals	(birini/bir şeyi) hazırlaması için önden göndermek	send ahead for (someone or something) v.
363	Phrasals	postayla göndermek	post off [obsolete] v.
364	Phrasals	birini/bir şeyi göndermek	send someone or something along v.
365	Phrasals	birini/bir hayvanı zorla bir şeyden/yerden göndermek	force someone or an animal from something v.
366	Phrasals	zorla göndermek	force out v.
367	Phrasals	zorla göndermek	force out v.
368	Phrasals	birinin/bir şeyin hesabına bir şey yatırmak/göndermek	credit something to someone or something v.
369	Phrasals	birini/bir şeyi geldiği yere geri göndermek/sürmek	beat someone or something back v.
370	Phrasals	(birini/bir hayvanı) geçici süreliğine bir yere göndermek	board (someone or an animal) out v.
371	Phrasals	bir şeyleri toplayıp (birine/bir yere) göndermek	bundle something off (to someone or some place) v.
372	Phrasals	(birine/bir yere) bir tomar bir şey göndermek	bundle something off (to someone or some place) v.
373	Phrasals	(birini) bir yere göndermek	bustle off v.
374	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yerden (zorla) göndermek	chase (someone or something) (away) from some place v.
375	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) (zorla) göndermek	chase (someone or something) out of (some place) v.
376	Phrasals	(zorla) göndermek	chase away v.
377	Phrasals	bir yerden (zorla) göndermek	chase from some place v.
378	Phrasals	bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak	chase out of some place v.
379	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak	chase someone or something out of some place v.
380	Phrasals	celpname göndermek	cite for v.
381	Phrasals	-e göndermek	consign to v.
382	Phrasals	(birinin/bir şeyin) hesabına (bir şey) yatırmak/göndermek	credit (someone or something) with (something) v.
383	Phrasals	(birini) bulunduğu ülkeden göndermek	deport (someone) v.
384	Phrasals	bir şeyi birine göndermek	direct something to someone v.
385	Phrasals	birini bir şeye/yere göndermek	send someone into something v.
386	Phrasals	birini bir şeyin/yerin içine göndermek	send someone into something v.
387	Phrasals	birini bir şeye/yere göndermek	send someone in v.
388	Phrasals	birini bir şeyin/yerin içine göndermek	send someone in v.
389	Phrasals	(bir yerden birini/bir şey) göndermek	dispatch (someone or something) from (some place) v.
390	Phrasals	-den göndermek	dispatch from v.
391	Phrasals	-e göndermek	dispatch to v.
392	Phrasals	birini (bir hayvanı) göndermek	drive someone (or an animal) away v.
393	Phrasals	birini/bir şeyi göndermek	drive someone or something back v.
394	Phrasals	(bir şeyi) bir yarışmaya göndermek	enter into (something) v.
395	Phrasals	(bir şeyi) bir yarışmaya göndermek	enter in (something) v.
396	Phrasals	(birini bir yerden) göndermek/yollamak	exile (someone) from (some place) v.
397	Phrasals	(birini bir yerden bir yere) yollamak/göndermek	exile (someone) from (some place) to (some place) v.
398	Phrasals	birini bir şeyden/yerden göndermek	expel someone from something v.
399	Phrasals	(bir suçluyu ülkesine/suçu işlediği ülkeye) göndermek	extradite (someone) to (some place) v.
400	Phrasals	bir çalışanı başka birinin yardımına göndermek	farm someone out v.
401	Phrasals	birini başka birinin işini yapması için göndermek	farm someone out v.
402	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şeyi geri göndermek	fire something back (to someone or something) v.
403	Phrasals	(birine) bir şey göndermek	fire something off (to someone) v.
404	Phrasals	kısa ve öz bir mesaj göndermek	fire out v.
405	Phrasals	vurup üstünden göndermek	flick over v.
406	Phrasals	uçakla (bir yere) göndermek	fly into (something or some place) v.
407	Phrasals	korkutup (bir şeyden) göndermek	frighten out of (something) v.
408	Phrasals	yatmaya göndermek	get off v.
409	Phrasals	(mektup) göndermek	get off v.
410	Phrasals	bir şeyi (birine/bir şeye) yollamak/göndermek	get something off (to someone or something) v.
411	Phrasals	etrafında oradan oraya koşturmak/göndermek	jockey around v.
412	Phrasals	'-den göndermek	kick out of v.
413	Phrasals	tekme atarak (bir şeyden/yerden) göndermek	kick out of (something) v.
414	Phrasals	'-e denk getirmek/göndermek	knock to v.
415	Phrasals	birine gülerek (bir yerden) göndermek	laugh out of v.
416	Phrasals	biriyle dalga geçerek (bir yerden) göndermek	laugh out of v.
417	Phrasals	-i göndermek	let go of v.
418	Phrasals	posta ile (birine) bir şey göndermek	mail (something) to (one) v.
419	Phrasals	bir yerden postayla göndermek	mail from some place v.
420	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) göndermek	pack (someone or something) off to (some place) v.
421	Phrasals	(bir şeyi) elden ele iletmek/uzatmak/göndermek/dolaştırmak	pass (something) over v.
422	Phrasals	(bir şeyi) elden ele göndermek/dolaştırmak	pass (something) around v.
423	Phrasals	elden ele arkaya göndermek	pass back v.
424	Phrasals	(birine) postayla (bir şey) göndermek	post (something) to (one) v.
425	Phrasals	yumrukla (bir şeyin) dışına göndermek	punch out of v.
426	Phrasals	(birini birine/bir şeye) yönlendirmek/göndermek	refer (one) to (someone or something) v.
427	Phrasals	-e geri göndermek	refer back v.
428	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) göndermek	remit (something) to (someone or something) v.
429	Phrasals	ülkesine geri göndermek	repatriate to (some place) v.
430	Phrasals	uyruğunda olduğu ülkeye geri göndermek	repatriate to (some place) v.
431	Phrasals	-i geri göndermek	repulse from v.
432	Phrasals	-e göndermek	route to v.
433	Phrasals	(bir şeyden/bir yerden) zorla göndermek	run out of (something or some place) v.
434	Phrasals	(birini/bir şeyi) alıp getirmesi için (birini) göndermek	send (one) for (someone or something) v.
435	Phrasals	(birini bir şeyi veya birini) almaya göndermek	send (one) for (someone or something) v.
436	Phrasals	(birini) eve göndermek	send (one) off v.
437	Phrasals	(birini) bir şey yapmaya göndermek	send (one) off v.
438	Phrasals	(birini) dışarı göndermek	send (one) out v.
439	Phrasals	(birini/bir şeyi) alıp getirmesi için (birini) göndermek	send (one) out for (someone or something) v.
440	Phrasals	(birini, bir şeyi veya birini) almaya göndermek	send (one) out for (someone or something) v.
441	Phrasals	(birini bir yerden) dışarı göndermek	send (one) out of (some place) v.
442	Phrasals	(birini/bir şeyi) başka bir yere göndermek	send (someone or something) away v.
443	Phrasals	(birini bir şey) için (bir yere) geri göndermek	send (someone) back (to some place) for (something) v.
444	Phrasals	(bir şeyi) bir şeyden dolayı (bir yere) geri göndermek	send (something) back (to some place) for (something) v.
445	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) yoluyla göndermek	send (someone or something) by (some means) v.
446	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) aracılığıyla göndermek	send (someone or something) by (some means) v.
447	Phrasals	(bir yerden birini/bir şeyi) göndermek/yollamak	send (someone or something) from (some place) v.
448	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) göndermek	send (someone or something) to (someone, something, or some place) v.
449	Phrasals	karşıya göndermek	send across v.
450	Phrasals	ardından/arkasından göndermek	send after v.
451	Phrasals	(birinin/bir şeyin) arkasından/peşinden göndermek	send after (someone or something) v.
452	Phrasals	(birini/bir şeyi) alması için göndermek/yollamak	send around for (someone or something) v.
453	Phrasals	ile yollamak/göndermek	send away with v.
454	Phrasals	için geri yollamak/göndermek	send back for v.
455	Phrasals	-in önüne/huzuruna çıkarmak/göndermek	send before v.
456	Phrasals	geminin altına/alttaki güvertelerden birine göndermek	send below v.
457	Phrasals	ile/yoluyla göndermek	send by v.
458	Phrasals	için aşağıya göndermek/yollamak	send down for v.
459	Phrasals	için bulunulan yerin güneyindeki bir konuma göndermek/yollamak	send down for v.
460	Phrasals	bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak	send down for v.
461	Phrasals	-den göndermek	send from v.
462	Phrasals	(bir şey) yapılması için göndermek	send in for (something) v.
463	Phrasals	birini bir iş için göndermek	send someone on v.
464	Phrasals	-den yollamak/göndermek	send out of v.
465	Phrasals	başka bir yere göndermek/yollamak	send over v.
466	Phrasals	bir yere göndermek	send over some place v.
467	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) gemiyle göndermek	ship (someone or something) off to (some place) v.
468	Phrasals	(oradan oraya) göndermek	shuttle from (something or some place) to (something or some place) v.
469	Phrasals	krikette diğer takımı düşük bir skorla göndermek	skittle out v.
470	Phrasals	bir şey yapması için mahkeme celbi göndermek	subpoena to do v.
471	Phrasals	bir şey yapması için çağrı belgesi göndermek	subpoena to do v.
472	Phrasals	bir şey yapması için çağrı kağıdı göndermek	subpoena to do v.
473	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) göndermek	transmit (something) to (someone or something) v.
474	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) radyo sinyali, taşıma hattı, fiber optik kablo yoluyla göndermek/iletmek/aktarmak	transmit (something) to (someone or something) v.
475	Phrasals	(birini bir gruptan, kuruluştan) seçimle göndermek	vote (one) out of (something) v.
476	Phrasals	'-den seçimle göndermek	vote out of v.
477	Phrasals	dışarı kadar (biriyle) göndermek	walk out with (someone) v.
478	Phrasals	önden elektronik yollarla iletişim/bağlantı kurmak (telgraf göndermek)	wire ahead v.
479	Phrasals	(birine) elektronik transfer yoluyla geri göndermek	wire back to (one) v.
480	Phrasals	telgrafla (bir istek) göndermek	wire for (something) v.
481	Phrasals	(bir şey) istemek için telgraf göndermek/çekmek	wire for (something) v.
482	Phrasals	(biri/bir şey) konusunda bir mektup, e-posta göndermek	write about (someone or something) v.
483	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) ilgili bir mektup, e-posta göndermek	write about (someone or something) v.
484	Phrasals	hazırlayıp göndermek	set out [obsolete] v.
485	Phrasals	donatıp göndermek	set out [obsolete] v.
Proverb
486	Proverb	üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz	two is company (but) three's a crowd
Colloquial
487	Colloquial	bir sinyal göndermek	send out a signal v.
488	Colloquial	birkaç adam göndermek	send some guys/men v.
489	Colloquial	hapse göndermek	commit to prison v.
490	Colloquial	öpücük göndermek	blow someone a kiss v.
491	Colloquial	teşekkür notu göndermek	send a thank you note v.
492	Colloquial	belli bir sınırın dışına göndermek	knock out v.
493	Colloquial	(birine) mesaj göndermek	ping (one) v.
494	Colloquial	topa golf sopasının tersiyle vurup yanlış yere göndermek	shank it v.
495	Colloquial	topu yanlış yere göndermek	shank it v.
496	Colloquial	yanlış vuruş yapıp topu yanlış yöne göndermek	shank it v.
497	Colloquial	telekomünikasyon sistemi aracılığıyla mesaj göndermek	wire v.
498	Colloquial	(birini/bir şeyi) bir oraya bir oraya göndermek	buffet (someone or something) v.
499	Colloquial	(birini/bir şeyi) oradan oraya göndermek	buffet (someone or something) v.
500	Colloquial	kodese göndermek	clap up v.