sunmak

Sens de "sunmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 82 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	sunmak	tender v.
The president tendered his resignation after the scandal. Başkan skandaldan sonra istifasını sundu. More Sentences
2	Common Usage	sunmak	submit v.
To repeat, we are very satisfied with what the Commission has submitted here. Tekrar etmek gerekirse, Komisyon'un burada sunduklarından çok memnunuz. More Sentences
3	Common Usage	sunmak	present v.
I shall present this next week to the informal Justice and Home Affairs Council in Rome. Bu konuyu önümüzdeki hafta Roma'da gayri resmi Adalet ve İçişleri Konseyi'ne sunacağım. More Sentences
4	Common Usage	sunmak	offer v.
This too offers new opportunities for collaboration, to Latin America's advantage. Bu da Latin Amerika'nın avantajına olacak şekilde yeni işbirliği fırsatları sunmaktadır. More Sentences
General
5	General	sunmak	hold out v.
I therefore ask the Commission what future prospects it can hold out to the Kosovars of that happening. Bu nedenle Komisyon'a, Kosovalılara bunun gerçekleşmesi için gelecekte ne gibi beklentiler sunabileceğini soruyorum. More Sentences
6	General	sunmak	table v.
That is why this issue demands that amendments be tabled and resolutions adopted. Bu nedenle bu konu, değişiklik önergelerinin sunulmasını ve kararların kabul edilmesini gerektirmektedir. More Sentences
7	General	sunmak	furnish v.
You can consult the services to understand the Rule that you happily furnished us with several months ago. Birkaç ay önce bize memnuniyetle sunduğunuz Kuralı anlamak için hizmetlere başvurabilirsiniz. More Sentences
8	General	sunmak	put forward v.
That is my question, as we have agreed that the Commission must put forward appropriate proposals. Komisyonun uygun teklifler sunması gerektiği konusunda mutabık kaldığımız için benim sorum da bu. More Sentences
9	General	sunmak	forward v.
In 2002, the Commission forwarded a regulation to increase the funding of the trans-European networks. 2002 yılında Komisyon, trans-Avrupa ağlarının finansmanının arttırılmasına yönelik bir yönetmelik sunmuştur. More Sentences
10	General	sunmak	put in v.
I put in my report a list of rights that should be included in any UN convention. Raporumda herhangi bir BM sözleşmesinde yer alması gereken hakların bir listesini sundum. More Sentences
11	General	sunmak	introduce v.
We must also use this to introduce incentives to get entrepreneurs to really plan for safety. Bunu, girişimcilerin gerçekten güvenlik planlaması yapmalarını sağlayacak teşvikler sunmak için de kullanmalıyız. More Sentences
12	General	sunmak	put to v.
I am glad that my colleague in the PPE-DE Group has now come round to the view that I put to him yesterday. PPE-DE Grubundaki meslektaşımın dün kendisine sunduğum görüşü şimdi benimsemiş olmasından memnuniyet duyuyorum. More Sentences
13	General	sunmak	hand in v.
Tom has handed in his resignation. Tom istifasını sundu. More Sentences
14	General	sunmak	bring forward v.
We will bring forward an amended proposal as soon as possible. Mümkün olan en kısa sürede değiştirilmiş bir teklif sunacağız. More Sentences
15	General	sunmak	offer v.
As Parliament is aware of this, we will offer our full support. Parlamento bunun farkında olduğu için tam desteğimizi sunacağız. More Sentences
Phrasals
16	Phrasals	sunmak	set out v.
Its function will have to be set out in detail in the proposal I will bring to the Commission in September. Eylül ayında Komisyon'a sunacağım teklifte işlevinin ayrıntılı olarak ortaya konması gerekecektir. More Sentences
17	Phrasals	sunmak	put before v.
I can only present what the Spanish Presidency is going to put before them. Ben sadece İspanya Başkanlığının önlerine ne koyacağını sunabilirim. More Sentences
Trade/Economic
18	Trade/Economic	sunmak	present v.
They also have difficulties in reading some of the official documents which we regularly present. Ayrıca düzenli olarak sunduğumuz bazı resmi belgeleri okumakta da güçlük çekmektedirler. More Sentences
Law
19	Law	sunmak	submit v.
Work on the discharge procedure has already begun, and the questionnaire you have submitted is a comprehensive one. Tahliye prosedürüne ilişkin çalışmalar halihazırda başlamıştır ve sunduğunuz anket kapsamlı bir ankettir. More Sentences
Technical
20	Technical	sunmak	submit v.
We have submitted proposals on prevention, reception of victims and legislation. Önleme, mağdurların kabulü ve mevzuat konularında teklifler sunduk. More Sentences
21	Technical	sunmak	present v.
Time will tell whether the present common position can guarantee an adequate level of services across the regions. Mevcut ortak tutumun bölgeler arasında yeterli düzeyde hizmet sunmayı garanti edip edemeyeceğini zaman gösterecektir. More Sentences
General
22	General	sunmak	go over v.
23	General	sunmak	play v.
24	General	sunmak	confer v.
25	General	sunmak	exhibit v.
26	General	sunmak	render v.
27	General	sunmak	lay v.
28	General	sunmak	go through v.
29	General	sunmak	pass in v.
30	General	sunmak	put up v.
31	General	sunmak	hold forth v.
32	General	sunmak	send v.
33	General	sunmak	bring in v.
34	General	sunmak	proffer v.
35	General	sunmak	represent v.
36	General	sunmak	serve up v.
37	General	sunmak	prefer v.
38	General	sunmak	dish v.
39	General	sunmak	emcee v.
40	General	sunmak	perform v.
41	General	sunmak	bestow v.
42	General	sunmak	initiate v.
43	General	sunmak	lodge v.
44	General	sunmak	propound v.
45	General	sunmak	dish up v.
46	General	sunmak	roll out v.
47	General	sunmak	help somebody to something v.
48	General	sunmak	compere v.
49	General	sunmak	refer v.
50	General	sunmak	enter v.
51	General	sunmak	hold up v.
52	General	sunmak	hostess v.
53	General	sunmak	infer [obsolete] v.
54	General	sunmak	clothe v.
55	General	sunmak	cut v.
56	General	sunmak	familiarise v.
57	General	sunmak	feed v.
58	General	sunmak	fend [dialect] [uk] v.
59	General	sunmak	porrect v.
60	General	sunmak	find v.
61	General	sunmak	shore v.
62	General	sunmak	pretend [obsolete] v.
63	General	sunmak	start v.
64	General	sunmak	subminister v.
65	General	sunmak	subministrate v.
66	General	sunmak	suppeditate [obsolete] v.
67	General	sunmak	afford v.
Phrasals
68	Phrasals	sunmak	turn in v.
69	Phrasals	sunmak	put forth v.
70	Phrasals	sunmak	turn in v.
71	Phrasals	sunmak	turn over v.
72	Phrasals	sunmak	draw forth v.
73	Phrasals	sunmak	pitch out v.
74	Phrasals	sunmak	bring forth v.
75	Phrasals	sunmak	give up v.
76	Phrasals	sunmak	give over v.
Trade/Economic
77	Trade/Economic	sunmak	file v.
Archaic
78	Archaic	sunmak	shew v.
79	Archaic	sunmak	shew v.
80	Archaic	sunmak	yield v.
81	Archaic	sunmak	communicate v.
82	Archaic	sunmak	prefer v.

Sens de "sunmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	sunmak (taziye/kutlama)	extend v.
That is why I should like to extend warm thanks to the Commission for the initiative. Bu nedenle Komisyona girişiminden dolayı içten teşekkürlerimi sunmak isterim. More Sentences
General
2	General	çözüm sunmak	offer a solution v.
A directive aims to provide direction and offer a solution. Bir direktif yönlendirme sağlamayı ve bir çözüm sunmayı amaçlar. More Sentences
3	General	sunmak (teklif)	lay v.
I would now like to lay before you the main aspects of the improvements we are planning. Şimdi sizlere planladığımız iyileştirmelerin ana unsurlarını sunmak istiyorum. More Sentences
4	General	çözüm sunmak	provide a solution v.
We have to find the right words to provide a solution. Bir çözüm sunmak için doğru kelimeleri bulmalıyız. More Sentences
5	General	hizmet sunmak	offer service v.
The conglomerates are of course houses offering services in the fields of securities, insurance and banking. Holdingler elbette menkul kıymetler, sigorta ve bankacılık alanlarında hizmet sunan kuruluşlardır. More Sentences
6	General	teklif sunmak	offer v.
I should like to offer you my warmest thanks for having tabled these proposals. Bu teklifleri sunduğunuz için size en içten teşekkürlerimi sunmak isterim. More Sentences
7	General	öneri sunmak	submit a proposal v.
The Commission submitted a proposal for a directive in 2000. Komisyon 2000 yılında bir yönerge önerisi sunmuştur. More Sentences
8	General	öneri sunmak	offer a suggestion v.
Can I offer a suggestion? Bir öneri sunabilir miyim? More Sentences
9	General	destek sunmak	support v.
We have also offered very substantial support to Jordan, Lebanon, Syria and Egypt. Ürdün, Lübnan, Suriye ve Mısır'a da çok önemli destekler sunduk. More Sentences
10	General	teklif sunmak	submit a proposal v.
The Commission has submitted a proposal to reinforce controls on the movement of animals. Komisyon, hayvanların dolaşımına ilişkin kontrollerin güçlendirilmesi için bir teklif sunmuştur. More Sentences
11	General	kanıt sunmak	give evidence v.
The World Food Summit in Rome did not give evidence of a similar pro-active approach. Roma'daki Dünya Gıda Zirvesi benzer bir pro-aktif yaklaşıma dair kanıt sunmadı. More Sentences
12	General	seçenek sunmak	give a choice v.
In short, the consumer must at all times be given a choice. Kısacası, tüketiciye her zaman bir seçenek sunulmalıdır. More Sentences
13	General	belge sunmak	present a document v.
As a result, the Commission presented a document in January containing a new approach to the Employment Strategy. Sonuç olarak Komisyon Ocak ayında İstihdam Stratejisine yeni bir yaklaşım içeren bir belge sundu. More Sentences
14	General	kullanımına sunmak	make available v.
This additional information must, moreover, be made available at marginal cost. Ayrıca bu ek bilginin marjinal bir maliyetle kullanıma sunulması gerekmektedir. More Sentences
15	General	teşekkür sunmak	thank v.
My sincerest thanks go to him accordingly. Bu doğrultuda kendisine en içten teşekkürlerimi sunarım. More Sentences
16	General	yeniden sunmak	reintroduce v.
I choose to reintroduce only one of the amendments rejected by the committee. Komite tarafından reddedilen değişikliklerden sadece bir tanesini yeniden sunmayı tercih ediyorum. More Sentences
17	General	teklif sunmak	bid v.
He bid her 100 dollars for the rocking chair. Sallanan sandalye için 100 dolar teklif sundu. More Sentences
18	General	(radyo, televizyon programı) sunmak	host v.
I will be hosting tomorrow's radio program. Yarınki radyo programını ben sunacağım. More Sentences
Phrasals
19	Phrasals	(bir şeyi) sunmak	extend to (something) v.
For that, I wish to extend to you all my warmest thanks. Bunun için hepinize en içten teşekkürlerimi sunuyorum. More Sentences
Common Usage
20	Common Usage	piyasaya sunmak	release v.
General
21	General	(olay hakkındaki son gelişmeleri sunmak için) gazete haberi öncesine eklenen bölüm	precede n.
22	General	bilgisine sunmak	submit for somebody's information v.
23	General	istifasını sunmak	tender one's resignation v.
24	General	şarap sunmak	wine v.
25	General	sunmak (elle)	proffer v.
26	General	kaliteli hizmet sunmak	provide quality service v.
27	General	beğenisine sunmak	offer v.
28	General	kaliteli hizmet sunmak	give quality service v.
29	General	yeniden sunmak	resubmit v.
30	General	saygılarını sunmak	pay one's respects to someone v.
31	General	sunmak (hesap dökümü vb'ni)	render v.
32	General	kaliteli hizmet sunmak	render quality service v.
33	General	saygılarını sunmak	pay one's respects v.
34	General	teklif sunmak	make a motion v.
35	General	hizmete sunmak	dedicate v.
36	General	hizmet sunmak	provide service v.
37	General	satışa sunmak	put on the market v.
38	General	fırsat sunmak	give a chance v.
39	General	bilgisine sunmak	submit for one's review v.
40	General	tartışmaya sunmak	put to tender v.
41	General	yeniden kurula sunmak	recommit v.
42	General	satışa sunmak	put up v.
43	General	satışa sunmak	put up for sale v.
44	General	alternatif sunmak	offer an alternative v.
45	General	bir şeyi oya sunmak	put something to a vote v.
46	General	saygılarını sunmak	pay one's respects to v.
47	General	fırsat sunmak	give an opportunity v.
48	General	hizmete sunmak	put into service v.
49	General	saygılarını sunmak	commend v.
50	General	allah'a şükranlarını sunmak	return thanks v.
51	General	yanlış sunmak	misrepresent v.
52	General	teknik destek sunmak	provide technical support v.
53	General	satışa sunmak	carry v.
54	General	istifasını sunmak	submit resignation v.
55	General	bilgisine sunmak	submit for one's information v.
56	General	tartışmaya sunmak	table v.
57	General	onaya sunmak	propound v.
58	General	sunmak (yasa vb)	report v.
59	General	allah'a şükranlarını sunmak	offer thanks v.
60	General	hizmet sunmak	serve v.
61	General	halk oylamasına sunmak	hold a referendum on v.
62	General	satışa sunmak	present for sale v.
63	General	fırsat sunmak	give opportunity v.
64	General	saygılarını sunmak	present one's compliments v.
65	General	adına sunmak	dedicate something to somebody v.
66	General	gururla sunmak	present proudly v.
67	General	sunmak (mal)	pitch v.
68	General	iftiharla sunmak	present proudly v.
69	General	oya sunmak	put to the vote v.
70	General	oya sunmak	take a vote on v.
71	General	yararına sunmak	provide something for the use of somebody v.
72	General	oylamaya sunmak	put something to the vote v.
73	General	takdirine sunmak	submit to one's appreciation v.
74	General	takdirine sunmak	submit to one's discretion v.
75	General	hizmete sunmak	take into service v.
76	General	içten dileklerini sunmak	send one's best wishes v.
77	General	beğenisine sunmak	present something to one’s taste v.
78	General	dikkate sunmak	present to the attention v.
79	General	dikkatine sunmak	present to the attention of v.
80	General	davayı sunmak	present a case v.
81	General	deneyim sunmak	offer one's experiences v.
82	General	kanıt sunmak	instantiate v.
83	General	oylamaya sunmak	put something to vote v.
84	General	oya sunmak	put something to vote v.
85	General	fırsat sunmak	provide with a chance v.
86	General	fırsat sunmak	provide with an opening v.
87	General	fırsat sunmak	enable v.
88	General	avantaj sunmak	bring somebody an advantage v.
89	General	olanak sunmak	give somebody a chance v.
90	General	avantaj sunmak	give somebody an advantage v.
91	General	istifasını sunmak	hand in one's resignation v.
92	General	olanak sunmak	give somebody an opportunity v.
93	General	istifasını sunmak	submit one's resignation v.
94	General	olanak sunmak	offer somebody with an opportunity v.
95	General	avantaj sunmak	offer advantage v.
96	General	olanak sunmak	provide somebody with an opportunity v.
97	General	hizmet sunmak	give service v.
98	General	haber sunmak	report news v.
99	General	haber sunmak	break news v.
100	General	sağlık hizmeti sunmak	provide someone with health service v.
101	General	iş imkanı sunmak	offer an employment opportunity v.
102	General	iş imkanı sunmak	offer a business opportunity v.
103	General	sağlık hizmeti sunmak	offer someone health service v.
104	General	sağlık hizmeti sunmak	give someone health service v.
105	General	iş sunmak	offer someone employment v.
106	General	piyasaya sunmak	release to the market v.
107	General	çeşitlilik sunmak	offer variety v.
108	General	çeşitlilik sunmak	offer diversity v.
109	General	teklif sunmak	make an offer v.
110	General	teklif sunmak	present an offer v.
111	General	kaliteli hizmet sunmak	offer quality service v.
112	General	fırsat sunmak	offer somebody an opportunity v.
113	General	teklif sunmak	propose an offer v.
114	General	taziyelerini sunmak	convey one's condolences v.
115	General	seçenek sunmak	offer an option v.
116	General	seçenek sunmak	offer an alternative v.
117	General	seçenek sunmak	offer a choice v.
118	General	zemin sunmak	make it possible (for somebody) to do something v.
119	General	onay için sunmak	submit for approval v.
120	General	teknik destek sunmak	give technical support v.
121	General	onay için sunmak	present for approval v.
122	General	pazara sunmak	put on market v.
123	General	öneri sunmak	make a proposal v.
124	General	öneri sunmak	bring forward a proposal v.
125	General	öneri sunmak	put forward a proposal v.
126	General	piyasaya sunmak	put on market v.
127	General	öneri sunmak	put forward a suggestion v.
128	General	istifa sunmak	proffer resignation v.
129	General	istifa sunmak	offer resignation v.
130	General	kullanıma sunmak	bring something into use v.
131	General	gösterime sunmak	put on display v.
132	General	gösterime sunmak	show (of a movie) v.
133	General	gösterime sunmak	present (of a movie) v.
134	General	ekte sunmak	enclose herewith v.
135	General	taziye sunmak	give condolence v.
136	General	taziye sunmak	send condolence v.
137	General	taziye sunmak	offer condolence v.
138	General	taziye sunmak	express condolence v.
139	General	teklif sunmak	submit an offer v.
140	General	kanıt sunmak	provide someone with evidence v.
141	General	teklif sunmak	submit a bid v.
142	General	selam sunmak	extend one's greetings to someone v.
143	General	bilgi sunmak	present information v.
144	General	beğeniye sunmak	offer v.
145	General	açılım sunmak	offer an insight into v.
146	General	saygılar sunmak	pay one's respects to v.
147	General	saygılar sunmak	commend v.
148	General	halka sunmak	release to the public v.
149	General	özür sunmak	convey an apology v.
150	General	özür sunmak	issue an apology v.
151	General	özür sunmak	offer someone an apology v.
152	General	piyasaya sunmak	offer to market v.
153	General	imkan sunmak	give someone chance v.
154	General	imkan sunmak	enable v.
155	General	imkan sunmak	offer chance v.
156	General	imkan sunmak	provide (someone with) opportunity v.
157	General	imkan sunmak	provide (someone with) chance v.
158	General	imkan sunmak	offer opportunity v.
159	General	imkan sunmak	give someone opportunity v.
160	General	-e sunmak	introduce into v.
161	General	-in adına sunmak	dedicate to v.
162	General	evreler halinde sunmak	phase v.
163	General	altın tepside sunmak	hand to on a silver platter v.
164	General	bilgilerine sunmak	submit for somebody's information v.
165	General	bilgilerine sunmak	submit for one's review v.
166	General	altın tepside sunmak	serve on a silver platter v.
167	General	bilgilerine sunmak	submit for one's information v.
168	General	hizmetine sunmak	put something into service v.
169	General	iftiharla sunmak	proudly present v.
170	General	resmi makamlara sunmak	lay before v.
171	General	gündeme sunmak	lay before v.
172	General	görüşüne sunmak	broach to v.
173	General	taziyelerini sunmak	condole v.
174	General	şükranlarını sunmak	express one's gratitude to v.
175	General	şükranlarını sunmak	express one's gratitude towards v.
176	General	şükran sunmak	express one's gratitude to v.
177	General	şükran sunmak	express one's gratitude towards v.
178	General	büyük indirimler sunmak	offer great discounts v.
179	General	kabule sunmak	present for acceptance v.
180	General	tebriklerini sunmak	present congratulations v.
181	General	dikkatine sunmak	bring to the attention of v.
182	General	piyasaya sunmak	put on the market v.
183	General	taziyelerini sunmak	extend someone's condolences v.
184	General	delil olarak sunmak	cite v.
185	General	incelemeye sunmak	submit to an examination v.
186	General	incelenmeye sunmak	submit to an examination v.
187	General	dilek sunmak	submit a claim v.
188	General	proje sunmak	present a project v.
189	General	proje sunmak	submit a project v.
190	General	televizyon programı sunmak	host a tv show v.
191	General	tv programı sunmak	present a tv show v.
192	General	tv programı sunmak	host a tv show v.
193	General	televizyon programı sunmak	present a tv show v.
194	General	çözüm sunmak	offer a remedy v.
195	General	çare sunmak	offer a solution v.
196	General	çare sunmak	offer a remedy v.
197	General	görüş sunmak	present an opinion v.
198	General	kanıtını göstermek/sunmak	show evidence of v.
199	General	kanıtını göstermek/sunmak	show the evidence of v.
200	General	dilek ve temennilerini sunmak	express one's wishes and desires v.
201	General	görüş sunmak	express an opinion v.
202	General	takdirine/kararına sunmak	lay something before someone v.
203	General	birisine bir şey sunmak	lay something before someone v.
204	General	onaya sunmak	submit to the approval v.
205	General	hizmet sunmak	render services v.
206	General	bir şeyi birisinin dikkatine sunmak	draw something to someone's attention v.
207	General	yeni fırsatlar sunmak	provide new opportunities v.
208	General	birine veya bir yere başvuruda bulunmak veya bir belge sunmak/ibraz etmek	file something with someone or something v.
209	General	takdirine sunmak	submit something for one's consideration v.
210	General	yararına sunmak	offer something for the benefit of someone v.
211	General	içten teşekkürlerini sunmak	express one's sincere thanks v.
212	General	değerlendirmeye sunmak	present/submit for consideration v.
213	General	yeni bir plan sunmak	propose a new plan v.
214	General	limonatayı kağıt bardakta servis etmek/sunmak	serve the lemonade in paper cup v.
215	General	rapor sunmak	file a report v.
216	General	büyük tasarruf sağlamak/sunmak	pass on huge savings v.
217	General	teklif/öneri sunmak	suggest a proposal v.
218	General	mahkemeye delil sunmak	present evidence to the court v.
219	General	mahkemeye kanıt sunmak	present evidence to the court v.
220	General	mahkemeye delil sunmak	submit evidence to the court v.
221	General	mahkemeye kanıt sunmak	submit evidence to the court v.
222	General	eğlence programı sunmak	compere v.
223	General	genel müdürün onayına sunmak	submit for the general manager's approval v.
224	General	uzman görüşü sunmak	expertize v.
225	General	uzman görüşü sunmak	expertise v.
226	General	faturayı sunmak/vermek	submit the invoice v.
227	General	teşekkür sunmak	present thanks v.
228	General	ürün sunmak	present a product v.
229	General	satışa sunmak	launch v.
230	General	servis sunmak	serve v.
231	General	ilgi sunmak	offer interest v.
232	General	çözüm önerisi sunmak	propose a solution v.
233	General	rehberlik/yardım/yönlendirme sağlamak/sunmak	provide guidance v.
234	General	imzaya sunmak	submit for signature v.
235	General	fikri kurulun görüşüne sunmak	run the idea past the board v.
236	General	hizmet sunmak	perform services v.
237	General	ürün sunmak	offer a product v.
238	General	kanıt sunmak	testify v.
239	General	dilekçe sunmak	submit a petition v.
240	General	katkı sunmak	contribute v.
241	General	gösteri sunmak	display a show v.
242	General	istifasını sunmak	submit one's resignation v.
243	General	istifadesine sunmak	make available to v.
244	General	hizmet sunmak	deliver the service v.
245	General	saygı sunmak	do homage v.
246	General	araştırmayı sunmak	submit the research v.
247	General	dikkatine sunmak	present v.
248	General	piyasaya sunmak	offer v.
249	General	satışa sunmak	offer v.
250	General	(şükran/teşekkür) sunmak	offer v.
251	General	tehdit sunmak	present a threat v.
252	General	dikkatine sunmak	address v.
253	General	(verilen hizmet, vb. için) şükranlarını sunmak	recognize v.
254	General	(verilen hizmet, vb. için) şükranlarını sunmak	recognise v.
255	General	kamuoyunun dikkatine sunmak	celebrate v.
256	General	yeniden sunmak	re-introduce v.
257	General	piyasaya sunmak	relesse [obsolete] v.
258	General	tekrar sunmak	relodge v.
259	General	takdir sunmak	remember v.
260	General	teşekkürlerini sunmak	tender v.
261	General	açıkça kanıt sunmak	testimonialize v.
262	General	açıkça kanıt sunmak	testimonialise v.
263	General	iyi bir beklenti sunmak	bid fair v.
264	General	başkasının hizmetine sunmak	give possession v.
265	General	mazeret sunmak	apologise v.
266	General	mazeret sunmak	apologize v.
267	General	saygı sunmak	pay (one) respect v.
268	General	(fikir, düşünce) coşkusuz bir şekilde sunmak	undersell v.
269	General	açarak sunmak	yawn v.
270	General	hizmete sunmak	use v.
271	General	(meseleyi) inceleme ve tartışmaya sunmak	ventilate v.
272	General	(birine veya bir şeye) sunmak	wish v.
273	General	(davayı, belgeyi) avukata sunmak	lawyer v.
274	General	yorumlarını'-ın dikkatine sunmak	address comments or remarks to v.
275	General	yemek veya şarap sepeti sunmak	hamper v.
276	General	paket kağıdına sararak sunmak	wrapper (up) v.
277	General	küçük kapsamda sunmak	miniature v.
278	General	küçük ölçekte sunmak	miniature v.
279	General	özet şeklinde sunmak	brief v.
280	General	ödül olarak sunmak	hold v.
281	General	at sunmak	horse v.
282	General	kalacak yer sunmak	hostel [dialect] [uk] v.
283	General	yanlış şekilde sunmak	misrepresent v.
284	General	yanıltıcı şekilde sunmak	misrepresent v.
285	General	sonsuz bir manevi bağlılık sunmak	moor v.
286	General	plan sunmak	motion v.
287	General	tekrar sunmak	re-offer v.
288	General	yeniden sunmak	re-present v.
289	General	başka bir teklifi kurula sunmak	entertain a motion v.
290	General	abartılı sunmak	hyperbolise v.
291	General	abartılı sunmak	hyperbolize v.
292	General	toplayıp kullanımına sunmak	line up v.
293	General	en önemli kısımlarını alıp sunmak	gist v.
294	General	(manevi bir şeyi) sunmak	give v.
295	General	hizmetine sunmak	give v.
296	General	bağlılık nedeniyle sunmak	give v.
297	General	teminat olarak sunmak	give v.
298	General	iyi niyetle sunmak	give v.
299	General	eğlence olarak sunmak	give v.
300	General	(karşı) argüman sunmak	object v.
301	General	zorla sunmak	obtrude v.
302	General	(teşvik olarak) sunmak	dangle v.
303	General	(rüşvet olarak) sunmak	dangle v.
304	General	tam olarak ortaya sunmak	delineate v.
305	General	eksiksiz sunmak	delineate v.
306	General	harita kullanarak sunmak	depict v.
307	General	karşıt gerekçe sunmak	deprecate v.
308	General	halkın teşhirini sunmak	desport v.
309	General	grafikle sunmak	graph v.
310	General	bir ihtiyacı karşılamak için sunmak	offer v.
311	General	bir gerekliliği karşılamak için sunmak	offer v.
312	General	ibadet olarak sunmak	offer v.
313	General	adak sunmak	offer v.
314	General	(kendini) birine eş olarak sunmak	offer v.
315	General	ibadet olarak sunmak	offer up v.
316	General	aşırı dramatik bir şekilde sunmak	overdramatize v.
317	General	teklif sunmak	overture v.
318	General	aleyhinde kanıt sunmak	impeach v.
319	General	kabule sunmak	dish (up) v.
320	General	onaya sunmak	dish (up) v.
321	General	gösteri veya sergi ile sunmak	display v.
322	General	yetersiz hizmet sunmak	disserve v.
323	General	kullanıma sunmak	distribute v.
324	General	açıklayıcı bir araç yoluyla sunmak	clothe v.
325	General	ilgiyi artıracak şekilde sunmak	package v.
326	General	örnek olarak sunmak	paradigmatize [obsolete] v.
327	General	örnek olarak sunmak	paradigmatise [obsolete] v.
328	General	somut örnek sunmak	instantiate v.
329	General	karşı teklif olarak sunmak	counteroffer v.
330	General	(metin gövdesini, atfı veya belgeyi) çapraz atıflarla sunmak	cross-index v.
331	General	özgün bir özellik sunmak	feature v.
332	General	fikir sunmak	input v.
333	General	resmi olarak sunmak	introduce v.
334	General	(birini) kraliyet mahkemesine sunmak	introduce v.
335	General	(nezdinde) değerlendirmeye sunmak	place (before) v.
336	General	kamuya sunmak	post v.
337	General	(yetkili makama) senet sunmak	post v.
338	General	hafifleterek sunmak	dodge v.
339	General	doğaçlama çözüm sunmak	field v.
340	General	çok sayıda sunmak	flood v.
341	General	fikirleri uygulanabilirliklerini değerlendirmek üzere bir odak grubunun incelemesine sunmak	focus group v.
342	General	normalde erişimi olmayanlara yardım hizmetleri sunmak	outreach v.
343	General	ilk kez sunmak	precede v.
344	General	saygılarını sunmak	predicate [obsolete] v.
345	General	(haber, bilgi) basitleştirilmiş halde sunmak	predigest v.
346	General	halka sunmak	premier v.
347	General	destekleyerek sunmak	premise v.
348	General	koşul sunmak	premise v.
349	General	dayanak sunmak	premiss v.
350	General	koşul sunmak	premiss v.
351	General	önceden sunmak	premiss v.
352	General	önceden sunmak	premonstrate [obsolete] v.
353	General	önceden sunmak	preprovide v.
354	General	manzara sunmak	scene v.
355	General	(doğancıbaşı veya köpek) şahine avını sunmak	serve v.
356	General	fazlasını sunmak	serve [scotland] v.
357	General	gerçekleri sıralayıp cevap halinde sunmak	shape v.
358	General	satışa sunmak	shop v.
359	General	alıcıya sunmak	show v.
360	General	(mağazayı) gezilip ürün bakılacak bir yer olarak sunmak	showroom v.
361	General	kanıt sunmak	sing v.
362	General	dünyaya sunmak	sire v.
363	General	temel sunmak	found v.
364	General	(inceleme konusunu) sistematik öğretim öncesi etraflıca sunmak	preview v.
365	General	dikkatlere sunmak	point v.
366	General	(bilgiyi) basitleştirerek sunmak	spoon-feed v.
367	General	bilgiyi sadeleştirilmiş halde sunmak	spoon-feed v.
368	General	maksimumu sunmak	spread oneself v.
369	General	para sunmak	spring v.
370	General	çarpıcı bir şekilde sunmak	stage-manage v.
371	General	(keşiflerden pay sözü vermesi karşılığında bir madenciye) ödenek sunmak	stake v.
372	General	dolaylı yoldan sunmak	subinduce v.
373	General	barınacak yer sunmak	succor [us] v.
374	General	barınacak yer sunmak	succour [uk] v.
375	General	desteğini sunmak	suffrage [obsolete] v.
376	General	onayını sunmak	suffrage [obsolete] v.
377	General	satış sonrası destek sunmak	support v.
378	General	haber sunmak	anchor v.
379	General	takdir) sunmak	pay v.
380	General	park, müze gibi yerlerde eğitsel rehberlik sunmak üzere tasarlanmış	interpretive adj.
Phrasals
381	Phrasals	başbakanlık makamını sunmak için (siyasi lideri) yönetimin huzuruna çağırmak	send for v.
382	Phrasals	(birine bir şey için) şükranlarını sunmak	cite (one) for (something) v.
383	Phrasals	incelemeye sunmak	submit to v.
384	Phrasals	değerlendirmeye sunmak	submit to v.
385	Phrasals	sunmak/vermek	administer something to someone (or an animal) v.
386	Phrasals	ayrıntılı olarak sunmak	break down v.
387	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içinde sunmak/servis etmek	serve something in something v.
388	Phrasals	bir fikir sunmak/önermek	weigh in v.
389	Phrasals	birine bir şey sunmak	serve something to someone v.
390	Phrasals	oya sunmak	put to v.
391	Phrasals	(birine bir şey) sunmak/açıklamak	represent something to someone v.
392	Phrasals	bir planı, projeyi, girişimi sunmak	launch forth on (something) v.
393	Phrasals	bir planı, projeyi, girişimi sunmak	launch forth upon (something) [old-fashioned] v.
394	Phrasals	(bir şeyi) bol miktarda sunmak/sağlamak	gorge with (something) v.
395	Phrasals	birine bir fikir sunmak	hit someone with something v.
396	Phrasals	birine bir plan/teklif sunmak	hit someone with something v.
397	Phrasals	bir şey sunmak	bring out v.
398	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) olarak sunmak	portray (someone or something) as (something) v.
399	Phrasals	birini/bir şeyi biri olarak sunmak	portray someone or something as someone v.
400	Phrasals	birini biri/bir şey olarak sunmak	portray someone as someone or something v.
401	Phrasals	(birini/bir şeyi birine) sunmak	release (someone or something) to (one) v.
402	Phrasals	(birine/bir gruba) sunmak	reveal to (someone or something) v.
403	Phrasals	birini/bir şeyi birine sunmak	reveal someone or something to someone v.
404	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini bir şey) olarak sunmak	sell (someone, something, or oneself) as (something) v.
405	Phrasals	birini/bir şeyi bir şey olarak sunmak	sell someone or something as something v.
406	Phrasals	(birine/bir şeye) resmi bildiri sunmak	serve with (someone or something) v.
407	Phrasals	tartışmaya sunmak	take up v.
408	Phrasals	(bir şeyi bir şey) halinde sunmak	render (something) in (something) v.
409	Phrasals	bir şeyi bir şeyle sunmak	intersperse something with something v.
410	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şey sunmak	offer something up (to someone or something) v.
411	Phrasals	(birine/bir şeye) teşekkürlerini, şükranlarını, minnetini sunmak	offer something up (to someone or something) v.
412	Phrasals	bir şey sunmak	offer up v.
413	Phrasals	minnetini, dualarını sunmak	offer up v.
414	Phrasals	'-e (bir şey) sunmak	pitch (something) to v.
415	Phrasals	(birine) bir önerme sunmak	suggest (something) to (one) v.
416	Phrasals	aynı şeyi farklı biçimde yazmak/söylemek/sunmak	warm over v.
417	Phrasals	yanlış sunmak	twist up v.
418	Phrasals	ucuz/kalitesiz bir şeyi üretip üretip piyasaya sunmak/pompalamak	pump out v.
419	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak	put (something) in with (someone or something) v.
420	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) tartışılması, değerlendirilmesi, karar verilmesi için sunmak	put (something) up to (someone or something) v.
421	Phrasals	satış fiyatını artırmak için kendi mülküne fazladan fiyat teklifi sunmak	bid in v.
422	Phrasals	birine bir şey sunmak/takdim etmek	bestow something on someone v.
423	Phrasals	birine sunmak/takdim etmek	bestow on (someone) v.
424	Phrasals	fikir sunmak	bounce off v.
425	Phrasals	(birine) bir fikir sunmak	bounce off (of) (someone) v.
426	Phrasals	bir fikir sunmak	bounce something off (of) someone or something v.
427	Phrasals	birine bir fikir sunmak	bounce something off (of) someone v.
428	Phrasals	birine bir fikir sunmak	bounce something off someone v.
429	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) sunmak	bring (something) before (someone or something) v.
430	Phrasals	(birine/bir şeye bir bilgi, kanıt) sunmak	bring (something) before (someone or something) v.
431	Phrasals	bir şeyi birinin/bir grubun dikkatine sunmak	bring something before someone or something v.
432	Phrasals	birini/bir şeyi sunmak	bring someone or something forth v.
433	Phrasals	birini/bir şeyi sunmak	bring someone or something forward v.
434	Phrasals	halka sunmak	bring something out v.
435	Phrasals	onayına sunmak	bounce (off) v.
436	Phrasals	yorumuna sunmak	bounce (off) v.
437	Phrasals	ilk defa sahneye sunmak	bring out v.
438	Phrasals	örnek olarak sunmak	hold up v.
439	Phrasals	için şükranlarını sunmak	cite for v.
440	Phrasals	(bir şeyi) halka açmak/sunmak	come out with (something) v.
441	Phrasals	(bir şeyi birinin/bir şeyin) adına sunmak	dedicate (something) to (someone or something) v.
442	Phrasals	(birinin/bir şeyin) adına sunmak	devote to (someone or something) v.
443	Phrasals	(birine bir şey) sunmak	display (something) to (someone) v.
444	Phrasals	birini/bir şeyi birinin hizmetine sunmak	put someone or something at someone's disposal v.
445	Phrasals	-i sunmak	extend to v.
446	Phrasals	(birine) bir şey sunmak	hold something out (to someone) v.
447	Phrasals	(bir şeye) örnek olarak sunmak/alıntılamak	instance in (something) [obsolete] v.
448	Phrasals	ile sunmak	intersperse with v.
449	Phrasals	(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak	lavish (someone or something) with (something) v.
450	Phrasals	(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak	lavish (something) upon (someone or something) v.
451	Phrasals	(birine/bir şeye) bolca (bir şey) sunmak	lavish (something) on (someone or something) v.
452	Phrasals	'-e bol keseden (bir şey) vermek/sunmak	lavish on v.
453	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) sunmak	lay (something) before (someone or something) [old-fashioned] v.
454	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı (bir şey) sunmak	make (something) against (someone or something) v.
455	Phrasals	olarak sunmak	portray as v.
456	Phrasals	kendini (biri/bir şey) gibi sunmak	pose as (someone or something) v.
457	Phrasals	(birine bir şey) sunmak	provide (one) with (something) v.
458	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) sunmak	provide (something) for (someone or something) v.
459	Phrasals	(birini bir pozisyon, iş) için sunmak/öne sürmek	put (one) up for (something) v.
460	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) sunmak	put (someone or something) before (someone or something) v.
461	Phrasals	-e sunmak	release to v.
462	Phrasals	(bir şeyi bir şey) halinde sunmak	render (something) into (something) v.
463	Phrasals	halinde sunmak	render in v.
464	Phrasals	-e sunmak	render to v.
465	Phrasals	(bir şeyi birine/bir şeye) sunmak	render (something) to (someone or something) v.
466	Phrasals	(bir şeyi) sunmak	render up v.
467	Phrasals	hakkında rapor hazırlamak/sunmak	report about v.
468	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında rapor hazırlamak/sunmak	report about (someone or something) v.
469	Phrasals	-e sunmak	reveal to v.
470	Phrasals	(bir öğünde/serviste bir yemek) sunmak	serve (something) for (something) v.
471	Phrasals	(bir şey) içerisinde (bir yemek) sunmak/servis etmek	serve (something) in (something or some place) v.
472	Phrasals	(bir yemeği bir şeyde/bir yerde) sunmak/servis etmek	serve (something) in (something or some place) v.
473	Phrasals	(birine bir şeye bir yiyecek/içecek) sunmak/ikram etmek	serve (something) to (someone or something) v.
474	Phrasals	(birine/bir şeye resmi bir bildirim) sunmak/vermek	serve (something) to (someone or something) v.
475	Phrasals	-e sunmak	serve to v.
476	Phrasals	(bir şey) sunmak	serve up (something) v.
477	Phrasals	(bir yemek/içecek sunmak/servis etmek	serve up (something) v.
478	Phrasals	(bir deneyim) sunmak	serve up (something) v.
479	Phrasals	ile sunmak	serve with v.
480	Phrasals	(bir şeyi) sunmak	set (something) out v.
481	Phrasals	(bir yiyecek) sunmak	set (something) out v.
482	Phrasals	taraflı bir şey sunmak	slant toward v.
483	Phrasals	'-e bir önerme sunmak	suggest to v.
484	Phrasals	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) incelemesine sunmak	take (someone or something) before (someone or something) v.
485	Phrasals	(bir borca) karşılık (değerli bir şey) teklif etmek/sunmak/vermek	tender (something) for (something) v.
486	Phrasals	(bir amaç) için (resmi bir şey) teklif etmek/sunmak	tender (something) for (something) v.
487	Phrasals	(birini) ziyaret edip saygılarını sunmak	wait on (someone) v.
488	Phrasals	(satış veya müzayede için) sunmak	set to [obsolete] v.
489	Phrasals	satışa sunmak	set to [obsolete] v.
490	Phrasals	açık artırmaya sunmak	set to [obsolete] v.
Phrases
491	Phrases	taraflı bir şey sunmak	slant in favor of (someone or something) v.
492	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak	slant in favor of (someone or something) v.
493	Phrases	(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak	slant in favor of (someone or something) v.
494	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak	slant in favor of (someone or something) v.
495	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak	slant in favor of (someone or something) v.
496	Phrases	taraflı bir şey sunmak	slant toward (someone or something) v.
497	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak	slant toward (someone or something) v.
498	Phrases	(birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak	slant toward (someone or something) v.
499	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak	slant toward (someone or something) v.
500	Phrases	(birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak	slant toward (someone or something) v.