spring - Turc Anglais Dictionnaire

spring

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "spring" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 196 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
spring n. ilkbahar
The Lisbon strategy is due for re-evaluation at the special summit next spring.
Lizbon stratejisi önümüzdeki ilkbaharda yapılacak özel zirvede yeniden değerlendirilecektir.

More Sentences
spring n. bahar
We first met in the spring of 1999.
İlk kez 1999 baharında tanıştık.

More Sentences
spring n. kaynak
Fortunately, they found fresh spring water nearby.
Neyse ki yakınlarda tatlı kaynak suyu bulmuşlar.

More Sentences
spring n. yay
The old couch had springs sticking out of it.
Eski kanepenin yayları yerinden çıkmıştı.

More Sentences
General
spring n. sıçrayış
He reached the fruit with a single spring.
Tek bir sıçrayışla meyveye ulaştı.

More Sentences
spring n. yaylanma
This bed has a better spring than that one.
Bu yatağın yaylanması şununkinden daha iyi.

More Sentences
spring n. pınar
Having washed my skirt in the cold water of a spring, I sat a while.
Eteğimi bir pınarın soğuk suyunda yıkadıktan sonra bir süre oturdum.

More Sentences
spring n. atlama
The cat sprang at the bird.
Kedi kuşun üzerine atladı.

More Sentences
spring n. bahar
Secondly, Parliament needs to be comprehensively involved in preparations for the spring summit.
İkinci olarak Parlamento'nun bahar zirvesi hazırlıklarına kapsamlı bir şekilde dahil edilmesi gerekmektedir.

More Sentences
spring n. kaynak
There's a spring in the center of the village.
Köyün merkezinde bir kaynak var.

More Sentences
spring n. ilkbahar
This will be presented to next year's spring European Council.
Bu konu gelecek yıl ilkbaharda yapılacak Avrupa Konseyine sunulacaktır.

More Sentences
spring v. ortaya çıkmak (bir his)
This is rather strange, for leaks in the new system can be sprung in precisely those areas.
Bu oldukça garip, çünkü yeni sistemdeki sızıntılar tam da bu alanlarda ortaya çıkabilir.

More Sentences
spring v. çıkmak
Weeds sprang up in the garden.
Bahçede yabani otlar çıktı.

More Sentences
spring v. fırlamak
Jill sprung out of the chair and ran to the phone.
Jill sandalyeden fırlayarak telefona koştu.

More Sentences
spring v. fırlatmak
I was shocked by the dog that sprang out of the darkness.
Karanlığın içinden fırlayan köpek beni şok etti.

More Sentences
spring v. gelmek
The issue surrounding Galileo springs to mind, which has caused great difficulty.
Aklıma büyük zorluklara neden olan Galileo ile ilgili mesele geliyor.

More Sentences
spring v. fırlamak
Tom sprang out of bed, threw on some clothes, ate breakfast and was out of the door within ten minutes.
Tom yataktan fırladı, üzerine bir şeyler giydi, kahvaltısını yaptı ve on dakika içinde kapıdan çıktı.

More Sentences
spring v. hızla açılmak
He pressed the button, and the lid sprang open.
Düğmeye bastı ve kapak hızla açıldı.

More Sentences
spring v. (bir yerden) kaçırmak
They came up with a plan to spring him from prison.
Onu hapisten kaçırmak için bir plan yaptılar.

More Sentences
Gastronomy
spring n. ilkbahar
The second point is an evaluation and a political direction at the spring European Councils.
İkinci nokta ise ilkbahar Avrupa Konseylerinde bir değerlendirme ve siyasi bir yönelimdir.

More Sentences
Meteorology
spring n. ilkbahar
The Barcelona Spring European Council is due to adopt six environmental indicators.
Barselona İlkbahar Avrupa Konseyi'nin altı çevresel göstergeyi kabul etmesi bekleniyor.

More Sentences
Common Usage
spring n. memba
spring adj. yaylı
General
spring n. hamle
spring n. fırlama
spring n. canlılık
spring n. çatlama
spring n. göz
spring n. ilkyaz
spring n. sıçrama
spring n. köken
spring n. su kaynağı
spring n. esneklik
spring n. esneme
spring n. menşe
spring n. başlangıç
spring n. çatlak
spring n. eşme
spring n. göze
spring n. bulak
spring n. eğilme
spring n. elastikiyet
spring n. kaynarca
spring n. yay
spring n. doğal su kaynağı
spring n. ilkbahar mevsimi
spring n. bahar gelgiti
spring n. yüksek gelgit
spring n. alçak gelgit
spring n. elastik cihaz
spring n. şeklini koruyan nesne
spring n. borulu yay
spring n. icra yayı
spring n. yay gibi gerilen kimse
spring n. gergin kimse
spring n. yaylı ayakkabı
spring n. yaylı tabanlı ayakkabı
spring n. (ayakkabı) ön yüzün kesilmesi sonucu topuk bölümünde gerilme
spring n. ilkbaharda yüzülen kürk/post
spring n. kement
spring n. bağlantı
spring n. bağ
spring n. ilmik
spring v. belirmek
spring v. sürmek
spring v. ortaya çıkmak
spring v. birdenbire açmak
spring v. infilak etmek
spring v. çıtlatmak
spring v. yükselmek
spring v. patlatmak
spring v. yaylanmak
spring v. bükmek
spring v. şafak sökmek
spring v. kaynaklanmak
spring v. burkmak
spring v. atlamak
spring v. eğilmek
spring v. çatlamak
spring v. esnemek
spring v. çatlatmak
spring v. çarpıtmak
spring v. kalgımak
spring v. birdenbire açılmak
spring v. bükülmek
spring v. çarpılmak
spring v. birdenbire kapanmak
spring v. tahliye ettirmek
spring v. çarpmak
spring v. ödemek
spring v. doğmak
spring v. pat diye söylemek
spring v. birdenbire kapatmak
spring v. patlamak
spring v. sökmek (şafak)
spring v. birden çıkmak
spring v. yay gibi fırlamak
spring v. sıçramak
spring v. eğmek
spring v. akmak
spring v. akıp gitmek
spring v. çağlamak
spring v. sıçramak
spring v. aniden başlamak
spring v. saklandığı yerden çıkarmak
spring v. topraktan çıkarmak
spring v. ürkütüp uçurmak
spring v. korkutup kaçırmak
spring v. elden kaçırmak
spring v. dörtnala koşturmak
spring v. sızdırmak
spring v. akıtmak
spring v. (sondaj deliğini) genişletmek
spring v. aniden çalıştırmak
spring v. birden çalışmak
spring v. kapatmak
spring v. çalıştırmak
spring v. işleme almak
spring v. harekete geçirmek
spring v. (çıngırağı) hareket ettirerek ses çıkarmak
spring v. bükerek uygulamak
spring v. bükerek yerleştirmek
spring v. (ayakkabı imalat kabının parmak bölümünü) yükseltmek
spring v. (tonoz veya kemeri) impost başlık üzerinden yükseltmek
spring v. kemer eklemek
spring v. eğmek
spring v. bükmek
spring v. kavislendirmek
spring v. atlayarak geçmek
spring v. zıplayarak geçmek
spring v. para vermek
spring v. para harcamak
spring v. para sunmak
spring v. para teklif etmek
spring v. sakatlamak
spring v. filtrelemek
spring v. etkisiz hale getirmek
spring v. zorlamak
spring v. güçsüzleştirmek
spring v. yay takmak
spring v. yay ile donatmak
spring v. yay eklemek
spring adj. sustalı
spring adj. esnek
spring adj. bahar mevsimine özgü
spring adj. bahar mevsimi ile ilgili
spring adj. bahar mevsimine ait
spring adj. bahar mevsimine uygun
spring adj. mekanik yaylı
spring adj. mekanik yay tabanlı
Irregular Verb
spring v. sprang/sprung - sprung
Colloquial
spring v. (parasal) kaynak oluşturmak
spring v. ödemek
Politics
spring n. popüler liberal reform hareketi
spring n. özgürleşme ve demokratikleşme süreci
spring n. liberalleşme süreci
Technical
spring n. piyano yayı
spring n. salgı
spring n. yay
spring n. yaprak yay
Architecture
spring n. kemer üzengi yüzeyi
spring n. kemer üzengi sathı
spring n. kemer yükseklik açısı
spring v. (tonoz veya kemer) impost başlıktan kavislenerek yükselmek
Automotive
spring n. helezon
spring n. makas
spring n. yay
Marine
spring n. kereste çatlağı
spring n. pürmeçe
spring n. seren çatlağı
spring n. seren iğrilmesi
spring v. armuz açmak
spring v. (aracı) rıhtıma yaklaştırmak
spring v. (aracı) rıhtımdan çıkarmak
Mining
spring v. (mayın bombası) patlatmak
Dentistry
spring n. zemberek
Biology
spring n. göze
Marine Biology
spring n. kuzey amerika'ya özgü kıymetli bir somon
Zoology
spring n. küçük çamurcun sürüsü
spring n. yuvarlak kaburgalı köpek
spring v. (dişi evcil hayvan) doğumun yaklaştığını haber vermek
spring v. (dişi evcil hayvan) doğum belirtileri göstermek
spring v. (meme) şişmek
Botanic
spring v. (bitki) büyümek
spring v. (bitki) yetişmek
spring v. (bitki) gelişmek
Geography
spring n. çırçır
spring n. teksas eyaletinde şehir
Sport
spring n. (kriket veya hokey sopasına ait) kauçuk veya çelik kaplama
Archaic
spring n. şafak
spring n. seher vakti
spring n. aydınlanma
Entomology
spring n. (sıçrar kuyruklularda) sıçrama çatalı
Slang
spring v. terhis etmek
spring v. salmak
spring v. özgür bırakmak

Sens de "spring" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
hot spring n. kaplıca
Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
Tom, küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırmıştı, böylece bir Japon kaplıcasına girmesine izin verilecekti.

More Sentences
General
spring water n. kaynak suyu
This is pure spring water.
Bu saf kaynak suyudur.

More Sentences
spring cleaning n. bahar temizliği
It's time for some spring cleaning.
Bahar temizliği zamanı geldi.

More Sentences
spring festival n. bahar festivali
Spring Festival is also known as Chinese New Year.
Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.

More Sentences
spring festival n. bahar şenliği
Merry Spring Festival!
Mutlu Bahar Şenlikleri!

More Sentences
spring flowers n. bahar çiçekleri
The air smells like spring flowers.
Hava bahar çiçekleri gibi kokuyor.

More Sentences
spring from v. gelmek
He sprang from one of the best families in the north.
O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir.

More Sentences
in the spring adv. ilkbaharda
The opposition leaders were subjected to unfair trials in the spring.
Muhalefet liderleri ilkbaharda adil olmayan yargılamalara tabi tutuldular.

More Sentences
Phrasals
spring from (someone, something, or some place) v. (birinden/bir şeyden/bir yerden) kaynaklanmak
This is useful as a framework directive but I would not like to see lots of further directives springing from it.
Bu bir çerçeve yönerge olarak yararlıdır ancak bundan kaynaklanan çok sayıda başka yönerge görmek istemem.

More Sentences
Colloquial
spring chicken n. genç
Tom is no spring chicken.
Tom genç değil.

More Sentences
Politics
the arab spring n. arap baharı
After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
Arap Baharından sonra kış geldi ama kar harabeleri kaplamadı.

More Sentences
General
spring fest n. bahar şenliği
spring bearing n. yaylı yatak
natural spring water n. doğal kaynak suyu
spring water n. pınar suyu
artesian spring n. artezyen kaynağı
spring water n. memba suyu
leaf spring n. yaprak yay
bimetallic spring n. bimetalik yay
lower contact spring n. alt kontak yayı
hot spring n. çermik
coil spring n. zemberek
spring tide n. coşku
helical spring n. spiral yay
clutch thrust spring n. kavrama yayı
hot spring n. ılıca
liquid spring n. hidrolik yay
hot spring n. kaynarca
mineral spring n. içme
locking spring n. tespit yayı
watch spring n. saat zembereği
spring hook n. sustalı kanca
liquid spring suspension n. hidrolik yaylı süspansiyon
thermal spring n. kaplıca
spring mattress n. somya
spring equinox n. bahar noktası
closing spring n. kapama yayı
volute spring n. yay
laminated spring n. yaprak yay
driving spring n. zemberek
holy spring of orthodox greeks n. ayazma
hot spring n. sıcak kaplıca
spring onion n. yeşil soğan
thermal spring n. akarca
thermal spring n. kaynarca
hot spring n. akarca
spring mattress n. yaylı yatak
spiral spring n. olgunluk
coil spring n. yay
spring storm n. turnageçidi
longitudinal spring n. boyuna yay
thermal spring n. sıcak kaynarca
spring fever n. baharın gelmesi ile hissedilen heyecan
spring fatigue n. bahar yorgunluğu
spring board n. tramplen
spring board n. atlama tahtası
spring board n. sıçrama tahtası
traditional spring festivals n. geleneksel bahar şenlikleri
spring-clean n. bahar temizliği
old-turkish celebration of spring n. hıdrellez
well-spring n. kaynak
spring insulator n. yay izolatör
spring months n. ilkbahar ayları
natural water spring n. doğal su kaynağı
the coming of spring n. baharın gelişi
mineral water spring n. maden suyu kaynağı
thermal spring n. termal kaynak
season of spring n. ilkbahar mevsimi
pasture spring n. mera/otlak/yayla vb yerlerde yerden çıkan (temiz) su kaynağı
spring house n. eskiden (buzdolabının icadından önce) derelerin üstüne inşa edilen yapı
hot sulphur spring n. sıcak sülfür kaynağı
spring rain n. bahar yağmuru
spring bunny n. paskalya tavşanı
spring weather n. bahar havası
spring supplying drinking water n. içme suyu sağlayan kaynak
box spring n. baza
spring gun n. yaylı tüfek
early spring n. erken bahar
spring flower n. bahar çiçeği
spring showers n. ilkbahar yağmurları
spring cart n. eski ingiltere'de hafif yolcu arabası
spring cart n. yaylı araba
natural spring n. doğal kaynak
c spring n. c şeklinde yay
c spring n. c yayı
spring buds n. bahar tomurcukları
vintage spring n. şarap çeşmesi
latter spring n. ilkbaharın son kısmı
spring keeper n. yay koruyucu
spring corn n. taneli kar
spring corn n. tekrarlayan eriyip donma ile meydana gelen yuvarlak kar kristalleri
spring snow n. taneli kar
spring snow n. tekrarlayan eriyip donma ile meydana gelen yuvarlak kar kristalleri
spring beauty n. kırmızının mora çalan canlı bir tonu
spring rye n. bahar mevsiminde ekilen çavdar
spring wagon n. üstü açık hafif bir at arabası çeşidi
spring-cleaning n. bahar temizliği
spring-cleaning n. detaylı temizlik
sulfur spring n. suları sülfür bileşiği içeren kaynak
spring on v. pat diye söyleyivermek
spring a leak v. akmaya başlamak
spring across v. sıçrayarak aşmak (bir engeli)
spring up v. birdenbire meydana gelmek
spring to one's feet v. ayağa fırlamak
spring up v. türemek
spring from v. fışkırmak
spring a leak v. işemek
spring up v. sıçramak
spring up v. peyda olmak
spring over v. bir sıçrayışta (bir şeyin) üstünden geçmek
spring from v. çıkmak
spring up v. esmeye başlamak (rüzgar)
spring across v. bir sıçrayışta (bir şeyin) üstünden geçmek
spring towards the door v. kapıya fırlamak
spring over v. sıçrayarak aşmak (bir engeli)
spring from v. doğmak (belirli bir aileden/sınıftan)
rock as tough on a spring v. yaylanmak
spring up v. bitmek (bitki)
spring-clean v. bahar temizliği yapmak
spring from v. -den kaynaklanmak
spring from v. -den gelmek
herald the coming of spring v. baharın gelişini müjdelemek
spring forward v. saatleri ileri almak
spring ahead v. saatleri geri almak
spring out v. fışkırmak
spring a rattle v. çıngırak çalmak
having a spring clip adj. klipsli
full of the joys of spring adj. mutluluktan uçacak gibi
full of the joys of spring adj. coşku dolu
spg (spring) abrev. ilkbahar
Phrasals
spring at v. ileri doğru atlamak
spring forth v. pat diye önüne çıkmak
spring in v. dalmak
spring on v. sıçramak
spring on v. acele etmek
spring in v. paldır küldür girmek
spring at v. sıçrayarak ulaşmaya çalışmak
spring on v. saldırmak
spring on v. ırza geçmek
spring on v. tecavüz etmek
spring out v. aniden çıkmak
spring out v. birden ortaya çıkmak
spring from something v. bir şeyden kaynaklanmak
spring at someone v. birinin üzerine atlamak
spring forth v. ortaya çıkmak
spring out of something v. -den zıplamak
spring out at v. üstüne zıplamak
spring forth v. fışkırmak
spring forth v. püskürmek
spring forth v. taşmak
spring forth v. dışarı fışkırmak
spring forth v. dışarı püskürmek
spring forth v. dışarı taşmak
spring forth v. çağlamak
spring forth v. birden çıkmak
spring forth v. birden dışarı dökülmek
spring forth v. bir anda dökülmek
spring forth v. bir anda çıkmak
spring forth v. muazzam bir şekilde ortaya çıkmak
spring forth v. hızlıca akmak
spring forth v. bol bol akmak
spring (one) (from some place) v. (birini bir yerden) firar ettirmek/kaçırmak
spring (one) (from some place) v. (birinin bir yerden) firar etmesine/kaçmasına yardım etmek
spring (one) (from some place) v. (birinin bir yerden) çıkmasını/kurtulmasını sağlamak
spring (one) (from some place) v. (birinin bir yerden) çıkmasına/kurtulmasına yardım etmek
spring (one) (from some place) v. (birinin bir yerden serbest bırakılmasını sağlamak
spring (one) (from some place) v. (birinin bir yerden) serbest bırakılmasına yardım etmek
spring (one) (from some place) v. (birini hapisten/hapsedildiği yerden) kurtarmak
spring on v. -in üstüne sıçramak/atlamak
spring on v. '-in üstüne atılmak
spring on v. '-in üstüne çıkıvermek
spring something on someone v. birine bir şeyle sürpriz yapmak
spring something on someone v. birine bir oyun oynamak
spring something on someone v. birine bir numara çekmek
spring on someone v. birine sürpriz bir şekilde ilan etmek
spring on someone v. birine beklenmedik bir şekilde açıklamak
spring on v. sürpriz bir şekilde ilan etmek
spring on v. beklenmedik bir şekilde açıklamak
spring on v. bir anda açığa vurmak/açıklamak
spring at (someone or something) v. (birine/bir şeye) doğru atlamak
spring at (someone or something) v. (birine/bir şeye) doğru sıçramak
spring at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/sıçramak
spring at (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hemen üzerine atlamak
spring at (someone or something) v. (birini/bir şeyi) havada kapmak
spring for v. -i ödemek
spring for v. -i ısmarlamak
spring for v. -i karşılamak
spring from (someone, something, or some place) v. (birinden/bir şeyden/bir yerden) doğmak
spring from (someone, something, or some place) v. (birinden/bir şeyden/bir yerden) meydana çıkmak
spring out at (someone or something) v. (bir yerden çıkıp birinin/bir şeyin) üzerine atlamak
spring out of v. -den zıplamak
Phrases
I'm no spring chicken expr. benden geçti artık
Proverb
there is no spring without a winter kış olmadan bahar olmaz
one swallow does not a spring make bir çiçekle bahar gelmez
one swallow does not a spring make tek bir kanıtla genelleme yapılamaz
one swallow does not a spring make tek bir kanıtla durumdan emin olunamaz
one swallow does not make a spring bir çiçekle bahar gelmez
one swallow does not make a spring tek bir kanıtla genelleme yapılamaz
one swallow does not make a spring tek bir kanıtla durumdan emin olunamaz
Colloquial
false spring n. yalancı bahar
spring chicken n. genç kişi
second spring n. ikinci bahar
spring broke n. parasız kalma
spring someone v. birini hapisten çıkarmak/kurtarmak
spring someone v. birinin kefaretle/temelli serbest bırakılmasını sağlamak
Idioms
a spring in (one's) step n. sevinçten etekleri zil çalma
a spring in (one's) step n. ayağı yerden kesilme
a spring in (one's) step n. ayakları yere değmeme
spring to mind v. akla gelivermek
spring to mind v. akla gelmek
spring to mind v. ansızın anımsamak
spring to one's feet v. ayağa kalkmak
spring to mind v. bir anda akla gelmek
spring to mind v. birdenbire hatırlamak
spring to one's feet v. düzelmek
spring to life v. canlanmak
be full of the joys of spring v. çok mutlu olmak
spring into action v. harekete geçmek
spring into action v. eyleme geçmek
spring to attention v. hazır ola geçmek
spring to one's feet v. hızla ayağa kalkmak
spring to life v. hayat bulmak
spring to one's feet v. hızla doğrulmak
spring to life v. hayat kazanmak
spring to one's feet v. iyileşmek
spring a trap v. katakulliye getirmek
spring up like mushrooms v. mantar gibi bitmek
have a spring or a bounce in your step v. kişinin mutlu olduğunu belli edecek davranışlarda bulunması
spring a trap v. oyuna getirmek
spring to one's feet v. sağlığına kavuşmak
be full of the joys of spring v. sevinçten içi içine sığmamak
have a spring in one's step v. sevinçten etekleri zil çalmak
put the spring back in one's step v. toparlanmak
spring a trap v. tuzak kurmak
put the spring back in one's step v. yeniden iyi hissetmek
spring to mind v. (birdenbire) hatırlamak
spring to life v. yaşam bulmak
spring to someone's defense v. yardımına/savunmaya koşmak
spring to attention v. (birden) dikkat kesilmek
spring the trap v. oyuna getirmek
spring the trap v. katakulliye getirmek
spring the trap v. tuzak kurmak
spring to feet v. ayağa fırlamak
spring to feet v. ayağa kalkmak
spring to feet v. hızla doğrulmak
spring to feet v. hızla ayağa kalkmak
spring to feet v. iyileşmek
no spring chicken expr. yaşını başını almış
spring forward, fall back expr. yaz saati uygulamasında saatlerin ne zaman ileri ne zaman geri alındığını hatırlamak için kullanılan bir ifade
spring forward, fall back expr. baharda ileri, sonbaharda geri
Speaking
the first things that spring to mind expr. ilk akla gelen şey
the first things that spring to mind expr. ilk akla gelen
Trade/Economic
spring water filling factory n. kaynak suyu dolum tesisi
spring water n. maden
Politics
arab spring n. arap baharı
spring meetings n. ilkbahar toplantıları
Tourism
thermal spring exploitation n. kaplıca izni
Technical
air spring n. hava amortisörü
spring energized seal n. yayla enerjilendirilmiş conta veya kıvrımlı conta
canted coil spring n. eğimli helezon yay
suspension spring n. askı yayı
alloy spring wire n. alaşımlı yay teli
kick-over spring n. ateşleme yayı
adjusting screw spring n. ayar vidası yayı
adjustment spring n. ayar yayı
cushioning spring n. amortisör yayı
adjusting spring n. ayar yayı
main leaf spring n. ana yaprak yay
main spring n. ana yay
rear spring n. arka makas
back spring n. arka yay
rear spring n. arka yay
rear spring anchorage n. arka yay bağlantısı
spring beam n. atlama kirişi
cylindrical helical compression spring n. basınçla çalışan silindirik helisel yay
belleville spring n. bellevil yayı
pressure spring n. basınç yayı
pressure spring n. baskı yayı
upper spring support plate n. beşik sustası için üst susta tablası
bendix spring n. bendiks yayı
spring support n. bağlantı kepi
weighting spring n. baskı yayı
balance spring n. balans yayı
lower spring support plate n. beşik sustası için alt susta tablası
helical compression spring n. basınçla çalışan helisel yay
compression spring n. basma yayı
release spring n. baskı yayı
compression spring n. baskı yayı
torsion bar spring n. burulma çubuğu yayı
buffer with ring spring n. bilezik sustalı kovanlı tampon
ball bearing spring n. bilyalı yatak yayı
main spring n. büyük zemberek
bimetallic spring n. bimetalik yay
torsion spring n. burulma yayı
clearance compensation spring n. boşluk giderici yay
bending spring n. boru bükme spirali
bogie spring n. boji yayı
bending spring n. bükme yayı
bi-metal spring n. bi-metal yay
volute spring n. cer tertibatı konik sustası
draw spring plate n. cer sustası plakası
delivery valve spring n. çıkış valfi yayı
rubber spring n. cer tertibatı kauçuk sustası
the tag bogie leaf spring suspension n. çiftli aks grubu
bimetallic spring n. çift yapraklı yay
compensating spring n. dengeleme yayı
balance spring n. denge yayı
bolt spring n. damak yayı
balancing spring n. dengeleme yayı
coil spring n. dairesel yay
spring line n. demirleme hattı
outside locking plate spring n. dış kilit fındığı yayı
equalizer spring n. denge yayı
equalizer spring n. dengeleme yayı
outer spring n. dış yay
outer spring ring n. dış bilezik susta
lock-catch return spring n. damak geri çekme yayı
eyelet spring n. delikli yay
diaphragm spring fingers n. diyaframlı yay parmakları
locking spring n. dört köşe yayı
diaphragm spring n. diyafram yayı
upholstery spring n. döşeme yayı
steel disc spring n. disk biçimli çelik yay
diaphragm spring n. diyafragmlı yay
axle suspension spring n. dingil süspansiyon yayı
diaphragm spring n. diyaframlı yay burcu
axle spring n. dingil yayı
laminated spring n. düz yay
locking bar spring n. dört köşe burcu yayı
flat spring n. düz yay
disc spring n. disk yay
mineral spring n. doğal maden suyu kaynağı
flast spring n. düz yay
disc spring kit n. disk yay kiti
elastic spring n. esnek yay
pressure spring n. enjektör yayı
attaching spring n. ekleme yayı
elliptic spring n. eliptik yay
spring scale n. el kantarı
suction valve spring n. emme supabı yayı
elliptic bolster spring n. eliptik beşik sustası
equalizer spring n. eşitleme yayı
gas spring n. gaz yayı
effective spring constant n. etkin yay değişmezi
jack spring n. fiş yayı
brake spring n. fren yayı
gas spring n. gazlı amortisör
brake calip spring n. fren kaliper yayı
brush spring n. fırça yayı
shoe return spring n. fren pabucu çekme yayı
spring brake n. fren yayı
tension spring n. gergi yayı
mill spring n. hadde yayı
return spring link n. geri çekme yayı bağlama çubuğu
detent spring n. germe yayı
return spring n. geri çekme yayı
back pull spring n. geri çekme yayı
tension spring n. gerdirme yayı
retracting spring n. geri çekme yayı
release spring n. geri çekme yayı
recoil spring n. gergi yayı
tension spring n. germe yayı
expansion spring n. gergi yayı
helical spring n. helisel yay
coil spring n. helisel yay
annular spring n. halka yay
speeder spring n. hız ayar yayı
coil spring n. helişiklik yay
coil spring n. halka yay
helical spring n. helezoni yay
helical spring supported foundation n. helis yaylı temel
clock spring for airbag n. hava yastığı spiral yay
speed setting spring n. hız ayar yayı
coil spring n. helezonik yay
liquid spring n. hidrolik yay
helical compression spring n. helis baskı yayı
coil spring n. helis yay
air spring n. havalı susta körüğü
primary suspension helical spring n. helisel taşıma yayı
coil spring n. helezoni yay
speeder spring n. hız yayı
spiral spring n. helezon yay
coil spring n. helezon yay
release spring n. irca yayı
concentric spring n. iç içe iki veya daha fazla yay
return spring kit n. irca yayı kiti
driving spring n. işletme yayı
inside spring caliper n. içten yaylı kompas
inner spring ring n. iç bilezik susta
return spring n. irca yayı
draw spring guide n. iç cer tertibatı kılavuz yatağı
lifter spring n. itici yay
main spring n. icra yayı
carbon spring steel n. karbonlu yay çeliği
lock return-spring n. kapak kilitleme yayı
fabric spring n. kafes telli somya
closing spring n. kapama yayı
door spring n. kapı yayı
die spring n. kalıp yayı
stop spring n. kapı tamponu yayı
brace spring n. karşılama kolu yayı
doorstop spring n. kapı tutma yayı
slotted spring-type straight pin n. kanallı yay tipi düz pim
rubber spring n. kauçuk susta
guide spring n. kılavuz yayı
locking spring n. kilitleme yayı
locking plate spring n. kilit damağı yayı
breaker spring n. kesici yayı
inner spring case n. kauçuk susta kılavuz parçası
laminated spring n. katmanlı yay
clutch spring n. kavrama yayı
lock spring n. kilitleme yayı
primary suspension spring cover n. kauçuk susta koruma kapağı
balance-spring lever n. kılavuz makaralı tevazün manivelası
centre bearing pad spring n. kızak yükünü azaltan yay
coupling spring n. kavrama yayı
garter spring n. kırkayak yayı
primary suspension rubber spring n. kauçuk dingil sustası
floating spring n. kayar yay
lock spring n. kilit yayı
locking spring kit n. kilitleme yayı kiti
belt-tension spring n. kayış germe yayı
rubber spring n. kauçuk yay
garter spring n. kırkayak teli
volute spring n. konik helisel yay
switch spring n. kontak yayı
bellows spring n. körük yayı
volute spring n. konik susta
switch spring kit n. kontak yayı kiti
conical spring bolt n. konik yay cıvatası
cocking spring n. kurma yayı
conical spring n. konik yay
connection spring n. kontak sustası
chromium-vanadium spring steels n. kromlu vanadyumlu yay çelikleri
spring brackets n. kulak takozu
seat spring suspension n. koltuk yaylı süspansiyonu
volute spring n. konik yay
jack spring n. kriko yayı
buffer with volute spring n. konik sustalı kovanlı tampon
chromium-silicon spring steel n. kromlu silisli yay çeliği
conical spiral spring n. konik spiral yay  
compression spring n. kömür yayı-sıkıştırma yayı
conical spring n. konik yay  
conical spiral spring n. konik helezoni yay
contact spring n. kontak yayı
conical spiral spring n. konik spiral yay
taper leaf spring n. konik yay yaprağı
rubber spring n. lastik yay
buffer with rubber spring n. lastik sustalı tampon
mechanical spring n. mekanik yay
spring leaf n. makas yaprağı
spring clamping collar n. makas kelepçesi
spring u bolt n. makas u cıvatası
rubber spring locating pin n. lastik susta elemanı pernosu
leaf spring n. makas
hollow spring n. oluklu yay
prestressed spring n. ön gerilmeli yay
front spring anchorage n. ön yay bağlantısı
buffer spring tie-bolt n. ön gerilim çubuğu
front spring n. ön yay
balance-spring rod n. pencere baskı çubuğu
piston spring n. piston yayı
plunger spring n. piston yayı
parabolic steel spring n. parabolik çelik yay
bottom balance-spring cord n. pencere çerçevesi tel halatı
piston seal spring n. piston köselesi yayı
bright tempered spring steel n. parlak menevişli yay çeliği
stainless spring steel wire n. paslanmaz çelik yaylık tel
patented cold drawn unalloyed spring steel wire n. patent tavlı soğuk çekilmiş alaşımsız çelik yaylık tel
air spring n. pnömatik yay
air spring member n. pnömatik yay elemanı
curtain spring wire n. perde yayı teli
spiral spring n. sarmal yay
governor spring n. regülatör yayı
regulator spring n. regülatör yayı
relay spring n. röle yayı
compensator spring n. saatlerde kullanılan dengeleme yayı
helical spring n. sarmal yay
helical compression spring n. sarmal baskı yayı
brake block spring n. sabo ayar yayı
volute spring n. sarmal yay
pendulum spring n. sarkaç yayı
servomotor spring n. servomotor yayı
warm coiled spring n. soğuk sarılmış telden mamul yay
mill spring n. sıçrama (hadde)
silicon spring steels n. silisyumlu yay çelikleri
quenched and tempered spring n. sertleştirilmiş ve menevişlenmiş yay
clamping spring n. sıkıştırma yayı
stiff spring n. sert yay
hard-drawn spring wire n. sert çekilmiş yay teli
spring sleeve n. sıkma kovanı
stiff spring diagram n. sert yay diyagramı
compression spring n. sıkıştırma yayı
hard spring n. sert yay
cylindrical helical compression spring n. silindirik helisel sıkıştırma yayı
cylindrical helical spring n. silindirik helisel yay
synchronizing spring n. senkronlama yayı
helical spring n. silindirsel yay
valve spring collar n. supap tablası
suspension spring n. süspansiyon yayı