|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
çıkıntı yapmak |
stick out f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
yuvarlak çıkıntı |
lobule i.
|
|
3 |
Genel |
gaga şeklinde çıkıntı |
rostrum i.
|
|
4 |
Genel |
düz çıkıntı |
ledge i.
|
|
5 |
Genel |
kemik içindeki çıkıntı |
splint i.
|
|
6 |
Genel |
burun gibi çıkıntı |
nose i.
|
|
7 |
Genel |
solucan gibi çıkıntı |
vermiform appendix i.
|
|
8 |
Genel |
gaga gibi çıkıntı |
rostrum i.
|
|
9 |
Genel |
çıkıntı derecesi |
overhang i.
|
|
10 |
Genel |
kapağı açmayı kolaylaştıran çıkıntı |
tab i.
|
|
11 |
Genel |
dirsekli çıkıntı |
outrigger i.
|
|
12 |
Genel |
yuvarlak çıkıntı |
nub i.
|
|
13 |
Genel |
çıkıntı (iki koyak arasındaki) |
spur i.
|
|
14 |
Genel |
iskoçça'da denize çıkıntı yapan kara burnu anlamında sözcük |
mull i.
|
|
15 |
Genel |
diş gibi çıkıntı |
dentation i.
|
|
16 |
Genel |
yağmur suyunu akıtan çıkıntı |
drip i.
|
|
17 |
Genel |
taraksı çıkıntı |
dentation i.
|
|
18 |
Genel |
kulağa benzer bir çıkıntı |
lug i.
|
|
19 |
Genel |
şekil itibarıyla kaşığa benzeyen ucunda üç sivri çıkıntı olan mutfak gereci |
spork i.
|
|
20 |
Genel |
öne doğru çıkıntı yapma |
outpocketing i.
|
|
21 |
Genel |
diş gibi çıkıntı |
denticle i.
|
|
22 |
Genel |
vücutta çıkıntı |
mons i.
|
|
23 |
Genel |
yapraklı çıkıntı |
lamellar protrusion i.
|
|
24 |
Genel |
mahmuza benzeyen çıkıntı |
calcar i.
|
|
25 |
Genel |
nalın ön tarafına yapılan çıkıntı |
calker i.
|
|
26 |
Genel |
atın kaymaması için nalın ön tarafına yapılan çıkıntı |
calkin i.
|
|
27 |
Genel |
yağ veya gaz haznesinin üstünde pompalama, temizleme gibi amaçlara yarayan çıkıntı |
casinghead i.
|
|
28 |
Genel |
nal üzerinde kaymayı önleyen metal çıkıntı |
cawker i.
|
|
29 |
Genel |
kılıç kınının alt ucundaki metal çıkıntı |
chape i.
|
|
30 |
Genel |
denize çıkıntı yapan toprak parçası |
nook [obsolete] i.
|
|
31 |
Genel |
ufak çıkıntı |
tonguelet i.
|
|
32 |
Genel |
diş benzeri ufak çıkıntı |
toothlet i.
|
|
33 |
Genel |
(bir şeyin) altında çıkıntı yapmış şey |
underlap i.
|
|
34 |
Genel |
dile benzer çıkıntı |
languet i.
|
|
35 |
Genel |
uzun ve ince keskin çıkıntı |
knife i.
|
|
36 |
Genel |
çıkıntı kaya |
ledge i.
|
|
37 |
Genel |
duvarında çıkıntı |
ledge i.
|
|
38 |
Genel |
at nalındaki yukarı doğru çıkıntı |
beak i.
|
|
39 |
Genel |
çıkıntı köşesindeki boşluk |
jog i.
|
|
40 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
lap i.
|
|
41 |
Genel |
çıkıntı yapma |
jut i.
|
|
42 |
Genel |
çıkıntı yapma |
jutting i.
|
|
43 |
Genel |
bazı orkidelerde görülen, çiçeğin çanakyaprağı ile ginostemyumundan oluşan çene benzeri çıkıntı |
mentum i.
|
|
44 |
Genel |
bazı yumuşakçaların ağız kısmında yer alan bir tür çıkıntı |
mentum i.
|
|
45 |
Genel |
(uzun nesnelerin ucundaki) çıkıntı |
head i.
|
|
46 |
Genel |
sert çıkıntı |
hub [us] i.
|
|
47 |
Genel |
çıkıntı yapan engel |
hub [us] i.
|
|
48 |
Genel |
çıkıntı yapan kısım |
huckle i.
|
|
49 |
Genel |
kaska benzeyen çıkıntı |
galea i.
|
|
50 |
Genel |
ray kafasının bağlantı yerlerinde meydana gelen çıkıntı |
lip i.
|
|
51 |
Genel |
mukronat çıkıntı |
mucronation i.
|
|
52 |
Genel |
çıkıntı yapan şey |
bulger i.
|
|
53 |
Genel |
aşağı doğru çıkıntı yapan su altındaki bir buz kütlesi |
bummock i.
|
|
54 |
Genel |
küçük çıkıntı |
ridgelet i.
|
|
55 |
Genel |
dalgalı yüzeydeki dairesel çıkıntı |
ripple mark i.
|
|
56 |
Genel |
hayvanı iple bağlarken ipi eyerdeki çıkıntı etrafından geçici olarak döndürme |
dally i.
|
|
57 |
Genel |
(kase) cismin düzlüğünü bozan çıkıntı |
offset i.
|
|
58 |
Genel |
yuvarlak çıkıntı |
onion [obsolete] i.
|
|
59 |
Genel |
sivri uçlu küçük çıkıntı |
barb i.
|
|
60 |
Genel |
belirgin çıkıntı oluşturan kısım |
belly i.
|
|
61 |
Genel |
miğfer üzerindeki çıkıntı |
comb i.
|
|
62 |
Genel |
amerika'nın erken koloni dönemine ait evlerde öne doğru çıkıntı yapan ikinci katın altındaki dikey kalasın ucu |
drop i.
|
|
63 |
Genel |
düzgünlüğü bozan çıkıntı |
irregularity i.
|
|
64 |
Genel |
böceklerin ayağındaki yastığa benzer çıkıntı |
pad i.
|
|
65 |
Genel |
sonradan meydana gelen ince çıkıntı |
pad i.
|
|
66 |
Genel |
at nalının önü veya yanındaki yukarı doğru çıkıntı |
clip i.
|
|
67 |
Genel |
yarımada gibi çıkıntı yapan şey |
peninsula i.
|
|
68 |
Genel |
çıkıntı yapan kısım |
pop-up i.
|
|
69 |
Genel |
boynuz biçimli çıkıntı |
cornicle i.
|
|
70 |
Genel |
silahta çıkıntı |
ord [dialect] [uk] i.
|
|
71 |
Genel |
çıkıntı yapan şey |
outshoot i.
|
|
72 |
Genel |
kumu tutmaya yarayan sivri bir çıkıntı |
pricker i.
|
|
73 |
Genel |
çıkıntı alanı |
set i.
|
|
74 |
Genel |
çıkıntı yapan kısım |
protrusion i.
|
|
75 |
Genel |
çıkıntı yapan kısım |
protuberancy i.
|
|
76 |
Genel |
çıkıntı yapan kısım |
protuberation i.
|
|
77 |
Genel |
beyincikte konik çıkıntı |
pyramid i.
|
|
78 |
Genel |
gaga gibi çıkıntı |
snout i.
|
|
79 |
Genel |
çentikli çıkıntı |
snug [obsolete] i.
|
|
80 |
Genel |
sivri çıkıntı |
snug [obsolete] i.
|
|
81 |
Genel |
çıkıntı yapan şey |
stickup i.
|
|
82 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
run out f.
|
|
83 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
stick f.
|
|
84 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
project f.
|
|
85 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
stand out f.
|
|
86 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
beetle f.
|
|
87 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
jut out f.
|
|
88 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
bulge f.
|
|
89 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
overhang f.
|
|
90 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
overhang f.
|
|
91 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
jut f.
|
|
92 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
protrude f.
|
|
93 |
Genel |
(harflerde) çıkıntı yapmak |
kern f.
|
|
94 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
outjut f.
|
|
95 |
Genel |
(bir şeyin) altında çıkıntı yapmak |
underlap f.
|
|
96 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
extrude f.
|
|
97 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
jet f.
|
|
98 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
jetty f.
|
|
99 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
ledge f.
|
|
100 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
belly f.
|
|
101 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
extend f.
|
|
102 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
billage f.
|
|
103 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
jutty f.
|
|
104 |
Genel |
aşağı doğru çıkıntı yapmak |
hang out [obsolete] f.
|
|
105 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
bouge f.
|
|
106 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
bulge f.
|
|
107 |
Genel |
çıkıntı sağlamak |
ridge f.
|
|
108 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
ridge f.
|
|
109 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
oversail f.
|
|
110 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
rise f.
|
|
111 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
dome f.
|
|
112 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
pooch f.
|
|
113 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
pop f.
|
|
114 |
Genel |
çıkıntı yapmadan düz çizgi halinde uzanmak |
plane f.
|
|
115 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
pouch f.
|
|
116 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
pout f.
|
|
117 |
Genel |
çıkıntı oluşturmak |
outshoot f.
|
|
118 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
poke f.
|
|
119 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
poke f.
|
|
120 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
poke out f.
|
|
121 |
Genel |
(bir şeyin) çıkıntı yapmasına yol açmak |
poke out f.
|
|
122 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
protend f.
|
|
123 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
protuberate f.
|
|
124 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
push f.
|
|
125 |
Genel |
çıkıntı yaptırmak |
push out f.
|
|
126 |
Genel |
çivi gibi çıkıntı yapmak |
spike f.
|
|
127 |
Genel |
çıkıntı yapmak |
stick f.
|
|
128 |
Genel |
üzerine çıkıntı yapmak |
jut f.
|
|
129 |
Genel |
yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan |
smooth s.
|
|
130 |
Genel |
çıkıntı yapan |
beetle s.
|
|
131 |
Genel |
merkezinde dairesel veya yarı dairesel, küçük bir çıkıntı bulunan (arma, haç vb.) |
nowy s.
|
|
132 |
Genel |
çıkıntı yapmış |
exsert s.
|
|
133 |
Genel |
çıkıntı yapmış |
exserted s.
|
|
134 |
Genel |
çıkıntı yapmış |
exsertile s.
|
|
135 |
Genel |
(çıkıntı yapılarak) kaldırılmış |
upridged s.
|
|
136 |
Genel |
çıkıntı yapan |
jutting s.
|
|
137 |
Genel |
belden sarkan bluz gibi çıkıntı yapan |
bloused s.
|
|
138 |
Genel |
çıkıntı yaratan |
ridgy s.
|
|
139 |
Genel |
çıkıntı yapan |
imminent [obsolete] s.
|
|
140 |
Genel |
çıkıntı ile ilgili |
cuspal s.
|
|
141 |
Genel |
çıkıntı yapan |
popping s.
|
|
142 |
Genel |
dolgun bir çıkıntı yaparak |
pouty s.
|
|
143 |
Genel |
küremsi biçimde çıkıntı yapan |
convexed s.
|
|
144 |
Genel |
yukarı doğru çıkıntı yapan |
outstanding s.
|
|
145 |
Genel |
çıkıntı yapan |
snaggy s.
|
|
146 |
Genel |
çıkıntı yapan |
protrudable s.
|
|
147 |
Genel |
çıkıntı yapan |
sticking s.
|
|
148 |
Genel |
çıkıntı yaparak |
juttingly zf.
|
|
149 |
Genel |
çıkıntı oluşturarak |
ridgingly zf.
|
|
150 |
Genel |
çıkıntı yaparak |
protrusively zf.
|
|
Phrasals |
|
151 |
Öbek Fiiller |
aşağı doğru çıkıntı yapmak |
hang out [obsolete] f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
çıkıntı yapmak |
run out f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
(göbek vb) çıkıntı yapmak |
pooch out f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
çıkıntı yapmak |
stick up f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
çıkıntı yapmak |
bulge out f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
ile çıkıntı yapmak |
bulge with f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) çıkıntı yapmak |
bulge with (something) f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) yumru/tümsek/çıkıntı yaratmak |
bulge with (something) f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
dışarı doğru çıkıntı yapmak |
break out f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
(bir yöne) doğru çıkıntı yapmak |
stick out to (something) f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden/bir yerden) çıkıntı yapmak |
thrust out of (something or some place) f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden/birinden) çıkıntı yapmak |
thrust through (someone or something) f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden/birinden) çıkıntı yapmak |
thrust up through (something) f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
çıkıntı yapmak |
come out f.
|
|
Idioms |
|
165 |
Deyim |
çıkıntı kimse |
an awkward customer i.
|
|
166 |
Deyim |
keyif kaçıran çıkıntı tip |
a wet blanket i.
|
|
Industry |
|
167 |
Sanayi |
çarkla ayakkabılara girinti çıkıntı yapan kimse |
wheeler i.
|
|
168 |
Sanayi |
metal kesme veya şekillendirme sonucu ortaya çıkan ince çıkıntı veya pürüzlü alan |
burr i.
|
|
Technical |
|
169 |
Teknik |
atın kaymaması için nalın ön tarafına yapılan çıkıntı |
calk i.
|
|
170 |
Teknik |
kiremitlerin bağlantı noktasını oluşturan çıkıntı |
nib i.
|
|
171 |
Teknik |
alt çıkıntı |
bottom pipe i.
|
|
172 |
Teknik |
bağlantı noktası olarak kullanılan çıkıntı |
lug i.
|
|
173 |
Teknik |
çıkıntı kusurlu yüzey |
liquidated surface i.
|
|
174 |
Teknik |
dişe benzer çıkıntı |
denticle i.
|
|
175 |
Teknik |
çıkıntı alma |
snagging i.
|
|
176 |
Teknik |
dairesel çıkıntı |
ridge i.
|
|
177 |
Teknik |
dirsekli çıkıntı |
outrigger i.
|
|
178 |
Teknik |
eğimli çıkıntı |
bevel flanging i.
|
|
179 |
Teknik |
kese biçiminde çıkıntı |
sacculation i.
|
|
180 |
Teknik |
kumlu çıkıntı |
sand buckle i.
|
|
181 |
Teknik |
küt çıkıntı |
stub i.
|
|
182 |
Teknik |
raf gibi düz çıkıntı |
ledge i.
|
|
183 |
Teknik |
sivri çıkıntı |
cusp i.
|
|
184 |
Teknik |
şevli çıkıntı |
bevel flanging i.
|
|
185 |
Teknik |
yan çıkıntı |
wing i.
|
|
186 |
Teknik |
yuvarlak çıkıntı |
lobe i.
|
|
187 |
Teknik |
zeminin eşikle birleştiği yerdeki ince ahşap veya metal çıkıntı |
saddle i.
|
|
188 |
Teknik |
bir zincire geçecek şekilde şekillendirilmiş diş veya çıkıntı |
whelp i.
|
|
189 |
Teknik |
metal üzerinde oluşan küçük çıkıntı |
whisker i.
|
|
190 |
Teknik |
(büyük bir şeye ait) küçük çıkıntı |
lug i.
|
|
191 |
Teknik |
duvarda çıkıntı yapan ve ucunda kaldırma ekipmanı bulunan sabit kol veya destek |
derrick i.
|
|
192 |
Teknik |
(borunun iç üst tarafında meydana gelen) metal çıkıntı |
icicle i.
|
|
193 |
Teknik |
çıkıntı oluşturan parça (mimari yapı, kaya formasyonu |
overhang i.
|
|
194 |
Teknik |
çıkıntı miktarı |
overhang i.
|
|
195 |
Teknik |
kavanoz veya şişe kapağını kaldırmaya yardımcı çıkıntı |
bead i.
|
|
196 |
Teknik |
(dikişsiz cilt yapımında) genellikle plastikten yapılıp sırttan çıkan bir dizi yay benzeri çıkıntı |
comb i.
|
|
197 |
Teknik |
gemi güvertesindeki pencere gibi açıklıkların etrafında bulunup suyun girmesini önleyen çıkıntı |
combing i.
|
|
198 |
Teknik |
kolları janttan çıkıntı yapan tekerlek |
pilot wheel i.
|
|
199 |
Teknik |
çok konili çıkıntı |
polyconic i.
|
|
200 |
Teknik |
biçme makinesinin kesici çubuğunun dış ucunda bulunup kesilecek ürünü ayıran çıkıntı |
divider i.
|
|
201 |
Teknik |
eritme ocaklarında fırın ağzının altında bulunan öne doğru çıkıntı |
forehearth i.
|
|
202 |
Teknik |
çıkıntı yapan eleman |
beard i.
|
|
203 |
Teknik |
(direğin) makarasını boş tutan dirsekli çıkıntı |
spider i.
|
|
204 |
Teknik |
(saat kurma anahtarında) kare biçimli çıkıntı |
square i.
|
|
205 |
Teknik |
(çıkıntı) ince, uzun ve genellikle kıvrımlı |
cirriform s.
|
|
Computer |
|
206 |
Bilgisayar |
alt/üst çıkıntı aralığı |
fence overhang i.
|
|
207 |
Bilgisayar |
aşağıya çıkıntı |
descender i.
|
|
208 |
Bilgisayar |
çıkıntı noktası |
salient point i.
|
|
209 |
Bilgisayar |
internet ortamında çıkıntı tip |
troll i.
|
|
210 |
Bilgisayar |
(genelde uzatma işareti veya çıkıntı barındırmayan harflerden oluşan) bir bilgisayar fontu |
helvetica i.
|
|
211 |
Bilgisayar |
(genelde uzatma işareti veya çıkıntı barındırmayan harflerden oluşan) bir bilgisayar fontu |
sans serif i.
|
|
Informatics |
|
212 |
Bilişim |
alt çıkıntı |
descender i.
|
|
Mechanic |
|
213 |
Mekanik |
zıvanada veya çevresinde bulunan çıkıntı |
relish i.
|
|
214 |
Mekanik |
merkezinde iğne veya çıkıntı bulunan bir matkap çeşidi |
pin drill i.
|
|
Architecture |
|
215 |
Mimarlık |
bir binanın dış duvarında bulunan yatak çıkıntı |
table i.
|
|
216 |
Mimarlık |
çıkıntı ve çentiklerle yapılan dekorasyon |
nulling i.
|
|
217 |
Mimarlık |
duvarla bağlantılı ve çıkıntı yapan sütun |
attached column i.
|
|
218 |
Mimarlık |
binanın tabanında veya sütunun etrafında oturmaya yetecek alan sağlayan çıkıntı yüzeyi |
bench table i.
|
|
219 |
Mimarlık |
pervaz veya silmenin alt kenarının ön kısmında bulunan, su akıtırken alttaki duvara temas etmemesi için tasarlanmış çıkıntı |
larmier i.
|
|
220 |
Mimarlık |
üçgen çatıdan çıkıntı yapan kiremit kenarı |
verge i.
|
|
221 |
Mimarlık |
kemer tepesinde çıkıntı yapan bir silme |
hood molding i.
|
|
222 |
Mimarlık |
çatının çıkıntı yapan kısmını, cumbayı veya balkonu destekleyen kısa ahşap dirsek veya konsol |
lookout i.
|
|
223 |
Mimarlık |
çatının çıkıntı yapan kısmını, cumbayı veya balkonu destekleyen kısa ahşap dirsek veya konsol |
look-out i.
|
|
224 |
Mimarlık |
yapının çıkıntı yapan kısmı |
overhang i.
|
|
225 |
Mimarlık |
binanın çatısı veya üst katının alt kısma göre yaptığı çıkıntı |
overhang i.
|
|
226 |
Mimarlık |
çatının kalkan duvarında yer alan çıkıntı |
barge course i.
|
|
227 |
Mimarlık |
çıkıntı altındaki silme |
bed moulding i.
|
|
228 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mold i.
|
|
229 |
Mimarlık |
pervaz altındaki alanı yağmur suyundan koruyan çıkıntı |
drip mould i.
|
|
230 |
Mimarlık |
top silahının arka tarafında yer alan topuz benzeri çıkıntı |
pommelion i.
|
|
231 |
Mimarlık |
kapı veya pencere arşitravında köşe çıkıntı |
crossette i.
|
|
232 |
Mimarlık |
uca doğru konsol biçiminde çıkıntı yapmak |
cantalever f.
|
|
233 |
Mimarlık |
uca doğru konsol biçiminde çıkıntı yapmak |
cantilever f.
|
|
Construction |
|
234 |
İnşaat |
dişi zıvana üzerindeki ufak çıkıntı |
tusk i.
|
|
235 |
İnşaat |
bir yapının çıkıntı yapan kısmı |
jetty i.
|
|
236 |
İnşaat |
bir yapının çıkıntı yapan açık bölmesi |
loggia i.
|
|
237 |
İnşaat |
taze betonun dikey yüzeyindeki çıkıntı |
belly i.
|
|
238 |
İnşaat |
duvarın dışarı doğru çıkıntı yapan kısmı |
breast i.
|
|
239 |
İnşaat |
binada yuvarlak çıkıntı |
lobe i.
|
|
240 |
İnşaat |
şöminenin inşa edildiği duvardaki yatay çıkıntı |
chimney-breast i.
|
|
241 |
İnşaat |
gemilerin üstünde su yolu açmak için kullanılan bir çıkıntı |
chine i.
|
|
242 |
İnşaat |
duvarda oluşan çıkıntı |
scarcement i.
|
|
243 |
İnşaat |
(biri çıkıntı oluşturacak şekilde) tuğla dizmek |
oversail f.
|
|
244 |
İnşaat |
(biri çıkıntı oluşturacak şekilde) taş dizmek |
oversail f.
|
|
245 |
İnşaat |
(istihkam duvarı) dışa doğru çıkıntı yapan |
salient s.
|
|
Lighting |
|
246 |
Aydınlatma |
ışıkların yerleştirilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı |
pier i.
|
|
Woodworking |
|
247 |
Ağaç İşleri |
duvar kirişinde çıkıntı |
sally i.
|
|
Furniture |
|
248 |
Mobilya |
(oymalı mobilya bacağında) dize benzer çıkıntı |
shoulder i.
|
|
Automotive |
|
249 |
Otomotiv |
araç arkasındaki yuvarlak çıkıntı |
turtleback i.
|
|
250 |
Otomotiv |
koruyucu çıkıntı |
scuff rib i.
|
|
251 |
Otomotiv |
(pnömatik lastikte) çıkıntı yapan jant veya kenar |
bead i.
|
|
Railway |
|
252 |
Demiryolu |
yol üzerinde çıkıntı yapmayacak şekilde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı |
tramcar i.
|
|
Aeronautic |
|
253 |
Havacılık |
havaalanı terminal binasından uçak durağına doğru uzanan çıkıntı yapı |
pier i.
|
|
254 |
Havacılık |
uçak veya başka bir taşıtın çıkıntı yapan ön kısmı |
nose i.
|
|
255 |
Havacılık |
çift kanatlı uçakta üst çıkıntı |
skid fin i.
|
|
Marine |
|
256 |
Denizcilik |
gemide çarmıkları açmaya ve küpeşteden uzak tutmaya yarayan ahşap ya da çelik çıkıntı |
channel i.
|
|
257 |
Denizcilik |
rıhtımın iç tarafını oluşturan çıkıntı |
altar i.
|
|
258 |
Denizcilik |
gemilerde direkler veya iskele tahtası üzerinde ayakların basabileceği şekilde yapılmış çıkıntı |
cleat i.
|
|
259 |
Denizcilik |
gemi veya tekneye denge sağlamak üzere yanlardan çıkıntı yapan kiriş |
outrigger i.
|
|
260 |
Denizcilik |
gemi gövdesinin kabuğunun şeklindeki değişimle meydana gelen belirgin çıkıntı |
knuckle i.
|
|
261 |
Denizcilik |
suyun üzerine doğru çıkıntı yapan bir düzeneğe sahip, direği geminin ıskaçasına oturtmak veya ıskaçadan çıkarmak için kullanılan büyük bir yapı |
masting house i.
|
|
262 |
Denizcilik |
dirsekli çıkıntı |
rigger i.
|
|
263 |
Denizcilik |
gemi torpidosunun üst bölümünde yer alan kavisli çıkıntı |
spoon i.
|
|
264 |
Denizcilik |
(nesneyi) bir çıkıntı altına sıkıca bağlamak |
breast in f.
|
|
265 |
Denizcilik |
(geminin kenarları) içe ve dışa doğru çıkıntı yapmak |
pant f.
|
|
Mining |
|
266 |
Maden |
şut/chute kapılarında yer alan küçük çıkıntı |
pocket i.
|
|
Medical |
|
267 |
Medikal |
dikensi çıkıntı |
acantha i.
|
|
268 |
Medikal |
bağırsak içi kılımsı çıkıntı |
villi i.
|
|
269 |
Medikal |
çıkıntı belirtisi |
ressaut sign i.
|
|
270 |
Medikal |
dış kulağın ortasında içeri giden kanalın önündeki küçük kıkırdaktan çıkıntı |
tragus i.
|
|
271 |
Medikal |
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı |
archer's elbow i.
|
|
272 |
Medikal |
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı |
hooter's elbow i.
|
|
273 |
Medikal |
dirsek dış kısmındaki çıkıntı çevresinin ağrılı bir hastalığı |
tennis elbow i.
|
|
274 |
Medikal |
frontal çıkıntı |
frontal bossing i.
|
|
275 |
Medikal |
hücre yüzeyinde çıkıntı |
membrane blebbing i.
|
|
276 |
Medikal |
kulak zarının dış yüzündeki çıkıntı |
umbo i.
|
|
277 |
Medikal |
küçük çıkıntı |
pedicle i.
|
|
278 |
Medikal |
mandibular çıkıntı |
mandibular protrusion i.
|
|
279 |
Medikal |
küçük çıkıntı |
torulus i.
|
|
280 |
Medikal |
öne doğru çıkıntı yapma |
evagination i.
|
|
281 |
Medikal |
öne doğru çıkıntı yapma |
outpouching i.
|
|
282 |
Medikal |
siğile benzeyen çıkıntı |
wart i.
|
|
283 |
Medikal |
soliter spinöz çıkıntı metastazı |
solitary spinous process metastasis i.
|
|
284 |
Medikal |
spinöz çıkıntı |
spinous process i.
|
|
285 |
Medikal |
lobut benzeri çıkıntı |
club-like spike i.
|
|
286 |
Medikal |
mastoid çıkıntı |
mastoid bone i.
|
|
287 |
Medikal |
mastoid çıkıntı |
mastoidal i.
|
|
288 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı |
mastoidal i.
|
|
289 |
Medikal |
etsi çıkıntı |
hypersarcosis i.
|
|
290 |
Medikal |
descemet zarının korneada yaptığı çıkıntı |
descematocele i.
|
|
291 |
Medikal |
organın yüzeyinde çıkıntı yapan ufak doku kitlesi |
granulation i.
|
|
292 |
Medikal |
bağırsakların ve omentumun fıtıktan dışarıya doğru yaptığı çıkıntı |
omphalocele i.
|
|
293 |
Medikal |
(göz) sklera ve korneanın iltihaplanma sebebiyle dışa çıkıntı yaptığı bir rahatsızlık |
staphyloma i.
|
|
294 |
Medikal |
üç çıkıntı gösteren |
trident s.
|
|
295 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoidal s.
|
|
296 |
Medikal |
mastoid çıkıntı ile ilişkili |
mastoidal s.
|
|
297 |
Medikal |
mastoid çıkıntı bölgesinde olan |
mastoidal s.
|
|
298 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoideal s.
|
|
299 |
Medikal |
mastoid çıkıntı ile ilişkili |
mastoideal s.
|
|
300 |
Medikal |
mastoid çıkıntı bölgesinde olan |
mastoideal s.
|
|
301 |
Medikal |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoidean s.
|
|
302 |
Medikal |
mastoid çıkıntı ile ilişkili |
mastoidean s.
|
|
303 |
Medikal |
mastoid çıkıntı bölgesinde olan |
mastoidean s.
|
|
304 |
Medikal |
sklera ve korneanın iltihaplanma sebebiyle dışa çıkıntı yapması ile ilgili |
staphylomatous s.
|
|
305 |
Medikal |
sklera ve korneanın iltihaplanma sebebiyle dışa çıkıntı yapmasından etkilenen |
staphylomatous s.
|
|
Anatomy |
|
306 |
Anatomi |
beyin üçgeninin alt yüzeyindeki çıkıntı |
carina fornicis i.
|
|
307 |
Anatomi |
sinirsel yayı oluşturan iki yanal çıkıntı veya unsurdan her biri |
neurapophysis i.
|
|
308 |
Anatomi |
kafatasının iç yüzeyinde yer alan tentoryumu gösteren kemikli bir çıkıntı |
tentorial ridge i.
|
|
309 |
Anatomi |
omurun iki yanından uzanan çıkıntı |
transverse process i.
|
|
310 |
Anatomi |
kemik üzerinde kasın bağlanması için meydana gelen çıkıntı |
tuberosity i.
|
|
311 |
Anatomi |
kemik üzerinde kasın bağlanması için meydana gelen çıkıntı |
tubercle i.
|
|
312 |
Anatomi |
kemik üzerinde kasın bağlanması için meydana gelen çıkıntı |
eminence i.
|
|
313 |
Anatomi |
kulak kepçesindeki çıkıntı |
tubercle of darwin i.
|
|
314 |
Anatomi |
kulak kepçesindeki çıkıntı |
darwin's tubercle i.
|
|
315 |
Anatomi |
kulak kepçesindeki çıkıntı |
auricular tubercle i.
|
|
316 |
Anatomi |
kulak kepçesindeki çıkıntı |
auricular tubercle of darwin i.
|
|
317 |
Anatomi |
kulak kepçesindeki çıkıntı |
tuberculare i.
|
|
318 |
Anatomi |
omurilik soğanının (soğanilik) yan tarafındaki çıkıntı |
tuberculum cinereum i.
|
|
319 |
Anatomi |
kafatasının arkasındaki çıkıntı |
tylion i.
|
|
320 |
Anatomi |
bağırsak içindeki kilsi çıkıntı |
villus i.
|
|
321 |
Anatomi |
dil şeklindeki çıkıntı veya kısım |
lingula i.
|
|
322 |
Anatomi |
dikensi çıkıntı |
apophysis spinal i.
|
|
323 |
Anatomi |
enine çıkıntı |
transverse apophysis i.
|
|
324 |
Anatomi |
göz çukurunun üstündeki kemikli çıkıntı |
supraorbital ridge i.
|
|
325 |
Anatomi |
kargamsı çıkıntı |
coracoid process i.
|
|
326 |
Anatomi |
kamamsı çıkıntı |
xiphoid appendix i.
|
|
327 |
Anatomi |
mastoid çıkıntı |
mastoid process i.
|
|
328 |
Anatomi |
mememsi çıkıntı |
mastoid process i.
|
|
329 |
Anatomi |
odontoyid çıkıntı |
odontoid apophysis i.
|
|
330 |
Anatomi |
birçok bel omurunda bulunan ilave çıkıntı |
anapophysis i.
|
|
331 |
Anatomi |
kalp kulakçıklarının üst kısmından çıkıntı yapan küçük bir konik kese |
atrial auricle i.
|
|
332 |
Anatomi |
beyindeki yanal ventriküllerin iç duvarı üzerinde kavisli bir çıkıntı |
calcar avis i.
|
|
333 |
Anatomi |
vücutta yuvarlak bölge veya çıkıntı |
ball i.
|
|
334 |
Anatomi |
sfenoid kemiğin tabanındaki bir çıkıntı |
basipterygoid i.
|
|
335 |
Anatomi |
farklı bir kemikleşme ile oluşmuş çıkıntı |
epicleidium i.
|
|
336 |
Anatomi |
kemiğin ucunda oluşan yuvarlak çıkıntı |
epicondyle i.
|
|
337 |
Anatomi |
femurun lateral kondilinin yakınında oluşan yuvarlak çıkıntı |
lateral epicondyle i.
|
|
338 |
Anatomi |
kaval kemiğinin üst kısmında yer alan ve femur kondili ile eklemlenen çıkıntı |
medial condyle i.
|
|
339 |
Anatomi |
bazı hayvanlarda korakoidin ortasında görülen çıkıntı |
mesocoracoid i.
|
|
340 |
Anatomi |
alın kemiğinin kaşların arasında ve üzerinde yaptığı düz çıkıntı |
mesophyron i.
|
|
341 |
Anatomi |
bazı hayvanlarda skapulanın ortasında görülen çıkıntı |
mesoscapula i.
|
|
342 |
Anatomi |
bazı memelilerde skapulanın akromiyonundan geriye aşağı doğru çıkıntı yapan bir uzantı |
metacromion i.
|
|
343 |
Anatomi |
bel bölgesindeki omurun ön eklem uzantısından çıkıntı yapan tüberkül |
metapophysis i.
|
|
344 |
Anatomi |
ensiform çıkıntı |
metasternum i.
|
|
345 |
Anatomi |
önkol kemiğinin bilekte çıkıntı oluşturan stiloid çıkıntısı |
wrist bone i.
|
|
346 |
Anatomi |
anatomik çıkıntı |
bridge i.
|
|
347 |
Anatomi |
beynin her bir lateral ventrikülünün tabanındaki esas olarak gri maddeden oluşup hafızanın işlenmesinde merkezi role sahip bir çıkıntı |
hippocampal i.
|
|
348 |
Anatomi |
yüzde bulunan küçük çıkıntı |
monticulus i.
|
|
349 |
Anatomi |
bir şeyin tepesinde yer alan çıkıntı |
monticulus i.
|
|
350 |
Anatomi |
beyinciğin orta üst kısmının yaptığı çıkıntı |
monticulus i.
|
|
351 |
Anatomi |
iki parçanın eklendiği yerdeki çıkıntı |
rhaphe i.
|
|
352 |
Anatomi |
oksipital kemiğin dış yüzeyinin ortasındaki çıkıntı |
occipital protuberance i.
|
|
353 |
Anatomi |
oksipital kemiğin iç yüzeyi ortasındaki çıkıntı |
occipital protuberance i.
|
|
354 |
Anatomi |
göğüs kemiğinin ön kısmında bulunup köprücük kemiklerinin arasından öne doğru çıkıntı yapan ve genellikle ucunda kıkırdak bulunan yapı |
omosternum i.
|
|
355 |
Anatomi |
her iki serebral yarımkürenin alt ön kısmında bulunup koku almada işlev gören bir çıkıntı |
olfactory lobe i.
|
|
356 |
Anatomi |
bulbusun her iki tarafında bulunan oval çıkıntı |
olivary body i.
|
|
357 |
Anatomi |
bulbusun her iki ventrolateral tarafında bulunan oval çıkıntı |
olive i.
|
|
358 |
Anatomi |
gri maddede bulunan konik çıkıntı |
infundibulum i.
|
|
359 |
Anatomi |
sağ ventrikülde yer alan geniş çıkıntı |
infundibulum i.
|
|
360 |
Anatomi |
(bazı hayvan kulaklarında) tragusun içinde ve arkasında yer alan çıkıntı |
post-tragus i.
|
|
361 |
Anatomi |
(amfibi ve bazı balıklarda) ventrikülde pis ve kirli kanın birbirinden ayrıldığı çıkıntı |
conus arteriosus i.
|
|
362 |
Anatomi |
koronoid çıkıntı |
coronoid process i.
|
|
363 |
Anatomi |
koronoid çıkıntı |
processus coronoideus i.
|
|
364 |
Anatomi |
alt çene kemiğinde temporal kasların bağlanmasını sağlayan koronoid çıkıntı |
coronoid process of the mandible i.
|
|
365 |
Anatomi |
ön korakoid çıkıntı |
precoracoid i.
|
|
366 |
Anatomi |
kanatsı çıkıntı kemiği |
pterygoid bone i.
|
|
367 |
Anatomi |
sfenoid kemik kenarından aşağı doğru uzanan bir çıkıntı |
pterygoid process i.
|
|
368 |
Anatomi |
bazı dallı bacaklılarda kireçli lofofor desteklerinde bulunan bazal çıkıntı çifti |
crus i.
|
|
369 |
Anatomi |
beyincikte konik çıkıntı |
pyramis i.
|
|
370 |
Anatomi |
(lemur gibi hayvanlarda) dilaltı bölgesindeki çıkıntı |
sublingua i.
|
|
371 |
Anatomi |
süpersiliyer çıkıntı |
superciliary ridge i.
|
|
372 |
Anatomi |
kulağın arkasındaki temporal kemikte yer alan ve çocuklarda yetişkinlerde olduğu gibi belirgin olmayan çıkıntı ile ilişkili |
mastoid s.
|
|
373 |
Anatomi |
skapulanın ortasındaki çıkıntı ile ilişkili |
mesoscapular s.
|
|
374 |
Anatomi |
akciğerdeki dil şeklindeki çıkıntı ile ilgili |
lingular s.
|
|
375 |
Anatomi |
çıkıntı şeklinde olan |
cuspate s.
|
|
376 |
Anatomi |
çıkıntı şeklinde olan |
cusped s.
|
|
377 |
Anatomi |
çıkıntı şeklinde olan |
cuspated s.
|
|
378 |
Anatomi |
yüzünün alt kısmı çıkıntı yapmayan |
orthognathous s.
|
|
379 |
Anatomi |
zigomatik çıkıntı altında bulunan |
subzygomatic s.
|
|
380 |
Anatomi |
çıkıntı üzerinde yer alan |
superspinous s.
|
|
381 |
Anatomi |
(kürek kemiğinde) akromiyal çıkıntı üzerinde yer alan |
supra-acromial s.
|
|
382 |
Anatomi |
(kürek kemiğinde) dikensi çıkıntı üzerinde yer alan |
supraspinal s.
|
|
Dentistry |
|
383 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
alveolar process i.
|
|
384 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
gum ridge i.
|
|
385 |
Diş Hekimliği |
üst veya alt çene kemiklerinde diş oyuklarının bulunduğu çıkıntı |
alveolar ridge i.
|
|
386 |
Diş Hekimliği |
molar dişin hipokon ve metakonu arasındaki küçük çıkıntı |
hypostyle i.
|
|
387 |
Diş Hekimliği |
diş tacının tabanındaki çıkıntı |
cingulum i.
|
|
388 |
Diş Hekimliği |
diş tacı üzerindeki çıkıntı |
cusp i.
|
|
Pathology |
|
389 |
Patoloji |
vücudun herhangi bir yerinde büyüyen anormal etli çıkıntı |
carnosity i.
|
|
390 |
Patoloji |
kafatasındaki veya omurgadaki kist oluşumuna neden olan bir bozukluktan ötürü meninkslerin çıkıntı yapması |
meningocoele i.
|
|
391 |
Patoloji |
idrar torbasının vajina duvarına doğru çıkıntı yapmasıyla oluşan fıtık |
colpocystocele i.
|
|
392 |
Patoloji |
yaşlıların korneasında ortaya çıkabilen sarımsı küçük çıkıntı |
pinguicula i.
|
|
393 |
Patoloji |
atlarda toynağın çok büyük ve eğimli olup alttaki üçgen şeklindeki bölümün aşırı çıkıntı yapması |
flatfoot i.
|
|
Dermatology |
|
394 |
Dermatoloji |
iyi huylu çıkıntı |
common wart i.
|
|
Veterinary |
|
395 |
Veterinerlik |
at ve sığırların dilinin altındaki etli küçük çıkıntı |
barb i.
|
|
396 |
Veterinerlik |
koyun postlarında kusur oluşturan siğilli çıkıntı |
cockle i.
|
|
397 |
Veterinerlik |
atlarda toynağın çok büyük ve eğimli olup alttaki üçgen şeklindeki bölümün aşırı çıkıntı yapması |
flat foot i.
|
|
398 |
Veterinerlik |
inek memesinde oluşan ufak ve şekilsiz boynuzsu çıkıntı |
spider i.
|
|
Geometry |
|
399 |
Geometri |
yatay düzlemde iki çıkıntı arasında yer alan girinti |
reentrant i.
|
|
Biology |
|
400 |
Biyoloji |
meme ucu benzeri çıkıntı |
mamillation i.
|
|
401 |
Biyoloji |
bazidyomiset mantarlarda görülen çıkıntı şeklinde hif fazlalığı |
buckle i.
|
|
402 |
Biyoloji |
bazidyomiset mantarlarda görülen çıkıntı şeklinde hif fazlalığı |
clamp connection i.
|
|
403 |
Biyoloji |
bazidyomiset mantarlarda görülen çıkıntı şeklinde bir hif fazlalığı |
buckle joint i.
|
|
404 |
Biyoloji |
(organ, doku veya yapıdaki) küçük çıkıntı |
hillock i.
|
|
405 |
Biyoloji |
canlı üzerindeki kıvrımlı veya dikenli çıkıntı |
hook i.
|
|
406 |
Biyoloji |
tallofitlerde genellikle özel olarak farklılaşmış bir destek yapı işlevi gören çıkıntı |
rhizoid i.
|
|
407 |
Biyoloji |
bitkilerde görülen birtakım çıkıntı şeklindeki küçük yapılar |
gland i.
|
|
408 |
Biyoloji |
(ıstakoz benzeri) kabukluların gözlerinin arasından ileri doğru uzanan çıkıntı |
rostrum i.
|
|
409 |
Biyoloji |
yılan burnunu oluşturan pullu çıkıntı |
rostrum i.
|
|
410 |
Biyoloji |
keski solungaçlıların baş bölümünde bulunan çıkıntı |
rostrum i.
|
|
411 |
Biyoloji |
parmağa benzer çıkıntı |
digitation i.
|
|
412 |
Biyoloji |
(çift kabuklu tatlı su yumuşakçasında) yaprağa benzer etli çıkıntı |
palp i.
|
|
413 |
Biyoloji |
sünger ve yosunlarda su taşıyan doku şeridindeki küçük yumuşak çıkıntı |
palpocil i.
|
|
414 |
Biyoloji |
küçük çıkıntı |
papillule i.
|
|
415 |
Biyoloji |
ek çıkıntı |
pappus i.
|
|
416 |
Biyoloji |
çıkıntı kümesi |
pappus i.
|
|
417 |
Biyoloji |
bitki kısımlarında görülen yumru benzeri çıkıntı |
intumescence i.
|
|
418 |
Biyoloji |
(bazı memeliler, sürüngenler ve amfibilerde) arka bacağın iç tarafında görülen gelişmemiş bir çıkıntı türü |
prehallux i.
|
|
419 |
Biyoloji |
mercan benzeri küçük çıkıntı kümeleri olan |
glomuliferous s.
|
|
420 |
Biyoloji |
(bazı sürüngenlerin üst dudağında yer alan) pullu çıkıntı ile ilgili |
rostra s.
|
|
421 |
Biyoloji |
ucunda ipliksi bir çıkıntı bulunan |
filose s.
|
|
Marine Biology |
|
422 |
Deniz Biyolojisi |
ömrünün son evresinde spermleri bırakmak için tatlı sulara dönen erkek somon balığının alt çenesinde oluşan çıkıntı |
kipe i.
|
|
423 |
Deniz Biyolojisi |
ömrünün son evresinde spermleri bırakmak için tatlı sulara dönen erkek somon balığının alt çenesinde oluşan çıkıntı |
kype i.
|
|
424 |
Deniz Biyolojisi |
balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntı |
gill rake i.
|
|
425 |
Deniz Biyolojisi |
çiftleşme döneminde yetişkin erkek somonların alt çenesinde görülen kancalı bir çıkıntı |
gib i.
|
|
426 |
Deniz Biyolojisi |
bazı mercanlarda çanak biçimli yapıların ortasını çevreleyen ince kireçli çıkıntı |
palus i.
|
|
427 |
Deniz Biyolojisi |
deniz yıldızı plakaları arasındaki zara ait küçük boş çıkıntı |
papula i.
|
|
428 |
Deniz Biyolojisi |
kafasında büyük bir çıkıntı bulunan parlak renkli bir çiklit balığı |
flowerhorn fish i.
|
|
429 |
Deniz Biyolojisi |
mercan septumları arasında kireçli çıkıntı |
synapticula i.
|
|
Astronomy |
|
430 |
Gökbilim |
ekvatoral çıkıntı |
equatorial bulge i.
|
|
Zoology |
|
431 |
Zooloji |
iğnemsi sivri çıkıntı |
needle i.
|
|
432 |
Zooloji |
kırmızı alg, liken ve bazı mantarlarda dişi seks organı işlevi gören tüylü çıkıntı |
trichogyne i.
|
|
433 |
Zooloji |
böcek ayağında ufak yastık gibi çıkıntı |
empodium i.
|
|
434 |
Zooloji |
farklı bir kemik yapısına sahip çıkıntı |
epicleidium i.
|
|
435 |
Zooloji |
at ve sığırların dilinin altındaki etli küçük çıkıntı |
barbel i.
|
|
436 |
Zooloji |
yumuşakçalarda ve kolsu ayaklılarda kabuğun iç kısmını kaplayan vücut duvarında görülen, tek veya çift olabilen çıkıntı |
mantle i.
|
|
437 |
Zooloji |
güney gerçek balinasının kafasındaki boynuzumsu çıkıntı |
bonnet i.
|
|
438 |
Zooloji |
sığır kalça kemiğinin çıkıntı açısı |
hook i.
|
|
439 |
Zooloji |
afrika'da avlanma için yetiştirilen, taba veya kızıl kahverengi kısa tüyleri sırtında çıkıntı oluşturan iri bir köpek ırkı |
rhodesian ridgeback i.
|
|
440 |
Zooloji |
bazı memelilerin kafatası kemiğindeki kabarcık benzeri çıkıntı |
bulla i.
|
|
441 |
Zooloji |
(hayvanda) siğilimsi çıkıntı |
verruca i.
|
|
442 |
Zooloji |
kuşlar ve bazı sürüngenlerde kaval kemiğinin ucundaki çıkıntı |
cnemial crest i.
|
|
443 |
Zooloji |
(bazı böceklerde) kaval kemiğinde bulunan çıkıntı |
comb i.
|
|
444 |
Zooloji |
bazı hayvanların ön yüzlerinde bulunan etli çıkıntı |
cushion i.
|
|
445 |
Zooloji |
küçük parmak benzeri çıkıntı |
digitule i.
|
|
446 |
Zooloji |
(omurgasız hayvanlarda) böcek palpusuna benzer bir çıkıntı |
palpus i.
|
|
447 |
Zooloji |
memeli plasentasında kılımsı çıkıntı tutamı |
cotyledon i.
|
|
448 |
Zooloji |
horozların bacağındaki çıkıntı |
cockspur i.
|
|
449 |
Zooloji |
at bacaklarının alt kısmındaki topuk benzeri çıkıntı |
fetlock i.
|
|
450 |
Zooloji |
bazı kurbağalara ait boynuza benzer çıkıntı |
shovelspur i.
|
|
451 |
Zooloji |
hindi gagasının üzerinde yer alan etli çıkıntı |
snood i.
|
|
452 |
Zooloji |
(bazı solucan ve yumuşakçalarda) ağzın üstündeki ilk segmentte yer alan küçük çıkıntı |
prostomium i.
|
|
453 |
Zooloji |
kurbağa ayağında gelişen boynuzumsu çıkıntı |
spade i.
|
|
454 |
Zooloji |
gözleri sap yapı üzerinden çıkıntı yapmayan |
sessile-eyed s.
|
|
Botanic |
|
455 |
Botanik |
tohum kabuğundaki çizgi veya çıkıntı |
raphe i.
|
|
456 |
Botanik |
bazı tohumlarda hiluma yakın çıkıntı |
caruncle i.
|
|
457 |
Botanik |
bazı tohumlarda hiluma yakın çıkıntı |
caruncula i.
|
|
458 |
Botanik |
böcek yiyen belirli bitkilerin yapraklarında görülen kıla benzer çıkıntı |
tentacle i.
|
|
459 |
Botanik |
bitkinin tepe noktasında büyüyen çıkıntı |
terminal i.
|
|
460 |
Botanik |
kozalağın reçine kanalında meydana gelen çıkıntı |
tylosoid i.
|
|
461 |
Botanik |
bazı bitkilerin üzerindeki çıkıntı |
barb i.
|
|
462 |
Botanik |
bataklıkta yetişen ağaçların köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan dikey ve genelde konik olan odunsu yapı |
knee i.
|
|
463 |
Botanik |
bataklık servisinin köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan içi boş yuvarlak yumrular |
knee i.
|
|
464 |
Botanik |
kanat şeklinde çıkıntı |
wing i.
|
|
465 |
Botanik |
bazı tatlısu yosunlarının anteridyumunun duvarını oluşturan sekiz kılıftan her birinin iç duvarının orta kısmında yer alan ve dışa doğru çıkıntı yapan silindirik hücreler |
manubrium i.
|
|
466 |
Botanik |
dal ile gövde veya yaprak sapı ile ekseninin birleşim yerindeki hafif çıkıntı |
bolster i.
|
|
467 |
Botanik |
bazidyospor üzerindeki sterigmaya bağlanma noktasına yakın küçük lateral çıkıntı |
hilum i.
|
|
468 |
Botanik |
tohum kabuğundaki çizgi veya çıkıntı |
rhaphe i.
|
|
469 |
Botanik |
üzerindeki tomurcukların yeni zooitler oluşturduğu, gövde duvarının devamı niteliğindeki çıkıntı |
rhizome i.
|
|
470 |
Botanik |
dişli çıkıntı |
dentation i.
|
|
471 |
Botanik |
yeni bitki oluşturan çıkıntı |
offset i.
|
|
472 |
Botanik |
meyve üzerinde çengel benzeri tüy veya çıkıntı |
barb i.
|
|
473 |
Botanik |
bitkide gagaya benzer çıkıntı |
beak i.
|
|
474 |
Botanik |
dalsız kalın kazık kök üzerinde bulunan çıkıntı dal |
fang i.
|
|
475 |
Botanik |
ek çıkıntı |
corona i.
|
|
476 |
Botanik |
peyote kaktüsü tepesinde bulunan düğme biçimli çıkıntı |
peyote i.
|
|
477 |
Botanik |
peyote kaktüsü tepesinde bulunan düğme biçimli çıkıntı |
peyote button i.
|
|
478 |
Botanik |
gövde benzeri çıkıntı |
podetium i.
|
|
479 |
Botanik |
(taç yapraklar veya çanakta gelişen) içi boş çıkıntı |
spur i.
|
|
480 |
Botanik |
alt dudağın dibindeki çıkıntı ile neredeyse kapalı durumda gelen iki dudaklı çiçek tacında borumsu açıklık bulunan |
masked s.
|
|
Agriculture |
|
481 |
Tarım |
çanak yaprağın arkasındaki yuvarlak çıkıntı |
grain i.
|
|
482 |
Tarım |
saban kirişinde atların bağlandığı delikli demir çıkıntı |
drail i.
|
|
483 |
Tarım |
(farklı oluk ve çıkıntı) kazmak |
ridge f.
|
|
Breeding |
|
484 |
Hayvancılık |
at nalının kenarında yer alan yukarı yönlü çıkıntı |
toe clip i.
|
|
485 |
Hayvancılık |
(at geminde bulunan) küçük çıkıntı |
rowel [obsolete] i.
|
|
Apiculture |
|
486 |
Arıcılık |
böcek ayağında yastık gibi çıkıntı |
pulvillus i.
|
|
487 |
Arıcılık |
böcek ayağında bir çıkıntı |
arolium i.
|
|
488 |
Arıcılık |
boşluk bıraktırıcı çıkıntı |
spacer i.
|
|
Forestry |
|
489 |
Ormancılık |
ağaçlarda böceklerin neden olduğu hafif çıkıntı |
gallnut i.
|
|
Linguistics |
|
490 |
Dilbilim |
(r veya g harflerinde bulunan) kanca benzeri çıkıntı |
claw i.
|
|
Archaeology |
|
491 |
Arkeoloji |
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı |
conchoid i.
|
|
492 |
Arkeoloji |
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı |
bulb of percussion i.
|
|
Religious |
|
493 |
Dini |
mum, çiçek, haç veya süs koymak üzere sunağın arkasında yer alan çıkıntı |
altar ledge i.
|
|
Geography |
|
494 |
Coğrafya |
florida'nın doğu sahilinde atlantik okyanusuna uzanan birçok adadan oluşan çıkıntı |
cape kennedy i.
|
|
495 |
Coğrafya |
namibya'nın kuzeydoğu bölgesinde bulunan uzun ince çıkıntı/uç |
caprivi strip i.
|
|
496 |
Coğrafya |
suda yer alan küçük ada veya kayalık çıkıntı |
cayo i.
|
|
497 |
Coğrafya |
denize çıkıntı yapan yükseklik |
noup [scottish] i.
|
|
498 |
Coğrafya |
dağların denize yaptığı çıkıntı |
headland i.
|
|
499 |
Coğrafya |
denize çıkıntı yapan yükseklik |
promontory i.
|
|
500 |
Coğrafya |
arap yarımadası'ndan kuzeydeki basra körfezi'ne doğru çıkıntı yapan bir yarımada |
katar peninsula i.
|
|