|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
denk şebeke |
equivalent network i.
|
|
2 |
Genel |
birbirine denk yapan |
equilibrator i.
|
|
3 |
Genel |
denk gelme |
coincidence i.
|
|
4 |
Genel |
1 gramın milyarda birine denk ağırlık ölçüsü birimi |
nanogram i.
|
|
5 |
Genel |
denk koşullar |
equal conditions i.
|
|
6 |
Genel |
denk bütçeli devlet |
well-balanced budget state i.
|
|
7 |
Genel |
kabala' da kehanette bulunmaya yarayan sayılar elde etmek için harflerin yerine onlara denk düşen sayılar koyma |
gematria i.
|
|
8 |
Genel |
hedefi denk getirme/kaçırmama |
hitting the target i.
|
|
9 |
Genel |
yaklaşık 0,45 kg'a denk gelen ağırlık ölçüsü |
lbs. i.
|
|
10 |
Genel |
yaklaşık 2 litreye denk gelen ibrani ölçü birimi |
cab i.
|
|
11 |
Genel |
20 maunda denk gelen güney hindistan ağırlık ölçüsü |
candie i.
|
|
12 |
Genel |
iki buçuk ile dört galon arasına denk ispanyol ölçü birimi |
cantar i.
|
|
13 |
Genel |
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi |
cattie i.
|
|
14 |
Genel |
güneydoğu asya'da kullanılan, yaklaşık yarım kiloya denk gelen ağırlık birimi |
catty i.
|
|
15 |
Genel |
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim |
centiday i.
|
|
16 |
Genel |
sovyetler birliğinde 45.3 kg (100 paund)'a denk gelen ağırlık birimi |
centner i.
|
|
17 |
Genel |
100 kg'a denk gelen ağırlık birimi |
centner i.
|
|
18 |
Genel |
kapasitesi altı normal şişeye denk gelen bir şarap şişesi |
Rehoboam i.
|
|
19 |
Genel |
eski roma ve doğu hesaplarına göre saat dokuza denk gelen kanonik zaman |
noon [obsolete] i.
|
|
20 |
Genel |
4.57 metreye denk düşen bir İngiliz uzunluk ölçüsü |
nautical chain i.
|
|
21 |
Genel |
denk olmayanlar |
unequal i.
|
|
22 |
Genel |
denk olmama |
unequalness i.
|
|
23 |
Genel |
(16 dirhem veya 28.349 grama denk) bir ağırlık ölçme birimi |
oz. i.
|
|
24 |
Genel |
rütbe, yaş veya beceri olarak denk olan kimse |
compare i.
|
|
25 |
Genel |
rütbe, yaş veya beceri olarak denk olan kimse |
compeer i.
|
|
26 |
Genel |
konum olarak denk olan iş ortağı |
compartner i.
|
|
27 |
Genel |
mevkice denk iş arkadaşı |
compartner i.
|
|
28 |
Genel |
denk gelme |
concurrentness i.
|
|
29 |
Genel |
100 kilograma denk bir ağırlık birimi |
doppelzentner i.
|
|
30 |
Genel |
metre kare başı bir newton'a denk gelen basınç birimi |
pa i.
|
|
31 |
Genel |
birbirine denk unsurlar |
parallel i.
|
|
32 |
Genel |
gramatik olarak denk sözcük veya ifadelerin yerleştirilmesi |
parathesis i.
|
|
33 |
Genel |
25 metrekareye denk bir alan ölçü birimi |
pole i.
|
|
|
34 |
Genel |
30 1/4 yarda kareye denk bir alan birimi |
pole i.
|
|
35 |
Genel |
üst üste denk gelme |
conspiracy i.
|
|
36 |
Genel |
yaklaşık otuz dönüme denk bir ölçü birimi |
farthingland [obsolete] i.
|
|
37 |
Genel |
bir metrenin katrilyonda birine denk uzunluk ölçüsü birimi |
femtometre i.
|
|
38 |
Genel |
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi |
pecul i.
|
|
39 |
Genel |
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi |
picul i.
|
|
40 |
Genel |
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi |
picol i.
|
|
41 |
Genel |
133.33 pounda denk bir çin ağırlık birimi |
pikol i.
|
|
42 |
Genel |
erkek izciler birliğine denk araştırmacı grubu |
post i.
|
|
43 |
Genel |
denk gelme |
co-occurrence i.
|
|
44 |
Genel |
çeyrek fıçıya denk gelen bir ingiliz ölçü birimi |
firkin i.
|
|
45 |
Genel |
dokuz ingiliz galonuna denk bir ölçü birimi |
firkin i.
|
|
46 |
Genel |
elli altı libreye denk tereyağı ağırlık birimi |
firkin i.
|
|
47 |
Genel |
evlilik açısından denk kabul edilen kimse |
parti i.
|
|
48 |
Genel |
(el falında) avuç içinde dördüncü parmağın alt kenarına denk gelen kısım |
percussion i.
|
|
49 |
Genel |
(baş rahibe denk) kıdemli kilise görevlisi |
precentor i.
|
|
50 |
Genel |
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi |
precentress i.
|
|
51 |
Genel |
(baş rahibe denk) kıdemli kadın kilise görevlisi |
precentrix i.
|
|
52 |
Genel |
bir dolara denk değer birimi |
scudo i.
|
|
53 |
Genel |
eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı |
sebat i.
|
|
54 |
Genel |
dizide septilyona denk gelen sıra sayısı |
septillionth i.
|
|
55 |
Genel |
ayak tabanının tarağın altına denk gelen dar kısmı |
shank i.
|
|
56 |
Genel |
yaklaşık 45 kilograma denk bir ağırlık birimi |
short hundredweight i.
|
|
57 |
Genel |
ispanyol dolarının on altıda birine denk gelen gümüş madeni para |
sixpence i.
|
|
58 |
Genel |
yüz librenin 19.5'ine denk bir ölçü birimi |
fother i.
|
|
59 |
Genel |
bir kunduz derisine denk eski bir değer birimi |
skin i.
|
|
60 |
Genel |
bir kırgızistan somuna denk gelen banknot |
som i.
|
|
61 |
Genel |
bir özbekistan somuna denk madeni para/banknot |
som i.
|
|
62 |
Genel |
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi |
petersburg standard i.
|
|
63 |
Genel |
bir peru solüne denk madeni para |
sou i.
|
|
64 |
Genel |
bir peru solüne denk banknot |
sou i.
|
|
65 |
Genel |
kırk riyale denk gelen altın sikke |
sovereign i.
|
|
66 |
Genel |
(kat veya çatı alanında) yüz fit kareye denk bir alan birimi |
square i.
|
|
67 |
Genel |
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi |
standard i.
|
|
68 |
Genel |
kara cisim yüzeyinin bir santimetre karelik aydınlanma şiddetinin on altıda birine denk bir ölçü birimi |
standard candle i.
|
|
69 |
Genel |
(165 fit küpe denk gelen) bir kereste ölçü birimi |
standard hundred i.
|
|
70 |
Genel |
abd'ye özgü 1609,347 metreye denk bir ölçü birimi |
survey mile i.
|
|
71 |
Genel |
aynı zamana denk gelmek |
coinciding f.
|
|
72 |
Genel |
belirli bir zamana denk getirmek |
time f.
|
|
73 |
Genel |
denk getirmek |
choose to right time f.
|
|
74 |
Genel |
denk gelmek |
balance f.
|
|
75 |
Genel |
denk gelmek |
coincide f.
|
|
76 |
Genel |
ayağını denk almak |
watch one's step f.
|
|
77 |
Genel |
denk olmak |
be equivalent to f.
|
|
78 |
Genel |
tam yerine denk gelmek |
fall f.
|
|
79 |
Genel |
denk gelmek |
fit f.
|
|
80 |
Genel |
ayağını denk almak |
mind one's step f.
|
|
81 |
Genel |
denk gelmek |
come across f.
|
|
82 |
Genel |
denk gelmek |
light f.
|
|
83 |
Genel |
denk yapmak |
wrap into a bundle f.
|
|
84 |
Genel |
denk olmak |
balance f.
|
|
85 |
Genel |
denk olmak |
be equal f.
|
|
86 |
Genel |
adımını denk almak |
mind one's p's and q's f.
|
|
87 |
Genel |
denk gelmek |
suit f.
|
|
88 |
Genel |
denk gelmek |
run into f.
|
|
89 |
Genel |
denk gelmek |
work out at f.
|
|
90 |
Genel |
denk getirmek |
hit a target f.
|
|
91 |
Genel |
denk olmak |
be equal to f.
|
|
92 |
Genel |
denk gelmek |
be in equipoise f.
|
|
93 |
Genel |
denk getirmek |
hit f.
|
|
94 |
Genel |
denk gelmek |
be suitable f.
|
|
95 |
Genel |
denk gelmek |
come up to f.
|
|
96 |
Genel |
aynı ana denk gelmek |
coincide f.
|
|
97 |
Genel |
denk gelmek |
coincide with f.
|
|
98 |
Genel |
denk düşmek |
coincide with f.
|
|
99 |
Genel |
denk düşmek |
be timely f.
|
|
100 |
Genel |
denk gelmek |
be equal to f.
|
|
101 |
Genel |
denk gelmek |
be suited to f.
|
|
102 |
Genel |
denk düşmek |
occur at the same time as f.
|
|
103 |
Genel |
denk düşmek |
correspond to f.
|
|
104 |
Genel |
denk gelmek |
occur at the same time as f.
|
|
105 |
Genel |
denk düşmek |
be suitable for f.
|
|
106 |
Genel |
denk düşmek |
be suited to f.
|
|
107 |
Genel |
denk gelmek |
equal to f.
|
|
108 |
Genel |
denk düşmek |
equal to f.
|
|
109 |
Genel |
denk gelmek |
correspond to f.
|
|
110 |
Genel |
denk gelmek |
be suitable for f.
|
|
111 |
Genel |
denk yapmak |
bale f.
|
|
112 |
Genel |
denk olmak |
come up to f.
|
|
113 |
Genel |
denk ağırlıkla karşılamak |
counterbalance f.
|
|
114 |
Genel |
ayağını denk almak |
walk on eggs f.
|
|
115 |
Genel |
-e denk olmak |
be a counterbalance to f.
|
|
116 |
Genel |
-i denk etmek |
pack f.
|
|
117 |
Genel |
denk tutmak |
equate f.
|
|
118 |
Genel |
çevirmeye denk gelmek |
get stopped in a spot check f.
|
|
119 |
Genel |
aynı zamana denk gelmek |
coincide f.
|
|
120 |
Genel |
aynı zamana denk gelmek |
concur f.
|
|
121 |
Genel |
pazartesiye denk gelmek |
fall on monday f.
|
|
122 |
Genel |
pazartesi gününe denk gelmek |
fall on monday f.
|
|
123 |
Genel |
denk düşmek |
fall f.
|
|
124 |
Genel |
denk düşmek |
coincide f.
|
|
125 |
Genel |
denk gelmek |
catch f.
|
|
126 |
Genel |
denk gelmek |
tumble f.
|
|
127 |
Genel |
denk olmak |
emulate f.
|
|
128 |
Genel |
denk olmak |
emulate f.
|
|
129 |
Genel |
denk yapmak |
equal f.
|
|
130 |
Genel |
denk olmak |
match f.
|
|
131 |
Genel |
denk olmak |
marrow [dialect] [uk] f.
|
|
132 |
Genel |
denk gelmek |
hit f.
|
|
133 |
Genel |
denk gelmek |
oversee f.
|
|
134 |
Genel |
denk olmak |
rival f.
|
|
135 |
Genel |
(golf) topun pata alanına girmesi için gereken vuruşa denk skor yapmak |
par f.
|
|
136 |
Genel |
(bir şey) denk göstermek |
parallel f.
|
|
137 |
Genel |
denk olmak |
contain f.
|
|
138 |
Genel |
(bölümü, süreci) bir diğerine denk getirmek |
phase f.
|
|
139 |
Genel |
denk olmak |
size f.
|
|
140 |
Genel |
(bir şeyin) karesine denk gelmek |
square f.
|
|
141 |
Genel |
ansızın denk gelmek |
surprise f.
|
|
142 |
Genel |
denk gelmek |
fall f.
|
|
143 |
Genel |
ile denk gelmek |
coincide f.
|
|
144 |
Genel |
denk gelip oyalamak |
waylay f.
|
|
145 |
Genel |
üst üste denk gelerek |
together s.
|
|
146 |
Genel |
on ikide bire denk düşen |
twelfth s.
|
|
147 |
Genel |
rakipleriyle denk olmayan |
unequal s.
|
|
148 |
Genel |
denk olmayan |
unperegal s.
|
|
149 |
Genel |
(birbirine) denk |
even s.
|
|
150 |
Genel |
sayısı bir vijintilyona denk gelen |
vigintillion s.
|
|
151 |
Genel |
erkeğe denk bir kuvvette |
man-sized s.
|
|
152 |
Genel |
bire bir denk gelen |
one-one [us] s.
|
|
153 |
Genel |
onun katlarına denk gelen |
round s.
|
|
154 |
Genel |
gramatik olarak denk ifadelerin yerleştirilmesine ait veya ilgili |
parathetic s.
|
|
155 |
Genel |
(trafik, gaz ihtiyacı) en yoğun zamana denk gelen |
peak-hour s.
|
|
156 |
Genel |
denk olan |
peer s.
|
|
157 |
Genel |
sayılabilir bir seride elli beş numaraya denk gelen |
fifty-fifth s.
|
|
158 |
Genel |
belirlenen aralıkta yüksek bir bölüme denk gelen |
plus s.
|
|
159 |
Genel |
on altıya denk gelen |
sixteen s.
|
|
160 |
Genel |
kırk sekize denk gelen |
forty-eight s.
|
|
161 |
Genel |
kırk sekiz eş parçaya denk gelen |
forty-eighth s.
|
|
162 |
Genel |
kırk beş eş parçaya denk gelen |
forty-fifth s.
|
|
163 |
Genel |
kırk bir eş parçaya denk gelen |
forty-first s.
|
|
164 |
Genel |
kırk beşe denk gelen |
forty-five s.
|
|
165 |
Genel |
kırk dörde denk gelen |
forty-four s.
|
|
166 |
Genel |
kırk dört eş parçaya denk gelen |
forty-fourth s.
|
|
167 |
Genel |
kırk dokuza denk gelen |
forty-nine s.
|
|
168 |
Genel |
kırk dokuz eş parçaya denk gelen |
forty-ninth s.
|
|
169 |
Genel |
kırk bire denk gelen |
forty-one s.
|
|
170 |
Genel |
kırk iki eş parçaya denk gelen |
forty-second s.
|
|
171 |
Genel |
kırk yediye denk gelen |
forty-seven s.
|
|
172 |
Genel |
kırk yedi eş parçaya denk gelen |
forty-seventh s.
|
|
173 |
Genel |
kırk altıya denk gelen |
forty-six s.
|
|
174 |
Genel |
kırk altı eş parçaya denk gelen |
forty-sixth s.
|
|
175 |
Genel |
kırk üç eş parçaya denk gelen |
forty-third s.
|
|
176 |
Genel |
kırk üçe denk gelen |
forty-three s.
|
|
177 |
Genel |
kırk ikiye denk gelen |
forty-two s.
|
|
178 |
Genel |
dörde denk gelen |
four s.
|
|
179 |
Genel |
dört peniye denk gelen |
fourpenny s.
|
|
180 |
Genel |
seksene denk gelen |
fourscore s.
|
|
181 |
Genel |
on dörde denk gelen |
fourteen s.
|
|
182 |
Genel |
altmışa denk gelen |
sixty s.
|
|
183 |
Genel |
altmış sekize denk gelen |
sixty-eight s.
|
|
184 |
Genel |
altmış beş eş parçaya denk gelen |
sixty-fifth s.
|
|
185 |
Genel |
altmış beşe denk gelen |
sixty-five s.
|
|
186 |
Genel |
altmış dörde denk gelen |
sixty-four s.
|
|
187 |
Genel |
altmış dört eş parçaya denk gelen |
sixty-fourth s.
|
|
188 |
Genel |
altmış dokuza denk gelen |
sixty-nine s.
|
|
189 |
Genel |
altmış bire denk gelen |
sixty-one s.
|
|
190 |
Genel |
altmış yediye denk gelen |
sixty-seven s.
|
|
191 |
Genel |
altmış altıya denk gelen |
sixty-six s.
|
|
192 |
Genel |
altmış üçe denk gelen |
sixty-three s.
|
|
193 |
Genel |
altmış ikiye denk gelen |
sixty-two s.
|
|
194 |
Genel |
tamamen denk düşen |
square s.
|
|
195 |
Genel |
yedide birine denk olan |
subseptuple s.
|
|
196 |
Genel |
denk koşullar altında |
under equal conditions zf.
|
|
197 |
Genel |
arasına denk gelecek şekilde |
mean [obsolete] zf.
|
|
198 |
Genel |
denk olmadan |
morganatically zf.
|
|
199 |
Genel |
denk bir şekilde |
parallelwise zf.
|
|
200 |
Genel |
ayağını denk al! |
take care! ünl.
|
|
201 |
Genel |
ayağını denk al! |
watch your step! ünl.
|
|
Phrasals |
|
202 |
Öbek Fiiller |
görüntüsüne denk gelmek |
pick up f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
yürürken/koşarken (birine/bir şeye) rastlamak/denk gelmek |
run by f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
belli bir meblağa denk gelmek |
count up to something f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
belirli bir zamana/tarihe denk gelmek |
fall on f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
belirli bir zamana/tarihe denk gelmek |
fall upon f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
denk gelmek (biriyle, birşeye) |
coincide with f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
hepsini denk yapmak |
bale up f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(birine) denk gelmek |
land up with (someone) f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
bir şeyde birine denk olmak |
match someone or something in something f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
içerik açısından denk hale getirmek |
sync up f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
tumble across (something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi vurup birine denk getirmek/göndermek |
knock something to someone f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) denk olmak |
match up with (someone or something else) f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
crack onto (something) f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(biriyle) denk gelmek |
run into (someone) f.
|
|
217 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) denk olmak/gelmek |
add up to (something) f.
|
|
218 |
Öbek Fiiller |
bir şeye denk olmak |
amount to something f.
|
|
219 |
Öbek Fiiller |
bir şeye denk olmak |
amount to something f.
|
|
220 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) aynı zamana rastlamak/denk gelmek |
coincide with (something) f.
|
|
221 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
coincide with (something) f.
|
|
222 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
coincide with (something) f.
|
|
223 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyle) denk olmak |
coincide with (something) f.
|
|
224 |
Öbek Fiiller |
bir şeye denk gelmek |
come by something f.
|
|
225 |
Öbek Fiiller |
(belli bir meblağa) denk gelmek |
count up to (some number) f.
|
|
226 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
crack onto (something) f.
|
|
227 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) denk tutmak |
equate (someone or something) with (someone or something) f.
|
|
228 |
Öbek Fiiller |
ile denk tutmak |
equate with f.
|
|
229 |
Öbek Fiiller |
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek |
fall upon (something) f.
|
|
230 |
Öbek Fiiller |
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek |
fall on (something) f.
|
|
231 |
Öbek Fiiller |
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek |
fall on (someone or something) f.
|
|
232 |
Öbek Fiiller |
(belirli bir zamana/tarihe) denk gelmek |
fall onto (someone or something) f.
|
|
233 |
Öbek Fiiller |
'-e denk getirmek/göndermek |
knock to f.
|
|
234 |
Öbek Fiiller |
'-de denk olmak |
match in f.
|
|
235 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) eşit/denk olmak |
match up to (someone or something) f.
|
|
236 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) denk olmak |
measure up (to someone or something) f.
|
|
237 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) denk gelmek |
tumble upon (something) f.
|
|
Phrases |
|
238 |
İfadeler |
birbirine denk olma |
there's little to choose between (two people or things) expr.
|
|
239 |
İfadeler |
birbirine denk olma |
there's not much to choose between (two people or things) expr.
|
|
240 |
İfadeler |
(birine/bir şeye) denk |
on par (with someone or something) expr.
|
|
Colloquial |
|
241 |
Konuşma Dili |
yaşlı ve deneyimli birine denk başarı gösteren genç kimse |
wonderkid i.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek |
play phone tag f.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememek |
play telephone tag f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
ya çift ya denk |
double or nothing expr.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
ya çift ya denk |
double or quits [uk] expr.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
ayağını denk al |
mind your step expr.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
ayağını denk al |
watch your step expr.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
ne zaman denk gelirse görüşürüz |
(I'll) see you when I see you expr.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
denk gelirsek görüşürüz |
(I'll) see you when I see you expr.
|
|
Idioms |
|
250 |
Deyim |
birbirini bir türlü denk getiremeyen iki kişi |
box and cox i.
|
|
251 |
Deyim |
boşluğuna denk gelen bir an |
a weak moment i.
|
|
252 |
Deyim |
boşluğuna denk gelen bir an |
a moment of weakness i.
|
|
253 |
Deyim |
birbirini arayıp bir türlü müsait denk getirememe |
phone tag i.
|
|
254 |
Deyim |
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler |
ships in the night i.
|
|
255 |
Deyim |
(birlikte yaşamalarına rağmen) pek denk gelmeyen kişiler |
ships that pass in the night i.
|
|
256 |
Deyim |
ayağını denk alma |
walking on eggs i.
|
|
257 |
Deyim |
boyundan büyük birine veya bir şeye denk gelmek |
catch a tartar f.
|
|
258 |
Deyim |
ayağını denk almak |
watch one's step f.
|
|
259 |
Deyim |
ayağını denk almak |
walk on thin ice f.
|
|
260 |
Deyim |
ayağını denk almak |
tread lightly f.
|
|
261 |
Deyim |
ayağını denk almak |
walk on eggshells f.
|
|
262 |
Deyim |
ayağını denk atmak |
mind one's p's and q's f.
|
|
263 |
Deyim |
tam üstüne denk gelmek |
come right on top of something f.
|
|
264 |
Deyim |
ucu ucuna denk getirmek |
eke out f.
|
|
265 |
Deyim |
(birine veya bir şeye) denk olmak |
be (right) up there with (someone or something) f.
|
|
266 |
Deyim |
denk gelmek |
happen along f.
|
|
267 |
Deyim |
tamamen eşit/denk olmak |
be even steven f.
|
|
268 |
Deyim |
tam olarak eşit/denk olmak |
be even steven f.
|
|
269 |
Deyim |
tam anlamıyla eşit/denk olmak |
be even steven f.
|
|
270 |
Deyim |
tamamen eşit/denk olmak |
be even stevens f.
|
|
271 |
Deyim |
tam olarak eşit/denk olmak |
be even stevens f.
|
|
272 |
Deyim |
tam anlamıyla eşit/denk olmak |
be even stevens f.
|
|
273 |
Deyim |
pek denk gelmemek |
be like ships in the night f.
|
|
274 |
Deyim |
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek |
be like ships in the night f.
|
|
275 |
Deyim |
pek denk gelmemek |
be like ships that pass in the night f.
|
|
276 |
Deyim |
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek |
be like ships that pass in the night f.
|
|
277 |
Deyim |
pek denk gelmemek |
be ships that pass in the night f.
|
|
278 |
Deyim |
kırkta yılda bir karşılaşmak/denk gelmek |
be ships that pass in the night f.
|
|
279 |
Deyim |
ayağını denk almak |
be treading on eggshells f.
|
|
280 |
Deyim |
ayağını denk almak |
be walking on eggshells f.
|
|
281 |
Deyim |
(birine) kötü bir zamanda denk gelmek |
catch (one) at a bad time f.
|
|
282 |
Deyim |
(birinin) kötü bir zamanına denk gelmek |
catch (one) at a bad time f.
|
|
283 |
Deyim |
(birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek |
catch (one) at a bad time f.
|
|
284 |
Deyim |
(birine) kötü bir zamanda denk gelmek |
catch (one) on the hop f.
|
|
285 |
Deyim |
(birinin) kötü bir zamanına denk gelmek |
catch (one) on the hop f.
|
|
286 |
Deyim |
(birine) uygun olmayan bir zamanda denk gelmek |
catch (one) on the hop f.
|
|
287 |
Deyim |
kötü bir zamanda denk gelmek |
catch at a bad time f.
|
|
288 |
Deyim |
kötü bir zamanına denk gelmek |
catch at a bad time f.
|
|
289 |
Deyim |
uygun olmayan bir zamanda denk gelmek |
catch at a bad time f.
|
|
290 |
Deyim |
(birine) denk olmak |
match (one) stride for stride f.
|
|
291 |
Deyim |
adımını denk almak |
mind p's and q's f.
|
|
292 |
Deyim |
ayağını denk almak |
mind p's and q's f.
|
|
293 |
Deyim |
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak |
the stars align f.
|
|
294 |
Deyim |
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak |
the stars are aligned f.
|
|
295 |
Deyim |
her şey mükemmel şekilde denk gelmiş olmak |
the stars have aligned f.
|
|
296 |
Deyim |
(biriyle/bir şeyle) denk |
(right) up there with (someone or something) s.
|
|
297 |
Deyim |
(biriyle) denk durumda |
on an equal footing (with one) zf.
|
|
298 |
Deyim |
'-e denk |
on all fours with (something) expr.
|
|
299 |
Deyim |
'-e denk |
on all fours with expr.
|
|
300 |
Deyim |
denk değil |
not in the same street [uk] expr.
|
|
301 |
Deyim |
(birine/bir şeye) denk |
on a par with (someone or something) expr.
|
|
302 |
Deyim |
(biriyle/bir şeyle) denk |
the same as (someone or something) expr.
|
|
303 |
Deyim |
(iki kişi/şey) birbirine denk |
there's nothing to choose between (two people or things) expr.
|
|
Speaking |
|
304 |
Konuşma |
ayağını denk al |
tread lightly expr.
|
|
305 |
Konuşma |
akıllı ol (ayağını denk al)! |
watch your step! expr.
|
|
306 |
Konuşma |
yolun denk düşerse |
if you happen to pass by expr.
|
|
Trade/Economic |
|
307 |
Ticaret/Ekonomi |
frangın yüzde birine denk gelen İsviçre para birimi |
rappen i.
|
|
308 |
Ticaret/Ekonomi |
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi |
new penny i.
|
|
309 |
Ticaret/Ekonomi |
denk kayıtlar |
balanced entries i.
|
|
310 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçe çarpımı |
balanced budget multiplier i.
|
|
311 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçe çoğaltanı |
balanced budget multiplier i.
|
|
312 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçe |
balanced budget i.
|
|
313 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçe düzeltmesi |
balanced budget amendment i.
|
|
314 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçe |
balanced budget i.
|
|
315 |
Ticaret/Ekonomi |
yıllık denk bütçe |
annually balanced budget i.
|
|
316 |
Ticaret/Ekonomi |
38 grama denk gelen bir uzakdoğu ağırlık ölçüsü |
tael i.
|
|
317 |
Ticaret/Ekonomi |
portföyünün bir hisse senedinin indeksinin ve diğer tahvillerin performansına denk gelmesi için tasarlanmış olan ortak fon |
market fund i.
|
|
318 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kuruşa denk gelen ispanyol madeni parası |
rial i.
|
|
319 |
Ticaret/Ekonomi |
riyal para birimine denk gelen madeni para veya banknot |
rial i.
|
|
320 |
Ticaret/Ekonomi |
bir birime denk gelen eski bir gümüş para |
royal i.
|
|
321 |
Ticaret/Ekonomi |
bir vietnam donguna denk gelen banknot |
dong i.
|
|
322 |
Ticaret/Ekonomi |
dinarın 100'de 1'ine denk eski bir yugoslav değer birimi |
para i.
|
|
323 |
Ticaret/Ekonomi |
dinarın 100'de 1'ine denk sırbistan para birimi |
para i.
|
|
324 |
Ticaret/Ekonomi |
bir ispanyol piastresine denk para |
piaster i.
|
|
325 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kıbrıs piastresine denk madeni para |
piaster i.
|
|
326 |
Ticaret/Ekonomi |
bir hindiçin piastresine denk para |
piaster i.
|
|
327 |
Ticaret/Ekonomi |
bir güney vietnam piastresine denk para |
piaster i.
|
|
328 |
Ticaret/Ekonomi |
bir libya piastresine denk para |
piaster i.
|
|
329 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mısır, lübnan, sudan ve suriye piastresine denk madeni para |
piaster i.
|
|
330 |
Ticaret/Ekonomi |
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi |
piaster i.
|
|
331 |
Ticaret/Ekonomi |
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi |
qirsh i.
|
|
332 |
Ticaret/Ekonomi |
bir ispanyol piastresine denk para |
piastre i.
|
|
333 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kıbrıs piastresine denk madeni para |
piastre i.
|
|
334 |
Ticaret/Ekonomi |
bir hindiçin piastresine denk para |
piastre i.
|
|
335 |
Ticaret/Ekonomi |
bir güney vietnam piastresine denk para |
piastre i.
|
|
336 |
Ticaret/Ekonomi |
bir libya piastresine denk para |
piastre i.
|
|
337 |
Ticaret/Ekonomi |
bir mısır, lübnan, sudan ve suriye piastresine denk madeni para |
piastre i.
|
|
338 |
Ticaret/Ekonomi |
dinarın 100'de 1'ine denk ürdün para birimi |
piastre i.
|
|
339 |
Ticaret/Ekonomi |
pakistan rupisinin 100'de 1'ine denk madeni para |
pice i.
|
|
340 |
Ticaret/Ekonomi |
bir kuruşa denk gelen tunç veya bakır madeni para |
pice i.
|
|
341 |
Ticaret/Ekonomi |
denk bütçeyi destekleyen, harcama kesintilerini veya vergi artışlarını borçlanmaya tercih eden ve serbest piyasayı teşvik eden kimse |
conservative [uk] i.
|
|
342 |
Ticaret/Ekonomi |
bir doların on altıda birine denk ispanyol reali |
fippenny bit [obsolete] i.
|
|
343 |
Ticaret/Ekonomi |
fening para birimine denk madeni para |
pfennig i.
|
|
344 |
Ticaret/Ekonomi |
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi |
pul i.
|
|
345 |
Ticaret/Ekonomi |
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi |
poul i.
|
|
346 |
Ticaret/Ekonomi |
ispanyol dolarının on altıda birine denk bir gümüş sikke |
fourpence i.
|
|
347 |
Ticaret/Ekonomi |
(orta çağ avrupası'nda) on iki denariusa denk bir para birimi |
solidus i.
|
|
348 |
Ticaret/Ekonomi |
bir özbekistan somuna denk para |
sum i.
|
|
349 |
Ticaret/Ekonomi |
bir özbekistan somuna denk para |
soum i.
|
|
350 |
Ticaret/Ekonomi |
bir özbekistan somuna denk para |
soms i.
|
|
351 |
Ticaret/Ekonomi |
bir özbekistan somuna denk para |
sums i.
|
|
352 |
Ticaret/Ekonomi |
bir özbekistan somuna denk para |
soums i.
|
|
Law |
|
353 |
Hukuk |
şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir ispanyol yönetici |
alguacil i.
|
|
354 |
Hukuk |
şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir ispanyol yönetici |
alguazil i.
|
|
355 |
Hukuk |
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili |
alguacil i.
|
|
356 |
Hukuk |
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili |
alguazil i.
|
|
357 |
Hukuk |
denk bütçe |
balanced budget i.
|
|
358 |
Hukuk |
denk olmayan |
morganatic s.
|
|
Politics |
|
359 |
Siyasal |
malezya'da belediyeye denk gelen yönetim birimi |
kampung i.
|
|
360 |
Siyasal |
denk bütçe |
balanced budget i.
|
|
361 |
Siyasal |
ingiliz soyluluk unvanlarında markiye denk sayılan bir alman soyluluk unvanı |
margrave i.
|
|
Industry |
|
362 |
Sanayi |
birbirine denk ortakların oluşturduğu (iş ağı) |
peer-to-peer s.
|
|
Technical |
|
363 |
Teknik |
36 kileye denk gelen ingiliz hacim ölçüsü |
chaldron i.
|
|
364 |
Teknik |
36 kileye denk gelen ingiliz hacim ölçüsü |
chalder i.
|
|
365 |
Teknik |
7 cubits'e denk gelen eski bir uzunluk birimi |
reed i.
|
|
366 |
Teknik |
İngiliz standart tel ölçülerinde 0.16 inç'e denk gelen tel |
number eight wire i.
|
|
367 |
Teknik |
133,32 paskala denk gelen ölçü birimi |
millimeter of mercury i.
|
|
368 |
Teknik |
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü |
apothecaries' ounce i.
|
|
369 |
Teknik |
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü |
troy ounce i.
|
|
370 |
Teknik |
yaklaşık 567 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü |
troy system i.
|
|
371 |
Teknik |
yaklaşık 31 grama denk gelen bir ağırlık ölçüsü |
troyounce i.
|
|
372 |
Teknik |
denk çizgiler |
match lines i.
|
|
373 |
Teknik |
denk çizgiler |
matched edges i.
|
|
374 |
Teknik |
denk dönüşüm |
coordinate transformation i.
|
|
375 |
Teknik |
denk bağı |
coordinate bond i.
|
|
376 |
Teknik |
denk empedans |
matched impedance i.
|
|
377 |
Teknik |
denk sürtünme dirençleri metodu |
equal friction method i.
|
|
378 |
Teknik |
denk/eşit oranlar |
equal ratios i.
|
|
379 |
Teknik |
denk getirme |
matching i.
|
|
380 |
Teknik |
uydunun yeryüzünde tam altına denk gelen yer |
subsatellite point i.
|
|
381 |
Teknik |
133,32 pascala denk gelen ölçü birimi |
torr i.
|
|
382 |
Teknik |
bir tahılın yirmi dörtte birine denk gelen kuyumcu ağırlık birimi |
karob i.
|
|
383 |
Teknik |
roma'da yaklaşık iki dönüme denk gelen yüzey ölçüsü |
juger i.
|
|
384 |
Teknik |
(genellikle yaklaşık beş metreye denk gelen) bir uzunluk ölçüsü |
lug i.
|
|
385 |
Teknik |
(yaklaşık 2.44 mile denk gelen) japon uzaklık birimi |
ri i.
|
|
386 |
Teknik |
(15 ingiliz galonu veya 18 abd galonuna denk) eski bir sıvı hacim birimi |
rundlet i.
|
|
387 |
Teknik |
denk gösterim |
equivalent representation i.
|
|
388 |
Teknik |
metrenin trilyonda birine denk metrik uzunluk birimi |
picometer [us] i.
|
|
389 |
Teknik |
metrenin trilyonda birine denk metrik uzunluk birimi |
picometre [uk] i.
|
|
390 |
Teknik |
bir metrenin katrilyonda birine denk uzunluk ölçüsü birimi |
femtometer i.
|
|
391 |
Teknik |
18.29 metreye denk gelen uzaklık birimi |
score [obsolete] i.
|
|
392 |
Teknik |
(antik roma'da) yaklaşık olarak bir onsun yirmi dörtte birine denk gelen ağırlık ölçü birimi |
scruple i.
|
|
393 |
Teknik |
yedi inçe denk gelen bir ölçüm birimi |
smoot i.
|
|
394 |
Teknik |
1609.344 metreye denk bir uzunluk ölçüm birimi |
mi i.
|
|
395 |
Teknik |
(ingiltere) 168 pounda denk şerbetçi otu ölçü birimi |
pocket i.
|
|
396 |
Teknik |
0.10 akreye denk bir alan ölçüm birimi |
square chain i.
|
|
397 |
Teknik |
her bir kenarı 0.10 dönüme denk bir alan ölçü birimi |
square chain i.
|
|
398 |
Teknik |
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi |
stadion i.
|
|
399 |
Teknik |
(180-200 metreye denk gelen) bir antik yunan uzunluk birimi |
stadium i.
|
|
400 |
Teknik |
(185 metreye denk gelen) romalılara özgü eski bir uzunluk birimi |
stadium i.
|
|
401 |
Teknik |
1609.344 metreye denk bir uzunluk ölçüm birimi |
stat mi i.
|
|
402 |
Teknik |
133,32 paskala denk gelen ölçü birimi |
mmhg kısalt.
|
|
Computer |
|
403 |
Bilgisayar |
denk güçlülük |
idempotence i.
|
|
404 |
Bilgisayar |
denk güçlülük |
idempotency i.
|
|
405 |
Bilgisayar |
javascript'te true'ya denk olan ve falsy olmayan her değer |
truthy i.
|
|
406 |
Bilgisayar |
1001 eksabite denk bilgi birimi |
zettabit i.
|
|
407 |
Bilgisayar |
1001 eksabite denk bilgi birimi |
zb i.
|
|
408 |
Bilgisayar |
1001 eksabite denk bilgi birimi |
zbit i.
|
|
409 |
Bilgisayar |
1,024 eksabayta denk olan veri kapasitesi birimi |
zettabyte i.
|
|
410 |
Bilgisayar |
saniyede bir milyar kayan nokta işlemine denk bilgisayar hızı ölçüsü |
gigaflops i.
|
|
411 |
Bilgisayar |
(1024 tebibite denk) bir veri birimi |
pebibit i.
|
|
412 |
Bilgisayar |
(1024 tebibite denk) bir veri birimi |
pebibyte i.
|
|
413 |
Bilgisayar |
denk düşen |
corresponding s.
|
|
Informatics |
|
414 |
Bilişim |
denk öğeler mimarisi |
peer-to-peer architecture i.
|
|
Electric |
|
415 |
Elektrik |
denk empedans |
matched impedance i.
|
|
416 |
Elektrik |
denk şebeke |
equivalent network i.
|
|
Textile |
|
417 |
Tekstil |
pamuk eğirmede yumak sarma silindirinin bir traversine denk gelen iplik uzunluğu |
chase i.
|
|
Architecture |
|
418 |
Mimarlık |
yeni cumhuriyetin ilk kurulduğu döneme denk gelen neoklasik bir amerikan mimarisi tarzı |
federal style i.
|
|
Aeronautic |
|
419 |
Havacılık |
uçağın herhangi iki ana destek yüzeyinin açıklığındaki farkın yarısına denk gelen parametre |
overhang i.
|
|
Marine |
|
420 |
Denizcilik |
denk merkezi yüksekliği |
metacentric height i.
|
|
421 |
Denizcilik |
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan rütbe |
master gunnery sergeant i.
|
|
422 |
Denizcilik |
abd deniz piyade teşkilatında başçavuşun üsttü olup kıdemli başçavuşa denk olan erbaş |
master gunnery sergeant i.
|
|
Medical |
|
423 |
Medikal |
yılda her gün yirmilik bir pakete denk gelen sigara hesaplaması |
pack-year i.
|
|
Anatomy |
|
424 |
Anatomi |
kalpte akciğerlerin kaplamadığı kısma denk gelen, göğsün ön kısmında bulunan üçgen alan |
area of cardiac dullness i.
|
|
425 |
Anatomi |
(insan kafatasında) kanatsı çıkıntısının iç tarafına denk gelen bir kemik türü |
pterygoid bone i.
|
|
426 |
Anatomi |
(organın vb.) tam karşısına denk düşen |
apposable s.
|
|
427 |
Anatomi |
(organın vb.) tam karşısına denk düşen |
opposable s.
|
|
Psychology |
|
428 |
Psikoloji |
denk adalet |
distributive justice i.
|
|
Pharmaceutics |
|
429 |
Eczacılık |
bir ingiliz galonuna denk gelen sıvı ölçüm birimi |
congius i.
|
|
Optics |
|
430 |
Optik |
gözlük çerçevesinin şakağa denk gelen kısmı |
temple i.
|
|
Gastronomy |
|
431 |
Mutfak |
14-16 ons aralığına denk gelen bira ölçüm birimi |
sleeve i.
|
|
432 |
Mutfak |
(yaklaşık 354 mililitreye denk gelen) bir bira ölçüm miktarı |
sleever [obsolete] i.
|
|
Math |
|
433 |
Matematik |
(zar atıldığında aynı sayının denk gelme olasılığında olduğu gibi) belirli olayların oluşma olasılığını ele alan matematik dalı |
theory of chances i.
|
|
434 |
Matematik |
geçmişte kullanılan 4.62 litreye denk ingiliz sıvı ölçü birimi |
ale gallon i.
|
|
435 |
Matematik |
geçmişte kullanılan 4.62 litreye denk ingiliz sıvı ölçü birimi |
beer gallon i.
|
|
436 |
Matematik |
denk kümeler |
equivalent sets i.
|
|
437 |
Matematik |
denk önermeler |
equivalent statements i.
|
|
438 |
Matematik |
denk normlar |
equivalent norms i.
|
|
439 |
Matematik |
denk matrisler |
equivalent matrices i.
|
|
440 |
Matematik |
denk tabanlar |
equivalent bases i.
|
|
441 |
Matematik |
denk denklemler |
equivalent equations i.
|
|
442 |
Matematik |
denk metrikler |
equivalent metrics i.
|
|
443 |
Matematik |
denk kesirler |
equivalent fractions i.
|
|
444 |
Matematik |
denk formüller |
equivalent formulae i.
|
|
445 |
Matematik |
denk öğeler |
equivalent elements i.
|
|
446 |
Matematik |
denk üleşkeler |
equivalent fractions i.
|
|
447 |
Matematik |
kare matrisin her bir sırasının ona denk gelen sütun ile değiştirilmesi |
matrix transposition i.
|
|
448 |
Matematik |
bir dizide 10 üzeri 27 sayısına denk gelen sıra sayısı |
octillionth i.
|
|
449 |
Matematik |
bir dizide 10 üzeri 48 sayısına denk gelen sıra sayısı |
octillionth i.
|
|
450 |
Matematik |
10 üzeri 42'ye eşit asıl sayıya denk |
tredecillion s.
|
|
451 |
Matematik |
denk olan |
equivalent s.
|
|
452 |
Matematik |
beş katına denk gelen |
fivefold s.
|
|
453 |
Matematik |
(iki vektörlü operatör) eşleniğinin negatifine denk |
skew s.
|
|
Geometry |
|
454 |
Geometri |
iki eş yüzlü geometrik şeklin birebir denk olması |
homology i.
|
|
455 |
Geometri |
konik platformda birbirine denk gelen nokta |
conjugate point i.
|
|
456 |
Geometri |
iki çizginin denk gelme noktası |
point of concurrence i.
|
|
457 |
Geometri |
yayın iki ucuna denk gelen çizgi |
subtense i.
|
|
Physics |
|
458 |
Fizik |
9.74 kandelaya denk gelen fransız ışık birimi |
carcel [obsolete] i.
|
|
459 |
Fizik |
santimetre küpün binde birine denk gelen bir hacim ölçüm birimi |
lambda i.
|
|
460 |
Fizik |
kaynaktan gelen ışınlara dik ölçüldüğünde metre kare başına 1 candela'ya denk gelen parlaklık birimi |
nit i.
|
|
461 |
Fizik |
maddenin birim hacmini bir derece yükseltmek için gereken birim ısı miktarına denk düşen termal iletkenlik |
thermometric conductivity i.
|
|
462 |
Fizik |
izafiyet teorisine göre denk ve birbirine dönüştürülebilen kütle ve enerji |
mass-energy i.
|
|
463 |
Fizik |
b + s + c'ye denk kuantum sayısı |
hypercharge i.
|
|
Biology |
|
464 |
Biyoloji |
penis veya klitorise denk ilkel organ |
phallus i.
|
|
Marine Biology |
|
465 |
Deniz Biyolojisi |
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan balık familyası |
cetorhinidae i.
|
|
466 |
Deniz Biyolojisi |
bazı eski sınıflandırmalarda büyük camgöz köpek balıklarına denk olan cetorhinidae familyasından bir cins |
cetorhinus i.
|
|
Astronomy |
|
467 |
Gökbilim |
göksel kürede gözlemcinin bulunduğu yerin tam altına denk gelen nokta |
nadir point i.
|
|
468 |
Gökbilim |
yetmişaltı yıllık ya da dört metonik döngüye (ay döngüsüne) denk gelen dönem |
calippic cycle i.
|
|
469 |
Gökbilim |
yetmişaltı yıllık ya da dört metonik döngüye (ay döngüsüne) denk gelen dönem |
calippic period i.
|
|
470 |
Gökbilim |
dünya'dan güneşe ortalama mesafeye denk olup yaklaşık 150 milyon kilometreye tekabül eden güneş sistemindeki diğer gezegenler arasındaki astronomik mesafeleri ölçmekte kullanılan bir uzunluk birimi |
astronomical unit i.
|
|
471 |
Gökbilim |
(jülyen takvime göre ayın günlerinin aynı haftanın günlerine denk geldiği sürecin sonundaki) 28 yıllık zaman dilimi |
cycle of the sun i.
|
|
472 |
Gökbilim |
(jülyen takvime göre ayın günlerinin aynı haftanın günlerine denk geldiği sürecin sonundaki) 28 yıllık zaman dilimi |
cycle of sundays i.
|
|
473 |
Gökbilim |
paralaksı 1 olan bir gökcisminin uzaklığına denk ölçü birimi |
secpar i.
|
|
Zoology |
|
474 |
Zooloji |
omurgalılarda topuk kemiğine denk gelen kemik |
calcaneus i.
|
|
475 |
Zooloji |
keseli memelere denk bir gelişme aşamasına ulaştığı varsayılan, plasentalı memelilerin atalarına ait varsayımsal bir alt grup |
metatheria i.
|
|
476 |
Zooloji |
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik |
clavicle i.
|
|
477 |
Zooloji |
(bazı toynaklı ve etoburlarda insan köprücük kemiğine denk gelen) ilkel kemik |
clavicula i.
|
|
478 |
Zooloji |
(omurgalı hayvanlarda) dört ayaklılardaki ön ayağa denk gelen vücut parçası |
forelimb i.
|
|
Botanic |
|
479 |
Botanik |
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan triandria cinsi bitki |
triander i.
|
|
480 |
Botanik |
birbirinden farklı ve denk üç erkeklik organı olan bir bitki cinsi |
triandria i.
|
|
481 |
Botanik |
bitkide belirli bir kısmın karşısına denk gelen konum |
anteposition i.
|
|
Agriculture |
|
482 |
Tarım |
(buğday için) kabaca bir buşele denk ağırlık birimi |
firlot i.
|
|
483 |
Tarım |
(arpa, mısır) yarım buşele denk bir ağırlık birimi |
firlot i.
|
|
484 |
Tarım |
yaklaşık bir buşele denk tahıl miktarı |
firlot i.
|
|
485 |
Tarım |
yarım buşele denk tahıl miktarı |
firlot i.
|
|
Social Sciences |
|
486 |
Sosyal Bilimler |
eylül ayının 4. cumasına denk gelen gün |
american indian day i.
|
|
Education |
|
487 |
Eğitim |
genellikle üniversite döneminin ortasına denk gelen, öğrencilerin okuma veya araştırmaya yoğunlaşması amacıyla ders yapılmayan hafta |
reading week i.
|
|
Literature |
|
488 |
Edebiyat |
vurgunun son heceye denk geldiği ritmik vezin ölçüsü |
ascending rhythm i.
|
|
489 |
Edebiyat |
vurgunun son heceye denk geldiği ritmik vezin ölçüsü |
rising rhythm i.
|
|
490 |
Edebiyat |
(şiirde) hece ölçüsünün sonu kelimenin sonuna denk geldiğinde meydana gelen duraklama |
diaeresis i.
|
|
491 |
Edebiyat |
latin edebiyatının m.s. 14 ile 138 yılları arasına denk gelen dönemi |
silver age i.
|
|
492 |
Edebiyat |
dizeleri hece ve durak bakımından denk olmayan (şiir) |
unmetrical s.
|
|
493 |
Edebiyat |
son vurgusu sondan üçüncü heceye denk gelecek şekilde zengin kafiye içeren |
sdrucciola s.
|
|
Linguistics |
|
494 |
Dilbilim |
finike ya da benzeri ibranice alfabelerde lamed harfine denk gelen harf |
lamed i.
|
|
495 |
Dilbilim |
finike ya da benzeri ibranice alfabelerde lamed harfine denk gelen harf |
lamedh i.
|
|
496 |
Dilbilim |
fenike vb. semitik alfabelerde ibrani nun harfine denk gelen harf |
nun i.
|
|
497 |
Dilbilim |
fenike alfabesi gibi çeşitli semitik alfabelerde ibranicenin tet harfine denk gelen harf |
tet i.
|
|
498 |
Dilbilim |
fenike alfabesi gibi çeşitli semitik alfabelerde ibranicenin tet harfine denk gelen harf |
teth i.
|
|
499 |
Dilbilim |
bir foneme denk düşen harf veya harf kombinasyonu |
allograph i.
|
|
500 |
Dilbilim |
foneme denk düşen harf veya harf kombinasyonuyla ilgili |
allographic i.
|
|