faced - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

faced

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"faced" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
General
faced s. yüzlü
faced s. yüzü olan
Slang
faced s. sarhoş
faced s. zil zurna sarhoş
faced s. ayakta duramayacak kadar sarhoş
faced s. kör kütük sarhoş
faced s. karşı cins tarafından reddedilmiş
faced s. karşı cins tarafından geri çevrilmiş

"faced" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 329 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
two-faced s. iki yüzlü
General
bald-faced i. yüzünde beyaz leke olan kimse
pitch-faced stone i. kaba yonu taş
two-faced person i. iki yüzlü kimse
ugly faced i. çirkin surat
ogre-faced spider i. canavar yüzlü örümcek
open faced sandwich i. tek dilim/açık sandviç
po-faced [uk] i. (yüz) ifadesiz
po-faced [uk] i. (yüz) donuk
be faced with f. karşı çıkmak
be faced with f. yüz yüze gelmek
be sullen faced f. asık yüzlü olmak
be faced with a problem f. bir sorunla karşılaşmak
be faced with a problem f. sorunla karşılaşmak
be faced with a problem f. problemle karşılaşmak
be faced with a problem f. bir problemle karşılaşmak
be faced with a problem f. problem yaşamak
be faced with dilemma f. çelişki yaşamak
be faced with a crisis f. kriz yaşamak
be faced with problems f. sorunlarla karşılaşmak
be faced with problems f. problemlerle karşılaşmak
color someone (red-faced) f. yüzünü kızartmak
colour someone (red-faced) f. yüzünü kızartmak
be faced with f. karşı karşıya kalmak
be faced with the risk of being shot f. vurulma riskiyle karşı karşıya olmak
be faced with the risk of being shot f. vurulma tehlikesiyle karşı karşıya olmak
be bold-faced f. yüzsüz olmak
be brazen-faced f. yüzsüz olmak
bold faced s. küstah
bare faced s. yüzsüz
two faced s. yüze gülücü
two faced s. iki yüzlü
sour faced s. suratsız
poker faced s. ifadesiz yüz
bare faced s. arsız
double faced s. yüze gülücü
bold-faced s. küstah
bold-faced s. koyu renk yazılmış
bald-faced s. beyaz suratlı
brazen-faced s. (surat) mahkeme duvarı
bold-faced s. arsız
bold-faced s. yüzsüz
brazen-faced s. yırtık
brazen-faced s. pişkin
double-faced s. acem kılıcı gibi
chubby-faced s. ablak yüzlü
double-faced s. çift yüzlü
janus-faced s. ikiyüzlü
double-faced s. iki taraflı (kumaş)
double-faced s. iki yüzlü
grim-faced s. nemrut suratlı
double-faced s. ikiyüzlü
double-faced s. çift taraflı
straight-faced s. ifadesiz
smooth-faced s. mürai
two-faced s. ikiyüzlü
smooth-faced s. sakalsız
red-faced s. yüzü kızarmış
two-faced s. yüzlü
smooth-faced s. ikiyüzlü
straight-faced s. asık suratlı
two-faced s. riyakar
smooth-faced s. iki yüzlü
round-faced s. ablak yüzlü
po-faced s. suratsız
red-faced s. kıpkırmızı kesilmiş
open-faced s. açık yürekli
pitch-faced s. kaba yonu taş
sour-faced s. ekşi suratlı
horse-faced s. at suratlı
baby-faced s. bebek yüzlü
ugly faced s. çirkin suratlı
po-faced s. çatık kaşlı
po-faced s. sert bakışlı
the difficulty faced s. karşılaşılan zorluk
stone-faced s. duygusuz/soğuk
stone-faced s. duygularını belli etmeyecek şekilde ifadesiz bir yüzle/suratla
stony-faced s. duygusuz/soğuk
stony-faced s. duygularını belli etmeyecek şekilde ifadesiz bir yüzle/suratla
grim-faced s. asık suratlı
apple-faced s. tabak gibi/yusyuvarlak yüzlü
pimply-faced s. sivilce suratlı
fresh-faced s. genç
fresh-faced s. zinde ve genç görünen
tallow-faced s. beti benzi atmış
tallow-faced s. soluk benizli
red-faced s. utanmış
red-faced s. sinirden kıpkırmızı kesilmiş
two-faced s. kafa karıştıran
two-faced s. bulanık
two-faced s. belirsiz
bald-faced s. arsız
bald-faced s. yüzsüz
bald-faced s. ahlaksız
bald-faced s. utanmaz
bald-faced s. utanmaz
bald-faced s. bariz
bald-faced s. apaçık ortada
bald-faced s. aşikar
bald-faced s. utanmaz
bald-faced s. yüzsüz
janus-faced s. hilekar
janus-faced s. riyakar
janus-faced s. dediğiyle yaptığı bir olmayan
janus-faced s. polarite içeren
janus-faced s. zıtlıklara sahip
janus-faced s. birbirine zıt iki özelliği olan
whey-faced s. uçuk benizli
bell-faced s. belirgin bir yüzey konveksine sahip (çekiç)
-faced s. … yüzlü
-faced s. … yüzü olan
sad-faced s. sürekli üzgün görünen
sad-faced s. yüzünde hep üzgün bir ifade taşıyan
long-faced s. asık suratlı
long-faced s. suratı asık
long-faced s. üzgün
black-faced s. karanlık bir yönü olan
black-faced s. karanlık yüzlü
lean-faced s. ince yüzlü
white-faced s. soluk yüzlü (kimse)
white-faced s. beti benzi atmış
half-faced s. yarım yüz
half-faced s. profil gösteren
whey-faced s. uçuk benizli olan
whey-faced s. solgun
whey-faced s. soluk
whey-faced s. benzi atmış
wizen-faced s. buruşuk, zayıf ve solgun suratlı
wizen-faced s. suratı kaşık kadar olan
bold-faced s. küstah
hard-faced [dialect] [uk] s. yüzsüz
hard-faced [dialect] [uk] s. arsız
melamine-faced s. bir veya daha fazla yüzünde ince melamin tabakası bulunan
fair-faced s. açık tenli
fair-faced s. güzel yüzlü
hatchet-faced s. ince ve sivri suratlı
mulberry-faced s. mor yüzlü
mulberry-faced s. yüzü morarmış
mulberry-faced s. mor lekeli (yüz)
glass-faced s. başkasının duygularını yansıtan
long-faced s. uzun yüzlü
long-faced s. uzun suratlı
long-faced s. mutsuz
long-faced s. sıkıntılı
open-faced s. yanları açık
open-faced s. (kol saati) camı dışında kapağı olmayan
open-faced s. samimi bir yüzü olan
open-faced s. dürüst ifadeli
open-faced s. yüzü tıraşlı
open-faced s. sakalsız ve bıyıksız
open-faced s. maskesiz
open-faced s. gizlenmeyen
open-faced s. açık
open-faced s. aşikar
chub-faced s. ablak suratlı
dough-faced s. kolayca kalıplanabilir
dough-faced s. esnek
dough-faced s. bükülebilir
false-faced s. ikiyüzlü
false-faced s. münafık
false-faced s. riyakar
platter-faced s. tabak suratlı
platter-faced s. geniş ve düz suratlı
dirty-faced s. yüzü kirlenmiş
dog-faced s. yüzü köpeğe benzeyen
dog-faced s. köpek yüzlü
fiber-faced s. lifle kaplı
fiber-faced s. yüzü liften örülmüş
pug-faced s. pug cinsi köpek gibi küçük ve buruşuk suratlı
sharp-faced s. yüz hatları belirgin olan
sheep-faced s. aşırı utangaç
sheep-faced s. süklüm püklüm
sheep-faced s. mahcup
fresh-faced s. temiz yüzlü
smock-faced s. kız gibi
smock-faced s. kibar yüzlü
smock-faced s. yumuşak yüz hatlı
smock-faced s. kız gibi yüzü olan
smock-faced s. yumuşak hatlı
smooth-faced s. (özellikle kumaş) yumuşak dokulu
smooth-faced s. yumuşacık
smooth-faced s. pürüzsüz
smooth-faced s. saten hissi uyandıran
poker-faced s. vurdumduymaz
poker-faced s. duyarsız
poker-faced s. soğuk
poker-faced s. ilgisiz
poker-faced s. duygu dışı
poker-faced s. duygusuz
putty-faced s. (küçümseme amacıyla) beyaz suratlı
square-faced s. kare yüzlü
square-faced s. kare suratlı
square-faced s. standart yüze sahip
square-faced s. kare cepheli
square-faced s. yüzü köşeli
square-faced s. suratı köşeli
Colloquial
bare-faced lie i. su katılmamış yalan
bald-faced lie i. su katılmamış yalan
bald-faced liar i. bariz yalancı
bald-faced liar i. göz göre göre yalan söyleyen
bald-faced liar i. dümdüz yalan söyleyen
bald-faced liar i. arsız yalancı
bald-faced liar i. yüzsüz yalancı
bald-faced liar i. utanmaz yalancı
bald-faced liar i. apaçık yalan söyleyen
bald-faced liar i. utanmadan yalan söyleyen
bold-faced liar i. bariz yalancı
bold-faced liar i. göz göre göre yalan söyleyen
bold-faced liar i. dümdüz yalan söyleyen
bold-faced liar i. arsız yalancı
bold-faced liar i. yüzsüz yalancı
bold-faced liar i. utanmaz yalancı
bold-faced liar i. apaçık yalan söyleyen
bold-faced liar i. utanmadan yalan söyleyen
bold-faced liar i. güpegündüz yalan söyleyen
bold-faced lie i. bariz yalan
bold-faced lie i. apaçık bir şekilde yalan
bold-faced lie i. güpegündüz yalan
bold-faced lie i. su katılmamış yalan
bold-faced lie i. kuyruklu yalan
bold-faced lie i. katıksız yalan
weasel-faced s. sansar suratlı
weasel-faced s. yüzü çirkin, ince, keskin veya sivri hatlara sahip olan (kişi)
fresh-faced s. bıyığı yeni terlemiş
boot-faced s. çatık kaşlı
snotty-faced s. sümüklü
Idioms
bold-faced lie i. düpedüz yalan
bold-faced lie i. aşikar yalan
bold-faced lie i. cüretkarca yalan
bold-faced lie i. apaçık yalan
bold-faced liar i. cüretkar yalancı
bold-faced liar i. küstah yalancı
bold-faced liar i. göz göre göre yalan konuşan kişi
bold-faced liar i. yüzsüz yalancı
bold-faced liar i. arsız yalancı
dog-faced liar i. iflah olmaz yalancı
bald-faced lie i. kuyruklu yalan
bare-faced lie i. kuyruklu yalan
brazen-faced s. arsız
ashen-faced s. beti benzi atmış
ashen-faced s. yüzü kül gibi
ashen-faced s. yüzü bembeyaz olmuş
brazen-faced s. yüzsüz
Speaking
color him red-faced expr. onu utandır
Trade/Economic
demand function faced by a firm i. firmanın karşılaştığı talep fonksiyonu
be faced with a financial crisis f. finansal krize girmek
be faced with a financial crisis f. mali krize girmek
Law
bald-faced s. sözleşme yoluyla sınırlandırılmamış
bald-faced s. mülkiyet yoluyla sınırlandırılmamış
Technical
bush-faced masonry i. kaba yontma taş duvar
rock faced concrete panel i. taş yüzeyli beton pano
single-faced corrugated fibreboard i. tek yüzlü oluklu mukavva
janus-faced lock i. çift yüzlü kilit
janus-faced lock i. çift taraflı kilit
janus-faced lock i. kapının hem sağına hem soluna takılabilen kilit
two-faced s. iki yüzlü
double-faced s. her iki tarafı da astarlı olan (oluklu mukavva)
Computer
double-faced s. her iki tarafında da kayıt olan (plak)
Construction
fair-faced brickwork i. çıplak tuğla işi
flush-faced door i. düz yüzeyli kapı
concrete-faced rockfill dam i. ön yüzü beton kaplamalı kaya dolgu baraj
flush-faced door i. prese kapı
fair-faced brickwork i. sıvasız tuğla işi
brick faced i. tuğla kaplamalı duvar
rock-faced dressing i. taş yüzeyi desenli işleme
faced wall i. yüzü işlenmiş duvar
hard-faced s. sert yüzeyli
fair-faced [uk] s. sıvasız (tuğla örgü)
Woodworking
melamine-faced board i. melamin yüzlü levha
Automotive
copper faced hammer i. bakır çekiç
barrel faced ring i. bombeli segman
taper faced keystone ring i. çift taraflı trapez konik segman
taper faced napier ring i. konik yüzeyli burunlu segman
full faced clutch disc i. standart tip debriyaj diski
taper faced wedge type compression ring i. tek taraflı trapez konik segman
Printing
lean-faced s. ince
lean-faced s. dar
Gastronomy
open-faced s. (turta, sandviç) üst kaplamasız
Astronomy
two-faced star i. iki yüzlü yıldız
Zoology
grey-faced woodpecker i. gri ağaçkakan
black-faced bunting i. kara yüzlü kiraz kuşu
gray-faced woodpecker i. küçük yeşil ağaçkakan
andean short-faced bear i. gözlüklü ayı
andean short-faced bear i. venezuela'dan bolivya'ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan, gözlerinin etrafı açık renkli olan siyah-kahverengi bir ayı
dog-faced baboon i. cynocephalus cinsi babun
white-faced s. beyaz yüzlü (hayvan)
white-faced s. burnundan alnına uzanan beyaz lekesi olan (hayvan)
Botanic
five-faced bishop i. misk otu
five-faced bishop i. bostan karanfili
five-faced bishop i. ılıman bölgelerde yetişen küçük bir bitki
Environment
quarry-faced masonry i. ocakta çaplanmış taş duvar örgüsü
quarry-faced i. ocakta çaplanmış
Military
active faced-array radar i. aktif faz-sıralı radar
Printery
black-faced s. kalın yazı tipiyle yazılmış
light-faced s. göreceli olarak hafif ve ince çizgili fontla basılmış (basılı malzeme)
Ottoman Turkish
moon-faced s. mehlika
Ornithology
grey-faced petrel i. yeni zelanda'ya özgü koyu renkli bir fırtına kuşu
grey-faced petrel i. yeni zelanda'ya özgü koyu renkli bir fırtına kuşu
bald-faced widgeon (anas americana) i. amerika fiyusu
bald-faced widgeon (anas americana) i. amerikan yaban ördeği
black-faced crow i. avustralya'ya özgü bir kuş
yellow-faced grassquit i. orta ve güney amerika ile karayipler'de yaşayan, tiaris cinsi zeytin yeşili bir ispinoz
monkey-faced owl (tyto alba) i. bayağı peçeli baykuş
Entomology
white-faced hornet (vespula maculata) i. büyük eşek arısı
bald-faced hornet (vespula maculata) i. kel yüzlü eşek arısı
Slang
get shit-faced f. zil zurna olmak
bacon-faced [obsolete] s. sinekkaydı tıraş olmuş tombul surat
bacon-faced [obsolete] s. domuz götü gibi surat
bacon-faced s. tombul yanaklı
bacon-faced s. tombul pembe yanaklı
bacon-faced s. tombalak yüzlü
dough-faced s. soluk benizli
dough-faced s. beti benzi atmış
dough-faced s. yüzü bembeyaz
dough-faced s. yüzünün rengi atmış/solgun
dough-faced s. korkak
dough-faced s. ödlek
dough-faced s. cesaretsiz
dough-faced s. yüreksiz
British Slang
rat-faced s. ayakta duramayacak kadar sarhoş
shit-faced s. ayakta duramayacak kadar sarhoş
shit-faced s. kör kütük sarhoş
rat-faced s. kör kütük sarhoş
cunt-faced s. zil zurna sarhoş
shit-faced s. zil zurna sarhoş
rat-faced s. zil zurna sarhoş
Paleontology
short-faced bear i. küçük suratlı dev ayı
short-faced bear i. kısa yüzlü dev ayı
short-faced bear i. soyu tükenmiş bir ayı