aralıksız

Meanings of "aralıksız" in English Turkish Dictionary : 60 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	aralıksız	nonstop adj.
Tom talked nonstop for three hours. Tom üç saat boyunca aralıksız konuştu. More Sentences
2	Common Usage	aralıksız	continuously adv.
It rained continuously for three days. Üç gün boyunca aralıksız yağmur yağdı. More Sentences
General
3	General	aralıksız	uninterrupted adj.
Sami did uninterrupted fasting. Sami aralıksız oruç tuttu. More Sentences
4	General	aralıksız	straight adj.
I just worked 13 hours straight. 13 saat aralıksız çalıştım. More Sentences
5	General	aralıksız	incessant adj.
This incessant noise drives me mad. Bu aralıksız gürültü beni deli ediyor. More Sentences
6	General	aralıksız	non-stop adj.
I know you've been giving interviews non-stop since 9 AM. Sabah 9'dan beri aralıksız röportaj verdiğinizin farkındayım. More Sentences
7	General	aralıksız	straight adv.
Tom slept for twelve hours straight. Tom aralıksız 12 saat uyudu. More Sentences
Colloquial
8	Colloquial	aralıksız	on and on expr.
The lawyer spoke on and on. Avukat aralıksız konuştu. More Sentences
Technical
9	Technical	aralıksız	continuous adj.
Recurrent and continuous seizures occur when there is no apparent cause. Görünürde hiçbir sebep yokken yineleyen ve aralıksız nöbetler oluşur. More Sentences
General
10	General	aralıksız	perpetual adj.
11	General	aralıksız	intermissionless adj.
12	General	aralıksız	continued adj.
13	General	aralıksız	ceaseless adj.
14	General	aralıksız	running adj.
15	General	aralıksız	sustained adj.
16	General	aralıksız	relentless adj.
17	General	aralıksız	unbroken adj.
18	General	aralıksız	solid adj.
19	General	aralıksız	compact adj.
20	General	aralıksız	non stop adj.
21	General	aralıksız	unremitting adj.
22	General	aralıksız	unabating adj.
23	General	aralıksız	unceasing adj.
24	General	aralıksız	without space adj.
25	General	aralıksız	continual adj.
26	General	aralıksız	close-timbered adj.
27	General	aralıksız	constant adj.
28	General	aralıksız	rapid-fire adj.
29	General	aralıksız	unsleeping adj.
30	General	aralıksız	unspaced adj.
31	General	aralıksız	everliving adj.
32	General	aralıksız	riftless adj.
33	General	aralıksız	seamless adj.
34	General	aralıksız	irremissive adj.
35	General	aralıksız	contiguous adj.
36	General	aralıksız	continuate [obsolete] adj.
37	General	aralıksız	fast adj.
38	General	aralıksız	at a stretch adv.
39	General	aralıksız	without interruption adv.
40	General	aralıksız	on adv.
41	General	aralıksız	together adv.
42	General	aralıksız	unceasingly adv.
43	General	aralıksız	unremittingly adv.
44	General	aralıksız	over adv.
45	General	aralıksız	unremittedly adv.
46	General	aralıksız	ever adv.
47	General	aralıksız	contd (continued) abrev.
48	General	aralıksız	contd. (continued) abrev.
49	General	aralıksız	contin. (continued) abrev.
Phrases
50	Phrases	aralıksız	without cease adj.
51	Phrases	aralıksız	week in week out expr.
Colloquial
52	Colloquial	aralıksız	at all times expr.
Idioms
53	Idioms	aralıksız	off the reel [old-fashioned] adj.
54	Idioms	aralıksız	without letup expr.
Formal
55	Formal	aralıksız	unintermitted adj.
Technical
56	Technical	aralıksız	continual adj.
Telecom
57	Telecom	aralıksız	non-interlaced adj.
Biology
58	Biology	aralıksız	dense adj.
Archaic
59	Archaic	aralıksız	uncessant [obsolete] adj.
Slang
60	Slang	aralıksız	the pants off expr.

Meanings of "aralıksız" with other terms in English Turkish Dictionary : 86 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	aralıksız olarak	incessantly adv.
It rains incessantly. Aralıksız olarak yağmur yağıyor. More Sentences
2	General	aralıksız süre	stretch n.
3	General	aralıksız liste	compact list n.
4	General	aralıksız bir yıl çalışan saat	year clock n.
5	General	aralıksız detaylı inceleme	hawkeye n.
6	General	aralıksız süren ve ince olmayan zonklama sesi	grumbling n.
7	General	tekdüze sesle aralıksız konuşan kimse	droner n.
8	General	rahatsız edici ve aralıksız olan şey	drumfire n.
9	General	aralıksız vuruş hissi	drumming n.
10	General	aralıksız seri	contiguity [obsolete] n.
11	General	aralıksız olma	continuedness n.
12	General	aralıksız değişim	fluxion n.
13	General	tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak	drone v.
14	General	aralıksız sürmek	stream v.
15	General	aralıksız yapmak	perpetuate v.
16	General	aralıksız bir şekilde sarmak	windle [dialect] v.
17	General	iki fikir arasında aralıksız geçiş yapmak	segue v.
18	General	bir müzikten diğerine aralıksız geçmek	segue v.
19	General	aralıksız çalışan	perpetual adj.
20	General	aralıksız devam eden	around-the-clock adj.
21	General	şiddetli ve aralıksız yağmurdan sonra çamurlaşmış (at yarışı pisti)	muddy adj.
22	General	aralıksız konuşan	on [uk] adj.
23	General	parçaları aralıksız dizili	contiguous adj.
24	General	aralıksız bir hamlede ara vermeden	at a stretch adv.
25	General	aralıksız olarak	straightly adv.
26	General	aralıksız olarak	repeatedly adv.
27	General	aralıksız bir biçimde	sustainably adv.
28	General	aralıksız olarak	recurrently adv.
29	General	24 saat aralıksız	24 hours nonstop adv.
30	General	aralıksız bir şekilde	unremittingly adv.
31	General	aralıksız bir şekilde	unintermittedly adv.
32	General	aralıksız enerji ile	great guns adv.
33	General	aralıksız olarak	oftentimes adv.
34	General	aralıksız olarak	continuedly adv.
35	General	aralıksız olarak	solid adv.
Phrasals
36	Phrasals	aralıksız konuşmak	run on v.
37	Phrasals	aralıksız takip etmek	run into v.
38	Phrasals	aralıksız birbirini kovalamak	run into v.
39	Phrasals	aralıksız konuşmak	natter on v.
40	Phrasals	(bir şey) üzerinde aralıksız/durmadan çalışmak	toil over (something) v.
Colloquial
41	Colloquial	aralıksız konuşmak	talk (one's) pants off v.
42	Colloquial	aralıksız konuşmak	yak it up v.
43	Colloquial	günde üç saat aralıksız	three hours a day straight expr.
Idioms
44	Idioms	aralıksız olarak çalışma	working around the clock n.
45	Idioms	aralıksız olarak konuşan kimse	ratchet-mouth n.
46	Idioms	aralıksız olarak konuşan kimse	motor-mouth n.
47	Idioms	aralıksız olarak konuşan kimse	ratchet mouth n.
48	Idioms	aralıksız olarak konuşan kimse	a motor mouth n.
49	Idioms	aralıksız dik dik bakmak	fasten one's eyes upon v.
50	Idioms	aralıksız konuşmak	talk (one's) armoff v.
51	Idioms	aralıksız konuşmak	talk (one's) arms off v.
52	Idioms	aralıksız konuşmak	talk someone's arm off v.
53	Idioms	bütün gün aralıksız uyumak	sleep the clock round v.
54	Idioms	yirmi dört saat aralıksız çalışmak	work round the clock v.
55	Idioms	aralıksız konuşmak	talk twenty to the dozen v.
56	Idioms	(birini) aralıksız çalıştırmak	get run off (one's) feet v.
57	Idioms	(birini) aralıksız çalıştırmak	get rushed off (one's) feet v.
58	Idioms	yüksek sesle aralıksız konuşmak	have a loud mouth v.
59	Idioms	aralıksız çalışmak	have one's nose to the grindstone v.
60	Idioms	sık sık/aralıksız olarak bir şeyden şikayet etmek	ride (one's) hobby-horse v.
61	Idioms	sık sık/aralıksız olarak bir şeyle ilgili konuşmak	ride (one's) hobby-horse v.
62	Idioms	aralıksız konuşmak	like/love the sound of your own voice v.
63	Idioms	(birini) aralıksız çalıştırmak	run (one) off (one's) feet v.
64	Idioms	(birini) aralıksız çalıştırmak	run (one's) feet off v.
65	Idioms	aralıksız çalıştırmak	run feet off v.
66	Idioms	aralıksız/sürekli konuşan kimse	vaccinated with a victrola needle [old-fashioned] adj.
Formal
67	Formal	aralıksız bir şekilde	unintermitting adj.
Trade/Economic
68	Trade/Economic	aralıksız 24 saatlik işgünleri	working days of 24 consecutive hours n.
69	Trade/Economic	bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler	continuous processing n.
Technical
70	Technical	aralıksız ahşap kaplama	close boarding n.
71	Technical	aralıksız iksa	closed sheathing n.
72	Technical	atlama aralıksız metal oksit parafudrlar	metal oxide surge arresters without gaps n.
73	Technical	aralıksız çalıştırılan	continuous adj.
Computer
74	Computer	aralıksız liste	compact list n.
Informatics
75	Informatics	aralıksız liste	compact list n.
Aeronautic
76	Aeronautic	aralıksız buzlanma koruyucusu	gapless type ice guard n.
Mental Health
77	Mental Health	zihinsel bozuklukların tedavisinde çeşitli tedavi yöntemlerinin hep birlikte aralıksız bir şekilde uygulanması	total push n.
Printing
78	Printing	(nüshayı) aralıksız yazmak	single-space v.
79	Printing	(baskı veya yazı tipi) aralıksız	single-spaced adj.
Agriculture
80	Agriculture	(tarlayı) gübre kullanmaksızın aralıksız ekmek	mine v.
81	Agriculture	aralıksız ekim yaparak (toprağın) bereketini tüketmek	overcrop v.
Military
82	Military	aralıksız saldırılarla taciz etmek	harass v.
Printery
83	Printery	aralıksız yazma	single-spacing n.
Archaic
84	Archaic	aralıksız gezi	stretch n.
85	Archaic	aralıksız yürüyüş	stretch n.
Slang
86	Slang	aralıksız içme	bender n.