kesilmek - Turkish English Dictionary

kesilmek

Meanings of "kesilmek" in English Turkish Dictionary : 49 result(s)

Turkish English
Common Usage
kesilmek be cut v.
The grass was growing so quickly, it had to be cut every week.
Çimler o kadar hızlı büyüyordu ki, her hafta kesilmesi gerekiyordu.

More Sentences
General
kesilmek be interrupted v.
The television show was interrupted by a special news report.
Televizyon programı özel bir haberle kesildi.

More Sentences
kesilmek fall v.
Equally, the bill for enlargement must not fall to the richest.
Aynı şekilde, genişlemenin faturası da en zenginlere kesilmemelidir.

More Sentences
kesilmek die away v.
The sound of the parade died away.
Geçit töreninin sesi kesildi.

More Sentences
kesilmek go off v.
When the electricity went off everyone was rushing about in a state of confusion.
Elektrik kesildiğinde herkes şaşkınlık içinde koşuşturuyordu.

More Sentences
kesilmek turn v.
Layla turned white.
Layla bembeyaz kesildi.

More Sentences
kesilmek die down v.
The wind gradually died down.
Rüzgar yavaş yavaş kesildi.

More Sentences
kesilmek cease v.
The cheering ceased.
Tezahürat kesildi.

More Sentences
kesilmek stop v.
Has anyone ever told you that you stop breathing when you're asleep?
Size hiç uykunuz sırasında nefesinizin kesildiğini söyleyen oldu mu?

More Sentences
kesilmek go out v.
Animals suffer as a result, and the call must now go out for animals to be slaughtered at the nearest abattoir.
Sonuç olarak hayvanlar acı çekmektedir ve artık hayvanların en yakın mezbahada kesilmesi için çağrı yapılmalıdır.

More Sentences
kesilmek drop v.
Any violations should be penalised by a drop in financial support.
Herhangi bir ihlal, mali desteğin kesilmesiyle cezalandırılmalıdır.

More Sentences
kesilmek trail v.
His voice trailed off and he remained silent.
Sesi kesildi ve sessiz kaldı.

More Sentences
kesilmek break v.
The Commission tabled this proposal when talks between the social partners broke down in May 2001.
Komisyon, sosyal ortaklar arasındaki görüşmelerin Mayıs 2001'de kesilmesi üzerine bu öneriyi sunmuştur.

More Sentences
Technical
kesilmek sever v.
At the same time, all Hamas's financial lines need to be severed.
Aynı zamanda Hamas'ın tüm finansal hatlarının kesilmesi gerekiyor.

More Sentences
kesilmek cut v.
The meat cuts tough.
Et zor kesiliyor.

More Sentences
General
kesilmek go v.
kesilmek be clipped v.
kesilmek be sheared v.
kesilmek turn sour v.
kesilmek curdle v.
kesilmek close down v.
kesilmek quit v.
kesilmek become v.
kesilmek let up v.
kesilmek pretend to be v.
kesilmek fall for somebody v.
kesilmek turn into v.
kesilmek dry up v.
kesilmek sour v.
kesilmek be exhausted v.
kesilmek go sour v.
kesilmek clot v.
kesilmek be at a standstill v.
kesilmek intermit v.
kesilmek present oneself as v.
kesilmek go down v.
kesilmek surcease v.
kesilmek yearn [scottish] v.
kesilmek lin [dialect] v.
kesilmek dampen v.
kesilmek shred v.
Phrasals
kesilmek let up v.
Colloquial
kesilmek fall for in a big way v.
Idioms
kesilmek head south v.
Law
kesilmek quit v.
Technical
kesilmek surcease v.
Slang
kesilmek dub (in) v.
kesilmek dub (up) v.
kesilmek dub (out) v.

Meanings of "kesilmek" with other terms in English Turkish Dictionary : 337 result(s)

Turkish English
General
taş kesilmek be petrified v.
I was petrified.
Taş kesilmiştim.

More Sentences
nefesi kesilmek gasp v.
They all gasped.
Hepsinin nefesi kesildi.

More Sentences
kaskatı kesilmek stiffen v.
Tom stiffened.
Tom kaskatı kesildi.

More Sentences
kulak kesilmek be all ears v.
We were all ears.
Hepimiz kulak kesildik.

More Sentences
sapsarı kesilmek turn pale v.
He turned pale when he heard that news.
Haberi duyduğunda sapsarı kesildi.

More Sentences
(telefon hattı) kesilmek go dead v.
The line went dead.
Hat kesildi.

More Sentences
kafası kesilmek be decapitated v.
Many of the prisoners were decapitated.
Mahkumların çoğunun kafası kesilmişti.

More Sentences
kafası kesilmek be beheaded v.
Antoine Lavoisier was beheaded during the French revolution.
Antoine Lavoisier Fransız devrimi sırasında kafası kesilerek öldürüldü.

More Sentences
(rüzgâr) kesilmek still v.
The wind stilled, and the sun came out.
Rüzgar kesildi ve güneş çıktı.

More Sentences
Idioms
kulak kesilmek be all ears v.
We were all ears.
Hepimiz kulak kesildik.

More Sentences
kulak kesilmek be all ears v.
We were all ears.
Hepimiz kulak kesildik.

More Sentences
kulak kesilmek be all ears v.
We were all ears.
Hepimiz kulak kesildik.

More Sentences
General
kesilmek bilmeyen iştahın varsayımsal kaynağı maw n.
buz kesilmek freeze v.
ilişiği kesilmek be dismissed v.
kuvveti kesilmek bate v.
barut kesilmek hit the roof v.
arkası kesilmek run out v.
aslan kesilmek throw one's weight about v.
hızı kesilmek stall v.
kuvveti kesilmek fail v.
kesilmek (yağmur) let up v.
dikkat kesilmek pore v.
kesilmek (süt) set v.
kalıp kesilmek be petrified v.
aslan kesilmek be as strong as a lion v.
buz kesilmek stand aghast v.
sinir kesilmek become all nerves v.
takati kesilmek languish v.
nefesi kesilmek be winded v.
nefesi kesilmek gasp for breath v.
abanoz kesilmek become like ebony v.
abanoz kesilmek harden extremely v.
buz kesilmek be frozen v.
mosmor kesilmek turn red in the face v.
süt kesilmek sour v.
put kesilmek be petrified v.
barut kesilmek fly into a rage v.
eli ayağı buz kesilmek freeze v.
gürültü yavaş yavaş kesilmek die away v.
dikkat kesilmek be all ears v.
buz kesilmek be stunned v.
arkası kesilmek discontinue v.
elden ayaktan kesilmek be limp and helpless v.
kuvveti kesilmek flag v.
süt kesilmek clot v.
düşman kesilmek behave like an enemy v.
iflahı kesilmek be exhausted v.
taş kesilmek petrify v.
kuzu kesilmek become as gentle as a lamb v.
nefesi kesilmek be out of breath v.
kazık kesilmek become very rigid v.
soluğu kesilmek be out of breath v.
ilişiği kesilmek be discharged v.
canavar kesilmek become brutal v.
kulak kesilmek prick up one's ears v.
eli ayağı buz kesilmek be very cold v.
nefesi kesilmek flag v.
arkası kesilmek cease v.
kulak kesilmek be on the watch v.
sütü kesilmek dry v.
iştahı kesilmek lose one's appetite v.
arkası kesilmek surcease v.
bembeyaz kesilmek be extremely scared v.
bembeyaz kesilmek be extremely shocked v.
canavar kesilmek become merciless and fierce v.
taş kesilmek be dumbfounded v.
soluğu kesilmek outbreathe v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek walk on air v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut off v.
soluğu kesilmek gasp v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut out v.
soluğu kesilmek gasp for breath v.
buz kesilmek congeal v.
süt kesilmek curdle v.
sütten kesilmek dry v.
dikkat kesilmek pay attention to v.
irtibatı kesilmek lose contact v.
irtibatı kesilmek be disconnected v.
irtibat kesilmek be disconnected v.
irtibat kesilmek lose contact v.
bülbül kesilmek sing out v.
bülbül kesilmek outspeak v.
nefesi kesilmek be short of breath v.
pür dikkat kesilmek pay utmost attention v.
ışıklar kesilmek black out v.
(elektrikler) kesilmek (for lights) to go dead v.
ışıklar kesilmek (for lights) to go dead v.
(elektrikler) kesilmek (for lights) to go out v.
elektrikler kesilmek black out v.
ışıklar kesilmek (for lights) to go out v.
elektrik kesilmek black out v.
yemeden içmeden kesilmek stop eating v.
(elektrik) kesilmek (power) go out v.
pürdikkat kesilmek become all attention v.
taş kesilmek lithify v.
sesi kesilmek go silent v.
dikkat kesilmek turn v.
dikkat kesilmek hang v.
bağlantısı kesilmek unplug v.
dikkat kesilmek key v.
takati kesilmek langure v.
(süt) kesilmek lapper [scotland] v.
güçten kesilmek bonk v.
(fırtına, kötü hava koşulları) kesilmek break v.
(deniz feneri ışığı) düzenli aralıklarla kesilmek occult v.
sütü kesilmek run [dialect] v.
sütü kesilmek quail v.
testereyle kesilmek saw v.
bülbül kesilmek outsing v.
dikkat kesilmek prick v.
(bir şeye) önceden dikkat kesilmek prefocus v.
dikkat kesilmek sink v.
(süt) kesilmek crud [dialect] v.
(süt) kesilmek cruddle [dialect] v.
soluğu kesilmek smother v.
nefesi kesilmek choke v.
Phrasals
bembeyaz kesilmek blanch with something v.
dikkat kesilmek zero in on something v.
sütü kesilmek go dry v.
sütten kesilmek go dry v.
şiddeti kesilmek go down v.
(bir şey karşısında) sapsarı kesilmek pale at something v.
sus pus kesilmek cringe before someone or something v.
birden bire kesilmek cut off v.
bağlantısı kopmak/kesilmek drop out v.
(bir şeyle karşılaşınca) yüzü kül/kireç kesilmek blanch at (something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (something) to (someone or something) v.
'-e dikkat kesilmek keep on v.
ile/-den bembeyaz kesilmek blanch with v.
(bir duyguyla/duygudan) bembeyaz kesilmek blanch with (an emotion) v.
bir şeyden kıpkırmızı kesilmek blush with something v.
-den kıpkırmızı kesilmek blush with v.
(bir duygudan) kıpkırmızı kesilmek blush with (an emotion) v.
sesi kesilmek break up v.
ordudan ilişiği kesilmek chapter out v.
karşısında sus pus kesilmek cringe before v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek listen for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek listen for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek listen out for (someone or something) [uk] v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek listen out for (someone or something) [uk] v.
sapsarı kesilmek pale at v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet on (someone or something) v.
elektrik kesilmek/gitmek surge out v.
dikkat kesilmek snap to v.
Colloquial
ayakları yerden kesilmek tread on air v.
soluğu kesilmek have no breath left v.
taş kesilmek shut up like a clam v.
gücü kuvveti kesilmek do (one's) dash v.
ses bağlantısı kesilmek cut out v.
bir anda kesilmek cut out v.
aniden kesilmek cut out v.
beklenmedik bir şekilde kesilmek cut out v.
pat diye kesilmek cut out v.
bağlantısı kesilmek/kopmak be out v.
nefesi kesilmek puff and pant v.
nefesi kesilmek puff and blow v.
iştahı kesilmek be off (one's) feed v.
yemeden içmeden kesilmek be off (one's) feed v.
iştahtan kesilmek be off (one's) feed v.
yemeden içmeden kesilmek be off your food v.
iştahı kesilmek be off your food v.
iştahtan kesilmek be off your food v.
iştahı kesilmek be off feed v.
yemeden içmeden kesilmek be off feed v.
Idioms
başı kesilmek lose one's head v.
göz kesilmek (one's) eyes are out on stalks v.
ilişiği kesilmek be given the hook v.
kül/kireç kesilmek look as if (one) has seen a ghost v.
(dışsal bir nedenle) planları yarıda kesilmek be blown off course v.
korkudan kaskatı kesilmek be scared silly to death v.
korkudan kaskatı kesilmek be scared stiff to death v.
satışların/işin önü kesilmek be put out of business v.
bembeyaz kesilmek a chill runs/goes down (one's) spine v.
bembeyaz kesilmek a chill runs/goes down somebody’s spine v.
ilişiği kesilmek clear (one's) desk v.
adetten kesilmek go through the change v.
bembeyaz kesilmek go as white as a sheet v.
barut kesilmek burn with a low blue flame v.
barut kesilmek be hot under the collar v.
barut kesilmek get one's back up v.
dikkat kesilmek all eyes and ears v.
dikkat kesilmek have an ear to the ground v.
dikkat kesilmek have one's wits about one v.
dikkat kesilmek keep one's eyes peeled for v.
dikkat kesilmek keep an ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep one's eyes peeled/skinned v.
dikkat kesilmek have one's ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep one's eye on the ball v.
dikkat kesilmek keep one's eyes open for v.
dikkat kesilmek prick up its ears v.
dikkat kesilmek snap to attention v.
ciddi/büyük oranda kesilmek be cut to the bone v.
dermanı kesilmek be done in v.
dikkat kesilmek keep one's wits about one v.
dermanı kesilmek be all done in v.
dikkat kesilmek prick up one's ears v.
dikkat kesilmek sit up and take notice v.
dikkat kesilmek keep one's weather eye open v.
dikkat kesilmek keep one's ear to the ground v.
hayretten taş kesilmek be struck dumb v.
ifrit kesilmek fly into a fury v.
kulak kesilmek have an ear to the ground v.
kıpkırmızı kesilmek blush/flush to the roots of your hair v.
nefesi kesilmek get out of wind v.
kemik gözükünceye kadar kesilmek be cut to the bone v.
kulak kesilmek hang on someone's lips v.
nefesi kesilmek be out of wind v.
kulak kesilmek have one's ear to the ground v.
kulak kesilmek keep one's ear to the ground v.
kıpkırmızı kesilmek go beetroot red v.
kulak kesilmek cock an ear v.
nefesi kesilmek get out of breath v.
nefesi kesilmek be out of breath v.
kıpkırmızı kesilmek go as red as a beet v.
kıpkırmızı kesilmek go as red as a beetroot v.
kıpkırmızı kesilmek go beet red v.
kulak kesilmek keep an ear to the ground v.
put kesilmek become as still as a statue v.
put kesilmek shut up like a clam v.
takımdan kesilmek take an early bath v.
(mutluluktan) ayakları yerden kesilmek walk on air v.
(ilişki) kesilmek break off v.
(birden) dikkat kesilmek spring to attention v.
yemeden içmeden kesilmek be off one's oats v.
yarıda kesilmek cut (one) down in (one's) prime v.
kulak kesilmek perk up (one's) ears v.
dikkat kesilmek perk up (one's) ears v.
kulak kesilmek pin back (one's) ears v.
kulak kesilmek pin back your ears [old-fashioned] [uk] v.
dikkat kesilmek pin back your ears [old-fashioned] [uk] v.
dikkat kesilmek cock an eye at somebody/something v.
kulak kesilmek cock an ear at somebody/something v.
dikkat kesilmek cock an ear at somebody/something v.
(bir şeye) dikkat kesilmek have (one's) eyes glued to (something) v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek have an eye out for (someone or something) v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek have (one's) eye out for (someone or something) v.
ilişiği kesilmek give someone the hook [us] v.
(bir şeyin) fikriyle bile kül/kireç kesilmek pale at the notion of (something) v.
(bir şeyin) fikriyle bile kül/kireç kesilmek pale at the thought of (something) v.
(birinin) eli ayağı buz kesilmek put (one) back on (one's) heels v.
ayağı yerden kesilmek be higher than a kite v.
birbirine düşman kesilmek be little love lost between (two people) v.
(biri) yemeden içmeden kesilmek be off (one's) food v.
(birinin) iştahı kesilmek be off (one's) food v.
dikkat kesilmek have one's eyes glued to (something) v.
heyecandan nefesi kesilmek hold one's breath v.
nefesi kesilmek hold your breath v.
(biriyle) iletişimi zamanla kesilmek lose trace of (someone) v.
barut kesilmek set (one's) back up v.
kulak kesilmek bend an ear v.
ayağı yerden kesilmek walk on sunshine v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an eye at (someone or something) v.
dikkat kesilmek have an ear close to the ground v.
kulak kesilmek have an ear close to the ground v.
dikkat kesilmek have one's ear close to the ground v.
kulak kesilmek have one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek be all ears v.
dikkat kesilmek be all ears v.
bembeyaz kesilmek be (as) white as snow v.
bembeyaz kesilmek/olmak be as white as a sheet v.
hayalet gibi bembeyaz kesilmek be as white as a sheet v.
(iki kişi) birbirine düşman kesilmek be no love lost between (two people) v.
mosmor olmak/kesilmek be red in the face v.
(bir şeyden) taş kesilmek be struck dumb (with something) v.
ayakları yerden kesilmek be swept off (one's) feet v.
nefesi/soluğu kesilmek catch (one's) breath v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek cock an ear at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an ear at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an eye at (someone or something) v.
kulak kesilmek cock your ear v.
biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek lose contact with someone or something v.
biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek lose touch with someone or something v.
bıçak gibi kesilmek die a death [uk] v.
bıçak gibi kesilmek die the death [uk] v.
gücü kuvveti kesilmek do your dash v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek float/walk on air v.
aniden kesilmek get the ax v.
bıçak gibi kesilmek get the ax v.
aniden kesilmek get the axe v.
bıçak gibi kesilmek get the axe v.
aniden kesilmek get the chop v.
bıçak gibi kesilmek get the chop v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek have (one's) eye out for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek have an eye out for (someone or something) v.
dikkat kesilmek have your wits about you v.
dikkat kesilmek keep a weather eye open v.
dikkat kesilmek keep one's weather eye open v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek keep a weather eye on (someone or something) [uk/australia] v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek keep an ear out (for someone or something) v.
kulak kesilmek keep an ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep an ear close to the ground v.
kulak kesilmek keep one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep eye on the ball v.
dikkat etmek/kesilmek keep eye out v.
dikkat kesilmek keep eyes open v.
dikkat kesilmek keep eyes peeled v.
dikkat kesilmek keep weather eye open v.
dikkat kesilmek keep wits about v.
dikkat kesilmek keep an ear to the ground v.
kulak kesilmek keep an ear to the ground v.
dikkat kesilmek have an ear to the ground v.
kulak kesilmek have an ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep/have your ear to the ground v.
kulak kesilmek keep/have your ear to the ground v.
dikkat kesilmek have an ear close to the ground v.
kulak kesilmek have an ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep/have your ear close to the ground v.
kulak kesilmek keep/have your ear close to the ground v.
kül/kireç kesilmek look as if you have seen a ghost v.
kül/kireç kesilmek look like (one) has seen a ghost v.
iştahı kesilmek lose appetite v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose contact (with one) v.
irtibatı kesilmek lose touch v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose touch (with one) v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose track of (someone) v.
bir şeyle/biriyle irtibatı kesilmek lose track of something/someone v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (one's) attention (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (one's) eyes on (someone or something) v.
-e dikkat kesilmek rivet gaze on v.
Trade/Economic
bir tarafı kesilmek suretiyle iptal edilmiş çek mutilated check n.
Politics
dikkat kesilmek head attention v.
Industry
süpürgeleri istenen uzunlukta kesilmek üzere makineye yerleştiren işçi clipper n.
Technical
bir süre kesilmek intermit v.
bağlantısı kesilmek disengage v.
Computer
(bilgisayar) internet bağlantısı kesilmek go down v.
Marine
(pompanın) suyu kesilmek lose the fang v.
Medical
(ilaç) azaltılarak kesilmek taper v.
Gastronomy
(süt) kesilmek curdle v.
(süt) kesilmek sheal [dialect] v.
Geography
yeryüzüyle teması kesilmek occlude v.
Sport
yüksek hızda motor sürerken yerle teması kesilmek yump v.
Archaic
dikkat kesilmek distinguish v.
British Slang
bembeyaz kesilmek pull a whitey v.
bembeyaz kesilmek throw a whitey v.