|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
birlik askerleri |
union troops i.
|
|
More than half of the Union troops were captured.
Birlik askerlerinin yarısından fazlası esir alındı.
More Sentences
|
2 |
Genel |
(kuzey irlanda) birlik yanlısı |
loyalist i.
|
|
Loyalists supported the royal family.
Birlik yanlıları kraliyet ailesini destekliyordu.
More Sentences
|
3 |
Genel |
birlik olmak |
gang up f.
|
|
The army and the air force and the State Department have ganged up to keep me from getting married.
Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Devlet departmanı benim evlenmemi engellemek için birlik oldular.
More Sentences
|
4 |
Genel |
birlik olmak |
unionize f.
|
|
Money talks in American politics more than it does within our Union.
Amerikan siyasetinde para, Birliğimizde olduğundan daha fazla konuşur.
More Sentences
|
5 |
Genel |
birlik olmak |
unite f.
|
|
I am sure we can all agree on the need to unite to combat terrorism.
Eminim ki hepimiz terörizmle mücadele için birlik olmamız gerektiği konusunda hemfikiriz.
More Sentences
|
Idioms |
|
6 |
Deyim |
birlik olmuş |
in cahoots expr.
|
|
The two of you are in cahoots against me!
İkiniz bana karşı birlik olmuşsunuz!
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
7 |
Ticaret/Ekonomi |
parasal birlik |
monetary union i.
|
|
But there will be no opting out of monetary union either.
Ancak parasal birlikten çıkmak da söz konusu olmayacaktır.
More Sentences
|
Politics |
|
8 |
Siyasal |
birlik ve beraberlik |
unity and solidarity i.
|
|
That will only encourage Saddam Hussein and weaken Europe's unity and solidarity.
Bu sadece Saddam Hüseyin'i cesaretlendirecek ve Avrupa'nın birlik ve beraberliğini zayıflatacaktır.
More Sentences
|
9 |
Siyasal |
parasal birlik |
monetary union i.
|
|
But there will be no opting out of monetary union either.
Ancak parasal birlikten çıkmak da söz konusu olmayacaktır.
More Sentences
|
10 |
Siyasal |
ulusal birlik |
national unity i.
|
|
They were accused of involvement in an attack using explosives and of sabotaging national unity.
Patlayıcıların kullanıldığı bir saldırıya karışmakla ve ulusal birliği sabote etmekle suçlandılar.
More Sentences
|
11 |
Siyasal |
(hindistan'da) birlik bölgesi |
union territory i.
|
|
Lakshadweep is a union territory of India.
Lakshadweep, Hindistan'a ait bir birlik bölgesidir.
More Sentences
|
12 |
Siyasal |
birlik olmak |
unionize f.
|
|
Money talks in American politics more than it does within our Union.
Amerikan siyasetinde para, Birliğimizde olduğundan daha fazla konuşur.
More Sentences
|
General |
|
13 |
Genel |
sosyal birlik |
alliance i.
|
|
14 |
Genel |
mekanize birlik |
mechanized unit i.
|
|
15 |
Genel |
birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk |
colony i.
|
|
16 |
Genel |
zırhlı birlik |
squadron i.
|
|
17 |
Genel |
bir grup içindeki birlik ruhu |
esprit de corps i.
|
|
18 |
Genel |
yönetime el koyan askeri birlik |
junta i.
|
|
19 |
Genel |
biyolojide takımlardan oluşan birlik |
class i.
|
|
20 |
Genel |
ekonomik birlik |
economic union i.
|
|
21 |
Genel |
birlik felsefesi |
monism i.
|
|
22 |
Genel |
öncü birlik |
scout i.
|
|
23 |
Genel |
birlik bayrağı |
union flag i.
|
|
24 |
Genel |
ekonomik ve parasal birlik |
economic and monetary union i.
|
|
25 |
Genel |
birlik olma |
alliance i.
|
|
26 |
Genel |
dörtte birlik bölüm |
quarter i.
|
|
27 |
Genel |
erkek üniversite öğrencilerine ait birlik |
fraternity i.
|
|
28 |
Genel |
sosyal birlik |
togetherness i.
|
|
29 |
Genel |
sosyal birlik |
social unity i.
|
|
30 |
Genel |
dalların bir araya gelmesiyle oluşan birlik |
phylum i.
|
|
31 |
Genel |
öncü birlik |
vanguard i.
|
|
32 |
Genel |
onda birlik |
decile i.
|
|
33 |
Genel |
parlementolar arası birlik |
inter-parliamentary union i.
|
|
34 |
Genel |
top ateşiyle ölmesi kuvvetle muhtemel birlik |
fresh fish i.
|
|
35 |
Genel |
top ateşiyle ölmesi kuvvetle muhtemel birlik |
cannon fodder i.
|
|
36 |
Genel |
kültürel birlik |
cultural unity i.
|
|
37 |
Genel |
istatistiki birlik |
statistical unit i.
|
|
38 |
Genel |
birlik/bütünlük eksikliği/yoksunluğu |
lack of unity i.
|
|
39 |
Genel |
birlik ve beraberlik |
fraternity i.
|
|
40 |
Genel |
barış, sevgi, birlik ve saygı |
plur (peace, love, unity, and respect) i.
|
|
41 |
Genel |
alay (askeri birlik) |
regiment i.
|
|
42 |
Genel |
çekirdek birlik |
skeleton force i.
|
|
43 |
Genel |
demokrasi ve milli birlik günü |
democracy and national unity day i.
|
|
44 |
Genel |
mesleki birlik |
order i.
|
|
45 |
Genel |
otuz sekizde birlik kısım |
thirty-eighth i.
|
|
46 |
Genel |
otuz beşte birlik kısım |
thirty-fifth i.
|
|
47 |
Genel |
otuz birde birlik kısım |
thirty-first i.
|
|
48 |
Genel |
otuz dörtte birlik kısım |
thirty-fourth i.
|
|
49 |
Genel |
otuz dokuzda birlik kısım |
thirty-ninth i.
|
|
50 |
Genel |
otuz ikide birlik kısım |
thirty-second i.
|
|
51 |
Genel |
otuz yedide birlik kısım |
thirty-seventh i.
|
|
52 |
Genel |
otuz altıda birlik kısım |
thirty-sixth i.
|
|
53 |
Genel |
otuz üçte birlik kısım |
thirty-third i.
|
|
54 |
Genel |
şahsi birlik |
personal union i.
|
|
55 |
Genel |
yirmi ikide birlik parça |
twenty-second i.
|
|
56 |
Genel |
ordunun işleyişini ve birlik komutanının kararlarını etkileyen koşullar ve durumlar |
uncertain environment i.
|
|
57 |
Genel |
kalkanın üst üçte birlik kısmı |
chief i.
|
|
58 |
Genel |
öncü birlik |
vant-courier i.
|
|
59 |
Genel |
mareşalin emrindeki birlik |
marshalcy [obsolete] i.
|
|
60 |
Genel |
birlik üyelik kaydı |
book i.
|
|
61 |
Genel |
yanlış birlik |
misunion i.
|
|
62 |
Genel |
uygunsuz birlik |
misunion i.
|
|
63 |
Genel |
gizlice konuşlandırılan askeri birlik |
bushment [obsolete] i.
|
|
64 |
Genel |
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan bir arma işareti |
giron i.
|
|
65 |
Genel |
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan bir arma işareti |
gyron i.
|
|
66 |
Genel |
organize birlik |
choir i.
|
|
67 |
Genel |
organize birlik |
quire i.
|
|
68 |
Genel |
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu |
guerilla i.
|
|
69 |
Genel |
özellikle gerilla savaşında düşman hattının arkasında çarpışan müfreze birlik mensubu |
guerrilla i.
|
|
70 |
Genel |
aynı sınıfa ait veya benzer çıkarları ve hedefleri olan kimselerden oluşan birlik |
guild i.
|
|
71 |
Genel |
(orta çağ'da) belirli bir zanaat veya ticaretle uğraşan kimselerden oluşup mesleklerinin ve meslektaşlarının refahı için çalışan ve bazen yönetime katılan bir birlik |
guild i.
|
|
72 |
Genel |
birlik ve beraberlik |
unity and togetherness i.
|
|
73 |
Genel |
ortak ilgi alanına sahip kişilerin oluşturduğu birlik |
confrerie i.
|
|
74 |
Genel |
birlik sağlamak |
achieve unity i.
|
|
75 |
Genel |
(birlik, araç) tüm unsurların birbirini takip ettiği oluşum |
column i.
|
|
76 |
Genel |
bazı faaliyetleri bastırmak için güç kullanan silahlı birlik üyesi |
cossack i.
|
|
77 |
Genel |
küçük askeri birlik |
maniple [obsolete] i.
|
|
78 |
Genel |
(hipodromun iç korkuluklarında sekizde birlik mil aralıklarla) mesafe işareti |
pole i.
|
|
79 |
Genel |
15 temmuz demokrasi ve milli birlik günü |
july 15 democracy and national unity day i.
|
|
80 |
Genel |
birlik hissi |
fellow-feeling i.
|
|
81 |
Genel |
askeri birlik unsurları arasındaki (enine) boşluk |
interval i.
|
|
82 |
Genel |
küçük askeri birlik |
peloton i.
|
|
83 |
Genel |
kalkanın üst bölümünün en alttaki dörtte birlik kısmında yer alan dar ve yatay şerit |
fillet i.
|
|
84 |
Genel |
(fransa'da) bir silahlı birlik |
ordonnance i.
|
|
85 |
Genel |
askeri birlik |
outfit i.
|
|
86 |
Genel |
askeri birlik |
phalanx i.
|
|
87 |
Genel |
öncü birlik |
scurrier [obsolete] i.
|
|
88 |
Genel |
öncü birlik |
scurriour i.
|
|
89 |
Genel |
kırk birlik miktar |
forty-one i.
|
|
90 |
Genel |
daimi bir birlik kurmanın öncesinde yapılan toplantı |
preunion i.
|
|
91 |
Genel |
az sayıda gönüllüye sahip askeri birlik |
skeleton regiment i.
|
|
92 |
Genel |
gösterilere karşı eğitim gören askeri birlik |
snatch squad [uk] i.
|
|
93 |
Genel |
müfrez birlik |
point i.
|
|
94 |
Genel |
dörtte birlik oran |
square [obsolete] i.
|
|
95 |
Genel |
birlik ve beraberlik |
cohesion i.
|
|
96 |
Genel |
bir birlik oluşturmak |
team up f.
|
|
97 |
Genel |
birlik yapmak |
unionize f.
|
|
98 |
Genel |
birlik olmak |
collaborate f.
|
|
99 |
Genel |
birlik olmak |
align oneself with f.
|
|
100 |
Genel |
birlik olmak |
gang together f.
|
|
101 |
Genel |
birlik olmak |
team up f.
|
|
102 |
Genel |
birlik olmak |
conspire f.
|
|
103 |
Genel |
birlik olmak |
aline oneself with f.
|
|
104 |
Genel |
birlik kurmak |
syndicate f.
|
|
105 |
Genel |
birlik oluşturmak için para koymak |
pool f.
|
|
106 |
Genel |
korkakça geri çekilmek (askeri birlik vb) |
exfiltrate f.
|
|
107 |
Genel |
birlik olmak |
league together against f.
|
|
108 |
Genel |
birlik oluşturmak |
league together against f.
|
|
109 |
Genel |
birlik olamamak |
be unable to unite f.
|
|
110 |
Genel |
-e karşı birlik olmak |
align against f.
|
|
111 |
Genel |
düşmanla birlik olmak |
collaborate f.
|
|
112 |
Genel |
birlik yapmak |
unionise f.
|
|
113 |
Genel |
birlik olmak |
unionise f.
|
|
114 |
Genel |
onda birlik vergi koymak |
tithe [obsolete] f.
|
|
115 |
Genel |
birlik olmak |
hang together f.
|
|
116 |
Genel |
birlik kurmak |
walk f.
|
|
117 |
Genel |
birlik olmak |
league f.
|
|
118 |
Genel |
birlik kurmak |
league f.
|
|
119 |
Genel |
birlik olmak |
companion [obsolete] f.
|
|
120 |
Genel |
birlik olmak |
conjugate f.
|
|
121 |
Genel |
birlik olmak |
consociate f.
|
|
122 |
Genel |
birlik altında toplamak |
consociate f.
|
|
123 |
Genel |
birlik olmak |
inleague [obsolete] f.
|
|
124 |
Genel |
önceden birlik kurmak |
preunite f.
|
|
125 |
Genel |
(askeri birlik) kemik kadroya düşürmek |
skeletonize [us] f.
|
|
126 |
Genel |
(askeri birlik) kemik kadroya düşürmek |
skeletonise [uk] f.
|
|
127 |
Genel |
(birlik vb.) kabul edilmek |
admit f.
|
|
128 |
Genel |
birlik olan |
solid s.
|
|
129 |
Genel |
birlik olan |
allied s.
|
|
130 |
Genel |
birlik olan |
solidary s.
|
|
131 |
Genel |
birlik olmuş |
corporate s.
|
|
132 |
Genel |
kollektif birlik halinde |
corporate s.
|
|
133 |
Genel |
yüzde birlik |
centesimal s.
|
|
134 |
Genel |
kiliseye verilmesi gereken (onda birlik vergi) |
tithe s.
|
|
135 |
Genel |
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesine veya tanrı ile birlik içinde olmasına ait |
mystical s.
|
|
136 |
Genel |
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan |
mystical s.
|
|
137 |
Genel |
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesini veya tanrı ile birlik içinde olmasını açıkça ortaya koyan |
mystical s.
|
|
138 |
Genel |
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesi veya tanrı ile birlik içinde olması ile ilişkili |
mystical s.
|
|
139 |
Genel |
(hanedan armalarında) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmıyla ilgili |
gyronic s.
|
|
140 |
Genel |
(hanedan armaları) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan işaretle kaplı veya bu işarete bölünmüş |
gyronny s.
|
|
141 |
Genel |
pasif askeri birlik mensuplarıyla ilgili |
inactive s.
|
|
142 |
Genel |
pasif askeri birlik mensuplarından oluşan |
inactive s.
|
|
143 |
Genel |
birlik üyeleri olarak bir araya gelmiş |
incorporate [obsolete] s.
|
|
144 |
Genel |
kırk birlik |
forty-one s.
|
|
145 |
Genel |
daimi bir birlik kurmadan öncesine ait |
preunion s.
|
|
146 |
Genel |
altmış birlik |
sixty-one s.
|
|
147 |
Genel |
birlik ile ilgili |
solidaristic s.
|
|
148 |
Genel |
dörtte birlik |
subquadruple s.
|
|
149 |
Genel |
beşte birlik |
subquintuple s.
|
|
150 |
Genel |
yedide birlik |
subseptuple s.
|
|
151 |
Genel |
altıya birlik |
subsextuple s.
|
|
152 |
Genel |
beşte birlik kesim |
by quintile zf.
|
|
153 |
Genel |
birlik içinde |
in concert zf.
|
|
154 |
Genel |
birlik ve beraberlik içinde |
in unity zf.
|
|
155 |
Genel |
birlik içinde |
unisonally zf.
|
|
156 |
Genel |
birlik içinde |
infere zf.
|
|
157 |
Genel |
ile ruhsal birlik içinde |
in ed.
|
|
158 |
Genel |
birlik anlamı veren ön ek |
zygo- ök.
|
|
159 |
Genel |
çoğalma veya üreme amaçlı birlik anlamı veren son ek |
-gamy snk.
|
|
Phrasals |
|
160 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir şeye) karşı (bir şeyle) birlik oluşturmak |
combine (something) against (someone or something) f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
birine veya bir şeye karşı bir şeyle birlik oluşturmak |
combine something against someone or something f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
birlik içinde çalışmak |
pull together f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
(bir grupla/biriyle) birlik olmak |
join with (someone or something) f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
(birinde/bir şeyde) birlik olmak |
unite in (someone or something) f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(birilerini/bir şeyleri) bir birlik altında bir araya getirmek |
unite in (someone or something) f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
birilerini bir birlik altında bir araya getirmek |
unite someone in something f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak |
unite into (someone or something) f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
birlik olmak |
join together f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
birlik oluşturmak |
join together f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
align oneself with someone or something f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
ally oneself to someone or something f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak |
ally (oneself) (with someone) (against someone or something) f.
|
|
173 |
Öbek Fiiller |
ile birlik olmak |
ally (oneself) to f.
|
|
174 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
ally oneself to someone or something f.
|
|
175 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
align oneself with someone or something f.
|
|
176 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
ally oneself to someone or something f.
|
|
177 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak |
ally (oneself) (with someone) (against someone or something) f.
|
|
178 |
Öbek Fiiller |
ile birlik olmak |
ally (oneself) to f.
|
|
179 |
Öbek Fiiller |
biriyle/bir şeyle birlik olmak |
ally oneself to someone or something f.
|
|
180 |
Öbek Fiiller |
-e karşı birlik oluşturmak |
combine against f.
|
|
181 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak |
confederate with (someone or something) f.
|
|
182 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye karşı) birlik olmak |
conspire against (something or someone) f.
|
|
183 |
Öbek Fiiller |
(biriyle) birlik olmak |
conspire with (one) f.
|
|
184 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) karşı (biriyle) birlik olmak |
conspire with (someone) against (something or someone) f.
|
|
185 |
Öbek Fiiller |
(birine karşı) birlik olmak |
gang up (on someone) f.
|
|
186 |
Öbek Fiiller |
birlik olup (birine) saldırmak |
gang up (on someone) f.
|
|
187 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak |
gang up against (someone or something) f.
|
|
188 |
Öbek Fiiller |
(birine karşı) birlik olmak |
gang up on (one) f.
|
|
189 |
Öbek Fiiller |
birlik olup (birine) saldırmak |
gang up on (one) f.
|
|
190 |
Öbek Fiiller |
birlik olmak |
join up f.
|
|
191 |
Öbek Fiiller |
ile birlik olmak |
join with f.
|
|
192 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) karşı birlik olmak |
mutiny against (someone or something) f.
|
|
193 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) birlik olmasını sağlamak |
rally to (someone or something) f.
|
|
194 |
Öbek Fiiller |
(biriyle/bir şeyle) bir takım/birlik olmak |
team up (with one) f.
|
|
Phrases |
|
195 |
İfadeler |
nerede birlik orada dirlik |
teamwork makes the dream work expr.
|
|
196 |
İfadeler |
(biriyle) birlik içinde |
in concert with (someone) expr.
|
|
197 |
İfadeler |
(biriyle) birlik olmuş |
in league (with someone) expr.
|
|
198 |
İfadeler |
ile birlik olmuş |
in league with expr.
|
|
199 |
İfadeler |
ile birlik olmuş |
in cahoots with expr.
|
|
Proverb |
|
200 |
Atasözü |
nerde birlik orda dirlik |
united we stand divided we fall
|
|
201 |
Atasözü |
birlik olmadan dirlik olmaz |
united we stand divided we fall
|
|
202 |
Atasözü |
nerde birlik orda dirlik |
united we stand
|
|
203 |
Atasözü |
birlik olmadan dirlik olmaz |
united we stand
|
|
Colloquial |
|
204 |
Konuşma Dili |
birlik olmak |
join hands f.
|
|
205 |
Konuşma Dili |
(bir şeyi kutlamak için veya arkadaşlık, birlik, anlaşma göstergesi olarak) yumruklarını birbirine vurmak |
hit the rock [us] f.
|
|
206 |
Konuşma Dili |
birlik kuvvet getirir |
union makes strength expr.
|
|
207 |
Konuşma Dili |
birlik olmuş |
in league expr.
|
|
Idioms |
|
208 |
Deyim |
birlik ruhu |
esprits de corps i.
|
|
209 |
Deyim |
birlik duygusu |
esprits de corps i.
|
|
210 |
Deyim |
birlik ruhu |
a common spirit of comradeship i.
|
|
211 |
Deyim |
birlik duygusu |
a common spirit of comradeship i.
|
|
212 |
Deyim |
eski roma'da en küçük askeri birlik |
contubernium i.
|
|
213 |
Deyim |
birlik olmak |
close ranks with someone f.
|
|
214 |
Deyim |
birlik oluşturmak |
align oneself with f.
|
|
215 |
Deyim |
birlik beraberlik içinde olamamak |
break ranks f.
|
|
216 |
Deyim |
birlik olmak |
join hands with somebody f.
|
|
217 |
Deyim |
günü birlik yaşamak |
take each day as it comes f.
|
|
218 |
Deyim |
günü birlik yaşamak |
take it one day at a time f.
|
|
219 |
Deyim |
biriyle birlik olmak |
be at someone’s side f.
|
|
220 |
Deyim |
biriyle birlik olmak |
be by someone’s side f.
|
|
221 |
Deyim |
birlik olmak |
close ranks f.
|
|
222 |
Deyim |
(biriyle) birlik olmak |
join forces (with one) f.
|
|
223 |
Deyim |
birlik olmak |
join/combine forces f.
|
|
224 |
Deyim |
(biriyle) birlik olmuş |
in cahoots (with someone) expr.
|
|
225 |
Deyim |
birlik halinde |
out in force expr.
|
|
Speaking |
|
226 |
Konuşma |
hadi hepimiz birlik olalım |
let us all unite expr.
|
|
Trade/Economic |
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
aynı malı üreten birden fazla firmanın oluşturdukları birlik |
horizontal merger i.
|
|
228 |
Ticaret/Ekonomi |
bir çok kurumdan oluşan birlik |
federation i.
|
|
229 |
Ticaret/Ekonomi |
birlik ilkesi |
unity principle i.
|
|
230 |
Ticaret/Ekonomi |
birlik ruhu |
team spirit i.
|
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
birkaç büyük firmanın rekabeti sınırlandırmak ve yüksek fiyat uygulamak üzere bir araya gelip oluşturdukları birlik |
business trust i.
|
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
birlik işareti |
collective mark i.
|
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
değerlemede birlik ilkesi |
valuation-unity principle i.
|
|
234 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik birlik |
economic union i.
|
|
235 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik birlik |
economic unity i.
|
|
236 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik ve parasal birlik |
economic and monetary union i.
|
|
237 |
Ticaret/Ekonomi |
federal birlik |
federal union i.
|
|
238 |
Ticaret/Ekonomi |
iktisadi birlik |
economic union i.
|
|
239 |
Ticaret/Ekonomi |
işverenlerin oluşturdukları birlik |
employers' association i.
|
|
240 |
Ticaret/Ekonomi |
kısa vadeli bir amaç için şirketlerin birlik oluşturması |
corporate alliance i.
|
|
241 |
Ticaret/Ekonomi |
kooperatif birlik |
cooperative union i.
|
|
242 |
Ticaret/Ekonomi |
kooperatif birlik |
cooperative association i.
|
|
243 |
Ticaret/Ekonomi |
ticari birlik |
association i.
|
|
244 |
Ticaret/Ekonomi |
ticari birlik |
trade association i.
|
|
245 |
Ticaret/Ekonomi |
uluslararası birlik |
international union i.
|
|
246 |
Ticaret/Ekonomi |
yatay birlik |
horizontal merger i.
|
|
247 |
Ticaret/Ekonomi |
yabancı bir ülkedeki ticari temsilcilere yönelik birlik |
factory i.
|
|
248 |
Ticaret/Ekonomi |
genellikle verilen kötü hizmetleri protesto amacıyla kiracıların birlik olup kirayı ödememesi |
rent strike i.
|
|
249 |
Ticaret/Ekonomi |
onda birlik vergi alma |
decimation i.
|
|
250 |
Ticaret/Ekonomi |
onda birlik vergi |
decimation i.
|
|
251 |
Ticaret/Ekonomi |
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim |
basis point i.
|
|
252 |
Ticaret/Ekonomi |
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim |
bp (basis point) i.
|
|
253 |
Ticaret/Ekonomi |
(eskiden) sovyet yönelimli komünist ulusların kurduğu bir birlik |
comecon (cmea) i.
|
|
Law |
|
254 |
Hukuk |
eser sahipleri arasındaki birlik |
unity of the joint authors i.
|
|
255 |
Hukuk |
ticari birlik |
cartel i.
|
|
256 |
Hukuk |
tüzel kişiliği olmayan birlik |
unincorporated association i.
|
|
257 |
Hukuk |
ulusların oluşturduğu dostane bir birlik |
comity of states i.
|
|
258 |
Hukuk |
(1272'den 1624'e kadar) özel mülkiyetin ingiliz kralına vergi olarak verilen on beşte birlik kısmı |
fifteenth i.
|
|
Politics |
|
259 |
Siyasal |
akdeniz için birlik |
union for the mediterranean i.
|
|
260 |
Siyasal |
askeri birlik |
troop i.
|
|
261 |
Siyasal |
birlik vatandaşı |
citizenship of the union i.
|
|
262 |
Siyasal |
birlik ilkesi |
unity principle i.
|
|
263 |
Siyasal |
büyük birlik partisi |
grand unity party i.
|
|
264 |
Siyasal |
bölgesel birlik |
regional union i.
|
|
265 |
Siyasal |
birlik teorisi |
assemblage theory i.
|
|
266 |
Siyasal |
birlik dışişleri bakanı |
union minister for foreign affairs i.
|
|
267 |
Siyasal |
birlik zirvesi |
alliance summit i.
|
|
268 |
Siyasal |
birlik beraberlik |
unity and solidarity i.
|
|
269 |
Siyasal |
çok üyeli birlik |
multi-membered union i.
|
|
270 |
Siyasal |
devletlerin oluşturduğu birlik veya ittifak |
confederation i.
|
|
271 |
Siyasal |
hristiyan demokrat birlik partisi |
christian democratic union i.
|
|
272 |
Siyasal |
ikinci dünya savaşı'ndan sonra belçika, hollanda ve lüksemburg arasında kurulan ekonomik birlik |
benelux i.
|
|
273 |
Siyasal |
milli birlik projesi |
national unity project i.
|
|
274 |
Siyasal |
milli birlik |
national solidarity i.
|
|
275 |
Siyasal |
milli birlik |
national unity i.
|
|
276 |
Siyasal |
politik birlik |
political unity i.
|
|
277 |
Siyasal |
parlamentolararası birlik |
inter-parliamentary union i.
|
|
278 |
Siyasal |
parlamentolararası birlik |
inter parliamentary union i.
|
|
279 |
Siyasal |
sanayi ve ticarette istihdam için mesleklerarası ulusal birlik |
unedic (union nationale interprofessionnelle pour l’emploi dans l’industrie et le commerce) (national professional union for employment in industry and trade) i.
|
|
280 |
Siyasal |
sağda birlik |
alliance in the right i.
|
|
281 |
Siyasal |
siyasal birlik |
political unity i.
|
|
282 |
Siyasal |
siyahi insanların gelişmesi için ulusal birlik |
national association for the advancement of colored people (naacp) i.
|
|
283 |
Siyasal |
siyasal birlik |
political association i.
|
|
284 |
Siyasal |
solda birlik |
alliance in the left i.
|
|
285 |
Siyasal |
üye devletlerin birlik oluşturduğu ancak iç işlerinde bağımsız kaldıkları bir hükümet şekli |
state i.
|
|
286 |
Siyasal |
yasadışı birlik |
unlawful combination i.
|
|
287 |
Siyasal |
(suriye) demokratik birlik partisi |
democratic union party (pyd) i.
|
|
288 |
Siyasal |
(ingiltere'de kurulmuş) buğday vergilerine karşı birlik |
anti-corn law league i.
|
|
289 |
Siyasal |
1938'de nazi almanya'sı ve avusturya'yı birleştiren bir siyasi birlik |
anschluss i.
|
|
290 |
Siyasal |
ulster demokratik birlik partisi |
ulster democratic unionist party i.
|
|
291 |
Siyasal |
ulster birlik partisi |
ulster unionist council i.
|
|
292 |
Siyasal |
ulster birlik partisi |
ulster unionist party i.
|
|
293 |
Siyasal |
birlik partisi |
unionist party i.
|
|
294 |
Siyasal |
ulster birlik partisi |
unionist party i.
|
|
295 |
Siyasal |
birleşik arap cumhuriyeti ile yemen arasında 1958-61 arasında kurulmuş birlik |
united arab states i.
|
|
296 |
Siyasal |
birleşik krallık birlik partisi |
united kingdom unionist party i.
|
|
297 |
Siyasal |
birleşik krallık birlik partisini destekleyenler |
united kingdom unionists i.
|
|
298 |
Siyasal |
ulster demokratik birlik partisi |
democratic unionist party i.
|
|
299 |
Siyasal |
1996'da rusya ve belarus'un kurduğu siyasi ve ekonomik birlik |
community of sovereign republics i.
|
|
300 |
Siyasal |
ulusların oluşturduğu dostane birlik |
comity of states i.
|
|
301 |
Siyasal |
(federal birlik oluşturmak için) devletlerin birleşmesi |
federalization i.
|
|
302 |
Siyasal |
federal birlik haline gelme |
federation i.
|
|
303 |
Siyasal |
federasyonlaşma sonucu oluşan birlik |
federation i.
|
|
304 |
Siyasal |
beşli birlik |
pentarchy i.
|
|
305 |
Siyasal |
1946'da kurulan ve 1958'de yerini fransız uluslar topluluğu'na bırakan siyasi bir birlik |
french union i.
|
|
306 |
Siyasal |
1951'de frankfurt'ta kurulan ve çoğunlukla komünizm karşıtı sosyal demokrat partilerden oluşan uluslar arası bir birlik |
socialist international i.
|
|
307 |
Siyasal |
milletlerarası birlik |
supernation i.
|
|
308 |
Siyasal |
birlik sağlamak |
secure uniformity f.
|
|
309 |
Siyasal |
birlik yapmak |
unionize f.
|
|
310 |
Siyasal |
federal birlik altında birleştirmek |
federalize f.
|
|
311 |
Siyasal |
federal birlik altında birleştirmek |
federalise f.
|
|
312 |
Siyasal |
federal birlik altında birleşmek |
federate f.
|
|
313 |
Siyasal |
birlik ile ilgili |
federative s.
|
|
314 |
Siyasal |
ulster demokratik birlik partisi |
dup kısalt.
|
|
Institutes |
|
315 |
Kurum/Kuruluş |
el sanatlarının veya zanaatkarların üye olduğu küçük sendikalardan oluşan birlik |
amalgamated union i.
|
|
316 |
Kurum/Kuruluş |
akdeniz için birlik parlamenter asamblesi |
parliamentary assembly of the union for the mediterranean i.
|
|
317 |
Kurum/Kuruluş |
avrupa için birlik grubu |
union for europe i.
|
|
318 |
Kurum/Kuruluş |
parlamentolararası birlik türk grubu |
turkish delegation to the inter-parliamentary union i.
|
|
319 |
Kurum/Kuruluş |
ulusal birlik hükümeti |
government of national unity i.
|
|
Industry |
|
320 |
Sanayi |
tekelleşen şirket veya birlik |
monopoly i.
|
|
Technical |
|
321 |
Teknik |
binde birlik |
permillage i.
|
|
322 |
Teknik |
dörtte birlik |
quartile i.
|
|
323 |
Teknik |
üçlü (birlik) |
trinity i.
|
|
Computer |
|
324 |
Bilgisayar |
onda birlik |
decentile i.
|
|
325 |
Bilgisayar |
yüzde birlik |
percentile i.
|
|
Informatics |
|
326 |
Bilişim |
dörtte birlik |
quartile i.
|
|
327 |
Bilişim |
onda birlik |
decentile i.
|
|
Aeronautic |
|
328 |
Havacılık |
havada taşınabilir birlik |
air transportable unit i.
|
|
329 |
Havacılık |
(askeri) birlik ve/veya kargo yükleyip indiren uçaklar için belirlenmiş iniş bölgesi |
vertical landing zone i.
|
|
330 |
Havacılık |
hem karada hem de suda yürütülen operasyonlarda helikopter grubu/birlik komutanı için birincil doğrudan kontrol kuruluşu |
helicopter direction center i.
|
|
Marine |
|
331 |
Denizcilik |
birleşik krallık donanması'na ait gönüllü bir askeri birlik |
rnvr (royal naval volunteer reserve) kısalt.
|
|
Petrol |
|
332 |
Petrol |
petrol üretimi ve dağıtımını kontrol için kurulan ticari birlik |
oil cartel i.
|
|
Psychology |
|
333 |
Psikoloji |
ruhsal birlik |
psychic unity i.
|
|
Math |
|
334 |
Matematik |
on ikide birlik kısım |
twelfth part i.
|
|
335 |
Matematik |
kentilyonda birlik miktar |
quintillionth i.
|
|
336 |
Matematik |
kentilyonda birlik miktar |
one-quintillionth i.
|
|
337 |
Matematik |
yüzde birlik miktar |
hundredth i.
|
|
338 |
Matematik |
desilyonda birlik miktar |
decillionth i.
|
|
339 |
Matematik |
sekizde birlik |
suboctuple s.
|
|
340 |
Matematik |
üçte birlik |
subtriple s.
|
|
Geometry |
|
341 |
Geometri |
yüzde birlik sistemde dik açının yüzde biri |
grad i.
|
|
Statistics |
|
342 |
İstatistik |
onda birlik |
decile i.
|
|
343 |
İstatistik |
yüzde birlik |
percentile i.
|
|
Chemistry |
|
344 |
Kimya |
(partikül, element) yakın birlik veya kombinasyon halindeki |
intimate s.
|
|
Biology |
|
345 |
Biyoloji |
birlik içi avcılık |
intraguild predation i.
|
|
Marine Biology |
|
346 |
Deniz Biyolojisi |
besinsel birlik |
trophic guild i.
|
|
347 |
Deniz Biyolojisi |
besinsel birlik |
feeding guild i.
|
|
Astrology |
|
348 |
Astroloji |
burcun üçte birlik bölümü |
face i.
|
|
349 |
Astroloji |
burcun on ikide birlik dilimi |
duad i.
|
|
Zoology |
|
350 |
Zooloji |
aynı türden olan hayvanların kurduğu geçici birlik |
coalition i.
|
|
Social Sciences |
|
351 |
Sosyal Bilimler |
dört kentin birleşiminden oluşan siyasal birlik |
tetrapolis i.
|
|
352 |
Sosyal Bilimler |
(abd'nin güneyinde) iç savaş'ta birlik'le aynı tarafta olan eyaletlere özgü dil veya kültür özelliği |
yankeeism i.
|
|
353 |
Sosyal Bilimler |
abd'de illinois, iowa ve wisconsin'de yaşayan kızılderili halklarından oluşan bir birlik |
illinois i.
|
|
354 |
Sosyal Bilimler |
yerel birlik |
federation of tribes i.
|
|
Education |
|
355 |
Eğitim |
akademiler arası birlik |
interacademy panel i.
|
|
356 |
Eğitim |
amerika'nın en iyi sekiz üniversitesinin oluşturduğu birlik |
ivy league i.
|
|
357 |
Eğitim |
birlik tüzüğü |
union charter i.
|
|
358 |
Eğitim |
ulusal akademik birlik |
national academic union i.
|
|
Literature |
|
359 |
Edebiyat |
birlik temelinde |
unital s.
|
|
360 |
Edebiyat |
birlik üzerine kurulu |
unital s.
|
|
Linguistics |
|
361 |
Dilbilim |
birlik adı |
union language i.
|
|
362 |
Dilbilim |
grup veya birlik anlamı katan son ek |
-ad snk.
|
|
History |
|
363 |
Tarih |
abd'deki iç savaş sırasında birlik ordularının tıbbi kanadıyla işbirliği yapmak ve onu desteklemek üzere kuzeylilerin oluşturduğu bir örgüt |
the united states sanitary commission i.
|
|
364 |
Tarih |
bir arazinin kiracısı öldüğünde derebeyine verilen üçte birlik hasat payı |
thirdings i.
|
|
365 |
Tarih |
kırsal kesimde onda birlik arazi |
tithing i.
|
|
366 |
Tarih |
kiliseye verilen onda birlik vergi |
tithing i.
|
|
367 |
Tarih |
antik yunanda politik birlik |
sympoliteia i.
|
|
368 |
Tarih |
antik yunanda politik birlik |
sympolity i.
|
|
369 |
Tarih |
eskiden iskoçya'da bulunan silahlı birlik |
wappenshaw i.
|
|
370 |
Tarih |
ortaçağ alman kentlerinin oluşturduğu siyasi ve ticari birlik |
hanseatic league i.
|
|
371 |
Tarih |
(antik yunan'da) yeminli askerlerden oluşan birlik |
enomoty i.
|
|
372 |
Tarih |
(eski roma'da) on beş üyeden oluşan dinsel birlik |
quindecemvir i.
|
|
373 |
Tarih |
hindistan'da bir birlik bölgesi |
daman and diu i.
|
|
374 |
Tarih |
on şehirden oluşan birlik |
decapolis i.
|
|
375 |
Tarih |
tüm-birlik devlet siyasi idaresi |
ogpu i.
|
|
376 |
Tarih |
16. yüzyıl dini ihtilaflarında ulusal birlik-beraberliğe önem veren ılımlı fransız grubu |
politique i.
|
|
377 |
Tarih |
roma imparatoru hadrian'ın kurduğu bir birlik |
panhellenium i.
|
|
378 |
Tarih |
roma imparatoru hadrian'ın kurduğu bir birlik |
panhellenion i.
|
|
379 |
Tarih |
sparta ordusunda elli kişilik askeri birlik |
pentecosty i.
|
|
380 |
Tarih |
sparta ordusunda elli kişilik askeri birlik |
pentecostys i.
|
|
381 |
Tarih |
(amerikan iç savaşında) birleşik devletler birlik ordusuna ait veya ilgili |
federal s.
|
|
382 |
Tarih |
(amerikan iç savaşında) birleşik devletler birlik ordusunu destekleyen |
federal s.
|
|
Religious |
|
383 |
Dini |
tanrısal ruhun evreni yönettiğini savunan metafiziksel birlik felsefesi |
theomonism i.
|
|
384 |
Dini |
abd'deki iç savaş sırasında birlik askerlerine maddi destek sağlayan, savaş alanlarında ve hastanelerde dini hizmetler sunan, kuzeyliler arasındaki bir örgütlenme |
the united states christian commission i.
|
|
385 |
Dini |
evanjelik birlik |
evangelical union i.
|
|
386 |
Dini |
evanjelik birlik |
morisonians i.
|
|
387 |
Dini |
belirli bir amaç için bir araya gelen çeşitli dini gruplara mensup görevlilerin oluşturduğu birlik |
ministerium i.
|
|
388 |
Dini |
bir yahudi ailesine ait yakın ve uzak akrabaları içeren bir sosyal birlik |
mishpachah i.
|
|
389 |
Dini |
bir yahudi ailesine ait yakın ve uzak akrabaları içeren bir sosyal birlik |
mishpocha i.
|
|
390 |
Dini |
hinduizm'de arkadaşlık ve birlik tanrısı |
mitra i.
|
|
391 |
Dini |
kiliselerin kurduğu birlik |
consociation i.
|
|
392 |
Dini |
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması gerektiği teorisi |
consociationism i.
|
|
393 |
Dini |
dini cemaatlerin kardeşliği güçlendirmek amacıyla birlik veya ittifak kurması |
consociationism i.
|
|
394 |
Dini |
alkolle mücadele amacıyla hristiyan kadınlarca kurulan uluslararası bir birlik |
wctu (woman's christian temperance union) kısalt.
|
|
Philosophy |
|
395 |
Felsefe |
sosyal birlik ve eşitliği savunan felsefi doktrin |
ubuntu i.
|
|
396 |
Felsefe |
birlik felsefesi |
monism i.
|
|
Environment |
|
397 |
Çevre |
askeri birlik eşdeğer dozu |
troop equivalent dose i.
|
|
398 |
Çevre |
en yoksul beşte birlik kesim |
poorest quintile i.
|
|
399 |
Çevre |
özel birlik arındırması |
detailed troop decontamination i.
|
|
Geography |
|
400 |
Coğrafya |
güneybatı hindistan'da laccadive, minicoy ve amindivi adaları'nı kapsayan birlik bölgesi |
lakshadweep i.
|
|
401 |
Coğrafya |
güneybatı hindistan'da laccadive, minicoy ve amindivi adaları'nı kapsayan birlik bölgesi |
lakshadweep islands i.
|
|
402 |
Coğrafya |
hindistan'da pencap ve haryana eyaletlerinin ortak başkenti ve birlik bölgesi |
chandigarh i.
|
|
403 |
Coğrafya |
hindistan'da eski bir birlik toprağı |
goa, daman, and diu i.
|
|
404 |
Coğrafya |
hindistan'da bir birlik bölgesi |
dadra and nagar haveli i.
|
|
405 |
Coğrafya |
hindistan'ın kuzeyinde bulunan birlik bölgesi |
delhi i.
|
|
406 |
Coğrafya |
delhi birlik bölgesinin başkenti |
delhi i.
|
|
407 |
Coğrafya |
güneydoğu hindistan'da yer alan bir birlik toprağı |
pondicherry i.
|
|
408 |
Coğrafya |
güneydoğu hindistan'da yer alan bir birlik toprağı |
puducherry i.
|
|
Meteorology |
|
409 |
Meteoroloji |
küresel birlik |
reseau mondial i.
|
|
410 |
Meteoroloji |
gökyüzünün bulutlarla kaplı sekizde birlik parçası |
octa i.
|
|
Military |
|
411 |
Askeri |
öncü birlik |
advance force i.
|
|
412 |
Askeri |
öncü birlik ikinci kısmı |
advance guard reserve i.
|
|
413 |
Askeri |
öncü birlik |
advance party i.
|
|
414 |
Askeri |
önden konuşlanmış yüzer birlik |
afloat pre-positioning force i.
|
|
415 |
Askeri |
uçar birlik kuvveti |
airmobile forces i.
|
|
416 |
Askeri |
uçar birlik harekatı |
airmobile operation i.
|
|
417 |
Askeri |
hafif zırhlı askeri birlik |
cavalry i.
|
|
418 |
Askeri |
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlik |
center of an army i.
|
|
419 |
Askeri |
(türk ordusunda) yedek birlik |
redif i.
|
|
420 |
Askeri |
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı |
reentering angle i.
|
|
421 |
Askeri |
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı |
reentrance i.
|
|
422 |
Askeri |
birlik hattı ya da tahkimatta düşmanın tersi yöne girinti yapan açı |
reentrant i.
|
|
423 |
Askeri |
hızlı manevralar için eğitilmiş asker/askeri birlik |
chasseur i.
|
|
424 |
Askeri |
birlik veya er ihtiyat personelinin eğitim kapsamında ilk faal görevini tamamlamaması durumunda eğitim, emekli veya ihtiyat asli teşkillerine atandığı karar |
nondeployable account i.
|
|
425 |
Askeri |
abd ulaştırma komutanlığı dışında bir kurum tarafından taşınması gereken birlik, personel ve yük |
nonorganic transportation requirement i.
|
|
426 |
Askeri |
bir donanmanın parçası olan askeri birlik |
naval unit i.
|
|
427 |
Askeri |
ağır silahlı birlik |
heavy brigade i.
|
|
428 |
Askeri |
acil sıhhi birlik |
emergency medical unit i.
|
|
429 |
Askeri |
alay (birlik) |
regiment i.
|
|
430 |
Askeri |
amfibi birlik |
amphibious unit i.
|
|
431 |
Askeri |
ana birlik |
parent unit i.
|
|
432 |
Askeri |
askeri birlik |
contingent i.
|
|
433 |
Askeri |
askeri birlik |
military unit i.
|
|
434 |
Askeri |
askeri birlik |
brigade i.
|
|
435 |
Askeri |
askeri birlik |
troop i.
|
|
436 |
Askeri |
askeri birlik |
troop unit i.
|
|
437 |
Askeri |
bağlı birlik |
subordinate unit i.
|
|
438 |
Askeri |
başkanlık birlik savaş nişanı |
presidential unit citation i.
|
|
439 |
Askeri |
birlik içi destek |
internal support i.
|
|
440 |
Askeri |
birlik karargah heyeti |
unit headquarter staff i.
|
|
441 |
Askeri |
birlik kıdemli astsubayı |
command master chief i.
|
|
442 |
Askeri |
birlik motorlu araç parkı |
administrative motor pool i.
|
|
443 |
Askeri |
birlik değerli hizmet sembolü |
meritorious unit emblem i.
|
|
444 |
Askeri |
birlik yedek ikmal maddeleri |
unit reserves i.
|
|
445 |
Askeri |
birlik dağıtım listesi |
allied disposition list i.
|
|
446 |
Askeri |
birlik konvoy yüklemesi |
convoy unit loading i.
|
|
447 |
Askeri |
birlik eğitim kuruluşu |
unit training assembly i.
|
|
448 |
Askeri |
birlik teçhizat denetlemesi noksanları |
showdown shortages i.
|
|
449 |
Askeri |
birlik kuvveti |
unit strength i.
|
|
450 |
Askeri |
birlik seferberlik numarası |
unit reserves number i.
|
|
451 |
Askeri |
birlik genel eğitim programı |
unit training programme i.
|
|
452 |
Askeri |
birlik yüklemesi |
unit loading i.
|
|
453 |
Askeri |
birlik hava ikmali |
organizational air supply i.
|
|
454 |
Askeri |
birlik takdirnamesi |
unit award i.
|
|
455 |
Askeri |
birlik eğitimi zaman çizelgesi |
unit training schedule i.
|
|
456 |
Askeri |
birlik harekat planı |
unit plan i.
|
|
457 |
Askeri |
birlik eğitim devresi |
unit training cycle i.
|
|
458 |
Askeri |
birlik tabldotu |
unit mess i.
|
|
459 |
Askeri |
birlik gaz astsubayı |
unit gas non-commissioned officer i.
|
|
460 |
Askeri |
birlik teçhizatı |
unit equipment i.
|
|
461 |
Askeri |
birlik takdirnamesi |
unit citation i.
|
|
462 |
Askeri |
birlik teşhis kodu |
unit identification code i.
|
|
463 |
Askeri |
birlik harp ceridesi |
unit journal i.
|
|
464 |
Askeri |
birlik muharebe hazırlık derecesi |
unit combat readiness i.
|
|
465 |
Askeri |
birlik eğitim kılavuzu |
unit training guide i.
|
|
466 |
Askeri |
birlik ruhu |
esprit de corps i.
|
|
467 |
Askeri |
birlik yemekhanesi |
unit mess i.
|
|
468 |
Askeri |
birlik düzeyinde bakım |
first level maintenance i.
|
|
469 |
Askeri |
birlik karargah heyeti |
unit staff i.
|
|
470 |
Askeri |
birlik hava intikal planlama subayı |
unit emplaning officer i.
|
|
471 |
Askeri |
birlik gönderme numarası |
unit marking i.
|
|
472 |
Askeri |
birlik trafik kontrolü |
organizational control i.
|
|
473 |
Askeri |
birlik uçakları |
unit aircraft i.
|
|
474 |
Askeri |
birlik değerli hizmet nişanı |
meritorious unit commendation i.
|
|
475 |
Askeri |
birlik teçhizat denetlemesi |
organizational equipment inspection i.
|
|
476 |
Askeri |
birlik taahhüt durumu |
unit commitment status i.
|
|
477 |
Askeri |
birlik dağıtımı |
unit distribution i.
|
|
478 |
Askeri |
birlik ikmal subayı |
unit supply officer i.
|
|
479 |
Askeri |
birlik hava ikmali |
unit air supply i.
|
|
480 |
Askeri |
birlik ağırlıkları |
organizational impedimenta i.
|
|
481 |
Askeri |
birlik personel ve tonaj çizelgesi |
unit personnel and tonnage table i.
|
|
482 |
Askeri |
birlik teçhizat dosyası |
organizational equipment file i.
|
|
483 |
Askeri |
birlik gücü |
unit strength i.
|
|
484 |
Askeri |
birlik eğitim standartları |
unit training standards i.
|
|
485 |
Askeri |
birlik trafik kontrol subayı |
internal control officer i.
|
|
486 |
Askeri |
birlik eğitim safhası |
unit training phase i.
|
|
487 |
Askeri |
birlik bakımı |
organizational maintenance i.
|
|
488 |
Askeri |
birlik bakımı |
operational maintenance i.
|
|
489 |
Askeri |
birlik tanıtma kodu |
unit identification code i.
|
|
490 |
Askeri |
birlik teçhizatı |
organization equipment i.
|
|
491 |
Askeri |
birlik teçhizat listesi |
organizational equipment list i.
|
|
492 |
Askeri |
birlik teçhizat denetlemesi |
showdown inspection i.
|
|
493 |
Askeri |
birlik muharebe raporu |
unit report i.
|
|
494 |
Askeri |
birlik eğitim teçhizat yeri |
unit training equipment site i.
|
|
495 |
Askeri |
birlik bakımı |
unit maintenance i.
|
|
496 |
Askeri |
birlik ateşi |
troop battery fire i.
|
|
497 |
Askeri |
birlik ikmal maddeleri |
accompanying supplies i.
|
|
498 |
Askeri |
birlik nişanı |
unit decoration i.
|
|
499 |
Askeri |
birlik eğitim merkezi |
unit training centre i.
|
|
500 |
Askeri |
birlik sansürü |
unit censorship i.
|
|