easily - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

easily

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"easily" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
easily zf. rahatlıkla
easily zf. rahatça
easily zf. kolayca
General
easily zf. kolayca
easily zf. rahat
easily zf. şıp diye
easily zf. rahat rahat
easily zf. zahmetsizce
easily zf. muhtemelen
easily zf. çatır çatır
easily zf. şüphesiz
easily zf. şakır şakır
easily zf. kolaylıkla
easily zf. kuşkusuz
easily zf. kolay kolay
easily zf. su gibi
easily zf. asgari düzeyde
easily zf. en azından
easily zf. basit
Colloquial
easily zf. kolayca
easily zf. kolaylıkla

"easily" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 139 sonuç

İngilizce Türkçe
General
easily earned money i. kolay kazanılmış para
easily gotten money i. kolay kazanılmış para
find very easily f. eliyle koymuş gibi bulmak
get easily f. düşürmek
flow easily f. akışkan olmak
get something easily f. düşürmek
show dirt easily f. kir tutmak
remembered easily f. akılda kalmak
win easily f. kolay kazanmak
earn easily f. kolay kazanmak
do well and easily f. döktürmek
do (something) easily and skillfully f. parmağının ucuyla çevirmek
easily access f. kolay erişmek
get pregnant so easily f. kolayca hamile kalmak
get angry easily f. kolay sinirlenmek
anger easily f. kolay öfkelenmek
anger easily f. çabuk sinirlenmek
anger easily f. kolay sinirlenmek
anger easily f. çabuk öfkelenmek
get stressed easily f. kolay strese girmek
get a visa easily f. kolay bir şekide vize almak
get a visa easily f. kolay vize almak
be easily offended f. çok alıngan olmak
be easily offended f. kolay alınmak
be easily offended f. çabuk alınmak
get mad easily f. kolay sinirlenmek
get mad easily f. kolay çileden çıkmak
easily hurt s. çabuk etkilenen
easily offended s. alıngan
easily liberatable s. kolaylıkla açığa çıkarılabilen
easily guided s. kolay yönlendirilen
easily guided s. kolayca yönlendirilen
easily-angered s. kolay sinirlenen
easily-angered s. çabuk sinirlenen
easily recognized s. kolayca tanınan
easily-tricked s. kolay tongaya düşürülen
easily-tricked s. kolay kandırılan
easily led s. kolay idare edillir
easily led s. kolayca yönetilebilir
easily known s. kolayca tanınan/bilinen
easily seen s. kolayca görünen
easily digestible s. kolay sindirilebilir
easily digestible s. kolay sindirilen
easily digestible s. kolay sindirilebilen
easily accessible s. kolay erişilebilir
easily accessible s. kolay ulaşılabilir
easily carryable s. kolay taşınabilir
easily carryable s. kolay taşınır
easily applicable s. kolay uygulanabilir
easily understandable s. kolay anlaşılan
easily understandable s. kolay anlaşılabilen
easily and quickly zf. çorap söküğü gibi
very easily zf. tereyağından kıl çeker gibi
quite easily zf. kolaylıkla
do (something) easily and skillfully zf. parmağının ucunda
very easily zf. çok kolayca
Colloquial
easily manipulated s. aklı kolayca çelinebilecek
you give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
you give up easily expr. kolay pes ediyorsun
you give up easily expr. hemen/kolayca vazgeçiyorsun
Idioms
come easily to (one) f. çok çaba sarf etmeden bir şeyi yapmak
come easily to (one) f. çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak
come easily to (one) f. '-nin için doğal bir şey olmak
come easily to (one) f. tereyağından kıl çeker gibi olmak
come easily to (one) f. (birine) zor gelmemek
anger easily f. çabuk öfkelenmek
anger easily f. çabuk sinirlenmek
anger easily f. kolay öfkelenmek
anger easily f. kolay sinirlenmek
be able to breathe easily again f. rahat bir nefes almak
come easily to (one) f. az çabayla edinilen bir beceri/yetenek olmak
come easily to (one) f. yapması kolay gelen bir yetenek/şey olmak
come easily to (one) f. kolayca öğrenilen bir yetenek olmak
sit easily (with something) f. (birine) uymak
sit easily (with something) f. (birinin) içine sinmek
sit easily (with something) f. (birinin) içi rahat etmek
sit easily (with something) f. (birine) doğru gelmek
sit easily (with something) f. (birine) doğal gelmek
sit easily (with something) f. (birine) uygun gelmek
sit easily (with something) f. (birinin) aklına yatmak
sit easily (with something) f. (birinin) kafasına uymak
not sit easily (with one) f. (birine) uymamak
not sit easily (with one) f. (birinin) içine sinmemek
not sit easily (with one) f. (birinin) içi rahat etmemek
not sit easily (with one) f. (birine) doğru gelmemek
not sit easily (with one) f. (birine) doğal gelmemek
not sit easily (with one) f. (birine) uygun gelmemek
not sit easily (with one) f. (birinin) aklına yatmamak
not sit easily (with one) f. (birinin) kafasına uymamak
not sit easily (with one) f. (birinin) değer yargılarına ya da hassasiyetine uymamak
not sit easily (with one) f. (birinin) değerlerine aykırı olmak
able to breathe easily again f. rahatça nefes almak/alabilmek
able to breathe easily again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe easily again f. tekrar/yeniden rahat bir nefes almak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (rahat) bir nefes almak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (özgürce) nefes almak
breathe (easily/freely) again f. tekrar (rahatça) nefes almak
breathe easily f. rahatlamak
breathe easily f. rahat nefes almak
breathe easily f. rahat bir nefes almak
breathe easily f. rahatça nefes almak
breathe easily f. rahat bir nefes almak
come easily, naturally to somebody f. biri için çok kolay/basit olmak
come easily, naturally to somebody f. biri için çaba gerektiren bir iş olmamak
come easily, naturally to somebody f. biri için doğal bir şey olmak
come easily, naturally to somebody f. biri için tereyağından kıl çeker gibi olmak
come easily, naturally to somebody f. birine kolay gelmek
sit comfortably/easily/well (with something) f. (bir şeye) uymak
sit comfortably/easily/well (with something) f. (bir şeye) uygun gelmek
sit comfortably/easily/well (with something) f. (bir şeye) doğru gelmek
sit comfortably/easily/well f. doğru gelmek
sit comfortably/easily/well f. uygun gelmek
sit comfortably/easily/well f. uymak
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crusts: easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
promises are like pie crust: easily broken expr. söz/sözler dönülmek için verilir
promises are like pie crust: easily broken expr. söz vermek de sözünden dönmek de kolaydır
promises are like pie crust: easily broken expr. söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır
Speaking
you can’t get rid of me that easily expr. benden o kadar kolay kurtulamazsın
you give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
you always give up easily expr. çabuk pes ediyorsun
I knew you wouldn't give up easily expr. çabuk pes etmeyeceğinizi biliyordum
I knew you wouldn't give up easily expr. çabuk pes etmeyeceğini biliyordum
you give up easily expr. kolay pes ediyorsun
you always give up easily expr. kolay pes ediyorsun
Trade/Economic
goods easily inflammable or explosive i. kolayca parlayan veya patlayan mallar
easily marketable assets i. kolayca satılabilir menkul kıymetler
Technical
easily moved by one person s. bir kişi tarafından kolayca hareket ettirilen
easily processable s. kolay işlenebilir
easily liberatable s. kolay ayrılabilen
Chemistry
easily saponifiable chlorine i. kolaylıkla sabunlaşabilen klor
Environment
easily released sulfide i. kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür