kullanmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

kullanmak

Bedeutungen von dem Begriff "kullanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 81 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kullanmak use v.
Is it that the Commission wants to use the old tactic of divide and rule by attacking the solidarity of the ACP Group?
Yoksa Komisyon ACP Grubunun dayanışmasına saldırarak eski böl ve yönet taktiğini mi kullanmak istiyor?

More Sentences
General
kullanmak operate v.
Do you need a license to operate a crane?
Vinç kullanmak için lisansa ihtiyacınız var mı?

More Sentences
kullanmak drive v.
Why is that drug addict driving a school bus?
Niye bu keş okul servisi kullanıyor?

More Sentences
kullanmak apply v.
He applied the money to the payment of debts.
Parayı borçlarını ödemek için kullandı.

More Sentences
kullanmak ride v.
Do you always wear a helmet when you ride your motorcycle?
Motosiklet kullanırken her zaman kask takar mısın?

More Sentences
kullanmak pilot v.
He knows how to pilot a plane.
Bir uçağı nasıl kullanacağını biliyor.

More Sentences
kullanmak smoke v.
Tom didn't smoke marijuana that night.
Tom o gece marihuana kullanmadı.

More Sentences
kullanmak wield v.
In this case, we must wield the carrot and the stick.
Bu durumda, hem havuç hem de sopa kullanmalıyız.

More Sentences
kullanmak take advantage of v.
She took advantage of every opportunity.
O her fırsatı kullandı.

More Sentences
kullanmak make use of v.
Our frustration also expresses itself when we are not able to make use of our abilities and our knowledge at summits.
Hayal kırıklığımız, zirvelerde yeteneklerimizi ve bilgimizi kullanamadığımızda da kendini gösterir.

More Sentences
kullanmak tap v.
These days, Spain wants to tap half of the Ebro's water to promote tourism in southern Spain.
Bugünlerde İspanya, güney İspanya'da turizmi teşvik etmek için Ebro'nun suyunun yarısını kullanmak istiyor.

More Sentences
kullanmak exercise v.
Should an artist's heir be able to exercise his or her rights seventy years after the event?
Bir sanatçının varisi olaydan yetmiş yıl sonra haklarını kullanabilmeli mi?

More Sentences
kullanmak take v.
The main roads are busy, try taking the highway.
Ana yollar kalabalık, otobanı kullanmayı dene.

More Sentences
kullanmak utilise v.
This means, therefore, that the pressure to utilise the open coordination method is slowly being reduced.
Dolayısıyla bu, açık koordinasyon yönteminin kullanılması yönündeki baskının yavaş yavaş azaldığı anlamına gelmektedir.

More Sentences
kullanmak exploit v.
We will exploit that freedom.
Biz bu özgürlüğü kullanacağız.

More Sentences
kullanmak employ v.
Which stained glass method do you employ?
Hangi vitray yöntemini kullanıyorsunuz?

More Sentences
kullanmak manipulate v.
You were manipulating Tom.
Tom'u kullanıyordunuz.

More Sentences
kullanmak utilize v.
Your physician may suggest utilizing an electronic device to suppress the sound.
Doktorunuz sesi bastırmak için elektronik bir cihaz kullanmanızı önerebilir.

More Sentences
kullanmak exert v.
He exerted all his influence to be on the cover of the magazine.
Derginin kapağında yer almak için tüm nüfuzunu kullandı.

More Sentences
kullanmak use v.
What mechanisms could the Commission use to encourage the Member States to make fresh contributions to the WFP?
Komisyon, Üye Devletleri WFP'ye yeni katkılarda bulunmaya teşvik etmek için hangi mekanizmaları kullanabilir?

More Sentences
kullanmak play (on) v.
We should not be playing off the free movement of goods against the balance of the ecosystem.
Malların serbest dolaşımını ekosistemin dengesine karşı kullanmamalıyız.

More Sentences
kullanmak practice [obsolete] v.
If you don't practice a word at least once, you can't learn it.
Bir kelimeyi en az bir kez kullanmazsan, onu öğrenemezsin.

More Sentences
kullanmak deploy v.
My current position allows me to deploy all of my creative talents.
Şu anki konumum tüm yaratıcı yeteneklerimi kullanmama imkan veriyor.

More Sentences
Phrasals
kullanmak pander to v.
That party is always pandering to the middle class.
O parti her zaman orta sınıfı kullanıyor.

More Sentences
Trade/Economic
kullanmak employ v.
The current Israeli Government is employing the fear of attacks as a means of pressing home its minority view.
Mevcut İsrail Hükümeti saldırı korkusunu kendi azınlık görüşünü kabul ettirmek için bir araç olarak kullanmaktadır.

More Sentences
kullanmak make use of v.
Are you going to make use of this power conferred by the Treaty?
Antlaşma ile verilen bu yetkiyi kullanacak mısınız?

More Sentences
Technical
kullanmak exert v.
If it is to exert that power, it must be allowed all the room for man?uvre it needs.
Eğer bu yetkiyi kullanacaksa, ihtiyaç duyduğu tüm manevra alanının kendisine tanınması gerekir.

More Sentences
kullanmak adopt v.
Mr Coelho adopts a fully justified tone of impatience.
Bay Coelho tamamen haklı bir sabırsızlık ton kullanıyor.

More Sentences
kullanmak utilise v.
It is very unclear how the Commission is to utilise resources.
Komisyonun kaynakları nasıl kullanacağı çok açık değildir.

More Sentences
kullanmak use v.
That is why the word I used may have appeared rather strong.
Bu nedenle kullandığım kelime oldukça sert görünmüş olabilir.

More Sentences
kullanmak wear v.
Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
Alice güzel kokan bir parfüm kullanıyor.

More Sentences
kullanmak utilize v.
Your physician may suggest utilizing an electronic device to suppress the sound.
Doktorunuz sesi bastırmak için elektronik bir alet kullanılmasını önerebilir.

More Sentences
General
kullanmak put to use v.
kullanmak draw on v.
kullanmak roll v.
kullanmak put upon v.
kullanmak manage v.
kullanmak put account v.
kullanmak dispose v.
kullanmak call forth v.
kullanmak turn to account v.
kullanmak got round v.
kullanmak govern v.
kullanmak run v.
kullanmak get round v.
kullanmak head v.
kullanmak engage v.
kullanmak ply v.
kullanmak dispose of v.
kullanmak handle v.
kullanmak make use v.
kullanmak draw upon v.
kullanmak economize v.
kullanmak economise v.
kullanmak redeem v.
kullanmak applicate v.
kullanmak bear v.
kullanmak ure v.
kullanmak man [dialect] v.
kullanmak bisie v.
kullanmak have v.
kullanmak help v.
kullanmak rock v.
kullanmak run out v.
kullanmak fee [dialect] [uk] v.
kullanmak involve v.
kullanmak play (upon) v.
kullanmak flex v.
kullanmak sue [obsolete] v.
kullanmak man v.
Phrasals
kullanmak call upon v.
Trade/Economic
kullanmak consume v.
Technical
kullanmak handle v.
kullanmak base v.
Computer
kullanmak hit v.
Archaic
kullanmak occupy v.
kullanmak improve v.
kullanmak subserve v.
Slang
kullanmak frack over v.
kullanmak fuck over v.
kullanmak frack (fuck) v.

Bedeutungen, die der Begriff "kullanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
oy kullanmak vote v.
I voted in favour of this report.
Ben bu raporun lehinde oy kullandım.

More Sentences
General
kötüye kullanmak misappropriate v.
Moreover, such aid is often also misappropriated by the local administration.
Ayrıca, bu tür yardımlar genellikle yerel yönetim tarafından kötüye kullanılmaktadır.

More Sentences
uyuşturucu kullanmak take drugs v.
It is their choice whether they take drugs in prison.
Hapishanede uyuşturucu kullanıp kullanmamak onların tercihidir.

More Sentences
yanlış kullanmak misuse v.
The report reflects options selected on a party political basis and misuses the concept of human rights.
Rapor, parti politikaları temelinde seçilen seçenekleri yansıtmakta ve insan hakları kavramını yanlış kullanmaktadır.

More Sentences
aleyhinde oy kullanmak vote against v.
This is a method that we reject and hence our vote against this proposal.
Bu bizim reddettiğimiz bir yöntemdir ve dolayısıyla biz bu teklifin aleyhinde oy kullanacağız.

More Sentences
yerine kullanmak substitute v.
Try substituting ground coconut for flour.
Un yerine öğütülmüş hindistan cevizi kullanmayı deneyin.

More Sentences
karşı oy kullanmak vote against v.
For these reasons, we voted against this proposal.
Bu nedenlerle, bu teklife karşı oy kullandık.

More Sentences
oy kullanmak vote v.
As a result, we did not vote in favour of the report.
Sonuç olarak rapor lehinde oy kullanmadık.

More Sentences
araba kullanmak drive a car v.
Tom knows how to drive a car.
Tom araba kullanmayı biliyor.

More Sentences
kötüye kullanmak misuse v.
This can be misused so that information which should be available is restricted under the guise of confidentiality.
Bu durum kötüye kullanılabilir, böylece erişilebilir olması gereken bilgiler gizlilik kisvesi altında kısıtlanabilir.

More Sentences
kano kullanmak canoe v.
Tom and Mary were paddling a canoe down the river the last time I saw them.
Onları son gördüğümde Tom ve Mary nehirde kano kullanıyorlardı.

More Sentences
araba kullanmak drive v.
Driving is one of the hardest and most pressurised jobs there is.
Araba kullanmak, var olan en zor ve en stresli işlerden biridir.

More Sentences
kötüye kullanmak betray v.
The politician did not bother to apologize for betraying our trust.
Politikacı güvenimizi kötüye kullandığı için özür dileme zahmetinde bulunmadı.

More Sentences
uyuşturucu kullanmak use drugs v.
Sami used drugs.
Sami uyuşturucu kullanıyordu.

More Sentences
ilaç kullanmak be on medication v.
Tom is on medication.
Tom ilaç kullanıyor.

More Sentences
uyuşturucu kullanmak be on drugs v.
Sami was on drugs.
Sami uyuşturucu kullanıyordu.

More Sentences
kano kullanmak paddle v.
Tom and Mary paddled their canoe along the shoreline, looking of a place to camp.
Tom ve Mary kamp yapacak bir yer arayarak sahil boyunca kanolarını kullandılar.

More Sentences
uçak kullanmak pilot v.
He knows how to pilot a plane.
Uçak kullanmayı biliyor.

More Sentences
daktilo kullanmak type v.
Tom types better than Mary.
Tom, Mary'den daha iyi daktilo kullanıyor.

More Sentences
tanımlamak için kullanmak apply v.
This consideration applies in particular to the reference values to be used to define energy savings.
Bu husus özellikle enerji tasarrufunu tanımlamak için kullanılacak referans değerler için geçerlidir.

More Sentences
karşı oy kullanmak vote against v.
Yet I confess I voted against placing this issue on the agenda.
Yine de itiraf etmeliyim ki bu konunun gündeme alınmasına karşı oy kullandım.

More Sentences
alkollü araç kullanmak drink and drive v.
Don't drink and drive.
Alkollü araç kullanma!

More Sentences
internet kullanmak use the internet v.
We need more secure systems if we are to boost consumer confidence in using the Internet.
Tüketicilerin interneti kullanma konusundaki güvenini artırmak için daha güvenli sistemlere ihtiyacımız var.

More Sentences
tekne kullanmak sail a boat v.
Do you know how to sail a boat?
Tekne kullanmayı biliyor musun?

More Sentences
bisiklet kullanmak ride bicycle v.
Elephants can't ride bicycles.
Filler bisiklet kullanamaz.

More Sentences
yeniden kullanmak reuse v.
We want to reuse raw materials in future.
Gelecekte hammaddeleri yeniden kullanmak istiyoruz.

More Sentences
araç kullanmak drive v.
This is relevant not only to professional drivers but to all of us who drive on European roads.
Bu sadece profesyonel sürücüler için değil, Avrupa yollarında araç kullanan hepimiz için geçerlidir.

More Sentences
bisiklet kullanmak ride a bicycle v.
Were you able to ride a bicycle when you were five years old?
Beş yaşındayken bisiklet kullanabiliyor muydun?

More Sentences
nakit kullanmak use cash v.
Using cash makes you think money is truly substantial.
Nakit kullanmak sana paranın gerçekten önemli olduğunu düşündürür.

More Sentences
sigara kullanmak smoke v.
I don't smoke.
Sigara kullanmıyorum.

More Sentences
uyuşturucu kullanmak do drugs v.
Tom doesn't do drugs.
Tom uyuşturucu kullanmaz.

More Sentences
alkol kullanmak use alcohol v.
Sami was not supposed to use alcohol.
Sami'nin alkol kullanmaması gerekiyordu.

More Sentences
alkol kullanmak drink alcohol v.
Tom does not drink alcohol.
Tom alkol kullanmaz.

More Sentences
merdivenleri kullanmak use the stairs v.
In case of a fire, use the stairs.
Yangın durumunda merdivenleri kullanın.

More Sentences
toplu taşıma kullanmak use public transportation v.
Tom uses public transportation.
Tom toplu taşıma kullanıyor.

More Sentences
prezervatif kullanmak use condom v.
They don't use condoms because they are no longer worried about pregnancy.
Onlar prezervatif kullanmıyorlar çünkü artık hamilelik konusunda endişeli değiller.

More Sentences
eroin kullanmak use heroin v.
Layla started using heroin.
Layla eroin kullanmaya başladı.

More Sentences
plastik poşet kullanmak use plastic bag v.
I rarely use plastic bags.
Nadiren plastik poşet kullanırım.

More Sentences
telefonu kullanmak use the phone v.
She wanted my permission to use the phone.
Telefonu kullanmak için benden izin istedi.

More Sentences
telefonu kullanmak use the telephone v.
I am going to use the telephone in the phone booth at the street corner.
Ben sokağın köşesinde bulunan telefon kulübesindeki telefonu kullanacağım.

More Sentences
orantısız güç kullanmak use disproportionate force v.
He has once again used disproportionate force.
Bir kez daha orantısız güç kullanmıştır.

More Sentences
lavaboyu kullanmak use the bathroom v.
Please wash your hands after using the bathroom.
Lavaboyu kullandıktan sonra lütfen ellerinizi yıkayın.

More Sentences
banyoyu kullanmak use the bathroom v.
Please use the bathroom downstairs.
Lütfen alt kattaki banyoyu kullan.

More Sentences
tuvaleti kullanmak use the bathroom v.
Please use the bathroom downstairs.
Lütfen alt kattaki tuvaleti kullanın.

More Sentences
tuvaleti kullanmak use the toilet v.
Are you sure you don't want to use the toilet before you go?
Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğine emin misin?

More Sentences
deodorant kullanmak use a deodorant v.
You should use a deodorant.
Deodorant kullanmalısın.

More Sentences
bilgisayarı kullanmak use the computer v.
We used the computer in order to save time.
Zaman kazanmak için bilgisayar kullandık.

More Sentences
uçak kullanmak fly a plane v.
Do you have a license to fly a plane?
Uçak kullanma ehliyetin var mı?

More Sentences
tırmık kullanmak rake v.
Use a rake and rake up the leaves in the yard.
Bir tırmık kullan ve bahçedeki yaprakları tırmıkla topla.

More Sentences
Common Usage
kendi çıkarı için kullanmak exploit v.
kendi çıkarına kullanmak exploit v.
kötüye kullanmak abuse v.
General
gelecekte kullanmak için ayırma keeping n.
bir kızın evlendiğinde kullanmak üzere biriktirdiği eşyalar trousseau n.
mutasarrıfa tarım ve marangozluk için kullanmak üzere tahsis edilmiş ormanlık arazi cartbote [obsolete] n.
balo, karnaval gibi eğlencelerde kullanmak üzere içine konfeti konularak hazırlanmış yumurta kabuğu cascaron n.
yeni elde edilmiş kaynakları daha önceki bir açığı kapatmak için kullanmak lap n.
sermaye olarak kullanmak için alınan borç leverage n.
mücevherat yapımında kullanmak üzere altın veya gümüşü eriten ve kalıba döken kimse melter n.
(kumarda) daha sonra kullanmak için kartları saklama holdout n.
ceza kovuşturmasında kullanmak üzere alçıdan kalıp yapma moulage n.
bir şeyi kullanmak için restore eden kimse reviver n.
dini mahkemede yargı yetkisini kullanmak üzere atanan kimse principal n.
gemi kullanmak navigate v.
az kullanmak underutilize v.
idareli kullanmak scamp v.
idareli kullanmak economise v.
gerekenden az bir miktarı kullanmak skimp on v.
aygıtları kullanmak apply v.
kötüye kullanmak exploit v.
kullanmak (içki/sigara/uyuşturucu) touch v.
taksi kullanmak hack v.
birinin üzerinde otoritesini kullanmak pull rank v.
hor kullanmak misuse v.
her çareyi kullanmak go to any length v.
idareli kullanmak eke something out v.
idareli kullanmak economize v.
elle tutup kullanmak wield v.
iznini kullanmak take one's vacation v.
bir şeyi kendi yararına kullanmak trade on v.
kürekle kano kullanmak paddle v.
zor kullanmak lay hands on v.
otomobil kullanmak drive a car v.
alkollü araba kullanmak drink and drive v.
yeteneğini vb'ni kendine layık olmayan bir işte kullanmak prostitute v.
zor kullanmak use force v.
en iyi şekilde kullanmak optimize v.
hor kullanmak mistreat v.
kötü kullanmak mishandle v.
kendi çıkarına kullanmak make capital of v.
lazer ışığı kullanmak lase v.
ileride kullanmak üzere tutmak kept for future use v.
amaç dışında kullanmak misuse v.
kötüye kullanmak (yetkiyi/görevi) abuse v.
aletleri kullanmak apply v.
kullanmak (kendi çıkarı için) exploit v.
izin almadan kullanmak (başkasının malı olan bir şeyi) make free with v.
dümen kullanmak cox v.
sandığa gitmek (oy kullanmak amacıyla) go to polls v.
şiddet kullanmak use violence v.
az kullanmak underuse v.
kafasını kullanmak use one's life v.
erotizmi kullanmak erotize v.
ustalıkla kullanmak wield v.
her çareyi kullanmak go to great lengths v.
idareli kullanmak be sparing of v.
görevi kötüye kullanmak misconduct v.
adam kullanmak know how to make somebody work efficiently v.
hoyratça kullanmak be hell on v.
ihtiyatlı kullanmak economise v.
doğru olmayan bir şekilde kullanmak abuse v.
kullanmak (sigara/içki vb'ni) use v.
kötüye kullanmak trespass on something v.
amacının dışında kullanmak misapply v.
amacının dışında kullanmak misuse v.
kullanmak (güç) exert v.
kendi çıkarları için kullanmak manipulate v.
sermaye olarak kullanmak capitalize v.
hünerle kullanmak manipulate v.
idareli kullanmak husband v.
iyi kullanmak make good use of v.
kötüye kullanmak encroach v.
kullanmak (bir taşıtı) take v.
aklını kullanmak use one's mind v.
inisiyatifini kullanmak take the initiative v.
uçak kullanmak aviate v.
kullanmak (kaynak vb) utilize v.
kullanmak (gemi) sail v.
kullanmak (uçak) pilot v.
kuvvet kullanmak use forcible means v.
kötü kullanmak misspend v.
askeri hizmette kullanmak üzere el koymak commandeer v.
oy kullanmak go to polls v.
kaynak göstermeden bir kitabın belirli bir kısmını kullanmak plagiarize v.
aşırı kullanmak use excessively v.
ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak be driving on a suspended driving licence v.
dümen kullanmak con v.
kötüye kullanmak make a draft on v.
iyi niyetini kötüye kullanmak take advantage of v.
(ileride kullanmak üzere) bırakmak reposit v.
kötüye kullanmak trespass up v.
paravan olarak kullanmak use as a screen v.
jartijer kullanmak garter v.
kaçak elektrik kullanmak use electricity illegally v.
ileride kullanmak üzere tutmak keep for future use v.
latince sözcükler kullanmak latinise v.
hor kullanmak mishandle v.
idareli kullanmak save on v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfill v.
idareli kullanmak harvest v.
sesli harf yerine kullanmak vocalize v.
idareli kullanmak spare v.
sal kullanmak raft v.
idareli kullanmak eke out v.
kötüye kullanmak misemploy v.
kötüye kullanmak defile v.
kötüye kullanmak impose v.
kullanmak (birisini vb) exploit v.
hurda olarak kullanmak scrap v.
dümen kullanmak coxswain v.
dümen kullanmak be on one's guard v.
bir hizmet veya işte kullanmak employ v.
erotizmi kullanmak erotise v.
kötüye kullanmak trespass on v.
birşeyi kendi yararı için kullanmak capitalize v.
amacının dışında kullanmak misemploy v.
kötüye kullanmak presume on v.
bir miktarı çıkarıp kullanmak (para fonundan/malzemeden) indent on v.
çok iyi biliyormuş gibi kullanmak (bir sözü) bandy about v.
çoğul olarak kullanmak pluralize v.
dümen kullanmak conn v.
her çareyi kullanmak go to all lengths v.
iradesini kullanmak will v.
latince sözcükler kullanmak latinize v.
karşı oy kullanmak vote out v.
fazla kullanmak (tuzu/baharatı) overdo v.
cebir kullanmak use force v.
hak kullanmak exercise a right v.
maşa gibi kullanmak use somebody as a tool v.
lastikli sözcükler kullanmak equivocate v.
bir miktarı çıkarıp kullanmak (para fonundan/malzemeden) indent upon v.
karşı oy kullanmak blackball v.
hor kullanmak be hell on v.
son çare olarak kullanmak resort to v.
aleyhine kullanmak use against v.
dirgen kullanmak pitchfork v.
avantaj kullanmak use one's advantage v.
kötü kullanmak mistreat v.
oyunu kullanmak poll v.
direksiyon kullanmak steer v.
hatalı kullanmak misuse v.
manivela kullanmak lever v.
manivela gibi kullanmak lever v.
doğal güçleri kullanmak harness v.
çekimser oy kullanmak refrain from a vote v.
çekimser oy kullanmak abstain from a vote v.
evet oyu kullanmak vote in favor v.
bir şeyi yararına kullanmak feed off v.
zamanını iyi kullanmak make the best of one's time v.
uyuşturucu kullanmak toke v.
güç kullanmak use force v.
dini kullanmak exploit the religion v.
doğru kullanmak use something properly v.
doğru şekilde kullanmak use something suitably v.
doğru şekilde kullanmak use something properly v.
doğru kullanmak use something suitably v.
temel olarak kullanmak use something as base v.
cop kullanmak use baton v.
araç olarak kullanmak use as a means of v.
bir şeyi başka bir amaçla kullanmak üzere değiştirmek repurpose v.
yem olarak kullanmak use something as bait v.
amacı dışında kullanmak misuse v.
amacı dışında kullanmak misapply v.
amacı dışında kullanmak use for the wrong purposes v.
amacı dışında kullanmak apply incorrectly v.
avantajını kullanmak take the advantage of v.
nüfuz kullanmak exert influence v.
nüfuzunu kullanmak use one's influence v.
nüfuzunu kullanmak wield one's influence v.
izin kullanmak take one's vacation v.
nüfuzunu kullanmak exercise one's influence v.
nüfuzunu kullanmak exert one's influence v.
kapasite kullanmak use capacity v.
çekmece veya gardırop kullanmak yerine giysileri yere koymak floordrobe v.
fiziksel güç kullanmak use physical force v.
koz olarak kullanmak use a trump v.
fiziksel güç kullanmak resort to physical force v.
koz olarak kullanmak trump v.
traktör kullanmak drive tractor v.
yetki kullanmak exercise one's authority v.
yetki kullanmak use power v.
motor kullanmak ride motorbike v.
motor kullanmak ride motorcycle v.
bilgisayar kullanmak use computer v.
vekaleten oy kullanmak vote by proxy v.
kokain kullanmak cocainise v.
kokain kullanmak cocainize v.
yıllık izin kullanmak take annual leave v.
koz olarak kullanmak use as a trump card v.
yeniden kullanmak redispose v.
tekrar kullanmak redispose v.
bütçe kullanmak use budget v.
bebek arabası kullanmak push a pushchair v.
bebek arabası kullanmak push along a pushchair v.
nüfuzunu kullanmak pull the wires v.
güç kullanmak bear down v.
aleyhinde oy kullanmak blackball v.
inisiyatif kullanmak use initiative v.
hayal gücünü kullanmak use one's imagination v.
kaba kuvvet kullanmak use brute force v.
(araba) kullanmak drive v.
birini maşa olarak kullanmak use someone as a cat's paw v.
kılavuz kullanmak jig v.
kafayı kullanmak use one's head v.
gücünü ... üzerinde kullanmak exercise one's strength over v.
yetki kullanmak exercise power v.
tekrar kullanmak reutilize v.
yeniden kullanmak reutilize v.
kaynak olarak kullanmak use as a source v.
kaynak olarak kullanmak use as a reference v.
hor kullanmak ill-use v.
hor kullanmak ill-treat v.
(sonra kullanmak üzere) ayırmak set-aside v.
ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak put somebody on stand-by v.
(yasaları vb) dolambaçlı yoldan istediği yönde kullanmak get round v.
zamanı kullanmak use the time v.
ilk kez kullanmak christen v.
tarak makinesi kullanmak dredge v.
(birisi üzerinde) otoritesini kullanmak pull rank on someone v.
sıfatını kullanmak pull rank on someone v.
kötü kullanmak misuse v.
yanlış kullanmak misapply v.
yanlış yerde kullanmak misuse v.
beceriyle kullanmak manipulate v.
bir şeyi iyi kullanmak make good use of something v.
dümen kullanmak steer v.
idareli kullanmak save v.
(sonradan kullanmak için) bir tarafa koymak lay aside by v.
bir eseri eleştirirken şeref kırıcı ifade kullanmak libel of review v.
kötüye kullanmak trespass upon v.
kendi yararına kullanmak avail oneself of v.
kendi çıkarına kullanmak avail oneself of v.
susma hakkını kullanmak use the right to remain in silence v.
susma hakkını kullanmak use the right to remain silent v.
konuşmama hakkını kullanmak use the right to remain in silence v.
konuşmama hakkını kullanmak use the right to remain silent v.
imtiyazı kullanmak exercise a privilege v.
hakkı kullanmak exercise a privilege v.
üstünde kullanmak use on something v.
üstünde kullanmak use on someone v.
üzerinde kullanmak use on someone v.
üzerinde kullanmak use on something v.
dikkatli kullanmak use cautiously v.
sakınarak kullanmak use cautiously v.
birisinin iyiliğini kötüye kullanmak trespass on someone's kindness v.
senelik izin kullanmak use annual leave v.
yıllık izin kullanmak use annual leave v.
bilinçli kullanmak utilize something consciously v.
bilinçli kullanmak use something consciously v.
bilinçli olarak kullanmak utilize something consciously v.
bilinçli olarak kullanmak use something consciously v.
yetkilerini kötüye kullanmak misuse one's power v.
yetkilerini kötüye kullanmak misuse one's authority v.
yetkilerini kötüye kullanmak abuse one's power v.
sistem kullanmak use a system v.
mümkün olan her aracı kullanmak use every means possible v.
küfürlü dil kullanmak utter profane language v.
hakkını kullanmak exercise a right v.
tasarruflu kullanmak use something economically v.
insülin kullanmak use insulin v.
toplu taşıt kullanmak use public transportation v.
inisiyatif kullanmak take initiative v.
idareli kullanmak nurse v.
terbiyesiz kelimeler kullanmak use vulgarities v.
sakınarak kullanmak scamp v.
sakınarak kullanmak economize v.
sakınarak kullanmak skimp v.
idareli kullanmak skimp v.
biraz hızlı sürmek/kullanmak drive a bit fast v.
zamanı kullanmak/değerlendirmek treat time v.
eldiven kullanmak use a glove v.
uzun cümleler kullanmak use long sentences v.
aleyhinde kullanmak hold against v.
yarım gün izin kullanmak take a half day off v.
doğum kontrol hapı kullanmak be on the birth control pills v.
bir şeyi model olarak kullanmak use something as a model v.
alternatif olarak kullanmak substitute v.
alternatif olarak kullanmak use as an alternative to v.
hor kullanmak batter v.
kablosuz kulaklık kullanmak use a wireless headset v.
bir yerde kullanmak find a use for something v.
lavaboyu kullanmak use the toilet v.
banyoyu kullanmak use the toilet v.
zamanını iyi kullanmak use one's time well v.
ihtiyatlı kullanmak economize v.
sermaye olarak kullanmak capitalise v.
yeniden kullanmak reutilise v.
çoğul olarak kullanmak pluralise v.
kaynak göstermeden bir kitabın belirli bir kısmını kullanmak plagiarise v.
tekrar kullanmak reutilise v.
birşeyi kendi yararı için kullanmak capitalise v.
en iyi şekilde kullanmak optimise v.
sakınarak kullanmak economise v.
az kullanmak underutilise v.
sesli harf yerine kullanmak vocalise v.
içindeki potansiyelini kendini tatmin edecek bir şekilde kullanmak (insan) fulfil v.
kullanmak (kaynak vb) utilise v.
zamanı iyi kullanmak use the time well v.
fazla kullanmak overutilize v.
çok kullanmak overutilize v.
verimli kullanmak use productively v.
verimli kullanmak use efficiently v.
aspirin kullanmak use aspirin v.
(bir şeyi) etkin kullanmak deploy v.
kaynakları etkin kullanmak deploy resources v.
zararlı böcek veya bakterileri öldürmek için kimyasal madde, duman yada gaz kullanmak fumigate v.
yeteneklerini kullanmak use one's abilities v.
yeteneklerini kullanmak use one's skills v.
güvenini kötüye kullanmak abuse one's trust v.
vapur kullanmak take a ferry v.
yelkenli kullanmak sail a sailboat v.
program kullanmak use a program v.
sonuna kadar kullanmak leverage v.
doğru biçimde kullanmak use to great effect v.
fayda doğuracak biçimde kullanmak use to great effect v.
gereğinden fazla kullanmak overuse v.
motorlu araç kullanmak drive a motor vehicle v.
motorlu taşıt kullanmak drive a motor vehicle v.
ayrı ayrı kullanmak use separately v.
bir toplantıya katılmak veya oy kullanmak yahut oyunda yer almak üzere bir yere gitmek turn out v.
oy kullanmak için kuyrukta beklemek wait in queue for voting v.
oy kullanmak için sırada beklemek wait in queue for voting v.
i̇nternet kullanmak use internet v.
kredi kartı kullanmak use a credit card v.
beraber kullanmak use with v.
aşırı kullanmak abuse v.
kullanmak için topun toparlağını çıkarmak unlimber v.
kullanmak için paketinden çıkarmak unlimber v.
slogan kullanmak sloganize v.
slogan kullanmak sloganise v.
kabalistik dilini kullanmak cabalize v.
anlaşılması zor bir dil kullanmak cabalize v.
gizemli dil kullanmak cabalize v.
(indirim vb) kod kullanmak redeem code v.
(kaynakları) kullanmak absorb v.
daktiloda ve bilgisayarda tabülatör (tab) tuşunu kullanmak tabulate v.
kötüye kullanmak caperclaw v.
kötüye kullanmak rape v.
oy kullanmak cast [obsolete] v.
aklını kullanmak cerebrate v.
tekrar kullanmak recycle v.
(ilacı) sonradan kullanmak için yanak içine saklamak cheek v.
özenle kullanmak nurse v.
kelimeleri yeni anlamda kullanmak neologize v.
kelimeleri yeni anlamda kullanmak neologise v.
thou kelimesini söylemde kullanmak thou v.
zaman paylaşımlı olarak (bir bilgisayarı) kullanmak time-share v.
zaman paylaşımlı olarak (bir tatil mülkünü) kullanmak time-share v.
çok fazla kullanmak tire v.
kendi yararına kullanmak advantage one's self of v.
başkasına ait telgrafın içeriğini kendi çıkarına kullanmak milk a telegram v.
kendi çıkarına kullanmak serve one's self of v.
sabitleyici olarak kullanmak have at one's retinue v.
fazla kullanmak torture v.
düzenli kullanmak trade [obsolete] v.
kötüye kullanmak transpose [obsolete] v.
kötüye kullanmak trench v.
tedavülden kalkmış ifadeler kullanmak archaise v.
tedavülden kalkmış ifadeler kullanmak archaize v.
yetersiz kullanmak underexploit v.
(bir kişinin) nüfuzunu gizlice kullanmak underpull v.
(bir kişinin) etkisini gizlice kullanmak underpull v.
görevini kötüye kullanmak job v.
gelecekte kullanmak üzere saklamak bank v.
yakarak ve dumanını soluyarak saf kokain kullanmak base v.
renk anahtarı kullanmak key v.
delgi makinesi kullanmak keypunch v.
şahsi kazanç elde etmek için resmi işi kötüye kullanmak job v.
doping kullanmak juice v.
arazi doldurmak için kullanmak landfill v.
yanlış kullanmak malappropriate v.
kötüye kullanmak maletreat [obsolete] v.
hacamat bardağı kullanmak ventouse [obsolete] v.
(bir şeyi) delininceye kadar kullanmak wear through v.
tepe tepe kullanmak wear through v.
anlamsız kelimeler kullanmak weasel v.
bir kimseye karşı gücünü veya statüsünü hakimiyet kurmak için kullanmak bigfoot v.
(scrabble) bir turda yedi taşının tamamını kullanmak bingo v.
kaçınmayı kullanmak blanch v.
güçlendirmek için battaniye dikişi kullanmak blanket stitch v.
patlayıcı kullanmak blast v.
çıkar için kullanmak leverage v.
dikkatlice kullanmak manage v.
idareli kullanmak manage v.
savaş hilesi kullanmak manoeuver v.
binek atı olarak kullanmak hackney v.
çatışmada yeni bir silah kullanmak blood v.
elleri kullanmak handle v.
ilk kez kullanmak handsel [uk] v.
ilk kez kullanmak hansel [uk] v.
saman yapımında veya otlak olarak kullanmak meadow v.
mikroenjeksiyonda kullanmak microinject v.
(bir şeyi) belirli amaç için kullanmak harness v.
(kaynağı) gelecekte kullanmak üzere toplamak harvest v.
antik yunanların dilini ve kültürünü kullanmak hellenize v.
antik yunanların dilini ve kültürünü kullanmak hellenise v.
kullanmak (doğal kaynağı) mine v.
kendine aitmiş gibi kullanmak borrow v.
kullanmak üzere çıkarmak break out v.
kullanmak üzere gemideki istiften çıkarmak break out v.
kullanmak üzere açmak broach v.
(yiyecek) kullanmak brook [obsolete] v.
(bir şeyin) kontrolünü izinsiz ele geçirip kendi amaçları için kullanmak hijack v.
olması gerekenden daha uzun kullanmak hog v.
tehdit olarak kullanmak hold v.
(tütün yapraklarını) bağlayıcı olarak kullanmak için hamur halinde öğütüp tabaka halinde sıkıştırmak homogenize v.
(tütün yapraklarını) bağlayıcı olarak kullanmak için hamur halinde öğütüp tabaka halinde sıkıştırmak homogenise v.
hassas delik oluşturmak için bileme taşı kullanmak hone v.
av köpeği kullanmak hont v.
en yüksek mesafeyi kat etmek için yokuş aşağı inerken vitesi boşa almak gibi sürüş tekniklerini kullanmak hypermile v.
hipnoz kullanmak hypnotise v.
hor kullanmak misentreat [obsolete] v.
kötüye kullanmak misguide [scotland] v.
yanlış şekilde kullanmak misimprove v.
kötüye kullanmak misimprove v.
uygunsuz şekilde kullanmak misimprove v.
kötüye kullanmak misname v.
yanıltıcı tabir kullanmak misnomer v.
yeteneklerini uygunsuz şekilde kullanmak misplace v.
noktalama işaretlerini yanlış kullanmak mispunctuate v.
mikser kullanmak mix v.
karıştırıcı (alet) kullanmak mix v.
daha büyük bir yapının parçası olarak kullanmak model v.
deniz motoru kullanmak motorboat v.
nüfuz kullanmak mould v.
yeniden kullanmak revoke [obsolete] v.
farklılaşmış şekliyle yeniden kullanmak rework v.
lehine kullanmak husband v.
deniz uçağı kullanmak hydroplane v.
dudaklarını kullanmak lip v.
sesleri veya kelimeleri ifade etmek için harfleri kullanmak literation v.
buldozer kullanmak bulldoze v.
(alev, yakma aleti) yakıt olarak kullanmak burn v.
kanundaki açıkları kullanmak game v.
optik cihaz kullanmak glass v.
(bir şeyin) üzerinde güç kullanmak muscle v.
mahlas kullanmak by-line v.
araba kornası kullanmak claxon v.
korna kullanmak claxon v.
(özellikle parçalarını tekrar kullanmak için) parçalara ayırmak deconstruct v.
(vakum tüpünün boşaltılmasında) alıcı olarak kullanmak getter v.
aceleyle kullanmak grab v.
çengelli demir kullanmak (arama sırasında) grapple v.
(birine karşı) göz yaşartıcı bomba kullanmak grenade v.
çiğnerken diş yerine diş etlerini kullanmak gum v.
ibranice deyişler kullanmak hebraize v.
ibranice deyişler kullanmak hebraise v.
tarihi detayları kullanmak historicize v.
tarihi materyalleri kullanmak historicize v.
tarihi detayları kullanmak historicise v.