çekmek

Bedeutungen von dem Begriff "çekmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 163 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	çekmek	draw v.
I should like to inform you that this issue was drawn to my attention at the last part-session. Bu konunun son oturumda dikkatimi çektiğini size bildirmek isterim. More Sentences
2	Common Usage	çekmek	pull v.
We are trying to pull business and the private sector into these activities in many different ways. İş dünyasını ve özel sektörü birçok farklı yolla bu faaliyetlerin içine çekmeye çalışıyoruz. More Sentences
3	Common Usage	çekmek	withdraw v.
He withdrew his finger from the button with fear. Korkuyla parmağını düğmeden çekti. More Sentences
General
4	General	çekmek	hold v.
Tonny knows how to hold the attention of listeners. Tonny dinleyicilerin dikkatini nasıl çekeceğini biliyor. More Sentences
5	General	çekmek	withdraw v.
The Israeli Government must withdraw its military forces from the occupied territories and bring them home. İsrail Hükûmeti askeri güçlerini işgal altındaki topraklardan çekmeli ve evlerine getirmelidir. More Sentences
6	General	çekmek	absorb v.
It feels like it's going to absorb you into another world. Seni başka bir dünyaya çekecekmiş gibi hissettiriyor. More Sentences
7	General	çekmek	draw out v.
She drew out the money from the bank. Parayı bankadan çekti. More Sentences
8	General	çekmek	pull on v.
Tom began to pull on his jeans. Tom kot pantolonunu çekmeye başladı. More Sentences
9	General	çekmek	take after v.
Mary takes after her mother. Mary annesine çekmiş. More Sentences
10	General	çekmek	drive v.
We also covered quite a number of topics related to marketing your website and driving more traffic. Ayrıca web sitenizi pazarlamak ve daha fazla trafik çekmekle ilgili pek çok konuyu da ele aldık. More Sentences
11	General	çekmek	suck v.
A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets. Florida'da bir şehir, düzenli olarak yaşanan gelgit sellerine, tuzlu suyu sokaklardan çekmek için vakumlu hortumlarla donatılmış tanker kamyonları göndererek yanıt veriyor. More Sentences
12	General	çekmek	carry v.
I had no difficulty in carrying the plan out. Planı uygulamada zorluk çekmedim. More Sentences
13	General	çekmek	lure v.
The music lured everyone. Müzik, herkesin ilgisini çekti. More Sentences
14	General	çekmek	heave v.
Tom heaved a sigh of relief. Tom derin bir oh çekti. More Sentences
15	General	çekmek	tow away v.
Your car has been towed away. Araban çekildi. More Sentences
16	General	çekmek	engage v.
My initiatives and overtures over the years to engage the Chinese leadership in a dialogue remain unreciprocated. Yıllar boyunca Çin liderliğini diyaloğa çekmek için yaptığım girişimler ve teklifler karşılıksız kalmıştır. More Sentences
17	General	çekmek	captivate v.
He knows how to captivate his audience. Seyircisini nasıl çekeceğini bilir. More Sentences
18	General	çekmek	tow v.
The Spanish Government, on the contrary, decided to tow the Prestige into open sea, regardless of the consequences. İspanyol Hükümeti ise tam tersine, sonuçları ne olursa olsun Prestige'i açık denize çekmeye karar verdi. More Sentences
19	General	çekmek	shoot v.
They shot the film in an actual desert. Filmi gerçek bir çölde çektiler. More Sentences
20	General	çekmek	record v.
Chrome Division also recorded a music video for the song "Serial Killer" to publicise the album. Chrome Division albümü tanıtmak için "Serial Killer" şarkısına da bir klip çekti. More Sentences
21	General	çekmek	pull at v.
The two children pulled at the rope until it broke. İki çocuk ipi kopana kadar çekti. More Sentences
22	General	çekmek	bear v.
We must realise that they will bear the brunt of this European legislation. Bu Avrupa mevzuatının yükünü onların çekeceğinin farkında olmalıyız. More Sentences
23	General	çekmek	stand v.
He is so intelligent that he stands out in class. Çok zeki ve sınıfta dikkat çeken biri. More Sentences
24	General	çekmek	catch v.
There was one particular one that caught my fancy, which I thought I might like to buy. Özellikle bir tanesi dikkatimi çekti ve onu satın almak isteyebileceğimi düşündüm. More Sentences
25	General	çekmek	attract v.
Malta is even being reproached for attracting too many offshore companies because of its favourable tax laws. Malta, elverişli vergi yasaları nedeniyle çok sayıda offshore şirketi kendine çektiği için bile suçlanıyor. More Sentences
26	General	çekmek	tug v.
Tom gave the rope a tug. Tom ipi çekti. More Sentences
27	General	çekmek	endure v.
What can't be cured must be endured. Başa gelen çekilir. More Sentences
28	General	çekmek	shrink v.
My T-shirt shrank because I washed it. Onu yıkadığım için tişörtüm çekti. More Sentences
29	General	çekmek	pull v.
They are just trying to pull the ladder up behind them. Onlar sadece merdiveni arkalarından çekmeye çalışıyorlar. More Sentences
30	General	çekmek	go through v.
The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure. Aşk yüzünden çektiğiniz acı, diğer tüm zevklerden çok daha tatlıdır. More Sentences
31	General	çekmek	bring v.
Bring your knees to your chest to stretch your back. Sırtınızı esnetmek için dizlerinizi göğsünüze doğru çekin. More Sentences
32	General	çekmek	receive v.
The war in Congo still receives far too little attention from international opinion. Kongo'daki savaş hala uluslararası kamuoyunun çok az ilgisini çekmektedir. More Sentences
33	General	çekmek	run v.
He's always running short of cash. Her zaman nakit sıkıntısı çekiyor. More Sentences
Phrasals
34	Phrasals	çekmek	take out v.
Tom took out a loan in order to buy a car. Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti. More Sentences
35	Phrasals	çekmek	pull at v.
The two children pulled at the rope until it broke. İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler. More Sentences
Technical
36	Technical	çekmek	pull v.
He caught my hand and pulled me to the second floor. Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti. More Sentences
37	Technical	çekmek	shrink v.
Why did your T-shirt shrink? Neden tişörtün çekti? More Sentences
38	Technical	çekmek	attract v.
Albania also needs all these things in order to attract investors. Arnavutluk'un da yatırımcıları çekmek için tüm bunlara ihtiyacı var. More Sentences
Automotive
39	Automotive	çekmek	shrink v.
My jeans shrank after I washed them. Pantolonum onu yıkadıktan sonra çekti. More Sentences
40	Automotive	çekmek	pull v.
Pull up a chair. Bir sandalye çekin. More Sentences
Linguistics
41	Linguistics	çekmek	conjugate v.
Can you conjugate this verb? Bu fiili çekebilir misin? More Sentences
Common Usage
42	Common Usage	çekmek	haul v.
General
43	General	çekmek	put up with v.
44	General	çekmek	pull along v.
45	General	çekmek	draught v.
46	General	çekmek	glamor v.
47	General	çekmek	bear with v.
48	General	çekmek	draw on v.
49	General	çekmek	pull over v.
50	General	çekmek	pique v.
51	General	çekmek	support v.
52	General	çekmek	dwindle v.
53	General	çekmek	pass through v.
54	General	çekmek	engross v.
55	General	çekmek	inhale v.
56	General	çekmek	hitch v.
57	General	çekmek	lump v.
58	General	çekmek	mill v.
59	General	çekmek	glamour v.
60	General	çekmek	siphon v.
61	General	çekmek	arrest v.
62	General	çekmek	draft v.
63	General	çekmek	charm v.
64	General	çekmek	pull in v.
65	General	çekmek	shlep v.
66	General	çekmek	drink v.
67	General	çekmek	take one's medicine v.
68	General	çekmek	abide v.
69	General	çekmek	pull away v.
70	General	çekmek	grip v.
71	General	çekmek	milk v.
72	General	çekmek	narrow v.
73	General	çekmek	allure v.
74	General	çekmek	prepossess v.
75	General	çekmek	syphon off v.
76	General	çekmek	schlepp v.
77	General	çekmek	draw away v.
78	General	çekmek	experience v.
79	General	çekmek	sustain v.
80	General	çekmek	hook v.
81	General	çekmek	draw off v.
82	General	çekmek	sop up v.
83	General	çekmek	invite v.
84	General	çekmek	take after somebody v.
85	General	çekmek	broach v.
86	General	çekmek	drag v.
87	General	çekmek	fetch v.
88	General	çekmek	last v.
89	General	çekmek	siphon off v.
90	General	çekmek	throw back v.
91	General	çekmek	schlep v.
92	General	çekmek	brook v.
93	General	çekmek	lug v.
94	General	çekmek	run up v.
95	General	çekmek	be a sufferer by v.
96	General	çekmek	soak v.
97	General	çekmek	last out v.
98	General	çekmek	soak in v.
99	General	çekmek	syphon v.
100	General	çekmek	magnetize v.
101	General	çekmek	take v.
102	General	çekmek	be a sufferer from v.
103	General	çekmek	lead v.
104	General	çekmek	unfurl v.
105	General	çekmek	sip v.
106	General	çekmek	haul v.
107	General	çekmek	pluck v.
108	General	çekmek	touse v.
109	General	çekmek	undergo v.
110	General	çekmek	appeal v.
111	General	çekmek	decline v.
112	General	çekmek	extract v.
113	General	çekmek	beguile v.
114	General	çekmek	enthrall v.
115	General	çekmek	suck in v.
116	General	çekmek	stretch v.
117	General	çekmek	tense v.
118	General	çekmek	weigh v.
119	General	çekmek	magnetise v.
120	General	çekmek	enthral v.
121	General	çekmek	tew [obsolete] v.
122	General	çekmek	towse v.
123	General	çekmek	twig v.
124	General	çekmek	entrain v.
125	General	çekmek	weazen v.
126	General	çekmek	wind [obsolete] v.
127	General	çekmek	hary v.
128	General	çekmek	heist [dialect] v.
129	General	çekmek	light v.
130	General	çekmek	lurry v.
131	General	çekmek	detract v.
132	General	çekmek	overtake [scotland] v.
133	General	çekmek	rive [dialect] [uk] v.
134	General	çekmek	rug [dialect] [uk] v.
135	General	çekmek	drew v.
136	General	çekmek	drill [dialect] [uk] v.
137	General	çekmek	pook [scotland] v.
138	General	çekmek	cleek [scotland] v.
139	General	çekmek	cotter [dialect] [uk] v.
140	General	çekmek	scrump [dialect] [uk] v.
Phrasals
141	Phrasals	çekmek	draw off v.
142	Phrasals	çekmek	fall off v.
143	Phrasals	çekmek	blend together v.
144	Phrasals	çekmek	blend something together (with something) v.
145	Phrasals	çekmek	pluck at v.
146	Phrasals	çekmek	pick at v.
147	Phrasals	çekmek	take away v.
Idioms
148	Idioms	çekmek	put up with v.
Trade/Economic
149	Trade/Economic	çekmek	shrinkage v.
Law
150	Law	çekmek	accite v.
Technical
151	Technical	çekmek	weigh v.
152	Technical	çekmek	wrench v.
153	Technical	çekmek	extract v.
154	Technical	çekmek	mill v.
155	Technical	çekmek	contract v.
156	Technical	çekmek	hoisting v.
Informatics
157	Informatics	çekmek	dragging v.
Gastronomy
158	Gastronomy	çekmek	grind v.
Marine Biology
159	Marine Biology	çekmek	haul v.
Linguistics
160	Linguistics	çekmek	inflect v.
161	Linguistics	çekmek	decline v.
British Slang
162	British Slang	çekmek	have a yank v.
163	British Slang	çekmek	yank v.

Bedeutungen, die der Begriff "çekmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	kopya çekmek	cheat v.
Jim was caught cheating in the examination. Jim sınavda kopya çekerken yakalandı. More Sentences
2	Common Usage	acı çekmek	suffer v.
They suffered a lot when their mother left them. Anneleri onları terk ettiğinde çok acı çektiler. More Sentences
3	Common Usage	iple çekmek	look forward to v.
I'm looking forward to the next month. Önümüzdeki ayı iple çekiyorum. More Sentences
4	Common Usage	geri çekmek	retract v.
The cat retracted its claws. Kedi, pençelerini geri çekti. More Sentences
5	Common Usage	geri çekmek	withdraw v.
The Daily Chronicle had to withdraw the news. Daily Chronicle haberi geri çekmek zorunda kaldı. More Sentences
6	Common Usage	burun çekmek	sniff v.
Tom sniffed. Tom burnunu çekti. More Sentences
7	Common Usage	(acı) çekmek	suffer v.
It is unacceptable for fishermen to have to suffer extra for sole and plaice. Balıkçıların dil balığı ve pisi balığı için fazladan eziyet çekmesi kabul edilemez. More Sentences
8	Common Usage	(fotoğraf) çekmek	take v.
I should now like to take some time to consider the areas of attention which Parliament highlights in its report. Şimdi Parlamento'nun raporunda dikkat çektiği alanları değerlendirmek için biraz zaman ayırmak istiyorum. More Sentences
9	Common Usage	para çekmek	withdraw v.
Just let me withdraw cash from the ATM. Bırakın da bari ATM'den bir para çekeyim. More Sentences
10	Common Usage	(dert/sıkıntı) çekmek	suffer v.
I suffered indigestion after lasts night's meal. Dün geceki yemekten sonra hazımsızlık çektim. More Sentences
11	Common Usage	sifonu çekmek	flush v.
Tom tried to flush the drugs down the toilet. Tom uyuşturucuyu tuvalete atıp sifonu çekmeye çalıştı. More Sentences
General
12	General	içine çekmek (sigara dumanı vb'ni)	inhale v.
Try not to inhale the fumes. Dumanı içinize çekmemeye çalışın. More Sentences
13	General	birden çekmek	yank v.
Tom yanked the door open. Tom kapıyı birden çekerek açtı. More Sentences
14	General	kenara çekmek	pull over v.
I was pulled over by a motorcycle cop. Motosikletli bir devriye tarafından kenara çekildim. More Sentences
15	General	kılıç çekmek	draw the sword v.
Tom drew the sword. Tom kılıcını çekti. More Sentences
16	General	fotoğraf çekmek	take photos v.
This place is too shady for taking photos. Bu yer fotoğraf çekmek için çok gölgeli. More Sentences
17	General	telgraf çekmek	wire v.
Wire me at once, in case there should be an accident. Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek. More Sentences
18	General	ilgi çekmek	attract attention v.
Children often cry just to attract attention. Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar. More Sentences
19	General	resim çekmek	take a picture v.
What did Tom take a picture of? Tom neyin resmini çekti? More Sentences
20	General	kura çekmek	draw lots v.
Let's draw lots to decide who goes first. Önce kimin gideceğine karar vermek için kura çekelim. More Sentences
21	General	filme çekmek	film v.
They filmed the entire ceremony. Onlar tüm töreni filme çektiler. More Sentences
22	General	silah çekmek	pull out v.
Sami pulled out his gun. Sami silahını çekti. More Sentences
23	General	kopya çekmek (sınavda)	copy v.
I would rather fail than copy. Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim. More Sentences
24	General	fotoğrafını çekmek	photograph v.
Tom photographed these buildings for the exhibit. Tom sergi için bu binaların fotoğraflarını çekti. More Sentences
25	General	dikkat çekmek	attract attention v.
Children often cry just to attract attention. Çocuklar genellikle dikkat çekmek için ağlarlar. More Sentences
26	General	ilgisini çekmek	be of interest v.
This is of interest to no one. Bu kimsenin ilgisini çekmiyor. More Sentences
27	General	para çekmek	draw money v.
From which of these two accounts do you want to draw money? Bu iki hesabın hangisinden para çekmek istiyorsunuz? More Sentences
28	General	sorguya çekmek	question v.
After Tom's house was broken into, the police questioned his neighbors. Tom'un evine zorla girildikten sonra polis komşularını sorguya çekti. More Sentences
29	General	zorluk çekmek	have difficulty in v.
SMEs do, however, have difficulty in getting credit. Bununla beraber, KOBİ'ler kredi almakta zorluk çekmektedir. More Sentences
30	General	telgraf çekmek	telegraph v.
Telegraph us when you get to Boston. Boston'a vardığında bize telgraf çek. More Sentences
31	General	aşağı çekmek	pull down v.
The economic collapse in Zimbabwe is pulling down neighbouring countries. Zimbabve'deki ekonomik çöküş komşu ülkeleri de aşağı çekiyor. More Sentences
32	General	kabızlık çekmek	suffer from constipation v.
Do you suffer from constipation? Kabızlık çekiyor musunuz? More Sentences
33	General	kürek çekmek	paddle v.
Keep paddling. Kürek çekmeye devam edin. More Sentences
34	General	suyunu çekmek	run out v.
All the money ran out. Bütün para suyunu çekti. More Sentences
35	General	sineye çekmek	bear v.
Tom had no choice but to grin and bear it. Tom'un sineye çekmekten başka seçeneği yoktu. More Sentences
36	General	cezasını çekmek	pay for v.
You will pay for this, Tom. Bunun cezasını çekeceksin, Tom. More Sentences
37	General	açlık çekmek	starve v.
No child should starve. Hiçbir çocuk açlık çekmemeli. More Sentences
38	General	fotoğraf çekmek	take a photo v.
May I take a photo? Fotoğraf çekebilir miyim? More Sentences
39	General	içine çekmek	absorb v.
His study absorbs him. Çalışması onu içine çekiyor. More Sentences
40	General	dikkatini çekmek	call attention to v.
Finally, I would call attention to the question of objective liability. Son olarak, objektif sorumluluk konusuna dikkat çekmek isterim. More Sentences
41	General	para çekmek	withdraw v.
Many people use ATMs to withdraw money. Birçok kişi ATM'leri para çekmek için kullanır. More Sentences
42	General	sifonu çekmek	flush the toilet v.
Remember to flush the toilet. Tuvaletin sifonunu çekmeyi unutma. More Sentences
43	General	sıkıntı çekmek	have troubles v.
Tom is having trouble sleeping. Tom uyumakta sıkıntı çekiyor. More Sentences
44	General	perde çekmek	draw v.
We must draw a veil over the matter, so to speak, in any case, and remember what it is we are actually discussing. Tabiri caizse her halükarda meselenin üzerine bir perde çekmeli ve aslında neyi tartıştığımızı hatırlamalıyız. More Sentences
45	General	başı çekmek	take the lead v.
It may be observed that Parliament takes the lead when it comes to efforts to open up our institutions. Kurumlarımızı açmaya yönelik çabalar söz konusu olduğunda Parlamento'nun başı çektiği gözlemlenebilir. More Sentences
46	General	kenara çekmek (araba)	pull v.
Tom was going 50 over the speed limit when the police pulled him over. Polis onu kenara çektiğinde Tom hız sınırının 50 kat üzerinde gidiyordu. More Sentences
47	General	silah çekmek	draw v.
Before you draw that pistol, darling, you might want to holster the other one first. O silahı çekmeden tatlım, ilkin öbürünü kılıfına koymak isteyebilirsin. More Sentences
48	General	yağ çekmek	flatter v.
You don't need to flatter your boss. Patrona yağ çekmene gerek yok. More Sentences
49	General	fermuarını çekmek	zip up v.
Help me zip up my dress. Elbisemin fermuarını çekmeme yardım et. More Sentences
50	General	dikkatleri üzerine çekmek	draw attention v.
You're drawing attention to yourself. Dikkatleri üzerine çekiyorsun. More Sentences
51	General	iç çekmek	sigh v.
The young girl sighed. Genç kız iç çekti. More Sentences
Common Usage
52	Common Usage	geri çekmek	draw back v.
53	Common Usage	film çekmek	shoot v.
54	Common Usage	fazla para çekmek	overdraw v.
55	Common Usage	yukarı çekmek	hoist v.
56	Common Usage	ıstırap çekmek	suffer v.
57	Common Usage	suyunu çekmek	drain v.
58	Common Usage	doka çekmek	dock v.
59	Common Usage	yüze çekmek	adsorb v.
60	Common Usage	yukarı çekmek	pull up v.
General
61	General	sınavda kopya çekmek için hazırlanan kopya kağıdı	crib n.
62	General	ilgiyi başka yöne çekmek için öne sürülen konu	red herring n.
63	General	sınavda kopya çekmek için hazırlanan kopya kağıdı	crib sheet n.
64	General	fırça (çekmek)	dressing someone down n.
65	General	dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz	red herring n.
66	General	dikkat çekmek için yapılan hile	gimmick n.
67	General	ince ayar (çekmek)	tweak n.
68	General	(dalga geçmek veya karşıdakine katılmama gibi durumları ifade etmek veya konuşmanın bir yerine dikkat çekmek için) ellerle havada yapılan tırnak işareti	air quote n.
69	General	balıkları çekmek için suyun dibine atılan yem	ground bait n.
70	General	bir metin içerisinde dikkat çekmek için belirginleştirilmiş bölüm	call-out n.
71	General	çapraz sorguya çekmek	backspeir [scottish] n.
72	General	belirli bir mesajı ileterek dikkat çekmek için yapılan açıklama veya eylemler	noises n.
73	General	çekmek (bir şeyi)	kep [uk] n.
74	General	fıçıdan içki çekmek için kullanılan tüp	valinch n.
75	General	dikkat çekmek için bağırma	hail n.
76	General	(gemiler arasında) ağır bir halatı çekmek için kullanılan daha hafif halat	messenger n.
77	General	birinin dikkatini çekmek için kurulan iletişim	holler n.
78	General	yağ çekmek	honeyfuggle [dialect] n.
79	General	yağ çekmek	honeyfugle [dialect] n.
80	General	okuyucuların veya izleyicilerin ilgisini çekmek için kullanılan kısa ve ilgi çekici giriş	hook n.
81	General	pencere makara tellerini makaraya çekmek için kullanılan ipe bağlı küçük kurşun ağırlık	mouse n.
82	General	atın ağzındaki gemi yukarı çekmek için kullanılan dizgin	gag rein n.
83	General	(dilencilerin taşıyıp dikkat çekmek için tıngırdattığı) kapaklı ahşap kap	clapdish n.
84	General	hindistan'da derin kuyulardan su çekmek için kullanılan bir alet	churrus n.
85	General	çok sayıda kişinin dikkatini çekmek için tarihi veya kültürel bir unsuru sansürleyerek veya çarpıtarak takdim etme	disneyfication n.
86	General	dikkat çekmek isteme	insistence n.
87	General	fransızcaki ingilizce kelimelerin çokluğuna dikkat çekmek için bulunmuş bir ifade	franglais n.
88	General	(ordunun dikkat çekmek için kullandığı) fosforlu kumaş parçası	panel n.
89	General	(sifon çekmek için kullanılan) zincir	pull chain n.
90	General	orijinal içeriğin hayranlarını çekmek amacıyla klasik yapımlardan eski karakterleri, konseptleri ve fikirleri yeni yapıma dahil etme eylemi	nostalgia bait n.
91	General	manivela ile çekmek	purchase v.
92	General	içine çekmek	suck v.
93	General	ad çekmek	draw lots v.
94	General	çizgi çekmek	score v.
95	General	özlemini çekmek	regret v.
96	General	nutuk çekmek	deliver a speech v.
97	General	acısını çekmek	suffer the consequences v.
98	General	acısını çekmek	whirl for v.
99	General	set çekmek	build a barrier v.
100	General	naza çekmek	feign reluctance v.
101	General	rest çekmek	stake v.
102	General	ağır çekmek	preponderate v.
103	General	şiddetle içeriye doğru çekmek	implode v.
104	General	piyasadan çekmek	pull from market v.
105	General	meşakkat çekmek	suffer hardship v.
106	General	dikkatini çekmek	point something out v.
107	General	suyunu çekmek	boil down v.
108	General	özlemini çekmek	hanker v.
109	General	kalafata çekmek	draw a vessel for caulking v.
110	General	gıcırdatarak çekmek	scrape v.
111	General	vicdan azabı çekmek	suffer a twinge of conscience v.
112	General	bayrağı göndere çekmek	run up v.
113	General	vicdan azabı çekmek	feel guilty and full of remorse v.
114	General	burnuna çekmek	snuff v.
115	General	para çekmek	make a draft v.
116	General	kürek çekmek	go boating v.
117	General	kura çekmek	draw a ticket v.
118	General	kenara çekmek	draw aside v.
119	General	çekmek (çekici olma vb)	attract v.
120	General	üzüntü çekmek	feel sorrow v.
121	General	canı çekmek	long for v.
122	General	(hastalık vb yüzünden) çok çekmek	be wracked with v.
123	General	akıntıya karşı kürek çekmek	row against the tide v.
124	General	etrafına set çekmek	dyke v.
125	General	film çekmek	film v.
126	General	çekmek (baca)	draw v.
127	General	teslim bayrağı çekmek	strike one's flag v.
128	General	çizgi çekmek	run through v.
129	General	ağır çekmek	outbalance v.
130	General	birinin dikkatini çekmek	catch someone's eye v.
131	General	hasretini çekmek	long v.
132	General	yağ çekmek	toady v.
133	General	fişini prizden çekmek (elektrikli aygıtın)	unplug v.
134	General	birini çekmek (bir yerin içine)	pull someone in v.
135	General	protesto çekmek	make a formal protest v.
136	General	çekmek (dizginleri/ipi vb'ni)	pull in v.
137	General	çekmek (bir şeyi)	haul v.
138	General	hesabını çekmek	pay for v.
139	General	set çekmek	hinder v.
140	General	gönül çekmek	be in love v.
141	General	yokluk çekmek	famish v.
142	General	fişten çekmek	plug out v.
143	General	bir el hareketiyle (bir yere) itmek veya çekmek	sweep v.
144	General	belirli bir ağırlık çekmek	weigh v.
145	General	çok hızlı çekmek	whip v.
146	General	kumsala çekmek	beach v.
147	General	dem çekmek	booze v.
148	General	kuvvetle çekmek	tug v.
149	General	adaylıktan çekmek	withdraw from candidacy v.
150	General	masrafını çekmek	pay for v.
151	General	sorguya çekmek	give a grilling v.
152	General	çekmek (telgraf/faks)	dispatch v.
153	General	sorguya çekmek	draw v.
154	General	akıntıya kürek çekmek	beat the air v.
155	General	fotokopi çekmek	make a photocopy v.
156	General	burnunu çekmek	sniffle v.
157	General	besmele çekmek	recite bismillah v.
158	General	kafayı çekmek	do some serious drinking v.
159	General	astar çekmek	prime v.
160	General	sifonla çekmek	siphon v.
161	General	kafayı çekmek	swig v.
162	General	hasretini çekmek	yearn v.
163	General	kaçak hat çekmek	tap v.
164	General	doğum sancısı çekmek	labor v.
165	General	sineye çekmek	take something lying down v.
166	General	içine çekmek	inspire v.
167	General	içi çekmek	long for v.
168	General	üstüne çizgi çekmek	cancel v.
169	General	kura çekmek	cast lots for something v.
170	General	geri çekmek	retire v.
171	General	acısını çekmek	pay the penalty v.
172	General	mortoyu çekmek	pop off v.
173	General	tel çekmek	enclose with wire v.
174	General	çekmek (çorap)	stretch v.
175	General	fıçıdan çekmek	draw v.
176	General	set çekmek	dam v.
177	General	of çekmek	sigh v.
178	General	kura çekmek	ballot v.
179	General	sifon borusuyla bir şeyi çekmek	siphon v.
180	General	bocurgat halatı ile çekmek	sling v.
181	General	set çekmek	stem v.
182	General	birini ikna ederek kendi tarafına çekmek	win someone round v.
183	General	boya çekmek	shoot up v.
184	General	nutuk çekmek	dissertate v.
185	General	piyasadan çekmek	remove from market v.
186	General	kahır çekmek	put up with a lot of trouble v.
187	General	yük çekmek	draw v.
188	General	tel çekmek	cable v.
189	General	faks çekmek	send somebody a fax v.
190	General	sesini çıkarmadan sineye çekmek	swallow v.
191	General	can sıkıntısı çekmek	be in the doldrums v.
192	General	günahını çekmek	suffer for one's sin v.
193	General	birisinin dikkatini çekmek	catch someone's eyes v.
194	General	doğum sancısı çekmek	labour v.
195	General	dikkat çekmek	fix v.
196	General	sifonla çekmek	syphon v.
197	General	çekmek (bayrak)	run up v.
198	General	nutuk çekmek	hold forth v.
199	General	burnuna çekmek	sniff in v.
200	General	içine çekmek	inhale v.
201	General	diş çekmek	pull out a tooth v.
202	General	tulumbayla çekmek	pump v.
203	General	bayrak çekmek	flag v.
204	General	set çekmek	dike v.
205	General	sert bir şekilde çekmek	wrench v.
206	General	yağ çekmek	blandish v.
207	General	yağ çekmek	beslaver v.
208	General	sefalet çekmek	live in misery v.
209	General	vinçle çekmek	winch v.
210	General	kahrını çekmek	have to put up with somebody v.
211	General	nutuk çekmek	orate v.
212	General	halatla çekmek	sling v.
213	General	otuzbir çekmek	wank v.
214	General	ağır çekmek	be heavy v.
215	General	çizgi çekmek	line through v.
216	General	tabanca çekmek	draw one's gun v.
217	General	nefes çekmek	pull v.
218	General	desteğini çekmek	pull the rug from v.
219	General	gam çekmek	grieve v.
220	General	cefa çekmek	suffer v.
221	General	çekmek (bıçak)	whisk v.
222	General	hat çekmek	install a line v.
223	General	el çekmek	resign v.
224	General	kürek çekmek	pull v.
225	General	sineye çekmek	stand v.
226	General	birini bir yana çekmek	take someone to one side v.
227	General	ilgisini çekmek	strike a chord v.
228	General	sefalet çekmek	suffer privation v.
229	General	olayların ahlaki yönü hakkında nutuk çekmek	moralize v.
230	General	acı çekmek	be pinched v.
231	General	nutuk çekmek	perorate v.
232	General	vantuz çekmek	cup v.
233	General	cezasını çekmek	expiate v.
234	General	kanalı çekmek (radyo/televizyon)	get v.
235	General	cezasını çekmek	pay the penalty of v.
236	General	kafayı çekmek	swill v.
237	General	nutuk çekmek	oratorize v.
238	General	hakkından vazgeçmek veya el çekmek	waive v.
239	General	içine çekmek	swallow v.
240	General	çekmek (parayı hesaptan/bankadan)	withdraw from v.
241	General	çekmek (para)	draw v.
242	General	kafayı çekmek	booze v.
243	General	dikkati üzerine çekmek	make oneself conspicuous v.
244	General	ayağını çekmek	give up frequenting v.
245	General	ipe çekmek	hang v.
246	General	çekmek (desteği)	take away v.
247	General	burnunu çekmek	snivel v.
248	General	içine çekmek	engulf v.
249	General	doka çekmek	dock v.
250	General	acemilik çekmek	suffer from inexperience v.
251	General	yuha çekmek	hoot v.
252	General	hasret çekmek	hunger v.
253	General	birini yolun kenarına çekmek (polis arabayı sürmekte olan)	pull someone over v.
254	General	perde çekmek	close v.
255	General	bir dostun özlemini çekmek	long after a friend v.
256	General	bir el hareketiyle bir yere çekmek	sweep v.
257	General	kenara çekmek	draw apart v.
258	General	göndere çekmek (bayrağı)	raise the flag v.
259	General	piyango çekmek	raffle v.
260	General	birisine çekmek	take after v.
261	General	adaylığını geri çekmek	withdraw one's candidacy v.
262	General	var gücüyle çekmek	manhandle v.
263	General	çekmek (kürek)	toss v.
264	General	set çekmek	bank up v.
265	General	yukarı çekmek	hike up v.
266	General	aniden çekmek	yank v.
267	General	ilgisini çekmek	engage attention v.
268	General	yük çekmek	pull v.
269	General	imbikten çekmek	distil v.
270	General	çit çekmek	hurdle v.
271	General	av yerine çekmek	decoy v.
272	General	açlık çekmek	be impoverished v.
273	General	acı çekmek	lament v.
274	General	bankadan para çekmek	take out v.
275	General	dikkatini çekmek	attract attention v.
276	General	dikkat çekmek	point out v.
277	General	çekmek (dikkat/ilgi)	draw v.
278	General	ilgiyi kendi üzerine çekmek	take stage v.
279	General	zahmet çekmek	suffer trouble v.
280	General	yukarı çekmek	heave v.
281	General	yukarı çekmek	hike v.
282	General	çekmek (halatla/zincirle)	tow v.
283	General	imbikten çekmek	distill v.
284	General	diş çekmek	pull out v.
285	General	çekmek (yayın)	receive v.
286	General	içeri çekmek	retract v.
287	General	protesto çekmek	file a complaint v.
288	General	sınır çekmek	demarcate v.
289	General	cezasını çekmek	complete one's sentence v.
290	General	birisine çekmek	look like v.
291	General	çizgi çekmek	rule v.
292	General	burnunu çekmek	sniff v.
293	General	set çekmek	frustrate v.
294	General	ağız kokusu çekmek	grin and bear it v.
295	General	kova ile çekmek	bucket v.
296	General	yağ çekmek	lay it on thickly v.
297	General	para sıkıntısı çekmek	be hard up for money v.
298	General	başı çekmek	spearhead v.
299	General	çekmek (kumaş)	shrink v.
300	General	bir kelimeyi söylemede zorluk çekmek	jawbreak v.
301	General	içi çekmek	desire v.
302	General	bayrak çekmek	hoist v.
303	General	vicdan azabı çekmek	feel a twinge of guilt about something v.
304	General	yağ çekmek	oil v.
305	General	kenara çekmek	pull to the curb v.
306	General	prizden çekmek (fişi)	unplug v.
307	General	masrafı çekmek	bear the expense of v.
308	General	nefes çekmek	take a puff v.
309	General	içine çekmek	sop up v.
310	General	set çekmek	bank v.
311	General	gönlü çekmek	desire v.
312	General	garaja çekmek	garage v.
313	General	burnunu sesli çekmek	snuffle v.
314	General	içine çekmek	suck in v.
315	General	film çekmek	make a film v.
316	General	enfiye çekmek	take snuff v.
317	General	elini çekmek	give up doing v.
318	General	çekmek (kapının sürgüsünü)	shoot v.
319	General	bir yana çekmek (darbe yememek için vücudunu veya vücudunun bir parçasını)	flinch v.
320	General	dikkatini çekmek	grip v.
321	General	birini kızağa çekmek	put someone on the shelf v.
322	General	iç çekmek	heave a sigh v.
323	General	kulağını çekmek	admonish v.
324	General	kablo çekmek	string out a utility line v.
325	General	birinin dikkatini çekmek	raise someone's curiosity v.
326	General	sorguya çekmek	grill v.
327	General	peşkeş çekmek	make a present v.
328	General	etrafına set çekmek	dike v.
329	General	fotoğraf çekmek	shoot v.
330	General	fırça çekmek	dress somebody down v.
331	General	içi çekmek	have a fancy for something v.
332	General	ilgi çekmek için dikkat çekici giyinmek	camp v.
333	General	desteğini çekmek	withdraw one's support v.
334	General	kodak makinası ile fotoğraf çekmek	kodak v.
335	General	ya sabır çekmek	put up with something with patience v.
336	General	içine çekmek	puff v.
337	General	teklifi geri çekmek	withdraw an offer v.
338	General	duvar çekmek	immure v.
339	General	ayaza çekmek	turn cold v.
340	General	aptallığının cezasını çekmek	get one's fingers burnt v.
341	General	rest çekmek	set forth one's final opinion in scathing terms v.
342	General	nefes çekmek	inhale v.
343	General	parayı çekmek	pop for v.
344	General	kızağa çekmek	put somebody on the shelf v.
345	General	kapıp çekmek	twitch v.
346	General	telgraf çekmek	send a telegram v.
347	General	başı çekmek	head v.
348	General	ilgi çekmek	draw attention v.
349	General	cezasını çekmek	bear the penalty of v.
350	General	dikkatleri üzerine çekmek	be in the limelight v.
351	General	ani hareketle çekmek	jerk v.
352	General	eziyet çekmek	travail v.
353	General	kura çekmek	cast lots v.
354	General	vicdan azabı çekmek	have a guilty conscience v.
355	General	sünger çekmek	pass the sponge over something v.
356	General	kopya çekmek	copy v.
357	General	ah çekmek	heave a sigh v.
358	General	içine çekmek	aspirate v.
359	General	ağrı çekmek	labor v.
360	General	bayrak çekmek	hoist the flag v.
361	General	çizgi çekmek	draw a line v.
362	General	alabandayı çekmek	give somebody a bawling out v.
363	General	temize çekmek	make a fair copy of v.
364	General	resim çekmek	take a photograph v.
365	General	oh çekmek	gloat over another's misfortunes v.
366	General	duvar çekmek	build a wall v.
367	General	mihnet çekmek	suffer v.
368	General	keder sıkıntı vb'ni çekmek	experience v.
369	General	pafta çekmek	thread v.
370	General	gam çekmek	sorrow v.
371	General	teleks çekmek	telex v.
372	General	tiriz çekmek	batten v.
373	General	sopa çekmek	beat somebody up v.
374	General	etrafına duvar çekmek	wall v.
375	General	kürek çekmek	tub v.
376	General	dert çekmek	suffer v.
377	General	sorguya çekmek	examine v.
378	General	tersine kürek çekmek	backwater v.
379	General	ipe çekmek	string up v.
380	General	el çekmek	abdicate v.
381	General	yukarı çekmek	drive up v.
382	General	dikkatini çekmek	point something out to somebody v.
383	General	tasasını çekmek	worry about v.
384	General	acı çekmek	sorrow v.
385	General	fotokopisini çekmek/çıkarmak	photocopy v.
386	General	kafayı çekmek	drink v.
387	General	acı çekmek	feel sorrow v.
388	General	dikkatini çekmek	caution v.
389	General	kura çekmek	draw v.
390	General	etrafına ağ çekmek	web v.
391	General	yukarı çekmek	hitch up v.
392	General	bıçak çekmek	attack with a drawn knife v.
393	General	ağırlığı çekmek	sustain v.
394	General	ilgisini çok çekmek	fascinate v.
395	General	telgraf çekmek	cable v.
396	General	teslim bayrağı çekmek	yield v.
397	General	dikkat çekmek istemek	want to draw attention v.
398	General	çekmek (manivela vb'ni çevirerek)	wind up v.
399	General	açlık çekmek	be poor v.
400	General	aniden çekmek	yank off v.
401	General	nutuk çekmek	dissert v.
402	General	keder çekmek	sorrow v.
403	General	teklifi geri çekmek	withdraw one's offer v.
404	General	sefalet çekmek	starve v.
405	General	sineye çekmek	put up with v.
406	General	öne çekmek	backdate v.
407	General	birinin dikkatini çekmek	catch someone's attention v.
408	General	dikkatini başka yöne çekmek	distract v.
409	General	set çekmek	trap v.
410	General	acısını çekmek	suffer v.
411	General	ziyafet çekmek	regale v.
412	General	bağlama çekmek	try persuade v.
413	General	tombala çekmek	draw a number v.
414	General	kılıcı geri çekmek	recover v.
415	General	çekmek (kıyafet vb)	shrink v.
416	General	sahile çekmek	beach v.
417	General	acısını çekmek	pay the penalty for v.
418	General	ağır çekmek	heavy v.
419	General	çekmek (sıkıntı)	undergo v.
420	General	başka tarafa çekmek	distract v.
421	General	peklik çekmek	suffer from constipation v.
422	General	kenar çekmek	hem v.
423	General	göndere çekmek (bayrağı)	raise the flag up to the flagpole v.
424	General	herkesin ilgisini çekmek	create a stir v.
425	General	el çekmek	give up v.
426	General	resim çekmek	take a photo v.
427	General	nefes çekmek (pipodan)	pull at v.
428	General	özlemini çekmek	hanker after v.
429	General	kol kuvvetiyle çekmek	manhandle v.
430	General	rest çekmek	stake all one's money on one gamble v.
431	General	iç çekmek	fetch a sigh v.
432	General	bankadan para çekmek	withdraw v.
433	General	birdenbire çekmek	twitch v.
434	General	içine çekmek	soak up v.
435	General	doğum sancısı çekmek	be in labor v.
436	General	kablo çekmek	span cable v.
437	General	aşırı güç sarfederek çekmek	shlep v.
438	General	aşırı güç sarfederek çekmek	pull along v.
439	General	besiye çekmek	fatten v.
440	General	kan çekmek	resemble v.
441	General	elini eteğini çekmek	be through with something v.
442	General	dikkatini çekmek	call somebody's attention v.
443	General	çok çile çekmek	go through a difficult patch v.
444	General	(hastalık vb yüzünden) çok çekmek	be wracked by v.
445	General	cezasını çekmek	suffer v.
446	General	bir şeyi içeri almak/çekmek	take something in v.
447	General	yağ çekmek	palaver v.
448	General	baskının en şiddetli kısmını çekmek	bear the brunt of v.
449	General	nutuk çekmek	declaim v.
450	General	makara çekmek	warble v.
451	General	hasretini çekmek	miss v.
452	General	cezasını çekmek	pay v.
453	General	enflasyonu aşağı çekmek	bring down the rate of inflation v.
454	General	eza çekmek	suffer torment v.
455	General	macun çekmek	apply putty v.
456	General	geri çekmek (darbe yememek için kendini)	flinch v.
457	General	çekmek (silah)	draw v.
458	General	tel çekmek	send a wire v.
459	General	bir şeyi kenara çekmek	get something out of the way v.
460	General	fotostat ile fotoğrafını çekmek	photostat v.
461	General	tepki çekmek	draw reaction v.
462	General	el çekmek	get clear of v.
463	General	kan çekmek	resemble a relative v.
464	General	çile çekmek	suffer a lot v.
465	General	azap çekmek	suffer anguish v.
466	General	ceremesini çekmek	suffer v.
467	General	piyasadan çekmek	recall from market v.
468	General	set çekmek	terrace v.
469	General	emek çekmek	work hard v.
470	General	rastık çekmek	put kohl on v.
471	General	başka yöne çekmek	divert v.
472	General	sifonu çekmek	siphon v.
473	General	çok sıkıntı çekmek	lead a dog's life v.
474	General	yağ çekmek	shine up to v.
475	General	kasavet çekmek	worry v.
476	General	üstüne çekmek	incur v.
477	General	toprak set çekmek	embank v.
478	General	acı çekmek	feel distress v.
479	General	birini kenara çekmek	get someone out of the way v.
480	General	mortoyu çekmek	kick off v.
481	General	azap çekmek	suffer torment v.
482	General	piyasadan çekmek	remove from the market v.
483	General	sorguya çekmek	hear v.
484	General	içini çekmek	heave a sigh v.
485	General	set çekmek	barricade v.
486	General	kopya çekmek (sınavda)	crib v.
487	General	(bayrağı) göndere çekmek	raise the flag up to the flagpole v.
488	General	sineye çekmek	stomach v.
489	General	tekrar sorguya çekmek	reexamine v.
490	General	faks çekmek	fax v.
491	General	dünyadan elini eteğini çekmek	give up all worldly things v.
492	General	hasretini çekmek	sigh for v.
493	General	set çekmek	foil v.
494	General	burnunu çekmek	snuffle v.
495	General	nutuk çekmek	address v.
496	General	nefes çekmek	suck v.
497	General	filmden resim çekmek	retake v.
498	General	cezasını çekmek	suffer for v.
499	General	bir şeyi tuvalete atıp sifonu çekmek	flush something down the toilet v.
500	General	çekmek (perdeyi)	draw v.